Hasan fehmi Dİvani nin açiklamasi 1- ya rabbi beni ağyare saldırma Bud fırkatın narına yandırma Mutad et kalbimi zikrinle daim Uyandır nevmi gaflete daldırma


Sidreyi münteha olmaz aşığa durak makam



Yüklə 486,89 Kb.
səhifə2/9
tarix01.11.2017
ölçüsü486,89 Kb.
#25308
1   2   3   4   5   6   7   8   9

Sidreyi münteha olmaz aşığa durak makam
Geçtiler kavseyne onlar ettiler can feda
Ol yüzü bedri münir ahzeyledi şemsten ziya
Cümle erbabı ulumun kalbine verdi cila

Onlar sitreyi müntehada kalmadılar. Kurani kerimde mealen şöyle buyuruluyor Şunlarki gelip biat ettiler ,onların biatları aynen Allahadır. Başka bir ayeti kerimedede Allahın.eli.bütün.ellerin üstündedir.Ayrıca bir hadisi şeriftede:Beni gören hakkı görür. İşte bu Peygamberin varisi olan seyyit Muhammed Nur Hz. lerine biat eden aynen Allaha biat etmiş gibidir. Çünkü o güneş gibi aleme doğdu. Nasıl Peygamberimize tabi olan ashap şirkten kurtulduğu gibi ,varisi olan veli dahi tabi olanları tevhid ile gizli şirkten kurtarır. Şirk nedir? Kişi hakkın varlığı ile var olmuştur.Kendisinde mevcut olan varlıkları hakkın varlığı bilmeyip bu varlıkları kendisinin zannederek,ben bilir ben yaparım der. Görürüm ,kuvvetim var çalışırım diyerek Allaha gizli şirk ettiğinden haberi yok. Halbuki bu varlıklar hakkın olduğunu bildiren ayrı ayrı her birisi için ayetler var. Kuranı kerimi bilerek okuduğumuz zaman bunları anlamış oluruz. En kısa olarak la havle vela kuvvete illa billahilaliyyül azim.hadisini anlamiş olursunuz. Kuvvet hakkın olduğunu anladığımız zaman sen ne yapabilirsin .Hiçbir şey yapamazsın. İşte bu zat varisi peygamberdir. Ona tabi olanları bu gizli şirkten tevhid ile kurtardı. Ve imanı kamil oldular. İman üç kısımdır.1-İmanı taklidi 2-imanı istidlali 3-İmanı şuhudu .Bu gizli şirklerden kurtulmayınca imanı tahkike erişilmez. Bu zat iman ehline imam olup dört farz namazı kıldırıp okudular.Kad efleha nedir İşte bu dört rekat kılınan cenaze namazıdır. Cenaze namazında dört tekbir vardır. Bir tekbir fiillerine ,bir tekbir sıfatlarına ,bir tekbir nisbet vücuduna ,bir tekbirde emrine .kaldımı bir şeyi.kalmadı. Hiçbir şey kalmayınca kurtuluşa eriştiler .İşte kad efleha okudular. Demek budur. Bu suretle fena zevkinden yani yokluk zevkinden geçtiler,beka zevki ile zevklendiler.Ve.vahdette.namazlarını.kılıp miraçlarını yaptılar. Fakat gerçek aşıka sitretül münteha makamı durak olmaz. Orada canları verip kavseyne geçtiler.ve orada mesken tuttular. İrfan nuri ile yüzleri nurlanıp kalpleri cilalanmiştır.



Cilveyi maşuka sabretmek gerektir aşıka
Bir cefası içre FEHMİ ye gelir yüz bin sefa

Kişi buraya gelinceye kadar maşukun ne kadar celali tecellilerine mazhar oldu. Bunlara sabır etmekle sonunda bir cefasına bin sefa karşılık olmuştur. Cenabı hak cümlemizi bu kullarına ilhak eylesin. Amin.



13-
Geldi Muhiddin hakikat alem icre ağniya
Kapısında padışahlar oldular kul ve keda
İlmi ağzından Resulun aldı ol ali cenap
Eyledi ihsan ona ol fahri alem Mustafa

Burada Muhiddini Arabi hz.lerinden bahsediyor. Çünkü Resulullah efendimiz ona manada ilmi ledünü öğretip asrın padışahları kendine kul köle olmuştur.



Rüşdi alem oldu asrında bilenler bildiler
İstidadı tam olanlar eylediler iktida
Ol güruhi akl olan sofular onu bilmedi
Ona zındıktır demekle düştüler hep mehlika

İstidadı tam olanlar ona hep uydular. Fakat akıllı alimlerde ona zındık diye hitap ettiler. Yinede aklının esiri olan alimler zındık demektedirler. O ise yeşil denizdedir. Hızırın. yoldaşıdır. Yeşil deniz demek ahirette demektir.



Bahri ahdardır makamı Hızra yoldaştır o Pir
Nevmi gafletten uyandırdı nice yüz bin Musa
Abu hayat membaıdır kendisi haydır müdam
Etti ihya dini ilmiyle yeniden ol sima

Zamanında nice Musaları uyandırmıştır. Musa dan murat talebelerdir.



Bahri ilmine kayık salmak bana mümkün değil
Eyle himmet FEHMİ ye yolundayım çün bir feda

Bunun için Fehmi Hz. leri diyorki:Senin derya ilmine kayık salmak benim haddimemidir? Sen himmet eyle yolunda bir fedaiyim .Kim ne kadar meht etse onu yinede medh etmiş olamaz.Ancaksın onun derecesini bildirir. Anlayabilene...


14-
Nahnü akrabü hitap etti cenabı kibriya
Fehmi de gör bu rumuzdan ibret al ey bi vefa
Kurbi nevafille erdi hep bu sırdan esfiya
Gördüler Hak ile Hakkı cümle eshabı sefa

Hak Teala Kuran-ı keriminde şöyle buyuruyor: Biz onlara şah damarından daha yakınız. Bir hadisi kudside .Kulum bana nevafille yaklaştığında ben kulumu severim o sevdiğim kulumun işitmesine kulak olurum. Benimle işitir .Görmesine göz olurum benimle görür. Konuşmasına dil olurum benimle konuşur. Tutmasına el olurum benimle tutar. Yürümesine ayak olurum benimle yürür vel hasıl tüm aza ve cevahiri , sükun ve hareketi ben olurum. Benimle yürür. benimle oturur, benimle yatar, benimle kalkar. İşte bizlere bu kadar yakın iken bizim bundan haberimiz yok. Ancak bir mürşidi kamil bulacaksınki seni sana bildirecek. Uzakta zan ettiğin meğer ise senden sana daha yakın olduğunu anlamış olacaksın. Onun için çok ibadetle perhiz ve riyazetle olmaz ancak ilim ve irfanla olabilir. Kurani kerimde Hz. Allah bilenlerle bilmeyenler bir olmaz buyurmuştur.



Abdi zahir ol şuhut et hakkı batından müdam
Ol vücudu vahidin emrinde et ahde vefa
Kalbi safvetle yanaş mürşide bezli himmet al
Kenzi mahfiden olur zahir gani irfan sana

Festekim kema ümirte dedi çün Kuranda Hak
Telkin eyle riayet kamile et iktida
Nehri cari ol sulukunda yüzün ummana tut
Sil süpür sıva kazuratun canın bulsun lika

Şeri eses üzre kur tevhid sarayın yüce kıl
Çık otur tahtı dilarada nazar et her yana
Hak yolunda ol mücahit bula gönlün inşirah
Bin maarif refrefine ede gör azmi beka

Talibi söyler dilinden hak ile bi iştibah
İşitir kulağı her kelamı mutlaka

Abdi,zahir,olhakk.ıbatında.şuhut.eyle.yani.mademki.kulsun,...kulluğunu.icra eyle.Hakkın emir ve yasaklarını yerine getir. Ya elestübirabbiküm kulluğunu bileceksin. Çünkü söz verdin. Bu ahdında dur. Ahdını bozarsan ceza görenlerden olursun. Bunun için ahdını bozma, verdiğin sözü yerine getir. Tertemiz bir kalp ile Mürşidin huzurunda bulun. Manevi himmetini al. Gizli hazineden sana feyizler gelsin her tarafın irfan ile dolsun. Fakat ahdını bozdunmu kalbin de bozulur. Onun için himmet kişinin elindedir. Hizmetini yapar sözünde durursan himmete layık olursun bu itibarla her kez hizmeti nisbetinde himmete layık olacaktır.



15-
Bu gün erdi bana imdat uyandı gönlüm oldu şad
Dilerim bari Mevladan vere her salike irşad
Be hey aşık şuurun ne bu seyranda şuhudun ne
Çü vardın kabe kavseyne o zevkten var mı birmüzdad

Görüyorsunuz cömertliği kendisine şiar edinmiş kendisine hakdan yardım gelince ihvanlarada aynı yardımı istiyor. İşte Mürşidi kamil böyle olursa adalet budur. Adaletli bir hükümdar böyledir. Memleketini korumak için canını feda eder. Behey aşık şuurun ne, bu seyranda şuhudun ne ki..Vardın kabe kavseyne o zevkten varmı bir muradın .Aşıka hitap ederek :Ey aşık bu aleme geldin şuurun ne,yani hep gördüklerinden neler düşünüyorsun .Bu aleme baktığında gördüklerinden ne ibretler alıyorsun. Tevhide süluk ettin bu kadar mertebeler gördün ,gerek enfusunda gerekse afakında neler gördün. Her mertebede ayrı zevkler tattın,nihayet kabe kavseyne vardın. Ondan daha zevkli bir yer görebildinmi? Göremezsin.İşte saliklerine bu zevki tattırmasını diliyor.


Musammasın cemi esma sana talim olundu bil
Sen ol arifi billahsın sana insan denildi ad
Senin mülkün timarında melekler oldular memur
Ki sen mesnedi ademsin mülk içi hep sana münkad

Bu sebebdendirki insan isimlerin tümünü kendisinde topladı..Ve.tüm.isimlerin.müsamması.oldu. Meleklerin okuyamadığı isimleri okudu.Niyazi Mısrı Hz. leri her adem adem değildir.Her kim ademliğini bildi ise odur adem yoksa görünen bir suret ve gölgedir ancak. Kabe kavseyne gelince gölge ve ikilikten kurtuldun .Gözlerin aydın.Sana müjdeler olsun .Çünkü senin mülk diyarında melekler memur oldular. ki sen mesnedi ademsin. Mülk içi hep sana hizmet ederler. Bu azalarının sana hizmet etmeleri meleklerin ademe secde etmelerinin aynısı demektir.



Celali perdesidir hep cemalin sedreder daim
Cehennem gör hicap oldu giremez cennete ifrad
Bu varlık dağı ardından haber aldınsa Şirinden
O dağı delmeye ancak kişi kim olmalı Ferhad

Bu azalarımızı mülk sıfatına getirebilmemiz için kalbimizin nurlanması ile olacaktır. Kalbimizin  nurlanmasıda zikri daimle olacaktır. Hep celalin perdesidir. Cemali daima örter. Cehennem ise buna perde olur yani hicaptır. Cenabı hakkın celal ve cemal sıfatları vardır. Cemale erişebilmek için celaline mazhar olunacak. İşte bu bir imtihandır. Hiçbir öğrenci imtihansız sınıfını geçemez. Geçemediği gibi bir aşıkta maşukuna erişebilmesi için böyle imtihanlara tabi tutulacaktır. Bu maddi ve maneviyattada böyledir. Bu imtihanı başarabilmek için cesaret lazımdır.

 
Zülüfi maşuku görmek kifayet etmez aşıka
Yanar içi olur büryan ki vuslattır hemen maksad
Bu aşkı narı muhriktir olunmaz arzuya teşbih
Ki cennet arzusunda hem o zevke ermedi zühhad

Okuyan dersi maşuku o bildi halati aşkı
Olur FEHMİ gibi mecnun eder leylayı dilde yad

Resulullah efendimiz buyuruyorki: Kazancın onda dokuzu ticarettedir. Ticaretin onda dokuzuda cesarettedir. Bunun için Mısrı Niyazi Hz.leri: Diyor. Korkma tamudan eğer aşık isen maşuk olanın yeri kalender olur Aşkınla tamuda olmak cennettir. Aşıklık cennette olursa tamudur.Aşksız ona erişilse bu cesareti ona verecek aşktır. Aşkı olmıyan korkak olur.: Korkanda ne maksuduna ve nede kazancına erişemez. İnsan bu yolda aşkı arkadaş ederse aşk kılıcını çeker,.nefis askerini yok edip kabe kavseyn kalesine çıkar. Bayrağını oraya çeker,.oturur.Alemi seyir eder.Kah halkı ve kah hakkı seyreder. İşte bundan daha zevkli bir makam yoktur. Buraya çıkıp bayrağını dikene aşk olsun.


Zülüfü maşuku görmek kifayet etmez aşıka Zülüfünden maksat hakkın tecellileridir. Yani esma ve eşya fiilleridir. Sıfatlarıdır. Bunları seyir etmek aşıka kifayet etmez. Ancak zatı hakka kavuşmaktır. Maksadı bundan önce gördükleri hep zatı hakkın zülüfleridir. Zatı hakka erişebilmek için bütün bunları yani kendi nisbetlerini yok etmekle mümkün olacaktır. Birde Aşkı ilahi olacaktır. Bu Aşk yakıcı bir ateştir. Cennet arzusu veya başka arzular var iken orada Aşk olmaz. Yakıcı olan bu Aşk ateşi bütün arzuları yakar. Ve maşukunu sever. Bunun için büyüklerimiz demişlerki:Cümle fena buldukta Aşk baki kalır. Bu yanmaktan korkanlar vuslata eremez. Maşuku ders nedir. Tevhiddir. Bu Tevhid dersini hakiki Mürşitten alanlar aşkın halini bilirler .Fehmi gibi mecnun olur. Daima leylayı anmadan duramaz. Her kimde bu Allah Aşkı var ise onlar daima Allahı zikrederler. Onların gıdası bu olur. Nefis gıdasız olmadığı gibi Aşıkta maşukunu hatırından hiç çikarmaz. Hiç onu hatırından çıkarmaması onun zikridir.

16-

Fırkat narına yandım ya Resulullah meded
Vuslatın aşkıyla doldum ya Resulallah meded
Nice takat getirir ol can senin methin duyar
Yandı gönlüm külhan oldu ya Resulallah meded

Kişi Hz. Peygamber efendimizin sevgisinden ayrı oldumu ağlar, ve ondan yardım ister. Kavuştuğu zamanda ayrılmaması için de yardım diler. Nasıl olurda onu sevmez. Ve ondan yardım istemez. Çünkü onu Allah sevmiş. Ve mehd etmiş. Kudsi bir hadiste şöyle buyuruluyor. Sen olmasaydın sen olmasaydın ben bu kainatı yaratnazdım. Peki ne için iki defa olmasaydın olmasaydın diyor. Biri dünya ve biri ahireti yaratmazdım diyor. Yani dünya ve ahireti senin için yarattım. Bu kainatın özü olduğu için özünü kim sevmez. Ve kim onunla beraber olmağı istemez Ancak onu bilmek lazımdır. Hadisi şerifte nefsini bilen Rabbını bilir. buyurulmuştur. Nefis demek arzu demektir. Onun için kuranı kerimde:Resulullaha itaat Allaha itaattır. Resulullahı sevmek Allahı sevmektir.



Ruzu şeb ağlar dururum çağırırım el aman
Babı lütfundan kerem kıl ya Resulallah meded
Dert senin derman senindir yoluna bunca keda
Onun için can verirler ya Resulallah meded

Men reani sırrına vakıf oluptur aşıkan
Cümlenin muradı sensin ya Resulallah meded
Nefsimin kesreti cürmünden yüzüm daim siyah
Gün be gün artmakta isyan ya Resulallah

Bin haya ile kapında TALİBi şevkat umar
Eyle ihsan kıl şefaat ya Resulallah meded

Resulullahtan ayrılmak Allahtan ayrılmaktır. Bunun için dua edeceğiz. Dua etmemiz onun emrine uymamızla mümkündür. Çünkü Resulullahın emirleri Allah'ın emırleridir. Resullullahın emirlerini yapmıyan hakkın emrini yapmamış olur. Resulullahtan ayrı olan haktan ayrı olur. Onun için gece ve gündüz ağlarım. Lütuf kapından bana ikram eyle.Senden ayrı olmiyayım. Çünkü dert senin dermanda senin Bu dert nedir. ?Derman nedir.? Dert ve derman Tevhiddir. Çünkü Resulullahı Tevhid etmeyen Allahı da Tevhid etmiş olamaz. Şer nefsimizin çok çok hatalarından yüzümüz daima siyah günden güne isyanımız artmakta,ancak senin şefaatine güveniyoruz.Çünkü sana uyduk ,seni sevdik,bizi kapından boş çevirme ya Resulullah meded.



17-
Gel ey aşıkı biçare cihanda gezme avare
Var iken derdine care ara bul onu bir yerde
Çün desin aşıkım bende kani hak sevdası sende
Duran huzurda bir merde edermi boş yere secde

Sakın sen kendini hardan şefaat umma gel körden
Atar aşığı bir yerden geçer ömrün o boş yerde
Ara bir Mürşidi kamil olasın ilmine nail
Bilişin cümle et zail erersin zevke her yerde

Seni iğfal eden cahil o haktan kendisi gafil
Bu sözler hep sana vafir tutarsın pendimi sende
Arama hakkı sen nerde çu mevcuttur o her yerde
Aradan kalkarsa perde Allah nerde sen nerde

Bu sözler hep seni irşad oku gönlünü eyle şad
Gidersin bir gün ansızın bulunmaz FEHMİ ol yerde

Burada aşıkı davet ediyor. Bu cihanda avere gezme diyor. Nakıs bir Mürşide bağlanmış, ilim ve irfaniyeti tam yok yalnız seni ibadetle vaktini boşa geçirtiyor. Derdine çare var iken ehlini ara bul Mademki aşıkım diyor, nerde hak sevdası Durma ve vaktini boşa geçirme. Hakkı sevmekten murat hakkı kendinde bulmaktır. Kendinde bulabilirsen o zaman orada dur. Eğer göremiyorsan o zaman durma başının çaresine bak. Bu alem güllük gülüstanlık iken bu alemi diken tarlası görme. Neden böyle görüyorsun. Çünkü şefaat beklediğinin kendisi görmiyor. Sana nasıl yol göstersinki. Seni uyarır ve derki; Sabret ahiret te mükafatını göreceksin Dünya geçici bir hayattır Bize ahiret gerektir.der. Halbuki Kurani kerimde Bu dünyada ama olanlar ahirettede amadırlar. buyuruluyor. Onun için kendisi okuyamayan gözü görmiyenin seni okutması ve gözlerinin hicabını açması mümkünmüdür. Onun için bir insanı kamil ara bul olasın onun ilmine nail. O zaman kendi bildiklerini, unut.her yerde hakkı zevk eyle Eğer bildiklerinden vaz geçmezsen orada dahi ömrün boşa gider. Ey aldatılmış insan, sen aldattın sonrada nasihatımı tut diyorsun. Onun için sende bir Mürşid bulup boşuna kürek sallama Çünkü sen ilim deryasındasın kürek sallamayı bırakta zikrin dibine dalarak cevher çıkar.cevherden murat haktır. Arama hakkı sen nerde o mevcuttur her yerde arada sen iken perde Allahın nerde sen nerde. Bunun için cenabı Allah ben kuluma şah damarından daha yakınım buyuruyor. Bu yakınlığı bize bildirecek bir mağfiret sahibi lazımdır. Bu mağfiret sahibi var iken ara onu bul. Fırsat elde iken Yoksa fırsat elden gittikten sonra kıymeti kalmaz. Mevlane Hz.leri mesnevisinde şöyle bir hikaye anlatıyor. Avcının biri bir serçe tutmuş, serçe anlamışki: Ey avcı bu kadar koyunlardan ,sığırlardan doymadında benim bir lokma etimlemi doyacaksın. Beni azat eylede sana üç nasihat edeyim. Bu senin için daha hayırlı olacaktır. Birinci nasıhatımı elinde iken vereyim. İkincisinide damın başında vereyim. Üçünçüsünüde ağacın dalında dedi. Ve elinde iken verdiği nasihat ,Fırsatı kaçırdıktan sonra eyvah etme.Avcı serceyı salıyor. Serce damda iken ey avcı ne yazıkki bilemedin.Benim vücudumda on dirhem inci var idi,bu senin yedi sülalene yeterdi. Avcı bir eyvah çekerek gel ikincisini söyle diyor. Serçe dediki, Sanki sen birincisini anladında ikincisini söylememi istıyorsun. Ey ahmak beni terazine koysan iki dirhem ancak gelirim. Benim nerem on dirhem gelecek. diye uçup gidiyor. İşte avcı beden,serçe ise ruhtur. Bedenden ruh ayrıldımı,fırsat elden gitti demektir. Peygamber efendimiz bir hastayı ziyarete gidiyor. Beraberinde Azrailde var.Azrail diyorki. Gideceğimiz hastanın bir saatlik ömrü var. Bir saat sonra ruhunu alacağım. Peygamber efendimiz hastaya bildiriyor.Hasta diyorki; Ya Resulallah ben hakkın hükmüne razıyım Fakat bana bir saatlık bu ömrümde ne tavsiye edersiniz. Diyor. Resulullah efendimizde ilim öğren diyor. Demekki ömrünün son saatine kadat fırsat var. Fakat yinede son saate bırakmayıp daha önceden çaresine bakmalı. Çünkü gençlikte yapılan ibadet veya öğrenilen ilim elbette yaşlılıktaki gibi olmaz. Onun için gençlere diyorumki; fırsat gençliktedir. Bu ledün ilmine gençlikte sarılın yaşlılıkta kavraması zor olur. Onun için fırsat gençliktedir. Gençlikte mutlaka fırsatı diğerlendirin.

.

18-


Behey arzuyu dildare hakka yalvar seherlerde
İçip hamrayı peymane hakka yalvar seherlerde
Behey leylaya divane değildir böyle merdane
Yanıp aşka ol pervane hakka yalvar seherlerde

Seherde selsebil içsen ikincide rahik iç sen
Üçüncüde tesnim iç sen hakka yalvar seherlerde
Seherin vaktidir bu hem seherin sohbetidir hem
Seherin zevkidir bu hem hakka yalvar seherlerde

Seherde uykudan kalk sen salatı subhu kıl hem sen
Ki fail hak olur bil hem hakka yalvar seherlerde
Seherde terk et eşgali yanıp dert ile et ahı
Çü gördün zülfü leylayı hakka yalvar seherlerde

Gel ey derdi biçare sakın aldanma ağyare
Konuş benimle ey yare hakka yalvar seherlerde
Nice evliyalar geldi seherin subhunu kıldı
Bize remzin beyan etti hakka yalvar seherlerde


Gel ey sen TALİBi daim huzuru hakka dur daim
Olasın dost ile kaim hakka yalvar seherlerde

Hey sevgili isteyen. Sevgiliden murat Haktır. Yani Hakkı isteyen kişi,kalk seher vakti uyanda Hakka yalvar. Seher vakti gece karanlığı kalkıp güneşin belirtisi yani şafak atmağa başladığı zamandır. Şafak ise zikri daimle cehil karanlığı kalkıp,ilim ziyasinin doğduğu zamandır. Yani kalp daimi zikirle dirilmeğe başladığında şafak atar. Kişinin şafağının atması daimi zikirle kalbindeki nurlanma her fiilin failinin hak olduğunu idrak etmesidir. Buda kamilin kırmızı bir bardaktan ,yani fenafillah olmuş ve hakkın varlığı ile var olmuş bir kamilin elinden içmekle olaçaktır. Çünkü bütün nasihatlar bunun içindir. Varlığın yok olmayınca var olamazsın. Resulullah efendimiz buyurdular: Fakirlik benim iftiharimdır. Bu dahi seherlerde uyanmakla olacaktır. Yani tevhidi efali iyice zevk etmekle olacaktır. Çünkü bütün tezahurat bu makamdadır. Ehlullah bunu kaf dağı ile temsil etmişlerdir. Çünkü kaf dağının ismi var cismi yok.İşte kaf dağından maksat budur. Bu dağı aşmak güç olduğu gibi ,bu makamı zevk edebilmekte böylece güçtür. Öyle ise burada çok yalvarmak ve çok ağlamak lazımdır. Bak mecnuna leylaya ..divane oldu. Hakka aşık olan kişi mert olmalıdır. Yani akılla iş yapmağı bırakacaktır. Peki akılsızmı olunacaktır?.Hayır akılsızda hiçbir iş olmaz. Her şeyi aklına tanışmıyacak. Aklına güvenmiyecek. İlmi irfanı olmayan neye yarar.Selsebil Tevhidi efalin, Rahik Tevhidi sıfatın, Tesnim Tevhidi zatın zevkidir.


Kişi bu şerbeti içtimi serhoş olur.kendini kaybeder. İşte seherin sohbeti budur. Bu mertebeyi zevk eden salik uyanır. Diğer mertebeleri kolayca aşabilir. Seherde kalkıp sabah namazını kıl yani fail hak olduğunu idrak ettikten sonra sabah namazını kılmış oluyorsun .Namaz kılarken işi Allaha bırak. Fail o olsun. Ey çaresiz derde düşen yabancılardan ayrıl,şimdi yabancı senın eski zanların idi.Onlardan ayrıl .Konuştuğun hak olsun.Hak ile konuş. Hak ile dinle Allahın ehillerinden ol Eski zanlarıdan ayrılmazsan. Allahın ehillerinden değil uzaklaşmışlardan olursun. Ey TALİBi daimi hakkın huzurundan ayrılma çünkü o senindir.sende ondan ayrılma


19-
Gir kamil gönlüne cennet dilersen
Fethuli buyurdu Kuran içinde
Ol huma pervazın sayesinde dur
Naili refah bul irfan içinde

Men reani çün buyurdu ol resul
Gör ne cevher var bu sedef içinde
Oku ezber ilmi ledün dersini
Hikmet tulu etsin vicdan içinde

Hakikat mürşide eyle intisab
Bulasın dermanı derdin içinde
Mürşide bende ol hakkı seversen
Fettebiuni dedi Kuran içinde

Seb ai mesan dersidir Tevhid
Fatiha okundu mushaf içinde
Sözlerime kulak tutan aşıklar
Arif olur onlar akran içinde

FEHMİ sana ilmi hikmet vehbidir
Ber kurur irfan gönlün içinde

Kuranı kerimde şöyle buyuruluyor: Ey mutmain olmuş nefis dön rabbına ,o senden razı oldu sende ondan razı olduğun halde dön rabbına,dön kullarımın içersine ve cennetime gir" Hangi kulların içerisine girmeli Peygamberimiz buyuruyorki: insanlar ölecek alimler ölmiyecek, alimlerde ölecek ilmiyle amil olanlar ölmiyecek, ilmiyle amil olanlarda ölecek muhlisler ölmiyecek Kimdir bu muhlisler: Peygamberimiz : mutu kable ente mutu Yani ölmeden önce ölünüz.bir daha ölümü görmeyesiniz. İşte bunlar kendilerinde bulunan varlığın kendilerinin olmadığını anlayan ve zandan ibaret olduğunu bilenlerdir. Bizde bu zandan kurtulmalıyız.Çünkü bir ayeti kerimede: insanların bir çoğu zanna tabidirler Zan ise Allah katında hiçbir şey teminetmez buyuruluyor. Bu surette kendilerini hakta yok bilip kendi mazharlarından hakkın tecelli ettiğini görmeleridir. H.kudside: Kulum bana nevafille yaklaştığında ben o kulumu severim, sevdiğikulumun duymasına kulak olurum benimle işitir. Görmesine göz olurum benimle görür. Tutmasına el olurum benimle tutar. Yürümesine ayak olurum benimle yürür velhasıl tüm aza vecevahiri sükun ve hareketi ben olurum. Benimle yürür, benimle oturur, benimle yatar, benimle cennete girer. Neden, Çünkü cennet Allahla beraber olmaktır. Bu sırra erişmiş bir kamilin gönlüne girebilirsen Allah ile cennete girmiş olursun. İlim ve irfanı yükselmiş bir Mürşidi kamilin gölgesinde dur. Sende erişmişlerden olursun. Hak zatını çün buyurdu ol Resul gör, ne sedef var bu cevher içinde. Peygamberimiz: beni gören hakkı görür buyurdu. Ashabın avam tabakasından dedilerki; Ya Resulallah, biz seni görüyoruz. Şimdi. Allahmısın dediklerinde o zaman şu ayeti kerime nazıl oldu: Habibim onlara de bende sizin gibi beşerim,bana vahiy olundu ,ilahınız ve ilahimiz bir tek Allahtır. Resulullah bir sedef olup ondaki inciyi göremediler. Bu inciyi görebilmek için Resulullah efendimizin varisi olan insanı kamili bulmakla mümkün olacaktır. Oku ezber ilmi ledün dersini hikmet tulu etsin vicdan içinde İlim ikidir. Biri zahir ilim biri batın ilimdir. İşte bu batın ilmine ledün ilmi deniliyor. Bu ilmin öğretmeni Hızır aleyhisselamdır. Ölümsüzlüğe kavuşmuştur. Halbuki Resulullah efendimiz diyorki: Hızır sağ olsaydı bizi ziyaret ederdi. Hani ölümsüzlüğe kavuşmuş idi.Hızırın ölümsüzlüğe kavuşması şöyledir. Ömrü hayatını tamam ettimi yerine birini yetiştirir.Onun ömrününde bittiğinde yerine başka birini yetiştirir. Böylece dünya durdukca bu devam edecektir. Şu halde her zamanın bir hızırı vardır. Bu böyle biline .aşk dahi Allahın hidayeti ile olur. Onun için Fatihayı şerifte her namazın her rekatında ,bizi doğru yoluna hidayet et diye yalvarıyoruz. İşte doğru yol zamanın Hızırını bulup ondan ilmi ledün tahsil etmek ile mümkün olup hidayete erilir. Aksi halde başka türlü imkanı olmaz. Çünkü her ilim unutulur.Ledün ilmi unutulmaz. Oku ezber ilmi ledün dersini dediği budur. Ve devam ediyor. Hakikat Mürşid ile intisap bulasın.dermanı var derdin içinde.Dert Tevhit olursa dermanda Tevhid olur. Tevhidden murat hakkı bulmaktır. Hakkı buldumu derman olur. Bunun için zatın birisi demiştir:Bu Tevhid üçe taksim edilir. 1-Taklit 2-İstidlali 3-Tahkiktır. Talimi ise Muhammedidir. İşte bu dahi üç mertebede anlaşılır. 1-İlmel yakın 2-Aynel yakın 3-Hakkel yakındır. Bunların bir misalle anlaşılması gerekiyor. Şöyleki: Bir kişi hacca gitmiş oraları gezmiş görmüş,memlekete gelmiş ahbabları onu tebriğe geldiler ,hacda ne var diye sorduklarında o dahi gördüklerini onlara anlattı. Onu dinleyenler ilmel yakın oldular.Bilahare onlarda gittiler,ve gördüler,aynel yakın oldular. Kimki orada kaldı oda hakkal yakın oldu. Bunun gerçeğini bulmak hakiki Mürşide intisap etmekle mümkün olacaktır. Devam ediyor:Mürşide bende ol hakkı seversen fettebiuni dedi Kuran içinde. Asrı saadette müşrikler bir gün Resulullah efendimizden izin istediler.Huzuruna geldiler. Ya Muhammed siz Allah sevgisinden bahis ediyorsunuz,bizlerde Allahı seviyoruz.dediler. o zaman şu ayeti kerime nazıl oldu." habibim onlara söyle ,siz Allahı seviyorsanız bana tabi olunuz.o zaman Allahta sizi sever ve geçmiş günahlarınızı bağışlar çünkü. O bağışlamakta çok merhametlidir. İşte Fehmi efendi Hz. leri Fettebiuni dedi kuran içinde dediği budur. Mürşide bağlanmanın hikmeti budur. Mademki bağlandın onun emir ve yasaklarına tabi ol. Onun emirleri Resulullahın emirleridir Resulullahın emirleride Allah'ın emirleridir. Sebai mesani dersidir. Tevhid fatiha okundu kuran içinde. Sebai yedi demektir. Mesani ise iki demektir. İşte fatiha iki defa inmiş. Bu hükümde hadistedır. Fehmi Hz.leri bunun Tevhid olduğunu bildirmektedir.Çünkü Tevhid yedi makam olup,yedide subut sıfatlar ,veyahut bu yedi sıfatın zahir ve batını ile iki yedi olmuş olur. Fatihanın gerçek manası budur. Bunun için fatihayı şerif kitabın anası denilmiştir. Ashabı ikram bir gün İmamı Ali R.a Hz.lerine sordular Resulullah efendimiz sizin için bir hadis buyurdular: Ben ilmin şehriyim kapusu Alidir. Bunu bize açıklarmısınız. Şöyle açıkladılar: Esrarı ilahiye aynen kendilerinde mevcut ve tüm kitaplarda mevcud olan Allahın sırrı kuranı kerimde mevcuddur. Ve ondan sonra fatihada ve sonrada besmeleyi şerifte,sonrada be harfinin altındaki noktadadır.. Nedir diye sorduklarında ,kalemi hokkaya batırır, kağıdın üzerine dimdik tutarsın hiç hareket etmeden kaldırırsın o bir nokta yazar.Bu nedir denildiğinde buradan ilerisi sırdır söylenmez buyurdular.

Yüklə 486,89 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin