Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi


Şekil 3 İşgücünün Cinsiyete Göre Dağılımı



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə197/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   193   194   195   196   197   198   199   200   ...   980
Şekil 3 İşgücünün Cinsiyete Göre Dağılımı

Erkek

SINIFLANMAYAN (3,66) BlÜM,-TEKNlK (7,27)

JJST YÖNETiCi (3,32)

- idari (5,38)

TiCARET (15,36)

HiZMET (10,55)

TARIM (13,25)

TARIM (3,28)

TARIM DIŞI (51,17)

NÜFUS


116

117

NÜFUS




Yaş Grupları

Türkiye 1990

istanbul 1985

istanbul 1990



Erkek Kadın

Erkek Kadın

Erkek Kadın

0-14

35,5 34,4

31,2 31,7

29,6 29,9

15-44

47,2 46,7

52,4 49,4

54,3 51,7

45-64

13,5 14,1

133 14,3

13,0 13,9

65 +

3,8 4,8

3,1 4,7

3,1 4,6

Toplam

100,0 100,0

100,0 100,0

100,0 100,0

Nüfus ('000)

28.581 27.848

3.042 2.801

3.794 3.507

Tablo VI

İstanbul ve Türkiye'de Yaş Grupları ve Cinsiyete Göre Nüfusun Dağılımı

1985-1990 (yüzde)

Tablo V İstanbul İlçe Nüfusları ve Nüfus Artış Hızları

ilçe

1985

1990

Artış Hızı (binde)

Adalar

14.785

19.413

54,47

BakırköyC")

889.128

1.328.276

80,28

Bayrampaşa

188.376

212.570

24,17

Beşiktaş

204.911

192.210

-12,80

Beykoz

134.787

163.786

38,97

Beyoğlu

245.999

229.000

-14,32

Eminönü

93.383

83.444

-22,51

Eyüp

199.247

211.986

12,39

Fatih

497.459

462.464

-14,59

G.Osmanpaşa

291.715

393.667

59,95

Kadıköy

577.863

648.282

23,00

Kâğıthane

120.996

269.042

159,82

KartalC)

386.864

611.532

91,58

Küçükçekmece

338.778

479.419

69,45

PendikC)

185.682

295.651

93,03

Sarıyer

147.503

171.872

30,58

Şişli

405.530

250.478

-96,36

Ümraniye

143.118

301.257

148,86

Üsküdar

348.217

395.623

25,53

Zeytinburnu

147.849

165.679

22,77

Büyükçekmece

58.365

142.910

179,10

Çatalca

57.141

64.241

23,42

Silivri

55.625

77.599

66,58

Şile

19.436

25.372

53,30

Yalova

90.228

113.417

45,75

Toplam

5.842.985

7.309.190

44,78

Kaynak: 1990 Genel Nüfus Sayımı. Not: 1990'dan sonra (*) işaretli ilçelerden 8 ilçe daha oluşmuştur.

neğin Türkiye'de erkeklerin yüzde 54'ü, İstanbul'da ise yüzde 76'sı faal olarak gözükmektedir. Kadınlarda gözlenenin tersine eğitimle işgücüne katılım arasında doğrusal bir ilişki de bulunmamaktadır. Bu farklılık büyük ölçüde, İstanbul'da çalışma çağındaki erkek nüfusun kabarıklığından ileri gelmektedir.

İstanbul'da gerek erkeklerin gerekse kadınların en yoğun olarak çalıştıkları alan, tarım dışı vasıfsız işlerdir (Şekil 3). Tarım dışı vasıfsız işlerden sonra, erkeklerde ticaret ve hizmetlerde çalışanlar, ka-

benzer sorunlar her ilde olacağı için karşılaştırma yapılabilmektedir. Evde çalışanlar hesaba katılmadığı takdirde, Ankara'da çalışan kadınların oranı İstanbul'dakiler-den daha yüksektir. Bunun belki de en önemli nedeni, Ankara'da eğitilmiş kadınların yoğun olarak bulundukları işkollarında çalışma olanaklarının daha fazla olmasıdır (Tablo IX). istanbul'da kadınların en yoğun olarak çalıştıkları ilçe Beşiktaş'tır. Bu ilçede bile kaba işgücüne katılma oranı (KlO) yüzde 23 civarındadır. Beşiktaş'ta kadınların yüzde 44'ünün lise ve daha üst bir eğitim kurumundan mezun oldukları dikkate alınacak olursa, işgücüne katılımlarının son derece düşük olduğu ileri sürülebilir. Benzer bir sorun Ankara'nın Çankaya İlçesi için de bulunmaktadır (Tablo IX).

Türkiye genelinde, tarımda kadınların yoğun olarak çalışmalarından dolayı, kaba işgücüne katılma oranı yüzde 28 olarak bulunmuştur. Zaman içinde göç yolu ile tarımdan kopuşlar. Türkiye'de çalışan kadın oranının ve sayısının istatistiklerde azalmasına neden olmaktadır. Tarım dışı işlerde çalışan kadınlar ciddi bir biçimde artış göstermemektedir.

Kaynak: DiE, 1985 Genel Nüfus Sayımı.

Kaba işgücü oranlarına bakarak erkeklerdeki farklılığı anlatmak daha zordur. Ör-

dınlarda ise idari, ilmi ve teknik işlerde ve tarımda çalışanlar fazladır. Bazı işkolları, örneğin, üst düzey yöneticilik, ticaret gibi, kadınların en az oranda katıldıkları alanlardır. 1990 istatistiklerinde bu durum çok açık olarak izlenmekle birlikte, 1994' te kadınların bu alanlara girmeye başladıklarına ilişkin gözlemler yapılmaktadır. Kadınların açtıkları ve bar, kafe, lokanta gibi yerler, butik, bujileri gibi dükkânlar çoğalmıştır.

Tarım ve tarım dışı vasıfsız işçiliğin dışında kalan alanlarda, kadınların erkeklere göre daha fazla eğitilmiş oldukları dikkati çekmektedir. Örneğin, sayıları az olmakla birlikte üst düzey yöneticisi olan, ticaretle uğraşan kadınlar arasında lise ve daha üst düzeylerde eğitim görmüşlerin oranı erkeklere göre daha yüksektir (Şekil 4).



Nüfusun Eğitim Durumu

İstanbul'da okuryazarlık oranı hemen her ilçede yüzde 90 civarındadır. Farklılaşma, lise ve daha üst eğitim kurumlarından mezun olanlar arasında bulunmaktadır. Toplam 15 yaşın üzerindeki nüfusun yüzde 23'ü lise, lise dengi ya da yüksekokul mezunudur. Ancak, kadm-erkek ve ilçeler arasında çok önemli farklılaşmalar vardır. Beşiktaş ve Kadıköy'de eğitilmiş nüfus oram yüzde 40'lar düzeyindedir (Tablo X). Buna karşılık, 8 ilçede eğitilmiş nüfus oranı yüzde 20'nin altındadır. Gaziosmanpaşa'da bu oran, yüzde 11'e kadar düşmektedir.

Kadınlar, genellikle, erkeklerden daha az eğitilmişlerdir. Gaziosmanpaşa, Kâğıthane, Bayrampaşa, Ümraniye ve Zeytinbur-nu'nda kadınların yüzde 10'nundan azı lise ve daha üst bir okulu bitirmiştir. Kadın ve erkekler arasındaki fark, Ümraniye'de en yüksek düzeye ulaşmaktadır.

İstanbul'un Gelecekteki Nüfusu

Mevcut bilgilere dayanarak İstanbul nüfusunun gelecekte ne kadar büyüyeceğini kesin olarak tahmin etmek mümkün değildir. Bu yalnızca nüfus bilgilerinin eksikliğinden kaynaklanmamaktadır; nüfusun artışı, gelecekte İstanbul, Türkiye ve hattâ dünyadaki sosyal, ekonomik ve siyasal yapı değişmeleriyle yakından ilişkilidir. Bu nedenle, İstanbul'un gelecekteki nüfusu ancak çeşidi değişim senaryoları çerçevesinde tartışılabilir.

Önemli farklılıklara karşın, dünya metropollerinin ve İstanbul'un nüfus gelişimi arasında paralellikler de bulunmaktadır. Ancak bu benzerlikler, gelecekteki İstanbul nüfusunun nasıl olacağının belirsizliğini sergilemektedir.

Demograflar, 1970 ve 1980 sayımlarına dayanarak yapılan tahminlerinde, ABD'de metropoliten gelişmenin gerilediğine dikkati çekerek, bu eğilimi dönemsel dalgalanma ya da uzun vadede desant-ralizasyon olabileceğine ilişkin iki farklı senaryo altında incelemişlerdir. 1990 sayımları yayımlanınca, özellikle 1985-1990 arasında büyük metropollerin yeniden nüfus kazanması, desantralizasyon tezini çürütmüşe benzemektedir. Ekonominin değişimi, ülkede yerleşmelerin yeniden yapılanması sürecini doğurduğunu ve ancak ekonominin değişimine ayak uydurabilen, küresel kentlerin nüfuslarını 1970 öncesi gibi artırarak sürdürecekleri tezi ağırlık kazanmıştır.

İstanbul'da da son dönemde gözlenen artış eğiliminin İstanbul'un küreselleşmesi anlamını taşıdığı; değişen dünya düzenine ayak uydurma çabalarının bir sonucu olduğu senaryolardan biridir. 1980'lerin ikinci yarısından sonra hızlanan göç dalgası bu senaryoyu desteklemektedir.

Ancak mekân, il sınırları ile sınırlı tutulduğu zaman, İstanbul'da nüfus artışı eğiliminin dalgalanmalara rağmen uzun dönemde azalmakta olduğu gözlenmektedir. 1965-1970 arasından sonra nüfus artış hızında küçük oynamalara karşın bir azalma eğilimi bulunmaktadır. Beyoğlu, Eminönü, Fatih, Şişli, Beşiktaş gibi merkez ilçelerde son dönemde nüfus azalmaktadır. Bu da ikinci senaryodur. Bu senaryoya göre İstanbul, 1980 öncesi dünya metropollerinde gözlenen desantralizasyonun baş-larındadır. Henüz nüfus artış hızı yüksektir ama zamanla azalacak ve düşük bir düzeyde istikrara ulaşacaktır. Buna karşılık civardaki kentlerde nüfus artışı artacaktır. Bunun belirtileri de açıkça görülmektedir. Marmara Bölgesi'ndeki diğer kentsel alanlar bugün İstanbul İli'nden daha hızlı bir gelişme sergilemektedir. Örneğin, 1985-1990 arasında İstanbul nüfusu binde 44,78 hızla artarken, nüfus Kocaeli İli'nde binde 46,42 hızla, Tekirdağ'a bağlı Çorlu'da binde 46,78 hızla artmıştır.

Bir üçüncü senaryo, dikkatleri Türkiye gibi bölgeler arası eşitsizliğin ve doğurganlığın yüksek olduğu ülkelerin mega kentlerine çekmektedir. Ekonomideki dalgalanmalara hassas olmakla birlikte, yüksek nüfus artışını ciddi bir biçimde azaltama-yan Üçüncü Dünya metropolü İstanbul'un son 40 yıllık gelişme eğilimi bu senaryoya da uymaktadır.

İstanbul'da bu üç senaryonun birbiri içine geçmiş olduğu söylenebilir. Hiçbirine tam olarak benzemeyen bütün bu oluşumları farklı derecelerde ama birlikte yaşayan bir kenttir İstanbul. Yakın gelecekte nüfus artışını yavaş bir biçimde azaltan, ama ciddi bir ölçüde düşürmeden, yaygınlaşa-rak büyüyecek olan bir kent.



Gelecek nüfus tahminlerini alternatif-

Tablo VH


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   193   194   195   196   197   198   199   200   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin