Bizans Dönemi
Bugünkü İstanbul'un çekirdiğini oluşturan antik kent Bizantion'un(->) nüfusunu tahmin etmek çok güçtür. Fakat bu sayının, 30-40.OOO'i aşmadığı kesin gibidir
NÜFUS
108
109
NÜFUS
l. Constantinus, 324'te şehri Konstanti-nopolis adıyla yeniden kurduktan sonra, nüfus hızla artmış ve 60 yıl içinde, şehrin yeni yeni bölgeleri iskân edilmiştir. 400'ler-de, Aziz İoannes Hrisostomos'un aktardığına göre, Konstantinopolis'te 100.000 kadar Hıristiyan yaşıyordu. Yahudi ve Paganları kapsamayan bu sayı abartılı görünse bile, o tarihlerde kentte 150.000 ya da 200.000 civarında bir nüfusun varlığı akla uygun görülmektedir.
413'ten itibaren, şehrin yaklaşık 12,7 km2'lik bir alana yayıldığı tahmin edilmektedir. Fakat kentin batı yakasında, eski Constantinus SuruO) ile II. Teodosios'un (hd 408-450) yaptırdığı yeni surlar arasında kalan bölge Bizans döneminde hiçbir zaman yoğun olarak iskân edilmemiştir. Buralarda manastırlar, villalar ve bahçeler bulunuyordu. Bu yüzden kentin gerçekten sık nüfuslu mahallelerinin 6 ya da 7 krtf'yi aşmadığı sanılmaktadır.
Konstantinopolis evlerinin mimarisi hakkında çok az bilgi olduğundan, evlerin büyüklüklerinden hareket ederek şehrin nüfusunu kestirmek zordur. İmparator Zenon'un (hd 474-475) bir fermanında, başkentteki inşaat işleri kurallara bağlanırken, bina yüksekliklerinin 100 ayağı (l ayak 30,29 cm) aşamayacağı belirtiliyordu. O dönemde böylesine yüksek yapıların varlığına ilişkin başka bir kanıt ya da belge yoktur. Fakat eğer bu tip binalar yaygın idiyse, eski tarihçilerin kabul ettiği gibi I. lustinianos döneminde (527-565) Kons-tantinopolis'in nüfusu 500.000 ile 1.000.000 arasında olmalıdır. Buna göre, şehir nüfusu tarihinin ilk zirvesine o sıralarda ulaşmıştır. 196l'de D. Jacoby tarafından yapılan bir araştırmaya göre söz konusu dönemde nüfus en fazla 300-400.000 arasında olmalıdır.
I. İustinianps'un 538/539 tarihli bir fermanından anlaşıldığına göre, Konstantino-polis'e Mısır'dan yılda 8.000.000 ölçek (yaklaşık 54.500 ton) buğday gelmekteydi. Buğday ekmeğinin o dönemlerde günlük diyetin yüzde 60-70'ini oluşturduğu düşünülürse, nüfusun 300.000'i aşmaması gereklidir. Hattâ bu sayı da düşürülebilir, çünkü bir miktar tahıl, nakliye sırasında zayi olmakta, bir kısmı da kent dışında konaklayan askeri birliklerin iaşesine ayrılmaktaydı. 300.000 kişilik nüfus, Zenon'un fermanında sözü edilen yüksek binalarla birlikte değerlendirildiğinde, o tarihlerdeki yoğunluğun günümüzün modern kent-lerindekine yakın olduğu görülecektir.
542'de, bir veba salgını sonucu Kons-tantinopolis'in nüfusu kayda değer miktarda azaldı. 640'ta, imparatorluğun hububat deposu Mısır, Arapların eline geçti ve bunu izleyen iki asır boyunca, başkent nüfusu azalmaya devam etti. 755'te, V. Kons-tantinos (hd 741-775) şehir dışından getirttiği göçmenlerle şehri iskân etmeyi denedi. 840'lardan itibaren Konstantinopolis canlanmaya başladı ve nüfus artmaya devam etti; ancak kaynaklarda iki kattan daha yüksek binalardan söz edilmediğine göre, nüfus yoğunluğu erken dönemlerde-kine yaklaşmamıştı.
Tarihçi Villehardouin, 1204'te Haçlılar tarafından fethedildiği dönemde şehrin nüfusunun 400.000 dolaylarında olduğunu tahmin ederse de, ll-12.yy'larda 150.000' den fazla nüfus pek mümkün görülmemektedir. Latin döneminde (1204-1261) Haçlı ordularının yaptığı talanlar ve çıkan yangınlar sonucu nüfus tekrar azalmıştı.
126l'den itibaren Paleologosların ilk dönemlerinde başlatılan inşa faaliyetleri ve bunu izleyen kısa canlanmadan sonra, şehir Bizans İmparatorluğu'nun kaderini paylaşarak sönmeye başladı. Bu tarihlerde, Konstantinopolis bahçelerle, meyveliklerle ve küçük ormanlarla kaplıydı. 14. ve 15. yy'da Konstantinopolis'i ziyaret eden yabancı seyyahların aktardığına göre, şehir nüfusu 30-50.000 arasında olmalıdır.
Bibi. A. M. Schneider, "Die Bevölkerung Konstantinopels im XV. Jahrhundert", Nach-richten derAkademie der Wissenschaften in Göttingen, 1949/9, s. 233-244; D. Jacoby, "La population de Constantinople â l'epoque byzantine", Byzantion, S., 31 (1961), s. 81-109; P. Charanis, "Observations on the Demog-raphy of the Byzantine Empire", Proceedings oftheKIIIth International Congress ofByzan-tineStudies, Oxford, 1967, s. 445-463; Ch. Stru-be, "Der Begriff domus in der Notitia urbis Constantinopolitanae", Studien zur Frühge-schichte von Konstantinopel , (haz. H.-G. Beck), Münih, 1973, s. 121-134; A. E. Müller, "Getreide für Konstantinopel", Jahrbuch der Österreichischen Byzantinistik, S. 43 (1993), s. 1-20.
ALBRECHT BERGER
Dostları ilə paylaş: |