Bibi. L. Petit, "Le R. P. Jules Pargoire", Echos d'Orient, X (1907), s. 257-259.
SEMAVi EYİCE
PARK OTEL
Gümüşsuyu'nda, İnönü Caddesi üzerindedir.
Halen inşaatı devam eden yeni Park Otel'in yerinde ilk bina, 19. yy'm sonunda İtalya Büyükelçisi Baron Blanc tarafından yaptırılmış olan konaktı. Elçilik konutu olarak tasarlanmış olan bu "süslü görünüşlü, güzel" konut, elçinin geri çağrılması, İtalya hükümetinin konağın yapım bedelini ödememesi ve güç durumda kalan elçinin başvurusu üzerine II. Abdülha-mid (hd 1876-1909) tarafından satın alındı. Abdülhamid, konağı, Hariciye Nazırı Tevfik Paşa'ya verdi. Böylece eski İtalya Elçiliği binası Hariciye Nezareti Konağı'na dönüşmüş oldu. II. Meşrutiyet'ten sonra Tevfik Paşa Londra'ya elçi olarak gönde-rilince konakta bir süre Hariciye Nazın Rıfat Paşa oturdu.
N. Duhani, eski Blanc Konağı'nın çok önemli diplomatik temaslara ve buluşmalara sahne olduğunu ve genellikle en ö-nemli ve mahrem çalışmaların burada yapıldığını, konağın o yıllarda "hariciyenin mutfağı" olduğunu belirtmektedir. Daha sonra sadrazam olan A. Tevfik Paşa'nın mülkiyetindeki bu görkemli konak, 1911' de yandı. I. Dünya Savaşı'ndan sonra İstanbul'a dönen Tevfik Paşa ve ailesi konağın ayakta kalmış bölümüne yerleşti.
Konağı otele dönüştürme fikri, savaş sonrası koşullarında ve ilk kez o yıllarda . Tevfik Paşa'nın İsviçre asıllı eşi Elisabeth Tschumi tarafından ortaya atıldı. 1922'de ilk otel projesi çizildi. Bunu başka projeler izledi. 1930'da Tevfik Paşa'nın oğulları tarafından yeniden inşa edilerek ve sonra da değişiklik ve eklerle genişletilerek otel yapıldı. Başlangıçta otelin adı "Mira-mare"dı.
Tevfik Paşa ailesi oteli işletmede zorluklarla karşılaşınca kiralama yoluna gitti. Birçok kez el değiştirdikten sonra Aram Hıdır yönetiminde Park Otel adını alarak yenilendi ve Pera Palas ile Tokatlıyan otellerinin yanısıra İstanbul'un en lüks konaklama mekânlarından biri oldu.
1970'li yıllara kadar yüksek düzeyini sürdüren Park Otel'de çok sayıda ünlü ve önemli kişinin konakladığı bilinmektedir. 1930'lu yılların en seçkin müşterisi Atatürk idi. Ö yıllarda İstanbul'a gelen önemli kişi-
ran 1988'de dönemin büyükşehir belediye başkam Bedrettin Dalan'ın imzaladığı bir kararla sonlandı ve Park Otel'in 33 katlı bir yapı olarak inşa edilme hakkı elde e-dildi.
Ne var ki bu gelişmelere direnenler ve kentsel ölçüleri tahrip edecek bu inşa iznine karşı kamuoyu desteği yaratmaya ve bir direnme cephesi kurmaya çabalayanlar da vardı. Önce bir aile direnmeye başladı. Park Otel temel hafriyatının alanı içinde olan evini satmamakta direnen Tunç ailesi, istimlak kararına karşı Şubat 1989'da İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Semt sakinleri aralarında örgütlendi ve Mimarlar Oda-sı'nın ve diğer meslek kuruluşlarının ve kamuoyunun desteğini aldı. Davalar açıldı. Gökdelen yükselirken bir yandan da kentti koruma adına inatçı, sabırlı, özverili ve neredeyse nefes nefese bir hukuk savaşı verildi.
Yeni büyükşehir belediyesi yönetiminin desteğini alan örgütlenmeler, sonunda başarıya ulaştı. Park Otel gökdeleni, kurul ve meclislerin onayladığı düzeye, yanındaki Alman Konsolosluğu binasının düzeyine kadar yıktırıldı. Böylece Park Otel olayı, Taşkışla(->) ile birlikte Türkiye'de kentsel koruma alanının en önemli ve başarılı örneğini oluşturdu.
Büyük tarihi önemlerine karşın bu serüvene konu olan yapıların mimari kimliği yeterince açık değildir. Baron Blanc'ın konutunun yapım tarihi ve mimarı henüz saptanamamıştır. Eski fotoğraflarından yalnızca bu elçilik konutunun 3 katlı, neorö-nesans üslubunda, ortasında öne çıkan kitlesi, üstte bir üçgen alınlıkla bitirilen görkemli bir yapı olduğu anlaşılmaktadır.
1930'lu yıllardaki Park Otel'in de mimarı ve kesin yapım tarihi bilinmemektedir. Yine fotoğraflarından, onun güneye dönük "U" biçiminde bir kitlesi olduğu ve boydan boya balkonlarla İstanbul'un tarihi peyzajına, Sarayburnu panoramasına açıldığı görülmektedir. İnönü Caddesi'ne geniş bir bahçe bırakarak geriye çekilmiş olan otel bu cephede 2 kadı, büyük eğimden ötürü güney cephesinde 6 katlıdır. Fo-
Sd.as;jît Mr--aFjıc^i^^i^ı^v_"r'±'r_ı~~"wJ&ftSS
Tevfik Paşa'nın
konağıyken
1930'larda otele
dönüştürülen
Park Otel
binası.
Ş. Okday, Son
Sadrazam Abmeî
Tevfik Paşa,
ist., 1986
toğraflarından ve anılardan bu yapının, 1930'ların en güzel art deco(->) uygulamalarından biri olduğu söylenebilir. Çok tanınmış yemek salonu ve özellikle barı, bu beğeninin seçkin birer örneği idi. Park Otel'in 1979'da satışa çıkarılan eşyası da ince bir beğeniyi gösteren parçalardı.
Bibi. BOA, Yıldız Arşivi, Resmî, II, 87/26 (1.13.1315); Cezar, Beyoğlu, 407; S. N. Duhani, Eski insanlar Eski Evler, 19. Yüzyıl Sonunda Beyoğlu'nün Sosyal Topografyası, İst., 1982, s. 91-92; ay, Beyoğlu'nun Adı Pera İken, İst., 1990, s. 45; R. Gökdağ, Park Otel Olayı, İst., 1992.
AFİFE BATUR
PARKLAR
Kent içinde, halkın gezip dolaşması, açık havadan yararlanması için ağaçlandırılıp çiçeklendirilerek özel olarak düzenlenmiş yeşil alanlar. Mevsimlik çiçek tarhları, bazılarında çocuk oyun alanları ile spor alanlarının (basket, futbol, voleybol) tesis edilmiş olması, oturma-dinlenme mekânlarının zenginliği, parkların ayırıcı özelliklerinden-dir.
Dostları ilə paylaş: |