Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə470/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   466   467   468   469   470   471   472   473   ...   980
POKUZYAN, ZAKARYA

ki örtüsünün korunması ve geliştirilmesi; şehirsel kademelenme bazında yerleşme ünitelerinin büyümesi paralelinde yeşil alan gereksinimindeki nitelik değişimi göz önüne alınarak (örnek: Semt parklarının yanında bölge parklarına da ihtiyaç duyulan yerleşme büyüklüklerinde) yeşil alan standartlarında büyümenin sağlanmasıdır. 3. alt amaç doğrultusunda öneriler: Ülke ve bölge.nüfus yerleşmeleri bütünlüğü içinde İstanbul'a düşen payın dengelenmesi; istanbul metropolü ve Marmara Bölgesi gelişmesinin ülkenin kalkınma düzeyiyle bütünleşmesi ve bölgesel desantra-lizasyonun sağlanarak şehirsel yerleşim ka-demelenmesinin yönlendirilmesi; nüfusun metropoliten alan bütününde merkez ka-demelenmesi içinde dengeli olarak dağıtılması; desantralizasyon sonucu gelişen yerleşmelerde sektörel bazdaki fonksiyonlar dengeli biçimde dağıtılarak, yeni şehirsel gelişme alanlarının sağlıklı ve organize biçimde gerçekleştirilmesi; doğu ve batıda alt merkezler yaratılarak kent merkezinin yoğunlaşmasının önlenmesi, konut ve iş alanlarının dengeli bir şekilde dağıtılması; ülkenin ve bölgenin istihdam politikasına uygun olarak metropoliten alandaki çalışma bölgelerinin dengelenmesi; hizmetler kapsamındaki fonksiyonların sınıflandırılarak, metropoliten alan bütününde merkez kademelenmesine bağlı olarak dengelenmesi; metropoliten alan bütününde merkezi iş alanı ve alt merkezlerin nüfus, istihdam, altyapı, ekonomik ilişkiler ağı içinde kademelendirilerek, nitelik ve nicelik açısından yeterli düzeye getirilmesi; istanbul'un tarihi ve kültürel değerlerinin yoğun olduğu bölgelerinin bu bölgenin geçmişten izler taşıyan kültürel, fiziki ve sosyal dokusu yok edilmeden turizm açısından değerlendirilmesi; İstanbul'un kültürel ve doğal turizm potansiyeli göz önü-

Boğaz sırtlarında 1980'li yıllardan bu yana giderek hızlanan betonlaşma, yeşil alanların yok olmasına neden oldu. Serhat Yüce, 1993

ne alınarak, gerek ekonomik ve gerekse fiziksel açıdan kentin siluetini, peyzajını bozmayacak biçimde kitle etkisi az olan oteller ile eski doku içinde mevcut tarihi sivil yapıların değerlendirilerek pansiyon tu-rizmciliğinin geliştirilmesi; sanayinin istanbul dışına kayması için teşvikler paketinin geliştirilmesi, kent içinde de caydırıcı önlemler alınmasıdır.

istanbul Nâzım Plam'mn temel önerileri ise şunlardır:

- istanbul'un 2010'da erişeceği tahmin edilen 17-18.000.000 nüfusun metropoli ten alanda dengelenmesi ve merkezin ra hatlatılması açısından, batıda Çerkezköy- Çorlu ve doğuda izmit, Kocaeli-Bilecik akslarında tampon sanayi bölgeleri kurula rak ve bugünkü sanayi ve ekonomi dina miklerini izleyerek gerek istanbul'dan çı kacak, gerekse bölgeye yeni gelecek bü yük ve orta ölçekli endüstri bu yöreler de yerleştirilecektir.

- Ekonominin karar merkezi olan mer kezi iş alanının küresel ve bölgesel met ropoliten merkez fonksiyonlarını karşılaya cak düzeye getirilmesi için gerekli mekân sal düzenlemeler yapılacaktır.

- Tarihi yanmada, "eski kent" kimliği korunarak, turizm, ticaret ve kültür ağırlık lı bir kullanım alanına dönüştürülecek ve üzerindeki merkez baskısı Yenikapı-Fer- hatpaşa aksına kaydırılacaktır. Benzer ko- ruma-kullanma dengesi Galata, Pera ve Haliç kıyılarında da kurulacaktır.

- istanbul'un yaşamsal kaynakları olan su havzaları ve akciğerleri olan ormanlar koruma altına alınacaktır.

- Doğu ve batıdaki kalkan bölgelerde sanayi ile üretimin karar ve finans merke zi olan İstanbul-MÎA arasındaki bölgede, üretim alanlarına hizmet verecek, Istanbul- MİA ilişkisini sürdürmekle birlikte yükünü merkez dışına çekerek rahatlatacak den-

ge merkezleri kurulacaktır. Bu denge merkezlerinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi sınırları içinde kalacak alanları, doğuda Kartal-Pendik yöresinde, batıda ise Kü-çükçekmece yöresindedir.

- istanbul'un coğrafyasından kaynak lanan zorunlulukla, doğu-batı aksında doğrusal gelişme, hızlı raylı ulaşım sistem leri ile desteklenerek beslenecektir, geliş me merkezleri bu aks üzerinde odaklaş mıştır.

- İstanbul Nâzım Planı, 2010 yılında 17.000.000'u aşacak potansiyel bir nüfusun ve ekonominin ancak istanbul metropoli ten alan ve bölgesinde dengeleneceğini dikkate almaktadır.

Bu dönemde, toplutaşıma için tarihi yanmada ve Beyoğlu arasında olmak üzere 1950'li yıllardan beri güzergâh olarak geçerliliğini koruyan Levent-Yenikapı arasında 12 km uzunluğunda metro hattı projelendirilmiş ve 1992'de uygulamaya geçilmiştir, istanbul metropoliten kentinin ulaşım sorunu için gerekli, uygun ve yerinde bir çözüme ancak bu dönemde karar verilebilmiştir. Metroya ek olarak Sirkeci-Aksaray arasında 9 istasyon ile çağdaş tramvay, Taksim-Tünel arasında da eski tramvay güzergâhı kullanılarak ulaşım sorununa yardımcı çözümler getirilmiştir.

Yukarıda verilen açıklamalar özetlenirse; istanbul için 1935'ten itibaren "yerel yönetim yetki ve sorumluluğunda bir nâzım plan" anlayışı ile, çalışmalar kent planlama ve kentsel tasarım birlikteliği içinde geliştirilmiş, ancak 1950'li yılların sonunda, bu çabalar merkezi yönetim kararlarıyla yetersiz ve parçacı bir kentsel tasarım uygulamasına dönüşmüştür.

1965'telmar ve İskân Bakanlığı'nın Nâzım Plan Bürosu ile yürütülen çalışmalar, merkezi yönetimin yetki ve sorumluluğunda, ancak yerinden yönetilen bölge planlama ilkeleri ışığında bir kent planlaması anlayışı ile sürdürülmüştür.

1980'li yıllarda ise kentsel uygulamaların merkezi yönetimin yetki ve sorumluluğunda yasa ve kararlarla yürütülmesi amaçlanan bir anlayış gündeme gelmiş, Nâzım Plan Bürosu bile gereksiz görülerek lağvedilmiştir.

1994 Nâzım Plan amaç ve hedefleri ve bu amaç ve hedeflere yönelik önerileri, bu dönemde nâzım plan anlayışının çağdaş bir değerlendirmeye dayandırıldığını; "sürdürülebilir bir gelişme" ve "çevreye duyarlı bir planlama" kavramları doğrultusunda metropoliten istanbul'un ülke ve bölge içindeki özgün yerini ve özgün karakteristiklerini korumayı ve kentin bu karakteristiklerini vurgulayarak metropoler sıralaması içinde evrensel yerinin belirlenmesini hedeflediğini .göstermektedir. 1994 hedefleri desantralizasyon sürecini başlatı-cı bir plan politika bütünlüğü göstermektedir. Yitirilmekte olan nâzım plan ve planlama anlayışının gerekliliğini yeniden gündeme getiren ve savunan bir değerlendirmeyi ifade etmektedir.



Bibi. H. Prost, Anadolu Sahili Nazım Planını izah Eden Rapor, İst., 1939; ay, istanbul'un Ye-niÇetiresiI, Vesikalar 1936-1938, ist., 1953; ay,

İstanbul'un Yeni Çehresi m, Nâzını Planlar, ist, 1950; Revizyon Komisyonu, Revizyon Komisyonu Raporu, İst., 1954; istanbulbnarPlanı izah Raporları, I. Beyoğlu Ciheti, İst., 1954; H. (Çağlar) Suher, "İstanbul'da Bölge Planlamasına Yardımcı Bir Araştırma", (İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, basılmamış doçentlik tezi), 19Ğ3; istanbul Planlamasında Geçit Devresi Tedbirleri, Şûra Organizasyon Komitesi, Arazi Politikası ve iskân Problemi Raporu, İst., 1962; Doğu Marmara Ön Planı, imar ve iskân Bakanlığı Bölge Planlaması Dairesi, Ankara, 1965; istanbul Bölge Kalkınma Kongresi Tebliğleri, İst., 1967; Büyük İstanbul Nâzım Plan Bürosu Başkanlığı, Büyük İstanbul Nâzım Plan Raporu, İst., 1971; Büyük İstanbul Nâzım Plan Bürosu Başkanlığı, Metropoliten istanbul'un Gelişmesi, 1976Raporu, İst., 1976; Büyük İstanbul Nâzım Plan' Bürosu Başkanlığı, İstanbul Metropoliten Alan Nazım Planı, O: 1/50.000, 1980 Raporu, İst., 1980; Siyasi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (SİSAV), İstanbul Sempozyumu, ist., 1981; İstanbul Valiliği, 1. istanbul Sempozyumu, İst., 1982; Beyoğlu Belediye Başkanlığı, imar Mevzuatı, İst., 1984; L. Berköz-Akkal, "İstanbul'un Mekânsal Yapısının Tarihsel Gelişimi", (İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, basılmamış yüksek lisans tezi), 1984; H. Suher, "İstanbul Nâzım Plan Kararlarının Üretilmesinde Amaç ve Hedefler", istanbul'un Geleceği, Stratejiler ve Öneriler Forumu, İst., 1990; istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Boğaziçi Kanunu Çalışmaları ve Boğaziçi Kanunu Tasarısı, İst., 1993; İstanbul Büyükşehir Belediyesi Nâzım Plan Bürosu, istanbul Nazım Plan Raporu, İst., 1994.

HANDE SUHER



PLATEİA

"Geniş, yaygın" anlamına gelen "plateia" sözcüğü, Bizans metinlerinde genellikle pazar yerlerini ve geniş caddeleri tanımlamakta kullanılırsa da, topografik olarak, aşağı yukarı günümüzdeki Unkapanı ile Ayakapı arasındaki yerin adıdır. Buradaki kıyı şeridi, gerçekten de, "plateia"nın sözlük anlamına uygun olarak yeterince geniş ve düzdür. Buna rağmen "plateia"nın burada bulunan bir pazar yerinin adı olması akla daha uygundur. Gerçekten de geç Bizans dönemine ait italyan metinlerinde Platea Kapısı'na (sonraları Unkapanı Kapısı) "potta della piazza" (pazar kapısı) denilmektedir. Bu pazar yeri, erken devir kaynaklarında "Leomakellon" (halk pazarı) diye anılırken, 10. yy kitabı Patria Konstantinopoleos'ta.(.-^) I. Leon'un (hd 457-474) eseri olarak zikredilir. Buradaki pazar yeri, sonraları Unkapanı Kapısı diye anılacak olan Basilike Pile'ye (imparatorluk Kapısı) yakınlığı yüzünden 1390'da şehre gelen Rus hacılarmca "Basilike" olarak adlandırılmıştı.

Öte yandan bugünkü Balat bölgesinde bulunan ünlü Ayios Laurentios Kilise-si'nin Plateia'ya yakın olduğundan söz eden kaynaklar bir karışıklık doğurmuştur. Söz konusu kilise, İmparatoriçe Pulhe-ria(->) (ö. 453) tarafından yaptırılmış, I. Iustinianos(->) (527-565) ve I. Basileios(->) (867-886) dönemlerinde onarım görmüştü. Kilisede Peygamber Isaias'ın kemikleri saklanıyordu.

Böylece Plateia adı, hem Balat bölgesi için, hem de Unkapanı yöresi için kullanılmış olmalıdır.



Bibi. Schneider, Mauern, 77; Janin, Constan-tinople byzantine, 414; Janin, Eglises et mones-

teres, I, 3, 139-140, 300-304; A. Berger, Un-tersuchungen zu den Patria Konstantinupole-os, Bonn, 1988, s. 529-532.

ALBRECHT BERGER




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   466   467   468   469   470   471   472   473   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin