Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə204/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   200   201   202   203   204   205   206   207   ...   980
ODO DE DEUIL

(?, Deuil -1162, Saint Deniş) Fransız din adamı ve tarihçi.

Paris yakınlarında Deuil Köyü'nde doğan Odo, yine Paris'in kuzeyinde bulunan Saint Deniş Manastırı'nda keşiş iken bu manastırın başrahibi Abbe Suger tarafından, o sırada ikinci Haçlı Seferi'ne katılmaya hazırlanan Fransa Kralı VII. Louis'nin yanına sekreter olarak verildi. Böylece, sefer boyunca kralın yanında bulunan Odo, yolda gördüklerini, Haçlı ordusu Antiokhe-ia'ya (Antakya) vardıktan sonra, 19 Mart 1148 tarihli bir mektupla Suger'e yazdı. Fransa'ya döndükten sonra aynı manastırda kalan Odo, Suger'in 1151'de ölmesinden sonra yerini aldı ve ölümüne kadar Saint Deniş Manastırı'nın başında bulundu.

Fransız Haçlı ordusu Haziran 1147 ortalarında Paris'ten yola çıkarak Almanya ve Macaristan yoluyla Belgrad'a ve oradan bugünkü anayolu izleyerek Kostantino-polis'e doğru ilerledi. Önde giden imparator III. Konrad yönetimindeki Alman askerlerinin yol boyunca yaptıkları saldırı ve yağmalar Fransız ordusunun durumunu da zorlaştırdı. Bizans imparatoru I. Manu-el Komnenos'un Haçlıları Çanakkale Bo-ğazı'ndan geçirerek Anadolu'ya göndermek istemesine karşın, başkentin zenginliklerine ilgi duyan ordular mutlaka Kons-tantinopolis'e uğramak istiyorlardı. Eylül sonu ya da ekimin ilk günlerinde Konstan-

tinopolis'e varan Fransızların Üsküdar'a geçmeleri bir aya yakın bir zaman aldı. Bu arada, yalnız ileri gelenlerin kente alınmasına karşılık, geri kalanlar kent dışındaki mahalleleri ve sarayları yağmaladılar ve yaktılar. Odo'nun tasviri daha çok iki taraf arasındaki geçimsizlikler ve çatışmalarla ilgilidir, ancak ilk defa gördükleri zenginlikler karşısında kendilerini tutamayan Batılılara karşı Bizanslıların savunma ve defetme tutumunu da haklı bulmaktan kendini alamaz. Bu arada da biraz kentten söz eder. Blahernai Sarayı'mn mermer döşemelerine, resimlerine ve altın kaplamalarına hayran kalan yazar, surları pek önemsemez ve bunların Haçlı ordularının saldırısına karşı koyamayacaklarım söyler. Kentin en kalabalık dönemlerinden olan o yıllarda bile, Odo'ya göre, suriçinde tarlalar ve bostanlar vardır ve bunlar halkın ihtiyaçlarının önemli bir bölümünü karşılar, içme suyu kente dışardan yeraltı kanallarından gelmektedir. Buna rağmen kentin içi pis ve mezbeleliktir. Bunun nedeni zenginlerin evlerinin üst katlarını sokakların üstünden aşırmaları ve yolları tümüyle karanlıkta bırakmalarıdır. Böylece sokaklar yoksulların pislik ve karanlık içinde kaldıkları güvenliksiz lağımlar haline gelmiştir. Metin ilk olarak 1660'ta Latince basılmış, 1825'te F. P.-G. Guizot Fransızca çevirisini yayımlamıştır.

STEFANOS YERASİMOS


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   200   201   202   203   204   205   206   207   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin