Hizli ve öfkeli 5: Rİo soygunu (Fast & Furious Five) Gösterim Tarihi

Rio de Janerio, Brezilya

Geri dönen tüm kadro – Vin Diesel, Paul Walker, Jordana Brewster, Tyrese Gibson, Chris Bridges, Matt Schulze, Sung Kang, Gal Gadot, Tego Calderon ve Don Omar – canlandırdıkları karakterlerin türünün tek örneği bu kentin kişiliği ve manzarasıyla karıştığından emin olmak için Rio’ya taşındılar.

Yönetmen Lin şöyle açıklıyor: “Rio’ya giderek birkaç kritik sahne çekmenin önemli olduğunu düşündüm çünkü şehrin dokusu, görüntüsü – güneşin binalarla etkileşimi bile – filmde olması gereken şeylerdi. Sonuç olarak mesele saygıyla ilgili. Eğer bir yerde bir film yapacaksanız oraya gitmeli ve toplumu ve kültürü anlamalı ve etkileşime girmelisiniz. Aksi takdirde doğru olmaz.”

Film yapımcıları Rio’daki çekim birimini harekete geçirerek kentin simgeleşmiş mekanlarının hava ve yer çekimlerini yaptılar. Bu mekanların arasında Şeker Tepesi, Copacabana Kalesi, Ipanema Plajı, Dona Marta gözlem noktası ve İsa heykeli vardı. Ayrıca her ekip üyesi soyguna katılmak için Rio’ya gelirken ayrı, ayrı görüntüleri alındı.

Roman rolündeki Gibson eski dostu Brian’la buluimaya gelirken Galeao Uluslararası Havaalanında filme alında. Oyuncunun havaalanında sahne çektiği duyulduğunda oyuncuların ve ekibin etrafı derhal sarıldı. Aynı şekilde Bridges da Tej’in bir otomobil alarak bu Güney Amerika kentini dolaştığı sahnede aşırı ilgi çekti. Copacabana Kalesi’ndeki son sahnede bütün ekip bir araya gelerek hep birlikte sahilde yürüdüler.

Diesel mekan duygusunun önemli sahneleri bizzat Rio’da çekerek elde edilmesi gerektiği fikrine katıldı. Diesel şöyle yorumluyor: “Başka yapımların çekim yapamayacağı yerlerde çekim yaptık çünkü bizim filmimizin sokak kredi yüksekti. Hayranlar bizimle birlikte Rio’ya seyahat etmekten çok keyif alacaklar. Rio muhteşem bir yer ve onları oraya götürebiliyor oluşumuz gerçeği bundan çok keyif alacakları anlamına geliyor.”

Yapımcı Moritz açısından Lin’in ekibinin olabildiğince çok görüntü alması bir şanstı. Moritz şöyle anlatıyor: “Neyse ki sonunda Rio’da başta düşündüğümüzden daha fazla sahne çektik. Örneğin Rio’ya gittik ve gerçek gecekondu mahallelerinde çekim yaptık. Bazı önemli çatı kovalama sahneleri için daha kontrollü olacağını düşündüğümüz Porto Riko’ya gittik. Rio gerçekten heyecan verici bir yerdi ve kentin dokusu filmin hamlığına çok katkı sağladı.”

Puerto Rico ve Kaliforniya

Karayip adası Porto Riko filmdeki büyük set parçalarının gereklerini sağlama konusunda mükemmeldi. Ekip burada yoğun nüfuslu Rio’nun dar işlek caddelerini ve gecekondu mahallelerini yaratabildi. Birinci ve ikinci birimler başkent San Juan’ın içinde ve etrafında çekim yapmaya başladılar. Adanın verimli tropik yeşilliği ve geniş caddeleri filmdeki büyük aksiyon sahnelerinin ve dış mekan çekimlerinin hiçbir sıkıntı yaşamadan çekilebilmesine olanak sağladı.

Yapımcı Fottrell seçilen mekanlar hakkında şöyle söylüyor: “Karakter güdülü bir filmin Rio’da çekilmesi harikadır. Ama ikinci birimi bizimki kadar büyük olan büyük bir aksiyon sahnesinde teknik gereklilik, ekipman – bu filmlerin altından kalkmak için gereken her şey – Rio’da yapılamayacak kadar ihtiraslıydı. Porto Riko’da önemli mimari noktalar ve Rio ile benzerlikler var. doğru görsel efekt ve set eklemeleri sayesinde altından kalkabileceğimizi ve izleyiciye film boyunca Rio’da olduğu duygusunu yaşatabileceğimizi düşündük.”

Bu arada 6.500 kilometre uzaktaki kavurucu çöl kasabası Kaliforniya, Rice’da üçüncü birim yani “tren birimi”, filmi açarak öykünün geri kalanındaki çılgın tempoyu belirleyen tren soygunu sahnesinin üç haftalık programını yarılamış hâldeydi.

Dom, Brian ve Mia daha kolay olan bir işte Vince’e katıldıklarında oyun aynıdır ama bahisler yükselmiştir. Görevleri: paha biçilemez lüks arabaları trenden çalmaktır. Ekibin arabaları hareketli hedeflerden patlatma konusundaki kanıtlanmış becerisine güvenen Morgan, bir önceki aksiyonu çöpe atan sahneyle heyecanı katladı. Diesel gülerek anlatıyor: “Klasik posta arabası veya tren soygununu bir adım ileri taşıdık. Bizim soygun atlarla değil, bir sürü beygir gücüyle yapıldı.” Bu iş hızla kontrolden çıkan üç kahramanımızla eski dostları Vince’in kaderlerini mühürleyen bir iştir.

Porto Riko ve Atlanta’yı yapım öncesi aşamadaki haftalarda gezilen Brezilya mekanlarına çevirme işi, daha önceden bu gecekondularda geçen Geçmişi Olmayan Adam ile Dünya İstilası: Los Angeles Savaşı filmlerinde çalışmış olan başarılı yapım tasarımcısı Peter Wenham sorumluluğundaydı. Wenham bu aksiyon macera filminin tasarım planını daha da mükemmelleştirmek için Brezilya’nın içinde ve dışında teknik keşiflerine devam etti.

Moritz film mekanlarıyla tam uyuşan kusursuz manzaralar yaratma konusunda Wenham’ın becerisini takdir ediyor: “Peter bütün filmi Rio’da çekmişiz duygusunu vermek için Atlanta’yı, Porto Riko’yu ve Brezilya’yı alıp karıştırabildi. Muhteşem bir iş çıkardı. O, bu bulmacayı nasıl bir araya getireceğini bilen bir dahidir.”

Hızlı ve Öfkeli 5’in aksiyonu son sürat hızla araba kullanmayla sınırlı değil. Filmin içinde kemik kıran kavga sahneleri, tırnak ısırtan bir tren soygunu ve Lin’in yapım ekibine ve özellikle Tokyo Yarışı filminde de onunla birlikte çalışan ve HBO kanalının mini dizisi The Pacific’teki çalışmasıyla Emmy’ye aday gösterilen görüntü yönetmeni Stephen Windon’a büyük bir lojistik zorluk çıkaran bir yaya kovalamaca sahnesi var.

Dom, Brian ve Mia’nın Hobbs ve Reyes’in adamları tarafından dik yamaçlı gecekondu mahallesi boyunca amansızca takip edildiği sahne, yapımcılar için zorlu bir haftaya mal oldu. Bu sahnede üçlünün yağmur altında, boğucu sıcakta ve nemde hızla kaçmaları gerekiyordu.

San Juan’ın 100 kilometre dışında, adanın dağlık orta kesimlerindeki ufak dağ kasabası Naranjito, Rio’nun topografyasını taklit edecek bir arka plan sundu. Bu kasaba aynı zamanda yapım ekibinin kareografi yapabilmesine ve oyuncuların ve dublörlerin dar sokaklarda koştuğu karmaşık bir sahne yaratılmasına olanak sağladı. Sokaklar nemli tropik sıcak yüzünden kaygan olmakla kalmadı, oyuncular aynı zamanda köhne çatıların üstünden atlamak, saldırgan köpeklerin, tavukların ve bölgede yaşayan başıboş hayvanların arasından geçmek zorunda kaldılar.

Windon aksiyonu yakalamak için geniş alanları ve anlık geçişleri kuşbakışı çekebilen, hızlı hareket eden kablolu bir kamera sistemi kullandı. Windon şöyle itiraf ediyor: ”Kamera ekipmanıyla ulaşılması çok zor bir bölgeydi. Bu nedenle taşınabilecek bazı gereçleri ufalttık ve çatılarla, sokaklara kurulabilecek vinçler ayarladık. Ayrıca bir helikopter uçurmadan hava çekileri yapmak istedim. Bu nedenle 130 metre kablolu bir kamera getirerek gecekonduların çok yakınına kurduk. Bu sayede sahne için çatılar boyunca geçişli görüntüler çekebildik.”

Walker her zaman olduğu gibi kendi dublörlüğünü yapmaya dünden razıydı. Hiç olmaza film yapımcılarının (ve sigorta şirketlerinin) ona, Brewster’a, Diesel’e ve Johnson’a izin verdikleri kadarını yaptılar.

YouTube destekli parkour sporunun (herhangi bir çevrede hız kazanırken hareketlerin buna göre uyarlandığı serbest koşu) hayranı olan Walker, sahneyi çekerken bu spora da başvurdu. Parkour uzmanı PAUL DARNELL ile çalıştı ve kısa sürede duvar üstünden atlamayı ve taklayla yuvarlanmayı öğrendi. Bu sahnelerde Brewster’ı da yanına aldı ve birlikte birçok çekim yaptılar, 10 metrelik bir binadan atladılar ve neyse ki güvenlik ağı aşağıda onları bekliyordu.

Walker koca bir gülümsemeyle şöyle itiraf ediyor: “Bu işlere bayılırım. Ama Jordana başta biraz çekindi. Sonra eğlenceli olduğunu gördü. Her şeye heves duydu ve denedi. Ondan sonra da gördük ki çatılardan atlamaya başladı. Onunla gurur duydum.”

Brewster hiç kuşkusuz hızlı araba sürmek söz konusu olduğunda temkinli tek isimdi (Hızlı ve Öfkeli’de oynayana kadar araba kullanmayı öğrenmedi) ama rol arkadaşının hobilerini anlaması için Walker’la birlikte bir çatıdan atlaması yeterli oldu. Brewster şöyle anlatıyor: “Paul bu konularda çok profesyonel ve bunu defalarca yapmış olması bana yardımcı oldu. Atlayışı bir kez yaptık ve ben anında bir daha yapmak istedim. Sonunda beş defa atladık ve sonrasında iki binanın arasından sıçradık. Müthiş bir gündü.”

Darnell kadın dublör SHAUNA DUGGINS ile birlikte Walker ve Brewster’ın sahnedeki diğer oyunlarını da halletti. Ardından Robinson ve Reed de Diesel ve Johnson’ın gecekondudaki karmaşık kovalamaca sahnesinin kareografisini hallettiler.

Gecekondo mahallesinin yapım tasarımı Wenham’ı iki işi birden yapmaya zorladı. Hem çürük binaları ağır kamera gereçlerini taşıyacak şekilde güçlendirdi hem de kasabada 30’dan fazla binanın yeniden renklendirilmesini sağladı. Wenham’ın ekibi cam kırmakla, cüruf savurmakla ve mahalleyi Rio’nun gecekondu mahallerine benzettikleri için olduğundan kötü göstermekle suçlandı. Wenham, Rio’nun Dona Marta ve Santa Maria mahallelerindeki tabelayı andıran bir giriş tabela bile tasarladı.

Sanat ve inşaat ekipleri kısıtlı zaman nedeniyle mekanı iki haftalık çekime hazırlamak için sadece dört haftalık bir süreye sahipti. Wenham şöyle anlatıyor: “Çalışmak için aşırı derecede zorlu bir mekandı. Sıcaklık ve nem eşit derecede zorluydu ve dik yokuşlarda film lojistiği yapmak yeterince zordu. Ama Rio’daki gecekondularla kıyaslandığında parkta yürüyüş yapmak kadar kolaydı.”

Dahası Wenham filmin renk yelpazesini boğuk siyahlar ve grilerle tek renkli tuttu. Çok çeşitli renklerle çalışma fırsatını gecekondu setinde yakaladı. Wenham arabalar söz konusu olduğunda bile her otomobilin renk yelpazesini kesin bir uyumla tamamlamasını sağladı. Wenham şöyle diyor: “Arabaların renklerini seçmek benim için aşırı önemli. Hızlı ve Öfkeli 5’te sağlamaya çalıştığım tek şey bütün arabalarda tek renkli bir görünüm sağlamaktı.”

Atlanta, Georgia

Yapım Porto Riko’nun güneşinde ve sıcağında haftalar süren çekimlerden sonra sahne işlerini ve dış çekimlerini gerçekleştirmek için Georgia, Atlanta’ya taşındı. Oyuncular ve ekip birkaç açık hava çekimi yaptılar ama zamanlarının ve enerjilerinin büyük bölümünü uzun zamandır kullanılmayan bir tren mezarlığında harcadılar. Wenham ve sanat ekibi bu devasa seti Dom, Brian ve Mia’nın Reyes ve Hobbs’tan kaçtıkları güvenli, terk edilmiş bir araba fabrikasına dönüştürdüler.

Eski tren imalathanesinin sağlam ama paslı yapısı Wenham’ın en ihtiraslı seti oldu. Asıl ihtiyaç sürücü dublörleri OAKLEY LEHMAN ile RICH RUTHERFORD’a bina içinde araba sürecek kadar alan bırakmaktı. Bir zamanların canlı bu eski binasını DP Windon ve onun birinci sınıf ışıklandırma ekipleri tarafından entegre ışıklandırmalı işler bir sinema setine çevirmek aylar aldı. Wenham duvarları yıktı, mekanda yer açtı ve hatta eski bir vagonu dışarı çıkardı. Bu, devasa bir işti ve sadece yer açmak için yapıldı. Ekip bina içine otomobil fabrikası bantları yerleştirdi ve üstlerine eski, paslı VW Kaplumbağa arabalarının kalıntılarını koydu. Platformları yükseltti, ışıklar ve vantilatörler astı, binayı dönüştürmek için içine ek binalar inşa etti.

Yapım öncesinde mekanı keşfe çıkan Wenham her yöne tam gaz giden aksiyonun geniş hava çekimlerini yapacak bir kamera sistemi kullanması gerektiğini biliyordu. Avustralyalı görüntü yönetmeni açısından bu aksiyonu filme almak, yenilikçi bir düşünce ve tecrübeyle sabit yöntemler kullanmak anlamına geldi.

DP şöyle anlatıyor: “Senaryonun 25 sayfası otomobil fabrikasında geçiyordu ama bunu çekmek için az bir zamanımız vardı. Işık şefim DAN CORNWALL akıllıca bir düşünceyle LRX uzaktan kumandalı ışıklandırma sistemi kullanmayı önerdi. Kirişlerde tamamı motorlu, karartma sistemlerine sahip 24 kilowatt’lık büyük ışıklarımız vardı. Zeminden çok az ışıklandırma yaptık ama yine de setin büyük bölümünü aydınlattık.” Kurulum üç hafta sürdü ve çok miktarda kabloyla jeneratör kullanıldı ama bu dahice düzen her şeye değerdi ve Lin’e ve oyunculara sahnelere odaklanma olanağı sağladı.

Georgia, Atlanta’dan az uzaktaki ekip “Tuner Baile” (yer altı partileri için kullanılan Brezilya argosu) çekimi için gecelerce soğukta çalıştı. Doğal olarak gürültülü ve canlı Brezilya pop müziği geceye yankılandı ve Dom ile Brian’ın göründüğü sahnelerde yarı çıplak güzeller ritimlere eşlik etti.

Tek Günlük Mesai: Kasa Soygunları ve Araba Kovalamacaları

Aksiyon sahneleri seri boyunca ne kadar hiddetli görünse de Morgan, senaryo yazarken sürekli olarak mümkün olan sınırları (ve filme kaydedilebilecekleri) zorluyor. Yine de Lin’in çekimleri olabildiğince pratik yapma arzusunu hep aklında tuttu. Kasa soygunu fikri Hızlı & Öfkeli’nin geliştirme aşamasından beri aklında olan bir düşünceydi ama filmin konusu sahnenin oyunuyla tam olarak örtüşmüyordu. Morgan bu nedenle bu fikri Hızlı ve Öfkeli 5’e kadar rafa kaldırdı.

Film yapımcıları akıl uçuran aksiyonun varlığını garantilemek için Ölüm Yarışı ve Bakış Açısı filmlerindeki cesur aksiyon sahnelerini yöneten SPIRO RAZATOS’un ikinci birim aksiyon sahnelerini deneyimli dublör koordinatörü JACK GILL’le birlikte yönetmesini sağladı.

Razatos ve Gill, Hızlı & Öfkeli’de gördükleri karşısında şoke oldular ve film yapımcıları kendileriyle irtibata geçtiğinde çok sevindiler. Ancak bu deneyimli dublörler Lin’in kasa soygunu sahnesinde istediklerini duyunca biraz gözleri korktu. Zorluklara her zaman hazırlıklı olan bu iki ortak fikri benimsediler.

Projeye Dodge Charger’ların ve kasaların fiziksel olarak yapabildiklerini her açıdan sınayarak başladılar. Sahnenin karmaşası gereği kasanın neden olduğu yıkım, Dom ve Brian arasında arabalarını Rio sokaklarında sürerken oynanan dramla senkronize edilmesi gereken çok belirgin vurgular içeriyordu.

Razato’nun yaklaşımı önceki filmlerde kullanılan bir dizi kamera otomobili kullanmaktı. Tıpkı bir Porsche Cayenne’e takılan kollu kamera vinci gibi. Bu kamera ona istediği her şeyi etkileyici açılardan yakalamasına ve saniyeler içinde kamerayı alçaltıp yükseltmesine olanak sağladı.

Yürekli Subaru kamerasının yanı sıra içine bir çelik kafes inşa edilen bir Subaru STI (hareketli bir kameranın montajına olanak sağladı), bir dizi kamera açısıyla güzel takip sahneleri çekilmesini sağladı. Dublör sürücü ALLEN PADELFORD’un çok yaklaştığı ve kamerayla kasanın birbirine temas ettiği birçok anlar oldu. Neyse ki bu anlar, tırnak ısırtan sahnelere değer, paha biçilemez görüntü veren kıvılcımlar yarattı.

Çok açılı aksiyonu filme almak için kullanılan bir diğer yenilik de Padelford’un icadıydı. Arabanın içinde dar alanda çekim yapmaya olanak sağlayan “Charger Pod” – oyuncu 180 derecelik bir dönüş yaptığında veya savrulduğunda ona erişme imkanı veren bir cihaz – yapım ekibinin yeni oyuncağı oldu. Bu kamera yuvası bir Dodge Charger’ın üstüne sabitlendi ve direksiyon sistemi ona bağlandı. Bu sayede dublör sürücü ROBERT NAGLE sürüşü tam olarak kontrol edebilirken oyuncular da arabanın içinde sahnelerini çektiler. Bu, izleyiciyi lastik yakan aksiyonun içine daha dolu yerleştirmek için bulunmuş müthiş bir çözümdü.

Kasa takibinin filme alınması daha zor olan yanlarından biri ise Dom ve Brian’ın patlatmaya niyetlendikleri değerli kasanın altı kopyasını yaratmak oldu. Bu devasa bir görevdi ve çok amaçlı kasaları yapmak için Razatos, Gill ve özel efekt ekibi sabaha kadar çalıştılar. Her bir kasanın kendi görevi vardı. Ya sahte bir kasaydı (yapıldıktan sonra dorsesi olmayan kamyona takılmıştı ve böylece beş otomobil yok olurken çekimler yapılabiliyordu) veya iki Dodge Charger tarafından San Juan sokaklarında 10 metrelik kablolarla sürüklenen, dublörler içi yapılmış, güçlendirilmiş bir kasaydı. Razatos ve Gill bu kasaların göreve hazır olup olmadığını anlamak için onları araçlarla test ettiler. Şurası yanlış anlaşılmasın ki bu işi halleden yük beygirleri Dodge Charger’lardı.

Baş sürücü HENRY KINGI’nin kullandığı 2,5 metre boyunda, dört çekerli kasa, yapılan kasaların en değerlisiydi. Dört tonluk bir kasanın sokaklarda hız yapması film ekibini ve çekimine denk gelen yayaları şoke etti. Aracın içindeki 38 derecelik sıcağa dayanmak için özel ısı kontrollü bir kostüm giymek zorunda kalan Kingi, kasayı, depolama alanından o günkü işe hazırlamak için sete kadar sürdü.

Lin tıpkı Hızlı & Öfkeli ve Tokyo Yarışı filmlerinde olduğu gibi Hızlı ve Öfkeli’nin kanıtlanmış aksiyon formülünü sürdürmek amacıyla özel efektler kullandı. Yönetmen görsel efektlerin filme alınan malzemeyle kusursuz birleşmesini sağlamak için önceki Hızlı ve Öfkeli filmlerinin görüntüsünü iyileştiren özel efekt uzmanı MIKE VASSEL’a bir kez daha başvurdu.

San Juan’ın kenar mahallesi Hato Rey, aksiyonun büyük kısmına tanık oldu ama Dom ve Reyes arasındaki son kapışmayı filme almak için San Juan’ı komşu Isla Verde’ye bağlayan 2,5 kilometrelik Teodoro Moscoso Köprüsü de kullanıldı. San Juan’ın 90 kilometre dışındaki eski bir Birleşik Devletler donanma üssünde bulunan rıhtım, kasanın polis araçlarını suya süpürdüğü hareketli sahnede köprünün yerini tuttu. Rio Piedras da soygun ve baskın sahnelerinin çekimleriyle filmden payını aldı. Günlük otomobil kovalamacaları, patlayan silahlar ve pencere titreten patlamalar bölgenin gündelikleri oldu.

Hızlı Arabaların On Yılı: Aksiyon-Gerilimin Araçları

Hızlı Ve Öfkeli sokak yarışlarının yer altı dünyasını dünyaya tanıttı ve Amerikan arabalarıyla ithal Japon ve Avrupa arabalarının arasındaki farkın altını çizdi. Serinin geçmişi boyunca yapılan her film, arabaların bir türüne şapka çıkarırken diğerini rencide etmedi. Daha Hızlı Daha Öfkeli filmi NOS (azot oksit) yakıtlı, rengarenk boyanmış, ultra seksi Miami oyuncaklarını tanıttı ve bu oyuncaklar, göz alıcı grafikler ve tasarımlarla süslüydü. Hızlı Ve Öfkeli: Tokyo Yarışı filmi izleyicileri Tokyo’nun modifiye ithal araçları odağıyla sokak yarışlarına götürdü. Seri yine de modifiye edilmiş her arabayla kapışmaya hazır eski bir Amerikan Mustang arabasına selam vermeden edemedi. Hızlı & Öfkeli filmi sınırları sonuna kadar zorlayan sokak yarışlarının kalbine giderek yolculuğu başlattı – Amerikan arabaları buna önderlik etti.

Arabalar içinde en dikkat çeken ise Dom’un babasını öldüren ve serinin simgesi hâline dönüşürken Dom’un kaderini mühürleyen 1970 model Dodge Charger oldu. Bu otomobil, seride kalıcılığı olan arabaydı. İki kez hurda olmasına rağmen (Hızlı ve Öfkeli’de dorsesiz bir kamyon tarafından mahvedildi, Hızlı & Öfkeli’de bir yer altı tünelinin duvarına tosladı) Morgan’ın geri döndüğü tek arabaydı… filmin otomobil koordinatörü DENNIS McCARTHY’nin (Hızlı ve Öfkeli: Tokyo Yarışı, Hızlı & Öfkeli) bütün hüsranlarına rağmen.

Charger’ın Dom’un bir uzantısı olduğu anlaşılır bir şey olduğundan sokak yarışçısının Dodge’suz kalması düşünülemez. Serideki bu sembolizmin ötesinde McCarthy de bu arabaya yeni bir nefes vermekten memnundu. Filmin otomobil koordinatörü şöyle açıklıyor: “Charger’da bazı değişiklikler yaptık – daha büyük jantlar ve geniş lastikler, daha iyi süspansiyonlar, daha iyi direksiyon sistemi – yani beyaz perdede asla gerçekten göremeyeceğiniz bir sürü şey. Üfleyici söküldü ama üstünde koç boynuzu olan bir Chrysler Hemi motoru vardı. Charger yarışlara katıldı ve her defasında kazandı.

McCarthy, Hızlı ve Öfkeli 5 için Charger’ın beş sürümünü yaptırdı ve modifiye ettirdi. Ancak firardaki yaşamı boyunca nihayet yıpranma belirtileri gösteren bir yol savaşçısı gibi tasarladı.

Bu film için gereken otomobiller önceki bölümlere kıyasla biraz daha farklıydı. Bunun yanı sıra Porto Riko ve Brezilya çekimleri için de oyuncu tercihleri farklı oldu. McCarthy, Güney Amerika’nın zevki düşünüldüğünde Porsche, Volkswagen ve BMW karışımının yanı sıra Ford Maverick ve Chevrolet Impala’dan oluşan bir karışımla istediği arabaları bulabildi. “Tuner Baile” partisinin çekildiği Atlanta’da araba meraklılarına açılan birkaç yerinde telefon, partiyi parlatmaya yetecek miktarda araba sağladı.

Charger’ın en son modeli olan yüksek performanslı Dodge, çemberi tamamladı ve kasa soygununu gerçekleştirerek kendini merkeze koydu. En yeni Dodge Charger’lar polis arabası rolünde görevlendirilirken ikizleri de şeytan oldu. Modifiye edilmiş, terletici, mat siyah Dodge’lara “Kasa Charger’ları” dendi. Bunlar aslında numaraların altından kalkmak için daha büyük frenlere ve daha güçlü motorlara sahip Charger SRT8 araçlardı.

Filmin yapımcıları düzinelerce popüler modeli garantileyebildiler ve en sevindirici olay ise içlerinde çok istenen ve aynı zamanda da daha önce görülmemiş olan üç tane 2011 model araba vardı. Charger çabucak dünya çapında kolluk güçlerinin tercihi oldu ve işin altından kalkabileceğini gösteren güçlü bir araba olarak senaryoya mükemmel hizmet etti. Film yapımcıları ve McCarthy açısından filmin pratik ve estetik gereklerini karşılayan bir hamleye dönüştü.

Moritz şöyle anlatıyor: “Dodge şirketi bize Charger’ı gösterdiğinde işe yarayacağını anında anladık. Bir araba üreticisiyle ender olarak bu kadar yakın işbirliği kurarız ama bu defaki organik bir uyuşma oldu. Yıllar içinde her iki kültürün müthiş karışımını elde etmek için bütün Amerikan markalarını ve ithal arabaları kullanabildik. Markaların en iyilerini hem bu filmde hem de tüm seride gösterebilmekten gurur duyuyorum.”

Fottrell şöyle ekliyor: Dodge şirketi kullanmamız için bize 20’den fazla araba verdi film ekibimiz ve tamircilerimizin yanında çalışıp arabaları modifiye etmek için iki teknisyen yolladı. Çok samimiydiler ve işbaşı yapmaya çok istekliydiler.”

Walker önceki dört Hızlı ve Öfkeli filminde oynamamış olsa da araba delisi olacaktı. Artık hafta sonları yarışan biri olan oyuncu, seride McCarthy ve Moritz ile canını dişine takarak çalışan bir otomobil delisi oldu. Walker arabalar hakkında konuşma fırsatı yakaladığında bu dünyaya ait büyük bir bilgi birikimi sergiliyor.

McCarthy’nin Hızlı ve Öfkeli 5 hakkında masaya getirdiği şeyler Walker’ı heveslendirdi: “Gösterdiğimiz arabalar güvenilirdir ve onları koştuğumuz zorluklar düşünüldüğünde en geçerli olanlarıdır. Elimizde Nissan 370Z (2009) var, bugüne kadar yapılmış en iyi Japon arabası Toyota Supra’yı (1993) geri getirdik ve Nissan Skyline GT-R kullandık. Araba seçiminde gayet başarılıydık.”

Filmin yapımcıları tren soygunu için efsanevi bir otomobil üçlüsü getirdiler – 1972 model bir De Tomaso Pantera, 2007 model bir Corvette GS Roadster ve Ford GT40. Yapımcılar çekimin zorluğundan ötürü kopya modeller tercih ettiler, bu sayede iki milyon dolarlık Gt40’ları tehlikeye atmadılar. McCarthy şöyle anlatıyor: “Tren soygunu sahnesinde parçaladığımız araba sayısını hesaba katarsanız tek bir otomobille filmin bütün araba bütçesini yakmış olurdum. Kopyasını yapabileceğimiz arabalar bulmak daha mantıklıydı.”

McCarthy’nin tasarruf çabalarına rağmen filmin son sahnesinde 200’e yakın otomobil parçalandı, dört tonluk bir kasa Hato Rey sokaklarında sürüklendi, akla gelebilecek her arabanın parçaları yollara serpildi.

Lin bu tecrübeyi hatırlıyor: “Tren soygunu sahnesi zordu. Tren soygunu sahnesinin lojistiği dördüncü filmdeki tren sahnesinden çok daha büyüktü. Bu filmde işler bir demiryolu parçasına sahip olmak için izin istemek zorunda kaldık. Sonra trenler satın almamız ve raylar inşa etmemiz gerekti. Trenden tam gaz atlayan bir otomobil istedim. Karakterlerimize engel olan köprü ayakları vardı. Maliyetliydi ve kusursuz bir icraat gerektiriyordu.”

Ayrıca 1999 Porsche GT3, Lexus LFA ve 2011 Dodge Challenger güzellikleri ve hızları sayesinde kadroya alındı. Gisele’in bindiği Ducati Streetfighter, filmdeki tek motosiklet oldu ve “yakışıklı arabalar” filosunu tamamladı. Önceki Hızlı ve Öfkeli filmlerinde beyaz perdede görülen Subaru STI bu defa sahne gerisinde rol alarak “Subie-cam” lakabıyla kamera otomobili oldu ve hızlı giden aksiyonu yakın planlarda filme aldı.

Kahramanlarımız Hobbs adlı korkusuz bir rakiple yüzleşirlerken yapımcılar da Dom ve ekibinin peşindeki kaya gibi sağlam bu FBI ajanının göz korkutucu odağını yansıtmak amacıyla askeri araçlara yöneldiler. Armet şirketinin 9,5 tonluk zırhlı devi Gurkha F5 tam da bu işe uygun oldu.

McCarthy ve mekanik ekibi Hızlı ve Öfkeli 5 filmi yeşil ışık aldığı anda arabaları yapmaya başlamış olsalar da senaryo hassas yazıldığından ihtiyaç duydukları her şeyi yapmak için zamanları kısıtlıydı. McCarthy ve mekanik ekibi bu çok çeşitli araçları yapmak için Los Angeles’daki merkezde, çekim bölgesi Porto Riko’da, Atlanta’da ve California, Rice çölünde olmak üzere dört koldan işe girişti. Araçlar ve ilave otomobil parçaları ilk olarak ihtiyaç duyulan yerlere yollandı, sonra da Lin’in ekibi sahneleri çekip bulmacayı bir araya getirirken hemen başka bir mekana taşındı.

Çekimler Porto Riko’daki esas ve ikinci birimde ve çöldeki birimde aynı anda başlayınca ekipler de vites arttırarak arabaları onardılar ve baştan yaptılar. Bir Hızlı ve Öfkeli filmi her arabasına zarar verir. Bunun üstüne bütün mekanlardaki yaz sıcaklığını da ekleyince oyuncular, dublör sürücüler ve ekip, tren vagonunun içinde 52 derece sıcakta çalıştılar. Vagonun dışında çalışacak kadar şanslı olanlar ise yakıcı temmuz güneşine katlanmak zorunda kaldılar. Hava sıcaklığı yetmezmiş gibi aktif bir demiryoluna yakın çalışan herkes uzun paçalı pantolon ve kapalı ayakkabı giymek zorunda kaldı.

Film 2010 Ekim ayının sonunda tamamlandığında haşat olmuş araba sayısı 200’ü buldu. McCarthy 300’den fazla araba satın almış olsa da bunların çoğu en sondaki kasa soygunu sahnesi nedeniyle nefes kesen ölümler yaşadı. Yollarda bir gün daha yaşayacak olan yüzlerce otomobil arka planı desteklemek üzere kiralandı.

Moritz yarattığı seriye geri dönüp baktığında gururla konuşuyor: “Bütün Hızlı ve Öfkeli filmlerinde müthiş aksiyon, kovalamaca sahneleri ve setler vardı ama hiç birisi Hızlı ve Öfkeli 5’te yaptığımıza denk değildi. Bu filmde arabalarla kendimizi aştık ve ciddi hasara yol açtık.”

KADRO HAKKINDA

New York doğumlu VIN DIESEL (Dominic Toretto/Yapımcı) Hollywood’un en çok aranan yıldızlarından biri oldu. Gişe rekorlarının yanı sıra, Diesel dikkat çeken bir yapımcı ve sinemacı. Riddick Günlükleri serisinin üçüncüsünde hem afişte yer aldı hem de filmin yapımcılığını yaptı.

Diesel yakın zamanda gişe rekorları kıran serinin dördüncü filmi Hızlı &Öfkeli’de rol aldı. Neal H. Moritz ve Michael Fottrell’le yapımcılığını yaptığı filmde canlandırdığı Dominic Toretto karakterini oynarken çeşitli şapkalar taktı. Ayrıca Los Bandoleros kısa filmini yazıp yönetti. Film Hızlı & Öfkeli filmi DVD’sinde bulunuyor ve filmdeki patlayan petrol tankeri soygunu olayına yol açan olayları ve karakterlerin geçmişini anlatılıyor.

Son zamanlarda uğraştığı başka bir girişimse Diesel’in başarılı video oyunu şirketi Tigon’un gelişimi. Şirket 2004 yılının en çok satan oyunu Riddick Günlükleri: Butcher Körfezinden Kaçışı yarattı ve yapımını üstlendi.

Diesel daha önce Mathieu Kassovitz’in yönettiği 20th Century Fox’un Babil M.S. filminde Michelle Yeoh ile rol almıştı. Filmde Diesel bir kadını Rusya’dan Çin’e götürmek için riskli görevi kabul eden paralı bir askeri canlandırdı. Kadının bir tarikatın ele geçirerek genetik açıdan değişime uğramış bir mesih yaratmak istediği organizmayı taşıdığından habersizdi.

Diesel ayrıca tanınmış sinemacı Sidney Lumet’in yönettiği Beni Suçlu Bul isimli dramda da rol aldı. 80’lerde geçen filmde ünlü 20 mafya üyesinin üç yıl boyunca mahkemede yaşadıkları konu ediliyordu. Diesel’in iyi eleştiri toplayan Jackie DiNorscio karakteri, avukat hakkından vazgeçerek mahkemede kendini savunan bir mafya üyesiydi. Bu rol için, Diesel 47 yaşında bir mafya üyesini canlandırmak için 10 kilo aldı.

Diesel, Hannibal the Conqueror filminde başrol oynayacak. Film M.Ö. 3. Yüzyılda Roma’ya saldırmak için fil üstünde Alpleri geçen Kartacalı generalin hikayesini konu alıyor. Bu filmin yanında, Diesel’in One Race yapımcılık şirketi BET kanalı için Hannibal the Barbarian adlı çizgi diziyi çekecek.

Diesel’in gelecekteki planlarından biri de Touchstone şirketinin Player’s Rule filmi. Film Ron Bass ve Jen Smolka tarafından yazıldı. Bu, Diesel’in oynadığı ilk romantik komedi olacak. Diesel ayrıca Wheelman’in de yıldızı. (MTV Films/ Paramount Pictures/ One Race Film Yapımcılık). Diesel’in Tigon Stüdyoları ve Midway Games şirketi filmi ve video oyununu aynı anda piyasaya sürmek için işbirliği yapacak.

Diesel ilk komedi filmi olan Disney filmi Komando Dadı’da Faith Ford, Brad Garrett, Lauren Grahan ve Brittany Show ile birlikte rol aldı. Filmi Adam Shankman yönetti. Filmde gizli bir ajan önemli bir hükümet bilim adamını korumayı başaramıyor ve ailesinin tehlikede olduğunu öğreniyor. Kendini affettirmek için adamın çocuklarına bakmayı kabul ediyor ve çocuk bakıcılığının şimdiye kadarki en zor görevi olduğunu keşfediyor. Komando dadı büyük bir gişe başarısı yakaladı.

Diesel dört gözle beklenen bilim kurgu filmi Riddick’in Günlükleri’nde Richard B. Riddick karakteriyle başrolde oynadı. Yapımcılığını One Race şirketinin üstlendiği filmi kült film Derin Karanlık izledi.

Diesel daha önce aksiyon filmi İntikam Ateşi’nde başrol oynamış ve filmin yapımcılığını üstlenmişti. Kariyerinin zirvesindeyse yıldızının parladığı Hızlı ve Öfkeli filmi yer alıyor. Filmle diğer başrol oyuncusu Paul Walker’la beraber MTV’nin En İyi Sahne Ekibi ödülünü aldı. Ayrıca En iyi Erkek Oyuncu olarak aday gösterildi. Gişe rekoru kıran film xXx’de başrol oynadı ve filmin yapımcılığını üstlendi. Diesel, Er Ryan’ı Kurtarmak filminde görev aldı ve filmin ekibiyle birlikte Sinema Oyuncuları Derneği Ödülü’ne aday gösterildi. Kariyerindeki diğer filmler arasında Kazan Dairesi, Sıkı Dostlar sayılabilir. Ayrıca Annie Ödüllerinde En iyi Animasyon Filmi ödülü alan Demir Dev’in ana karakterini seslendirdi.

Diesel ayrıca günümüz topluluğunda çok ırklılığı inceleyen bağımsız kısa film Multi-Facial’ı yazdı, yönetti ve başrolü oynadı. Annesi Kafkas babası Afro-Amerikan olan Diesel için aynı zamanda “çok siyah” ve “çok beyaz” deniyor. 1995’te Cannes Film festivalinde bu kısa filmi izleyen yönetmen Steven Spielberg, Er Ryan’ı Kurtarmak filmindeki Er Adrian Carparzo karakterini özellikle Diesel için yarattı. Diesel ayrıca uzun metrajlı film Strays’i yazdı yönetti ve oynadı. Filmi “çok kültürlü Cumartesi Gecesi Ateşi” olarak tanımlıyor. Bu dram filmi 1997 Sundance Film Festivalinde yarışmaya layık görüldü.

Göz ardı edilemez beyaz perde başarısıyla izleyicinin ve sektör yöneticilerinin ilgisini çeken PAUL WALKER (Brian O’Connor), başarılı gişe filmleri, dramatik roller ve belgesellerle bir denge kurmayı başararak hem televizyonda hem de sinemada kendisini erkek başrol oyuncusu statüsüne taşıdı. Walker son olarak Matt Dillon ve Hayden Christensen ile birlikte bir Screen Gems yapımı olan suç-aksiyon filmi Hırsız’da ve gişe bombası Hızlı & Öfkeli’nin dördüncü bölümünde oynadı.

Walker, Kasım 2009’da National Geographic Kanalı’nın doğanın en zorlu ve tehlikeli yaratıklarından birinin tehlikelerinin keşfine adanmış Expedition Great White adlı belgeselde görev aldı. Walker bir arazi aracı iriliğindeki bu yırtıcıların nasıl yaşadıklatını takip etmek için deniz biyologları ile birlikte Kaliforniya, Baja’dan yola çıktı.

Walker sahnedeki çok yönlülüğünü Clint Eastwood’un yönetiminde bir askere dönüşerek, bir Walt Disney filminde kutup araştırmacısı olarak ve bağımsız bir filmde New Jersey’li bir gangsteri canlandırarak gösterdi.

Clint Eastwood 2006 yılında Paramount Pictures adına yaptığı İkinci Dünya dramı Atalarımızın Bayrakları filminde Walker’a görev verdi. Walker aynı yıl Disney’in gişe bombası Kutup Macerası filminde kızak köpeklerini terk etmek zorunda kalan bilim adamı Jerry Shephard’ı canlandırdı. Frank Marshall’ın yönettiği bu film, soğuk Antarktika kışında altı ay boyunca kahramanca hayatta kalan kızak köpeklerini ve Shephard’ın onları eve döndürmek için organize ettiği kurtarma görevini konu alıyordu. Wayne Kramer’ın (Vegas’ta Son Şans) yazıp yönettiği Kaçış adlı gerilimde Vera Farmiga ile oynadı ve bir polisin öldürülmesiyle başı mafyayla derde giren oğlunu korumaya çalışan umutsuz bir babayı canlandırdı.

Walker aynı zamanda yönetmen John Stockwell’in Maviliklere Doğru adlı filminde Jessica Alba ile kamera karşısına geçti. Chazz Palinteri’nin 2004 yapımı, yeni yılda bir araya gelen bir grup New York’luyu konu alan ilk filmi Noel’de Susan Sarandon, Penelope Cruz, Robin Williams ve Alan Arkin ile birlikte başrol oynadı.

Walker 2003’te Richard’ Donner’in yönettiği Michael Crichton’ın “Zaman Ötesi” adlı romanından uyarlanan filmde başrol oynadı ve Hızlı ve Öfkeli filminin devamı, John Singleton’un yönettiği Daha Hızlı ve Daha Öfkeli filminde rol aldı. Film 127 milyon dolardan daha fazla gişe hasılatı yaptı. Walker ayrıca 20th Century Fox’un ciddi biçimde övülen filmi Joy Ride’da Steve Zahn ve Leelee Sobieski ile baş rolü paylaştı.

Walker’ın saygınlığı iyi gişe yapan Rob Cohen’in yönettiği Saklı Geçmişler; komedi dram Kazanma Hırsı; Gary Ross’un yazıp yönettiği alkış toplayan Yaşamın Renkleri; Miramax’ın İşte Böyle Bir Kız’ı; ve The Death and Life of Bobby Z filmleriyle arttı.