Hdp istanbul Milletvekili Garo Paylan, enerjide dışa bağımlılığın yüksek olduğunu öne sürdü



Yüklə 34,25 Kb.
tarix08.01.2019
ölçüsü34,25 Kb.
#92900

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2018 yılı bütçelerinin görüşmeleri sürüyor.

Bütçeler üzerinde söz alan CHP İzmir Milletvekili Zekeriye Temizel, Türkiye'nin finansal açıdan ciddi bir borç yüküyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Temizel, "Cari açık biriktirerek, dış ticaret açığı vererek gerçekleştirilen kalkınma, hele bu istihdam da yaratamıyorsa, isterse kalkınmanız yüzde 5,5 değil yüzde 55 olsun, bir şey fark etmez. O sadece servet ve gelir bölüşümünü değiştiriyor, hepsi ondan ibaret oluyor." dedi. 

Temizel, "Nükleer santrallerle ulaşılacak kapasiteye güneş enerjisiyle ulaşabiliyorsak, burada oturup düşünmemiz gerekiyor. Bor pilleriyle beraber enerji depolamada sınır ortadan kalkıyorsa, kendi kumumuzdan ürettiğimiz silisyumla fotovoltaik panelleri üretebiliyorsak, burada dışa bağımlılıktan bahsedebilir misiniz? Neyimiz var, neyimiz yok, buraya koyalım. Bütün yatırımın hepsini gerekirse buraya yapalım." dedi. 

Madenlerin çevreye zarar vermeden, çevreye uyumlu olarak işletilmesi gerektiğini dile getiren Temizel, "Malatya kayısısının, Erzincan kayısısının dünyada eşi yoktu, dünya birincisiydik. Şimdi, Malatya'ya deniz götürdük, iklimi değiştirdik. Oradan üreteceğimiz enerjiyi başka yerde üretebilirdik ama Malatya kayısısını başka hiçbir yerde üretemezsiniz." ifadelerini kullandı.

Temizel, Enerji ve Çevre Bakanlığının çevreye uyumluluk yükümlülüğünün, diğer yatırımlarının önüne geçmesi gerektiğini dile getirdi.

HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, enerjide dışa bağımlılığın yüksek olduğunu öne sürdü.

"Enerji üretiminde nükleer enerjiye gerçekten gerek var mı?" diye soran Paylan, "Enerji üretimi için nükleer santrale ihtiyaç yok. Nükleer teknoloji başka alanlarda ihtiyaç ise Atom Enerjisi Kurumu bu konuda çalışıyor." dedi.

HES'lerle ilgili eleştirilerde bulunan Paylan, HES'lerin Malatya'nın iklimini değiştirdiğini, Malatya'nın nemli bir iklime sahip olduğunu savundu.

Paylan, "Her yerde seller söz konusu. Karadeniz’de HES'ler yapıldı ve her gün daha fazla sel ve doğal felaket yaşıyoruz. Bütün bunları, ekoloji anlamında attığımız yanlış adımların sonuçları olarak değerlendirmemiz gerekiyor." diye konuştu.

MHP Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, artan jeopolitik risklerin yaşandığı, ekonomik problemlerin yoğunlaştığı; politik, askeri, güvenlik stratejilerinin yeniden gözden geçirilerek uygulandığı, doğal kaynak coğrafyasının sınırlarının yeniden şekillendirildiği, dış politikalara ilişkin stratejilerinin çok sık değiştiği bir dönemin yaşandığını söyledi.

Bu gelişmelerin bir ucunda "enerji" olduğunu dile getiren Ayhan, sadece Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya bakıldığı zaman, petrolün yüzde 60'ı ve daha fazlasının, doğalgazın yaklaşık yüzde 50'sinin bu alanda olduğunu ifade etti. Bu durumun, Türkiye'nin bulunduğu bölgenin önemini artırdığını belirten Ayhan,  "Benim mutluluk duyduğum bir şey oldu. Milli enerji konusunu Sayın Bakan'ın sunumunda gördük. Bu, bizi heyecanlandırdı. Burada, sizin politikanızla ilgili müspet göreceğimiz şeyler olabilir, görmeyeceğimiz şeyler olabilir ama memnun eden tarafı, öncelikle olaya doğru bakmakla başlıyor." dedi.

AK Parti Bayburt Milletvekili Şahap Kavcıoğlu, hidroelektirik enerji kaynaklarında Türkiye'nin potansiyelinin, dünya teorik potansiyelinin yüzde 1,5'i; Avrupa potansiyelinin ise 17,6'sı olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin bu potansiyeliyle, Avrupa ülkelerinin arasında Rusya'dan sonra en büyük potansiyele sahip ikinci ülke konumunda olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, hükümetin bu alanda sağladığı desteğin her geçen gün arttığını söyledi.

Türkiye'nin bir an evvel nükleer enerji türünden de faydalanması gerektiğini aktaran Kavcıoğlu, "Hükümetimiz bu konuda birçok çalışma yürütmektedir. Halihazırda Rusya ile işbirliği çerçevesinde devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali için inşaat aşamasına gelinmiş olup, Sinop'ta kurulması planlanan nükleer santral içinse hükümetlerarası anlaşma imzalanmıştır. Önümüzdeki on yıl için yıllık enerji artışının yüzde 3-4 olacağı öngörülen ülkemizde mevcut nükleer santral projeleri tamamlanınca elektrik kurulu gücünün yüzde 10'unu nükleer santraller oluşturacaktır." değerlendirmesinde bulundu.

Kavcıoğlu, gerek ithal bağımlılığının azaltması gerekse ithal ürünlerden kaynaklı risklere karşı çözüm olması sebebiyle yenilenebilir enerji kaynaklarına destek olunması gerektiğini ifade etti.

CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, hükümetin kömür politikalarının "milli politika" ile ilgisinin olmadığını savundu.

Kömür üretiminin kar odaklı ve ithalata dayalı oluşturulduğunu belirten Demirtaş, "Ancak kömür stratejik bir üründür. Kömür, özel sektörün eline bırakılamayacak kadar önemlidir." diye konuştu. Demirtaş, kömürde özelleştirme politikalarından biran önce vazgeçilmesi gerektiğini dile getirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, Yap-İşlet-Devret modelinin; hem hükümetin yerli ve millilik iddialarıyla çeliştiğini hem de Türkiye'nin geleceğiyle ilgili endişe yarattığını öne sürdü.

CHP Zonguldak Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Milli Enerji ve Maden Politikasının "dayanaktan yoksun sadece reklam temelli olarak yürüdüğünü" savundu.

Politikanın adının "milli" olmasına rağmen özde yerli kaynaklara sahip çıkılmadığını; politikaların "sözde" kaldığını söyleyen Yalçınkaya, "Siz eğer gerçekten yerli kaynaklara öncelik vermek isteseydiniz, gerçekten yerli kömür üretimini önemsemiş olsaydınız, Türkiye Taşkömürü Kurumunun ihtiyacı olan işçileri derhal alıp üretimi hak ettiği seviyeye getirir, yerli iç talebin de büyük kısmını buradan karşılayabilirdiniz." dedi.

AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Türkiye'nin, bölgesinde lideri olduğu konulardan birisinin de enerji olduğunu belirtti.

Türkiye'nin dünya enerji siyasetinde söz sahibi bir ülke durumunda olduğunu ifade eden Aydemir, "Alternatif enerji kaynaklarına da büyük önem veriyoruz." diye konuştu.

Türkiye'nin, kendi enerji kaynaklarının farkına varan, onları değerlendiren bir ülke olduğunu ifade eden Aydemir, "Türkiye, artık enerji ticaret merkezi olma kararlılığında." dedi.

 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Paris İklim Anlaşması'nın TBMM'den geçirilmemesine ilişkin, "Türkiye bu anlaşmayı imzaladı ancak parlamentosundan geçirmedi. Sebebi şu; Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak, iklim değişikliği konusunda gelişmiş ülkeler gibi finansal destek verme yükümlülüğü kalkmadığı sürece Türkiye bu noktada muhatap değil." dedi.

Albayrak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığının 2018 yılı bütçesi üzerindeki görüşmelerde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Hava kirliliğinde dünyadaki 10 şehirden 8'inin Türkiye'de olduğu iddiasının doğru olmadığını vurgulayan Albayrak, "Çevre Bakanlığından teyit ettim, bizdeki bilgi doğru mu diye. Dünya Sağlık Örgütünün 2016 yılı raporunda en kirli 100 şehir içerisinde bir tane Türk şehri yok." ifadelerini kullandı.

Bakan Albayrak, Türkiye'nin Paris İklim Anlaşması'nı TBMM'den geçirmemesine yönelik bir soruyu yanıtladı.

Albayrak, "Türkiye bu anlaşmayı imzaladı ancak parlamentosundan geçirmedi. Sebebi şu; Türkiye gelişmekte olan bir ülke olarak, iklim değişikliği konusunda gelişmiş ülkeler gibi finansal destek verme yükümlülüğü kalkmadığı sürece Türkiye bu noktada muhatap değil." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin, çevreyi çok kirletenlerle aynı finansal yükümlülüğe tabi tutulmak istendiğine dikkati çeken Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hem Avrupa'nın Amerika'nın dünyayı en çok kirleten ülkelerinin dörtte biri kadar kirleteceğim ben ama diyecekler ki 'Türkiye sen gelişmiş ülkesin.' Hiçbir anlamda 'gelişmiş ülke' demeyecekler, bu arada 'Siz hala gelişmektesiniz' diyecekler ama burada finansal yük yükleneceğiniz zaman böyle. Fransa, Almanya gibi ülkelerin ilgili devlet başkanlarının birçoğu sözlü bir şekilde bize taahhüt vermelerine rağmen hala daha bunu gerçekleştirmediler. Bunu gerçekleştirmeden Türkiye olarak biz, gelişmekte olan bir ülke olarak niye bu yükümlülüğü çekelim? Bu gerçekleşene kadar haklı olduğumuz bu mücadelemiz devam edecek."

Albayrak, gelişmiş ülkelerde nükleer ve termik santrallerden vazgeçildiği inanışının yanlış olduğunu dile getirdi. Bugün Avrupa'da 30 termik santralin inşasının sürdüğünü aktaran Albayrak, "58'e yakın nükleer santral inşa halinde, kendimizi kandırmayalım." diye konuştu.

Akkuyu Nükleer Santrali'nde kullanılacak yakıtlardan ömrünü tamamlayarak atık halinde geleceklerin depolanması ile ilgili soruya ise Albayrak, "Akkuyu'da tüketilen yakıtların olduğu peletler Rusya'ya gönderilecek, Türkiye'de olmayacak, Türkiye'de depolanmayacak." yanıtını verdi.

Albayrak, Türkiye'deki mevcut ve kurulacak termik santrallerin, baca sistemleri bakımından en çevreci teknolojilerle bezeneceğini vurguladı.

Bu teknolojilerin kullanımını tüm şartnamelere koyduklarını bildiren Albayrak, şunları kaydetti:

"Eski kömür santrallerimizden 6 tane var, bu yerli alım garantisi kapsamındaki Türkiye'deki son kalan 6 yerli kömür santralinin tamamını 2019'a kadar baca sistemlerini en son teknolojiyle dönüştürme sürecine de başladık. Özel sektöre dedik ki 'Kusura bakmayın, yerliye bu kadar desteğimiz var, alım garantisi de vereceğiz ama bu baca sistemlerinin hemen yatırımlarına başlıyorsunuz.' İki seneye kalmadan Türkiye'de eski baca teknolojili bir tane santral kalmayacak."

Türkiye'de ithal kömürle çalışan santrallere yatırım yapmış şirketlere, "Bana ne kardeşim, çöpe at, bana mı sordun yatırım yaparken, alım garantisi mi verdim sana." demenin doğru olmadığını belirten Albayrak, bu tesislerin yerli sahalarda üretilen kömürü alıp santralinde yakarak ürettiği elektriği almak gerektiğini anlattı.

Bakan Albayrak, Türkiye Taş Kömürü Kurumundan (TTK) işçi çıkarılacağına ilişkin iddiaları ise şöyle yanıtladı:

"Buradan söylüyorum; TTK kapatılmayacak, TTK'dan işçi atılmayacak. TTK bizim göz bebeğimiz, 170 yıllık kültürle özellikle daha verimli olacak ancak her alanda kamu olsun dersek 40 yıllık Zonguldak sorunu ortaya çıkar. Zonguldak'ta herkes mutsuz, kimse çözüm üretmiyor. Böyle iş olur mu? Biz hem istihdamı artıracağız hem yerli üretimi artıracağız hem cari açığın önüne geçecek adımlar atacağız."

Bor üretiminde bu yıl Türkiye tarihinin en yüksek üretimi olan 2 milyon 150 bin tona ulaşıldığını kaydeden Albayrak, "Yeter mi yetmez, bunu işlenmiş tam mamule çevirecek yatırımlar yapmamız lazım. İnşallah 2018'de son noktalara geldik, lansmanını yapacağız. Sürpriz detayları ben şimdi burada söylemeyeyim. Çok daha yüksek katma değerli ürüne dönüştürülebilecek yatırımlarla inşallah Eti Maden tarihi bir başarı hikayesine yönelik olarak güçlü adımlar atmaya devam edecek." değerlendirmesini yaptı.

Komisyonda yaz saati uygulamasıyla ilgili eleştirilere yönelik olarak Albayrak, "Batılı ülkelerde de benzer uygulamalar söz konusu. Son rakamlara baktığımızda Almanya, Belçika, İspanya, İngiltere'de saat 08.20 ila 08.30'dan önce hava aydınlanmıyor. Vatandaşlarımızdan bu uygulamaya gelen geri bildirimlerin yüzde 80'i olumlu yönde." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Albayrak, bu uygulamaya ilişkin daha önce birçok kez açıklama yaptıklarını hatırlattı.

Yaz saati uygulamasının sürekliliğinin tasarruf bakımından getirilerine değinen Albayrak, "Bu uygulama ile 540 milyon ila 800 milyon liralık bir tasarruf sağladık. Bu, işin ekonomik boyutu. Sosyal boyutu, etkisel boyutu var bu işin. En önemli eleştirinin geldiği, çocuklarımızla ilgili husustu ve okulların saatleriyle ilgili Milli Eğitim Bakanlığımızla konuştuk, batı illerindeki okulların başlama saatini bir saat kaydırdık." diye konuştu.

Albayrak, Türkiye'de konutlardaki doğalgaz fiyatlarının AB ülkelerindekilere kıyasla ucuz olduğu bilgisini verdi.

Bakan Albayrak, bu konuda şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye'de doğalgaz fiyatı en yakın ülkeden yüzde 20 daha ucuzdur. Bugün Türkiye sanayideki doğalgazda en ucuz ülkedir, en yakın rakibinden yüzde 20-25 daha ucuzdur. Bugün Türkiye konutlardaki elektrik fiyatında en ucuz ikinci ülkedir, Bulgaristan'dan sonra. Sanayide elektrikte en ucuz ülkedir. Kendisine bu konuda en yakın olan İsveç'ten yüzde 15 daha ucuzdur."

Türkiye'nin 2023 yılında elektrik enerjisinin 3'te 2'sini yerli ve yenilenebilir kaynaklardan sağlama hedefi olduğuna işaret eden Albayrak, "Bugün yüzde 45-50 bandına geldik. En düşük yağış oranlarını yakaladığımız 2017'ye rağmen yine yüzde 45-50 oranındayız. Tüm bu çerçevede yapacağımız yeni yatırımlarla inşallah bu oran 3'te 2'lere çıkacak." açıklamasını yaptı.

Albayrak, bu hedeflere ulaşıldığında Türkiye en kötü günde kapısını kapadığında enerji anlamında kendi kendine yetebilen bir ülke haline geleceğine dikkati çekti.

Milli Enerji ve Maden Politikasına gelen eleştirilere yönelik olarak ise Albayrak, "Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı stratejik vizyon belgelerinden bir tanesini ortaya koyduk. Çok iddialı konuşuyorum; çok mesai harcadık. Bu da güncellenecek 2020'de, 2023'te ve 2030'da. Bunu o günkü Ar-Ge, teknoloji, insan kaynaklarına göre güncelleyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin bir yandan yerli ve yenilenebilir kaynaklarını değerlendirirken diğer yandan da bölgesindeki ülkelerle enerjide iş birliğine gittiğine dikkati çeken Albayrak, "Bugün ülkemizde 6 tane uluslararası boru hattı var, iki tanesi inşa halindedir. Biri seneye TANAP, diğeri bir sonraki sene TürkAkım ile 8'e çıkacaktır. İki tanesi de müzakere halindedir." dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu ile Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğünün 2018 yılı bütçeleri kabul edildi.

Albayrak, toplantının ardından gazetecilerin siber saldırılarla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:



"Dünyanın birçok yerinden çok farklı saldırılar alıyoruz. Biz bunları ayyuka çıkartmamak için her gün bir şey söylemiyoruz. Bir yerleri rahatsız ediyoruz demek ki. Bu konularla ilgili tedbir alıyoruz, denetimi artırmaya çalışıyoruz. Siber güvenlikle ilgili adımlar atıyoruz ama kolay değil, zaman alacak bir süreç."
Yüklə 34,25 Kb.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin