Florence Nightingale
TETTV Arşivi
lunduğu hastaneler olduğuna karar verdi. Hasta bakımı konusunda bilgi edinmek üzere 1851'de Almanya'nın Kaiserswerth kentine gitti. Burada Theodor Fliedner adlı bir papaz ile eşi 1833'te yazlık evlerinin bahçesinde basit bir yurt kurarak hapishaneden yeni çıkmış yoksul ve kimsesiz kadınların barınacağı bir yer hazırlamıştı. Daha sonra burası gelişerek 1851'de 100 yataklı bir hastane, küçük çocuk okulu, ıslahhane, yetimhane ile kız öğretmen okulundan oluşan büyük bir kurum olmuştu. Nightingale'in burada 3 ya da 6 ay kaldığı söylenir. Oradan Paris'e geçerek Maison de la Providence'de St. Vincent de Paul rahibelerinin yönettiği hastanelerin bakım ve yönetimini inceler.
1853'te İngiltere'ye döndükten kısa bir süre sonra yeniden Paris'e giden Nightingale, kızamığa yakalanınca Londra'ya dönerek, 12 Ağustos 1853'te, "The Home for Gentle Women During Temporal Ilness" (Asil Kadınların Geçici Hastalıklarına Bakan Yurt) adlı kurumun yönetimim üstlendi. O sıralarda Londra'da baş gösteren kolera salgınında Middlesex Hastanesi'nde koleralı hastalara nezaret etti.
1853'te Osmanlı Devleti ile Rusya arasında başlayan Kırım Savaşı'na, 1854'te ingiltere ve Fransa, daha sonra da Sardunya, Osmanlı Devleti'nin müttefiki olarak katılmışlardı. Müttefiklerin Çanakkale, İstanbul ve Varna çıkarmalarını kolera ve dizanteri salgınları izlemişti. Buna ilaveten savaş yaralıları da gittikçe artmaktaydı.
İstanbul'a getirilen hasta ve yaralılar için Tarabya'da bir köşk İngiliz deniz kuvvetlerine, Haydarpaşa Askeri Hastanesi ile Selimiye Kışlası da İngiliz kara kuvvetlerine tahsis edilmişti. Bir bölümü yanmış olan Selimiye Kışlası bir hayli bakımsızdı. Bakım ve onarını yapılamadan buraya yerleştirilen hasta ve yaralılar tahta üzerinde ya-
tıyor, günlük ihtiyaçları bile karşılanamı-yordu. Tıbbi malzeme olmadığı gibi sağlık personeli de yoktu. Kırım Savaşı'm izleyen muhabir William Howard Russel'ın bu faciayı gazetesinde dile getirmesi üzerine The Times bir yardım kampanyası açtı. İngiltere Savunma Bakanlığı harekete geçerek hükümet hesabına ve hükümetin garantisi altında İstanbul'a bir sağlık ekibi göndermeye karar verdi. 14 hemşire ve 24 rahibeden oluşan gönüllü bir ekip kuruldu ve başına "Türkiye'de İngiliz umumi hastaneleri kadın hastabakıcıları hastanesi müdürü" unvanı ile Nightingale getirildi.
4 Kasım 1854'te istanbul'a gelen Nightingale, Selimiye Kışlası'nda o kadar çok çalışıyordu ki uyumaya bile vakit bulamıyor, geceleri elinde fenerle hastaları dolaşıyordu. Ona verilen "Lambalı Kadın" (lady with a lamp) adı bundan dolayıdır. Başarılı yönetimi sonunda Selimiye Kışlası'nda tedavi edilen Türk ve İngiliz askerlerinde ölüm oranı hızla düşmüştür. Nightingale ayrıca, hasta ve yaralılarla aileleri arasında bağlantı kuruyor, hastaların mektuplarını bile kendi elleriyle yazıyordu.
Nightingale, 1855'te ingiliz askerlerin bakımıyla ilgilenmek üzere bir hemşire grubu ile Kırım'a gitti. Balaklava'da Kırım hummasına yakalandı. 16 Mart 1856'da Ordu Askeri Hastaneleri Kadın Hemşirele-ri'nin yönetimini üstlendi. Savaş bitince Abdülmecid, kendisine özel olarak yaptırılan değerli bir bilezik armağan etti. Diğer hemşirelere de toplam 1.000 mecidiye tutarında para bağışlandı.
Nightingale 26 Temmuz 1856'da İstanbul'dan sessizce ayrılarak ingiltere'ye döndü. Burada Ordu Sağlığı Kraliyet Komisyo-nu'nda görevlendirildi. Halkın bağışlarıy-la oluşturulan Nightingale Fonu'nu kullanarak, St. Thomas Hastanesi'nde, adını taşıyan ilkokul olan "Nightingale Nursing Home" açıldı. Bunu birçok ülkede kurulan hemşirelik okulları izledi. O zamana değin ilgi görmeyen hemşirelik kısa sürede tıbbın en önemli yardımcı mesleklerinden biri oldu. Modern hemşireliğin temellerini İstanbul'da atan Nightingale, 1907'de o zamana kadar hiçbir kadına verilmemiş olan, liyakat nişanına layık görüldü.
Nightingale, çalışmalarını daha çok askeri hemşirelik, askeri hastanelerin düzenlenmesi ve hemşirelik mesleğinin yeni anlamı üzerinde yoğunlaştırdı ve başarılı oldu. Hemşirelik konusundaki yayınlarında ileri sürdüğü fikirler devrinin çok ileri-sindeydi. Onun koyduğu prensiplerin bazıları bugün bile geçerlidir.
Türkiye, Nightingale'in İstanbul'daki çalışmalarını takdir ederek, adını çeşitli kurumlara vermiştir. Bunların ilki Selimiye Kışlası'nda oturduğu kulede kurulan müzedir. 196l'de de anısına İstanbul'da Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'na bağlı Florence Nightingale Yüksek Hemşirelik Okulu ile buna bağlı bir hastane açılmıştır. 1975'te Florance Nightingale Hemşirelik Yüksek Mektepleri ve Hastaneleri Vakfı ile istanbul Tıp Fakültesi arasında imzalanan bir protokolle fakülteye devredilen okul daha sonra kapatılmıştır. Binala-
rı bugün, Florence Nightingale Vakfı Kalp Hastanesi adı ile hizmet vermektedir.
Florence Nightingale'in doğum günü olan 12 Mayıs'ta başlayan hafta, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de Hemşirelik Haftası olarak kutlanmaktadır.
NURAN YILDIRIM
Dostları ilə paylaş: |