Hidayet önderleri 2 İmam ali (AS) Önsöz 2


İmam Ali (a.s) ve Kur'ân'ı Toplama Görevi



Yüklə 0,77 Mb.
səhifə31/54
tarix02.11.2017
ölçüsü0,77 Mb.
#27824
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   54

İmam Ali (a.s) ve Kur'ân'ı Toplama Görevi


Bütün sahih rivayetler İmam Ali'nin (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) cenaze işlemlerinin, tekfin ve tedfin işinin sona ermesinin ardından evine çekildiği ve ayrı yerlerde yazılı bulunan Kur'ân ayetlerini toplamakla, nüzul sırasına göre tertiplemekle meşgul olduğu hususunda görüş birliği içindedirler.

İmam Cafer Sadık'tan (a.s) şöyle rivayet edilir: "Resulullah (s.a.a) Ali'ye (a.s) dedi ki: 'Ey Ali! Kur'ân yatağımın arkasında mushafta, ipek levhalarda ve kâğıtlarda yazılıdır. Onu al ve bir kitap hâline getir. Yahudilerin Tevrat'ı kaybetmeleri gibi onları kaybetme.' Bunun üzerine Ali (a.s) gitti ve onları sarı bir örtü içine koyup topladı."[256]

Yine rivayet edilir ki: "İmam Ali (a.s) Peygamberimizin (s.a.a) vefatından sonra insanlarda dine karşı bir vurdumduymazlık, bir hafiflik gördü. Bunun üzerine Kur'ân'ı toplamadıkça üzerine bir rida almamaya yemin etti. Evinden üç gün çıkmadı. Bu üsre içinde Kur'ân'ı cem etti."[257]

Başka bir rivayette de Ali'nin (a.s) insanlarla her türlü ilişkisini keserek uzun süre sadece Kur'ân'ı toplamakla meşgul olduğu belirtiliyor. Bu rivayete göre, Ali Kur'ân'ı toplama işini tamamladıktan sonra mescitte toplanan insanların yanına gitti. Onların ortasına kadar geldikten sonra hazırladığı kitabı ortalarına koydu ve şöyle dedi: "Resulullah (s.a.a) buyurdu ki: 'Aranızda iki şey bırakıyorum, onlara sarıldığınız sürece sapmazsınız. Biri Allah'ın kitabı, diğeri de benim soyum Ehlibeyt'imdir.' İşte bu Allah'ın kitabıdır, ben de Peygamber'in (s.a.a) Ehlibeyti'yim."[258] Ardından da ekledi: "Yarın bizim bundan haberimiz yoktu, dememeniz için bunu yaptım."

Sonra şöyle dedi: "Kıyamet günü, sizi bana yardım etmeye çağırmadığımı, size hakkım olan şeyi hatırlatmadığımı, sizi Fâtiha'dan sonuna kadar Allah'ın kitabına çağırmadığımı söylemeyin."[259]

Ömer ona şu karşılığı verdi: "Eğer senin yanında Kur'ân varsa, bizim yanımızda da aynısı vardır. Bizim ikinize de ihtiyacımız yoktur."

Öyle anlaşılıyor ki, İmam (a.s) sadece Kur'ân'ı toplamamış, aynı zamanda nüzul sırasına göre de tertip etmiştir. Ayetlerden genel ve özel nitelikte olanlara, mutlak ve kayıtlı olanlara, muhkem ve müteşabih olanlara, nasıh ve mensuh olanlara, azimet gereğini ve ruhsat anlamını içerenlere, sünnet ve adabına işaret etmiştir. Yine anladığımız kadarıyla İmam ayetlerin nüzul sebeplerine de işaret etmiş, Kur'ân ilimlerinden altmış ilim dalına değinmiştir. Her bir ilim dalına ona özgü bir örnek vermiştir. Bu büyük çalışmasıyla İmam (a.s) İslâm'ın en önemli İslâm kaynağının korunmasını sağlamıştır. Sağlam ve yetenekli akılları Kur'ân'ın içerdiği bilgi kaynaklarını araştırmaya yöneltmiştir. Böylece Kur'ân'ın hayatları boyunca insanların ihtiyaç duydukları temel düşünce kaynağı olmasını sağlamıştır.

Emir'ül-Müminin'e de bu yakışıyordu. Çünkü kendisi şöyle demiştir: "Resulullah'a (s.a.a) inen hiçbir Kur'ân ayeti yoktur ki, bana okumuş ve yazdırmış olmasın. Ben de bu ayetleri yazardım. Resulullah (s.a.a) ayetlerin tevilini, tefsirini, nasıhını mensuhunu, muhkemini müteşabihini bana öğretti. Allah'a, onların anlamını bana öğretmesi için dua etti. Allah'ın kitabından hiçbir ayeti unutmadım. Bana öğretip de yazdığım hiçbir bilgi aklımdan çıkmadı. Allah'ın kendisine öğrettiği helâlı, haramı, emri ve yasağı bana da öğretti. Geçmişte olmuş, gelecekte olacak olan bütün itaatleri ve isyanları bana da bildirdi ve ben bütün bunları ezberledim. Bunlardan bir tek harf bile unutmadım."[260]


İmam'ın (a.s) Ebu Bekir Zamanındaki Bazı Tavırları


İmam (a.s) şöyle der: "Allah'a yemin ederim ki Arapların, Hz. Peygamber'den (s.a.a) sonra bu işi Peygamber'in (s.a.a) Ehlibeyti'nden alacakları aklıma gelmezdi. Ondan sonra bu işi benden başkasına vereceklerini düşünmezdim. Ancak insanların Ebu Bekir'e biat ettiklerini görünce, her şeyden elimi çektim. Sonra insanların İslâm'dan dönmeye başladıklarını ve Muhammed'in dininin ortadan kaldırılmasına dair çağrıların seslendirildiğini gördüm. İslâm'a ve Müslümanlara yardım etmezsem, bunun İslâm'da birtakım gediklerin açılmasına ve İslâm'ın temellerinin yıkılmasına neden olmasından korktum. O zaman uğrayacağım felâket, sizin şu velâyetinizi yitirmemden dolayı uğradığım felâketten daha büyük olurdu. Ki sizin velâyetiniz birkaç günlük bir metadır. O da serap gibi yok olur veya bulut gibi dağılır gider. Dolayısıyla bu olaylar karşısında çalışmalara başladım, batıl yok olup ortadan kalkıncaya ve din iyice yerleşip saldırılar karşısında güvencede oluncaya kadar faaliyetlerde bulundum."[261]

Resulullah'ın (s.a.a) vefatından sonra meydana gelen bütün olaylar, hadiselerle dolu atmosfer, hakkından uzaklaştırılmış olmak, Müslümanların izlemekle yükümlü oldukları yoldan başka bir yola sevk edilmeleri gibi yoğun biçimde yaşanan olgular karşısında Ali (a.s) bu ümmetin vasisi olduğunu, İslâmî risaletin tatbikiyle yükümlü kılındığını unutmadı.

Ebu Bekir'e biat edilmiş olması, İmam'ı, ümmetin idaresini doğrudan yürütmekten uzaklaştırmış ve onu yalnızlığa çekilmek zorunda bırakmıştı. Beri taraftan Peygamber'in (s.a.a) kendisine yönelik tavsiyeleri vardı. Ümmeti gözetme görevini ilâhî bir misyon olarak kendisine vermişti. Öte yandan Ali (a.s) İslâm risaletine büyük bir önem veriyordu. İslâm toplumunun parçalanmasından ve ortadan kalkmasından korkuyordu. Bu yüzden Emir'ül-Müminin (a.s) her alanda İslâm'ın varlığını savunan örnek bir lider olarak temayüz etti.

Bu nedenle Ali (a.s) isabetli, doğru görüşleriyle yol göstericilik işlevini görmeye başladı. Her fırsatta dinin sahih temellerini açıklıyor, zor zamanlarda devlet idaresini ele alanların karşısına çıkan zor problemlere dair gerçek çözümleri ortaya koyuyordu. İlâhî akidenin henüz bireylerin yüreklerinde tam anlamıyla kökleşmediği bir ümmete düşünsel rehberlik ediyordu. Ali (a.s), Ebu Bekir zamanında ve diğer halifeler döneminde yargı, sosyal ve yönetim alanlarında İslâmî hayata dair hüküm ve fetvaların kriteriydi.

Ali (a.s), bu zor zamanda kendisini destekleyen bir grup sahabîyle birlikte Medine'yi İslâm'dan dönen mürtetlerin saldırılarına karşı savunma görevini de yerine getirdi.


Yüklə 0,77 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   54




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin