12.1.1.Ticari İşletme Hukuku
Türk Ticaret Kanununa göre ticari işletme “esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan
düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü
işletmedir.” (m. 11). Bu tanımdan hareketle ticari işletmenin unsurları şöyle tespit edilebilir
(Bahtiyar 2015: 18-25):
-Esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlama amaçlı etkinliklerde
bulunması. İşletmenin gelir sağlamaya yönelmiş olması gerekir. Bunun kuramsal olarak varlığı
yeterlidir. Diğer bir anlatımla, gelir elde etme amacıyla kurulmuş fakat gelir elde edememiş bir
işletme de ticari işletmedir. Gelir elde etme amacı gütmeyen tamamen ihtiyaç sahiplerine
yardım etmeyi hedefleyen, hayır amaçlı işletmeler ticari işletme olarak kabul edilmez.
Gelir sağlama amaçlı etkinliklerin, esnaf işletmesi boyutlarını aşması, ondan daha
kapsamlı, daha fazla olması gerekir. Ticari işletmenin en önemli ögesi budur. Çünkü diğer
ögeler esnaf işletmesinde de bulunmaktadır. Dolayısıyla esnaf işletmesiyle ticari işletmeyi ayırt
etmede esas belirleyici ölçüt bu olmaktadır.
-Devamlılık. İşletme bünyesinde yürütülen etkinliklerin sürekli bir niteliğe sahip olması
gerekir. Tesadüfen veya arızi olarak yapılan bir ticari etkinlik, ticari işletmenin varlığını ortaya
koymaz. Yasada yer alan devamlılıktan kasıt, etkinliklerin hiç ara verilmeden yıllarca devam
edeceği şeklinde anlaşılmamalıdır. Kimi işler mevsimlik olabilir. Örneğin yalnızca kış
döneminde hizmet veren bir kayak işletmesi gibi. Faaliyette bulunduğu dönemde ticari
faaliyette bulunuyorsa ve ticari işletme için gerekli olan diğer koşulları da taşıyorsa bu işletme
ticari işletmedir.
293
-Bağımsızlık. Bir kişi, başkasının işletmesinde çalışıyor veya başkasına yardımcı
oluyorsa veya işletmeyi taciri temsilen işletiyorsa bu kişi tacir olarak kabul edilemez. Yine
şubeler merkeze bağlı olduklarından, dolayısıyla bağımlı olduklarından ticari işletme olarak
kabul edilmez. Benzer şekilde, ticari temsilci, pazarlamacı ve işletmeyi temyiz kudretine sahip
küçük veya kısıtlı adına işleten yasal temsilci (veli/vasi), bağımsız bir işletme sahibi
olmadığından tacir olarak kabul edilmez (TTK, m. 13).
Ticari işletme hukukunun önemli kavramlarından biri de tacirdir. Türk Ticaret
Kanununa göre tacir “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işleten kişiye tacir denir.”
(m. 12/1).
Bir ticari işletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer
vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu duyurmuş
olan kimse, fiilen işletmeye başlamamış olsa dahi tacir kabul edilir (m. 12/2) .
Bir ticari işletme açmış gibi, ister kendi adına, ister adi bir şirket veya her ne şekilde
olursa olsun hukuken var kabul edilmeyen başka bir şirket adına ortak sıfatıyla işlemlerde
bulunan kimse, iyiniyetli (gerçek durumu bilmeyen, bilmesi de gerekmeyen) üçüncü kişilere
karşı tacir gibi sorumlu olur (m. 12/3).
Tacir gerçek kişi olabileceği gibi tüzel kişi de olabilir.
Tüzel kişi tacirler şunlardır (Cansel vd. 2015: 348-349):
-Şirketler: Kollektif, komandit, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket, limited
şirket, anonim şirket konusu ticaret dışında olan başka bir iktisadi etkinliklerde de
bulunabilirler. Bunlar hangi tür etkinlikte bulunurlarsa bulunsunlar yasa bunları tacir kabul
etmiştir.
-Amaçlarına ulaşmak için ticari işletme işleten dernek ve vakıflar.
-İktisadi devlet teşekkülleri gibi (devlet, il özel idaresi, belediye vb.) tarafından kurulan
teşebbüsler.
-Donatma iştiraki.
Tacir olmanın sonuçları (Bilgili/Demirkapı 2015: 349):
-Tacirler iflasa tabidir.
-Tacirler, ticari defter tutmak ve buna ilişkin belgeleri saklamak zorundadır.
-Tacir, işletmesini ve şubelerini ticaret siciline kaydettirmekle yükümlüdür.
-Ticaret unvanı kullanmak zorundadır.
-Tacir, basiretli bir işadamı gibi davranmak zorundadır.
294
-Ticari işletmesiyle ilgili olarak yerine getirdiği işlerden dolayı ücret talep edebilir.
-Kararlaştırılmamış dahi olsa faiz isteyebilirler.
Ticari işletme hukukunda taciri ve ticari işletmeyi ilgilendiren hususlar düzenlenmiştir.
Bu kapsamda ticari işletmenin kuruluşuna, yapısına, devrine, rehnine, malvarlığına; ticari işe;
tacir olmanın hükümlerine; ticaret siciline; ticari defterlere; tacir yardımcılarına) ticari
mümessile, acenteye, komisyoncuya, tellal); cari hesaba; haksız rekabete; ticaret unvanına;
işletme adına; markaya yer verilmiştir.
Bu kavramlardan diğerlerine göre daha önemli kabul edilebilecekleri açıklamakta yarar
vardır.
Esnaf, ister gezici olsun ister, bir dükkânda veya bir sokağın belli yerlerinde sabit
bulunsun, iktisadi faaliyeti, sermayesinden fazla bedeni çalışmasına dayanan ve geliri Türk
Ticaret Kanunun 12. maddesinin 2. fıkrasına göre çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı
aşmayan sanat ya da ticaretle uğraşan kimsedir (TTK, m. 15/1).
Haksız rekabet, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri
etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlarıyla ticari
uygulamalardır (TTK, m. 54/2). Haksız rekabetten söz edebilmek için rakipler arasında veya
tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen davranış ya da ticari uygulamalar söz
konusu olmalıdır. Davranış veya uygulama, dürüstlük kuralına aykırı olmalıdır. Aldatıcı
hareket, dürüstlük kuralına zaten aykırılık taşıyacağından bunun ayrıca vurgulanmasına gerek
yoktur. Davranış veya uygulama, zarara ya da en azından zarar tehlikesine yol açmalıdır (TTK,
m. 56/1). Bu düzenlemeye göre, tazminat istemi için zarar tehlikesi yeterli olmayıp, zararın
varlığı şarttır. Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri, başkalarının
ürünlerinden yersiz yararlanmak, üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek, iş
koşullarına uymamak, dürüstlük kuralına aykırı işlem koşulları kullanmak (Bahtiyar 2015: 144-
151).
İşletme adı, işletme sahibiyle ilgili olmaksızın doğrudan doğruya işletmeyi tanıtmak
amacı ve benzeri işletmelerden ayırt etmek için kullanılan addır. İşletme adının da işletmenin
sahiplerince tescil ettirilmesi yasa gereği bir zorunluktur (TTK, m. 53).
Marka, bir işletmenin mal ve hizmetlerini başka işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt
etmeyi sağlaması koşuluyla, kişi adları dâhil, özellikle sözcükler, şekiller, harfler, sayılar gibi
malların biçim ve ambalajlarının çizimle görüntülenebilen veya benzer biçimde ifade
edilebilen, basım yoluyla yayımlanabilen ve çoğaltılabilen her tür işarete marka denir (556 sayı
Kanun Hükmünde Kararname, m. 5; Bahtiyar 2015: 123-124).
Ticaret unvanı, her tacirin, ticari işletmesine ilişkin işlemler ve bu işletmesiyle ilgili
senetlerle diğer belgelerde kullanmak zorunda olduğu unvandır. Ticaret unvanı, ticari iş ve
faaliyetlerinde kullandığı addır. Her tacir ticari işletmesiyle ilgili işlemlerinde bu adı kullanır.
Ticaret unvanı taciri tanıtmaya ve diğer tacirlerden ayırt etmeye yarar. İşletme adıysa taciri
değil işletmenin kendisini gösterir ve o işletmenin diğer işletmelerden ayırt edilmesi konusunda
295
işlev görür. Marka ise, işletmenin ürettiği mal ve hizmetleri tanıtmaya ve benzer ürünlerden
ayırt etmeye yarar. Aralarındaki fark şöyle formüle edilebilir: Ticaret unvanı tacirler için,
işletme adı işletmenin kendisi için, markaysa işletmenin ürettiği mal ve/veya hizmetler için
kullanılır (Bahtiyar 2015: 115).
Tacir yardımcıları, geniş bir faaliyet alanına ve büyük bir iş hacmine sahip ticari
işletmelerde, tacirin her türlü işi tek başına yerine getirmesi olanaklı değildir. Bundan dolayı
tacir, işletmesiyle ilgili faaliyetleri yürütürken, başka insanları istihdam eder. Tacirin iş ve
hizmetlerinden yararlandığı ve kendisinin atadığı bu kişilere tacir yardımcısı denir. Tacir
yardımcıları bağımlı tacir yardımcısı ve bağımsız tacir yardımcısı olmak üzere ikiye ayrılır.
Bağımlı tacir yardımcısı: Bir tacir yardımcısı, tacirin emri, gözetimi ve denetimi altında ve
özellikle tacirin işyerinde çalışıyorsa bağımlıdır. Bağımsız tacir yardımcısı: Çoğunlukla tacirin
işletmesinden ayrı olarak tacir yardımcısının da ayrı işletmesi vardır. Tacirin emri, denetimi ve
gözetimi altında çalışmaz (Bahtiyar 2015: 182).
Cari hesap, iki kişinin herhangi bir hukuksal neden veya ilişkiden doğan alacaklarını
teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve
borca çevirerek hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine dair
sözleşme cari hesap sözleşmesidir. Cari hesap sözleşmesinin geçerli olması için yazılı şekilde
yapılması gerekir (TTK, m. 89).
Dostları ilə paylaş: |