YENİ DİN/BAHAİLİK - BARIŞÇIL BAHAULLAH
Bahailik, mehdi inancının yaygın olduğu ve yönetimin halka çok kötü davrandığı, sosyolojik olarak halkın bir kurtarıcıya hazır olduğu bir ortam olan İran’da ortaya çıkar. Bab diye anılan Seyyid Ali Muhammed 1844 de, “Kendisinin bir mehdi olduğunu ve kurtarıcıyı müjdelediğini” beyan edip bir kısım taraftar edinir. Bab’ın 1850 de ölüme mahkûm edilmesi sonrasında takipçisi olup Bahaullah olarak anılan Mirza Hüseyin Ali 1863 de, “Bab’ın müjdelediği kişinin kendisi olduğunu” belirterek Peygamberliğini ilan eder. Bahailik, dünya vatandaşlığı idealine sahip bir inanç olup, dünyada 7 milyonun üzerinde mensubu vardır. Kitaplarının adı Kitabı Akdes (En kutsal kitap)’dir.
Bahaullah, ortaya koydukları ile “Barışçıl” unvanını hak etmiştir.
Baskı ve tehditler üzerine, İran’dan Osmanlı topraklarına göç etti, bilahare o zaman Osmanlı sınırlarında kalan ve bugün itibarı ile İsrail sınırlarında bulunan Akka kalesine sürgün edildi, orada da öldü. Akka yakınındaki Hayfa şehri Bahailiğin merkezidir.
Birleşmiş Milletlerin, dünya barışı çalışmalarına katkı sağlayan Bahailere, Birleşmiş Milletler bünyesinde bir temsilcilik verilmiştir.
Birçok kaynağa göre Bahaî dini, yeni dini akımlar arasında sayılmaktadır. Bazılarına göre, başlıca büyük dinler ve diğer inançları sentezlemeye çalışan hümanist-barışçıl bir harekettir ve bağımsız bir din sayılmamalıdır. Bahaîliği bir din olarak, İbrahimi dinler arasındadır.
Bahailik, dünyada birçok ülkede resmi din olarak tanınmakla birlikte bazı yerlerde bu söz konusu değildir. Özellikle doğduğu ülke olan İran'da başlangıcından itibaren meydana gelen baskılar ve ölümler sonrası, 150 yıldır yüzbinlerce Bahai dünyanın birçok kıtasına göç etmiştir. İran'daki Bahailer halen kamu hizmeti ve üniversite öğrenimi haklarından yoksun durumdadır.
Kutsal kitap olan Kitab-ı Akdes (En Kutsal Kitap) e göre:
-Yeryüzünü yaratan ve yarattığı insanı sürekli bilgilendiren bir Yaratıcı vardır.
-Yaratıcı, insanın yapıp ettiklerine, yaşadığı kurallara göre ona bir karşılık verir.
-Tüm dinlerin temeli ve insanlık âlemi birdir, dünya barışı kaçınılmazdır.
-İnsanlık, Dünya barışına engel olan inanç ve ırk gibi saplantılardan kurtulmalıdır.
-Dünyada tek bir dil ile herkes anlaşabilmelidir.
-Dünya büyük bir mahalle gibi olmalı ve ülke sınırları kalkmalıdır.
-Din bilim ve akıl ile uyum içinde olmalıdır.
-Irksal, dinsel, etnik taassuplar terk edilmelidir.
-Kadın ve erkek eşittir.
-Genel barış için çalışılmalıdır.
-Eğitim zorunludur ve evrensel eğitim hedeflenmelidir.
-Serbest düşünce ile gerçekler araştırılmalıdır.
-Aşırı zenginlik ve yoksulluk kaldırılmalıdır.
-Eski kutsal metinler ortak dinsel mirasımızdır.
-Her insan bireysel olarak namaz kılmalı ve yılda 19 gün (2 - 21 Mart tarihlerinde) oruç tutmalıdır.
-İbadetler ve meditasyon, kişinin karakterinin düzelip doğru yolu bulmasında temel etkenlerdendir.
-Ülke hükümetlerine itaat edilmeli ve iyi icraatlar desteklenmelidir.
-Akıl ve ruhu bozan içki ve afyondan uzak durulmalıdır.
-Kimse dilenmemeli, herkes çalışmalıdır.
-Peygamberlik ve insanlığın uyarılması sürekli devam eden bir süreçtir.
Yeni ve anlaşılır olmasının yanı sıra; dünya barışı, dünyada tek bir dilin kullanımı, dünya devletleri arasındaki sınırların kalkması, Birleşmiş Milletler Teşkilatının kuruluş amacı doğrultusunda etkin çalışması gereği gibi konuları öne çıkarması, Bahailiğe ciddi bir değer katmıştır.
MEDENİ MUHAMMED
Medeni Muhammed, toplumunu barbarlıktan medeniyete, kula kulluktan Allah’a kul olmaya yöneltti. Bu dönemde; kadınlar insan olduğunu anlamış, kölelik büyük oranda kalkmış, yönetim danışma ile yapılır hal almış, insan hakları gelişmiştir. Bu değerli insana en güncel saygı sıfatı MEDENİ olmalı.
Medeni Muhammed ve arkadaşları, dünyaya insanlığı öğreten, çağının en medeni insanlarıydı. Peki, şimdi O’nu örnek aldığını söyleyenlerin medeniyet açısından durumu böyle mi?
Çağının insanlarına medeniyeti öğreten Muhammed Peygamber, canlanıp Müslümanım diyenlere seslenseydi; "BARBARLIKTAN ARININ!" derdi.
Medeni Muhammed ve Kuran’a diğer başlıklardan daha fazla yer verdim. Bunun sebebi; bu bilgilerle yoğrulmuş olmam ve diğer kitaplarda da olan pek çok şeyi burada ortaya koyup geniş bir özet yapmış olmaktır.
KUR-AN ÖZETİ
DUA
Yüce Yaratanım! Yaratılmışlar içindeki bu güzel konumumdan dolayı şükranlarımı sunar, ömrümün sonunda yaşantıma göre bir karşılık vereceğine olan inancımı ve huzurunda saygı ile boyun eğdiğimi bildiririm.
Seninle ve yaratılmışlarla doğru ilişki kurup, huzura kavuşmam için bana yardım et.
FATİHA
DUANIN KABÜLÜ
Ölüm sonrasında yeni bir hayat olacağına inanan, geçmişten gelen ve mevcut olan güzellikleri takdirle karşılayan, güzellikleri hayatında sergilemeye çalışan erdemli insanlar! Yaratıcı sürekli olarak gözetlemektedir ve samimi insanları hiçbir zaman terk etmez. Moralinizi yüksek tutun ve güzellikler üretip paylaşın. BAKARA 1-5
DUYARLILIK
Hasta olduğu halde tedavi istemeyen insanlar gibi, dengeli ve huzurlu bir hayatı reddetmeyin. Hakikatlere kendini kapayan duyarsız birine kim ne verebilir ki?
Kendisine iyi insan görüntüsü verip fesatçılık yapan, basit bir menfaat karşılığında yolunu değiştirebilir. Gerçekten iyiliğin peşinde olan, ilkelerini ciddiyetle seçer ve menfaat karşılığı değişmez.
Yaratıcı ömrümüzü dilediğimizce tasarruf etmemize müsaade etti ise, bize yakışan Yaratıcı ve nimetlerine nankörlük etmeden yaşamaktır.
Doğrular apaçık ortada iken, sapıklıkların ve kalabalıkların arkasından gitmek insanı hüsrana sürükler.
Huzurlu bir hayat sürüp erdemli bir insan olmak istiyorsanız, Yaratıcının arzu ettiği denge ve uyumu hayatınızda gerçekleştirin. BAKARA 6-29
NİÇİN CENNET’TE DEĞİLİZ?
İnsan, Yaratıcıya boyun eğme veya isyan edebilme iradesine sahip bir varlıktır. İnsan haricindeki tüm varlıklar, uyumlu ve boyun eğmiştir. İnsan, kötü-sapkın duygulara kapıldıkça, uyum ve boyun eğmişlikten uzaklaşır.
Mevcut halimizle, nimet dolu ve sonsuz bir ortamda yaratılsa idik, kötü-sapkın duyguların ortaya çıkaracağı sıkıntılara tahammül edilebilir mi idik? Mevcut halimizle ebedi bir hayata sahip olmamız bir ceza olurdu.
Ebedi hayat; kötü duygulardan arındırılarak, salt iyi duygularla yaratılınca bir ödül olur. BAKARA 30-39
MUSEVİLERE SESLENİŞ
Ey Musa taraftarları! Sizi inim inim inleten zorba hükümdarın ülkesinden, Musa öncülüğünde çıkmış, büyük mücadeleler, inanç ve azimle, denizaşırı yerlere gidip huzura kavuşmuştunuz. Geride kalanlar ise huzursuzluk denizinde boğulmuşlardı.
Huzurlu bir hayat için yaptıklarınızı unutup, inek şeklindeki heykele tapındınız. Soğan sarımsağı, bıldırcın etine tercih eder gibi, huzurlu hayatı ilkel hayata tercih ederek kendinize yazık etmeyin.
Musa’ya samimiyetle bağlı olan, nimetleri sadece kendisi için istemez, kendisini ayrıcalıklı saymaz, bir şeyi zor kullanarak almaya kalkışmaz, çelişkilerden uzak durur. BAKARA 40-61
DİLEYEN HUZURA KAVUŞUR!
Kim olursanız olun, geçmişiniz nasıl olursa olsun, Yaratıcı’nın varlılığı ve kurallarını tespit edip, ölüm gelene kadarki yaptıklarınızın bir karşılığı olacağına inanarak yaşarsanız, huzurlu olursunuz.
İnsanları zorlayarak güzel davranışlar sergilemesini ve huzura kavuşmasını sağlayamazsınız.
İnsan her zaman kendi rotasını belirleme hakkına sahiptir.
Bilgi eksiği olmayan insanların, Yaratıcı’yı hiçe sayarak, isyankâr ve dengesiz bir hayat kurduğunu görebilirsiniz. Böyle biri, az bir bilgi ile huzur arayanları da kandırabilir. Böylesi insanların, sıkışınca Yaratıcı’nın affediciliğine sığınmaları onlara fayda vermeyecektir.
Bilinçli olarak suç işleyenleri, etkili ve kaçınılmaz bir ceza beklemektedir.
BAKARA 62-80
MUSEVİLERİN MUSA’YA İHANETİ
Musa ve havariler; “Yaratıcı vardır, birdir, O’na boyun eğilmeli, akraba ve komşulara iyi davranılmalı, üretilip karşılıksız paylaşılmalı, öldürme ve sürgünler engellenmeli” ilkelerini ortaya koyarak, erdemli bir sosyal hayat gerçekleştirmeye çalışmışlardır.
Museviyim diyenler, Musa’nın ilkelerini iyi bilmelerine rağmen, sanki Firavunu örnek alırcasına; bir kısım toprak parçası için insanlara eziyet ve sürgünler yaşatmaktalar! Musa insanların eşit olduğunu ve kişinin yaptığı iyiliklerle yüceleceğini ortaya koymuş iken, Musevilerin doğuştan üstünlük taslamaları hangi akla dayanır!
Musa canlansa, bugünün Musevileri ile ne oranda anlaşabilir? BAKARA 83-101
GERÇEĞE KARŞI BÜYÜLÜ SERAP
Peygamberler, toplumsal dönüşümü gerçekleştirmeye çalışırken, bilinen doğruları kullanmışlardır. İyiliği ortaya koyup kötülükleri anlatarak, mutluluğun yolunu ortaya koymuşlardır.
Peygamberlerin karşısında kötülüğü hâkim kılmak isteyenler; insanın çabuk arzularına hitap ile kısa vadeli cazibeleri ortaya koyar.
Bir yanda huzurlu hayat, diğer yanda sapıklığın büyülü serabı…
BAKARA 102-110
İYİYİM DEMEK YETMEZ!
Musevi, İsevi, Muhammedi gibi vasıflarla kendini vasıflandırman,“Ben kurtulmuş bir toplumun ferdiyim.” demen sana ne kazandırır?
Huzurlu bir hayat için, hayatın tüm ilkelerinin su götürmez gerçeklikler olarak ortaya konması gerekir.
Her şeye güç yetiren, insanın her yaptığını bilen, doğmamış ve doğurmamış olan, benzeri olmadığından hiçbir varlık ile konuşmayan, insanın yaptıklarına çok büyük karşılıklar verebilecek güçte olan Yaratıcı’nın kuralları göz ardı edilerek iyiliğe ulaşılır mı? BAKARA 111-123
İBRAHİM VE TOPLANMA EVİ
İbrahim, Yaratıcı’ya yakınlaşmak için ailesi ve yakın çevresinin de desteği ile, insanların güvenle sığınabileceği sosyal amaçlı bir ev inşa etti. Bu ev Yaratıcı’ya boyun eğenlerin irtibatını sağladığı gibi, tüm insanlığa da hizmet etmekteydi.
İbrahim ve diğer peygamberler gibi dengeli bir hayat yaşayıp, insana yakışır bir sosyal hayat kurun. BAKARA 124-141
İSTİKAMET
Anlamını yitirmiş kuralları, sırf geçmiştekiler yapıyor diye devam ettirmeniz gerekmez. İnançlı olmadığı halde sizinle aynı kıbleye yönelenler varsa ve bu insanların inançsızlığını ortaya koymanız gerekirse, geçici olarak bir başka kıbleye yönelebilirsiniz.
Hac, erdemli insanların bir araya toplanıp diyalog kurduğu, üretip paylaşmaya vesileler aradığı sosyal bir ibadettir. BAKARA 142-158
İYİLERİ SEÇİN
Yaratıcı iyileri ve kötüleri ortaya koyup, bunu gören insanın aklıselim davranarak iyi olanları tercih etmesini öngörmüştür.
Rast gele hayat pis ve riskli, düzenli bir hayat ise huzurludur.
Maddi anlamdaki pisliklerden uzak durun. Kirli yiyecekleri, pislikle beslenen hayvanları, kanlı etleri, bozulmuş yiyecekleri yemeyin.
Manevi anlamdaki pisliklerden de uzak durup; Yaratıcı haricindeki bir kişi adına kesilen hayvanların etinden yemeyin. Canlıları yaratan güç, bu canlılar üzerinde bir hakka sahiptir ve canlılar kesilirken Yaratıcı’nın anılması gerekir. Bir hayvanı, Yaratıcı yerine bir başka gücü anarak keserseniz etini manevi olarak heder etmiş olursunuz.
BAKARA 159-173
YARATICININ AÇIK TALEPLERİ
1-Mutlu olmak istiyorsan, her şeyin sahibi olan Yaratıcı’yı hiçe sayma.
2-Her şeyi bilen Yaratıcı’dan, iyilik ve kötülüklerinin karşılığını bekle.
3-Önceki neslin bilimsel ve sosyal birikimlerinden faydalan.
4-Mal ve hizmetleri, tüm insanlığın hizmetine sun.
5-Dürüst, sağlam karakterli ve sabırlı ol.
6-Suçu engellemek için konulan kanunlara uy.
7-Miras paylaşırken ihtiyaç sahiplerini gözet.
8-Güne başlarken, günün meşgalesi arasında ve gün bitiminde; acıktığında yemek yediğin gibi Yaratıcı’yı şükürle an.
9-Oruç tut ve Yaratıcı’nın nimetleri olan yeme-içme, cinsel ilişki nimetlerine şükret. Yiyeceği içeceği olmayanı gözet, evlenemeyenleri evlendir.
10-Erdemli insanlarla buluşmak için Hac yap.
12-Hak edilmeyen bedeli (rüşvet) alma ve verme.
BAKARA 174-200
SAHTEKÂRIN GÜZEL SÖZLERİ
“İçim temiz” diye söze başlayıp, süslü laflarla etrafını etkilemeye çalışan düzen bozucu tipleri, yaşantılarından tanırsın. Bu tip insanlar müspet hiçbir icraat yapmazlar.
Soylu Peygamberleri örnek alıp; dürüstçe ve paylaşarak yaşayın.
BAKARA 201-218
ÖNEMLİ UYARILAR
1-SARHOŞ OLMA. Sarhoşluk, küçük sıkıntıları unuttursa da, akli dengeyi ve sosyal hayatı bozar. Deli gibi davranan bir sarhoş, kimin hoşuna gider?
2-KORUNMASIZLARI SÖMÜRME Anne ve babası tarafından terk edilmiş ve kötü şartlarda çalıştırılan biri olmayı kim ister?
3-KUMAR OYNAMA. Kumar oynarken hissettiğin heyecan hoşuna gitse de, ömrün ve servetini kaybedersin. Kumarda kazansan da, emek harcamadan kazandığın servet huzur vermez.
4-ERDEMSİZ OLANLA EVLENME. Sadece görünüşüne bakıp da kendine eş seçersen, eşinin sonradan ortaya çıkan kötü davranışları ile mahvolursun.
5-CİNSELLİKTE ÖLÇÜLÜ OL. Eşler birbirlerini de düşünerek, karşılıklı tatmin düşüncesi ile ilişki kurmalı.
6-EVLİLİĞİ KORU. Bekârları evlendirin, ciddi sorun olmadıkça da boşanmayın. Boşanacak olanlar da birbirini üzmeden ayrılsın.
7-YALAN SÖYLEME. Yaratıcı’nın kaydettiğini bilen yalan söylemez. Yalana Yaratıcı’yı şahit tutup yemin etmek ise çok daha kötüdür.
8-NAMAZ KIL. Yaratıcıyı saygı ile anacak bir ibadet olan namazı düzenli olarak icra et. Gün arasında da Yaratıcı’yı anarak namaz kıl. Zorlu yolculuklarda dahi namazı aksatma. BAKARA 243-253
YARATICI GÜÇLÜDÜR
Bizleri hür iradeli yaratıklar olarak var eden, icraatlarımızı ve niyetlerimizi bilip kaydeden Yaratıcı’nın, kimleri ödüllendireceği konusunda bir başkasından akıl alması düşünülebilir mi?
Güneşi doğudan gösterip batıdan batıran, her şeye güç yetiren, adil Yaratıcı’nın kurallarını değiştirip, doğacağımız koşulları tespit etmek veya ölümsüz olmak mümkün mü?
Yaratıcının gücünü anlamak istiyorsan, canlı bir tavuğu kafa gövde ve bacaklarından dört parçaya ayır, sonra da birleştirerek tekrar canlı bir tavuk elde etmeye çalış! BAKARA 254-260
MALI İTİNALI KULLANIN!
Mal, hizmet veya bir tebessümü çevresindekine sunana, Yaratıcı çok daha fazlası ile karşılık verecektir.
Bir şeyi başkasına verirken; gösterişten, töhmet altında bırakmaktan, atılacak türde faydasız şeyleri dağıtmaktan kaçının. Verecekleriniz faydalı, verdikleriniz de gerçek ihtiyaç sahipleri olsun.
Durmadan mal biriktirenler bir gün malları yok olursa ne yapacak? Cimriye cimri davranılırsa hali ne olacak?
Borç vermek güzeldir, borç vermeye özen gösterin. Birine borç verilir de borç alan geri ödemeyi savsaklarsa hepiniz bu kişiye baskı kurun. Borç alan ödeyemez duruma düşerse, bu bedeli aranızda paylaşın.
Borçlar geri ödenmez ve borç verme alışkanlığı kaybolursa, faizcilik yayılır ve toplumsal hayat felç olur.
Faizcilik, fırsatçılara büyük gelirler elde etme imkânı sağlar iken, emeğin değerini ve toplumsal hayatın güzelliklerini yok eder.
BAKARA 261-296
SAHTE HİKÂYELER
Peygamber, Yaratıcı’nın ilkelerini açıkça veya benzetmelerle anlatır.
Samimi olan, Peygamberin anlattığı benzetmeler ile Yaratıcı’nın ilkelerini daha kolay anlarken, samimiyetsiz de bu örneklerin ayrıntıları ile uğraşıp sapık yoluna devam eder.
Yaratıcı yapıp ettiğimizi görüyor ve karşılığını verecek ise, mantıklı olan iyi davranışlar ortaya koyup erdemli bir hayat yaşamaktır.
Yaratıcı’nın affediciliğine sığınıp, bir süre sonra değişmeyi düşünerek ilkesizce yaşayanlar gerçekte kötü niyetlidir ve hayatlarını hiçbir zaman değiştiremezler. ÂLİ İMRAN 1-1
İMRAN VE EŞİ MERYEM’İ, MERYEM İSA’YI YETİŞTİRDİ
Meryem’in annesi İmran ve babası, Yaratıcı’nn ilkelerini bilip buna göre yaşayan örnek insanlardı.
Meryem, ailesinden aldığı ve kendi ürettiği değerleri oğlu İsa’ya aktardı. Güzel insanlar içinde yetişen İsa, genç yaşta insanlığa yol gösterici bir kişiliğe sahip oldu.
İsa, psikolojileri bozulmuş ve anlamsız şeylere dalarak bunalmış insanlara, hayata nasıl intibak edip mutlu olabileceklerini anlattı. Mal ve yiyecek stoku yapmak ve basit değerler uğruna yaşamakla huzurun elde edilemeyeceğini ortaya koydu.
Az sayıda bir topluluk İsa’ya itibar ederken, insanların çoğu karşısına dikildi ve nihayetinde İsa’yı öldürdüler. İsa’yı öldürenler kendilerine zarar verdi, zira Yaratıcı bunun cezasını verecektir. ÂLİ İMRAN 33-63
SÖZDE İNCİL VE TEVRAT TARAFTARLARI
Peygamberler, erdemli insanlarla işbirliği yapıp erdemliliği yaymaya çalışmasına rağmen, sonraki taraftarlar körü körüne bir bağlılık görüntüsü içinde kamplaştılar.
Erdemli insanları alaya alıp basit çıkarlar uğruna koşmak yerine; İbrahim’den buyana tüm peygamberleri örnek alıp, Yaratıcı’nın arzu ettiği tarzda dengeli bir hayat kurun.
Okuduğunuz Tevrat, İncil vb. kitaplar, Yaratıcı’nın varlığı ve ilkelerini açıkça sayıp dökerken, kendinizi ve sizi dinleyen samimi insanları kötü yola sevk etmek niye?
Ey samimi insanlar! Kitaplarla haşır neşir olmalarına aldanarak, sahtekarlara uymayın, samimi insanlarla birlikte olun. ÂLİ İMRAN 64-120
ZORLU MÜCADELE
Yaratıcı’nın sonsuz ödülünü istiyorsan:
-Başkasının sırtından fahiş kazanç peşinde koşma,
-Yaratıcı özgür kıldı diye dengesiz ve taşkın davranışlar yapma,
-Hata yaptığını anlayınca hemen kendini toparla,
-Bollukta ve darlıkta elindekini paylaş,
-Önceki neslin güzelliklerini kullan ve moralini bozmadan çalış.
İyi-kötü ayrışması ve mücadelesinde, her iki taraftakiler de birçok zorluk yaşar.
Delilsiz, dayanaksız kötülük saçanlara karşı, daha güçlü bir psikoloji ile mücadele vermek gerekmez mi? İyilik taraftarı olanlara, Yaratıcı’nın manevi desteği yeter.
Yapıp ettiklerinize karşı Yaratıcı çok daha fazlalarını vereceğinden, bu yolda verdiklerinize acımayın. Canınızı dahi Yaratıcı yolunda feda etmekten kaçınmayın, zira kendiliğinden ölen de hayatını adayan da Yaratıcı’nın hâkimiyetindedir.
Zorlu mücadelede, çıkarcıların bahanelerle yanınızdan kaçtığını görürsünüz. Bu durum, çıkarcı insanlardan uzaklaşmanıza bir fırsattır.
Size zarar veren kötülük taraftarlarına, Yaratıcı’ya karşı bir güçleri olmadığını hatırlat. ÂLİ İMRAN 121-200
AİLE HUKUKU
İnsanın doğup geliştiği ortam olan aile laçkalaşırsa, sosyal hayat felç olur. Ailedeki şefkat ve himaye olmadan bir çocuk nasıl yetişir?
Ailesiz kalmışlara sevgi ve şefkat besleyip maddi olarak destekleyin.
Ailesiz ve korunmasız kadınları, durumlarından faydalanıp ikinci eşler olarak almaya kalkışmayın. Çok eş isteyen erkekler bu isteklerinde samimi ise, bunu iyi aile kızlarına sunsun! İlk evlenilen kadın da, ikinci eş olacak kadın da erkeğin çok eşliliğini isteyerek onaylamaz.
Kadın için iyi bir erkekle evlenmek, erkek için de iyi bir servete sahip olmak hayatın en temel değerlerindendir. Bu yüzden; kadın evlenirken eşinden, erkek de miras paylaşırken kız kardeşten fedakârlık bekler.
Kadınların mallarını zorla almayın, boşanırken de cömert olun.
Evlilik dışı cinsel ilişki aile kurumunun en büyük düşmanıdır.
Anne, baba, analık, babalık, kardeş, teyze, dayı, amca, hala, yeğen, kaynana, kayın-baba, çocuk ve evlatlıklarla evlenmeyi aklınızdan çıkarın. Bir arada aile olarak yaşayan fertler arasında evlenmenin serbest olması, bu insanların birbirlerine cinsel istek duymalarının yolunu açar ve aile kurumu felç olur.
Güzel evlilikler kurun, evlenemeyenlere de yardımcı olun.
NİSA 1-35
YARATICI’YI GEREĞİ GİBİ TANIMAK
Bir başka güce Yaratıcı gibi değer verilmesini, Yaratıcı affetmez. Hesap gününü ve Yaratıcı’yı hiçe sayarak yaşayanlar, kendilerine video kasetleri seyrettirildiğinde ne yapacak?
Zihnen ve bedenen pisliklerden arınarak, Yaratıcı’ya ibadet edin. Söylediğini bilmeyen bir sarhoş ayılmadan, ter-pis kokan, kirli veya tuvaletten çıkmış olanlar, pisliğinden arınmadan namaz kılmasın.
Ödül ve cezası sonsuz olan Yaratıcı, güzellikleri açığa çıkarmanızı ister. NİSA 36-59
GÜZELLİKLERİ KORUYUN!
Güzelliklere vesile olmaya çalışın, güzel davranışlara daha güzelleri ile karşılık verin. Güzellik üretenlerle dost olup barışa katkı sağlayın.
Kasıtla birini öldürmek affedilmez bir suçtur.
İhmal veya kusuru ile birinin ölümüne sebep olan, ölenin geride bıraktıklarını madden destekleyip, Yaratıcı’dan af dilesin.
Yaratıcı, güzellikleri ortaya koymaya çalışanların yardımcısıdır,hiçbir gücün sizi alıkoymasına fırsat vermeyin. Her yönü ile kuşatılsanız da güzellikleri ortaya koyabileceğiniz yerlere gidin.
Yaratıcı’ya şükrederek namaz kılın, zamansızlığı veya güçsüzlüğü bahane ederek bu ibadeti aksatmayın. Sıkıntılı iseniz iki rekât olarak ifa edin ama namazı bırakmayın.
İyilik ve kötülük uğruna mücadele edenler, karşılıklı olarak birbirlerine zarar verir. İyilik tarafında mücadele edenler, Yaratıcı’nın desteği ile büyük bir avantaj sahibidir.
İftiracı ve kötü zihniyetlileri dost edinip savunmayın.
Yaratıcı’yı küçümseyen, başka güçlere Yaratıcı gibi değer verenler için dönüş ve kurtuluş yoktur. Heves ve anlık duygularla suç işleyip de hemen ardından içtenlikle ve bir daha yapmamak üzere pişmanlık duyanları ise Yaratıcı affeder.
Özü sözü bir olarak Yaratıcı’ya boyun eğmiş olan kadın ve erkekleri, sonsuz karşılık ile müjdeleyin. NİSA 60-126
DENGELİ OLUN!
EVLİLİKTE; Kadınları güvencesiz ve muhtaç bırakır, aldatır veya anlayışsız davranırsanız, evliliğiniz bozulur.
EKONOMİDE; Hileli iş yapar, yoksulu gözetmeden mal biriktirirseniz; ekonominiz bozulur.
ADALETTE; Yakınınız veya menfaatiniz için yalan şahitlik yapar, haksız davranır veya haksızlığa sessiz kalırsanız; adaletiniz bozulur.
DÜŞÜNCE VE DAVRANIŞTA; Peygamberleri örnek alıp doğruları içinizde ve hayatınızda yeşertmezseniz; düşünce ve davranışlarınız bozulur. NİSA 127-174
TEMİZ OLANLAR:
YİYECEKLER: Temiz bitkileri, eti için beslenen ve avlanan hayvanları yeyin. Yaşantısı ve beslenmesi pis olan hayvanlarla, Yaratıcı haricindeki bir varlığı yüceltmek uğruna kesilmiş hayvanları yemeyin. Temiz bir yemeği kim pişirirse pişirsin yiyebilirsiniz.
EŞLER: Evlilik dışı cinsel ilişkide bulunanla, Yaratıcı’ya karşı nankör ve isyankâr olanla evlenmeyin.
VÜCUT: Görünen ve kirlenen el kol ve ayakları yıkayıp, saçları ıslak elle sıvazlayarak tozlarını alın. Her öğün temizlenin ve bu şekilde temizlenmeden namaz kılmayın. Bedeniniz kirli ise veya aşırı çalışma-cinsel ilişki gibi eylemlerle terlemişseniz tüm vücudu yıkayın. Tuvalet sonrasında da tüm atıklardan temizlenin.
TOPLUM: Toplumsal hayatı tehlikelerden koruyun. Haksızlıklara karşı çıkıp, haksızlıklara karşı kamuoyu oluşturun. Toplumsal hayat bozulursa, maddi gücünüz sizi mutlu etmez.
İyi ve güzel şeyler net bir şekilde ortaya konup toplum tarafından hissedilmedikçe toplum değişmez.
Peygamberlere bağlı görünüp, onları yarı ilah gibi ortaya koyup, sonra da onları örnek insan olma konumundan çıkarmak samimiyetsizliktir.
Erdemli kişiliklerle, erdemli bir toplum oluşturmaya çalışın.
Adam öldürülmesi, haksız kazanç, yeminle desteklenen yalan ve kumara karşı caydırıcı önlemler alın.
Erdemli insanlar!, temiz bir toplum oluşturmak için birleşin!. MAİDE
HER GÜZELLİĞİN BİR BEDELİ VARDIR!
İnsan toprağa ve diğer canlılara muhtaçtır, toprağın ürünleri ile beslenir ve ölünce toprağa karışır.
Samimiyetsiz olan, hakikatleri bilip söylemesine rağmen, hakikatleri ortaya koyanlara karşı, “Bunların yaşanması mümkün değil” diyebilir.
Samimi insan, doğruları anlayıp hissettiği anda bunları uygular.
Güzellik üretmeden, bazı doğru laflarla kendini kandıranları kötü bir akıbet beklemektedir.
“Ölünce toprağa karışıp yok olacağız” diyen, hesap gününde “Bir daha imtihan olalım veya kurtuluş fidyesi verelim” diyebilir mi?
İnsanların çoğunun erdemlilik mücadelesine karşı duyarsız veya karşı olduğunu görmek sizi üzmesin, zira bunlar size değil Yaratıcı’ya karşıdır ve karşılığını yine Yaratıcı verecektir.
Yaratıcı isteseydi, kör veya bir büyük felaketin ortasında olabilirdiniz. Üzerinizde taşıdığınız olumlu ve olumsuz özellikler, Yaratıcı’ının gücünü gösteren ve sizlerin imtihanına yönelik şeylerdir. Geçici hayatta, olumlu özellikleri ile kibirlenenler ve olumsuzluklarına karşı isyan edenler imtihanı kaybeder.
İbrahim, “Yıldızlara göre Ay, Ay’a göre Güneş nasıl daha parlak ve etkili ise, Yaratıcı’nın ilkeleri de diğer ilkelere göre bu şekilde üstündür” diyerek, ilkel bir inanışa sahip olan toplumunu uyarmıştır.
Engellenip karşı konan İbrahim, “Sizler dayanaksız halinizle bu kadar cüretkar olurken, hakikatlere dayanan biri olarak ben nasıl geri adım atabilirim.” deyip mücadelesini sürdürdü.
Karşılığını Yaratıcı’dan bekleyerek davranın, Resulleri ve Kitapları samimiyetle anlamaya çalışın, geçici oyalanışlara dalmayın.
Yoktan var eden, yağmurla ölü toprağı yeşertip yiyecekler çıkaran, ölü gibi uyutup yeniden uyandıran başka bir güç var mı? Eşi olmayan bir gücün çocuğu olur mu?
İnkârcılıkta kararlı olan, olağanüstü durumlarla karşılaşsa da değişmez. Bu gibilerle çekişip oyalanmayın.
Yaratıcı, en ücra yerde veya en alt düzeyde olsalar da güzel davranan fertleri en büyük karşılıkla ödüllendirir. Kötülük peşinde bir hayat sürenler ise nerde nasıl yaşamış olursa olsun, hak ettiği cezayı bulur. İnsanın, “ben hakikatleri bilemedim” deme hakkı yoktur, zira iyiyi kötüden ayırt edecek akıl her insanda mevcuttur.
Hayatının küçük zaman dilimlerinde Yaratıcı’yı anan, küçük miktarlı paralar ile yoksullara yardımda bulunan, sahte törenler için içlerinden birkaçını ruhbanlaştırıp azgınca yaşayanlar kimi kandırıyor?
Akraba ve çevrenizdekilerin ihtiyaçlarını giderin, doğacak veya doğmuş çocukları besleyemem diye öldürmeyin, savunma haricinde bir cana kıymayın ve adaleti elden bırakmayın. EN’AM
İRADE SAHİBİYSEN, SORUMLUSUN!
Sizi uyarıp, huzur ve kurtuluş yolunu gösteren bu kitabı ciddiye alın.
Dengeli ve uyumlu yaşamak veya şeytani duygularla dengesizleşmek, insanın tercihine sunulmuştur.
Bir insan veya medeniyet, ne kadar güçlü olursa olsun ölüme meydan okuyamaz. Havalanan kuş nasıl bir süre sonra bir yere konmak zorunda ise, tüm canlılar da bir süre yaşayıp ölecektir. Konuşan-dinleyen, ileri giden-geri kalan, iyi-kötü herkes ölünce bir hesapla karşılaşacaktır. Bir hesabınız olacağını unutup, “geçmişten beri yapılanı yaparım” diye sapkın yaşantı içinde kalmayın, azıp sapmamak şartı ile tüm nimetleri kullanın.
İyiliği samimiyetle benimsemesine rağmen, aciz kalıp bazı kötülüklere bulaşan ve hemen kendini düzeltenleri Yaratıcı affeder.
Hayvan, bitki ve maddeler kusursuz bir uyum içindedir. Yaratıcı ile dost olan insan da, kendi ve çevresi ile uyum içinde olur. Aksi durumdakiler ise, bozguncu ve savaşçı olurlar.
Nuh, Hud ,Semud, Lut ve Şuayp peygamberler,sırası ile ve hiçbir karşılık beklemeden, insanlara Yaratıcı’nın uyumlu kurallarını anlattılar.Toplumun az bir kesimi peygamberlere olumlu cevap verdi. Nasıl ki su içip depolamayan bir deve çölü aşamaz ise, gerçekleri benimsemeyenler de huzursuzluk çölünü aşamazlar.
“Ben Yaratıcı’nın gerçeklerini ortaya koyan ve insanlığı kurtuluşa çağıran bir elçiyim” diyen Musa, zalim idarenin tepkisi ile karşılaşır. Musa’yı gözden düşürmek isteyen zalim yönetim, önde gelen fikir adamları ve Musa’yı toplum önünde tartıştırır. Fikir adamları, beklenenin aksine Musa’nın söylediklerinin doğruluğunu tasdik eder ve O’na bağlılıklarını beyan ederler. Zalim idare, Musa ve ona uyanlara daha ağır tepkiler ortaya koyunca, Musa zulüm gören halkla birlikte toplumu terk eder, geridekiler ise azgınlıklar içinde boğulurlar.
Musa ve yanındakiler, gittikleri yerde huzur bulur. Musa kendini dinlemek için bir süre yalnızlığa çekilir ve döndüğünde bir kısım insanın inek şeklindeki mücevher heykele tapındığını görür. Bir grup da işe dalıp haftalık toplantıları terk etmiştir. Musa, birçok sıkıntı çekmiş ve örnek bir hayat kurması beklenen bu insanlara çok kızar.
“Bir Peygamber hakikatleri bana bizzat anlatmadı.” diye istediğimiz gibi yaşayamayız, zira insan aklı neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt etme yeteneğindedir.
Kalbinde iyiliğe, gözünde güzelliğe yer vermeyen, hayvandan da aşağı bir konumdadır.
Başka bir varlığa Yaratıcı gibi saygı duymayın. Mal ve evlatlarla oyalanmaya dalmayın. Kuran’ı anlamaya çalışarak okuyun. A’RAF
MÜCADELENİN İLKELERİ
Yaratıcı’nın ilkelerini hiçe sayıp, resullere ve erdemli insanlara karşı savaş açanlarla siz de mücadele edin. Bu mücadeleyi birlikte ve cesurca yapın ki topluca yok edilmeyin.
Yaratıcı, kendisi ile uyumlu olanlara manevi olarak destek olur.
Tüm benliğinizle iyiliği kavramaya ve yaşamaya yönelin, mal ve evlatlara dalıp yok olmayın.
İçerikten yoksun ruhsuz namaz ve gösterişe yönelik harcama bir anlam ifade etmez.
Psikolojik, sosyolojik ve teknolojik yönden tam bir donanımla, fitne ve fesatla mücadele edin.
Bir ortamda verimli olamıyorsanız, daha verimli olabileceğiniz ortamlara gidin, mal ve canınızı iyilik uğruna seferber edin. ENFÂL
AYKIRI TİPLER
Yaratıcı’nın ilkeleri ile çelişen bir hayatı olanlara güzellikle öğüt ver, ola ki bir başka açıdan değerlendirip kararlarını değiştirirler.
Yaratıcının yüceliğine kayıtsız kalan veya bir başka gücü Yaratıcı gibi gözünde büyütmüş olanlarla; aranızda tarafların ihlal etmediği bir hukuk varsa, birbirinize zarar vermeden yaşantınızı sürdürün. Kuralları bozan veya tecavüzkâr davrananlara karşı da sert bir karşılık verin. Bu insanlara karşı Yaratıcının karşılığı da sert olacaktır. Bunlara acımayın, zira fırsat bulsalar onlar sizi yok eder. Bunlarla, içtenlikle pişmanlık duymadıkça dost olmayın.
Camiye halı sermek, küçük paraları dağıtmak, çeşme yaptırmak gibi basit işlerle Yaratıcı’yı kandıramazsınız. Malınızı Yaratıcı uğruna seferber edin, dostlarınızı Yaratıcı ile uyumlu yaşayanlardan seçin ve hayatınızı dengeli bir hale getirin ki huzur bulabilin.
İnancı sağlam, psikolojisi güçlü ve disiplinli olanlar, az sayıda da olsa etkin ve başarılıdır.
Fedakârlık gerektiren veya sıkıntılı bir durumda, meydanı boş bırakıp kaçan insanları çevrenizden uzaklaştırın.
Cimri ve menfaatçilere, “Elde edeceğiniz karşılık, vereceğiniz mal ve emekten kat kat üstün olacaktır.” de.
Samimiyetsizce ibadethaneleri doldurmayın, zira samimiyetsiz dua boşa vakit geçirmektir.
Yaratıcı’ya kul olmayı basit kurallara bağlayıp, cenneti ucuzlatan ruhbanlara inanmayın. Bunlar peygamberleri insanüstü göstererek örneklikten çıkarır, kendilerini de Yarıtıcı’ya ulaşmanın vasıtası yapar.
TEVBE
KAÇINILMAZ GERÇEKLER
Yaratıcı sizi cezalandırmak istese, hangi güç sizi kurtarabilir.
Ömrü boyunca istediği gibi yaşayabilme hürriyeti verilen insanın, olumlu bir yol izleyip Yaratıcı’nın öngördüğü güzellikte bir hayat yaşaması daha iyi değil mi?
Çözemeyip aciz kaldığı sorunlarla karşılaşınca Yaratıcı’ya yakınlaşıp, normal zamanlarında azgın ve isyankâr olmak ne büyük çelişki!
Bir maddi karşılık istemeden, Yaratıcı’nın istediği hayatın nasıl olması gerektiğini ortaya koymaya çalışan erdemli insanlara kulak verin.
“Yaratıcı vardır ve tüm kâinatın sahibidir.” diyen birinin, sonrasında bu güce karşı kayıtsız kalması kadar büyük bir çelişki var mı?
Yoldan çıkanlar, “Bizi falancalar yoldan çıkardı.” diyebilir mi?
Size hak ettiğinizden fazla ceza verilmez, lakin hak edilenden daha fazla mükâfat verilmesi büyüklüğün şanındandır. YÛNUS
MUHATAPLARIN YAKLAŞIMI
Yoklukta kendini koyuverme, bollukta da şımarma!
Samimiyet, doğruları duyar duymaz kabullenmeyi gerektirir, lüzumsuz bahaneler oluşturma.
Peygamberler, öne çıkan sorunlara çözüm sunarlar:
Hud, “Sizi doğru yola çağırıyorum, uyduruk bir hayat yerine şaşmaz kurallarına göre yaşayın, af dileyip dönün.” diyerek,
Salih, “Bir devenin yolculuk öncesi su içmeden çölleri aşamadığı gibi, siz de ilkesizce yaşayıp ölürseniz huzura ulaşamazsınız.” diyerek,
Lût, “Homoseksüellik yaratılışa aykırı, bu tür azgın davranışla huzur bulamazsınız.” diyerek,
Şuayp, “Yaratıcı adil olduğundan, ona bağlı olanlar bütün icraatlarında adil olmalıdır.” diyerek, toplumlarını uyarmışlardı.
Uyarılanların çoğu, “ Olağanüstülüğü olmayan, bizim gibi bir insansın ve bizi uyarma hakkın yok.” diye hakikatlere yüz çevirdiler.
Uyarıları kulak ardı etmişlerin medeniyet kalıntılarına bakın ve tarihe karışıp gitmeden kendinize çekidüzen verin. HÛD
YARATICININ YÜCELİĞİNE BİR MİSAL
Karşı koyma gücü olmamasına rağmen birçok kötülüğe uğrayan insan, çok önemli bir konuda devlet başkanını aydınlatarak yüksek bir makam elde etse ve kendisine kötülük yapan insanları yöneten konumuna gelse, vakti ile kötülük yapanların durumu ne olur?!
İnsanın bir anda yüksek bir makama ulaşması olmayacak bir iş değil. Güçlü iken güçsüz duruma düşmek her an mümkün.
Yeryüzündeki ve hesap günündeki gerçek güçlerin sahibi Yaratıcı’dır.
Erdemli insan, güçlülüğüne dayanıp zulüm sergilemez. YÛSUF
ERDEMLİLİĞE ÇAĞRI
Tüm varlıkları uyumlu olarak yaratan ve kâinatı dantel gibi işleyen Yaratıcı pek yücedir.
Onlarca çeşit meyveyi aynı topraktan çıkaran, tüm varlıkları yoktan var etmiş olan güç, ölüm sonrasında insanı yeniden canlandırıp hesaba çekemez mi?
İnsan, mutlak itaat edecek şekilde veya inkâr ettiği an yok olacağı şekilde yaratılabilirdi. Yaratıcı insana seçme özgürlüğü tanımıştır.
Ey özgür insan! Akıllı davranıp erdemliliği seç. RA’D
YARATICININ TAVSİYESİ
Seraba dalıp anlamsız mücadelelere atılmanın sonu huzursuzluktur. Yaratıcı insana, sonucu güzel olan, sürekli ve huzurlu bir hayat önerir.
Peygamberlere karşı, “Bizim gibi birisin, sana niye uyalım?” diyenler gibi olmayın.
Akıllı insan, söyleyene değil söylenene bakar, güzel sözleri kabul eder. Yaratıcı’nın dengelerini gözetip, elinizdeki nimetleri bölüşmedikçe huzura kavuşamazsınız.
Hesap günü “Bir imkân daha tanınsa da dengeli bir hayat kursam.” deme hakkınız olmayacak. İBRAHİM
HAKİKATLER
Yaratıcı’nın hakikatleri yok edilmez şekilde her yerde mevcuttur. Bir insanın bu hakikatleri açıkça ortaya koymasından daha doğal bir şey de olamaz.
Erdemli insan, kendisine söylenen uyumlu ve güzel sözleri derhal benimser.
Sonu gelmez arzulara kapılanları, istedikleri gibi yaşama hakları ile baş başa bırak.
Mutluluğu arayanlar, rüzgârla bitkileri dölleyen, yağmurla etrafı yeşerten, her türlü ürünü var etmiş olan Yaratıcı’nın dengelerini gözeterek yaşasın.
Lût Peygamber zamanında yaşayıp da O’na kulak asmayanlar, eşcinsel bir hayat yaşayıp dengeyi gözetmediler ve sonunda amansız hastalıklara kurban gittiler.
Peygamber ve onun takipçileri, Yaratıcı’nın öngördüğü dengeli hayatı, çeşitli bakış açıları ve örnekleri ile açıkça insanlara anlatır; isteyen öğüt alır, istemeyen almaz. HİCR
YARATICI’YA HAS ÖZELLİKLER
Yaratıcı; tüm varlıkların yegâne sahibidir, bir damla sudan insanı var eden güçtür, eti ve sütünden faydalandığımız hayvanları var etmiştir, pek yücedir.
İnsan tüm sanayi ve teknolojisi ile et kadar leziz bir yiyecek, deri kadar güzel bir giysi üretemez. Devamlı gece olsa gündüzü, devamlı kuraklık olsa suyu size kim verebilir.
Geçmiş toplumları ibretle değerlendirip, huzursuzlukların sebeplerini tespit edip, bu sebeplerden uzak durun.
Hayatın, ölümün ve hesap gününün hâkimi olan Yaratıcı’yı her zaman hatırlayın.
Erkek çocuk emeğinizin karşılığı, kız evlat da size verilmiş bir ceza mı ki? Erkek çocuğa sevinip kız çocuğa üzülürsünüz!.
Arıya çiçek özlerinden bal yapmayı öğreten, kuru toprağı yağmurla yeşerten Yaratıcı, ölüm sonrası insanı yeniden yaratamaz mı?
Cimri ve kibirli olan da, fakir olup kompleksli ve isyankâr davranan da imtihanı kaybeder. Herkesin video kasetlerinin gösterildiği günde, kazanıp kaybedenler açıkça belli olacaktır.
Yatağa bağlı kalmış bir hasta veya gezen bir deli ile kendini karşılaştır ve nimetlerine şükret. Yapılan kötülüklere anında ceza verilmemesi, sizleri kötülük yapmaya azimli hale getirmesin. NAHL
ARAYAN BULUR!
Bu kitap, tarih boyunca devam edip gelen iyi kötü mücadelesini anlatır. İyiliğin ilkelerini tespit edip uygulayarak, huzur ve ahret ödülüne kavuşun.
Nankör, cahil, aceleci, düşüncesiz, azgın davranışlarla kötü bir yol tutup, üstüne üstlük erdemli insanlara da “Sapık” diyenlere sakın aldırma. İyi ve kötü ortadadır ve hesap günü herkes nasıl bir sonucu hak ettiğine kendisi karar verecektir.
İsteyen mal yığma yarışına katılır, isteyen erdemlilik yarışına. Her yarışta bir başarı mutlaka olacaktır, kimi basit ve geçici, kimi anlamlı ve kalıcı.
Erdemli insan, Yaratıcı’yı gönülden sevip her şeyin üstünde tutar, güzel davranışlar sergiler, mal ve hizmetleri paylaşır, yoksulluk korkusu ile doğacak veya doğmuş çocuğu öldürmez, zinadan uzak durur, cana kıymaz, korunmasızlara korur, kibirden uzak ve dürüstçe yaşar.
Yarnatıcı’nın varlığına en büyük delil, varlıkların uyumudur.
Yaratıcı ile bağı olmayan şey güzel olamaz, zira geçicidir. Azgın duyguların etkisi ile ortaya çıkan zevkler gelip geçen seraplardır.
Mal ve evlat yarışına dalıp, başka mercilerden çare bulamayınca Yaratıcı’yı anmak, erdemlilikle bağdaşmaz.
Güne başlarken, “Beni dürüstlükten ayırma, doğruları göster ve güzel bir hayat
yaşamamda yardımını esirgeme.” diye, gün bitiminde de “Verdiğin nimetlere şükürler
olsun, hatalarımı affet.” diye Yaratıcı’ya secde edin. İSRA
UYULACAK MAKAM
Yaratıcı, yok edilmek istenen erdemli bir toplumu koruyamaz mı? Yaratıcı isterse bir toplumu dondurarak yüzlerce yıl uyutup, daha sonra tehlike geçince yeniden uyandırabilir.
Mallarına güvenip, “Ben yeniden yaratılsam da bu nimetlerin içinde olurum.” diyenin, bir afetle birlikte iflas ettiğini bir düşünün!
Sarsılmaz gerçeklere bağlanıp, şükrederek Yaratıcı’ya sığının.
Belli bir alanı gören, belli şeyleri bilen, belli bir süre yaşayan sınırlı varlıklar olarak; Yaratıcı ile bağınızı sıkı tutarak, sınırlılığı aşıp sonsuz nimetlere ulaşmaya çalışın. KEFF
Yoktan var edebilme gücüne sahip olan Yaratıcı, kısır, yaşlı veya cinsel ilişkiye girmemiş bir kadını gebe bırakamaz mı?
İşitmesi, görmesi, kalıcı fayda ve zararı olmayan şeylere kul olmayın. Yaratıcı’ya kul olma konusunda babanız dahi sizi engelleyememeli.
Samimiyet ve gayretle, insanlığa rehber olmuş Peygamberi örnek al.
“Yaratıcı tüm insanları ödüllendirecek, zira cezalandırmak ona yakışmaz.” diye kendi arzuladığı tarzda bir Yaratıcı ortaya koyanlar, ahrette bu varsayımlarını test edecekler.
MERYEM
İYİLİK VE KÖTÜLÜĞÜN SONU
Musa’nın doğduğu zaman, gelecekte güçlenip başkaldırırlar diye erkek çocukları öldürten zalim bir yönetim iş başında idi. Musa’nın annesi, yeni doğan çocuğunu, öldürülmesin diye bir sandık içinde nehre bırakır. Sandık içindeki çocuk, akıntı ile zalim idarecinin sarayı önüne gelir ve çocuğu idarecinin eşi bulup saray içine getirir. Kral eşini kıramaz ve bir başkaldırıcıyı kendi sarayında büyütmeye başlar.
Büyüyüp olgunlaşan Musa, kardeşi Harun’un da desteği ile zulme karşı savaş açar. Musa, “İnsan insana tahakküm edemez, aksi halde her şeye güç yetiren Yaratıcı bunun hesabını sorar.” diyerek idarecileri uyarır. İnsanların bir kısmı Musa’yı idareci olmak isteyen biri olarak değerlendirir, bir kısmı da hiç dikkate almaz.
Musa ve arkadaşlarına karşı, zalim idare büyük baskılar yapmaya başlar. Musa, arkadaşları ve zulümden bıkmış halkı yanına alarak toplumu terk eder. Geride kalanlar, zulüm karanlığında boğulup gider.
Musa ve beraberindekiler, yeni bir mekânda kendilerine göre bir hayat kurma imkânı bulur. Musa, Yaratıcı’ya şükretmek ve salim kafa ile bazı şeyleri daha iyi düşünmek için bir süre toplumdan uzaklaşır. Musa ayrılınca kendi kendine kalan halk, bir heykel yapıp tapınır.
Zulümden uzaklaşıp güzellik üretme gücü elde etmiş bir toplumun, geri adım atıp cahilce davranması ne kötü!.
Bütün yiyecek, eşya ve ortamlar kullanıma hazır bir şekilde emrimize verilse ve sonsuz bir nimet ortamında yaşasa idik ne olurdu? İnsan mevcut hali ile nimet dolu bir ortamda sonsuza dek yaşayamaz, zira her şeyden bıkan bir yaratılışa sahiptir. Bundan dolayı, insanın mevcut yaratılışı imtihan edilmeye yöneliktir. Ebedi bir hayat için, yorulup bıkmayan ve sürekli haz alabilir olmamız lazım. Ebedi hayatla Ödüllendirilecek insan, yüksek düzeyde haz alan, bıkıp usanmayan ve içinde kötülük taşımayan bir şekilde yaratılacaktır.
Güne başlarken, günün içinde ve gün bitiminde Yaratıcı ile gönülden iletişim içinde olup secde edin, geçici menfaatler yerine güzelliklerin peşine düşün. Aksi davrananlar sağır, dilsiz ve âmâ olarak yaratılıp ebedi bir ceza ile karşılaşmaya hazır olsun.
TAHÂ
PEYGAMBERLER
Aklını kullanmada çok maharetli olan İbrahim Peygamber, putlara tapan toplumu ile bağdaşamadı. “Tapındığınız putların kendilerine faydası yok ki size faydası olsun.” diye toplumu uyaran İbrahim, kimsenin olmadığı bir zaman, bir tanesini bırakıp diğer putları kırdı ve çekici de kırılmamış putun üzerine astı. Putları kimin kırdığını arayan topluma, “Bakın bu put diğerlerini kırmış, zira çekiç de üzerinde.” diye seslenen İbrahim, toplumun çelişkisini ortaya koymuştur. Tüm bunlara rağmen, az sayıda bir insan İbrahim’e kulak vermiş, toplumun çoğu cahilce yaşamaya devam etmiştir.
Peygamberler iyi-kötü mücadelesinde iyilik taraftarı olup, iyiliğin ilkelerini ortaya koymuştur. Bu soylu insanları takip ederek, Yaratıcı ile uyumlu, üretip paylaşan, dünyada ve ahrette huzurlu olanlardan olun.
Peygamberlere, “Sen de bizim gibi bir insansın.” diyerek yüz çevirenlerin, dünyası da ahreti de hüsrandır. ENBİYA
İNSANIN ÇIKIŞ YOLU
İnsan için ölüm kaçınılmaz bir son olup, sarayları, tapınakları ve sevdiğiniz tüm şeyleri geride bırakıp toprağa karışırsınız.
Tüm kâinat insanın dilediğince kullanımına sunulmuştur ve insan ömrü boyunca dilediği gibi davranır. İnsan ve diğer varlıklara bakarsanız, her şeyin insan için olduğunu görürsünüz. İnsan böylesi bir varlık iken, bu varlığın ölüp yok olması, güzel davrananlarla kötü davrananların aynı şekilde son bulması olur mu?
İbrahim peygamber, Kabe’deki mekanı tüm insanlığın kullanıp barış içinde yaşaması için yapıp bağışlamış; hayvanları Yaratıcı’yı anıp şükrederek kesip yemeyi öğretmiştir.
Güzel örnekleri takip edip güzelleşerek, hesap gününde güzel bir karşılıkla buluşun. HAC
İlk defa yoktan yaratılan insanın çoğalması, bir damla döllenmiş yumurta iledir. Ana karnındaki bir damla su, bir parça et ve aciz bir yaratık olarak doğum! İnsanın yaratılışı ve yeni insanların meydana gelişi, büyük bir gücün şaheseridir.
Yaratma süreklidir. Her doğan bir gün ölür. İnsanın hayatını anlamlı kılan şey, ölüm ile son bulmayacak bir tarzda yaşamaktır. İnsan bunun ilkelerini bulup hayata geçirdikçe anlamlılaşır ve huzurlu olur. Peygamberler, ölümle yok olmayacak nitelikte bir hayat oluşturmanın mücadelesini verir. Samimi insan, doğrunun arayıcısıdır ve doğrudan yana olan Peygamberin taraftarı olur. MÜMİNÛN
ZİNA’YA YAKLAŞMAYIN!
Zinadan uzak durun ve yayılmaması için her türlü önlemi alın. Evlilik dışı cinsel ilişki, insanı şehvet duygusunun esiri yapar. Zina eden, çevresine ve kendine karşı büyük bir suç işlemektedir. Israrla zina eden insanlardan uzak durun ve bu tip kişilerle evlenmeyin.
Haksız yere zina iftirasında bulunmayın, bir iftirayı tespit ederseniz de iftiracının cezalandırılması için gerekeni yapın. Zina konusundaki dedikodulara inanmayın.
Zinanın yaygınlaşmaması için, kadın erkek ilişkilerinin seviyeli olmasına, ev ziyaretlerinin haberli ve düzenli olmasına dikkat edin. Çat kapı ziyaretler, rahat tavırlar, cazibeli bakışlar, vücut hatlarını belli eden açık giysiler, zinaya ortam hazırlar. Yalnız iken, hemcinslerinizle beraberken, yakın akraba veya yaşlılarla oturup kalkarken hareket ve giyiminizde rahat olabilirsiniz.
Saygı, ciddiyet, giyim ve tavırda ölçülü olduğunuz müddetçe kadın erkek ilişkileri zinaya ortam hazırlamaz ve toplumsal hayat korunur.
Bekâr olup ile zina yapanları uyarın ve evlenmeleri konusunda maddi manevi yardımcı olun. Evlilikleri kolay ve ucuz hale getirin.
Kendisi ile toplumla, Yaratıcı ile barışık ve zinadan uzak insanların kurduğu aileler mutluluk kaynağı yerlerdir. Güzel aileler oluşturup mutlu ve huzurlu olun. NUR
ALGINALANAMAYAN PEYGAMBERLİK!
Peygamberlere karşı, “Hiçbir olağanüstülüğü olmayan bu basit insan bize nasıl yol gösterebilir!” diye yüz çeviren insanlar gibi olmayın. Sapıkça yaşayanlar, hesap günü kaçacak yer arar, ölüm arar, verecek fidye arar ama nafile.
“Bir defada tüm sorunları çözecek bir kitap indirilseydi.” diyenlere karşı, “Çözemediğiniz bir sorununuz mu var?” de.
Yaratıcı tüm düzeni sağlamış, nimetleri emrinize vermiş, tatlı yer altı sularını tuzlu deniz sularından ayırıp kullanımınıza sunmuş iken, niçin hala başka güçlere tapınırsınız.
Mütevazı olun, cimri ve savurgan olmayın, Yaratıcı ile dost olup şeytani duygulardan arının, dürüstlükten ayrılmayın ki erdemli birer insan olabilesiniz. FURKAN
Yaratıcı tüm insanların yeryüzündeki hayatlarında dilediği gibi bir hayat yaşamalarına, dilediği dini benimsemelerine izin vermiş iken, insanların birbirlerine dayatması uygun mu?
Musa, zulüm yapan ve kula kulluğu dayatan idarecilere, “İnsan insana efendi olamaz, insanın tek efendisi Yaratıcı’dır” diye karşı çıkmıştır. Musa’yı bir daha konuşamaz duruma düşürmek için, toplumun önde gelen fikir adamları ile açık oturuma davet ederler. İdarecinin danışmanı olan fikir adamları, Musa ile olan açık oturum sırasında, Musa’nın en doğru fikirleri beyan eden kişi olduğuna kanaat getirip kendi fikirlerinden vazgeçtiler. Musa’yı susturmak için atılan adım, bir kısım fikir adamını da Musa taraftarı yaptı!
İbrahim, bir takım nesnelere tapan toplumuna,
Nuh, duyarsızlaşmış toplumuna,
Lût, şehvet pişine düşmüş toplumuna, insanın Yaratıcı ile olan bağını hatırlattı. Lakin toplumların çoğu peygamberlere kulak vermedi.
Peygamberler, ilk insandan buyana var olan doğruları, toplumun ihtiyaçlarına uyarlayarak seslendiren yüce insanlardır.
ŞUARA
MUSA’NIN HAYATI
Musa, olgunluk çağı ile Yaratıcı’yı daha iyi algıladı. Kendini, diğer insanları ve yaratılmışlarla Yaratıcı arasındaki uyumu tespit edip, insanların uyumlu bir sosyal hayat oluşturması için mücadele verdi.
Süleyman yeryüzü zenginlikleri ve gücüne tamamen hâkimdi. Süleyman bunca zenginliğine rağmen, erdemli bir hayat seçmese idi huzur bulamazdı.
NEML
Erkek çocukların doğarken öldürüldüğü bir ortamda Musa’yı gizlice doğuran annesi, onu bir sandık içinde nehre bırakır. Nehirdeki sandığı, zalim kralın iyi kalpli eşi bulup saraya getirir. Musa saraydaki hiçbir kadından emmeyince, şehre ilan verilir ve sütanne aranır. Nihayetinde, öldürülecek bir çocuk sarayda yaşamaya başlar ve gerçek annesi de onu emzirmektedir!
Musa gençlik çağına erişir ve kavga eden biri kendisinden yardım ister, arkadaşına yardım eden Musa, karşıdakine bir yumruk vurur ve o şahsı öldürür. Ölenin yakınlarının intikam almasından çekinen Musa, başka memlekete gider ve gittiği yerde bir çiftlikte iş bulup, işverenin kızlarından biri ile de evlenir.
Musa’nın en yakın dostu kardeşi Harun olup, hayata dair birlikte kafa yorarlar. Musa ve Harun, zalim yöneticilere “Bir insanın bir başka insana zulmetme hakkı yoktur, birine kul olunacaksa bu da Yaratıcı’dır” der. İktidarı elinde tutan zalim yöneticiler ise, “Güç bizde dilediğimiz gibi davranırız.” diye dalga geçer.
Karun’a ait zenginlikler, anahtarı bile zor taşınan büyüklükteydi, ama bu zenginliği kendine fayda etmedi. Karun, hem dünyada hem ahrette iflas edenlerden oldu. KASAS
“İYİYİM” DEMEK YETMEZ!
İnsanlar yaptıkları kötülüklerin farkında dahi olsalar, bir haklı gerekçeye dayandıklarına kendilerini inandırır. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi, iyi ve mutlu bir insan olmanın da bir bedeli vardır. Bu bedeli ödemeyen insan, kendini kandırmaktan öteye geçemez.
Kötülüğü açıkça dayatmadıkça, anne ve babanıza itaat edin.
“Günahınız bize olsun” diyerek kötülüğe çağıranlardan uzak durun. Onları, “Siz kendinizi kurtarmaya bakın.” diye uyarın.
Erdemli bir hayat kurun, erdemliliğin değişmeyen kurallarını toplum gerçekleri çerçevesinde seslendiren Nuh, İbrahim, Lût, Şuyap, Semud ve Musa peygamberleri saygı ile anıp, onları örnek alın.
İnsanların çoğu, kurulu düzenin sahibinin Yaratıcı olduğunu beyan eder, lakin yaşantısında bu sözünü unutur. ANKEBUT
İNANCINIZ GÖNÜLDEN OLMALI!
İnsanın istek ve çabaları, onun nasıl bir neticeye ulaşacağını daha işin başında belli eder. İki ordudan hangisinin galip geleceğini, kimin daha hızlı koşacağını, kimin daha çok kazanacağını önceden kestirmek mümkündür. İşin başındaki tercihlerinize göre neticelere ulaşırsınız. İşin başında kendinize iyi yollar seçin, hayvani duygulara kapılmayın,
Gönlünüzce, “Şu iyi bu kötü.” diyerek kendinizi ilahlaştırmayın,
Zor anınızda Yaratıcı’yı anıp, sıkıntınız geçince unutanlardan olmayın,
Malı yığıp, faizcilikle artırma yoluna gitmeyin,
Unutmayın ki, erdemli hayatın meşakkati, hayvanca yaşamanın hazzından üstündür.
RÛM
İyiye-güzele ulaşmak için çaba sarf etmeyip, laf cambazlığı ile kendini iyi bir konumda gösterenlerin sonu hiç de dedikleri gibi olmayacaktır.
Anne meşakkatle doğurup büyütür, baba da çocuğun maddi ihtiyaçlarını giderir. Anne-babaya saygı duymayan Yaratıcı’ya da duymaz.
Geçici dünyada azgınca yaşayanlara imrenme, kibirden uzak dur ve sabırlı ol. LOKMAN
Yaratıcı’nın hakikatleri, akla ve vicdana sığar, çelişkisizdir.
Yaşama sevinci duyun ve Yaratıcı’ya saygılı olun.
Hassas ve duyarlı bir insan, duyduğu anda doğruları sahiplenir ve bu çerçevede hayatını değiştirir. SECDE
ÇOK ŞEYE GÖNÜL VERİLEMEZ!
İnsan birçok şeye gönül veremeyen sınırlı bir varlıktır.
Peygamberler, toplumu pozitif yönde seferber eden kişilerdir.
Toplum önderlerinin eşleri dul kalınca evlenmez, peygamber hanımları da dul kalınca evlenmemeli.
Gelip geçici bir varlık olduğunu idrak edip, Yaratıcı ile bir bağ kurarak hayatını düzenleyen bir insan, mal ve şöhrete itibar etmez.
Ailesinde erdemli insanlar bulunan birinin, yakınındaki bu insanı örnek alıp ona destek olmak yerine azgınca yaşaması affedilmez bir suçtur.
Kadınlara nikâhtan önce, gelecekleri için güvence olacak mallar verin.
Üçüncü dereceye kadarki akrabalarla ve güzelliğine kapılıp ikinci üçüncü eşlerle evlenmeyin.
Erdemlilik mücadelesi verenleri destekleyin ve onları fazla rahatsız etmeyin ki güzel çözümler üretsinler. AHZAP
İyilik ve kötülüklerin bir karşılığı olmalıdır ve insan için de bir ödül veya ceza kaçınılmazdır.
Mal ve mevki peşinde yaşayıp yok olmuş insanlara bir bakın! Bunlarla huzur bulmuş olan var mı?
Mal ve güç sahibi almaları sebebi ile erdemli insanlara tepeden bakıp yüz çevirenlerin hesap günündeki halleri perişanlıktır.
Bir grubun öncülüğünde azgınlaşmış olanlar, hesap günü “Bizi bunlar bu azgın yola iletti.” diyerek kurtulabilir mi?
SEBE
ZENGİNLİK GEÇİCİDİR!
Ürün veya mallarınız bir afet ile yok olsa bunu kim engelleyebilir? Malı artırmak veya kısmak Yarıtıcı’nın elindedir.
Karanlık ile aydınlık, diri ile ölü nasıl eşit değil ise, iyilik yapanlarla kötülük yapanlar da eşit değildir.
İyiler; yorgunluk, bıkkınlık, çirkinlik ve kötü duygulardan arınmış bir şekilde yaratılıp, güzellikler dolu sonsuz bir hayatla ödüllendirilecektir.
İyilik yapmak için bahane üretmeyin. “İyi bir önderimiz olsa da iyi bir toplum oluştursak.” demek, komik bir mazerettir. FÂTIR
Bazen bir doğruyu ısrarla anlattığın halde muhatabının sırt çevirdiğini, lakin dinlemekte olan samimi bir şahsın sana kulak verdiğini görürsün.
İsteyene kapılar açılır, istemeyene de kimse fayda sağlayamaz.
Güneşi aynı yerden doğurup batıran, suya verdiği kaldırma kuvveti ile gemileri yüzdüren, insanı yoktan var eden güce saygılı olun.
Yaşlanmaya başladıkça gücünü kaybeden insan! Acizliğini kabul et ve Yaratıcı’yı her zaman hatırla.
“Yaratıcı bana verdiği gibi yoksullara da versin.” diyen cimri zenginler!, Yaratıcı bu mantığınızla size ahrette hiçbir şey vermez. Ahrette kör, sağır, dilsiz olarak veya bir hayvan olarak yaratılsan ne yapabilirsin? YASİN
İnsana yakışan, pişman olacağı şeyleri yapmamaktır.
Kötülükle ahrete ulaşanın yiyeceği; diken, acı, mideyi delen kızgın yağ ve benzeri şeylerdir. İşin kötüsü, kaçış ve intihar da mümkün değil.
İyilikle ahrete ulaşana; eşsiz tattaki yiyecek ve içecekler ikram edilir, her konfor mevcuttur, hizmetkârlar sürekli hizmet eder, hoş muhabbet ehli dostlar da bıkma ve yorgunluğun olmadığı ortamda eşlik ederler.
İyi huylu bir erkek çocuk sahibi olmayı çok arzu eden İbrahim, bu arzusu gerçekleştiği için bir kurbanlık havyan keserek Yaratıcı’ya şükretti. İbrahim, şükrü kurban keserek ifade etmenin ilk örneğini ortaya koymuş oldu.
Kötülükte ısrarlı bir toplumda yaşayan Yunus, etkisiz kalınca bir gemi ile başka bir ülkeye hareket etti. Deniz yolculuğunda moralini düzelten Yunus, gittiği yerde Yaratıcı’nın ilkelerini anlatmaya devam etti.
Kadın ve erkek olarak aynı şekilde imtihan olurken, aynı ödül ve aynı ceza ile karşılaşacak iken, niye erkek çocuğa daha fazla değer verip kız çocuk sahibi olmayı istemezsiniz? SAFFÂT
“Yaratıcı var ise, beni derhal cezalandırsın.” diyen inkarcılara, Yaratıcı’nın sabırlı olduğunu hatırlat.
Davut gibi, ihtilafların adaletle çözülmesinden yana tavır koyun.
Kendini üstün ve ayrıcalıklı sayan azgın insan! Hesap günü Yaratıcı tarafından tutuklanarak sevk edilmene kim engel olacak? SÂD
ÖDÜLE LAYIK OLUN
Yoktan yaratılıp, bir damla sudan neslini devam ettirme yeteneği verilmiş insan!, “Yaratıcı beni falanca güçler aracılığı ile ödüllendirir” demeye hiç utanmaz mısın?. Her şeyini bilen Yaratıcı, seni niye ve kime sorsun? Yaratıcı hak etmeyeni ödüllendirmez.
Kimini yaşatan, kiminin uyurken canını alıp bir daha uyandırmayan Yaratıcı’ya karşı, sabırla boyun eğin.
Nimetleri kendi becerisine bağlayan ve kibirlenerek Yaratıcı’dan uzaklaşan insanların sonunu, sabrederseniz görürsünüz.
ZÜMER
Çelişkilerden rahatsızlık duyan, doğruları bulup uygulayarak arınır.
Modern alet ve silahlara sahip olan insanların Yaratıcı gibi tavır aldıklarını görürsün. Onlara, “Gerçek güç sahibi iseniz, insanın ölümlü bir varlık olmasına çare bulun” de.
MÜMİN
Yaratıcı’nın ilkeleri anlaşılır bir şekilde gözünüzün önündedir ve bu çerçevede yaşarsanız mutlu olursunuz.
Akıllı insan, güzelliklere davet eden seslere kulak verir.
İyiliğe kulak asmadığı gibi, iyiliğe davet edenleri engelleyenleri huzursuz bir hayat ve kötü bir akıbet beklemektedir.
İyiliğe iyilikle karşılık vermek çok olağan, asıl erdemlilik kötülük yapana karşı iyilik yapıp onu iyiliğe davet edebilmektir.
FUSSİLET
ÇELİŞKİDEN ARININ!
“Kendi kendimize var olduk” veya “Bizi Yaratıcı haricindeki falanca güç var etti” demek mümkün mü?
Diğer varlıklar belirli kurallara hapis olmuş iken, insan kendi kurallarını belirleme hakkı ile yaratılmıştır.
İnsan iyi yönü tercih ederse; Yaratıcı’ya gönülden boyun eğer, mütevazı davranır, elindeki nimetleri paylaşır, danışarak ve bilgi birikimlerinden faydalanarak yaşar.
Yaratıcı insanla direkt konuşmaz. İsteyen insan, kendini, diğer insanları ve tabiatı değerlendirip Yaratıcı’nın doğrularına ulaşır.
İyi ve kötü apaçık bellidir, tercihinizi yapıp çelişkilerden arının. ŞURA
Peygamberler, toplumun çelişkilerini ortaya koyup, denge ve mutluluğu sağlayacak çözümleri ortaya koyarlar. Yaratıcı ve hayatın temel ilkeleri değişmez, lakin insanın öne çıkan sorunları değişebilir. Peygamberler, insanların öne çıkan sorunlarına karşı, Yaratıcı’nın değişmez ilkeleri çerçevesinde taze mesajlar verir.
Bazılarının kuralsız ve isyankârca yaşaması, mal, itibar ve yaratılış özelliklerindeki farklılıklar sizi aldatmasın. Kısa süreli bir imtihan içindesiniz ve imkânlarınızı ne yönde seferber ettiğiniz konusunda bir hesap vereceksiniz. Her isteyen imtihanı kazanabilir. ZUHRUF
HAYATIN KURALLARI!
-Her şey insan için var ve böylesine önemli bir varlığın istediği gibi yaşayıp yok olması düşünülemez. Bir hesap günü mutlaka olmalı.
-Bitki ve hayvanlar tüm özelliklerini sonraki nesle aktarırken, her biri bir âlem olan insan yok olup gitmemeli.
DUHÂN
Tüm nimetleri insanın emrine veren, suyun kaldırma kuvveti ile gemileri yüzdüren, harcın yapıştırma gücü ile bina yapmamıza imkân tanıyan, motor gücü ile birçok işi kolaylıkla yapmamıza fırsat vermiş olan Yaratıcı güce boyun eğerek, mutlu ve huzurlu olun.
CÂSİYE
Peygamberler, döneminin insanlarına, hayatın kurallarını net bir şekilde açıklamışlardır.
Peygamberler sıradan bir insan değildir, toplumsal sorunların Yaratıcı ilkelerine göre nasıl çözümleneceği konusunda yoğun çabalar sarf ederek bu makama ulaşmışlardır. AHKAF
Akla gelebilecek her türlü güzellikteki ödül mü daha iyi, yoksa akla gelebilecek her türlü ceza mı?
Bir imtihan olan yeryüzü hayatında, sabırla ve samimi gayretlerle çaba sarf edip güzel işler yaparak huzur ve ödüle ulaşmaya çalışın. MUHAMMED
HATALARA SAPLANMAYIN!
Güzellikler düşünen ve güzelliklerin gerçekleşmesi için çaba harcayanlar, Yaratıcı ile kopmaz bir bağ kurar ve huzurlu bir hayata kavuşur.
Güzellikler için mücadele eden erdemli insanları, “Boş yere mücadele eden ahmaklar.” diye niteleyip, basit çıkarların peşinde mücadele verenler, kısacık ömürleri sonrası acı hakikatlerle karşılaşır.
Telafisi olmayan ahret gününde, kötülük üretmiş, sorumluluklarını yerine getirmemiş, daha fazla mal sahibi olmak için ilkesizce yaşamış olanların vay hallerine!
Mutluluk istiyorsanız; araştırmadan her habere itibar etmeyin, insanlar arasında adaleti sağlamaya çalışın, kibir ve kötü sözden uzak durun, alaycı ve açık arayıcı olmayın. İnsanı bir anda ve millet millet yaratmış olan güce boyun eğin.
HUCURAT
İnsanı hiç yoktan var eden güç, ölüm ile toprağın bedenden alıp götürdüğü şeyleri iade edemez mi? Yaratıcının yeryüzündeki canlılığı nasıl sürekli kıldığına bir bakın! KAF
Bunca güzellik ve uyum içerisindeki ortamın hâkimi olan ve iradesi ile istediği gibi yaşayıp, diğer varlıklara hükmedebilen insanın başıboş bırakılması, bir hesabının olmaması düşünülebilir mi?
Ömrünü dolu dolu yaşayıp, güzellikler üreten huzurlu insanlara ne mutlu! ZÂRİYÂT
Hiç şüpheniz olmasın ki, yaratılış kurallarını hiçe sayanlar dünyada huzursuz, ahrette de büyük bir ceza içindedir.
Yaratıcı’nın cezalandırmak istediğini kim kurtarabilir? TUR
Önceki neslin uyguladıklarını düşünmeksizin devam ettirmek, aklıselim bir insana yakışmaz. Bir işi doğru olup olmadığını düşünmeden yaparsanız, yanılma payınız her zaman olur ve mutlu olamazsınız.
Kalıcı değerlerin peşinde koşup, çalışıp didinmeyene bir karşılık yoktur.
NECM
MUTLULUK İÇİN ÇABA GÖSTERİN!
Ölüm ile birlikte, geçmişi silen yeni bir düzen başlar.
Hakikatlerin ölçüsü çok sayıda insanın benimsemesi değil, akla ve vicdana uygunluktur.
Deve su içmeden yola çıktığında çölleri nasıl aşamaz ise, insan da güzelliğe yönelik çaba harcamadan mutlu olamaz. KAMER
Yaratıcı, meyve ve sebzeleri, tuzlu deniz suyu ve tatlı içme sularını, hareket eden gemileri, hayatı ve ölümü yaratıp evreni dantel gibi işlemiştir. Böyle bir güce nasıl kayıtsız kalabilirsiniz? RAHMAN
Akla gelebilen her türlü yiyecek ve içeceğin gönül dostu hizmetkârlarca ikram edildiği, sıkıntısız ve ebedi bir hayat istemez misiniz? Yaratıcı en güzel ödülü de iliklere işleyen cezayı da verebilir. VAKIA
Sırası ile hava, toprak, su, bitki, hayvan ve insan yaratıldı. Bunları yoktan var eden güce boyun eğenler mutlu olur.
Bir başkasının iyiliğine teşekkür ederken, Yaratıcı’nın yaptığınız güzelliklere karşılık vermeyeceğini düşünebilir misiniz? HADİD
Karı-koca arasındaki ilişkiler sevgi ve anlayışa dayanmalı.
Erkekler kadınlara karşı zalimce davranıp, boşanma hakkını elinde tutarak kötüye kullanmasın. Kadınlara kötü davranmanın mutlaka bir cezası olacaktır.
Kadınlar da saygılı olup, dedikodu ve boş oyalanmalardan uzak dursun. MÜCÂDELE
Ne kadar zengin ve güçlü olursanız olun, nerede saklanırsanız saklanın bir gün ölüm sizi yakalayacaktır. İnsanın acizliğinin sebebi ölümlü olmasıdır. Ölüm ve acizlikten uzak olan Yaratıcı’ya iman ediyorsan, mal ve nimetleri bir araç olarak gör, üret ve paylaş.
İdarecilerin tüm ihtiyaçlarını karşılayın ki görevlerini layığı ile yapsınlar.
HAŞR
Erdemli bir insan, basit insanlar içinde barınamaz.
Hayatınızda ne kadar iyilikten yana ve iyilerle birlikte iseniz, ahretteki konumunuz da o kadar garanti olur.
Kötülük yapmayıp iyiliğe yakın olanları teşvik edip, kötülük sergileyenleri de etkisizleştirin.
Zorba erkeklerce ezilen kadınların hakkını koruyun.
İyi bir kocası olmasına rağmen sürekli kötülük üreten kadınları boşayın.
MÜMTEHİNE
İnandığınız gibi yaşayıp, özü sözü bir olun. Yapmadığınızı söylemeyin, ikiyüzlü tavırlardan kaçının. Daha önce yaşamış ve yaşayan erdemli insanlara saygılı olun.
Mutluluk; başta peygamberler olmak üzere, erdemlilik mücadelesi veren kişilerden faydalanarak, Yaratıcı’nın ilkelerine göre yaşamakla elde edilebilir.
SAFF
İKİYÜZLÜ OLMAYIN!
Dengeli ve mutlu olma yolunu bilmesine rağmen bunu uygulamayan, kitap yüklü eşekten farksızdır.
Yaratıcı ile dost olan, ölüm ile bir başka güzel ortama ulaşacağına kesin olarak inanır ve ölümden korkmaz.
Sosyal amaçlı ve anlamlı çağrılara kulak verin, insanlık için çaba sarf etmek basit ticaretlerden daha anlamlıdır. CUMA
İkiyüzlü biri “Ben de erdemlilik mücadelesinde varım” diyebilir. Sorumluluklar başlayınca ikiyüzlülerin gerçek kimliğine kavuşup, kaçamak davranışlar sergilediğini görürsün.
İkiyüzlüler huzur bulamaz, Yaratıcı’nın cezası da onları beklemektedir.
MÜNAFİKUN
İnsanı en güzel şekilde var eden Yaratıcı, yarattığı insanı takip etmektedir. Dirilmeyi inkâr edip, azgınlıklar yaparak mal ve evlat yarışına girenlere yazıklar olsun!
TEGABÜN
PİŞMAN OLACAĞINIZ ŞEYLER YAPMAYIN!
Boşanma kararınızı etrafa duyurun. Hamile kadınlar doğuruncaya kadar başka biri ile evlenmesin.
Boşanma ile eşinizi evsiz bırakmayın, ekonomik durumu iyi olan fedakârlık yapsın. Küçük çocuklara anne baksın, baba da uygun bir nafaka ödesin.
TALAK
Hayata dair anlamsız kurallar koyup, kendinizi üzmeyin. “Söz verdim.”, “Yemin ettim.”, “İnsanlar ne der ki?” diyerek anlamsız davranışlar sergilemek aptallıktan başka bir şey değildir.
Bir insan çok iyi bir eşe sahip olsa bile, kendisi istemedikçe iflah olmaz.
TAHRİM
Ölümü ve imtihan olan bir dünyada yaşadığını unutanlar, hesap gününde “Biz bilemedik!” diyebilir mi? Onlara sorsan, “bildiğimiz halde hayatı dalgaya aldık” diye cevap verirler.
Pişman olacağınız şeyi yapmayın ve her an ölecekmiş gibi yaşayın.
MÜLK
Yeminlerle inandırıcı olmaya çalışan, alaycı, ilkesiz, hayra engel olan, mal ve itibardan başka değer tanımayan insanların, Yaratıcı ile barışık olması asla beklenemez. Bu insanların hiçbir yerde itibarı olmaz. İyi bir insan olmak ise başlı başına bir itibardır.
KALEM
HUZUR VE HUZURSUZLUK KESİNTİSİZDİR!
Geçmişin azgın insanlarından bir eser var mı? Azgınca yaşayıp toprağa karışan insan, hayatta iken kendisinde barındırdığı huzursuzluğu, ölümü ile birlikte yanında taşır.
Bu sözler, kendine iş veya yeryüzünde bir makam arayan insanın sözü olamaz. Huzur ve mutluluk arayanlara yardımcı olmak için söylenen sözlere kulak verin.
HÂKKA
Kısacık ömür sahibi olmanıza rağmen, hesap gününü uzak ve erişilmez bir gün olarak değerlendirmeniz büyük bir hatadır.
Hesap günü tüm mal ve çocuklarını versen de hak ettiğin bir ceza var ise kurtulamazsın!
Hesap gününe inanan; Yaratıcı’ya saygılı, yoksula karşı cömert, dürüst ve zinadan uzak yaşar. MEÂRİC
“Bir Yaratıcı var ve sizi gözetlemektedir, bu güce kayıtsız kalan mutlu olamaz.” diye toplumunu uyaran Nuh, “Az bir insan dışında sana uyan yok, biz sana itibar etmiyoruz.” cevabı ile karşılaştı.
Dilinin döndüğünce ve açık ifadelerle toplumunu uyaran Nuh, azgınlığı yol olarak tercih edenlere ne yapabilir ki? NUH
Samimi ve olayları yeni değerlendirmeye başlamış bir insan, “İnsanlar kendi hayatlarını ve sonlarını elleri ile tehlikeye atmaz.” diye düşünüp, çoğunluğun uygulamasını esas alabilir. Lakin bu samimi insan, hakikatleri görür görmez derhal yönünü değiştirir.
Dayanaksız bilgi ve işaretlerle gelecekten haber verdiğini iddia edenlere sakın inanmayın. Geleceği yalnız Allah bilir. CİNN
Huzurlu bir toplumsal hayatın ilkelerini ortaya koymak kolay bir şey değildir. Gün boyu gözlemleyip, sakin ortamlarda tefekkür ederek kişisel ve toplumsal çıkış yollarına ulaşabilirsizin. Güzellikler için, engelleyicilere aldırmaksızın çaba harcayın. MÜZEMMİL
Yaratıcı’nın yüceliğine boyun eğip, O’nun kurallarını tespit etmiş bir insana, kenara çekilip faydasız bir hayat sürmek yakışmaz.
Güzellikleri keşfetmiş insanlar!, insanların arasına karışıp, sabır ve karşılık beklemeksizin iyilikler yapın. MÜDDESİR
YENİDEN YARATILIŞ
Hiç yoktan var olan insanın yeniden yaratılması zor mu?
Yeniden yaratılmayı inkâr edenlerin, hesap gününde kaçacak yer araması bir fayda verir mi?
İnsanın sorumsuz ve başıboş bırakılması düşünülebilir mi?
KIYAMET
Şükredip iyilik sergileyen, sözüne sadık, elindekileri ihtiyaç sahipleri ile paylaşan insanları büyük bir ödül ile müjdele. Ve bu öyle bir ödül ki; her türlü konfor, ikram, giysi mevcut; sıkıntı, doyum, yorgunluk ve bıkkınlık yok. Hem de gönül dostları ile ebedi sürecek bir ödül. İNSAN
Öncekiler nasıl bir şey götüremeden yaşayıp gitti ise, siz de aynı şekilde toprak olacaksınız ve Yaratıcı sizi yeniden canlandırıp yargılayacak güçtedir.
Dengesiz, ilkesiz, serseri ve sorumsuzca yaşamış biri, hesap günü bir şey isteyebilir mi? konuşmak istese söz hakkı alabilir mi?
MÜRSELAT
Uyurken Yaratıcı tarafından alınan bilinciniz, uyanma ile iade edilir. Yeniden yaratılma da aynen bu şekildedir.
Diriliş gününde güzel bir ortamda olmak için, güzellikler ürüterek yaşayın. NEBE-NÂZİÂT
İNSAN DEĞERLİDİR!
Kendini beğenmiş kibirli bir zenginden, doğruları arayan kör bir fakir çok daha hayırlıdır.
Yaratıcı’yı hiçe sayıp, kendini yüceltmeye çalışanlara iyilik aşılamak çok zor bir iştir. ABESE
Kız olmaları sebebi ile cinsiyet ayrımına tabi tutulan, hesap günü kendisine haksız muamele yapanın yakasına yapışır.
Gurura kapılıp, sizleri erdemliliğe davet eden yüce insanlara karşı kayıtsız kalmayın.
TEKVİR-İNFİTÂR-MUTAFFİFİN
YARATICI GÖZETLER VE KARŞILI VERİR!
Bir güç elde edip, bu gücünün ebedi süreceğini sanarak etrafındakilere kötü muamelede bulunanlara, insanı yoktan var eden Yaratıcı’nın ölüm sonrasında hesap soracağını hatırlat.
Samimi insan, kendisine anlatılan doğrulara derhal teslim olur.
İNŞİRAH-BURÛÇ-TARIK-ÂLÂ
Canlılar bir yandan yok olup giderken, bir yandan da yenileri yaratılır. Canlılığın, uyumun ve güzelliklerin sürekli var edilmesi, Yaratıcı’yı kabullenmeyi gerektirmez mi?
Korunmasızları sömüren, fakiri doyurmayan, bölüşmekten kaçınıp stokçuluk yapan ve ölmeyecekmişçesine yaşayanların vay haline!
ĞÂŞİYE-FECR-BELED
Emin olun ki emeğini hayırlı işte kullanan, güzelliklerin oluşmasına destek veren, elindeki nimetleri yoksullarla paylaşan, denge ve mutluluğa kavuşur.
Kendisini muhtaç olmayacak bir varlık olarak görüp, cimri ve güzelliklere kapalı bir hayat sürenler ise dengesiz ve mutsuzdur.
ŞEMS-LEYL-DUHA-İNŞİRAH
En güzel şekilde yaratılmış olan insan, serserileşip azgınlaşırsa iğrenç bir varlığa dönüşür.
Yeniden yaratılacağını düşünen insan, uyumlu bir hayat yaşayıp güzelliklere destek olur. İyiliğe engel olmak isteyenlere, Yaratıcının gözetlediğini ve yeri geldiğinde cezalandıracağını hatırlatın.
TİN-ALAK-KADR-BEYYİNE
Hayatın akışına son veren ölüm ile hayatınızdaki yapıp ettiklerinizin karşılığına ulaşacaksınız. Kısacık geçici dünyada, servet hırsı ile Yaratıcı’ya karşı kayıtsız kalmış olanların sonları ne kötü!
Dünyada ve ahretteki mutluluk ancak, barışa yönelik işler yaparak ve sabırla mücadele vererek elde edilebilir.
ZİLZÂL-ÂDİYÂT-KARİA-TEKÂSÜR-ASR-HÜMEZE-FİL
YARATICI NİMET VERENDİR, EŞSİZDİR!
Yaratıcı; yazı, kışı, güvenli yerleri, geçitleri ve pek çok nimeti insanlığın hizmetine sunmuş iken, insanoğlu neden şükretmez!?
Yaratıcı ve nimetlerini yok sayıp korunmasızları sömürmek veya inanmış gözükerek elindekileri yoksullarla paylaşmamak ne yaman bir çelişki!
Yaratıcı ile uyumlu bir hayat sonsuz bir ödül, Yaratıcı’yı yok sayan bir hayat ise aciz bırakan bir ceza gerektirir.
KUREYŞ-MÂUN-KEVSER-KÂFİRUN-NASR-TEBBET
Yaratıcı tektir, hiçbir şeye ihtiyacı olmadığı gibi her şey O’na bağlıdır, doğmamıştır, doğurmaz da, dengi ve benzeri yoktur, büzün kötülüklere karşı sığınılabilecek tek güçtür.
İHLÂS-FELAK-NAS
Dostları ilə paylaş: |