RUMELİHİSARI
Boğaziçi'nin batı yakasında, Bebek ile Bal-talimanı arasında, Anadoluhisarı'nın tam karşısına düşen Boğaziçi semti. Boğaziçi'nin Rumeli ve Anadolu hisarları arasındaki, yaklaşık 780 m'lik en dar yerinde, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'nün altında kuruludur. Sarıyer İlçesi'ne bağlı bir mahalledir.
Rumelihisarı burnu buradaki adak yerinden dolayı ilkçağda "Hermaion" adını taşıyordu. İşkillere savaş açan Pers Kralı Darius'un ordusunu Anadolu yakasından Rumeli yakasına geçirmek için Sisamlı Androkles'in sallardan meydana gelen bir köprü kurduğu söylenir. Samoslu Mand-rokles de bunun anısına iki sütun diktirir. P. A. Dethier Rumeli Hisarı'nın yerinde kale biçiminde yapılmış olan Bizans devlet zindanları olduğunu ve II. Melımed'in (Fatih) bu binaların taşlarını hisarı yaptırırken yapı malzemesi olarak kullanmış olabileceğini yazar.
Rumelihisarı Türklerin, yaklaşık 1450' de Rumeli yakasında ilk kez yerleştikleri, mezarlık yeri belirledikleri ve cami inşa ettikleri yöredir. Bir dönem muhtarlık da yapan Rumelihisarlı İhsan Kesedar'ın araştırmalarına göre, yukarıda, Nâfi Baba Tek-kesi'nin yanındaki şehitlikte, kaybolmaktan kurtarılan mezar taşlarının en eskilerinden birinde 855/1451 tarihi yazılıdır.
Nâfi Baba Tekkesi arazisi ve Şehitlik denilen yere Türkler hisarın yapımından çok evvel gelmişlerdir. Nâfi Baba'nın atası, Horasan'dan gelen ve peygamberin torunu İmam Hüseyin'in soyundan olduğu söylenen Şeyh Bedreddin tarafından 15. yy'da kumlan tekke ve zaviyenin, bilinen ilk binasını Nâfi Baba'nın babası Mahmud Baba yaptırmıştır. Onun ölümünden sonra Nâfi Baba 53 yıl tekkede şeyhlik yapmıştır. 1826'da yeniçeriliğin kaldırılışı sırasında yıktırılmış olan tekke 1839'dan sonra yeniden inşa edilmiştir.
Osmanlı döneminde Rumelihisan'nın sınırları, bu yöredeki ilk Türk köyü oluşu, tarihi değeri vb nedenlerle diğer Boğaziçi köylerinin çoğundan daha geniş tutulmuştur. Eski kayıtlara göre, II. Mehmed (Fatih) zamanında (1451-1481) bu fundalık yöre, "Uskumru Cibayeti" olarak tespit edilmiş, sonra da Cezayirli Hasan Paşa Boğaz kumandanı iken ona tımar olarak verilmiştir.
Evliya Çelebi 17. yy'da bu yerleşmeyi "kalenin dışında denize bitişik dar bir yerde olup, bağsız ve bahçesiz, kayalar üzerinde kat kat 1.060 kadar hanedir. 3 camii, 11 mescidi, 7 okulu, l hamamı, 200 dükkânı, Durmuş Dede Tekkesi, 7 kadar Rum hanesi vardır. Yahudisi, meyhanesi, bozahanesi dahi bulunmaz. Halkı balıkçı, kale neferi, kayıkçı ve diğer esnaftır. Dağlar üzerinde hisar kirazı meşhurdur, di-yar-ı Acem'de adına 'gülnâr-ı Rum' derler. İki kiraz bir dövme riyal ağırlığında gelmiştir" diye tarif eder.
Hisarın ise; biri kuzeye bakan Dağ Kapısı, diğeri şehre dönük Hisarpeçe Kapısı, biri de demir pencereli olup daima kapalı duran Sel Kapısı olmak üzere üç kapısının bulunduğunu, içinde 105 pare top, sahilde Boğaz'a hâkim büyük toplar ile gece gündüz hazır vaziyette 900 nefer ve 180 kadar asker evi, bir minareli Fatih Camii, 2 mescit ve 2 buğday ambarı olduğunu anlatır.
18. yy'da Rumelihisarı Köyü, Hacı Ke-maleddin Mahallesi, Kaleiçi v'e Meydan mahallelerini kapsamaktadır. 1802'ye ait Bostancıbaşı Defteri'nde Kayalar Camii ile Baltalimanı Taş İskelesi arasında 47 yalı,
Dostları ilə paylaş: |