Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə296/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   292   293   294   295   296   297   298   299   ...   980
OSMANLI TİYATROSU

178

179

OTELLER

karşı karşıya kalmıştır. Buna rağmen meclis çalışmalarım vakarla ve telaşsız bir şekilde sürdürmüş ve burasını milliyetlerin çatışma alanı haline getirmemiştir.

Rusların ilerlemesi üzerine savaş Balkanlar ve Kafkasya olmak üzere iki cephede birden sürmeye başladı, istanbul bu savaşı topyekûn bir direniş havası içerisinde soğukkanlılıkla karşıladı. Ayrıca gönüllü taburları oluşturularak cepheye gönderildi. Bunlar içerisinde bulunan ve Altuniza-de ismail Zühdi Paşa(-0 tarafından donatılan taburun sancağı halen Altunizade Ca-mii'nin minberinde asılı bulunmaktadır.

Osmanlı ordusu Abdülaziz'in sağladığı imkânlar sayesinde oldukça iyi donatılmıştı, fakat subayları ve her zumun olduğu gibi lojistik sistemi çok zayıftı. Ayrıca II. Ab-dülhamid'in istanbul'da Meclis-i Askeri diye bir kurul oluşturup uzaktan cephe işlerine karışması işleri daha da zorlaştırmaktaydı. Plevne'de büyük bir direniş gösterilerek Rus orduları bir süre durdurulabil-di fakat 11 ay süren savaş boyunca hiçbir yerden destek almayan Osmanlı orduları Rusların yanısıra Bulgar, Sırp, Romen ve Karadağlıların ortak baskısına dayanamayarak yenildi. Ruslar önce Edirne'ye geldiler, sonra da karargâhlarını o zaman Ayastefanos adıyla anılan Yeşilköy'e taşıdılar, ingiltere o günlerde Kıbrıs'ın peşindeydi ve Osmanlı Devleti'ne Rusya karşısında geleneksel desteği vermeyen liberaller güçleniyordu. Buna rağmen İngilizler Rus ilerlemesinden dolayı telaşa kapıldılar ve istanbul'a bir donanma yolladılar. Bunlar Yeşilköy'deki Rus ordusunun biraz uzağında, Adalar civarına demir atarak Rusya'nın daha ileri gitmesine karşı olduklarını ifade ettiler. 3 Mart 1878 günü Osmanlı Devleti için çok ağır koşullar içeren Ayastefanos Antlaşması(->) imzalandı, ingiltere de ayrı bir antlaşma ile Kıbrıs'ı aldı. Fakat Avrupa devletleri Rusya'nın bu denli güçlenmesinden rahatsız oldular. Ayrıca Avusturyalılar Bosna-Hersek'in Sırpların eline geçmesi halinde imparatorluklarının çok kötü durumda kalacağını düşünerek Almanya ile birlikte yeni bir antlaşma yapılmasını desteklediler. 13 Ha-ziran-13 Temmuz arasında yapılan Berlin Kongresi'nin sonucunda varılan anlaşmaya göre Makedonya ve Batı Trakya Osmanlı Devleti'ne bırakıldı, Osmanlı denetiminde Hıristiyan bir valinin yöneteceği Doğu Rumeli Vilayeti kuruldu.

Bu olaylar olurken 20 Mayıs 1878 günü Ali Suavi yanına birkaç yüz kişilik Balkan göçmenini alarak Çırağan Sarayı'nı bastı (bak. Çırağan Olayı). Temmuz 1878' de Kleanti Skalyeri, Aziz Bey ve Ali Şefkati tarafından hazırlanan başka bir darbe ve suikast girişimi ortaya çıkarıldı. Her iki teşebbüste de girişimcilerin mason olması ve V. Murad'ın da bu cemiyete üye olması dikkat çekmiştir,

Osmanlı-Rus Savaşı'nın İstanbul'un toplumsal hayatım etkileyen yönü ise göç olayıdır. Rus ordularının ilerleyişi karşısında Bulgaristan'dan, Batı ve Doğu Trakya'dan binlerce Türk İstanbul'a doğru panik içinde yola çıkmış, kentin yaşam düzeni 1877-

1885 arasında bu yüzden büyük sarsıntı geçirmiştir, ilk göçmen kafilesi Temmuz 1877'de istanbul'a varmış, küçük çaptaki bu göç Ocak 1878'den başlayarak günde 10.000 kişiye varan boyutlara ulaşmıştır. Göçmenlerin barındırılması, doyurulması, pek çoğu hasta olduğundan tedavi edilmesi ve kentte baş göstermesi muhtemel salgınların önlenmesi büyük sorun olmuştur. Bu işler için "Dersaadet Muhacirin İdaresi Talimatı"m uygulayacak "Idare-i Umu-miye-i Muhacirin Komisyonu" kurulmuştur. Göçmenler bu komisyonun denetiminde geçici olarak cami, medrese, tekke, okul, han hattâ saray gibi yapılara, bunlar yetmeyince uygun konaklara, yalılara ve evlere yerleştirilmiş, daha sonra gelenler ise kentin çevresindeki hazineye ve vakıflara ait çiftlik ve arazilerde kurulan çadır ve barakalarda iskân edilmiştir. Göçmenlere yapılan yiyecek, giyecek ve para yardımları için hazine ve şehremaneti kaynakları yanında, halktan bağış toplanmış, bazı uluslararası kurumlar da buna katkıda bulunmuştur. Temmuz 1877-Eylül 1879 arasında İstanbul'a gelen göçmen sayısı 387.804 olarak saptanmıştır. Göçmenler ancak bu tarihten sonra düzenli olarak Anadolu'da tespit edilen yerlere iskân edilmişler, istanbul çevresinde de Rami(->), Hamidiye Köyü adıyla örnek göçmen köyü olarak kurulmuştur.

Bibi. S. Aksin, "Siyasi Tarih", Türkiye Tarihi, III, ist., 1986; S. Deringil, "II. Abdülhamid'in Dış Politikası", TCTA, l, 304-307; B. Tanör, "Anayasal Gelişmelere Toplu Bir Bakış", TCTA, l, 10-26; F. Armaoğlu, Siyasi Tarih, Ankara, 1964; İ. Ortaylı, imparatorluğun En Uzun Yüzyılı, ist., 1987; N. ipek, Rumeli'den Anadolu'ya Türk Göçleri, Ankara, 1994.

M. TANJU AKAD




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   292   293   294   295   296   297   298   299   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin