Hidayet önderleri hz. Fatima (A. S) Müellif: Komisyon (Dünya Ehl-i Beyt Kurultayı) Tercüme


Fatıma'nın (a.s) Konuşmasına Halife'nin Gösterdiği Tepki



Yüklə 0,75 Mb.
səhifə23/36
tarix20.11.2017
ölçüsü0,75 Mb.
#32369
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   36

Fatıma'nın (a.s) Konuşmasına Halife'nin Gösterdiği Tepki


Meclis bir anda karıştı, gürültüden kimse kimseyi duymuyordu. İnsanlar ağlar hâlde dağılmaya başladılar. Herkesin dilinde Hz. Zehra'nın (a.s) konuşması vardı. Neticede Ebubekir tehditler savurmaya ve göz korkutmaya başladı.

Rivayet edilir ki: Ebubekir, Zehra'nın (a.s) konuşmasının insanlar üzerinde bıraktığı etkiyi görünce, Ömer'e şöyle dedi: "Ellerin bağlansın! Beni bıraksan olmaz mı? Belki böylece rüzgar diner ve yırtık da kapanmış olur! Böylesi bizim için daha isabetli değil mi?" Ömer şu karşılığı verdi: "Eğer ona taviz verirsen, bu otoritenin zayıflaması ve emirlerinin ciddiye alınmaması sonucunu doğurur. Ben sadece sana acıyorum." Ebubekir dedi ki: "Yazıklar olsun sana! Muhammed'in kızını ne yapacağız? Bütün insanlar onun ne istediğini ve bizim nasıl ona kalleşlik yaptığımızı biliyorlar?" Dedi ki: "Bu suyun kabarması gibi bir şeydir. Biraz sonra çekilir, eski mecrasına döner, hiç olmamış gibi olur." Bunun üzerine Ebubekir elini Ömer'in omzuna vurdu ve şöyle dedi: "Nice sıkıntıları giderdin ey Ömer!" Sonra insanları cemaat namazına çağırdı. Herkes toplandı. Ebubekir minbere çıktı ve şöyle dedi:

"Ey insanlar! Şu her dedikoduya inanmak da nedir? Bu gibi arzular Resulullah (s.a.a) döneminde var mıydı? Bir şey duyan varsa söylesin. Bir şeye tanık olan varsa konuşsun. [Ama şıracının şahidi bozacı gibi bir durum var ortada.] O, şahidi kuyruğu olan bir tilkiye benzemer. O ki, her fitneyi beslemekte ve şöyle demektedir: 'Yaşlandıktan sonra bir daha onu (fitneyi) gençleştirin!' Zayıflardan yardım istiyorlar. Kadınların arkasına sığınıyorlar. Tıpkı Ümmü Tıhal[224] gibi, onun için ailesinin en sevimlisi azgınlıktır (fuhuştur). Haberiniz olsun! Eğer ben istersem konuşurum. Eğer konuşursam, açık seçik söylerim. Ama, bana karışılmadığı sürece de susarım."

Sonra ensara döndü ve şöyle dedi: "Ey ensar topluluğu! Sizden bazı beyinsizlerin sözlerini duydum. Herkesten daha çok siz Resulullah (s.a.a) dönemindeki gibi davranmaya lâyıksınız. Çünkü Resulullah (s.a.a) size geldi ve siz de onu barındırdınız, ona yardım ettiniz. Haberiniz olsun! Ben, içimizde bunu hak etmeyenlere elimi ve dilimi uzatacak değilim." Ardından minberden indi.[225]

İbn Ebi'l-Hadid şöyle der: Bu konuşmayı Nakib Ebu Yahya Cafer b. Ebî Yahya b. Ebî Zeyd el-Basrî'ye okudum ve dedim ki: "Burada kimi ima ediyor?" Dedi ki: "İma etmiyor, açıkça işaret ediyor." Dedim ki: "Eğer açıkça işaret etseydi, sana sormazdım." Bunun üzerine güldü ve şöyle dedi: "Ali b. Ebu Talib'i ima ediyor." Dedim ki: "Peki, ensar ne söylüyordu ki, böyle bir konuşma yapma gereğini duydu?" Dedi ki: "Ali'nin sözlerini söylüyorlardı. Bu yüzden, işin aleyhlerine bozulmasından korktu ve bir daha bu sözleri tekrarlamalarını yasakladı."[226]

Ümmü Seleme'nin, Fatıma'nın (a.s) Hakkını Savunması


Hz. Fatıma'nın (a.s) mescitte yaptığı konuşmadan ve Ebubekir'in bu konuşmanın ardından söylediği sözlerden sonra, Ümmü Seleme (r.a), Fatıma'ya (a.s) yapılanları duyunca şöyle dedi:

"Resulullah'ın (s.a.a) kızı Fatıma (a.s) gibi birisine mi bunlar söyleniyor? Allah'a yemin ederim ki, o, insanlar arasında bir cennet hurisidir. Canın nefesi gibidir. Takva sahiplerinin bağrında yetişmiştir. Meleklerin elinde büyümüştür. Tertemiz kimselerin kucağında yetişmiştir. En güzel bir şekilde gelişmiştir. En güzel terbiye üzere eğitilmiştir. Siz, Resulullah'ın (s.a.a), onu mirasından yoksun bıraktığını ve ona bunu bildirmediğini mi iddia ediyorsunuz? Oysa yüce Allah şöyle buyurmuştur: 'Yakın akrabalarını uyar.' Sizce Resulullah (s.a.a) onu uyardığı hâlde, o böyle bir istekte mi bulunuyor? Oysa kadınların en hayırlısı ve gençlerin efendilerinin annesi, Meryem'in dengidir. Babasının sayesinde Rabbinin risaletleri kemale ermiştir. Allah'a yemin ederim ki, Resulullah (s.a.a) onu sıcaktan ve soğuktan korurdu. Onun için sağ kolunu yastık ve sol kolunu da yorgan yapardı. Yavaş olun! Resulullah (s.a.a) gözünüzün önündedir. Yarın Allah'ın huzuruna döneceksiniz. Vah olsun sizlere! Yakında bileceksiniz."

Denildiğine göre, bu konuşmasından dolayı Ümmü Seleme'nin o seneki maaşı kesildi.[227]

Hz. Fatıma'nın, Hz. Ali'ye Şikâyette Bulunması


Hz. Zehra, topluluğa yaptığı konuşmayı tamamladıktan sonra, Resulullah'ın (s.a.a) kabrinin başında ağlamaya başladı. O kadar ağladı ki göz yaşlarından kabir ıslandı. Sonra evine çekildi. Emirü'l-Müminin (a.s), onun dönmesini, çıkagelmesini bekliyordu. Zehra (a.s) eve gelince Emirü'l-Müminin'e (a.s) şunları söyledi:

"Ey Ebu Talib'in oğlu! (Ana rahmindeki) cenin gibi dizlerini kucaklamışsın, töhmetliler gibi çömelip kalmışsın. Sen ki savaş meydanlarında, savaş erlerini alt ederdin, şimdi ne oldu da kanatları yolunmuş bir kuş sana ihanet etti. Şu Ebu Kuhafe'nin oğlu, babamın bağışını, oğullarımın rızkını benden zorla alıyor. Açıkça bana karşı çıktı, onu benimle konuşurken inatçı ve sert bir hasım olarak gördüm. Ensar, bana yardımını esirgedi, muhacirler ise akrabalık bağını benim hakkımda gözetmediler. Toplum, bana reva görülen muameleye göz yumdu; ne beni savundular, ne de haksızlıklara engel oldular. Öfkeli olarak çıkmıştım evden, gururu kırılmış ve zelil olarak geri döndüm. Yoksa sen, keskinliğini yitirdiğin gün, boyun mu eğdin? Kurtları avlardın, şimdi topraklara mı yatıyorsun? Konuşmaktan geri durmadın ve batıla hiçbir zaman destek olmadın. Artık benim bir seçeneğim yok. Keşke aşağılanmadan önce, zillete düşürülmeden ölseydim! Sen beni desteklesen de, desteklemesen de, yardımcım Allah'tır. Ah çekerim, her gün doğumunda. Dayanağım öldü. Güçsüz hâle düştüm. Şikâyetim babamadır. Derdimi Rabbime iletiyorum. Allah'ım! Senin gücünden ve kudretinden daha şiddetlisi, senin azabın ve tepelemenden daha keskini yoktur."

Emirü'l-Müminin (a.s) şöyle dedi:

"Senin ah çekmen gerekmez. Asıl ah çekmesi gereken, sana hınç duyandır. Ey seçilmişin kızı! Ve ey peygamberliğin bakiyesi! Heyecanına hâkim ol, sakin ol biraz! Ben dinimde gevşekliğe düşmediğim gibi, yapabilirliğim hususunda da yanılgıya düşmüş değilim. Eğer istediğin yiyecekse, senin rızkın garanti edilmiştir. Sana kefil olan da güvenilirdir. Senin için hazırlanan, senden alınandan daha hayırlıdır. Öyleyse sadece Allah ile yetin."

Bunun üzerine Fatıma (a.s), "Allah bana yeter!" dedi ve sustu.


Yüklə 0,75 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   19   20   21   22   23   24   25   26   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin