Hhhgıvyklfhhkıhujı9y8u7tu8t*u7öööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööööö



Yüklə 276,52 Kb.
səhifə2/6
tarix31.10.2017
ölçüsü276,52 Kb.
#23510
1   2   3   4   5   6

Ali Paşanın Öldürülmesi

Ali Paşa, İstanbul'a dönerken Van’da devlet ve milletin çıkarları için gözünü bile kırpmadan çalıştığı için Ermeni komitacıları tarafından mutlaka öldürüleceğini biliyordu. Onun için İstanbul’a gideceği güzergahını gizli tuttu. Yaklaşık bir buçuk yıl canla başla çalışarak hizmet verdiği Van halkıyla vedalaştı. Bu manzarayı hatırlayan yaşlılar bütün Van halkının gözyaşlarını tutamadığını söylerler.70 Ali Paşa gözü dönmüş Ermeni çetecilerinden kurtulmak için hedef saptırarak önce Erzurum'a oradan bin bir güçlükle Revan'a gider. Her gittiği yerde bölgede organize olmuş Ermeni komitacılarının nümayişleri ile karşılanan Ali Paşa hemen Tiflis'e geçer ve Tiflis üzerinden de Batum'a geçip oradan da vapurla İstanbul'a gitmek ister.71 Fakat Ermeni komitacılarından Alev Başyan72 tarafından 1908 yılının son günlerinde Ali Paşa Batum iskelesinde vapura binerken öldürüldü.73 Harekete hazır olan gemi Ali Paşanın cenazesini İstanbul'a götürmek için demir alır. Fakat aksilikler birbirini kovalar ve gemi ancak on beş günde Sinop açıklarına gelebilir. Ali Paşanın cesedinde çürüme emareleri baş gösterince kaptan Sinop limanına yaklaştı. Cenaze Seyid Bilal cami bahçesine dış kapıdan girip camiye doğru ilerlerken sol tarafta caminin giriş kapısının karşısında defnedildi. Camiye girip çıkanların ilk gözüne çarpan bu mezardır. Mezarın başucundaki taşta şu ibare vardır. (Van İlbayı (valisi) Ali Batum'da Ermeni komitaları öldürdü.)74



Vaspurakan/Van Ermeni İhtilal Komitesi ve Meclis-i Meşveretinin Müzakerat Fezlekesi

Ali paşa olayı ve ilan edilen II. Meşrutiyetin getirdiği ortam Ermenileri önü alınamaz bir cesarete sevk etmişti. Gerçi büyük bir silah ve teçhizat kaybına uğramışlardı ama bunun telafisi mümkün gibi görünüyordu. Aram Manukyan örgütlenmeye kaldıkları yerden devam kararı almış, ve her olaydan yeni dersler çıkararak yeniden fakat daha plânlı ve programlı çalışmaya koyuluyorlardı. Yeni açılan okullardan mezun olan Ermenilerin öğrendikleri lisanlar sayesinde Avrupa fikir hareketlerini çok rahat takip edebildikleri gibi basın ve matbuatın bütün imkânlarını kullanarak Van’da bir sürü gazete, dergi ve risale basımını gerçekleştirmişlerdir. Bunlardan en önemlisi emek dergisidir.



Askhatang (Emek) Dergisi: Van’da Ermeniler siyasi propaganda vasıtası olarak basından oldukça fazla yararlanmışlardır. Erek dağı eteklerindeki Vanak manastırı bodrumunda bir matbaa kurularak yayın faaliyetlerine başlanmış olup Vaspurakan ve Van Kartalı isimli iki gazete çıkarılmıştır.75 Gazete yayıncılığının dışında bu matbaada ihtilal ve isyan ile ilgili bir çok risale ve kitap basılarak gizlice Ermeniler arasında dağıtılmış olup böylece halk beyninde isyan fikrini oluşturmaya çalışmışlardır.76 Askhatang dergisi 1910 dan 1914 yılına kadar yayınlanmış olup nisan-mayıs 1915 de II. Van isyanı sırasında tekrar yayınlanmıştır. Küstahlığa varan serbest bir üslubun kullanıldığı bu yayın organında Ermeni meselesi, meclis seçimleri, Türk milliyetçiliği gibi genel konuların yanı sıra tarihçiler açısından oldukça önem taşıyan yerel konulardan da bahsediyordu. Van ilinin bütçesi, vergilerin ağırlığı, Ermeni ve Türk okul sisteminin yetersizliği, nüfus istatistikleri, tarım meselesi, Kürt meselesi, çiçek, kolera, tifo ve veba salgınları; ticaret ve kooperatif hareketleri gibi konular.77 Dergide bir çok vesilelerle Avrupa sosyalizmine değinilmekte ve bu hareketin ölen önderlerine atıflarda bulunularak Ermeni ihtilal hareketine heyecan vermeğe çalışmaktadır.78 İdeolojik olarak ihtilalci sosyalizmi kendisine yayın politikası olarak benimseyen dergi Van ve çevresinde ihtilalci komitesinin örgütlenmesini ve etkili olmasını sağlamıştır.

İsyan ve İhtilal için Provokasyon

Avrupa devletlerinin kışkırtmalarına kapılan Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan “dikkat çekmek için isyan ve ihtilal gerekiyorsa bunu yapmak zor değil79 diyerek büyük bir talihsizlik eseri olarak artık Taşnak ve Hınçak partilerine ve diğer örgütlere mensup Ermenilerin Osmanlı coğrafyasında her türlü provokasyona hazırlanması için çalışmalara başlanmıştı.80 Osmanlı coğrafyasında yaşayan Ermenilerin ancak yüzde onu bu olaylara alet olurken doğan sonuçtan maalesef büyük bir Ermeni çoğunluğu etkilenmiştir. Bu çalışmaların yoğun bir şekilde yapıldığı yer hiç şüphesiz Van ve çevresi olmuştur.

Gevaş kaymakamı meydana gelen basit bir adli vakadan Ermeni Taşnak partisinin organize ettiği olayların hangi boyutlara ulaştığını hayretler içerisinde idrak ederken artık bir isyanın kapıya dayandığı belki de acı bir şekilde hissederek olayları Van valiliğine bildirmiştir.

“Kaza dahilinde hiçbir kimsenin ne malına ne canına ne ırzına ve namusuna hiçbir taraftan taarruz ve tecavüz edilmediği ve meydanda adi bir olay gelmediği bir sırada Akdamar manastırında özel kâtip olarak çalışan Van’ın Keşişoğlu köyünden Oseb’in81 köylerde ve şurada burada dolaşarak güya Kürtlerin güya Hıristiyanların karı ve kızlarını takip ettiklerini ve Kürtlerin silahlanarak Hıristiyanlara taarruz fikriyle dolaşmakta olduklarını ve kendisine kasabaya yirmi dakika mesafede bulunan Baklakar gediğinden geçerken bir takım Kürtlerin üzerine hücumla kendisini kovaladıklarını (Provokasyon amacıyla) yayıyordu. Bu Kürtlerin yolları kestiklerinden ahalinin gelip gidemediklerini söyleyerek kamuoyu oluşturmaya çalışmaktadır. Her iki topluluğu bir birine düşürerek karışıklık çıkarmak gayretindeydi. Bu çalışmaları dikkate alınarak adı geçen şahıs göz altına alındı. Yapılan üst aramasında üzerinde Ermenice bir tomar yazı çıktı. Bu yazıların biri Taşnak fırkasının Van merkez komitesi müzakere meclisine ait özel bir talimat. Diğeri ise bir takım şikayet telgrafları meyanındaydı.82

Taşnak fırkası Van merkez komitesine ait hususi talimatın tercümesinden anlaşıldığına göre adı geçen komite 14 nisan ila 17 nisan 1909 tarihleri arasında Van’da gizli bir mahalde toplantı yaparak “İhtilal faaliyetinin lüzumu”83 kabul edilmiş olup, bilumum Hıristiyan ahalinin silahlandırılması, muharebe için cesaretlendirilmesi için propaganda yapılması, komitenin nezaretinde yapılan silah talimlerine halkın katılımını sağlamak, gibi konular müzakere edilmiştir.

Her ne kadar bu talimat ve kararlar tevile müsait bir vaziyette kaleme alınmış ise de yazılanların tamamı gerçekleştiği takdirde mülk ve millet açısından ne derece vahim bir sonuç doğuracağı anlamak için sıradan bir fikir yürütmek kafidir.

Talimatnamede Kafkasya’da yapılmış tecrübelerden bahsedilmemesine rağmen Aram ve İşhan’ın da adı geçen komiteye dahil oldukları ve bunların geçmişteki sabıkası göz önünde bulundurulursa memleket için yaman bir fesat için çalıştıkları anlaşılmaktadır.

Bunların öneminden dolayı Oseb’in üzerinde çıkan iş bu talimatname ve komitenin itimatname nazaran kendisinin de komiteye mensup olup iftira ve yalanlarında iş bu talimatın ihtilal fikrine dayanarak hükümlerini husule getirmek gayesinde olduğunu ispat etmektedir. İhtimal ki bu konudaki talimatı gizli surette almıştır.

Oseb’in Katogigos vekilinin temiz ve saf halinden istifade ederek zaten Katogigos’un vekili dahi Arsin rahibin akıbetinden84 aldığı tehdit dersi neticesinde komitenin ve komitenin kâtip namıyla manastırda vekili ve hizmetçisi Oseb ile yine komita mensuplarından muallim namıyla bulundurulan Rusyalı Yeprim ve Horkomlü Dikran ile her bir işlerine tabiiyet mecburiyetinde olduğundan “Meclis-i Umumiye-i Milli” namıyla hem efkarlarından mürekkep meclisin 14 nisan ile 17 nisan günleri arasında vuku bulan davet üzerine hiç olmazsa hükümete on beş dakika uzaklıkta mesafede bulunan karakola malumat verilmeyerek Akdamar’da toplantı ederek meydanda hiçbir sebep olmadığı halde Oseb’in ihtimal ki komitadan aldığı emir üzerine ve her halde komitanın işlerine uygun olarak tertip ettiği bir telgrafı katogigos vekiline çektirmiştir. Çekilen telgrafın köylüler tarafından meclise verilen bir takım evrak üzerine cereyan eden müzakere neticesinde verilen karara binaen keşide kılındığı dermeyan edilmekte ise de bu yolda azalar tarafından gizli bir karar ve hatta telgrafın bazı azaların gelmesinden önce yazılması ve azalardan bir kısmının dahi Katogigos vekili bile telgrafın içeriğine vakıf olmamaları ve mahalli asayişin emniyeti hakkında meclise verildiği iddia edilmiş dilekçe ve raporların iddiasından imtina edilmesi bunun sırf komitenin itibarının artması için yazılmış ve uydurma bir telgraf olduğunu teyit etmekte ve azaların celbi de çekilen telgrafın olay çıkarmak için köylerde fesadı ortadan kaldırmak için tenbihat olduğunu göstermekte ve bu ayın yirmi bir Cuma gününden itibaren sebepsiz yere okulun tatil edilmesi ahaliyi heyecanlandırma maksadında olduğundan fesat fikirlerini teyit etmektedir. Komitacılar dünyada hızla yayılan sosyalist ihtilal metodu gereği Van’daki hedefleri için prova yapmaktadırlar. Bu çalışmaların sonucunda taraflardan birisi muhakkak başarısız olacağı açıktır.

İddia ettikleri olaylara gelince:

Ermenilerin yeni propaganda usul ve teknikleriyle Osmanlı erkanını şaşırtmak için kullandıkları metodunu anlamakta zorlanan yetkililer şaşkınlık içerisinde iddialara safiyane bir şekilde cevap vermeye çalışmaktadırlar. İlk önce o kazada emniyet ve asayişin olmadığından ve bir takım kimselerin eşkıyalık yaptığı iddia edilmektedir. Bunun en ciddi delili bu an şimdiye kadar kendilerinden başka hiçbir ferdin nümayişte bulunmamış ve her tarafta sükun ve huzurun devamı ve hiçbir kimsenin hiçbir taraftan zarar gördüğüne dair hükümete müracaat etmemesi ve hükümetin de bu yolda bir istihbaratta bulunmamasıdır. Kendileri dahi davalarına maddi delil gösteremediklerine nazaran bu fesatlığın sırf kendilerinde olduğunu ispat etmektedir.



İkincisi Kürtlerin Hıristiyan karı ve kızlarına taarruzda bulunduklarını iddia etmektedirler. Bu yolda dahi hükümete her hangi bir müracaatta bulunulmamıştır. Kendileri Paktan köyünde karı ve kızların bu yolda bir taarruza maruz kaldıklarını ifade etmekte iseler de Paktan köyü ihtiyar heyetinin verdikleri ifadelerde böyle bir olayın olmadığını yalnız Paktan köyünün dağ yamaçlarında karı ve kızlar pancar toplarken beş altı tane Kürt gördüklerini ve bunları karı ve kızlara söz ile bile bir sataşmada bulunmadıklarını beyan etmişlerdir. Bu ise kaale bile alınmayacak bir şeydir. Zira yaz mevsiminde yollarda dağlarda insan bulunması tariz olduğu manasına gelmez.

Üçüncüsü Oseb kendisini Baklağan gediğinde beş altı tane Kürt kovaladığını ve bu adamların yolu kestiğinden halk korkusundan bu yerden geliş gidiş yapamadığını beyan etmektedir. Olayın incelenmesiyle ve kendisinin getirdiği şahidin şahadetiyle bu olayda uydurma ve iftira olduğu ispat edilmiştir. Her gün kazanın en uzak noktalarından yüzlerce yolcu geldiği halde bir kimsenin bir şikayette bulunmadığı bir taarruza hedef olmadığından bununda uydurma olduğu diğer bir delildir.

Hasılı Oseb’in ve Taşnaksutyun fırkasının “Komitesi Müzakerat Meclisi” azalarıyla İslam ve Hıristiyan arasına bir fesat sokmaya gayret ettikleri ele geçen talimatnamenin maddeleri incelendiğinde anlaşılmakta olup bundan başka Oseb’in özel maddelerinde yazılı fikirler ihtilali hızlandırarak meydana getirmeğe çalıştığı bunun için de bizzat köylerde ve şurada burada dolaşarak İslam ve Hıristiyan ahaliyi galeyana getirecek surette yalan ve uydurma haberler yayıyordu. Bunun yanında Gevaş ahalisi namına sahte telgraflar düzerek ortalığı karıştırmak istediği yapılan sorgulamada anlaşılmıştır.

Ayın 14-17 günlerinde manastırda toplanan “Meclis-i Umumi-i Milli” namı verdikleri azalarından bazılarından da adı geçen†muhtevası yalan ve iftira dolu düzmece telgrafla haksız yere kamuoyunu heyecanlandırmaya gayret ettikleri anlaşılmaktadır.

Bundan başka komite meclislerinin ahaliyi hapis ve tazyik ederek cebren para aldıkları hükümetçe malum ise de korkudan hiçbir kimse resmen hükümete müracaat ve ihbara cesaret edemediğinden olayları takip etmek zorlaşmaktadır. Bu kere Oseb’in cep defterinde yazılanların tercümesinden anlaşıldığına göre dört kişiden nakdi85 ceza tahsil edildiği anlaşılmakta olup fakat bunların kimler olduğu bilinmediğinden bu yönde daha derin araştırma yapılabilmesi için Van bidayet mahkemesi savcılığına sevki münasip ise de karar sizindir.” 86

Gevaş kaymakamlığının Van valiliğine gönderdiği bu yazı üzerine valilik durumu derhal Dahiliye Nezaretine bildirmiş, Gevaş’ta tutulan inceleme fezlekesi, kaymakamın yazısı ile yakalanan tutanakların tercümesi gönderilmiş, yakalanan evrakların asılları da ait olduğu mahkemeye tevdi edilmiştir. 87

Dahiliye nezareti Van’dan gelen bu beklenmedik yazıyı derhal incelemeye almış, 31 mayıs 1909 da Van’a çekilen bir telgrafta Oseb’in üzerinde yakalanan evrakların asıllarını aceleyle Dersaadet’e gönderilmesi talep edilmiştir. 88

Van valiliği bu gelişmeleri yakından takip edilmesinden memnunluk duyarak derhal istenen belgeler 2 haziranda Dahiliye Nezaretine gönderdi.89 Dahiliye nezareti Van’dan gelen yazıları tekrar inceledikten sonra metinlerde dikkate değer bazı fikirlerin olduğunu görmüş ve hükümet ve ya ahaliye karşı isyan şeklinde bir oluşumun olabileceğinden Ermenice metnin itimada şayan birisi tarafından aslına kesinlikle sadık kalınarak harfen tercüme edilmesi için Maarif nezaretine göndermeğe karar vermiştir.90 Van’dan gelen Ermenice metin tercüme edilmesi için mahremane bir şekilde Maarif Nezaretine 5 temmuzda gönderilmiştir.91

Maarif Vekaleti işin ehemmiyetinden dolayı kısa zamanda metni tercüme ettirerek 11 temmuzda evrakları tekrar Dahiliye Nezaretine göndermiştir. 92

Belgeler bu şekilde elden ele dolaşırken Van’da devam eden mahkeme 2 ekim 1909 da beraat şeklinde sonuçlanmış ve netice bir telgrafla Dahiliye nezaretine bildirilmiştir. 93

Aram Manukyan’ın rüşvet vererek Van memurlarını etki altına aldığını yukarıda görmüştük. Bu mahkeme üyelerine de bu şekilde bir yaklaşım içerisinde oldular mı bilemiyoruz fakat bu kadar önemli bir kongre tutanakları hakkında beraat verilmesinin şayet içeriğinin ne manaya geldiği anlaşılamamışsa başka bir anlamı yani rüşvet ve iltimas içerisinde davranıldığı açıktır. Van’ın ele geçen bu tutanaklardan hareket eden bir komite tarafından sevk ve idare edilen Ermenilerce beş yıl sonra kanlı bir isyan ile işgal edileceği hiç kimse tarafından hesap edilemedi.



Van İhtilal Cemiyeti 5. Genel Kurulu Toplantısı Tutanakları

Van Ermeni ihtilal komitesinin (Taşnak) davetiyle 14 nisan ila 17 nisan 1909 arasında toplanan istişare meclisi şube heyetlerinin raporlarını okuma ve üyelerin beyanatını dinledikten sonra aşağıda yazılı konular hakkında kararlar alınarak iş bu kararları Vaspurakan94 komitesinin bilcümle şube heyetine beyan eder.



Müzakerat Jurnalinde Münderic Mevad

(Müzakere tutanaklarında bulunan maddeler)

Yazılı ve sözlü propagandayı ne gibi vasıtalar ile ileri götürmek lazım geliyor.

 Komite tarafından neşrolunan risaleler ve gazeteler.

 Nefsi müdafaa ve muhafaza meselesi ne gibi esaslar üzerine oturtmak lazımdır.

 İdare ve teşkilatın yenilenmesi.

Ermeni ihtilal komitesinin 5. genel kuruluna iştirak ve idare meclislerinin tahdit salahiyeti

1

Meclis propaganda hakkında iddia olunan yazılı ve sözlü beyanatı inceleyip müzakere ettikten sonra aşağıdaki fezlekeyi tanzim eyledi.



     Komite faaliyetin gelişip daha kuvvetli olabilmesi için en etkili çarenin sözlü ve yazılı propaganda olduğu

      Her ne kadar propaganda idaremiz dahilinde başlamış ve oldukça mütevazı bir halde devam etmekte ise de bazı siyasi sebeplerden önce üyelerin kalitesinden dolayı tabi olarak arzu edilen netice elde edilemediğinden bu konuda ciddi esaslar teklifler olsun. “Birincisi” Hata ve yanlışlıklardan kurtarmak için sözlü propagandadan bir usul oluşturmadan “sistematik” ilişki ve tahlili propaganda dairesi dahilinde komitecilik müsabakası ve fırkalar ayrı bir çalışma birimi olarak propaganda merkezleri oluşturmak. “İkinci” Kural ve kaideleri iyi belirlenmiş bir usul ile şehir ve vilayetlerde kütüphaneler tesis ve teşkil etmek. “üçüncüsü” Toplantılara ve genel eğitime göndermek (ehemmiyet vermek) mümkün mertebe yardımlaşma içinde bulunmak ve maddi problemlere karşı para tedarik etmek. “dördüncüsü” Açıktan sistematik dersler ve hazır bulunanların bilgisini arttırıp zayıf olunan meselelere önem vermek. “Beşincisi” Propagandanın harekatını komitenin harekatına tatbik ve tevfik etmek. “Altıncısı” Kıymetli mesaimizin dakikasını boşa geçirmemek, her hangi bir hususta mensuplarımız ve alelumum gayretperane çalışanlara casuslarla haber vermek. “yedincisi” Gizli bir kural ile komitenin esaslarını ve geçerli kurallarını genel olarak teşkil etmek (ortaya koymak) komitenin politikasına milli idare ve “demokrasi” esaslarına ve geçerli kurallar dahilinde olmak üzere yemin esasına dayalı bir “organ”a sahip olmak. “sekizincisi” Yazılı ve sözlü propaganda yapılırken komitenin tarih felsefesi nazariyelerini (Dünya görüşünü) halkın itikadına ve mukaddes rivayetlere uydurarak ahalinin hissiyat ve itikadını zedelememelidir.

2

(Daşnaksutyun95 üyelerinin ve Daşnaksutyun komitesinin kontrolünde bulunan gazetelerin96 neşriyatı ve fırkaların ittihat noktay-ı nazarından vaziyetleri ) hakkındaki beyanat müzakere ve bir takım münakaşalardan sonra aşağıdaki kararlar alınmıştır. 1- Gazeteler genellikle mahalli propaganda işleri ile alakalı olmakla beraber teşkilata dair teşebbüsler ve faaliyette “iş üzerinde bulunanlar” hakkında gayr-ı musait bir vaziyet aldıkları. 2-Adı geçen gazetelerin müstakil muharrirleri propaganda aleyhine gaflet içerisinde bilmeyerek gammazlıklara meydan vermiş oldukları. 3-Bu gibi neşriyat, aleyhimize çalışanların elinde komitemize karşı silah makamında olduğu. 4- Bir takım karanlık kuvvetler gizlice cüret alarak muhabirlik adı altında bir takım teşebbüslerimizi ve ya mensuplarımızı imhaya vasıta oldukları. 5- Çoğunlukla ciddi meseleler ile meşgul olacaklarına şahsiyat ile uğraştıkları. İyi ve güzel düşüncelerden dolayı cemiyet “hürriyet, kelam ve matbuat” esasını kabul ile beraber gazete neşreden arkadaşlara teklif ederek komitenin teşebbüsatında Daşnakçağan ve şahsi hürriyetlerini muhafaza etmekle beraber aşağıda yazılı hallerden sakınmak lazımdır.



a)- Hükümet ve ahali huzurunda fesadı mucip meselelere asla yanaşmamak

b)- Propaganda aleyhinde dolayısıyla gammazlıklara meydan vermemek için bazen teşebbüsata ait muhaberatı fevkalade tedkik ve hatta hakkında incelemelerde bulunmak

c)- şahsiyat ile uğraşmaktan ve kalp kırmak ve zıtlaşmayı gerektirecek hallerin doğmasına ve komite mensuplarının yekdiğeriyle bozuşmak gibi hallerin cümlesinden sakınmalıdır.

ç)- İncelemeğe değer ve önemli olan fikirler ve incelemeler yalnız Daşnakcağan meclisi dahilinde kalmak lazım gelir. İstişare meclisi genç azaların bu meselenin ehemmiyetini takdir ve idrak ederek bundan böyle uyanıklıkla davranacaklarından ümit vardır. Komite Gizli hususlarımızı bertaraf etmeğe (sırrımızı ifşa edenler için) ve aksi takdirde iç tüzüğümüz gereğince bu tür üyemizi mesul tutmağa vazifedardır.

3

Meclis, teşkilat, toplantı, idare ve muhafazay-ı nefs hususlarına dair verilmiş olan kararları dikkatlice gözden geçirildikten sonra aşağıda yazılı düşünceler ile meşgul olundu. 1- Diğer ihtilal cemiyetleri gibi Daşnakcağan cemiyeti dahi ihtilal ve harp teşebbüsatını lüzumlu addediyor. 2- Bizi etrafımızda bulunan kabileler (Kürtler) cahil ve mutaassıp olduklarından dini ve milli meselelerde pek kolaylıkla kendi “ağa” larına ve “kara kuvvetler”in teşviklerine tabi ve Ermeni ihtilali aleyhine ve gayretperverane karşı tahrik olunurlar. 3-Gerek komite mensuplarını ve gerek bilumum ahaliyi serbestçe silahlandırmak şart olup iş bu maksadın gerçekleşmesine muvaffak olmak için başlıca ticari teşebbüs fırkalarının yardımlarından istifade etmeğe çalışmak. 4- Komite, silahlanmak hususunu her şeyden önemli addederek komite dışında bulunan Ermenilerin de silahlanmasına yardımcı olmalıdır. 5- Komite propaganda vasıtasıyla ahalinin kalbine savaş hissini yerleştirmek ve bu meselede umum komitelerin ihtilal nazariyelerine uygun olarak hareket etmeli. 6- Komite talim ve müdafaa ile uğraşmaya ve silahını isyan ve iç harbe ve muhafazay-ı nefs hususlarında kullanmaya mecburdur. 7- Kılavuzlar vasıtasıyla şehrin önde gelen şahıslarını elde etmek bu gibi zevatın, amele ve işçilerin harp, müdafay-ı nefs ve ahdinden dönenler aleyhine kıyama sevk için en iyi vasıta olacaklarına meclis kanidir.



4

Meclis yeni teşkilatlanmaya ait beyanatı dinledikten sonra aşağıdaki fezlekeyi tertip eyledi. Siyasi cemiyetleri ve sanatkaran cemiyetlerini ve köylülerin ittihadını komitenin bir “organ”ı addetmek cemiyetler teşekkül edeceği zaman aşağıda yazılı şartlar nazar-ı dikkate alınmak lazımdır.



Birincisi, Siyasi ve iktisadi programları tamamıyla kabul eden anasırlar ve amele ve işçi sınıfı ve küçük esnaf cemiyete dahil olabilirler, felsefey-i tarihiye (dünya görüşümüzü) nazariyemizi tamamı ile kabul eden şahıslar faal üyemiz olabilirler.

İkincisi, Kooperatif cemiyetler, şehirler dahilinde harp iktisadı için en müessir çaredir. Bunlar bir taraftan tutumluluk faaliyetiyle siyasi toplantıları ve başka hususları yekdiğerine rapt ederler. Diğer taraftan da ahaliyi müttefiken çalışmaya alıştırırlar. Üçüncüsü, komite, sanatkâran cemiyetleri savaş ekonomisinin en iyi vasıtalarından biri olmak üzere kabul eder ve onların teşkilatını idaresinin tertibini kendisine vazife addeder. Kafkasya’daki tüccardan yararlanarak meclisimiz esnaf cemiyetlerini tarafsız bir memlekette teşkil etmeyi münasip addedilir. Ve iş bu cemiyetlerin dahiline kuvvetli propagandalar ithal etmeyi de uygun görür. Dördüncüsü, Köylülerin birlik ve beraberliği teşkilatımızın en önemli organı addetmemiz lazımdır. İş bu birlikler tarafsız olmayan memleketlerde teşekkül etmeli Köylü ittihad kanunnamesi bu gibi ittihatlara iştirak meselesini evvelce düşünülüp karar alarak tayin eylemiştir.

5

Vaspurakan cemiyeti kendi mensuplarının menfaatlerini dikkate alarak diğer komite ve fırkaların genel kuruluna iştirak eder.

 Umum fırkaların kabul etmiş oldukları meslekte etkili olmak için iş bu iştirak yetkisi elzem addolunur.

 Gelecek olaylar sebebiyle Vaspurakan cemiyeti mesuliyet içerisinde olup devre-i sabıktaki mevkii talisi haleldar olduğu

Bütün arkadaşlar ve heyetlerin şan ve şerefini muhafaza etmek komitenin genel kurula iştirak etmek hakkını talep etmeğe yetkili olması.

Şube Meclisinin Yetkileri

1- Müfettişlerin hesaplarını ve icraatını kontrol ve bütçelerin tanzimi

2- Komitelerin umumi komiteye temas eden teşebbüslerini incelemek.

3- Genel kurul kararlarına muhalif olmamak üzere dairey-i idarenin çeşitli yönlerini tayin eylemek.

4- Komitenin kontrol ve idaresi dahilinde özel teşebbüste bulunmak.

5- Komiteye mensup şahıslara ve heyetlere ait hususları muhakeme ve incelemeye yetkili olmak.

Şube meclisleri kendi dairey-i idarelerini umurunu esma’ ve tervic ettirerek için umumi içtimaa murahhaslar irsal eylemek ve kendi dairey-i idaresine ve ya teşkilat ile ilgili yeni tekliflerde bulunmak. Komitelerle tali komitelerin delegeleri genel kurula katılmaya yetkili olmak. Köylü cemiyetlerinden her iki yüz kişiye bir delege, ve şehir ve esnaf cemiyetlerinden her yüz kişiye bir delege tayiniyle iş bu delegelerin genel kurula katılmaya yetkili olmak.97


Yüklə 276,52 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin