Bibi. E. Uras, Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Ankara, 1950, s. 512 vd; K. Gürün, Ermeni Dosyası, Ankara, 1983, s. 163 vd; Daniş-mend, Kronoloji, IV, 335-336; İSTA, X, 5206 vd. NECDET SAKAOĞLU
OSMANLI DÖNEMİ MİMARİSİ
Fetihten sonra Osmanlı mimari tarihi, gelişimini belgeleyen büyük anıtları ile temelde İstanbul mimarisidir. İstanbul'un Türk kültür ve sanatındaki özel yerini de doğru değerlendirmek gerekir. Osmanlı kültürü bir başkent kültürüdür. Bütün büyük
ürünlerini saraya hizmet etmek için üretmiştir. Bursa, Edirne ve İstanbul dışında, eyalet merkezlerinde başkentte üretilenlerle karşılaştırılabilecek pek az yapıt bulunur. Anadolu ve Rumeli'dekiler genelde o bölgelerin valileri, beylerbeyleri, vezirler ve eşraf tarafından başkent örnek alınarak yapılan, küçük boyutta yapılardır. Gerçi yerel geleneklerin etkileri vardır. Fakat özgün yerel örnekler azdır. İstanbul alındığı sırada Osmanlı mimari üslubu henüz oluşum dönemindedir. Fakat fethe kadar Osmanlı mimarisini tanımlayan ve onu İslam dünyasının diğer bölge ve dönemlerindeki bütün mimari üsluplardan ayıran başlıca özellikler, plan tipolojile-rinden taşıyıcı strüktür ve örtü öğelerinin biçimlenmesine, bezemesel malzeme seçimi ve bezeme öğelerinin vurgulanmasına kadar, ortaya çıkmış bulunuyordu. Bir bakıma İstanbul'daki anıtsal mimarinin harcı karılmış, malzemesi hazırlanmıştı. Bir yüzyıl içinde gelişme tamamlanmış ve 16. yy'da Osmanlı mimarisinin evrensel düzeyine erişilmiştir.
Dostları ilə paylaş: |