Taksim Sanat Galerisi
Ertan Uca, 1994/ TETTV Arşivi
di ya da Sarkis Dranyan gibi ünlü sanatçıların tablolarının sergilendiği bir mekân olması açısından oldukça önemlidir.
1883'te Sanayi-i Nefise Mektebi'nin(->) kurulmasından sonra, İstanbul'da uzun yıllar tekrarlanarak devamlılığını koruyacak sergiler de açılmaya başlamıştır. Öğrenci eserlerinden meydana gelen geleneksel yıl sonu sergilerinin 1885'ten itibaren her yıl düzenli olarak yapıldığı, dönemin gazete ve dergilerinden öğrenilmektedir.
1900'de, İstanbul'da resim sergileri açısından en önemli adım, Şeker Ahmed Paşa'nın Pera Palas Salonu'nda açtığı ilk kişisel sergi ile gerçekleşmiştir.
İstanbul'da sanatçıların bir araya gelerek bir lokal kurma çabaları 1880'de Elifba Kulübü ile başlamış; ancak bu kulüp kısa bir süre sonra kapanmıştır. Mimar Ale-xandre Vallaury ve İstanbul'da yayımlanan Stamboul gazetesinin müdürü Regis Del-beuf un çabalarıyla böyle bir lokalin kurulması fikri 1900'de yeniden gündeme gelmiştir. Sanatçıların bir araya gelmelerini sağlayacak bu mekâna "İstanbul'un İlk Salonu" adı verilmiştir. Kurumun mensupları 1901'de Beyoğlu'nda Passage Orien-tal'de (Şark Pasajı) bir resim ve heykel sergisi açmışlardır. Sergide Osman Hamdi Bey, Ahmed Ali Paşa, Halil Paşa gibi Türk ressamlarının eserlerinin yanısıra, dönemin tanınmış isimleri olan Zonaro, Leonardo de Mango gibi sanatçıların eserleri de bulunmaktaydı. Aynı kurum 1902 ve 1903'te de sergiler düzenlemiştir.
Sanatçıların bir araya gelmeleri salon sergilerinden sonra daha kurumsal bir boyut kazanmıştır. 1908'de Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nin kurulması, uzun yıllar etkin olan Galatasaray Sergileri'nin de bir başlangıcını oluşturmuştur. 1914'te, Avrupa'dan yurda dönen sanatçılardan Hüseyin Avni Lifij başta olmak üzere, Ruhi Arel, Sami Yetik, Namık İsmail, Feyhaman Duran, Hikmet Onat ve Şevket Dağ'ın destekleriyle güçlenen cemiyet, 19l6'da 1. Galatasaray Resim Sergisi'ni açmıştır. 1916-1952 arasında 36 yıllık bir süre boyunca Galatasaray Lisesi'nde düzenlenen bu sergiler, Galatasaray Sergileri olarak bilinmektedir. Bu sergilerin organizasyonunu, 1916-1921 arasında Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, 1921-1926 arasında Türk Sanayi-i Nefise Birliği, 1929'dan sonra da Güzel Sanatlar Birliği adını alan topluluk üstlenmiştir.
I. Dünya Savaşı sırasında İstanbul'da Şişli semtinde savaş resimleri yapmak üzere bir atölyenin kurulması, yeni ve farklı boyutta bir serginin de habercisi olmuştur. 19İ8'de aynı tema etrafında toplanan resimlerle oluşturulmuş olan bu sergi önce Galatasaraylılar Yurdu'nda daha sona ise Viyana ve Berlin'de sergilenmiştir.
Cumhuriyet'in kurulmasından sonra, yenilenen kurumlarla birlikte, sanat hayatı da yeni bir sürece girmiştir. Başlangıçta İstanbul'da yoğunlaşan sanat hareketleri, resim ve sanat sergileri, siyasi merkez olan Ankara'ya kaymaya başlamıştır.
Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında, yurtdışı eğitiminden dönen bir grup sanatçı tarafından Güzel Sanatlar Birliği'ne alterna-
tif olarak 1929'da Ankara Etnografya Mü-zesi'nde ve İstanbul Cağaloğlu Türk Oca-ğı'nda sergiler düzenlenmiştir. I. Genç Ressamlar Sergisi adı verilen bu sergiye katılan sanatçılar daha sonra Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği'ni kurmuşlardır. Bu birliğin çeşidi dönemlerde Ankara ve İstanbul'da açtığı sergiler 1940'a kadar devam etmiştir.
1932'de devlet desteği ile açılması öngörülen halkevlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere yurdun çeşitli köşelerinde sergiler düzenlenmiştir. 1933'te Cumhuriyet'in 10. yıldönümü programı içinde yer alan ve Milli Mücadele konulu resimleri içeren İnkılap Sergisi ve 1939'da ilki İstanbul'da açılan Devlet Resim ve Heykel Sergisi de devlet desteği ile açılan sergisi arasındadır.
Başlangıçta İstanbul Galatasaray Lisesi, Güzel Sanatlar Akademisi, konsolosluk binaları, halkevleri gibi kamu binalarında sürdürülen sergilerle birlikte 1950'li yıllardan itibaren özel sergi mekânları olan galeriler de sanat hayatındaki yerini almaya başlamıştır.
Ülkemizde sanatın yaygınlaşmasında ve sanat piyasasının oluşmasında önemli bir rol üstlenmiş olan sanat galerilerinin ilki, 1947'de seramik sanatçısı İsmail Hakkı Oygar tarafından Beyoğlu'nda açılmış, dönemin önemli sanatçıları olan Feyhaman Duran, Hale Asaf, Namık İsmail gibi sanatçıların eserleri sergilenmiş, ancak galeri bir yıl sonra kapanmıştır.
1950'de Adalet Cimcoz'un girişimi ile İstanbul'un sanat hayatında önemli bir yeri olan Maya Sanat Galerisi açılmıştır. Resim ve heykel sergilerinin yanısıra seramik, fotoğraf ve karikatür sergileri de açan galeri, varlığını 1955'e kadar sürdürebilmiştir.
Ülkemizdeki profesyonel galericilik anlayışında önemli bir rol oynamış olan Maya Sanat Galerisi'nin ardından 1969-1971 arasında özel sanat galerileri açma girişimleri olmuştur.
Mefkure Şerbetçi'nin kurduğu Galeri l, Fethi Karakaş'm kurduğu Küçük Galeri, İstanbul'un bu dönemdeki önemli galerilerinden bazılarıdır. Tüm bu özel galerilerin dışında 1970'lerin ortalarından itibaren Darüşşafaka'ya ait Darüşşafaka Galerisi, devlet ve şehir galerileri, bankaların, büyük şirketlerin açtıkları galeriler İstanbul'un sergi mekânları olmuştur. Ayrıca ilki 1987'de yapılan, sonuncusu 1992'de bir çağdaş sanat müzesine dönüştürülen Feshane'de 1992 Ekim-Kasım aylarında gerçekleştirilen İstanbul bienalleri de unutulmamalıdır.
1980, özellikle de 1990 sonrası, İstanbul'da sanat sergileri ve sanat galerileri açısından bir yükseliş dönemidir. Çeşitli müze, galeri vb salonlarda dönem dönem özel konulara veya sanatçılara ayrılmış sergiler dışında çok sayıda sanat galerisinde çeşitli resim, heykel vb plastik sanat sergileri açılmakta; ayrıca sanat galerileri geçmiş dönemlere oranla çok daha canlı bir sanat piyasasının oluşmasına yardımcı olmaktadır.
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin 1994 Plastik Sanatlar Raporu'na göre, üç büyük kentteki sanat galerilerinin sergileme mekânlarının üçte ikisi İstanbul'da bulunmaktadır. Rapora göre toplam 195 sanat galerisinin 114'ü gerçek veya tüzel kişilere, 26'sı ise banka galerilerine aittir. Dağılımda yer alan diğer galeriler ise devlete, belediyelere ve çeşitli kurumlara bağlıdır.
İstanbul'daki mevcut sanat galerileri arasında Ak Sanat Resim Galerisi (Beyoğlu), Yapı Kredi Beyoğlu Sanat Galerisi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Galerisi (Beyoğlu), Taksim Sanat Galerisi, Vakko Sanat Galerisi (Beyoğlu), ART Galery (Teşvikiye), Ar-tisan Sanat Galerisi (Nişantaşı), Atatürk Kitaplığı Sanat Galerisi (Taksim), Atatürk Kültür Merkezi Sanat Galerisi (Taksim), Emlak Bankası Sanat Galerisi (Tünel) vb açılan sergiler ve sergilenen sanat ürünleriyle dikkati çekenlerdir. Çoğu Beyoğlu ve Nişantaşı çevresinde toplanan bu sanat galerileri dışında çeşitli kuruluşların ve özel kişilerin açtıkları sanat galerileri İstanbul'un çeşitli yerlerine dağılmış bulunmaktadır.
Bibi. M. Cezar, Sanatta Batıya Açılış ve Osman Hamdi, îst., 1971; ay, "Türkiye'de ilk Resim Sergisi", Osman Hamdi Bey Kongresi Bildirileri, 2-5Ekim 1990, İst., 1992, s. 43-52; P. Tuğlacı, Ayvazovski Türkiye'de, ist., 1983; S. Tan-suğ, Çağdaş Türk Sanatı, ist., 1986; UNESCO AIAP Ulusal Komitesi Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği, 1994 Plastik Sanatlar Raporu.
FATMA M. TEPECİ
SANAYi
Kol gücüne dayanan, lonca veya benzeri geleneksel yapılar içinde örgütlenmiş küçük çaplı zanaat üretiminden; inorganik enerji kullanan büyük imalathane ve fabrikalarda, geniş ölçekli üretime geçiş anlamındaki sanayinin ilk adımları İstanbul'da 1830-1840'larda atılmıştır. Daha önce, 15. yy'ın ikinci yarısından itibaren, kentte lonca ve gediklerde örgütlenmiş yoğun bir üretimin varlığı bilinmekle birlikte, 18. yy'ın ortalarına gelene kadar, en geniş anlamıyla bile olsa, çağdaş bir sanayi gelişmesinden söz etmek mümkün değildir.
Dostları ilə paylaş: |