Hukukun temel kavramlari


 Üçüncü Derece Mahkemesi (Temyiz Mahkemesi/Yargıtay)



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə313/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   309   310   311   312   313   314   315   316   ...   324
huktemkavau211

14.1.3. Üçüncü Derece Mahkemesi (Temyiz Mahkemesi/Yargıtay) 
Anayasaya  göre  Yargıtay,  adli  yargı  mercilerince  verilen  ve  yasaların  başka  bir  adli 
yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme yeridir (Anayasa, m. 154). 
Yargıtay,  ceza  ve  hukuk  olmak  üzere  iki  bölüme  ayrılmıştır.  Her  bölümde  daireler 
bulunur.  Yargıtay’ın  mevcut  yapısında  on  iki  hukuk,  on  iki  ceza  dairesi  bulunmaktadır.  Her 
dairede bir başkan ve yeteri kadar üye bulunur. Hukuk daireleri, hukuk genel kurulunu; ceza 
daireleri  ceza  genel  kurulunu  oluşturur.  Ceza  ve  hukuk  dairelerinin  tümümün  oluşturduğu 
kurula büyük genel kurul denir. 
Yargıtay’ın kuruluş ve işleyişi Yargıtay Kanununda şu şekilde belirtilmiştir: “Yargıtay, 
adliye mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve 
hükümlerin son inceleme mercii olup, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile bu Kanun ve diğer 
kanunların  hükümlerine  göre  görev  yapan  bağımsız  bir  yüksek  mahkemedir.”  (Yargıtay 
Kanunu, m. 1).  
Yargıtay’ın, genel olarak görevleri, Yargıtay Kanunun 13. maddesinde şu şekilde ifade 
edilmiştir: 
1. Adliye (hukuk ve ceza) mahkemeleri tarafından verilen ve yasanın başka bir adli yargı 
yerine bırakmadığı karar ve hükümleri ilk ve son yargı yeri olarak inceler ve karara bağlar.  
 2. Yargıtay Başkanı ve üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Cumhuriyet 
Başsavcıvekili ve özel  yasalarında  yer verilen kişiler aleyhindeki görevleriyle ilgili tazminat 


352 
 
davalarına ve bunların kişisel suçlarına ait ceza davalarına ve yasaların gösterdiği diğer davalara 
ilk ve son derece yargı mercii olarak bakar.  
3. Yargıtay Kanunu ve diğer yasalarla verilen işleri yerine getirir. 
Temyiz 
Temyiz,  kural  olarak,  bölge  adliye  mahkemelerinin  kararlarına  karşı  başvurulan  ve 
bölge adliye mahkemeleri tarafından verilen kararların hukuka uygunluk denetiminin yapıldığı 
bir  yasa  yoludur.  İlk  derece  mahkemesi  (esas  mahkemesi),  davanın  tarafları  arasındaki 
uyuşmazlığı  çözer.  İstinaf  mahkemesi,  hem  ilk  derece  mahkemesi  kararını  yasa  yolu  olarak 
denetlemekte hem de belirli koşullar altında yeniden karar vermektedir. Temyiz incelemesinde 
ise ilk derece mahkemesinin uyuşmazlık hakkında verdiği kararın yalnızca hukuka uygunluk 
denetimi yapılır. Diğer bir anlatımla temyiz incelemesinde yeniden inceleme yapılarak karar 
verilmez. Yine temyiz incelemesinde, daha önce ileri sürülmeyen yeni olgu ve kanıtları ileri 
sürülemez. Temyiz yasa yolunda tahkikat yapılmaz. Bu yasa yolunda, ilk derece mahkemesi 
kararında hukukun doğru uygulanmadığı ileri sürülebilir (Pekcanıtez vd. 2016: 342-343). 
Temyize Açık Hukuk Mahkemesi Kararları (Hukuk Muhakemeleri Kanunu, m. 361/1): 
-Bölge  adliye  mahkemesi  hukuk  daireleri  tarafından  verilen  temyizi  mümkün  nihai 
kararlarla hakem kararlarının iptali istem üzerine verilen kararlara karşı temyize başvurulabilir. 
-Davada  haklı  çıkmış  olan  taraf  da  hukuksal  yararı  bulunmak  koşuluyla  temyize 
başvurabilir. 
Bölge  adliye  mahkemesi  kararının  temyiz  incelemesi  üzerine,  Yargıtay’ın  tamamen 
veya kısmen bozma kararı, başvurunun bölge adliye mahkemesince esastan reddi kararına aitse 
bölge adliye mahkemesinin bu kararı kaldırılarak dosya, kararı veren veya uygun görülen başka 
bir ilk derece mahkemesine gönderilir. Yargıtay’ın bölge adliye mahkemesi kararını bozması 
üzerine, dosya kendisine gönderilen ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf yasa yoluna 
değil, doğrudan temyize başvurulabilecektir (Pekcanıtez vd. 2016: 343). 
Temyiz  Edilemeyen  Hukuk  Mahkemesi  Kararları  (Hukuk  Muhakemeleri  Kanunu,  m. 
362): 
a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin 
kararlar. 
b)  Kira  ilişkisinden  doğan  ve  miktar  veya  değeri  itibarıyla  temyiz  edilebilen  alacak 
davaları hariç olmak üzere 4. maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı 
Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel yasalarda 
sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar.  
c)  Yargı  çevresinde  bulunan  ilk  derece  mahkemeleri  arasındaki  yetki  ve  görev 
uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlarla merci belirlemeye ilişkin kararlar.  


353 
 
ç) Çekişmesiz yargıda verilen kararlar. 
d)  Soy  bağına  ilişkin  sonuçlar  doğuran  davalar  hariç  olmak  üzere,  nüfus  kayıtlarının 
tashihine ilişkin davalarla ilgili kararlar.  
e) Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri yargıçlarının davayı görmeye hukuksal 
veya  fiilî  engellerinin  çıkması  durumunda,  davanın  o  yargı  çevresi  içindeki  diğer  bir 
mahkemeye nakline ilişkin kararlar.  
f) Geçici hukuksal korumalar hakkında verilen kararlar.  
(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiş olması 
durumunda, kırk bin Türk Liralık kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın 
tamamının dava edilmiş olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kırk bin 
Türk  Lirasını  geçmeyen  tarafın  temyiz  hakkı  yoktur.  Ancak,  karşı  taraf  temyiz  yoluna 
başvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir.  

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   309   310   311   312   313   314   315   316   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin