Ferid İLSEVER'in Veli KÜÇÜK ile bir medya grubu olduğu haberinin uydurma olduğunu söylediğini, ÇAPAN'm aynca bu toplantıda Kemal ÖZDEN'e sahip olduğu Cumhuriyet hisselerini satmayı teklif ettiğini onun da bunu kabul etmediğini ifade ettiğini, Kendisinin Cumhuriyet gazetesini satın alarak Gürbüz ÇAPAN'la, Veli KÜÇÜK ile birlikte kuracağı medya grubunun olmadığını Olamayacağını, Bu haberler cumhuriyet gazetesi ile aralannı açmak için uydurulmuş haberler olduğunu, Bilginin tamamen yalan olduğunu,
Kendisinin aksine İlhan SELÇUK ve Cumhuriyet ile Ulusal Kanalın olanaklarını birleştirerek bir Cumhuriyet televizyonu yapılması fikrini birkaç kez görüştüklerini, Maddi gücülerinin el vermediği için bu projeyi gerçekleştiremediklerini,
Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ü, Zekeriya ÖZTÜRK isminde emekli subay olduğunu söyleyen bu şahsın birkaç hafta Ulusal kanala gelip gittiğini, Şüpheli hareketlerinden dolayı atıldığını, Kamuoyundaki beyanlanndan dolayı Doğu PERİNÇEK ve İşçi partisi olarak kendisine Şişli Adliyesinde dava açılmış olduğunu, Davanın halen devam ettiğini, Veli KÜÇÜK'ün Emekli Paşa olduğunu, Kemal ÖZDEN'in daveti üzerine kendisi ile bir defa yemek yediklerini, Sevgi ERENEROL'u Basından tanıdığını, Bazen Ulusal kanalı ziyaret ettiğini,
İstanbul Emniyeti eski Organize Şube Müdürü Adil Serdar SAÇAN'in bu konudaki Hürriyet gazetesinde yer alan son beyanlan bu soruşturmanın kasıtlı yapıldığını göstermekte ve suçu katmerlendirmekte olduğunu, Adıl Serdar SAÇAN'm CIA memuru Tuncay
GÜNEY'i belgelerinin yedi yıl önce ele geçirildiğini söylemekte olduğunu, İstanbul DGM. C.Başsavcıhğmdan aldığı izinle bu belgeleri bir yıl araştırdığını ifade etmekte olduğunu, Ergenekon diye bir şey bulamayınca DGM savcısı dosyayı kapatmakta ve belgeleri Tuncay GÜNEY'e teslim etmiş olduğunu, Özetle bugünkü koşullarda yedi yıl sonra bunların tekrar ortaya sürülmesi anlamlı olduğunu,
Basından okuduğu üzere bu örgütü Doğu PERİNÇEK ile Veli KÜÇÜK Bilecik'te kurdular şeklindeki Tuncay GÜNEY'e atfen verilen bilgilerin tamamen yalan olduğunu, Böyle bir şey olsa kendisinin haberinin olacağını, İkincisinin Doğu PERİNÇEK bunun yalan olduğunu, hayatı boyunca Veli KÜÇÜK ile hiçbir görüşme yapmadığını basın toplantısı ile kamuoyuna ilan ettiğini,
Doğu PERİNÇEK'in yalan söylemeyeceğini, Savcının CIA memuruna değil Doğu PERİNÇEK'e inanması gerektiğini, Bu operasyondan amacın, Birincisi, Türk ordusunu yıpratmak olduğunu, operasyonun Türk ordusunun Irak'a harekâtı sırasında gerçekleştiğini. Hem bu yolla Türk ordusunun arkadan vurulduğunu, hem de bazı komutanların isimlerinin burada zikredildiğini.
Birincisi 12 Eylül 2006 tarihinde Avrupa parlamentosunun Türk Hükümetinden Talatpaşa komitesinin ortadan kaldırılmasını istemiş olduğunu, İşte burada Talatpaşa komitesinin sorgulanmakta olduğunu, İkincisi Avrupa parlamentosunun geçen hafta aldığı bir kararla "Ergenekonun sonuna kadar üzerine gidilmesini ve devletten tasviyesini istemiş olduğunu" .
Bu şifreyi çözecek olursak İşçi Partisinin üzerine gidilmekte olduğunu, Türk Silahlı kuvvetlerinin üzerine gidilmekte olduğunu,
04.02.2008 tarihinde saat 14:01 sıralarında Nusret isimli şahıs ile telefon görüşmesi yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret isimli şahsın İşçi Partisinin Genel Sekreteri Nusret SELEN olduğunu, Bütün görüşmenin 9 Şubatta Ankara'da yapılacak mitingin hazırlıkları ile ilgili olduğunu, İşçi partisi ile ilgili telefonlarının dinlenmesi ve bununla som üretilmesinin suç olduğunu, Burada adı geçen CKD Cumhuriyetçi Kadınlar Demeği olduğunu, Adı geçen Şenal hanımın ise Şenal SARIHAN olduğunu ve Demeğin başkan olduğunu,
05.02.2008 tarihinde saat 18:38 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Bu görüşmenin Talat paşa komitesinin 15 Şubatta yapacağı toplantı öncesindeki hazırlıklarla ilgili olduğunu, Tarkan isimli şahıs İsviçre'de yaşayan Türk avukat Tarkan GÖKSU olduğunu, İşçi Partisi Genel başkanı Doğu PERİNÇEK'in İsviçrede yargılandığı "Ermeni soykırımını inkar" davasında Perinçek'in avukatlığını yaptığını, 15 Şubat toplantısının konusun da Ermeni soykırımı yalanma karşı mücadele olduğu için Tarkan GÖKSU'nun çağrılmasını konuştuklarını, Burada söz konusu olan milletvekillerinin İsviçre milletvekilleri olduğunu, İstanbul'da yapılacak toplantıya İsviçre'deki milletvekillerinin İsviçre'deki basının ve önde gelenlerin çağınlmasım düşündüklerini, gelsinler bu toplantıda soykırım yalanını bizzat kendileri görsünler. Konuşmada adı geçen Kemal, Kemal ALBAYRAK olduğunu, İsviçre temsilcileri olduğunu, Onun da adı İsviçre'li misafirlerin davet edilmesi ile ilgili isminin geçtiğini, Oktay EKŞİ'nin Hürriyet gazetesinin başyazarı olduğunu, Aynı zamanda basın konseyinin başkanı olduğunu, Kendisi ile RTÜK'ün Ulusal Kanala uyguladığı baskılar ile yeni hazırlanan RTÜK yasası üzerine konuştuklarını, Basın konseyi olarak ilgilenmelerini rica ettiğini, PERİNÇEK'e bahsettiği konunun bu olduğunu,
07.02.2008 Tarihinde Saat 18:20 Sıralarında Kemal ALEMDAROĞLU İsimli Şahıs İle Yaptıkları Telefon Görüşmesi ile ilgili olarak: Kemal AL^MDAROĞLU'nun İstanbul Üniversitesinin eski Rektörü olduğunu Birlikte Talatpaşa Komitesinin yürütme
^-
kurulunda yer aldıklarını, Aralannda konuştukları toplantını 15 Şubatta İstanbul'da yapılan Talatpaşa komitesi toplantısı olduğunu, Konuşmanın ağırlıklı olarak bu toplantının yapılacağı yer ile ilgili olduğunu, Prof.Dr. Ferid Hakan BAYKAL ile Marmara Üniversitesinin Hukuk Fakültesinde toplantıyı yapmayı düşündüklerini, Daha sonra Tepebaşmdaki İnan Kıraç vakfına ait Pera müzesinde yapmayı kararlaştırdıklarını, ALEMDAROGLU ile geçen konuşmanın ağırlıklı konusunun bu olduğunu, Mitingde 9 Şubatta Ankara'da yapılacak miting olduğunu, Aynca bu konuda kendisine bilgi verdiğini, Konuşmanın en başında ise üniversitelerin gösterdiği tepkinin haklılığının altını çizdiğini,
07.02.2008 tarihinde saat 18:45 sıralannda İbrahim isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İbrahim isimli şahsın İbrahim BENLİ olduğunu, Talatpaşa komitesinin yürütme kurulu olarak kendisinden kurullannm mali sorunlanna yardımcı olmasını rica ettiğini, Kabul ettiğini, Buradaki söz konusu toplantı yukanda bahsettikleri Pera müzesinde yaptıklan toplantının hazırlıklan ile ilgili olduğunu, Tarkan GÖKSU'dan ve İsviçre'deki milletvekillerinden yukanda bahsettiğini,
07.02.2008 tarihinde saat 19:41 sıralannda Mehmet isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Mehmet isimli şahsın İşçi Partisi Genel sekreteri yardımcısı Mehmet CENGİZ olduğunu, Yine burada bir parti ile ve 9 Şubat mitingi ile ilgili bir görüşme söz konusu olduğunu, Mitingin konuşmacılanmn kim olacağı aralannda konuşulduğunu, Ve Tuncay ÖZKAN'm konuşmacı yapılması dolayısı ile CHP'nin mitinge katılmaması konusu değerlendirildiğini, Bundan dolayı Tuncay ÖZKAN'm konuşmacı olmamasının doğru olacağı aralannda konuşulduğunu, Kamuoyunun bildiği gibi ÖZKAN'm CHP'den aday olması söz konusu olmuş olduğunu, Bu durumun CHP içerisinde sıkıntı yarattığını, Bundan dolayı Özkan'ın konuşmacı olmamasını düşündüğünü söylediğini, Adı geçen diğer isimlerin TGB temsilcisi (Türkiye Gençlik Birliği ) Temsilcisi Gökhan GÜNAYDIN olduğunu, Aynca Şenol SARIHAN CKD'nin Genel Başkanı olduğunu,
08.02.2008 tarihinde saat 16:11 sıralannda Nusret isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Avukat İşçi partisi genel sekreteri Nusret SENEM olduğunu, Bir gün sonra Ankara da yapılacak olan 9 şubat mitinginin hazırlığı konuşulduğunujşçi partisinin hangi illerden nasıl katılacağı ulusal kanalın nasıl yayın yapacağı vb. konuşulduğunu, Ayrıca hükümetin türban karannm Mehmet Ali BİRAND'm TV programına yansıdığı gibi nasıl bir gerginlik ve bölücü bir ortam yarattığı endişe ile aralannda konuşulduğunu,
09.02.2008 tarihinde saat 14:24 sıralannda Ahmet isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Ahmet isimli şahsın Prof. dr. Ahmet ERCAN olduğunu, Talat paşa komitelerinin üyesi olduğunu, Kendileriyle beraber Ermeni soykınmı yalanma karşı mücadele ettiğini, burada 15 Şubatta İstanbul'da Pera müzesinde yapılan toplantı söz konusu edildiğini, Ermeni soykınmı iddiası LAHEY de insan haklan mahkemesini götürülüp götürülmemesi gerektiği tartışıldığını, Ercan'ın da İzmir de USMER 'ulusal strateji merkezi' yapılan madencilik yasası kurulu toplantısı hakkında bilgi verildiğini,
09.02.2008 tarihinde saat 14:46 sıralannda Fikret isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Fikret AKFIRAT Ulusal Kanal'in Ankara temsilcisi olduğunu, 9 şubat mitingi ile ilgili bir konuşma olduğunu, Ulusal kanalın sabahtan itibaren bu mitingi canlı yayınlamasına karşın bir şahsın miting kürsüsünden yerel kanal ("a"tv) ye teşekkür etmesi üzerine duyduğu tepkiye karşı söylenmiş sözler olduğunu, bu şahsı tanımadığını ne de kendisine kötü niyetle bir hakaret kastı olmadığını,
09.02.2008 tarihinde saat 14:49 sıralannda Nusretjsimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Daha öncede ijprf''~gejçeh,iîN^sret SENEM isimli şahıs
s^~~*} /""^ S 1553|^ ^V/^% 'îı^L—- r"_"^
olduğunu, Yukarıda belirttiği gibi olayın tepkisi ile söylenmiş sözler olduğunu, Kürsüden indirilmesi gibi bir şeyin söz konusu olmadığını,
09.02.2008 tarihinde saat 15:21 sıralarında Naci isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Naci isimli şahsın Sayın Rauf DENKTAŞ'ın özel kalem müdürü emekli Kurmay Albay Naci ERÇAL olduğunu, 15 Şubat ta Denktaş'm başkanlık ettiği Talat paşa komitesinin hazırlıklarının konuşulduğunu, Sayın Rauf DENKTAŞ'ın imzası ile yazılacak bir davet mektubunun yararlı olacağı düşünüldüğünü, Bu mektubun özellikle AKP den, CHP, MHP den bazı milletvekillerine gönderilmek üzere tasarlandığını, Bunun Ergenekon soruşturması ile herhangi bir ilgisinin olmadığını,
Bu soruşturma konusu ile ilgili olmadığından Talat paşa komitesine kimlerin katılacağı konusunda bilgi vermenin bu aşamada soruşturmayla ilgisiz olduğunu,
10.02.2008 tarihinde saat 13:30 sıralarında Ali isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Ali isimli şahsın ulusal kanal idare müdürü Ali DEĞERLİ olduğunu, Yukarıda Naci ERÇAL ile olan konuşmasında söz konusu edilen Denktaş'm davet mektubunun The MARMA otelinden alınması ile ilgili bir görüşme olduğunu,
10.02.2008 tarihinde saat 13:32 sıralarında Naci isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Yukarıda bahsettikleri davet mektubunun alınması sırasında çıkan aksaklıklar ile ilgili bir görüşme olduğunu, Bu şahsın Naci ERÇAL olduğunu,
Tapeno...10.02.2008 tarihinde saat 13:39 sıralarında Mehmet isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Mehmet isimli şahsın yanlış hatırlamıyorsa CHP milletvekili Mehmet SEVİLGEN olabileceğini. Kendisini 15 şubat ta düzenlenecek olan Talat paşa toplantısına davet maksadı ile bu görüşmeyi yaptığını,
10.02.2008 tarihinde saat 14:24 sıralarında Ali isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Ali isimli şahsın daha önce bahsettiği Ali DEĞERLİ olduğunu, Denktaş m davet mektubunun alınması konusu konuşulduğunu,
Tapeno...11.02.2008 tarihinde saat 14:19 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Talatpaşa Komitesinin 15 Şubat tarihli toplantısında konuşturmayı düşündükleri Pr. Doktor Nevzat YALÇINTAŞ bir önceki dönem AKP Milletvekili olduğunu ve daha önceki Talatpaşa toplantılarına katılmış olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 15:49 sıralarında ismi tespit edilemeyen erkek bir şahıs ile
yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Doğu PERİNÇEK ile yaptığı görüşme olduğunu, Ali TOPUZ'un Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili olduğunu, Alev COŞKUN'un Cumhuriyet Gazetesi yöneticisi olduğunu, Oğuz OYAN'in CHP Milletvekili olduğunu, Süleyman DEMİREL'in ise 9.Cumhurbaşkanımız olduğunu, Burada Süleyman Demirel ile Nevzat YALÇINTAŞ in türban konusundaki Vatansever çıkışları ile Ali TOPUZ ile Oğuz OYAN'in ulusal kanalda yaptıkları CHP'ye yönelik özeleştirileri değerlendirilmesinin yapılmakta olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 16:42 sıralarında Mehmet YÜKSEKBAŞ isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Mehmet YÜKSEKBAŞ diye birini tanımadığını bu görüşmeyi kiminle yaptığım hatırlamadığını, muhtemelen bu şahsın çözümünde tape sorunu olabileceğini Konuşmanın içeriğinin Talatpaşa Komitesinin 15 şubat toplantısı ile ilgili olduğu açık olduğunu,
1
1.02.2008 tarihinde saat 17:37 sıralarında Ahmet isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Ahmet'in İstanbu^S^^^^r Belediyesi basın müşaviri Ahmet Faruk YANARDAĞ olduğunu, Çözümlerdi fte amaşı^aaSğı üzere Belediye Başkanı
Sayın Kadir TOPBAŞ'm 15 Şubat toplantılarına davet etmek amacıyla yapılmış bir görüşme olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 18:05 sıralarında Nurettin VEREN isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nurettin VEREN NEWJERSEY eyaletinde ABD himayesinde yaşayan Fettullah GÜLEN'in bir zamanlar sağ kolu olduğunu, Daha sonra onu terk ettiğini ve bütün kirli çamaşırlarını ortaya döktüğünü, burada söz konusu olan haberin o gün ABD borsasının hızlı Çöküşü sonucunda Venezüella'nın borçlanna el koyması ve Venezüella'nın da ABD'ye gönderdiği petrolün kesmesi konusu olduğunu,
11.02.2008 tarihinde saat 22:01 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Bunun başında Kamuran İNAN (eski senatör, Bitlis Milletvekili) ,eski ANAP'h Bakan Ufuk SÖYLEMEZ ve Mehmet HABERAL'm bulunduğu Milli Egemenlik Hareketinin toplantısına katılan PERİNÇEK'in verdiği bilgiler olduğunu, O toplantıya Dursun Ali ERCAN'ın, Hurşit TOLON'un ve Şener ERUYGUR'un katıldığı Perinçek tarafından bildirildiğini,
12.02.2008 tarihinde saat 12.38 sıralarında Şükrü ELEKDAĞ isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Şükrü ELEKDAG'm CHP İstanbul milletvekili ve emekli büyükelçi olduğunu, 15 Şubatta yapılacak Talatpaşa komitesi toplantısına davet amacıyla aradığını,
12.02.2008 tarihinde saat 14.01 sıralarında Şinası ÖKTEM isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Şinasi ÖKTEM'in CHP milletvekili olduğunu, 15 Şubatta yapılacak Talatpaşa komitesi toplantısına davet amacıyla aradığını,
18.02.2008 tarihinde saat 10:31 sıralarında İbrahim FİKRET AKFIRAT isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İbrahim Fikret AKFIRAT'm Ulusal kanal Ankara temsilcileri olduğunu, kendisi ile o gün gündemde olan 27 mayıs hareketi, bazı generallerin istifa etmesi, Ergenekon gibi gündemde olan konular ile bunların olumsuzlukları yanı sıra gerçeği anlamaya çalıştıklarını, aydınlanmak için kendisine bazı sorular sorduğunu, Onun da yanıtlar verdiğini, görüşmenin ağırlık noktasının ABD'nin Türkiye'yi ve AKP hükümetini ne ölçüde kontrol ettiği konusu taraflarından soruşturulduğunu, Türkiye'nin Kuzey Irak'a hava ve kara harekâtı ABD'nin ve AKP yöneticilerinin engellerine rağmen gerçekleştirilmiş olduğunu, Bu yorumun görüşmeler sonucu elde edilen bilgilerden çıkartılmış olduğunu,
22.02.2008 tarihinde saat 15.10 sıralarında Serhan BOLLUK isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Serhan BOLLUK'un Aydınlık dergisinin genel yayın yönetmeni olduğunu, hastanede tedavi görürken konuşmalardan da anlaşılacağı gibi Dr. Kemal YEŞİLÇİMEN kendisini aradığını, Hal hatır sorduğunu ve bu arada internet üzerinden böyle gözaltılar olduğunu söylediğini, Serhan BOLLUK'tan bunu araştırmasını istediğini, Konuşmanın içeriğinde geçen Serhan BOLLUK'un olayla ilgili olarak "Hiçbir şey bilmiyoruz ki" ifadesinin de bu konunun bilgilerinin dışında olduğunu gösterdiğini,
23.02.2008 tarihinde saat 10.56 sıralarında Şule ve Doğu PERİNÇEK isimli şahıslar ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda:
Serginin ulusal kanal altında bulunan Bindallı resim sergisi olduğunu, Amacının birlik ve kardeşlik olduğunu, Türk ve Kürtleri bir ve bj^ahgrkardeş olması amacı ile
a
çılmış olduğunu, Özellikle Bismil köylülerinin ağala^Jcaısşı yargıda verdiği mücadeleyi desteklemek amacı ile açılmış bir yardım kampanyaş^özjconusu^^mğunu, Konuşmalarda
geçtiği üzere 30 bin YTL ye yakın bir yardım toplandığından söz edildiğini, ulusal kanalın Almanya'da ki deniz feneri davası ile ilgili yürüttüğü haberciliğin ulaştığı bilgilere dayandığını, Burada Frankfurt savcısının bu dava ile ilgili olarak Tayyip ERDOGAN'm ifadesini almayı kararlaştırdığını, RTÜK başkanı Zait AKMAN hakkında tutuklama bilgilerine ulaşıldığının anlaşıldığını, Bu tutuklama bilgisinin çok özel olduğu için bunun haber yapılmamasını sadece Tayyip ERDOĞAN ile ilgili haber yapılmasını aralarında konuştuklarını, Bu konuları araştıran Ali MERCAN'm yurtdışı temsilcileri olduğunu, 23.02.2008 tarihinde saat 11.01 sıralarında Doğu PERİNÇEK ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Bunun da yukarıda açıkladığı ulusal yayın haberciliği ile ilgili bir konu olduğunu, Filiz TOPALOĞLU nu yurtdışında ki internet yayınlarından tanıdıklanm, 2007 nın 8 in ci ayında kendi imzası ile bazı internet sitelerinde Frankfurt savcılığının Tayyip ERDOĞAN m ifadesini alacağı bilgisini öğrendiklerini, Bu bilginin daha da geliştirilmesi için kendisinin bulunarak konuşulmasını aralarında tartıştıklarını, Bu konuşmada da yer aldığı üzere Zait AKMAN hakkında ki tutuklama karanmn özel bir bilgi olduğunu bir kez daha yenilediklerim,
03.03.2008 tarihinde saat 18.10 sıralannda kimliği tespit edilemeyen erkek bir
şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İşçi partisi basın müşaviri Hikmet ÇİÇEK olduğunu, .Basında yer alan Ergenekon yalanı ile ilgili bilgileri dosyalayıp göndermesini rica ettiğini, Konuyu meclise taşımak üzere olduğunu, Bu konuşmada geçen Gizem isimli şahsın yurt haberler şefleri Gizem hanım olduğunu,
03.03.2008 tarihinde saat 18:27 sıralannda Nusret isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret'in yukanda belirttiği şahıs olduğunu, Kendisi ile üç konu görüşülmekte olduğunu, Birincisi, Hikmet ÇİÇEK in yukarıda açıkladığı Ergenekon yalanı dosyasmı bazı milletvekillerine götürerek meclise taşımak ve soru önergesi ile meclis araştırmasını sağlamak olduğunu, İkinci konunun, RTÜK ün ulusal kanal üzerindeki baskılarını yine meclise taşımak olduğunu, Bu ara da özellikle İç İşleri Bakanı Beşir AT ALAY, Mehmet Ali ŞAHİN, Cemil ÇİÇEK ve Beşir AT ALAY götürüp bilgilendirmek olduğunu, Abdulvahap bey, Paşa bey, İsmail, İlhami, Taha YÜCEL RTÜK'ün yöneticileri olduğunu, Nusret SENEM'in aynı zamanda ulusal kanal hukuk müşaviri olduğu için bu şahıslarla görüşmesini konuştuklannı, Üçüncü konunun ise, kanal Türk TV sinin o gün deniz feneri davası konu ile ilgili Nusret beye hatırlattığını, Bilindiği gibi en sonunda Ergenekon yalanı meclise taşınmış olduğunu, CHP genel başkanı Deniz BAYKAL m dün yaptığı açıklama ile de Tayyip ERDOĞAN yönetimi bu Ergenekon yalanı ile kendi derin devletini kurmaya çalışmakta olduğunu,
03.03.2008 tarihinde saat 23:07 sıralannda Doğu PERİNÇEK ile yaptıklan telefon görüşmesi ile ilgil olarak: Emekli Tüm General Aladdin PARMAKSIZ olduğunu, Burası Hakkari Ankara'dan göründüğü gibi değil başlıklı kitabı Irak kuzeyinde ABD ile karşı karşıya geldiğini anlatan ve bu çatışmadan Türkiye'nin galip çıkacağını anlatan çok esaslı bir kitap olduğunu, Bu kitabı aydınlık dergisi ve ulusal kanalın tanıttığını Ümit AKKOYUNLU'nun Irak Türkmen cephesi lideri olduğunu, Aynı zaman da İşçi partisin merkez yürütme üyesi olduğunu, Kendisi ile yukanda söz konusu ettiğimiz birlik ve kardeşlik kampanyasının İç işleri bakanlığının izni ile yapılıp yapılamayacağını konuştuklannı, Soruda geçen RTÜK toplantısı için o gün RTÜK ün ulusal kanala T_l lisansı ( ulusal _karasal yayın hakkı) verip vermeyeceğine karar vereceği kritik toplantı olduğunu, RTÜK'ün 7 yedi yıldır ulusal kanalın T_l lisansı hakkını çiğnediğini, Onun için bu toplantıyı önemsemiş olduğunu, Yine soruda sorulan Kanal Türk yönetici arkadaşı Merdan YANARDAĞ ile yaptığı görüşme olduğunu, Savcının Tayyip ERDOĞAN ile ilgili sözlerinin doğru olmadığı bilgisine karşı kendisine bu sözleri yurtdışı muhabiri Filiz TOPALOĞLU'ndan aldıhMnŞyve^^m savcı ile görüşmesine dayandığını ifade ettiğini, Gerçekten Baki TUĞ'öfuPKK yi %ıran ve yöneten tiyatro
j
3-/0^;!:
içerisinde yer aldığını, Telefon görüşmesinde yer alan gazete açıklamasının tamamen yalana dayanmakta olduğunu,
05.03.2008 tarihinde saat 21:01 sıralarında Kemal YEŞİLÇİMEN isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Kemal YEŞİLÇİMEN'in Siyami Ersek hastanesinde doçent olduğunu, Kendisinin doktoru olduğunu, Bu konuşmalarda K.Irak'a yapılan kara harekatı sonrasında Devlet BAHÇELİ'nin orduyu eleştiren tavrı mahkum edilmekte olduğunu, Ayrıca Türk ordusunun K.Irak'a kendi insiyatifi ile girdiği ve başarı kazandığının anlatıldığını, Yine bu dönemde Türkiye'nin karşı karşıya olduğu ekonomik kriz ve bunun sonuçlarının konuşulduğunu, Son bölümde de teröre karşı mücadelede esas engelin Ankara'da oluştuğu AKP hükümetinin siyasi çözüm paketi, DTP'nin mecliste olması gibi hususların bu sorunun çözümüne engel olduğunun anlatıldığını,
10.03.2008 tarihinde saat 17:42 sıralarında Nusret SENEM isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Atila KALÇA olarak yazılan şahıs Atila KART olduğunu, Ergenekon yalanını meclise götürme olayını yukarıda anlattığını, Burada yeni olarak Baykal'm bir yürüyüş sırasında piknik yaptığı arkadaşlarına "Aman savcı görmesin hepimizi Ergenekon diye içeri alır" sözleri üzerine espiri güzel de bunun meclise taşınması gerekir dediğini, Erganokon savcısı hakkındaki suç duyurusunu haber yapacaklarını bildirdiğini, Konuşmada geçen Mehmet DADAK ve Taha YUCEL'in RTÜK'ün üyeleri olup, Ulusal kanal ile ilgili RTÜK karannda red oyu verdiklerini, Onu konuştuklarını,
11.03.2008 tarihinde saat 16:14 sıralarında İsmail SAYMAZ isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; İsmail SAYMAZ'm Radikal gazetesinin muhabiri olduğunu, İsmail SAYMAZ'm kendisini aradığını, Bu görüşmeyi yaptıklarını ve ertesi gün gazetesinde yayınladığını, Şunu tekrar etmek istediğini, Cumhuriyet gazetesinin kendilerinin olduğunu, Başında İlhan SELÇUK ağabeyleri olduğunu, Bu gazetenin alınması iddiasının rezilce bir iddia olduğunu, Bu konulan yukanda teferruatlı olarak anlattığını,
11.03.2008 tarihinde saat 17:08 sıralannda Niyazi IŞIK isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Niyazi IŞIK'm İşçi Partisinin Avcılar ilçe başkanı olduğunu, Niyazi IŞIK'm Çatalca'da yeni yerel yönetimler yasasını protesto için kitle eylemi yapılacağını, Ulusal kanal olarak kendisinden kamera talebinde bulunduğunu, Kendiside Niyazi IŞIK'a kamerayı nasıl göndereceğini anlattığını, İşçi Partisi faaliyetlerinin bu şekilde soruşturulmasmm suç olduğunu,
11.03.2008 tarihinde saat 19:17 sıralannda Ufuk SÖYLEMEZ isimli şahıs ile yaptıklan telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Ufuk SÖYLEMEZ'in eski bakan olduğunu, Konuşmadan da anlaşılacağı üzere kendisine Almanya'da Atatürkçü Düşünce Derneklerinin düzenlediği etkinliği milli egemenlik hareketi olarak ADD ile birlikte yapmalarını önerdiğini Bu toplantıların 22-23 Mart günleri Hanover ve Hamburg'da yapılacak olduğunu, Toplantıların konusunun "Irkçılık değil dostluk" olduğunu Bu toplantılarda Almanya'daki Türk evlerinin yakılarak ırkçılık yapıldığının anlatılacağını ve Alman Kamuoyuna dostluk eli uzatılacak olduğunu, Toplantılara Talat paşa komitesi sekreteri olarak kendisi ile beraber sayın Doğu Perinçek ve sayın kemal ALEMDAROĞLU'nun da bulunacaklarını, 21 Martta gözaltına alınarak bu toplantılara katılmalannm engellendiğini, Aslında bu gözaltılann bir nedeninde bu olduğunu,
Dostları ilə paylaş: |