Hakan ertaş; Genel Koordinatör olduğunu, iş adamı olduğunu ve hayatının dyp de geçtiğini



Yüklə 3,29 Mb.
səhifə41/41
tarix22.12.2017
ölçüsü3,29 Mb.
#35624
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   41
J^~,
-x ff^AA^* *^™V""^ 1

Reklâmı alamadıklarım, 2005'te Emin GÜRSES isimli şahsın abisinin cenazesinde karşılaştıklarını, Sonrasında bir daha görüşmediklerin,

Sevgi ERENEROL: Bu şahıs ile Ulusal Kanal"da program yaptıklarını, Çeşitli toplantılarda rast geldiklerinde selamlaştıklarmı

Güler KÖMÜRCÜ: Gazeteci olarak bildiğini, İş dolayısı ile 6-7 yıldır senede birkaç olmak üzere görüştüklerini,

Sami HOŞTAN: Basından tanıdığını,

Ali YASAK: 1989 yılında haber Müdürü olduğu 2000'e Doğru Dergisini kendisi ile alakalı bir haberi düzeltmeleri konusunda tehdit ettiğini, Sonrasında özür dilediğini, Bir daha hiç karşılaşmadıklarını,

Mehmet Fikri KARADAĞ: Basından bildiğini,

Ümit OĞUZTAN: Gazeteci olması dolayısı ile bildiğini, 1998 yıllarında bir kez Aydınlık Dergisine gelip Kalkancı olayı ile alakalı bilgi verdiğini, Sonrasında görüşmediklerini,

Kemal KERİNÇSİZ: Basından bildiğini,

Habip Ümit SAYIN: 2000 yılında Aydınlık Dergisini ziyarete geldiğini ve ABD'den muhabir olmak istediğini Kendilerinin de haber yolmasını istediklerini, Sonra ki tavırlannda paranoya bir insan olduğun gördüğünü, Türkiye'ye geldikten sonrada Aydınlık Dergisine gelip yazılarını yayınlanmasını, programa çıkma gibi isteklerde bulunduğunu, Birkaç kez Ulusal Kanal'da programa çıktığını, Sonrasında tavırlannda ki dengesizlikten dolayı programa çıkartmadıklanm, bu nedenle kendisine düşmanlık beslemeye başladığını, Kendisi ile ABD'de iken birkaç kez mail görüşmesi yaptıklannı, Zaman zaman kendisini aradığını, gündem hakkında konuştuklanm, Şahsı dengesiz ve güvenilmez birisi olarak bildiğini,

Vedat YENERER: Gazeteci olarak bilirim. Ulusal Kanal da bir kez programa katılma amacı ile geldiğinde görüştük.

Emin GÜRSES: 2003 yılından bu yana tanıdığını, Arkadaşı olduğunu, Kendisi ile 3yıldan fazla Ulusal Kanal' da "Ufuklar" isimli program yaptıklannı,

Tuncay GÜNEY: Gazeteci olarak 1996-1997 yıllannda Akşam Gazetesinde
çalışırken tanıştıklanm, Kendisi Aydınlık Dergisine gelerek arşivlerinden yararlanmak
istediğini, Zaman zaman dergiye gelerek haberleri ile alakalı arşivlerinden yararlandığını,
Akşam Gazetesinde yaymlatamadığı, haberleri getirir kendilerinde bilgi kaynağı olarak
kuUandıklanm, Susurluk MİT Raporundan sonra kendisi tamamen yalan olan ve kendisini
suçlayan bir röportajı Aksiyon Dergisine verdiğini, Kendisin MİT raporunda Fethullah
GÜLEN adının geçtiği yalanını benim uydurduğumu söylediğini, bu olaydan sonra kendisini
tutarsız ve dengesiz biri olduğunu gördüğünü, sonrasındaki ilişkilerimde uzak davrandığını,
Ama ara sıra yine görüştüklerini, Organize Şube

Müdürlüğünce gözaltına alındıktan sona bana gelerek "Seni de suçlayan ifadeler verdim" dediğini ancak herhangi bir şekilde ifadesine başvurulmadığını, Sonrasında ABD'ye gittiğini kendisini telefon ile aradığını öğrendiğini, Kendisine Türkiye ile alakalı rapor yazdığını söylediğini, Kendisinin de Tuncay GÜNEY'e "Türkiye aleyhinde faaliyette bulunma" dediğini, Ve kendisi ile bir daha görüşmediğini, Görüştüğü dönemlerde kendisine ERGENEKON diye bir şeyden bahsettiğini hatırladığını, ancak kendisi tutarsız, yalancı kafasında bir çok senaryo oluşturan ve çok fazla konuşan bir insan olduğundan çok fazla

ciddiye almadığını, Kendisine hatırladığımı kadarıyla Ergenekon örgütünün adında Cenebattin ERGENEKON isimli bir Albayın soy isminden geldiğin söylemişti. Kendisinin daha önce sorulan ERGENEKON-LOBİ gibi doküman görmediğini, Kendisi ile haber kaynağı ilişkisi olduğunu,

Gürbüz ÇAPAN: Esenyurt Belediye Başkam olarak bildiğini, iki kez kendisini Ulusal Kanaldaki programına katıldığını, Bir kez de Belediyede kendisini ziyarete gittiğini, Cumhuriyet Gazetesinin Satın alınması ve devredilmesi ile alakalı her hangi bir şey konuşmadık.

b)-Savcılık ifadesinde;

Ulusal Kanalın yönetim kurulu üyesi olduğunu, Çin İktisadi Eşleştirme Merkezi Ltd. ŞTİ yönetim kurulu başkanı olduğunu ayrıca İşçi Partisinin merkez karar kurulu üyesi ve zaman zaman İstanbul İşçi Partisindeki toplantılara katılmakta olduğunu, yayınlanmış 4 adet kitabının bulunmakta olduğunu, "Çillerin Amerikan Vatandaşlığı, CIA Ve Pentagon Belgeleri İle Özel Savaş, Belgelerlerle Eşref Bitlis Suikastı, Mahkeme Kararlan İle Mit'in Yalanlan" isimli kitaplannm mevcut olduğunu,

Mahkeme Kararlan İle Mit'in Yalanlan isimli kitabında mesela AKM'nin yanması ile alakalı MİT'in kamuoyuna verdiği bilgilerde şu şahıslar yakmıştır diye kamuoyunu yanılttığını, ancak mahkeme kararlan ile bunun tersini ispat ettiğini,

Belgelerlerle Eşref Bitlis Suikastı ile ilgili kitabında ki bilgilerde düşen uçağın buzlanma sonucu düştüğü yönündeki bilgiler üzerine ölen pilotun ailesinin uçak şirketi aleyhine açmış olduğu tazminat davası ile uçağın buzlanma sonucunda düşmesinin mümkün olmadığı sabit olduğu ve sabotaj ihtimalinin araştınlması gerektiğinin tespit edildiği, bu hususun maalesef araştınlmadığım,

Cıa Ve Pentagon Belgeleri İle Özel Savaş isimli kitabında dünyada Gladyo denilen örgütlenmenin nasıl yapılandığını nasıl kurulduğunu çalışma ilkelerini anlatan ve doğrudan Amerikanın belgelerine dayalı yapılanmayı tespit ettiğini, bunun resmi adının Süper Nato olduğunu, bu sebeplerden ötürü de NATO'ya karşı olduğunu, NATO'nun bütün kararlannm Amerika tarafından verilmekte olduğunu, fiili olarak NATO"nun patronunun Amerika olduğunu, Süper Nato tabirinin de Amerikanın NATO ülkelerini kabul edeceği zaman imzalattığı gizli bir sözleşme olduğunu ve bu sözleşmede NATO müttefik kuvvetlerine resmi olarak verilecek askeri gücün yanında gizli olarak oluşturulacak yapılanmanın da zorunlu tutulması zorunluluğu GLADYO tipi yapılanmalarda tüm üye ülkelerde oluşturulduğu, bu yapılanmalann iddia edildiği gibi 1970"li yıllarda tasviye edilmemiş, askeri ve sivil örgütlenme olarak halen aktif halde olduğunu ve bu tür örgütler ülkelerde darbe yapıp, ülkelerde kanşıklık çıkardıklannı,

Bu tür yapılanmalar devletin içinde paralel olduğundan, bazen bu yapılanmalan Başbakanlann bile bilmediğini, rahmetli Bülent ECEVİT'in yaptığı açıklamalann ortada olduğunu,

Veli KÜÇÜK'ü emekli olduktan sonra ENDY mağazalanndan Ulusal Kanala reklâm almak amacıyla ziyaret etmek için gittiğinde tanıdığını, ancak reklâm vermediğini, daha sonra da bir sefer EMİN GÜRSES in abisinin cenazesinde ayaküstü karşılaşıp konuştuklannı, başka bir irtibatının olmadığını,

Muzaffer TEKİN'i tanıdığını, İşçi Partisini ziyarete gelmiş olduğunu, 2004-2005 yıllanndan tanıdığını,

Emin ŞİRIN'l Ulusal Kanalda yaptığı bir programa milletvekili olması sebebiyle katılmış olduğunu,

Ergün POYRAZ'ı basından ve kitaplarından tanıdığını,

Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün Ulusal Kanalda bir dönem çalışmak için geldiğini, 2004 yılında çalıştığımO, daha sonra güvensiz biri olduğu için yönetim olarak işten attıklarını, hakkında daha sonra Aydınlık dergisinde ajan provokatör olduğuna ilişkin yayınlar yapıldığını,

Aydınlık dergisinin daha önce genel yayın yönetmenliği yaptığını halen de makaleler yazmakta olduğunu,

Güler KÖMÜRCÜ ile gazeteci olması sebebiyle bazı telefon konuşmaları yapmış olduğunu,

Sevgi ERENEROL ile tanışıklığı olduğunu, televizyonunda gazetecilik vesilesiyle tanıştıklarını, onun dışında bir irtibatının olmadığını,

Tuncay GÜNEY'i Akşam gazetesinde muhabir olduğu dönemde Aydınlık gazetesinin arşivinden faydalanmak istediğini kendisine söylediğini, o vesile ile tanıştıklarını, gazeteci haber alış verişi şeklindeki ilişkilerinin olduğunu, Susurluk Mit Raporu olarak bilinen raporda Fethullah GÜLEN"in adının olmadığını bunu kendisinin ilave ettiğini Aksiyon dergisindeki beyanında söylediğini, bunun bu tür dengesiz davranışlarda bulunduğunu anlayınca ilişkisini kestiğini,

Evinde yapılan aramada bir sürü kanunsuzlukla karşılaştığını, avukatının kapının önünde olduğu halde aramaya katılmasına izin verilmediğini, arama tutanağını okutmadan imzalattıkların, ben orda okumadan imzalamadım, okumadan imzaladım şeklinde bir şerh düşmeyi akıl edemediğini, bunun dışında herhangi bir kötü muamele yapılmadığını, evinde bulunmuş bütün resmi belgeler ve gizlilik içerikli belgelerin mahkemelerde ibraz edilip kullanılan belgeler olduğunu, gizlilik özelliği kalmadığını,

1993-1994 yıllarında çalışmış olduğu Aydınlık dergisinde KEMAL GÜLMAN ile ilgili bir çalışma yapmış olduğunu, o haber nedeniyle araştırıp yazmış olduğu yazının bilgisayar çıktısı olduğunu,o tarihlerde Neva şalom Sinegokuna baskın olduğunu ve orada KEMAL GÜLMAN'm adının geçtiğini, gazeteci olarak bunu araştırdığını ve haber olarak yazdığını,

Evinde yapılan aramada çıktığı iddia edilen DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET isimli dokümanların kendisine ait olmadığını, böyle bir belgeyi hazırladığını veya edindiğini bilmediğini, arama sırasında hazır olduğunu, ancak aramanın evinin tamamında yapıldığını, bütün odalarda aramayı yapan görevlilerin başında durmadığını, bu belgeyi edinmediği için aramayı yapan görevlilerin bu konuda suç isnat etmek için koydukları kanaatinde olduğunu,

Şüpheli Adnan AKFIRAT evinde elde edilen bir çok belgeyi kabul ederken Ergenekon örgütüne ait örgütsel içerikli belge hükmünde olan DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET isimli belgelerin kendisine ait olmadığım ve bu belgelerin aramayı yapan görevlilerin kendisine bu konuda suç isnat etmek için koydukları kanaatinde olduğunu beyan etmiştir. Ayrıca vermiş olduğu ifadesinde evinde yapılan aramada bir sürü kanunsuzlukla karşılaştığını, avukatının kapının önünde olduğu halde aramaya katılmasına izin verilmediğini, arama tutanağını okutmadan imzalattıkların, orda okumadan imzalamadığını, okumadan imzaladım şeklinde bir şerh düşmeyi akıl edemedMfii^eyan etmiştir.

/




rj^X^*~**\
^Jd^

Yapılan aramada kendisi-eşi ve mahalle muhtarı hazır olarak bulunmuş ve tutanakta imzalan vardır. Arama esnasında şüphelinin avukatı arama mahalline gelmemiştir. Arama mahaline geldiğine dair tutanakta herhangi bir açıklama yoktur.

Eğitim durumunda ve işi göz önüne alındığında Adnan AKFIRAT'ın eşinin, çocuklarının ve muhtarın huzurunda tutanağı okumak isteyip de okutulmaması mümkün değildir.

Bu noktada şüpheli örgüt içerikli belgeyi inkâr etmektedir.

Evinde çıkan aramada ele geçtiği iddia edilen belgeler konusunda kolluk ifadesinde ayrıntılı ifadede bulunduğunu, buna ekleyecek bir sözü olmadığını, DERGİ-ULUSAL MEDYA-CUMHURİYET yazılı dokümanların kendisine ait olmadığını,

Ümit SAYIN ile tanışmalarının yıllar öncesine dayandığını, kendisi Amerika da eğitim gördüğü sırada yurda gelişlerinden birinde o zamanlar için haber müdürü olarak görev aldığı Aydınlık dergisini ziyaret ettiğini ve derginin Amerika'daki muhabiri olmayı teklif ettiğini, ancak kendisine derginin muhabiri olduğundan ve görevlisi bulunduğuna dair herhangi bir belge vermediğini, haber değeri taşıyan yazılarını gönderdiğinde değerlendirip yayınlayabileceklerini söylediğini, hatırladığı kadarıyla da dergide Ümit SAYIN imzası ile herhangi bir yazı veya haber yayınlanmamış olduğunu,

Sorulan Ümit SAYIN ile yaptığı MSN görüşmesinin kısmen doğru olduğunu, bu görüşmeyi yaptığını, görüşmede daha çok kendisi Türkiye'de ki darbe olasılığından, bir kısım kişinin mxason olduğundan Necip HABLEMİTOGLU'nun P2 denilen bir mason yapılanmasının içinde bulunduğundan şüpheli olduğundan, aynca Türkiye'ye döndüğünde tayinini yaptırmak için İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK'in Kemal ALEMDAROGLU'na ricacı olmasından bahsettiğini, görüşmesinin tamamı okunduğunda geçiştirme cevaplar verdiğinin görüleceğini, çünkü kendisini ciddiye almadığını, Türkiye ye döndükten sonra Ulusal kanalda sadece tek bir programa konuk olduğunu, bu kişinin yapısını bildiğinden daha sonraki programlara katılmasını engellediğini, bu nedenle düşmanca bir tavır aldığını, görüşmede geçen Ali ÖZSOY"un şahsi kanaatine göre MİT'in Amerikancı kanadı tarafından İşçi Partisinin öncü gençlik kollanna sokulmuş bir provokatör olduğunu, bu tespit edildiğinden dolayı partiden atılmış olduğunu, bu konuda Kemal ALEMDAROGLU'nun da uyanldığım, buna karşın İstanbul Üniversitesi yönetiminin bu kişiyi göreve başlattığını,

Ekrem YENER ile alakalı bilgi notu dergiye gelen biri tarafından anlatıldığını, bunu da yazdıklanm,

27 Ekim Saat 00:50 başlıklı yazının İşçi Partisinin telefonunu arayan birinin anlattığı şeylere ilişkin olduğunu,

Mehmet EYMÜR yazılı Konu Mit Raporu şeklinde adlandırılan etüdün hazırlanması ve sızması ve içerdiği bilgilerle alakalı olarak başlıklı 19 sayfalık yazı iye ilgili;

Mehmet EYMÜR'ün MİT'ten bilgi sızdırmasına ilişkin soruşturması ile alakalı ifadeler olduğunu, daha sonra bunu Mehmet EYMÜR bunu internet sitesinde yayınlamış olduğunu,

Ülke Tehlikede Bunlan Durdurun başlıklı yazı ve ekinin Hasan Celal GÜZEL tarafından 28 Şubattan sonra dağıtılan bir bildiri olduğunu,



Örtülü Fundamentalist Faaliyetler başlıklı bilgilerinize saygılanmla 14 Şubat 2000 ibaresi ile biten belgenin Aydınlık dergisine gelmiş bir belggzS&â^jmtm,





^p^-rj&




Yüklə 3,29 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   33   34   35   36   37   38   39   40   41




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin