SİLİVRİ KAPISI
bak. SURLAR
SİLİVRİKAPIHİPOJESİ
II. Theodosios surlarının kapılarından biri olan Silivrikapı'nın (Porta Pege) kuzeye doğru ilk burcunun dibinde, ön sur (ek-sotekheios) ile ana sur (esoteikhos) duvarları arasındaki peribolos içinde yer almaktadır.
Şubat 1988'de, sur restorasyonu sırasında bulunan bu hipoje iki bölümden oluşmaktadır. Bunlar 4,20x3,90 m boyutlarında bir gömü odası ve buna bir kapı ile bağlanmış olan 4,50x1,25 m boyutlarında enlemesine bir antredir. Yapı kuzey-güney doğrultusunda yönlendirilmiştir.
Üzerinde konsantrik bir kemer bulunan ve antreye geçişi sağlayan kapı, iki tane kabartma haç ile işaretlenmiş, dikdörtgen şekilli söveye sahiptir. Bir kilise narteksi-ni andıran bu hazırlık mekânı, iki kısa duvarındaki sığ nişler dışında özellik arz etmemektedir. Üzerinde kırmızı renkte kabartma bir haç bulunan mermer söveli bir kapı mezar odasına geçit verir. Bu şovenin doğu kenarına açılmış olan dairevi yuvalı mil delikleri hareketli bir kapı kanadının varlığına işaret ederken, inceleme sırasında bulunan çiviler bu kapının ahşap
olduğunu göstermektedir. Kapının üzerinde yuvarlak kemerli, ajurlu bir pencere yer alıyordu. Bu pencere, tıpkı kuzey duvarı gibi defineciler tarafından tahrip edilmiştir.
Üzeri bir beşik tonozla örtülü olan mezar odası içinde beş tane lahit bulunmuştur. Bunlardan biri kısa duvara paralel ve kapının tam karşısında, diğer dördü ise ikişer ikişer uzun duvarlara paralel durumda ve diğer lahte dik vaziyette yerleştirilmiştir. Lahitlerden dördü kalkerden, kapının karşısında olanı ise mermerden yapılmıştır. Mermer lahtin üzerinde bir mo-nogramdan başka şeye rastlanmaz; diğer dört lahit ince bir işçilikle işlenmiş rölyef kompozisyonlara sahiptir. Bu sahneler İsa ve On îki Havari, Musa'ya on emrin verilişi, İsmail'in kurban edilişi ve bir mimari içinde imparator, imparatoriçe ve hizmetkârlarını betimlemektedir. Bu kompozisyonlarda tavuskuşu, güvercin, sarmaşık dalları gibi bezeme elemanları da dikkati çeker.
Bu lahitler dışında, mezarın zemini altında, üzeri taş kapakla örtülü altı mezar bulunmaktadır. Aynı tipteki mezarlara antrenin altında da rastlanmaktadır, bu bölümdeki 4 mezar daha geç tarihli olabilir.
Mezar odasının dört duvarının tamamının fresko resimlerle bezendiği görülmektedir. Çok fazla tahrip olduklarından tam olarak teşhis edilemeyen bu resimlerin üzeri, yapıldıktan bir süre sonra kireç tabakasıyla örtülmüştür. Dökülen bu tabakanın altından yer yer bu resimler görülebilmektedir. Bunlar secco tekniğiyle yapılmıştır. Duvarların, yerden yaklaşık l m yüksekliğe kadar olan kısmı, sarı üzerine kahverengi çizgilerden oluşan mermer taklidi boyamaya sahiptir. Bunun üst kısmında ise bir kır manzarası içinde insan figürleri yer almaktadır. Boşlukları kırmızı renkte taç-yaprakları olan çiçek motifleri doldurmaktadır. Resimler en belirgin şekilde giriş duvarı üzerinde görülmektedir.
Yapı, inşa tarzı, taş işçiliği ve özellikle lahitlerin stili değerlendirilirse 4-5. yy'dan sonraya ait olmamalıdır. Fakat bir aile mezarı olarak daha geç tarihlerde de kullanılmıştır. Korumasız olduğundan mezarın içi defineciler tarafından tahrip edilmiş, lahitler dilimler halinde kesilerek ça-
lınmıştır. Bu parçalar bir süre sonra bulunarak İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne taşınmış ve restore edilmişlerdir. Hipojenin restorasyonu 1993'te yapılmış fakat şu güne kadar, İstanbul'da Bizans mezar odaları içinde daha mükemmeline rastlanmayan bu hipojeyi tanıtan bilimsel bir çalışma hazırlanmamıştır.
ENİS KARAKAYA
Dostları ilə paylaş: |