Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə256/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   252   253   254   255   256   257   258   259   ...   980
nı. Osman

G. Renda, Osmanlı Padişah Portreleri, ist., 1992

sı Mustafa Ağa, 34 gün İstanbul kaymakamlığı yaptı. Göreve başladıktan sonra bir dizi önlem almaya çalışan Hekimoğlu Ali Paşa, İstanbul'un renkli ve nüfuzlu kişilerinden, yediği rüşvetler, çevirdiği dolaplar herkesçe bilinen gümrükçü İshak Ağa'yı da tutuklatıp başbakıkulu mahbe-sine koydurttu. Devlet sırlarını İstanbul'daki yabancı elçilere sattığı iddia edilen İshak Ağa, pek çok kanıta ve tanığa karşın aklanmayı başardı. Çünkü gümrükten her yıl 500-600 kese gelir ve bundan daha çok rüşvet sağladığından "hem birun(->) hem enderun(->) celeblerini yaldızlamakta", dolayısıyla yeni padişahı da kazanmış bulunmaktaydı. Bu sırada, İstanbul tarihinde bir benzeri daha olmayan bir cinayet işlendi. Balat'ta kasaplık eden bir Yahudi, bir seyidi (Hz Ali soylu) öldürdü. Ulema, şeyhler, seyitler tepki gösterdiler, "huzur-ı şer'de davası" görüldükten sonra Yahudi ve dört yardımcısı idam edildiler.

1755 ilkbaharında Beşiktaş Sarayı'na göçen III. Osman, arada Beylerbeyi Sara-yı'nda da kalmaya başladı. Kendisini her konuda yönlendiren Silahdar Bıyıklı Ali Ağa'nın telkinlerine kulak verip 18 Mayıs 1755'te Hekimoğlu Ali Paşa'yı görevden alıp Kız Kulesi'ne hapsettirdi. Niyeti boğdurtmaktı. Fakat Şehsuvar Valide Sultan' in rıza göstermemesi üzerine ertesi gün bir gemiyle Kıbrıs'a sürgüne gönderdi. Şem-danîzade'nin anlatımına göre Ali Paşa'nın azline neden, Devlet Kethüdası Veli'nin, vezirliğinin uzun süreceğine ilişkin fallarla paşayı inandırması onun da fala güvenip "laubali" davranmasıydı. Oysa asıl nedenler, "dokuz kralın casusu ve yedd-i rüşvetleri olan" gümrükçü İshak Ağa'yı görevinden uzaklaştırmak istemesi ile Kafes Kasrı'ndaki şehzadelerin en yaşlısı olan Mehmed'in zehirlenerek öldürülmesi konusunda III. Osman'a karşı çıkmasıydı.

Ayrıca, Hekimoğlu Ali Paşa'nın yüksek meziyetleri ve kültürü karşısında III. Osman aşağılık duygusuna kapılmaktaydı. Bir gün kompleksini açığa vurup "Şimdi seni azleder, hamallarbaşı Ali Usta'yı vezir edinirim" demesi, Ali Paşa'nın da "Elbette padişahım lâkin Hamal Ali Paşa denir, Hekimoğlu Ali Paşa denmez" cevabını vermesi meşhurdur.

Yeni sadrazam, İstanbullu aydın bir aileden gelen Abdullah Naili Paşa da iyi yetişmiş bir devlet adamıydı. Osmanlı teşrifatı üzerine yazdığı bir de risalesi olan Abdullah Naili Paşa'yı da III. Osman'a tavsiye eden yine Silahdar Bıyıklı Ali Ağa'ydı.

1755 ramazanı haziran ayında başladığından oruç ve sıcak nedeniyle dükkânlar ve çarşılar geceleri açılmakta; Galata, Üsküdar, İstanbul çarşıları "mum donanması" ile ışıklandırılmaktaydı. "Herkes birbirine nisbet mum ve kanadil ile dükkânlarını ve kaldırımları teyzin edüb mübalağa israfa cesaret etmişlerdi". Fakat Ramazan Bayramı ertesinde, 13 Temmuz 1755'te Kadırga Limanı'nda bu mum donanması yüzünden çıkan yangın Köprülü Külliye-si'ne(->) kadar yayıldı ve 20 saat sürdü. Olay nedeniyle, İstanbul'da donanma ve ışıklandırma araç gereçlerinin satışı yasaklandı. 22 Temmuz'da yeniçeri ağası gelenek uyarınca Sadrazam Abdullah Naili Pa-şa'ya Ağa Kapısı'nda(->), 27 Temmuz'da da sadrazam Sa'dâbâd'da III. Osman'a ziyafet verdi. Sa'dâbâd şöleninden sonra padişah, "her ocaktan neferat-ı keskenin desti nişanına kurşun atmalarını" izleyip başarı gösterenleri ödüllendirdi. Paşakapısı'nda ise İstanbul'a gelen Nemse (Avusturya) elçisine "tatlı ve kahve ve gül-i âb ve buhur" sunuldu.

Vezirlik verilerek nişancılığa getirilen Silahdar Bıyıklı Ali Paşa 24 Ağustos 1755'te Abdullah Naili Paşa'yı azlettirip sadrazam

III. Osman'ın tuğrası.

S. Umur, Osmanlı Padişah Tuğraları, ist., 1980

osman m

156

157

OSMAN

oldu. Devlet ricali arasında, silahdarın çok önceden bu makama gözkoyduğu, ancak sakalsız vezirazam olunamayacağı için bir süre sakal bırakıp uzamasını beklediği konuşuldu. Abdullah Naili Paşa da görevden alındığında bunu ima ederek "Sadr-ı şada1 rette hülle oldu!" dedi.

27-28 Eylül 1755 gecesi İstanbul yangınlarının en büyüklerinden olan Hoca-paşa yangını, Demirkapı'daki bir evden çıktıktan sonra dört koldan kente yayıldı. Bir kolu Bahçekapı'ya oradan sur dışına yayılıp Yeşilkiremitli Cami'yi kül etti. İkinci kol, Paşakapısı'nı, Defterdar Kapısı'nı, Çadır Mehterhanesi'ni, üçüncü kol, Kapa-lıçarşı'ya yakın Çuhacılar Hanı'm ve Mah-mutpaşa Çarşısı'nın tamamını, dördüncü kol da Ayasofya Çarşısı ile Soğuk Çeşme civarını kül etti. Bu sayılan yerlere kadar olan mahalleler yandı. Yangını güvenlikli bir yerden izleyen III. Osman, evi dükkânı, malı ve eşyası yananlara acıyarak gözyaşlarını tutamadı. Sarayın Soğukçeşme Kapısı'nı açtırtıp isteyenlerin kurtardıkları mallarını sarayın Ağa Bahçesi'ne (şimdiki Gülhane Parkı) taşımalarına izin verdi. 36 saat süren bu yangında Paşakapısı ile önemli devlet daireleri de yandığından, Kadırga'daki Esma Sultan Sarayı geçici olarak Paşakapısı'na dönüştürüldü.

25 Ekim 1755'te III. Osman ani bir kararla güvendiği ve sevdiği Silahdar Ali Pa-şa'yı azledip Kapıarası'nda öldürttü. İstanbullu yoksul bir aileden gelen Ali Paşa, rüşvet almak ve yalancılıkla suçlanmıştı. Şemdanîzade bu konuda "Cibilliyeti gadr üzre meftûr olub (Hekimoğlu) Ali Paşa gibi şeyü'l-vüzerâyı ve Nailî Abdullah Paşa gibi fâzılı kendüye hülleci mesabesinde görmüştü" der. III. Osman, Silahdar Ali Pa-şa'nın etkisiyle idam ettirecekken annesi izin vermediği için Kıbrıs'a sürdürdüğü Hekimoğlu Ali Paşa'yı da Mısır valiliğine atayarak onurlandırdı. Tahta çıkışının üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden beşinci kez sadrazam değiştiren III. Osman, Sadaret Kethüdası Yirmisekiz Çelebizade Said Mehmed Efendi'yi vezirlik rütbesi de vererek bu göreve getirdi.

Yapımına Ocak 1749'da başlanan yeni cami, I. Mahmud öldüğü sırada bitmek üzere olup bazı perdah işleri kalmıştı. III. Osman, kendisine irsen "mülk" olarak intikal eden camiyi bir süre kapalı tuttuktan sonra noksanlarım tamamlatıp bazı ilaveler de yaptırtarak Nuruosmaniye adıyla 5 Aralık 1755'te büyük bir törenle ibadete açtı. O gün sarayda verilen ziyafete devlet ricali, ulema, ocak ağalan davet edildi. Sonra cuma selamlığına çıkıldı. Saraydan camiye kadar yol boyunca her ocaktan askerler "iki geceli saf-beste" selam durdular. Padişah camiye gelip hünkâr mahfilinin kafesinden ima ile cemaati selamladı. Namazdan sonra Abdüşşükûr E-fendi hutbe okudu. III. Osman mahfilde sadrazamdan başlayarak cami hatibine kadar birçok kişiye hılatlar giydirdi. Dışarıda da fakirlere bol sadaka dağıtıldı.

Mart 1756'daki şiddetli fırtınada bir Mısır kalyonu gece karanlığında Kumkapı'da karaya oturdu. Fakat dalgaların şiddetin-

den içindeki kadın erkek 600 yolcu tahliye edilemedi. Kıyıdan geminin olduğu yere yakın gelen padişah, Tersane'den mavnalar getirterek bütün yolcuları boşalttırdı. Benzeri olayların yinelenmemesi için de Ahırkapı'da bir fener yapılmasını emretti. Aydın taraflarında halkı haraca kesen ve türlü kötülüklerde bulunan Karaosma-noğlu'nun idamı için İstanbul'dan gönderilen Kapıcılar Kethüdası Hüseyin Ağa görevini başarıyla sonuçlandırdı ve 95 yaşındaki ünlü zorbanın başını İstanbul'a gönderdi. Bugünlerde İngiliz bayrağı çekip Boğaziçi'ne giren bir korsan gemisi yağma ve baskın için fırsat kollarken İngiltere elçisi tarafından ihbar edildi. Tersane'den çıkarılan gemilerle zapt edilen geminin korsan ve forsaları Tersane zindanına kondu, l Nisan 1756'da Yirmisekiz Çelebizade Said Mehmed Paşa, yeni vergiler koyduğu, "mizac-ı zamaneden olan televvüne uymadığı" için azledildi. Mora muhassıllı-ğı verilmiş olan Bahir Mustafa Paşa ikinci kez sadarete çağrıldı. Said Mehmed Paşa görevden alındığı gün, İstanbul'da kol dönüşü Yeşillioğlu Sarayı'nda yemek yemekteydi. Saraya çağrılıp sadaret mührü alındıktan sonra Balıkhane Kapısı'na indirilip tutuklandı. Azlinde narha fazla önem vermemesi, malikâneler ihdas edip bu yüzden "lisan-ı nâsa düşmesi" de etkili olmuştu. Birkaç dil bilen, akıllı ve kültürlü bu vezir de III. Osman'ın "meşreb-i garibi" ile uzlaşamamıştı. İdam edilmeyerek İstan-köy'e sürüldü. İstanbullular ise "uzun zamandan beri Bahir Mustafa Paşa'nın yerini tutar vezir gelmedi" dediklerinden padişah kamuoyuna uyarak eski sadrazamı yeniden göreve çağırmıştı. O gelinceye kadar da yeniçeri ağası kaymakam paşa sanı ile İstanbul'un günlük işleriyle ilgilendi.

16 Nisan 1756'da Şehsuvar Valide Sultan öldü. Ertesi gün cenaze alayı ile Nu-ruosmaniye'deki türbesine gömüldü.

3 Mayıs'ta İstanbul'a gelen sadrazam Bahir Mustafa Paşa için Bahariye Yalısı'n-da ulema ve devlet ricali tarafından bir ziyafet verildi. Hocapaşa yangınında yanan ve yenisi yapılan Paşakapısı'na sadaret alayı ile gidip görevine başladı. III. Ahmed'in kızlarından, yaşamı boyunca saza ve söze kulaklarını tıkamış, yoksulların koruyucusu Zübeyde Sultan da bu sırada öldü. Çayır vakti geldiğinde ise mirahor-ı evvel tarafından III. Osman'a İmrahor Köş-kü'nde geleneksel ziyafet verildi.

4-5 Temmuz gecesi İstanbul tarihine "harik-ı ekber-i Cübb-Ali" diye geçen Ciba-li yangını çıktı. Cibali semtini baştanbaşa kül eden bu korkunç yangın 13 koldan şehri sardı. 48 saat süreyle İstanbul'u teh-hit etti ve görülmemiş bir afet halini aldı. Unkapanı, Süleymaniye, Kaptan Paşa Hamamı, Vefa Meydanı, Şehzadebaşı, Zeyrek, Saraçhane, Etmeydam, Aksaray, Yenioda-lar, Avratpazan, Davutpaşa, Fatih, Sultan-selim, Alipaşa Çarşısı, Lutfipaşa, Ayakapı, Yenikapı senitleri de tamamen kül oldu. İstanbul'un fethinden beri geçirilen yangınların en büyüğü sayılan bu felakatte 2.000 ev, 1.000 dükkân, 200 cami ve mescit, 70 hamam, birçok han, değirmen yan-

dı veya zarar gördü. Yanan binaların toplamı 3.851 olarak tarihe geçmiştir. Yağmacılar ise her yangında olduğu gibi bunda da eşya taşımak, yardım etmek gibi bahanelerle büyük soygunlar gerçekleştirdiler. Bunları İstanbul dışına kaçırıp taşra pazarlarında sattılar. Bu nedenle vilayetlere fermanlar gönderilip yağmacıların yakalanması, yanlarındaki malların da müsadere edilip İstanbul'a gönderilmesi emredildi. Cibali yangım ile bir yıl önceki Hocapaşa yangınının, İstanbul'un 3/4'ünü etkilediği hesaplanmıştır. Bu büyük yangından sonra padişah, İstanbul'da bir imar hareketi başlatarak ev ve dükkân yapanlara hazineden yardımda bulundu. Bu yangından sonra Bahir Mustafa Paşa'nın Paşakapısı'nda padişaha ziyafet vermesi ise halk arasında "Yangın ardından bu ziyafet gerekli miydi?" gibi dedikodulara neden oldu.

5 ve 9 Aralık 1756'da önce Sultan Ah-med Camii'nde ardından Nuruosmaniye'de art arda iki kez mevlit alayı(->) düzenlendi. 22 Aralık 1756'da büyük şehzade Meh-med'in ölümü, saray çevresinde ve dışarıda III. Osman'ın bir suikastı olarak konuşuldu. Zehirlenerek ölen, III. Ahmed'in oğlu Mehmed, Yeni Cami'nin avlusundaki türbesine gömüldü.

11 Ocak 1757'de, Paşakapısı'nda divana başkanlık ettiği bir sırada saraya çağrılan Bahir Mustafa Paşa azledilip Halep Valisi Koca Ragıb Paşa bu görev için İstanbul'a çağrıldı. III. Osman, Şehzade Meh-med'in zehirlenmesinde kendisine yardımcı olduğu sanılan Bahir Mustafa Paşa'yı gönlünü alıp hediyeler verdikten sonra Rodos'a sürgün etti.

17 Şubat 1757'de yangınlarda harap olup yenilenen yeniçeri ve acemi kışlalarının yapımları tamamlandı. 20 Mart 1757' de Koca Ragıb Paşa'nın İstanbul'a gelişine kadar Kapıcılar Kethüdası Ali Ağa, vezirlikle sadaret kaymakamlığı yaptı.

Bu yıl içinde sağlığı giderek bozulan III. Osman ekim ayında büsbütün ağırîaş-tı. Bununla birlikte donanmanın Ege Deni-zi'nden dönüşünü seyretmek için kendisini Sarayburnu'ndaki köşklerden birine taşıttırdı. Uyluğundaki "kurt uru" (loupe) denen kanser oluşumuna hekimlerin müdahalede bulunması durumunu daha da ağırlaştırdı ve 30 Ekim 1757 gecesi öldü. Sabah erkenden cülus töreni düzenlenip III. Mustafa^) tahta oturtuldu. Yeni padişah III. Osman'ın, Nuruosmaniye'deki türbeye değil, Yeni Cami'nin avlusundaki türbesine gömülmesini emretti.

Şemdanîzade III. Osman'ın "ekseriya tebdil gezüb ikişer üçer yüz akçe atiyye vermek, ulema kisvesiyle silahdarı ve di-vitdarı ile dolaşmak, bazan Hıristiyan elçilerinin peşlerinden gitmek" gibi âdetlerinden söz eder. Başka kaynaklarda da sık sık sadrazam, kaymakam değiştirmekle, koynuna kuruyemiş doldurup değişik kıyafetlerde tebdil gezmekle, halkın arasına karışıp kamu görevlileri hakkında konuşulanları dinlemekle vakit geçirdiği anlatılır. Baron de Tett ise yakından gördüğü III. Osman'ı, sinirli, iradesi zayıf, müteces-sis bir tip olarak tanımlamıştır. Üç yıldan az

olan padişahlığında yaşanan iki büyük yangın ve şiddetli bir kış yüzünden İstanbullular kendisini uğursuz saymışlardır.

I. Mahmud'un başlattığı ıslahat çalışmalarını durdurması, meyhanelere baskın verdirmek, kadınların sokağa çıkışlarını kısıtlamak, emirlerini cami imamları aracılığı ile halka duyurmak, esnafa ve çarşı halkına birtakım kurallar koymak, İstanbullu gayrimüslimlerin giyim kuşamlarını ve yaşamlarını yeni birtakım koşullarla sınırlandırmak gibi yaklaşımları da hoş karşılanmamıştır. Ölümcül hasta iken Koca Ragıb Paşa'yı azletmeyi tasarlamış, fakat darüssa-ade ağası yazıcısının uyarısı üzerine sadrazam bir süre ortalıkta gözükmeyerek kurtulmuştur.

Kamu görevlileri ile sivil halkı ayırmak için samur ve kakum kürk giyme ayrıcalığını devlet görevlilerine tanıyan III. Osman'ın İstanbul'a kazandırdığı başlıca eserler, Ahırkapı Feneri, Nuruosmaniye Ca-mii'ne yaptırttığı eklentiler ve bu caminin Kapalıçarşı çıkışındaki çeşmesi, Topkapı Sarayı'nda sonradan yenilenmekle birlikte adım taşıyan III. Osman Köşkü'dür. Döneminde yapılan Paşakapısı, Defterdarka-pısı, Eski Odalar ve Acemi Kışlası gibi birçok bina daha sonra yıkılmıştır.

Bilinen kadınları Zevkî (Zerkî) ve Fer-hunde Emine'dir. Zevkî Kadın, 1755'te Fındıklı'da, kendi adıyla anılan çeşmeyi yap-tırtmıştır. III. Osman'ın çocuğu olmamıştır.



Bibi. Tarih-i Vâsıf, Bulak, 1246, I, s. 45-46, II, s. 27 vd; Mür'i't-Tevarih, I, 174 vd, II/A, 3 vd; Mustafa Nuri Paşa, Netayicü'l-Vukuat, III-IV, Ankara, 1980, s. 55 vd; Danişmend, Kronoloji, IV, 36 vd; Ş. Altundağ, "Osman III", M, IX, 448 vd; Uluçay, Padişahların Kadınları, 97; M. Ç. Uluçay, Harem, II, Ankara, 1985, s. 47. NECDET SAKAOĞLU


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   252   253   254   255   256   257   258   259   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin