Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə521/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   517   518   519   520   521   522   523   524   ...   980
Ramazan Efendi Camii

Ertan Uca, 1994/TETTVArşivi

RAMAZAN EFENDİ CAMÜ VE TEKKESİ

Fatih İlçesi'nde, Kocamustafapaşa'da, Arabacı Beyazıt Mahallesi'nde, Ramazan Efendi Sokağı, Bezirgan Odaları Sokağı, Bezirgan Odaları Çıkmazı ve Dağıstanlı Çıkmazı tarafından kuşatılan arsa üzerinde yer almaktadır.

Mimar Sinan'ın (ö. 1588) son eserlerinden olan bu yapı Bezirgan Hacı Hüsrev Çelebi tarafından, Halvetîliğin Ramazanî kolunu kuran Şeyh Ramazan Efendi (ö. lolo) için 994/1586'da inşa ettirilmiştir. Yapının inşa kitabesinde hayatı ve kişiliği hakkında pek az şey bilinen baniden "Hacı Hüsrev gulâm-ı Hâce İmad" olarak söz edilmekte, bazı araştırıcılar kendisinin Koca Sinan'ın hac arkadaşı olduğunu ileri sürmektedir. Döneminin ileri gelen mutasavvıflarından ve İstanbul'da türbesi en çok ziyaret edilen velilerden olan Şeyh Ramazan Efendi tasavvuf tarihine ilişkin kaynaklarda Ramazaneddin el Mahfî olarak anılır. Silsilesi Halvetîliğin "orta kol" olarak adlandırılan Ahmedî (Yiğitbaşı) koluna bağlanmakta, Afyonkarahisar'da doğduğu, memleketinde tahsilini tamamladıktan sonra tarikata girdiği ve hilafet aldıktan sonra İstanbul'a gelip kendisi için inşa ettirilen bu tekkede vefatına kadar irşatla meşgul olduğu bilinmektedir. Hayatına ait bilgi veren kaynakların bazılarında mürşidinin Karahisarlı Şeyh Muhyiddin Çelebi, bazılarında ise Şeyh Kasım Çelebi olduğu belirtilir.

Cami-tekke niteliğindeki söz konusu te-

sisin, kurulduğu dönemde, aynı zamanda tekkenin tevhidhanesi olarak kullanılan cami, çilehane (halvethane), türbe ve şadırvan bölümlerinden başka günümüzde ortadan kalkmış bulunan on üç adet derviş hücresi ile diğer birtakım tekke müştemilatını da barındırdığı anlaşılmaktadır. Yapıların zaman içinde geçirdiği bütün onarımlar ve değişimler hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamakta, ancak muhtemelen 1782 yangınından etkilenen binaların 1234/1818-19'da ünlü bestekâr Hama-mîzade İsmail Dede Efendi(->) tarafından esaslı surette tamir ettirildiği bilinmektedir. Cami-tevhidhanenin son cemaat yerinde vuku bulduğu anlaşılan değişiklik, harim-de fevkani mahfillerin ahşap çıkmaları, ahşap tavan ile bazı bezeme ayrıntıları, ayrıca Şeyh Ramazan Efendi Türbesi'nin bugünkü yapısı söz konusu onanma ait olmalıdır.

Tekkelerin kapatılmasından (1925) sonra cami-tevhidhane yalnızca cami olarak kullanılmaya başlamış, özellikle kutsal günlerde çok sayıda ziyaretçinin uğrağı olan türbe bakımlı olarak günümüze ulaşabilmiş, ancak Cumhuriyet döneminde, doğrudan tekke hayatı ile bağlantılı oldukları için kullanımlarını yitiren diğer bölümler ortadan kalkmıştır. 1973'te kurulan Ramazan Efendi Cami ve Çevresini Güzelleştirme Derneği, birçok diğerleri gibi, bütün iyi niyetine rağmen çevreyi çirkinleştirmek için azami gayret sarf etmiştir. Son yıllarda avluyu kuşatan duvarların büyük kısmı almaşık örgüyü taklit eden bir görünümle yenilenmiş, duvarların üstüne çimentodan geometrik şebekeler oturtulmuş, esas avlu girişi oransız bir biçimde ihya edilmiş ve üstü tra-vertenle kaplanmış, şadırvanın üzerine, beyaz mermer kaplı dört adet ayağa oturan, çinko örtülü bir çatı konmuş, ayrıca türbenin kuzey yönüne, hepsinden çirkin olan ve ne amaçla kullanılacağı kestirilemeyen, son derecede yersiz, oransız bir ucube inşa edilmiştir. Diğer taraftan avlu, yakın zamana kadar aralarında çimen biten arnavutkaldırımı ile kaplı iken buraya İstanbul'daki bütün ucuz inşaatlarda görülen mozaik döşenmiş, böylece çevre bütün mimari ve "ruhani" estetiğini yitirmiştir.

Banisinden ötürü "Bezirgan Tekkesi" olarak da anılan tekke, 17. yy'ın son çeyreğine kadar Halveti tarikatının Ramazanî kolunun âsitanesi ve pir makamı olmuş, 1085/l674'te Şeyh Musa Şükûrî Efendi'nin (ö. 1678) posta geçmesiyle Celvetîliğe, aynı yüzyılın sonlarından itibaren de Halvetîliğin Sünbülî koluna intikal etmiştir. Pazartesi günü ayin icra edilen tekkede, Dahiliye Nezareti'nin R. 1301/1885-86'da hazırlattığı istatistik cetvelinde 6 erkek ile 2 kadının yaşadığı belirtilmektedir. Her zaman İstanbul'un önemli tarikat merkezleri arasında yer almış olan Ramazan Efendi Tekkesi'nin şeyhleri şu kimselerdir: 1) Şeyh Ramazan Efendi (ö. 1616), 2) Ramazan Efendi'nin oğlu Şeyh Abdülhalim Efendi (ö. 1617), 3) Ramazan Efendi'nin halifesi Saka Şeyh Abdullah Efendi (ö. 1624),

Ramazan Efendi Cami'nin içinden bir görünüm.



Ertan Uca, 1994/TETTVArşivi

4) Ramazan Efendi'nin oğlu Şeyh Mehmed Celâleddin Efendi (ö. 1666), 5) Abdullah Efendi'nin halifesi Şeyh Fennî Hüseyin Efendi (ö. 1674); 6) Celvetî tarikatından Şeyh Musa Şükûrî Efendi (ö. 1678), 7) Aynı tarikattan Şeyh Osman Ma'na Efendi (ö. 1688), 8) Şeyh Hamidî Mehmed Efendi (ö. 1718), 9) Hamidî Mehmed Efendi'nin oğlu Şeyh Mehmed Emin Efendi (ö. 1765), 10) M. Emin Efendi'nin oğlu Şeyh Ahmed Nureddin Efendi (ö. 1769), 11) A. Nured-din Efendi'nin oğlu Şeyh Abdülaziz Efendi (ö. 1816), 12) Abdülaziz Efendi'nin oğlu, Bahir Efendi'nin halifesi Şeyh Yahya Efendi (ö. 1858), 13) Halvetîliğin Sünbülî koluna bağlı önemli tekkelerden Merkez Efendi Tekkesi'nin (bak. Merkez Efendi Külliyesi) şeyhine vekâlet eden, aynı zamanda Halvetîliğin Sinanî koluna da mensup olan Şeyh Hüseyin Efendi (ö. 1863), 14) Şeyh Mehmed Efendi'nin halifesi, Sün-bülîliğin âsitanesi Sünbül Efendi Tekke-si'ne(->) mahsus bir görev olan "pîşkadem-




Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   517   518   519   520   521   522   523   524   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin