Hapishanelerdeki TÜm sorunlar çÖZÜlebiLİr sorunlardir



Yüklə 2,13 Mb.
səhifə14/16
tarix03.01.2019
ölçüsü2,13 Mb.
#88933
növüYazı
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16

*6 Ocak günü ulaşan Bilal Aydemir’in mektubunda, haftada bir saat ortak kullanım alanına çıkarıldıklarını, hücre değişim taleplerinin kabul edilmediklerini, hücre arama adı altında girildiğini, odalarının dağıtıldığını, defter ve kitaplarının yırtılarak saldırıya uğradıklarını belirtti. Bilal Aydemir, birçok gazete ve derginin verilmediğini, disiplin kurulu tarafından açılan soruşturmaların sürekli aleyhlerine sonuçlandığını ifade etti. Günde kırktan fazla ilaç kullanması gereken Yılmaz Ayyıldız’ın ve geçirdiği rahatsızlıktan ötürü görme yetisini yitiren Gülnaz Akkurt’un acil tedavi edilmeleri gerekmesine rağmen hapishane yönetimi tarafından yeterli özenin gösterilmediğini belirtti. Ayrıca sıcak su teminininde sorun yaşadıklarını, yemeklerin düşük kalorili, soğuk ve oldukça az verildiğini ifade eden Aydemir, revire çok geç götürüldüklerini ve götürülürken de darp edildiklerini belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*11 Ocak günü başvuruda bulunan Hatice Altun, kızı Derya Altun’un (1992) 6 Ocak’ta polisler tarafından evden gözaltına alındığını, 7 Ocak’ta tutuklanarak Bakırköy Kadın Tutukevi’ne gönderildiğini belirtti. Derya Altun’un ana yaşının 17 fakat kimlikte 19 olduğunu ifade eden Hatice Altun yapılan kemik testinin sonuçlarını henüz almadıklarını, kızının tutukluluğundan ötürü eğitimine devam edemediğini ifade etti. ( İHD İSTANBUL)
*19 Ocak günü ulaşan mektupta, Gebze M Tipi Hapishanesindeki kadın mahkumlar, koğuşlara ani baskınlar yapıldığını, suyun verilmediğini, yemeklerin az verildiğini, iletişim sorunları yaşadıklarını dile getirdi. ( İHD İSTANBUL)
*21 Ocak günü ulaşan fakslarda Tekirdağ 2 No’lu F Tipinde kalan Salih Çelebi ve Volkan Akkuş hala 12 Eylül koşullarının sürdüğünü ifade ettiler. Çelebi faksında: “Tutsaklar ağır tecrit koşulları altında hücrelerde tutuluyor. Talebi olmadığı halde yeri zorla değiştirilen insanların hiçbir eşyası kendisine verilmiyor. Elbiseleri ve tüm eşyalarına el konuluyor. 45/1 no’lu genelgede ki 10 kişi–10 saat sohbet hakkı yasadışı bir şekilde 3,5 yıldır uygulanmıyor. Ağır müebbet hükümlüler 23 saat havasız, 8 metrekarelik beton tabutlarda tutuluyor, günde 1 saat ayrı ayrı havalandırmaya çıkarılıyorlar. 14 Ekim 2010 günün bu yana havalandırma kapılarımız 21 saat boyunca kapalı tutuluyor. Bir ve üç kişilik hücrelerde havasızlıktan, hareketsizlikten sağlığımızı yitirme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Kimi arkadaşlarımız fiziki saldırılarla karşı karşıya kaldılar” dediler. ( İHD İSTANBUL)
*1 Şubat günü ulaşan faksta, Gebze Hapishanesinde kalan Gülbahar Alpsoy ve arkadaşları cezaevlerinde tutsakların adeta kobay gibi kullanıldığını, hapishanende tüm yönergelerin erkeklere göre düzenlendiğini ve kadınların ihtiyaçlarının hiç gözetilmediğini belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*16 Şubat günü başvuruda bulunan Gazel Aydar: “ Sinop kapalı hapishanende tutuklu bulunan Menderes Aydar (1985) dün yaptığımız telefon görüşmesinde “burada zor durumdayım, Şeref adlı depo sorumlusu gardiyan battaniye istediğimde bana ‘sen Kürtsün, sana battaniye vermem’ dediğini belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*17 Şubat günü posta faks yolu ile ulaşan başvuruda, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde kalan Volkan Akkuş, 2 No’lu F Tipi idaresinin yeni uygulaması siyasi tutuklu ve hükümlülerin havalandırma saatlerinin günde 2,5 saatle sınırlandırıldığını, hapishanende 45/1 sayılı genelge de dâhil olmak üzere hapishane yönetiminin hakları olan hiçbir uygulamayı hayata geçirmediğini, yaşanan tecritin git gide daha da derinleştiğini dile getirdi. ( İHD İSTANBUL)
*8 Mart’ta faks yoluyla ulaşan mektupta, Edirne F Tipi Hapishanende kalan Ferhat Baysal mahkemeye sunmak amacı ile yazmış olduğu savunması Kürtçe olduğu için 10.02.2011 günü mahkemeye gittiği esnada, hapishane idaresi tarafından el koyulduğunu dile getirdi. Mahkemeye savunmasına el koyulduğu için savunma yapamayacağını söylediğinde “Bizi bağlamaz” cevabını aldığını belirten Baysal, savunma hakkı engellendiği için Edirne Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmasına rağmen herhangi bir gelişmenin söz konusu olmadığını belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*10 Mart günü ulaşan mektupta Edirne F Tipi Hapishanesinde kalan Ekrem Aktürk, Servet Akkaş, Muhittin Çeter’in Kürtçe savunmalarına el konulduğu, Ferhat Baysal, Ender Arslan, Hakan Aşık, Metin Arslan ve İlhami Yalçın’ın savunmalarına da bu gerekçeyle el konulduğunu ifade etti. ( İHD İSTANBUL)
*14 Mart’ta faks yoluyla ulaşan mektupta, Edirne F Tipi Hapishanende kalan Servet Akdeniz, Murat Altunkaynak, Mücahit Abukan mahkemeye sunmak amacı ile yazmış oldukları savunma Kürtçe olduğu için hapishane idaresi tarafından el koyulduğunu, hapishane yönetiminin böyle bir hakkı olmadığını belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*14 Mart günü ulaşan mektupta, Edirne F Tipi Hapishanesinde kalan Yılmaz Baysal, M.Cahit Şahin, Metin Arslan 8 Şubat günü yazmış oldukları Kürtçe savunmalarına el konulduğu, Ferhat Baysal, Ender Arslan, Servet Akdeniz, Hakan Aşık, Muhittin Çeter ve İlhami Yalçın’ın savunmalarına da bu gerekçeyle el konulduğunu ifade etti. ( İHD İSTANBUL)
*14 Mart günü, Ergenekon Davası’nın tutuklu sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in avukatı Hasan Basri Özbey yaptığı açıklamada, müvekkilinin bir süre önce sevk edildiği ve henüz tamamlanmayan Silivri 1 No’lu Hapishanesindeki hücreleri lağım suyu bastığını iddia etti. Doğu Perinçek’in yanı sıra beş tutuklunun daha hücrelerinin lağım suyu olduğunu ifade ederek konuyla ilgili olarak hapishane yönetimine dilekçe verdiklerini ancak bunun kabul edilmediğini söyledi. ( İHD İSTANBUL)
-*16 Mart 2011’de başvuruda bulunan Mehmet Burhan Gökgüz, kızı Evin Gökgüz’ün (1997) 10 gündür Bakırköy Çocuk Tutukevinde adlilerin kaldığı koğuşta bulunduğunu, örgüt üyeliğinden yargılandığını belirtti. Kızının tutuklu yargılandığından eğitimine devam edemediğini, eğitim haklarının engellendiğini ifade etti. ( İHD İSTANBUL)
*17 Mart’ta faks yolu ile ulaşan mektupta Muhittin Çeter, Servet Akkaş ve Ekrem Aktürk, 10.02.2011 günü yazılı olarak hazırladıkları Kürtçe savunmalarına hapishane idaresi el koyarak mahkemeye götürülmelerini engellediğini ifade etti. Bunun dışında, hastaneye götürülen ( ağır hastalar da dahil) kelepçelerinin çıkarılmadığını, tedaviye götürüldüklerinde çoğu kez tedavi edilmeden geri gönderildiklerini, bu şikayetlerini bildirdiklerinde Valilikten “Sonuç olarak; bu gibi şikâyetlerin hak aramaktan ziyade yasadışı talepler olduğu, bir manada çalışanları taciz amacı taşıdığı…” şeklinde bir yanıt aldıklarını belirttiler. ( İHD İSTANBUL)
* 5 Nisan günü ulaşan mektupta Eşref Aslan, Tekirdağ 2 No’lu Hapishanende yaşanılan saldırıların, hak, ihlallerinin bir dönem yoğun gündem konusu olması sebebiyle gelen inceleme komisyonlarının süreçte hiçbir değişikliğe neden olmadığını, haksız uygulamaların hala devam ettiğini belirtti. ( İHD İSTANBUL)
* 11 Nisan günü ulaşan mektupta K.Fırat Vural, Faruk Kızılkaya ve Hakan Yılmaz, Kürtçe yazılı savunmalarına el konulduğunu, ailelerinin onursuz aramalara maruz kaldığını, havalandırma haklarının gasp edildiğini, yayınların verilmediğini ifade etti. ( İHD İSTANBUL)
*11 Nisan’da ulaşan 11 mektupta Edirne F Tipi Hapishanende kalan Muhittin Çeter, Erhan Aslan, Ekrem Aktürk, Ercan Mahran, Onur Kapar, Velat Siner, Murat Güran, İlhan Aslansoy, Onay Yürüklü, Barış Mete, İrfan Ataş, Adem Orhan, Hasan Kızılkan, Sabır Alabalık, Mahsum Ataç, Nasrettin Merter, Mahmut Filiz, Ender Arslan, Cahit Abukan, Mikail Yazıcı, Yıldırım Turgut, Ahmet Türk, Engin Mısır, Abuzer Doymaz, Vahdettin, M. Nesih Aslan, Mazlum Dikmen, Servet Akdeniz, Hakan Aşık, Bayram Aslanoğlu, Lütfi Yavuzaslan, Süleyman Söle Kürtçe yazılı savunmalarına el konulduğunu, ailelerinin onursuz aramalara maruz kaldığını, havalandırma haklarının gasp edildiğini, yayınların verilmediğini, 5–6 metre uzağında olan bir arkadaşlarına kitap göndermek istediklerinde posta yolunu kullandırarak kendilerinden 6 TL posta parası talep edildiğini dile getirdiler. ( İHD İSTANBUL)
*21 Nisan 2011’de faks ile ulaşan mektupta, Silivri 8 No’lu L Tipi Hapishanende kalan İbrahim Okay Tekin, hükümlü bulunduğu süre içerisinde başka bir dosyadan yargılanmakta olduğunu, sabit adresi olduğu halde duruşmalara çağrılmadığını, gıyabında verilen cezayı temyiz edemediğini, onaylanmış cezasına son başvuru hakkının AİHM’e olduğunu ve başvuru için gerekli form ve belgelerden yoksun olduğunu, tarafına ulaştırılmadığını dile getirdi. ( İHD İSTANBUL)
*28 Nisan ve 10 Mayıs tarihlerinde ulaşan mektuplarında; Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanesinde kalan Romat Taysun, 22.03.2011 günü PKK davasından hükümlülerinin odalarının bir kısmına baskın yapıldığını ve yaralananların olduğunu; Rıfat Aslan, Yusuf Alkan ve Rohat Taysun’un darp raporu aldığını fakat bu raporların ilgili yerlere teslim edilmediğini belirtti. Serhat Eskin ve Azad Eskin’in istemleri dışında tek kişilik hücreye konulduğunu, kimi defterlere el konulduğunu ve slogan atıldığı gerekçesiyle 2 aylık iletişim yasağı aldıklarını ifade etti. Yazıları sebebiyle Süleyman Kılıç’ın 22 gün, Cahit Sayın’ın 12 gün, Erkan Bulut’un 11 gün, Suat Çalışkan’ın 11 gün hücre cezası aldığını, Kürtçe yayınların ellerine ulaşmaları konusunda sıkıntı çektiklerini, zaman zaman Kurmanci lehçesine izin verilse de anlaşılmayan bir dil olduğu gerekçesiyle Zazaki lehçesindeki yayınları alamadıklarını, Azadiya Welat gazetesinin çok nadir kendilerine verildiğini belirtti. Hücrede kalp sıkışması yaşayan Azad Eskin’in hastaneye kaldırıldığını, Aydın Can’ın odasında rahatsızlık geçirdiğini ve arkadaşlarının görevlileri çağırmasına rağmen, 1 saat gecikmeli olarak gelen görevlilerin de Can’ı hastaneye götürmeyip, tedavi görmeden geri gönderildiğini belirtti. Ortak faaliyet alanında M.Ali Değirmencioğlunun hastalanması ve acilen odasına götürülmesi talep edilmesine karşın, süre dolmamasına rağmen bütün mahpusların odalarına gönderildiğini, Erhan Özel’in 3 aydır hastane sevki için beklediğini,diğer sağlık sorunu yaşayan mahkumların diyetlerine uygun, düzenli ve yeterli yemek verilmediğini ifade etti. Sanıkların savunma hakkının da Kürtçe savunmaya izin verilmemesi nedeniyle yok sayıldığını belirten Rohat Taysun, Danıştay’ın kararı sonucu açık görüş haklarının da ellerinden alınmak istendiğini belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*13 Mayıs günü ulaşan mektupta Nimet Emücük, Edirne 1 No’lu F Tipi Hapishanende yaşadıkları koşulları zindan hayatından farksız olduğunu, birçok haklarının göz göre göre gasp edildiğini, haksız birçok uygulamaya maruz bırakıldıklarını ifade etti. Haklarını arayabilecekleri mekanizmalara dair ve bu mevzuatı öğrenebilecekleri kaynak yoksunluğunu içinde olduklarını belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*30 Mayıs günü ulaşan mektupta, Menderes Leyla, hapishane idaresinin yaptığı hak ihlallerine karşı AİHM’e başvuruda bulunduğunu. AİHM’in, T.C’den konuyla ilgili savunma ve gerekli belgeleri talep ettiğini, hapishanenin konuyla ilgili sahte belgeler sunduğunu ve yalan beyanda bulunduğunu iddia etti. Bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, 2 kez fakat dilekçelerim gerekli makama ulaştırıldığını, talepleriyle ilgili herhangi bir işlemin başlatılıp başlatılmadığını öğrenmek amacıyla 3. dilekçe yazdım fakat bu 3. dilekçeyi idare kaybederek savcılığa verilmediğini belirtti. ( İHD İSTANBUL)
*13 Temmuz günü, Kırıkkale F Tipi Hapishanesinde kalan Osman Evcan’ın vejetaryen olmasına rağmen hapishane yönetiminin uygun yemekler vermediği; uygulama nedeniyle Osman Evcan’ın yazdığı şikâyet dilekçelerine el konulduğu ve hastalığı nedeniyle götürüldüğü hastanede doktor muayenesi sırasında kelepçelerinin çıkarılmadığı öğrenildi. ( İHD İSTANBUL)
24 Ekim günü, başvuruda bulunan Avni İlhan, Vahap İlhan’ın haksız yere fazla ceza aldığını düşündüklerini bu nedenle AİHM’e başvurmak istediklerini belirtti. ( İHD İSTANBUL)

*18 Kasım günü derneğimize ulaşan mektupta Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Hapishanende kalan Adem Yüksekdağ ve arkadaşları, günlük gazetelere el konulduğunu ya da geç verildiğini, Kürtçe kitapların üç- dört ay sonra verildiğini ya da hiç verilmediğini belirtti. Havalandırmaya çıkacakları zaman hem el hem de detektörle arama yapıldığını, kabul etmediklerinde tehdit edildiklerini, sıcak su verilmediğini, soğuk su ile duş aldıklarını, kaloriferlerin yanmadığını, bu yüzden sık sık hastalandıklarını, ekmeklerin açıkta verildiğini ve yemeklerin az olduğunu ve besleyici olmadığını dile getirdiler. ( İHD İSTANBUL)
*21 Kasım günü ulaşan mektupta, Seyfi Polat, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanende sıcak su sorunu olduğunu, yayınların verilmediğini, nevresimlerin yırtık olduğunu ancak değiştirilmediğini belirtti. Polat, 1 Mayıs’ı kutladıkları için 1 ay iletişimden men cezası aldıklarını dile getirdi. ( İHD İSTANBUL)
*25 Kasım günü ulaşan mektupta, Yusuf Almaz 8 yıldır Gaziantep H Tipi Kapalı Hapishanesinde bulunduğunu, haksız yere müebbet cezası aldığını, emniyetin suçluyu yakalamayınca suçun üzerine atıldığını, polisler ne derse yapmak zorunda kaldığını ve kendini bir anda hapishanende buluğunu, AİHM’e başvurmak istediğini ifade etti. ( İHD İSTANBUL)
*03.03.2011 tarihinde Diyarbakır E Tipi Kapalı Hapishanesinden başvuran Herdem Kızılkaya, şu beyanlarda bulundu: “1-Sohbet hakkımızı hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Gerekçe olarak odada 10 kişiden fazla olmamız gösteriliyor. Biz karşı çıkınca güvenlik gerekçesi ile bu hakkımızı kullandırmayacaklarını belirttiler. 2–8 kişi kapasiteli odada 20 kişi kalıyoruz. Adli suçluların kaldığı 24 kişi kapasiteli bir oda var. 14 kişi kalıyor. Bu odayı istedik, değişimi ancak verilmedi. Bu oda dışında kullanılmayan odalar var. Bunları da bizim için ayarlamadılar. Bu konuda ki taleplerimize bu hapishanenin adli suçlulara göre dizayn edildiğini söylediler. Birinci müdür ile görüştüğümüzde bu hapishanende siyasileri istemediğini ancak bizim gönderme yetkimiz olmadığını, .istersem size oda açarım. Ancak açmayacağım, buradan gitmenizi istiyorum dedi.3-Sohbet ve hobi hakkımız ile ilgili müdür ile görüşlüğümüz de genelgeye rağmen sohbet hakkımızı kullandırtmayacağını, bu konu da yetki bende benim dışımda kimse size bu konuda yardım edemez. Nereye şikâyet ederseniz edin siz haksız çıkarsınız dedi.4–8 Mart için müdürle konuşmaya gittik. Bütün cezaevlerinde bu güne özel etkinlikler yapıldığını önceki cezaevlerinde yetkililerle beraber kutladığımızı söyledik. Ancak müdür 8 Mart’ın kendisi için hiçbir anlamı olmadığını bir araya getirmeyeceğini söyledi. Bütün hukuki yolları deneyeceğimizi söylediğimizde savcılığın kendi ifadesini aldığını ve kendi lehine karar çıktığını söyledi.5-Daha öncede Adalet Bakanlığına yaptığımız başvuru sonucunda gelen cevaplarda bakanlık hapishanene müfettiş gönderdiğini, idare ile müfettişlerin görüştüğünü ve ciddi sorunların tespit edilmediğini belirtmişler. Gelen müfettişler bizlerle görüşmedi cevapta kendi sorunlarınızı diyalog yolu ile halletmemiz gerektiğini belirtmiş.6-Yaşadığımız sağlık sorunlarında da çok acil bir durum olmadığında hastaneye sevk edilmiyoruz. Ölüm döşeğine düşmeden neredeyse hastaneye sevk edilmiyoruz.Şimdiye kadar sorunları boş yere basına yansıtmak istemiyorduk. Ancak arkadaşlarımız ile isyan noktasına geldik. Yerin dar olması, spor şansı olmadığından yaşam alanımız yok. Bu sorunlar ile ilgili hapishane idaresi ile diyalog kuramıyoruz. Yaşadığımız tüm sorunlarda ve şikâyetlerimizde sorunların çözümünde en büyük engel birinci müdür Celalettin Gonca’dır. Savcı da karar verirken müfettişte sadece müdür ile görüşüyor. Müdür bizimle görüştüğünde özellikle biz siyasi tutuklulara karşı ayrı bir nefret bir öfke içeren tavırlarda bulunuyor. Özellikle birinci, müdür bizi isyana teşvik etmeye çalışır niteliktedir. Tüm başvurularımız bakanlık ve savcılıkça sürekli ret edildiğinden daha rahat hareket etmekte son görüşmemizde Celalettin Gonca’ya siz kendinizi Esat Oktay’ın yerine koyuyorsunuz. Her şey de kendinizi yetkili görüyorsunuz dedim. İHD den hukuki destek talep ediyoruz.” (İHD Diyarbakır)
*17.05.2011 tarihinde başvuran Mizgin Aksu, şu beyanlarda bulundu: “Ben 17 Nisan 2011 tarihinde tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Hapishanene getirildim. Şuan da bağımsızların koğuşuna götürüldüm. Ancak ben rızam dışında bu koğuşta kalıyorum. İtiraz etmeme ve koğuşumun değiştirilmesine ilişkin birçok dilekçe verdim. Ancak yaşımın küçük olmasını gerekçe gösterilerek beni B–2 (siyasi tutukluların bulunduğu koğuş) koğuşuna vermek istemiyorlar. Ben koğuşumun değiştirilmesi için sizden hukuki yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır)
*27.04.2011 tarihinde başvuran Nurcan Yılmaz, şu beyanlarda bulundu: “Eşim Abdulbaki Yılmaz, yaklaşık 1 yıldır İzmir Foça Açık Hapishanende hükümlü olarak kalmaktadır. Maddi sıkıntılar yüzünden onu görmeye gidemiyorum. Yine sağlık koşullarımdan dolayı yolculuk yapamıyorum. Eşim 4 ayda bir bizi görmeye geliyor. Eşimin halen 4 yılı daha var. Bu nedenle yakın bir yere getirilmesini istiyorum. Diyarbakır’a yakın olan Urfa, Van, Adıyaman, Erciş ve Geveş’e getirilmesini istiyorum. Bu konuda bize yardımcı olmanızı istiyorum.” (İHD Diyarbakır)
*06.05.2011 tarihinde başvuran X.X. kişi şu beyanlarda bulundu: “Yaklaşık 20 gün önce Dicle Üniversitesi öğrencilerinden Serap Tekiner (1990) ve Tuba Çelebi gözaltına alınarak tutuklandılar. Yine Dicle Üniversitesi öğrencilerinden Ender Emin ve Muğdat Demir’de gözaltına alındı. Bu konuda sizden yardım talep ediyorum.” (İHD Diyarbakır)
* 21.05.2011 tarihinde başvuran Kemal Akyol, şu beyanlarda bulundu: “Oğlum Mustafa Kemal Akyol, 4 Şubat 2008 yılında hapishanene konuldu. Oğlum turistlere sürekli rehberlik ederdi. Babam öldüğü zaman cenazesi camideyken oğlu o gece cenazenin yanında kaldığı için korktuğundan dolayı düşüp bayılmış. Özellikle ilkbahar aylarında bu olay daha sık görülüyor. Yine turistlere rehberlik etti esnada turistlerin alaylı bir şekilde kendisine gülmesini kabul etmeyip elindeki bıçağıyla onlara saldırdı. Onlarda para ve cep telefonu alıp kaçmış. Ama yaptığından pişman olduğu için eşyaları orada bulunan birine onlara vermek için teslim etmiş. Ama bir miktar para eksik bir şekilde verilmiş. 6 ay sonra oğlum bu olay üzerine tutuklandı. Hapishanende hiç kimse onu koğuşuna kabul etmiyor. Sürekli Elazığ’a tedavi için gönderiliyor. Oğlumun deli olduğunu düşünüyorlar. Oğlum ya kendisine ya da birine zarar vereceğinden korkuyoruz. Bizler ailesi olarak kaygı ve endişe içindeyiz. Bu konuda sizden hukuki yardım talep ediyoruz. ” (İHD Diyarbakır)

*27.01.2011 tarihinde Mekiye Sağlamın yapmış olduğu başvuruda kürkçüler hapishanesinde tutuklu bulunan oğlu Mahsum Sağlam ile yapmış olduğu görüşmede kürkçüler hapishanesinde idarenin siyasi mahpuslara karşı ayrımcılık uyguladığını ve ortak sohbet haklarının ellerinden alındığını belirten başvurudur.(İHD ADANA)
*29.04.2011 tarihinde Mekiye Sağlamın yapmış olduğu başvuruda kürkçüler hapishanesinde tutuklu bulunan oğlu Masum Sağlamın Şakirpaşa mahallesinde misafirliğe giderken gözaltına alındığını ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanmış, ardından 4. Ay sonra çıkarıldığı mahkemece haksız ve suçsuz yere 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını ve mahpushanenin insani koşullardan uzak olduğunu belirten başvurudur (İHD ADANA)
*07.02 2011 tarihinde Serpil Baranın yapmış olduğu başvuruda kürkçüler F tipi hapishanesinde tutuklu bulunan abisi Cebrail Acar ile yapmış olduğu görüşmede kendisine aktarımına göre bir Ekim 2010 tarihinden bu yana basın yayın organlarının verilmediğini, 10 saatlik ortak sohbet haklarının verilmediğini, ve telefon haklarının ellerinden alınmak istediklerini ve psikolojik baskı uygulandığını belirten başvurudur(İHD ADANA)
06.07.2011 tarihinde Halil Taşın yapmış olduğu başvuruda, 05.07.2011 tarihinde kürkçüler F tipi hapishanesinde hükümlü bulunan kardeşi Taner Taşın görüşüne gittiğini bu esnada askerlerin Nazi toplama kamplarına benzer bir uygulamayla tüm ziyaretçileri bir araya toparlayarak dışarı çıkarmak istemişler olduğunu belirten başvurudur(İHD ADANA)
*22.03.2011 tarihinde Şehmuz Tekerin yapmış olduğu başvuruda kürkçüler F tipi hapishanesinde hükümlü bulunan oğlunun kürkçüler F tipi hapishanesindeki baskı sindirme, askeri uygulamalar ve hak gasplarını protesto emek amacı ile kendi vücuduna bağladığı naylonlarla kendisini yaktığını ve vücudunda ağır yanıklar oluştuğunu, kaldırıldığı Adana devlet hastanesinde tedavi altına alındığını belirten başvurudur(İHD ADANA)
*28.09.2011 tarihinde yazılı başvuruda bulunan; Ümraniye Kapalı Hapishanende hükümlü bulunan Kadri KÖRFECİ ‘ kanunsuz telefonlarım dinlenmiş ve hukuksuz bir şekilde yargılandım. Tüm hukuki yollardan sonuç alamadım sizden A.İ.H.M başvuru formunu talep ediyorum.’ (ihd.gm)
*19.09.2011 tarihinde yazılı başvuruda bulunan; Menekşe YILMAZ Kandıra Hapishanende bulunan  Cevdet BAYIR ile telefon görüşme hakkımız engellenmiştir. Gerekçe ise isim ve soy ismini söylememesidir.(ihd.gm)
*21.09.2011 tarihinde yazılı başvuruda bulunan;Malatya E Tipi Hapishanende bulunan Havva AK, Nesrin AKGÜL ve Güneş TEKİN Açık öğretim fakültesinde sosyal yardımlaşmadan parasız bir şekilde okumak için başvurduk. Tüm taleplerimiz hiçbir gerekçe gösterilmeden  rededildi. Hakkımız ihlal ediliyor.(ihd.gm)
* 28.09.2011 tarihinde yazılı başvuruda bulunan; Mehmet DEMİR  Köyceğiz Sulh Ceza Mahkemesinden 1 yıl 40 ay 52 gün ceza aldım. Ancak yargılama sürecinde hiçbir mahkemeye katılmadım. Ben bana mahkeme ile ilgili hiçbir tebligat yapılmadı. En doğal hakım olan savunma hakkımı kullanmak istiyorum. Ne yapabilirim ve bana yardımcı olmanızı istiyorum.(ihd.gm)
Yüklə 2,13 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   16




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin