Hazirlayanlar



Yüklə 0,76 Mb.
səhifə5/6
tarix18.01.2018
ölçüsü0,76 Mb.
#38765
1   2   3   4   5   6

Tarih

Etimoloji


Kaşgarlı Mahmut eserlerinde Kars kelimesi için: deve veya koyun yününden yapılan elbise ve karsak derisinden güzel kürk yapılan bir hayvan, bozkır tilkisi, olarak söz eder. Bir kaynağa göre Kars adı, M.Ö. 130-127 tarihleri arasında Kafkas Dağlarının kuzeyinden gelen Bulgar Türkler'inin Velentur boyunun Karsak Oymağı'ndan gelmektedir. Türkiye'de bundan daha eski Türkçe isim taşıyan bir şehrin daha olmadığı sanılmaktadır.

Bölgenin 9. yüzyılda ki (Yaklaşık M.S.888) adı literatürde Vanand'dır. M.S. 928'den 961 yılına kadar Kars bölgenin başkentliğini yapmıştır ve eldeki bulgular şehrin o zamanki adının Ermenice: Ղարս "Ghars" veya Կարս "Kars" olduğunu göstermektedir.

Aynı zamanda Kars şehrinin adını Gürcüce dilinde kapı kenti anlamına gelen Kariskalaki kelimesinden aldığıda söylenmektedir.

Tarih Öncesi Dönemler

Paleolitik Dönemden İlk Tunç Çağına




Ortakapı Mahallesi'nin güneyinde bulunan Mesut Yılmaz Parkı

Kars yöresinde Alt Paleolitik Dönemin hareketli olduğu kazılarda ele geçen buluntulardan saptanmıştır. Tombultepe'de bu döneme ait şölyen-aşölyen tipte işlenmiş el baltaları ve büyük yongalar bulunmuştur. Merkez ilçenin yaklaşık 18 kilometre uzaklığında bulunan Borluk Vadisi'nde musteryen tipte araç; Ağzıacık Suyu'nun batısında ise bazalttan yapılmış ve çok aşınmış bir uç bulunmuştur. Bu örnekler Orta Paleolitik Dönemden kalmıştır. Üst Paleolitik Dönemde yöre insanlarının avcılık ve toplayıcılık ile ilgilendiklerine dair bilgi, yapılan kazılar sonucunda elde edilen araç-gereçlerden tespit edilmiştir. Ayrıca bu dönemde Camışlı Köyü'nde dağ keçileri ve geyiklerinin resmedildiği duvarlar bulunmuştur.

Paleolitik Dönemin hemen ardından gelen Mezolitik Dönemde mikrolit adı verilen küçük araç ve gereçlere rastlanmıştır.

Neolitik Dönemde yörede henüz doğru anlamda yerleşmelerden sözetmek mümkün değildir. Çıldır Gölü üzerinde bulunan Akçakale Adası'nda bu döneme ait taş anıtlar ve duvar resimleri bulunmuştur. Burada o dönem menhirlerine, dolmenlerine ve kromleklerine rastlanmıştır. Avrupa kültürüne has bu dolmenler doğuda ilk kez Kars'ta görülmüştür.

Azat Köyü'nde, bakır madeninin kullanılmaya başlandığı Kalkolitik Dönemde, yapılan araç-gereçlere ait buluntular elde edilmiştir. Bunun dışında bakır ve kalay madenlerinin ilk kez karıştırıldığı Tunç Dönemine ait çanak, çömlek ve değişik gereçler de bulunmuştur. Kars Kalesi mevkiinde bu döneme ait bir açkı taşı, el değirmeni taşları, bir çekiç, delinmiş üstü çizgili ve süslü hayvan, küçük bir taş hayvan, el yapımı çanak-çömlekler ve yapı kalıntıları olduğu düşünülen iri taş yıkıntıları bulunmuştur.

Yazılı Tarih Dönemleri

Urartular Döneminden Persler Dönemine






Urartu çivi yazısı

Kars yöresinde yazılı tarih Urartuların bölgede hüküm sürmesi ile başladı. M.Ö. IX. ve VI.yüzyılları arasında bölgeyi hakimiyeti altına alan Urartular büyük bir krallıktı. Ayrıca bu krallığa bağlı yerli krallıklar da mevcuttu. Kars'taki krallığın ismi Diauekhi Krallığı idi. Yöre insanlarının o dönem vergi olarak hükümrana altın, gümüş, tunç, at, sığır ve koyun ödedikleri saptanmıştır.



M.Ö. 550 yılında Urartular'ın Persler egemenliğine girmesiyle yöre için yeni bir tarih sayfası açılmıştı. Pers hükümdarı krallar kralı lakaplı imparator I. Darius ülkeyi satraplık adı verilen 23 büyük ve 127 küçük birime bölüp yönetmişti. Kars o dönem 18. Saptrak'lık içinde yer almıştır. Bu yöre, Kral Darius'a her yıl 400 gümüş talent ve 20.000 at göndermekle yükümlüydü. Perslerin ardından bu yöre sırasıyla Arakslar, Tigranlar ve Sasanilerin eline geçmişti.

İslamiyet'in Yayılış Dönemi


Bugünkü Doğu Anadolu Bölgesi'ni ele geçirme amacıyla 638 yılında Araplar ilk seferine başlamışlardı. Halife Ömer döneminde İslam ordusunun kumandanı olan İlyas bin Gazem komutasındaki Arap ordusu bu yılda ancak Van Gölü yöresine kadar ilerledi. 642 yılında bölgeye bu seferde Habib bin Mesleme komutasındaki ordu sefere girişti. O dönem Kars'ı da ele geçirmek isteyen kuvvetler sadece Divin'i almışlardı. Kars 646 yılında Araplar'a kendiliğinden teslim olmuş ama halkın büyük bir kısmı Selçuklular'ın bu bölgeye geldiği 1064 yılına kadar yani 420 yıl boyunca Hristiyan olarak kalmışlardı. Bu dört asırda Müslüman Araplar, Bagratlılar ve Bizanslılar arasında sürekli el değiştiren yöre Alparslan'ın Malazgirt Muharebesi'nden sonra Türkler'in eline geçmişti. Bu dönem ile bilinmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi de Kars'ın, Ermeni-Gürcü Bagrat Krallığı'na başkentlik yapmış olmasıdır.

Selçuklular Dönemi


Alparslan'ın 1064 yılında Anadolu'ya düzenlediği sefer neticesinde bölge Selçuklular egemenliğine girmişti. Alparslan ve oğlu Melikşah'ın dönemlerinde yöre savaş yüzü görmeyen, ancak Melikşah'ın vefatı ile onun oğulları olan Muhammed Tapar, Berkyaruk ve Sencer arasında tahta çıkma mücadelesi baş göstermişti. Bununla birlikte artan düzensizlik Kars yöresini de etkilemişti. Muhammed Tapar ile Berkyaruk 1103 yılında o dönemin en önemli şehirleri arasında sayılan Divin'de karşı karşıya geldiler. Tarihte Divin Savaşı adını alan bu çarpışmanın galibi Berkyaruk oldu. Bölgeyi bir süre idare eden Berkyaruk'un ölümüyle idare yetkisini Muhammed Tapar aldı. Bundan kısa bir süre sonra Saltuklular Ani şehrine girmiş fakat Gürcüler'le yaptıkları savaşı kaybedince yöreyi onlara bırakmışlardı. 1164'te, yöre tekrar Selçuklular'ın eline geçti. Bu zamandan sonra tekrar bir Gürcü akını olmaması için yöredeki önemli kalelerin surları ve burçları onarıldı ancak 1174'te Gürcü Kralı III. Georgi'nin saldırısıyla yöre yeniden el değiştirdi. Netice de yapılan bakım ve onarım çalışmalarının yetersiz kaldığı anlaşıldı. 1243 yılında yapılan Kösedağ Savaşı'nın ardından tüm bölge Moğollar'ın hakimiyeti altına girdi. Yöre daha sonra Altınordu Devleti, Karakoyunlular ve Akkoyunlular'ın egemenliği altına girdi.

Osmanlılar Dönemi




Tahta geçtikten 14 yıl sonra Kars'ı Osmanlı topraklarına katan genç Süleyman





Özellikle 19.yüzyılda Osmanlılar ile Ruslar arasında paylaşılamayan Kars'ın savaş sonrası Ruslar tarafından alınışının tasviri (1828). Arka planda Kars Kalesi



Yavuz Sultan Selim doğuya yapmış olduğu son seferinde yöreyi Osmanlı topraklarına katmak istemişsede bunu gerçekleştiremeden İstanbul'a dönmüştü. 1534 yılında ise oğlu Kanuni Sultan Süleyman tarafından Osmanlı Devleti topraklarına bu yöre dahil edilmişti. Kars 19. yüzyıla kadar birçok kez Ruslar ve İranlılar'ın saldırısına uğradı. Bu yüzyılda Ruslar ve Osmanlılar arasında sürekli el değiştiren yöre, 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Rus ordusunun komutanı olan İvan Paskeviç tarafından ele geçirildi. Kars'ı Rus topraklarına katan Paskeviç, 11.000 Osmanlı askerini de esir almıştı. Bundan kısa bir süre sonra Osmanlılar tarafından alınan yöre 1877-1878 yılları arasında yaşanan ve 93 Harbi olarak bilinen savaşın ardından şehir kırk yıl kadar Rusya'nın kontrolünde kaldı. 1918'de Bolşevik İhtilali'nin ardından yapılan Brest-Litovsk Antlaşması ile Osmanlılar'a bırakıldı. Kısa bir süre sonra, önce Ermeni egemenliğine giren yöreyi daha sonra İngilizler ele geçirdi. Kars'ı daha sonra Ermeniler'e ve Gürcüler'e bırakan İngilizler buradan çekildi.

25 Nisan 1918'de Kars, kırk yıldan sonra tekrar Osmanlı topraklarına dahil edildi. Mart-Nisan 1918'de Ermeniler tekrar şehre girmiş, Osmanlı ordusu buradan çekilmeye mecbur kalmıştı. Buna engel olmak isteyen Karslılar kendi imkânları dahilinde, Wilson Prensipleri'ne uyarak 5 Kasım 1918'de Milli İslam Şurası adıyla demokratik bir yerli hükümet kurdular. Batum, Artvin, Ahıska, Ahılkelek, Nahcıvan ve Ordubad'daki halk Kars'taki bu yerli hükümete katılarak sancak ve ilçe teşkilatını kurdular. Böylece, başkenti Kars olan 36.000 km²'lik bölgede yerli Türk hükümeti kuruldu. Bu hükümet 18 Ocak 1919'da 131 temsilcinin katılımıyla gerçekleştirilen Büyük Kongre ile Güneybatı Kafkasya Cumhuriyeti adını aldı.

Kars, Kurtuluş Savaşı'yla 30 Ekim 1920'de Türk kuvvetleri tarafından alındı. Kars halkının Türk milli mücadelesinde gösterdiği fedakarlıktan ötürü şehre Gazi ünvanı verildi. 1921 yılında yapılan Moskova ve Kars Antlaşmaları'yla yeni sınırlarına kavuşan Kars, Cumhuriyet'in ilanından sonra aynı adlı ilin merkezi yapıldı[17][18][5].


Cumhuriyet Dönemi


Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte Türkiye'nin kuzeydoğusundaki sınırların bir kısmına sahip şehir, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk siyasi partisi olan Cumhuriyet Halk Fırkası'nın devamı olan CHP'nin kalesi konumundaydı. Bu durum 90'lı yılların ortalarına dek böyle devam etti. 1992 yılında Kars'a bağlı olan Ardahan ve Iğdır ilçeleri o dönemin Bakanlar Kurulu'nun aldığı bir kararla il yapıldılar.

Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan Dağlık Karabağ Savaşı süresinde, Ermenistan Silahlı Kuvvetleri'nin desteği ile Karabağ Ermeni güçlerinin Azerbaycan'ın Kelbecer bölgesini zapt etmesi nedeniyle, 1993 Nisan ayında Türkiye, Ermenistan'a tüm yolları kapatmıştır. Bu durumda Ermenistan ile Türkiye arasındaki eski Doğu Sınır Kapısı da, Azerbaycan'a destek ve Ermenistan'a baskı amacıyla Türkiye tarafından kapatılmıştır.

Ekonomi


Kars'ın en önemli geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yaylaların yüksek olması küçük ve büyük baş hayvanların yetiştirilmesine olanak sağlar. Kümes hayvancılığı da oldukça gelişmiştir. Ayrıca hayvan ürünleri de halkın en büyük geçim kaynaklarındandır. Zavod denilen mandıralarda bu ürünler işlenerek Türkiye'nin dört bir yanına dağıtılır. Özellikle, Kars Kaşarı ve Kars Balı'na Türkiye genelinde ciddi talep vardır. Kars Kaşarı, İzmir Enternasyonal Fuarı'nda yine burada üretilen gravyer, beyaz peynir ve kreması ile birlikte 1937'den 1950'ye kadar Türkiye birincilik ödülünü almıştır. Kars Balı ise tamamen organik bir üründür. Bu bal Kars ve Ardahan'ın mera ve yaylalarında doğal olarak yetişmekte olan çok sayıda polen ve nektar kaynağı çiçekten üretilmektedir. Bu bitkilerin yetişebilmesi için herhangi bir ilaçlama ve gübreleme işlemi yapılmamaktadır. Bu balı Kafkas Arısı ırkı yapmaktadır. İlde; arpa, buğday, şeker pancarı, yulaf, patates gibi ürünler de sıkça yetiştirilir. Yer altı kaynakları bakımından oldukça yoksul olan yörede magnezit ve asbest yatakları mevcuttur.


Çalışan nüfus


Aşağıda çalışan nüfusun sektörlere dağılımı görülmektedir. Buradan da anlaşılacağı üzere bu nüfusun çok büyük bir kısmı tarım ve hayvancılık sektöründe çalışmaktadır.

Çalışan nüfusun sektörlere göre dağılımı (rakamlar %'lik ifade etmektedir)

iyi tanımlanmamış sektör

0,19

toplum hizmetleri ile sosyal ve kişisel hizmet sektörü

13,21

Mali kurumlar, sigorta, taşınmaz mallar ve kurumlarda

0,49

Ulaştırma, haberleşme ve depolama sektöründe

1,40

Toptan, perakende, lokanta ve otellerde

2,66

İnşaat sektöründe

1,70

Elektrik, gaz ve su hizmetlerinde

0,19

İmalat sanayinde

2,71

Madencilik ve balıkçılık

0,02

Tarım ve hayvancılık sektöründe

77,43


Tarım ve hayvancılık sektörü


Merkez ilçe genelindeki uzun süren kış mevsimi tarımsal üretimi etkilemektedir. Yılda sadece bir kez ekin biçin yapılır. Hububat ve yem bitkileri üretiminden sadece buğday, arpa, korunga, yonca ve fiğ yetiştirilirken, endüstri bitkilerinden sadece şeker pancarı ve patates üretimi yapılmaktadır. Baklagil üretiminde ise sadece fasulye ve yeşil mercimekten bahsedilebilir. Sebze ve meyve üretimi konusunda Kars iline bağlı en fakir yer olan merkez ilçede sadece salatalık, maydanoz, soğan ve marul yetiştirilmekte ve buda üretici olan kesim tarafından tüketilmektedir. Yani bu ürünlerin pazarlanması söz konusu değildir. Yörenin büyük bir kısmında tarımsal mekanizazyondan bahsetmek mümkündür. Son yıllarda tarım için gerekli olan araç ve gereç sayılarında bir artış sözkonusudur

Kars merkez ilçesi ve buraya bağlı köylerdeki en temel ekonomik sektör hayvancılıktır. Yöredeki coğrafi şartların kısıtladığı tarımsal üretimden ele geçen gelirin yetersiz kalması beraberinde hayvancılık sektörünün güçlenmesini getirmektedir. Yöre insanı mera ve çayırların fazlalığı sayesinde hayvancılıkla uğraşarak geçimlerini sağlamaktadırlar. Ancak otlak alanların çok oluşu bile yörede modern usullerle hayvancılığın yapılmasına katkı sağlamamaktadır. İlçe genelinde hayvancılık genellikle aile ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılan bir faaliyettir. Burada üretilen kaşar ve bal haricindeki ürünler pazarlanmamaktadır. Ticari amaçlı hayvancılığa geçilebilmesi için son dönemlerde özellikle köyler başta olmak üzere Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri açılmaktadır. 2005 verilerine göre il merkezinde 43.450 koyun, 12.549 keçi, 53.494 sığır ve 5.050 tek tırnaklı hayvan bulunmaktadır. Bunun dışında merkez ilçe genelinde 25.000 kaz, 9.000 hindi ve 30.000 adet tavuk bulunmaktadır. Bu tavuklardan elde edilen yumurta sayısı ise yıllık 1.800.000'dir. Yetmiş köyün yarısında ise bal üretimi yapılmaktadır. Toplam 6.050 kovan sayısına sahip ilçe genelinde yıllık 121 ton bal üretilip satılmaktadır


Sosyo-ekonomik gelişmişliği


Kars merkez ilçesi Türkiye genelindeki gelişmişlik grubu içinde üçüncü gelişmiş ilçeler grubunda yer almaktadır. Sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi 0,48958 olan yöre gelişmişlik bakımından Türkiye'deki tüm ilçeler arasında 189. sırada yer almaktadır. Kars ili genelinde ise birinci sıradadır. Merkez ilçeler gelişmişlik sıralamasında ise 70. sırada kendine yer bulmaktadır.

Merkez ilçedeki sosyo-ekonomik göstergeler ise şöyle sıralanabilir:



şehirleşme oranı

 %68,79

nüfus artış hızı

‰-5,96

nüfus bağımlılık oranı

 %54,29

ortalama hane halkı büyüklüğü

 %5,28

işsizlik oranı

 %11,49

okur-yazar oranı

 %87,33

bebek ölüm oranı

‰60,24

vergi gelirlerinin ülke içindeki payı

 %0,05191

tarımsal üretimin ülke içindeki payı

 %0,05045


Sanayi


Sanayi alanında son dönemlerde gittikçe büyüyen Kars'ta irili-ufaklı birçok fabrika kurulmuştur. Kentte yem, şeker, çimento, tuğla, ayakkabı ve süt ürünleri sektörlerinde çalışan birçok fabrika bulunmasına karşın; işsizlik oranı oldukça yüksektir. Özellikle bu durum nedeniyle kent, Türkiye'nin en fazla göç veren şehirlerinden birisidir.

Fabrikalar


Kars genelinde sadece beş büyük fabrika vardır. Bunun dışında buradaki sanayiyi ayakta tutan Kars-Paşaçayır'da 7 Kasım 1975'te Bakanlar Kurulunun 7 Kasım 1975 gün ve 7/10992 sayılı kararnamesi ile kurulan Kars Organize Sanayi Bölgesi'ni de saymak mümkündür. Bu bölge 1.947.000 m2'lik bir alan üzerinde 75 parselden oluşmaktadır. Kars'ta bulunan en önemli fabrikalar hakkında kısa bilgiler şu şekildedir:

  • Üçyıldız Değirmen Taşı Fabrikası:

Kars'ın en eski fabrikasıdır. 1961 yılında kurulmuştur. Yılda 72 çift değirmen taşı imal edilmektedir. Bu tesisde 10 kişi çalışmaktadır.

  • Kars Şeker Fabrikası A.Ş.:

Erzurum-Kars karayolu üzerinde kurulu ve şehir merkezine 6 kilometre uzaklıkta 1993 yılında açılan fabrika da 267 işçi, 196 geçici işçi ve 105 memur çalışmaktadır.

  • Kars Yem Fabrikası A.Ş.:

Merkeze yakın bir arazi üzerindeki bu fabrika 1969 yılında kuruldu ama ilk üretim 1975 yılında gerçekleşti. 1993 yılında bu fabrika özelleştirilmiştir. Kars Yem Fabrikası son yıllarda, ilde en yüksek kurumlar vergisini ödeyerek il genelinde vergi birinciliğini elinde bulundurdu. Fabrikada altı idari görevli ve 15 işçi çalışmaktadır.

  • Kars Et Kombinası:

1972 yılında Et ve Balık Kurumu bünyesinde kurulan tesis 1995 yılında özelleştirilmiştir. Bu tesisin şimdiki adı Çelikler Turizm Gıda Sanayi Ticaret A.Ş. (Kars Et Kombinası)'dir. Bu fabrikada 20 idari personel ve 79 işçi çalışmaktadır.

  • Kars Çimento Sanayi Ticaret A.Ş.:

Çimento Fabrikasının 1969 yılında temeli atılarak; 1976'da işletmeye açılmıştır. 1985 yılında Türkiye Çimento Sanayi T.A.Ş.'nin bir işletmesi olarak müesseseye, 1987 yılı itibariyle de bağlı ortaklık haline getirilen tesis 1996'da özelleştirildiğinde Çimentaş İzmir Çimento Fabrikası T.A.Ş. tarafından satın alındı. Fabrikada 85 idari görevli ve 110 işçi çalışmaktadır.

Diğer Sanayi Tesisleri:





Şehrin en işlek caddelerinden olan Ortakapı Mahallesi'ndeki Faikbey Caddesi ve Kazım Karabekir Caddesi'nin kesiştiği nokta



  • Kayalar Patoz İmalat Fabrikası

  • Figaro Endüstriyel Süt Ürünleri Sanayi Ticaret A.Ş.

  • Çelik Hayvancılık Sanayi Ticaret A.Ş.

  • Bilgir Kardeşler Sanayi Ticaret Ltd. Şti.

  • Doğu Metal Sanayi Ticaret A.Ş.

  • Gökalp Mobilya Sanayi Ticaret Ltd. Şti.

  • Kars Süt Ürünleri Sanayi (bakım-onarımda)



Yüklə 0,76 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin