Hldlniava V l h o n I n, I,1 V a hjhvi 3a I o I l n V 31 V h fi 11 fi



Yüklə 8,43 Mb.
səhifə573/980
tarix09.01.2022
ölçüsü8,43 Mb.
#92016
1   ...   569   570   571   572   573   574   575   576   ...   980
Rıfaîlikte Zikir Usulü ve Musiki

Rıfaîlik, Irak tasavvufundan kaynaklanan ve Kadirîlik, Bedevîlik, Sa'dîlik gibi Arap kökenli bir tarikattır. Bu tarikatların hepsi zikir ve ayin usulü olarak "kıyamı" (ayakta) zikir usulünü benimsemişlerdir. Tasavvuf çevrelerince dört büyük kutuptan (ak-tâb-ı erbaa) biri kabul edilen Seyyid Ahmed er-Rıfaî'nin (1118-1182) pir olduğu bu tarikatın ayini, her tarikat ayininde olduğu gibi, şeyh efendinin Fatiha'sı ile başlar. Dizüstü otururken oluşturulan hilal şeklindeki zikir halkasında yer alanlar Fa-tiha'dan sonra özel bestesi ile "evrâd-ı şe-rîf" okurlar. Kısa bir duadan sonra ayağa kalkarak karşılıklı saflar halinde dizilirler. Şeyh efendi zikredilecek esmayı (Allah'ın isimlerinden biri) belirtir ve zikrin idaresini reis denilen kişi yürütmeye başlar. Zâ-kirler, zikrin temposuna uygun ilahiler ve Arapça güfteli şuuller ile serbest kasîde-ler okurlar. Rıfaî kıyam zikri çok coşkun ve hareketlidir. Zikir hızlandığında, tarikatın kurucusunun peygamberin sandukasından uzanan elini öpmesi kerametinin bir yansıması olarak Rıfaîliğe mahsus olan "burhan" gösterme başlar. Burhan, şüpheyi kaldıran kesin ve özel delil demektir. Kılıç, şiş, topuz gibi aletleri, yanak, karın, gırtlak, göz gibi vücudun değişik yerlerine sokmak ve "gül" denilen akkor halindeki kızgın demiri yalamak ve çıplak bedene değdirmek gibi hareketlerle, bıçağın değil Allah'ın kestiğini, ateşin değil Allah'ın yaktığını ve fizik kanunlarının bazı özel hallerde yürürlükte olmadığını gösteren bu hal, Rıfaî zikrinin çok tanınmış ve dikkat çekmiş bir özelliğidir. Burhan gösterilirken, zikir bir yandan devam etmekte ve vurma sazlar kullanılmaktadır. Burhan her zaman değil, şeyh efendinin uygun gördüğü zamanlarda gösterilir.

Balkan Savaşı sırasında Edirne kurtarıldığında, İstanbul'dan çeşitli tarikat şeyhleri Edirne'ye gitmişler ve Selimiye Ca-mii'nde bir zikir ayini düzenlemişlerdi. Bu ayin sırasında Üsküdar Sandıkçı Edhem Efendi Tekkesi(->) şeyhi Haydar Efendi, Selimiye'nin kubbesine fırlattığı topuzlu şişin altında durmuş ve şişi vücuduna saplayarak burhan göstermiştir. Kasımpaşa'da-ki Aynî Ali Baba Tekkesi(->) şeyhi Mehmed Ensarî Efendi de, İstanbul'un işgal altında olduğu günlerde bir Rıfaî ayini seyreden ve gördüklerine inanmayıp bunda bir oyun ve göz boyama olduğunu ileri süren İngiliz subayının kılıcım alıp, o kılıcı vücuduna saplayıp çıkararak burhan göstermiş ve kılıcın özel bir zehirle kaplı olduğunu bildiren İngiliz subayı, burhanın bir göz boyama olmadığına inanmıştır.

Rıfaî ayininin musikisi, burhan gösterildiği günlerde de değişmez. Kıyam zikrine uygun musiki icra edilir. Kalbi ism-i Hay ve ism-i Celâl zikirlerinde ney de çalınır.

İstanbul'da Rıfaîler arasında birçok ünlü musikişinas yetişmiştir. Bunların en önemlilerinden biri Kozyatağı Tekkesi' nin(->) kurucusu ve şeyhi Süleyman Ab-dülhalim Efendi'dir (ö. 1896). 1824'te Beyazıt Soğanağa'da doğan Abdülhalim Efendi Üsküdar'da Kurban Nasuh Mescidi ve

Tekkesi(->) şeyhi Mehmed Nuri Efendi'ye (ö. 1856) derviş oldu. "Salât-ı Kemaliye sarihi" olarak da bilmen Şeyh M. Nuri Efendi'nin halifesi Odabaşı Tekkesi'nin kurucusu ve ilk şeyhi Ankaralı Hacı Şeyh Abdullah Vehbî Efendi'nin de (ö. 1871) hali-fesiydi. Kozyatağı'nda kendi yaptırdığı camide imam ve hatip, tekkede şeyh olarak ömrünü sürdürdü. Nafıa Nazın Zihnî Paşa, Maarif Nazırı Zühdî Paşa, Maliye Nazırı Re-şad Paşa, Vezir Kâzım Paşa gibi yüksek idare kademesindeki kimselerden dervişleri oldu. Yerine şeyh olan oğlu Şeyh Ali Rıza Efendi (ö. 1930) babasından ney ve tanbur öğrenmişti. A. Rıza Efendi'nin oğlu Mustafa Nuri Efendi de (Yakıtal), musikişinastı ve tekke tarzı bendir çalan son sazendelerdendi (ö. 1976).

Şeyh Abdülhalim Efendi, musiki nazariyatını ve eski saz eserlerini çok iyi bilen, ney, sinekemanı ve tanbur çalan, çok değerli öğrenciler yetiştirmiş, çok yüksek bir musikişinastır. Ney hocası, Galata Mev-levîhanesi(-0 neyzenbaşısı ve Konya Çelebisi Said Hemdem Çelebi (ö. 1858) tarafından bütün mevlevîhanelerin neyzenbaşısı tayin edilen ünlü neyzen Deli İsmail Dede Efendi'dir (ö. 1861 ?). Önce Tan-buri Nikoli'den, sonra neyzen ve tanburi Samatyalı Ermeni kuyumcu Oskiyan Efendi'den (ö. 1870 ?) tanbur, sinekemani Agop'tan da sinekemanı çalmayı öğrendi. Tanbur hocası Oskiyan Efendi ünlü tanburi İzak'ın (1745-1814) öğrencisi olduğu için, Abdülhalim Efendi geleneksel tanbur üslubunun çok önemli bir temsilcisi durumundaydı. Geleneksel tanbur üslubunda ve ney üflemede büyük üstat derecesine çıktı. Hamparsum ve Batı notası bilirdi. Neyzen Şeyh Hüseyin Fahreddin De-de(->) ve Subhi Ezgi(->) değerli öğrencileri arasındadır. Subhi Ezği'yi nazariyat çalışmalarına da teşvik eden Şeyh Abdülhalim Efendi'nin, ısfahan makamında bir saz semaisi bilinmektedir.

Abdülhalim Efendi'nin şeyhi Abdullah Vehbî Efendi'nin oğlu Odabaşı Tekkesi şeyhi semazen Hafız Ahmed Muhtar Efendi'nin halifesi, Şeyh Hulusi Efendi (1848-1897), ünlü bir Rıfaî zâkirbaşısıdır. Babası zâkir Osman Efendi'den ilk musiki terbiyesini aldıktan sonra Zâkirbaşı Kan-bur Şevki Efendi (ö. 1874) ve erken ölümü üzerine onun da hocası bestekâr Şeyh Del-lalzade Osman Efendi'den birçok ilahi ve şuul ile "Miraciye"yi öğrendi. Çeşitli Rıfaî, Kadirî, Bedevî ve Sa'dî tekkelerinde zâ-kirbaşılık ve kıyam reisliği etti. Çok tiz sesi ve zikir idaresindeki ustalığı ile ünlüydü. İki ilahisi bilinmektedir.

Ahmed Muhtar Efendi'nin bir başka halifesi Eyüplü Bülbül Ahmed Efendi de (ö. 1912) değerli bir zâkirbaşı idi. Bedevî şeyhi İsmail Hakkı Efendi'nin oğlu olduğu için, Bedevî tekkelerinde de zâkir-başılık ederdi.

Yine Odabaşı Tekkesi mensuplarından Âsim Efendi (ö. 1902) devrinin tanınmış zâkirlerindendi. Birçok ilahi ve şuulden başka, ağabeyi Kasımpaşa Mevlevihane -si(->) kudümzenbaşısı Hakkak Nazif Efendi'den Mevlevî ayinlerini de öğrenmişti.

Zekâî Dede'nin öğrencilerinden Şeyh Rıza Efendi (ö. 1904), Kubbe Tekkesi zâ-kirbaşısı ve o tekkenin şeyhi Mehmed Molla Efendi'nin halifesidir. Tahtaminare Tekkesi şeyhi Saçlı Salih Efendi'nin oğlu olup, babasından sonra şeyh olmuştur. Reper-tuvarı çok geniş ve zikir idaresi çok başarılıydı.

Üsküdar'daki Ahmediye Külliyesi bun1 yesinde yer alan Ahmediye Tekkesi şeyhi Mehmed Şevkî Efendi (ö. 1917) Enderun' da musiki eğitimi görmüş bir Rıfaî musikişinasıdır.

Enderun'dayken devam etmeye başladığı Yahya Efendi Tekkesi'nde(->), bir vefa eseri olarak 30 yıl zâkirbaşılık etti. Ayrıca hem kıyâmî ve hem de devrânî (Halvet ve kolları) tekkelerde de bu görevi yürütürdü. Kayınpederi ve şeyhi Mehmed Efendi'nin ölümü ile Ahmediye Rıfaî Tek-kesi'ne şeyh, camiine de imam ve hatip olan, Kozyatağı Tekkesi'nde de zâkirbaşılık eden Şeyh Mehmed Şevkî Efendi'nin ısfahan makamında bir Mevlevî ayini de vardır.

İstanbul'un en ünlü mevlit okuyucularının başında gelen Şeyh Hafız Hasan Rıza Efendi, Rıfaî tarikatının Maarifi ko-lundandır (1804-1889). Manisa doğumludur. Babası Eğridirli Hoca Abdullah Efendi'den Kuran öğrendi, hafız oldu. Şeyh Ahmed Vehbî Efendi'den hilafet aldı. Bir yandan da musiki bilgileri öğrendi. Orta yaşlarına doğru geldiği İstanbul'da Mu-tafzade Ahmed Efendi'den dersler alarak geleneksel mevlit okuma tarzını öğrendi (bak. Sünbülîlik). Çok güzel, gür bir sesi ve çok özel tavırlı bir okuyuşu vardı. Devrinde, Kuran, mevlit, mersiye ve ilahi okumakta en önde gelen musikişinaslardandı. Ayrıca hattat ve şairdi. Damat Said Pa-şa'nın (ö. 1868) himayesinde ve onun özel imamı olduğu için "Said Paşa İmamı" diye tanınmıştır. Mehmet Akif Ersoy'un Safa-bat'mdaki şiire konu olan Said Paşa İmamı Şeyh Hasan Rıza Efendi'dir. Rıza Efendi' nin, tasavvufta "cezbesi galib" denen kendine özgü bir tavrı olduğundan canı istediği zaman okur, istemeyince okumaz, her yerde elinde bir örgü bulunur, ço-

Mut

rap, takke gibi şeyler örerek etrafı ile çok ilgilenmez, misafir gittiği tekkelerde şeyhin yanında değil bir kenarda otururdu. Abdülaziz zamanında, hünkâr imamlığına tayin edilmiş ise de, saray protokolünden sıkıldığından ve padişahın görevine müdahale etmesini kabul edemediğinden saraydan ayrılmıştır.



Üsküdar'daki Kurban Nasuh (Çarşamba) Tekkesi şeyhi Tevfik Efendi de (ö. 1899), Mutafzade Ahmed Efendi'nin öğ-rencilerindendir. Ayrıca Selamî Şeyhi Muhtar Efendi (ö. 1888) ve Hüdayî Asitanesi şeyhi Ruşen Efendi'den de musiki öğrendi (bak. Celvetîlik). Bazı ilahiler de besteleyen Şeyh Nuri Efendizade Tevfik Efendi' nin yerine oğlu Şeyh Hayrullah Taceddin Efendi (1883-1954) şeyh oldu. Üsküdar'da doğan Taceddin Efendi, Üsküdar Lisesi'ni bitirdi. Önce babasından, sonra zâkirbaşı Malak Hafız Hüseyin Efendi'den (ö. 1904) musiki öğrendi. Besteli mevlidin bazı yerlerini Bedevî şeyhi ünlü mevlitçi Ali Ba-ba'dan öğrenmişti. Şeyh Taceddin Efendi, tekkelerin kapatılmasından sonra tapu dairesinde çalıştı ve Yalım soyadını aldı. İki şiir kitabı ile bazı dini-tasavvufi eserleri basılıdır ve güftesi kendine ait iki ilahisi vardır.

Eyüp-Otakçılar'da Rıfaîliğe bağlı Sultan Osman Tekkesi(->) şeyhi Talat Efendi (ö. 1920) devrinin kıymetli zâkirbaşıların-dandı. Kasımpaşalı Cemal Efendi'nin öğ-rencilerindendir (bak. Uşşakîlik).

Son devrin önemli musikişinaslarından Ali Rıza Şengel de, Rıfaî tarikatındandır. Nureddin Cerrahî Tekkesi(->) zâkirbaşısı Eyyûbî Mehmed Efendi'nin oğlu olan Ey-yûbî Ali Rıza Bey, 1880'de Eyüp'te doğdu. İlk musiki derslerini babasından ve dayısı Şeyh Mesud Efendi ve Şeyh Râşid Efendi'den alıp genç yaşta tekkelerde zâ-kirliğe başladı (bak. Nakşibendîlik; Kadirilik). Muallim İsmail Hakkı Bey'in de öğrencisi oldu. Ud, kanun çalar, yeni makam tertip edecek kadar da iyi nazariyat bilirdi. İstanbul Belediye Konservatuvarı İcra Heyeti şefliğinde bulundu. Özel derslerde birçok öğrenci yetiştirdi. Şengel iyi nota bildiği için gençliğinden itibaren tekkelerde

Rıfaîliği

simgeleyen

çeşitli burhan

aletleri

(topuzlar,

tığlar, güller)

ve bakır bir

keşkül.


Yüklə 8,43 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   569   570   571   572   573   574   575   576   ...   980




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin