Hidayet önderleri 2 İmam ali (AS) Önsöz 2



Yüklə 0,77 Mb.
səhifə8/54
tarix02.11.2017
ölçüsü0,77 Mb.
#27824
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   54

2. BÖLÜM


 

● İmam Ali'nin (a.s) Doğumu

● İmam Ali'nin (a.s) Hayatının Aşamaları

● Doğumdan İmamlığa




İMAM ALİ'NİN (a.s) DOĞuMU

Tertemiz Soyu


O, müminlerin emiri, vasilerin lideri Ali b. Ebu Talib b. Abdulmuttalib b. Haşim b. Abdumenaf b. Kusay b. Kilab b. Murre b. Ka'b b. Luey b. Galib b. Fihr b. Malik b. Nadır b. Kinane b. Huzeyme b. Mudrike b. İyas b. Mudar b. Nizar b. Meadd b. Adnan'dır.

Saygıdeğer Dedesi


Dedesi, Şeybet'ul-Hamd olarak bilinen Abdulmuttalip'tir. Künyesi, Ebu'l-Hars'dir. Ali ile Hz. Peygamber'in (s.a.a) soyu Abdulmuttalip'te birleşir. Abdulmuttalib Allah'a inanan biriydi. Muhammed'in (s.a.a) peygamber olacağını biliyordu.[66]

Abdulmuttalib ölüm döşeğindeyken oğlu Ebu Talib'i çağırdı ve ona dedi ki: "Oğulcuğum! Muhammed'i ne kadar çok sevdiğimi, ona ne kadar derin bir aşkla bağlı olduğumu biliyorsun. Bakayım, onu benden sonra nasıl koruyacaksın?..." Ebu Talib şu karşılığı verdi: "Babacığım! Bana Muhammed'i tavsiye etmene gerek yok. Çünkü o, benim oğlum ve yeğenimdir."[67]


Babası


Babasının asıl adı Abdumenaf, bir görüşe göre İmran, bir diğer görüşe göre de Şeybe'dir. Künyesi Ebu Talip'tir. Peygamber'in (s.a.a) babası Abdullah ile ana baba bir kardeştir. Ebu Talib Peygamber'in (s.a.a) doğumundan otuz beş yıl önce Mekke'de doğdu. Kureyş'in mutlak liderliği babası Abdulmuttalip'ten sonra ona geçti. Mekke'ye gelen heyetlere su dağıtma görevini o yürütüyordu. Çünkü Mekke'nin su dağıtım görevi ona aitti. Puta tapmayı reddetmiş, Allah'ın birliğini kabul etmişti. Mahrem olanlarla evlenilmesini, kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmelerini, zinayı, şarap içmeyi ve Allah'ın evini çıplak vaziyette tavaf etmeyi yasaklamıştı.[68] Abdulmuttalib ölünce Resulullah'ın (s.a.a) bakımını, himayesini Ebu Talib üstlendi. Ebu Talib Hz. Peygamber'i (s.a.a) çok severdi. Kendi oğullarını bile o kadar sevmezdi. Peygamber'i (s.a.a) yanına alarak uyurdu. Bir yere gittiği zaman onu da beraberinde götürürdü. Çocuklarına vermediği özel yiyecekleri ona verirdi.

Rivayete göre Ebu Talib Abdulmuttaliboğulları'nı çağırır ve onlara şöyle der: Muhammed'i (s.a.a) dinlediğiniz, ona uyduğunuz sürece hayırda olacaksınız. Ona uyun, ona yardımcı olun, o zaman doğruyu bulursunuz... "Ebu Talib ölünceye kadar Kureyş Resulullah'tan (s.a.a) uzak durup ona zarar vermeye cesaret edemediler.[69]

Ebu Talib, hicretten üç sene önce, Haşimoğulları'nın Peygamber'le (s.a.a) birlikte Şi'b-i Ebu Talip'teki ablukadan çıktıktan sonra, seksen küsur yaşındayken vefat etti. Hz. Peygamber (s.a.a) Ebu Talib'e çok bağlıydı. Dedesi Abdulmuttalib'in ölümünden bu yana, diğer bir ifadeyle sekiz yaşından itibaren kırk üç (43) yıl boyunca onun yanında ve himayesinde kaldı... Ebu Talib'in tevhide bağlı, Allah'a iman eden, İslâm'a inanan birisi olduğu karşı derin bir kabul hissine sahip olduğu ve ölümüne kadar bu hâl üzere kaldığı, Mekke kâfirleriyle münasebetlerinin olması, onlar nezdinde bir etkinliğinin olması, dolayısıyla onların Peygamber'e karşı düzenledikleri komplolara ve plânlara muttali olması için imanını gizlediği, bilinen tarihî bir gerçektir. Bir tür takiyye uyguluyordu. O bu davranışıyla Ashab-ı Kehf'in (mağara arkadaşlarının) kavimleri arasındaki konumlarını andırıyordu. O, imanından ve takiyyesinden dolayı yüce Allah'ın iki kat sevap verdiği kimselerden biriydir.[70]

Annesi


Fatıma bint-i Esed b. Haşim b. Abdumenaf'tır. Fatıma ile Ebu Talib'in (Ali'nin annesiyle babasının) soyu Haşim'de birleşiyor. Fatıma İslâm'ı kabul etti ve Hz. Peygamber'le (s.a.a) birlikte hicret etti. İlk önce iman eden kadınlar arasındaydı. Peygamber'in (s.a.a) annesi konumundaydı.[71] Peygamber'i (s.a.a) kendi evinde büyüttü. Fatıma bint-i Esed vefat edince, Resulullah (s.a.a) yanına geldi ve baş ucunda oturdu. Şöyle dedi: "Allah sana rahmet etsin, anneciğim! Sen öz annemden sonraki annemdin. Aç kalır beni doyururdun, çıplak kalır beni giydirirdin. Güzel yiyeceklerden kendini yoksun bırakır, onları bana yedirirdin. Bunu yaparken Allah'ın rızasını ve ahiret sevabını isterdin."

Açık olan gözlerini kapattı, sonra üç kere su ile yıkamalarını emretti. Kâfur karışımlı su döküleceği sırada Peygamber'imiz (s.a.a) kendi elleriyle suyu vücuduna döktü. Sonra gömleğini çıkarıp ona giydirdi ve kefeni de onun üzerine sardı. Resulullah'ın (s.a.a) azatlısı Zeyd'in oğlu Üsame'yi, Ebu Eyyub el-Ensarî'yi, Ömer b. Hattab'ı ve zenci bir köleyi çağırarak mezarını kazmalarını istedi. Mezarın lahit kısmına gelince, burayı Peygamber'imiz (s.a.a) kendi elleriyle kazdı. Toprağını çıkardı. Resulullah (s.a.a) kabre girdi ve kabrin içine uzandı. Ardından şöyle dedi: "Dirilten ve öldüren Allah'tır. Daima diri ve ölümsüz olan yalnız Allah'tır. Allah'ım! Peygamber'in ve önceki peygamberlerin hakkı için annem Fatıma bint-i Esed b. Haşim'i bağışla. Ona kendini savunacağı kanıtları telkin et, gireceği yeri geniş kıl. Çünkü sen merhamet edenlerin en merhametlisisin." Resulullah (s.a.a), Abbas ve Ebu Bekir birlikte onu kabre koydular.[72]

Orada bulunanlar dediler ki: "Bundan önce kimse için yapmadığın bir uygulamayı gerçekleştirdin, bunun sebebi nedir?" Buyurdu ki: "Ona gömleğimi giydirdim ki cennet giysilerinden giysin. Kabrine uzandım ki, kabrin sıkıştırması ona hafif gelsin. O Ebu Talip'ten sonra Allah'ın kulları arasında bana karşı en iyi davranan bir kimseydi. Allah ikisinden razı olsun ve onlara rahmet etsin."[73]

İMAM ALİ'NİN (A.S) HAYATININ AŞAMALARI


İmam Ali (a.s), Hz. Muhammed'in (s.a.a) peygamber olarak gönderilişinden on yıl önce dünyaya geldi. Peygamberliğin başlamasıyla birlikte bütün sıkıntılara, baskılara tanık oldu. Mekke dönemi -Müslüman ümmetin oluşum evresi, risaletin sağlam ve sarsılmaz temellerinin atıldığı dönem- boyunca Hz. Resul'ün (s.a.a) bütün adımlarını birebir yaşadı. Medine dönemindeki bütün olaylara da katıldı. O dönemde, resullerin efendisi (Seyyid'ul-Mürselin) önderliğinde İslâm devletinin kuruluşu tamamlandı. Ali, bu görkemli yapının kurulmasına bütün varlığıyla katıldı; öyle ki bu eşsiz nebevî yapıda varlığının bütün derinliği herkesçe bilinir hâle geldi.

Bir grup sahabenin dönmesine, Peygamber'in (s.a.a) açık sözlerine karşı bir hareket içinde olmalarına, İmam'ı (a.s) yalnız bırakmalarına, siyasî önderliğin ona verilmesine engel oluşturmalarına rağmen, Ali Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatından sonra, Resulullah'ın (s.a.a) emri üzere rabbanî yol gösterici meşale ve İslâmî önderliği üstlendi. Bütün olumsuzluklara rağmen o, bu zor zamanda nebevî görevinimisyonunu sürdürdü. Siyasî liderlik karşısında kendisini, değirmen taşına göre mil konumunda görmesine karşın halifelerle uyumlu hareket etti. Sabretti. Yirmi beş yıllık süreç boyunca sapkın uygulamaları gözüne bir çöp kaçmışçasına acı hissederek gözlemledi. Nihayet ümmet, yirmi beş yılın sonunda, Resulullah'ın (s.a.a) çizgisinden bu tehlikeli sapmanın bazı sonuçlarını görebildi.

Bu noktada ümmet İmam'a sığındı. Bu gelişmelerden ve uzun süre dağınıklıktan sonra yönetimin dizginlerini ona teslim etmek istedi. Sadece beş yıl süren bir süre içinde bütün ciddiyetiyle sorumluluğu omuzladı. Nihayet tertemiz kanını Allah yoluna feda etti. Allah'ın rızasını kazanmak, İslâm toplumunun vicdanında ve insanlığın kalbinde kök salması için mücadele verdiği nebevî değerlerin sağlamlaşması uğruna kendini kurban etti.

Bu bakımdan İmam Ali'nin (a.s) hayatı iki ana döneme ayrılmaktadır:



Birinci dönem: Doğumundan Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatına kadar süren dönem.

İkinci dönem: Peygamber'in (s.a.a) vefatından meşru imamlık görevini üstlenmesine ve ibadet ederken mihrapta şehit edilmesine kadar süren dönem.

Yaşadığı dönemlerin, içinde bulunduğu objektif koşulların çeşitliliğini göz önünde bulundurarak İmam Ali'nin (a.s) hayatını birkaç aşamada inceleyebiliriz:



Birinci aşama: Doğumdan Hz. Muhammed'in (s.a.a) peygamber olarak gönderiliş zamanını kapsayan aşama.

İkinci aşama: Hz. Muhammed'in (s.a.a) peygamber olarak görevlendiriliş zamanından hicrete kadar süren aşama.

Üçüncü aşama: Hicretten Hz. Peygamber'in (s.a.a) vefatına kadar süren aşama.

Bu üç aşama, İmam Ali'nin (a.s) hayatının birinci döneminin kapsamına girerler. Bu dönemde Hz. Ali (a.s) Resulullah'a (s.a.a) mutlak bağlılığı, Resulü ve risaleti ölümüne savunmasıyla belirginleşmişti.



Dördüncü aşama: Ebu Bekir, Ömer ve Osman dönemindeki yaşayışını kapsayan aşama.

Beşinci aşama: Resmî olarak devlet başkanlığını üstlendiği aşama.

İmam'ın hayatının ilk üç aşamasını, 2. babın üçüncü bölümünde inceleyeceğiz. Dördüncü ve beşinci aşamaları ise 3. babın dört bölümü boyunca inceleyeceğiz. 4. babı ise, İmam'ın (a.s) hayatının dördüncü aşamasına ayıracağız.


 

Yüklə 0,77 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   4   5   6   7   8   9   10   11   ...   54




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin