Hizli ve öfkeli 5: Rİo soygunu (Fast & Furious Five) Gösterim Tarihi



Yüklə 184,68 Kb.
səhifə3/4
tarix28.07.2018
ölçüsü184,68 Kb.
#61279
1   2   3   4

JORDANA BREWSTER’in (Mia Toretto) yeteneği, güzelliği ve ekrandaki doğal görünümü ona ona Hollywood’da hem film hem de televizyonda kalıcı bir yer sağladı. Brewster son olarak Hızlı ve Öfkeli serisinin dördüncü bölümünde rol aldı. Brewster yakın zamanda NBC dizisi Chuck’ta Dr. Jill Roberts karakteriyle karşımıza çıkmıştı.

Brewster’ın geçmiş yapımlarından bazıları şunlar: 2007 ABC dizisi Mr. And Mrs. Smith’teki rolü; Justin Lin’in Annapolis’inde James Franco ile başrolü; ve Scott Sommer’ın romanından uyarlanan ve Los Angeles Film Festivali’nde Temmuz 2005’te gösterilen Nearing Grace.

Brewster 2006’da Jonathan Liebesman’ın New Line Cinema için yönettiği Teksas Katliamı: Başlangıç filminde görev aldı ve Angela Robinson’ın kısa komedi filminden uyarlanan ve Mart 2005’te Samuel Goldwyn Films tarafından yayınlanan Sundance Festivali hiti D.E.B.S oynadı.

Brewster bunun öncesinde Universal Pictures’in gişe rekoru kıran, Rob Cohen’in yönettiği Hızlı ve Öfkeli’de ve Robert Rodriguez’in yönettiği Fakülte filmlerinde rol aldı. Brewster ayrıca İnvisible Circus filminde Cameron Diaz, Blythe Danner ve Christopher Eccleston ile başrolü paylaştı. Adam Brooks’un yönettiği film Sundance’de 2001’de gösterildi. Ayrıca NBC’nin The ‘60s mini dizisinde iyi eleştiriler aldı.

Brewster oyunculuk yeteneklerini Emmy ödülü kazanan Dünya Döndükçe dizisinde geliştirdi. Bu dizi boyunca zamanını liseyle canlandırdığı karakter Niki Munson arasında harcadı. Hızlı ve Öfkeli filminden sonra ara vererek Yale Üniversitesini tamamladı ve 2003 yılında İngilizce bölümünden mezun oldu. Brezilya, İngiltere ve New York’ta yaşadı. Halen eşiyle birlikte Los Angeles’ta yaşıyor.

TYRESE GIBSON (Roman Pearce) Los Angeles’ın güney orta kesimindeki Kaliforniya, Watts’ta doğup büyüdü. Gibson genç yaşlarda müzik sevgisini keşfetti ve kendi adını taşıyan çıkış albümünü 19 yaşında çıkardı. Kısa süre sonra, 2000 yılında Amerika müzik ödüllerinden olan Favorite Soul/R&B New Artist’i kazandı. Gibson müzik kariyerinin yanındaoyunculuk ve modellikte başarıyı yakaladı ve sayısız televizyon dizisi ile birlikte GUESS ve Tommy Hilfiger şirketleri de dahil birçok reklamda oynadı.

Gibson ilk sinema filmi çıkışını John Singleton’ın Baby Boy filminde yaptı ve Joseph Summers rolüyle NAACP İmage Ödüllerinde En İyi Oyuncu olarak aday gösterildi. Daha Hızlı ve Daha Öfkeli’de yönetmen Singleton’la tekrar çalıştı. Gibson yakın zamanda Transformers: Yenilenlerin İntikamı ile Paul W.S. Anderson’un Ölüm Yarışı filminde Jason Statham, Joan Allen ve Ian McShane ile birlikte rol aldı. Yakın zamanda dört gözle beklenen Transformers serisinin üçüncüsü olan Ayın Karanlık Yüzü’nde boy gösterecek ve Marvel çizgi romanı “Luke Cage”den uyarlanan filmde başrol oynayacak.

Diğer rol aldığı filmler şunlar: Dennis Quaid ve Paıl Bettany’le beraber gerilim/aksiyon filmi Lejyon; Michael Bay’ın gişe rekoru kıran Transformers’ı; John Leguizamo ve Rosie Perez’le rol aldığı Brad Furman’ın suç dramı Bedel; Fanka’nın Uyanışı; baş rollerini Mark Wahlberg ve Andre Benjamin’in oynadığı Singleton’un Dört Kardeş’i; Justin Lin’in yönettiği Annapolis; ve Vondie Cortis-Hall’ın Ölümüne adlı filmi.

Gibson’ın Grand Central Yayıncılık tarafından basılan kitabı “How to Get Out of Your Own Way” 7 Nisan 2011’de raflarda yerini alacak.

Aşırı yetenekli CHRIS “LUDACRIS” BRIDGES’ın (Tej) kariyeri en iyi “dikkat çekici” olarak tanımlanabilir. Şarkıcı olarak, “Stand up”, “Get Back”, Number One Spot” ve “Money Maker” gibi singleları sayesinde ülke içinde 12 milyondan fazla albüm sattı. Her biri yaratıcı olan videoları, yaratıcılığı ve rap videolarının nasıl olması gerektiği konusunda sınırı geçmek isteğiyle Bridges’i anlatıyor. Bridges benzersiz bir lirik zeka, akıl ve betimle öncü bir müzik adamı olarak yerini güçlendiriyor. Bridges bulaşıcı ezgileriyle tanınmasına rağmen “Runaway Love” şarkısıyla güçlü şarkılar yazmak konusunda da aynı oranda başarılı olduğunu kanıtladı.

Bridges’in becerikliliği ve artistik gücü, oyunculuğa kusursuz bir geçiş yapmasına izin verdi. Yakın zamanda Ivan Reitman’ın romantik komedisi Bağlanmak Yok’da Ashton Kutcher ve Natalie Portman ile rol aldı. Filmde (Crash, Hustle&Flow) ve televizyonda (Law&Order.Special Victims Unit) beğeni toplayan performansıyla Hollywood çevreleri ve eleştirmenler, onun ekranda görülmesiyle ilgili benzer yorumlar yapmaya başladı.

Yeni piyasaya sürülen Conjure Cognac, Lucradis’in Disturbing The Peace Records şirketine başarılı bir girişim olarak katıldı. Ayrıca onun hayırsever çabaları, gösteri yeteneğiyle rekabet ediyor. Son günlerde Çarpışma filminin yazarı ve yönetmeni Paul Haggis ve Artist for Peace and Justice’le beraber Haiti’yi kurtarma girişimi için 4 milyon dolardan fazla yardım topladı ve ayrıca Atlanta sel kurbanları için Ludacris fonunda 100 bin dolardan fazla yardım biriktirdi.

Çalışma aşamasındaki son albümü “Ludaversal” le müzik adamı markasını küresel olarak yaymayı planlıyor.



MATT SCHULZE (Vincent) yenilmez bir güç. Yakın zamanda GO dergisi tarafından Hollywood’da en çok izlenen adamlardan biri olarak seçildi. Schulze birçok rekortmen ve bağımsız filmde oynadı: Blade, Hızlı Ve Öfkeli, Taşıyıcı, Bay Brooks, Blade 2, Hız Tutkunları, Aldatan Yürek, yazıp yönetip oynadığı Acquirer ve en son olarak, Mike Judge’s Extract’te rol aldı.

Schulze ayrıca iyi bir gitarist. Gençliğinde ünlü Atlantik Müzik Enstitüsü’ne katıldı ve sonrasında haftada yaklaşık 65 öğrencinin öğretmeni oldu. Zamanı kaldığında hâlâ öğretmenlik yapıyor. Schulze müziğin yanında iyi bir senaryo yazarı ve soyut sanat tutkunu. Ernest Hemingway, Jackson Pollock, Jean-Michael Basquiat, Esa-Pekka Salonen ve Jimi Hendrix’e hayranlık duyuyor ama asıl kahramanı Dalai Lama.

Hızlı ve Öfkeli 5 filmi SUNG KANG’ın yönetmen Justin Lin’le beşinci işbirliğinin ürünü. Daha önce 2002’de Sundance Film festivalinde gösterilip beğeni toplayan Better Luck Tomorrow adlı dramda birlikte çalıştılar ve Büyük Jüri Ödülü’ne aday gösterildiler. Diğer filmler ise şunlar: Hızlı Ve Öfkeli: Tokyo Yarışı, Hızlı ve Öfkeli; ve Finishing The Game: The Search for a New Bruce Lee.

Kang yakın zamanda James McTeigue’nun yönettiği Ninja’nın İntikamı’nda, Philip G. Atwell’in War’unda ve Len Wiseman’ın Zor Ölüm 4’ünde önemli roller oynadı. Kang, Chris Chan Lee’nin yönettiği Undoing’de; Miguel Arteta’nın yönettiği 2005 Sundance Film Festivalinde ödül alan komedi Motel’de başrol oynadı; ve bağımsız suç filmi Undoing’de Kelly Hu ile oynadı.

Yan rolleri de kapsayan diğer filmleri şunlar: Danzel Washington’un Antwone Fisher’ı, Michael Bay’ın Pearl Harbor’ı ve 2004’te Cannes Film Festivalinde ödül alan 9:30 filmi.

Aslen Georgia, Gainesville’li olan Kang, oyunculuğa Los Angeles kökenli tiyatro gurubu F.A.T.E’da Los Angeles’ta başladı.

Kang’ın televizyon dizisi kariyerinde konuk oyuncu olarak katıldıkları da dahil, Monk, Cold Case, Threat Matrix, Without a Trace, The Shield, NYPD Blue, Girlfriends, Spin City, Felicity ve Martial Law gibi diziler bulunuyor.

Kang şu anda Los Angeles’ta yaşıyor.



GAL GADOT (Gisele) oyunculuk kariyerine Hızlı ve Öfkeli’yle başlamış dünya çapında tanınan bir model. 25 yaşındaki İsrail doğumlu güzel, son olarak sinema filmleri Gece Gündüz’de, Çılgın Gece’de ve vatanı İsrail’de The Beatiful Life: TBL and Dolls’da baş rol oynadı.

2004 yılının Miss İsrail’i, Miss Universe’de ülkesini temsil etti. Gadot belki de bir medya çılgınlığı olan ve en iyi satan dergiler arasına giren Maxim dergisi Temmuz 2007 sayısında boy göstermesiyle hatırlanıyor. Gadot sayısız moda dergisinde ve dünya çapında reklam kampanyalarında görev aldı ve son zamanlarda uluslararası moda markası Castro’nun yüzü oldu.

Gadot 15 yıl dans eğitimi aldı ve profesyonel balerin olarak sahneye çıktı. Şu anda İsrail’de yaşıyor.

TEGO CALDERON (Leo) reggaeton müziğinin en popüler ve etkili sanatçılarından biri. Calderon’ın ilk rolü John Singleton’ın yönettiği Kanunsuz Teklif’de Choco rolüydü. Hızlı & Öfkeli’de de rol aldı. 2002’de yayınladığı “El Abayarde” albümü o dönemlerde yer altı türü görülen bu türde satış rekorları kırdı, yayınlandığı ilk günde 50 bin rakamına ulaşarak Calderon’u bir gecede Latin süperstarı yaptı.

Porto Rico’da doğan Calderon erken yaşlarda müzik dünyasında yerini almaya kararlıydı. San Juan’da (Port Rico)Escula Libre De Musica’ya katıldı. Orada vurmalı çalgılar üzerinde çalıştı, beste ve şarkı sözünde ustalaştı. Calderon 1980’lerin sonunda Miami’ye taşındı. Miami Beach Lisesi’nden mezun oldu. Burada Amerikan Hip hop tarzının etkisine kapıldı. Calderon, Porto Rico’ya geri döndüğünde kendi çok kültürlü tarzını yarattı ve yeni müzik yaklaşımıyla bir sokak şairi olarak ün kazandı. Bu, Porto Rico’da reggaeton hareketinin güç kazanmaya başladığı dönemdi. Ve kendini sokakların yeni sesi haline getirdi.

Amerikan hip hop’u Latin rapçileri kucaklarken, Calderon da Fat Joe’nun Terror Squad’ında (1 numaralı parça “Lean Back”), Usher, 50 Cent, Cypress Hill ve Wyclef Jean’le remiksler yaparak özel tarzını göstermek için davet edildi.

Calderon 2010’da Birleşik Devletler’in dört yanında sahne aldı ve kentsel müziğin lideri olduğunu ortaya koydu. Sahne aldığı eyaletler arasında Florida, Kuzey Carolina, Connecticut, New York ve California yer alır. Dominik Cumhuriyeti onu farklı şehirlerinde bir idol olarak görülüyor. Latin Amerika’daki hayranları onu seviyor. Peru, Arjantin, Venezüella ve Kolombiya’da konserler verdi. Ayrıca Brüksel, Milano, Roma ve Barselona gibi birçok yerde de sahne aldı.

Calderon, Wisin & Yandel’in “Los Vaqueros: El Regreso” isimli yeni albümünün de parçası oldu.

Calderon Kasın 2010’da beşinci yıldönümünü kutlayan müzik devi Machete Music’in Amerika’nın farklı şehirlerinde düzenlediği bir dizi konserden oluşan Machete Music Turnesinin başında yer aldı.

Calderon kendi tarzının yıldızlarından biri ve ne zaman sahne alsa insanlar harika müziği, güçlü ve doğrudan sözleri sayesinde onu seviyor.

Calderon, Al Pacino ve Gael Garcia Bernal’ın başrollerini oynayacağı, Jonathan Jakubowicz’in yöneteceği Hands of Stone filminde efsanevi boksör Roberto Duran’ın çalıştırıcısı Plomo Quinones’i canlandıracak.

Calderón hip hop müziğine ve bu müziğin elmas aşkına, özellikle de Sierra Leone’nin kanlı elmaslarına odaklanan Bling: A Planet Rock adlı belgeselde rol aldı. Bu belgeselde ayrıca Kanye West, Jadakiss, Paul Wall ve Raekwon (Wu Tang Clan) yer aldı ve program, VH1’de yayınlandı.

Calderon’un son albümü “Mr. T”nin bu yıl çıkması planlanıyor.

Yeteneği Porto Rico adasında olgunlaştı ama yıldızı dünya çapındaki şehirlere kadar yükseldi. DON OMAR (Santos) reggaeton tarzının öncülerinden ve Latin müziğinin en tanınmış isimlerinden biri.

William Omar Landron 10 Şubat 1978’de Porto Riko, Villa Pameras’da şöhrete giden yoluna başladı. Don Omar olarak sahne aldı ve dünyada en çok tanınan Latin sanatçı oldu. Dünya çapında beş milyondan fazla albüm sattı. 17’den fazla platin albümde yer aldı ve sayısız ödül kazandı. Azmi, becerisi ve yeteneği sayesinde sanatçı olarak çeşitliliğini geliştirdi. Başarının tadını çıkardı. Müziğini pop kültürü temelleriyle birleştirdi ve Hollywood filmlerinde düzenli olarak boy gösterdi.

Omar, Porto Riko’lu bir çocuk olarak ilk müzik yeteneğini trompet çalarak gösterdi. Ama kilisedeki aktif üyeliği Omar’ı bir vaiz ve topluluğu için dini bir model olmaya yöneltti. Karizmatik doğası ve tutkulu konuşmaları birer yetenekti ama bunları başka bir amaç için kullanma zamanı gelmişti. Kendini kiliseye adamış olsa da Tanrı’nın insanlara ulaşmak için ona başka yetenekler verdiğini fark etti. Omar böylece müzik dünyasına atılmaya karar verdi.

Neyse ki mücadelesine tam zamanında başlamıştı. 90’ların sonundaki Latin patlamasından sonra Latin sanatçılar temel müziğin bir parçası oldu. Yıllar boyu Latin müziğin pop müzik üzerindeki etkisi gelişmeye devam etti, ritimler batı yarıkürenin tamamıyla kaynaştı. Reggaeton olarak bilinen tarz ortaya çıktı ve Omar şöhrete giden yolu buldu.

İlk albümü, “The Last Don”, reggaeton hareketinde en çok tanınan yapımlardan biri oldu. Albüm “Dile” gibi hit parçalardan oluşuyordu. “The Last Don”un başarısı dünya çapında bir milyondan fazla satan konser versiyonun yapılmasına sebep oldu. En iyi parçası şüphesiz “Chosen Few” derlemesinde bulunan“Reggaeton Latino”dur. 2005 yazında güçlü şarkısı tam da reggaeton ateş gibi yayılırken radyo frekanslarında yerini aldı. Birleşik Devletler’de popüler olan şarkının başarısını garantilemek için hemen bir remiks yapıldı. İki dildeki remiksi iyi tanınmış Latin rapçı N.O.R.E. ve Fat Joe seslendirdi. Şarkı MTV’de yayınlanan ikinci reggaeton şarkısı oldu ve İngilizce ve İspanyolca yayın yapan radyolarda sıkça yer aldı.

Omar 2005 MTV Müzik Ödülleri’nde Tego Calderon ve Daddy Yankee ile sahne aldı. Bu performansla ödül töreninde sahne alan ilk ve tek reggaeton sanatçıları oldular. Performansları reggaeton tarzının en iyi üç sanatçısı olduklarını kanıtladı. “Reggaeton Latino”nun başarısı Omar’ın reggaeton hareketindeki liderliğini doğruladı.

Omar 2006’da “King of Kings” albümünü çıkardı. İlk parça olan “Angelito” çabucak uluslararası başarı kazandı ve Latin listelerinde bir numaralı yeri aldı. Albümdeki “Salio El Sol” ve “Cuentale” adlı şarkılar En İyi Kent Albümü dalında Latin Grammy Ödülü ve Yılın En İyi Reggaeton Albümü’ne verilen Latin Listesi Ödülü’nü aldılar. “King of Kings” turnesi Omar’ın kariyerinde yeni bir çığır açtı. Birleşik Devletler’e ek olarak Afrika, Avrupa ve Güney Amerika’da sahne aldı.

2009’da reggaeton tarzına yenilikçi bir yaklaşım getiren “iDon”u piyasaya sürdü. Elektro-dans ritimleri içeren albüm, Omar’i meslektaşlarından ayırdı. Albüm çeşitli konseptler içeriyordu ve seyircilere dijital çağın Omar’ını gösteriyordu.

Omar gelecek vaat eden sanatçıların kariyerlerini geliştirmelerine yıllardır yardımcı oluyor. Marcy Place’le başlayan ve şu anda Orphans’la devam eden Omar, kendi başarısını sürdürüp diğer yetenekli sanatçıları da listelere taşıyor.

Omar son birkaç yıldır müzik dışında yaratıcı bir arayış içerisindeydi. Oyunculuk tutkusunu takip etti ve Hızlı ve Öfkeli filminde ilk rolünü aldı.

Omar’in 2010’da çıkardığı son albümü “Don Omar Presents: Meet The Orphans” ta hayranlarını benzersiz unsurlar taşıyan yeni bir gurup sanatçıyla buluşturdu. Daddy Yankee’nin seslendirdiği “Hasta Abajo” parçası tam bir çıkış oldu. Yakın zamanda çıkan ve gizli silah Brezilyalı Lucenzo’nun seslendirdiği “Danza Kuduro” parçası Omar’ı tekrar oyunda en üst seviyeye taşıdı ve şarkının klibi YouTube’da 80 milyondan fazla izlendi.

Omar yaklaşık on yıldan sonra başka bir latin rüzgarı çıkardı ama bu kez reggaeton patlamasını aştı. Aç bir yapımcıdan kent müziğinin önemli bir ismine dönüşmüştü. Toz dağılıp çoğu sanatçı yok olunca, Porto Rico’da mütevazi bir çıkış yapan bu genç adam uluslararası bir yıldız olarak kaldı. Klipleri internette 92 milyondan fazla izlenen, yedi milyondan fazla satış yapan, dört milyondan fazla cep telefonuna indirilen, bir milyon dijital şarkısıyla, facebook’ta üç buçuk milyon arkadaşıyla ve Twitter’daki 125 bin civarındaki takipçisiyle, Omar’ın en iyi sanatçı ve reggaeton krallığının hükümdarı olarak değerlendirilmesine şaşmamalı.



ELSA PATAKY (Elena) rol aldığı yirmiden fazla film ve üç televizyon dizisiyle zamanının en çok tanınan İspanyol oyuncularından biridir. Oskar ödüllü Jose Luis Garci’nin yönettiği Ninette’deki başrolüyle çok beğeni kazanan Pataky, en çok aranan kadın olduğunu da kanıtlamıştır. Pataky yeni gösterime giren Chole Sevigny ve Rhys Ifans’la rol aldığı Mr. Nice; Bigas Luna’nın Di Di Hollywood’u; Miguel Courtois’in (GAL, El Lobo) yönettiği Fransızca film Skate or Die ve Sundance Film Festivalinde gösterilen Mancora filmleriyle yoluna hızla devam etti.

Pataky, San Pablo üniversitesinde gazetecilik bölümüne devam ederken oyuncu olma hayalini gerçekleştirmek için oyunculuk dersleri de aldı. Televizyon dizisi Al salir de clase’de rol alınca okulu bıraktı. Dizi büyük başarı kazandı ve Pataky’yi İspanyol piyasasına soktu.

Pataky’nin ilk filmi, The Art of Dying, İspanyada gişe rekoru kırdı. Komediden aksiyona, dramdan maceraya birçok filmde oynadı. Fransa’da gişe rekoru kıran Iznogoud filmdeki yardımcı oyunculuğuyla uluslararası seyirciye hitap ettiğini kanıtladı. Ayrıca İtalya’da en iyi ikinci hafta sonu çıkışını yapan Manuale d’amore 2’de (Capitoli successivi)rol aldı.

Pataky Birleşik Devletler kariyerine başrolünde Samuel L. Jackson’ın oynadığı David R. Ellis’in yönettiği New Line Cinema yapımı Ölümcül Kargo filmiyle başladı.



JOAQUIM DE ALMEIDA (Reyes)Avrupa ve Birleşik Devletler’de 40’dan fazla filmde rol aldı ve dünyanın en ünlü aktör ve yönetmenleriyle çalıştı.

Portekizli oyuncu Amerika’daki ilk çıkışını Asker ile yaptı ve Richard Gere ve Michael Caine’yle rol aldığı Beyond the Limit ile devam etti. Norman Jewison’un Only You filminde Marisa Tomei ve Robert Downey Jr. ile birlikte başrol oynadı ve Açık Tehlike’de Harrison Ford’la rol aldı.

De Almeide geçtiğimiz yıllarda Aşk Ateşi’nde Charlize Theron ve Kim Basinger ile başrol; Steven Soderbergh’in Che: Part 2; bağımsız yapım La cucina; Antonio Cuadri’nin Dünya’nın Merkezi’nde; ve Laurence Fishburne ve Paul Walker’la beraber The Death and Life of Bobby Z filmlerinde rol aldı.

Diğer önemli filmleri Antonio Banderas ve Salma Hayek’in de rol aldığı Robert Rodriquez’in yönettiği Desperado; Gene Hackman’la beraber, John Moore’un Düşman Hattı; ve Marcello Mastroianni’yle According to Pereira’dır. De Almeida oynadığı birçok Avrupa filminin yanında bir Yo Puta filminde Daryl Hannah ve Denise Richards’la beraber başrolleri paylaştı.

Almeida ayrıca televizyon dizilerinden NBC’nin Parenthood ve The West Wing dizileriyle ve FOX’un ödüllü dizi 24’te Kiefer Sutherland ile bir sezon rol aldı. NBC’nin Kingpin ve CBS’nin Falcone dizilerinde de roller aldı.

De Almeida Birleşik Devletler’den Avrupa’ya birçok tiyatroda boy gösterdi. Amerika sahnelerinde F. Kennedy Sanat merkezinde Peter Sellars’ın yönettiği Monte Cristo Kontu’nda ve Lee Strasberg Enstitüsü ile New York’s Shakespeare in the Park’ın yapımlarında rol aldı.



DWAYNE JOHNSON (Ajan Luke Hobbs) dünya çapında 1.5 milyar doları bulan film gelirleri sayesinde kırdığı gişe rekoruyla yerini sağlamlaştırdı.

Gösteri dünyasından bir ailede doğan Johnson, babası ve büyükbabasının profesyonel güreşçilikteki muhteşem başarılarını izlerken canlı performans ayırdı hakkında köklü bir anlayış geliştirme fırsatı buldu. Onları dünyanın dört yanında izlemek Johnson’a benzersiz bir temel eğitim kazandırdı. Johnson gençliğinin son döneminde Pensilvanya’ya taşındıktan sonra doğal futbol yeteneğinin üzerinde yoğunlaştı ve Miami Üniversitesi’nin dikkatini çekti. Tam bir futbol bursu alarak UM’nin futbol takımına katıldı ve takımla birlikte 1991’de ilk şampiyonluğunu kazandı. 1992’de Ulusal Şampiyona’da oynadı ve 1995’te Nebraska Üniversitesine karşı FedEx Orange Bowl’da üçüncü ulusal şampiyonasına katılarak futbol kariyerine veda etti.

Johnson mezuniyetten sonra kendine miras kalan güdü ve disiplinle, eğlence tutkusunu hayatını değiştirecek bir kariyere çevirdi. Dünya Güreş Gösterileri Onur Listesinde bulunan baba ve büyükbabasının izinden giderek geçmiş hayat deneyimlerinden yararlanıp sembolik karakter The Rock’ı geliştirdi. Johnson her hafta televizyonda 10 milyon hayranının yanı sıra yerli ve yabancı toplam 70 bin kişiyi bulan izleyici için ringe çıktı. Houston Astrodome, Madison Square Garden ve Toronto SkyDome’da sürekli kapalı gişe olarak ringe çıktı.

Johnson, The Rock karakteriyle emsalsiz bir başarı kazandı ve otobiyografisi “The Rock Says”le New York Times’ın en çok satanı oldu. Ayrıca Grammy ödülü sahibi Wyclef Jean gibi sanatçıların yer aldığı WWE derlemesiyle müzik dünyasına girdi.

Johnson 2011 Nisan’ında, WrestleMania XXVII’nın sunucusu olarak WWE’ye beklenen dönüşünü yapacak.

Johnson gösteri dünyasındaki yerini genişletmek tutkusunu izledi ve televizyondan filmlere geçiş yaptı. 2001’de Mumya’nın Dönüşü’nde Mısırlı bir adamı / Akrep Kralı oynadı. Bu da kendisine 2002 yılı yapımı Akrep Kral filminde başrol oynama şansı verdi. Filmin başarısı, The Rundown, Yolun Sonu ve Çete filmlerinde rol almasını sağladı. Ayrıca Sakin Ol’da gösterdiği performansla büyük beğeni topladı. Gezegen 51’de Kaptan Charles Baker’ı seslendirdi. Diş Perisi filmindeki rolüyle aile komedisine dönüş yaptı.

Johnson son olarak George Tillman’ın yönettiği CBS Films yapımı Daha Hızlı’da başrol oynadı. Filmde silahlı soygunda ihanete uğrayarak ölen kardeşinin intikamını almaya çalışan bir eski suçluyu canlandırdı. Yakında Dünya’nın Merkezine Seyahat filminin ikincisi olan Brad Peyton’un yönettiği Seyahat 2: Gizemli Ada’da rol alacak.

Küresel bir yardımsever olan Johnson, Amerika Kızıl Haç’ının kararlı bir kabine üyesi. Bir Dilek Tut Fonunda ulusal danışmanlık biriminde Dilek Elçisi olarak hizmet verdi ve After-School All-Stars’da ulusal sözcülük yaptı. (Diğer adıyla Arnold Schwarzenegger Gençlik Vakfı).



FİLM YAPIMCILARI HAKKINDA

JUSTIN LIN (Yönetmen / Yapımcı) UCLA Sinema, Film ve Televizyon Okulu’nda sayısız ödüllü kısa film yazıp, yönetip ortaya koydu. Film yönetmenliği dalında isans ve yüksek lisansını tamamladı. İlk yönetmenlik çıkışını iyi eleştiriler alan ve 2002 Sundance Film Festivali’nde gösterilerek Büyük Jüri Ödülü’ne aday gösterilen Better Luck Tomorrow ile yaptı. Ayrıca yazım, yönetim ve kurgusuna katkıda bulunduğu bu film 2004 yılında Independent Spirit Ödüllerinde John Cassavetes Ödülü ile onurlandırıldı. Better Luck Tomorrow MTV Films/Paramount Pictures’ten gösterime girdiği Nisan 2003’te en yüksek gelirle (ekran ortalamasına göre) saçılış haftasında gişe rekoru tarihine geçti.

Lin 2006’da Touchstone Pictures için Annapolis’i ve Universal Pictures için Hızlı ve Öfkeli:Tokyo Yarışı’nı yönetti. Sonrasında 70’ler dönemine ait komedi Finishing the Game: The Search for a New Bruce Lee filmiyle bağımsız film girişimine geri döndü. Bu film Sundance Film Festivalindeki galasında kazandığı başarıdan sonra IFC Films ve The Weinstein Company tarafından vizyona sokuldu. Lin 2009’da Universal’in Hızlı & Öfkeli filmini yönetti.

Lin kariyerinin başında Los Angeles’deki Media Arts Center of the Japanese American National Müzesi’nde prodüksiyon koordinatörü olarak çalıştı. Oradaki görevi boyunca birkaç eğitim programı ve PBS’de yayınlanan Passing Through gibi belgeselleri yarattı.

Lin ayrıca kendi prodüksiyon şirketi olan Trailing Johnson Production’ı kurdu. Spotlighting gibi seçkin belgeseller ve beğeni toplayan Better Luck Tomorrow ve Finishing the Game: The Search for a New Bruce Lee filmlerini yaptı. Lin şu anda birkaç yeni film ve televizyon projesini geliştirip yönetiyor.

Hızlı ve Öfkeli 5 CHRIS MORGAN (Senarist) ve Universal Pictures’in peşpeşe yaptıkları dördüncü işbirliği oldu. Morgan stüdyo için Justin Lin’in Hızlı ve Öfkeli: Tokyo Yarışı’ndan başlayıp Angelina Jolie’nin başrolünü oynadığı Aranıyor filmini için yazdı. Bunu Vin Diesel ve Paul Walker’ı ard arda bir araya getiren Hızlı & Öfkeli ve Hızlı ve Öfkeli 5 filmleri izledi.

Universal şu anda Morgan’ın orijinal senaryosu 47 Ronin’i çekmeye hazırlanıyor. Destansı samuray aksiyon filminde başrolü Keanu Reeves oynayacak. Çekimler 2011 baharında başlayacak. Morgan son projelerinde Bakugan’ı Universal için yazdı. Filmi Harald Zwart yönetecek. Ayrıca korku filmi The Vatican Tapes’i Lionsgate adına yapacak.

Los Angeles doğumlu NEAL H. MORITZ (Yapımcı) birçok film ve televizyon projesiyle bugün Hollywood’da çalışan en üretken yapımcılardan bir tanesi. Film ve televizyon şirketi Original Film’in kurucusu olan Moritz son zamanlarda Sony için üç filmin yapımcılığını üstlendi. Bunlar, Seth Rogen ve Cameron Diaz’ın başrollerini oynadığı Yeşil Yaban Arısı, başrolünü Aaron Eckhart’ın oynadığı Dünya İstilası:Los Angeles Savaşı ve başrollerini Jenifer Aniston ve Gerard Butler’in paylaştığı Ödül Peşinde.

Kaliforniya, Brentwood’a yerleşen Moritz yapımcılık anlamında ilk başarısını başrollerini Omar Epps ve merhum Tupac Shakur’un oynadığı Juice filmiyle 1992’de elde etti. 1997’de Original Film’i kurduktan sonra şirketin ilk yapımı, başrollerini Reese Witherspoon, Sarah Michelle Gellar ve Ryan Phillippe’nin oynadığı Seks Oyunları oldu.

Kariyerindeki 40’tan fazla film arasında, Hızlı ve Öfkeli serisi, xXx, Beni Unutma ve S.W.A.T gibi filmler var. Her tarz filmde rahat olan Moritz, Will Smith’in başrolü oynadığı Ben Efsaneyim’de; Steve Carell’ın başrolü oynadığı Aman Tanrım’da; Patrick Dempsey’in başrol oynadığı Gelin Benim Olacak’ta; yeniden çekilen korku filmi Dehşet Gecesi’nde; ve gerilim filmi Bakış Açısı’nda da iş başındaydı.

Moritz’in yapımcılığını üstlendiği diğer filmler Denzel Washington’ın Zaman Tükeniyor’u, Şeytan Kadın, Hız Tutkunları, Şaşkın Dedektif ve Volkan’dır. Moritz aralarında Slackers, Saklı Seçilmişler, Geçen Yaz ne Yaptığını Biliyorum, Şehir Efsaneleri, Korkunç Şüphe ve Başka Bir Gençlik gibi filmlerin de bulunduğu gençlik filmleriyle gençlik filmlerine muzip bir bakış açısı kazandırmıştır.

Televizyon için beğeni toplayan dram Prison Break ve Tru Calling dizilerinin baş yapımcılığını üstlendi. Şu anda başrolünü Laura Linney’in oynadığı dizi Big C’nin yapımcılığını yapıyor.

UCLA ekonomi bölümünden mezun olan Moritz, Güney Kaliforniya Üniversitesi’ndeki Peter Stark Yapımcılık Programına gidip mezun oldu.


Yüklə 184,68 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin