Hukukun temel kavramlari



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə211/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   207   208   209   210   211   212   213   214   ...   324
huktemkavau211

Atatürk Milliyetçiliğine Bağlı Devlet 
Yukarıda  da  yer  verildiği  gibi  Anayasanın  2.  maddesinde  “Türkiye  Cumhuriyeti… 
Atatürk  milliyetçiliğine  bağlı  bir  devlettir.”  Atatürk  milliyetçiliği,  ırkçı  olmayan,  birlikte 
yaşama isteğini temel alan, vatandaşlığı ırk esasına değil de yurda bağlılık esasına dayandıran, 
saldırgan olmayan barışçıl bir milliyetçiliktir. Tek millet, tek ülke, tek devlet anlayışına dayanır. 
Yasama,  yürütme  ve  yargının  tekliğine  dayalı  üniter  devlet  bu  ilkenin  bir  yansıması  olarak 
anayasadaki yerini almıştır. Vatandaşlık tanımında da bu ilke esas alınmıştır (Anayurt 2006: 
137). Gerçekten de anayasamız, bu milliyetçilik anlayışının bir sonucu olarak Türklüğü, nesnel 
unsurlara  (kan,  ırk,  renk,  din,  dil  gibi)  göndermede  bulunmadan  vatandaşlık  bağı  ile 
tanımlamıştır. “Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.” (Anayasa, m. 
66/1). 
Demokratik Devlet 
Demokrasi, toplumu oluşturan bireylerin devlet yönetiminde söz sahibi olabilecekleri 
bir  yönetim  biçimini  dile  getirmektedir.  Bu  nedenle  demokraside,  bireylerin  yönetime 
katılabilmesi için devleti yönetecek kişilerin halk tarafından seçilmesi, her görüş ve düşünceden 
kişilerin oy kullanabilmesine imkân sağlanmalıdır. 
Bir düzene demokratik diyebilmek için, etkin siyasal makamlara gelen kişiler seçimle 
gelmeli, seçimler düzenli aralıklarla yapılmalı, seçimler yargının gözetimi ve denetimi altında 
yapılmalı,  birden fazla siyasal parti bulunmalı, muhalefetin iktidar olma yolları açık olmalı, 
temel hak ve özgürlükler teminat altına alınmış olmalıdır (Gözler 2010: 61-62). 
Milli  (ulusal)  egemenlik  kavramı  da  demokrasiyle  ilişkili  bir  kavramdır.  1982 
Anayasanın  6.  maddesi,  egemenlik  kayıtsız  koşulsuz  milletindir  ifadesine  yer  vererek 


199 
 
demokrasinin temel ilkelerinden birini, egemenliğin millete ait olduğunu ortaya koymuştur. Bu 
ilke ilk defa 1921 Anayasasında yer almıştır.  
Demokrasinin  önemli  unsurlarından  bir  diğeri  de  serbest  seçimlerdir.  Anayasa  bu 
hususu  67.  maddesinde  düzenlemiştir.  Adı  geçen  maddede,  seçimlerin  ve  halkoylamasının 
serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı gözetim 
ve denetimi altında yapılacağı belirtilmiştir. Bunların yanında anayasa, siyasal örgütlenmeye 
yer  vererek,  siyasal  partileri  demokratik  hayatın  vazgeçilmez  unsuru  olarak  kabul  ederek,  
partilerin  ancak  Anayasa  Mahkemesi  tarafından  kapatılabileceğini  belirterek  demokratik 
devletin temel ilkelerini ortaya koymuştur. 
Laik Devlet 
Anayasanın  2.  maddesine  göre  “Türkiye  Cumhuriyeti  laik  bir  devlettir.”  İlk  defa 
1937’de anayasaya giren bu ilkeye göre devlet, din kurallarına bağlı kalmadan şekillendirilir ve 
yönetilir. Laiklik ilkesine göre devlet işleriyle din işleri birbirinden ayrı olmalıdır. Laik devlette, 
devlet tarafından kabul edilmiş resmi bir din bulunmaz. Ancak bu, vatandaşların birey olarak 
her hangi bir dine mensup olmalarını engellemez. Bununla birlikte laiklik, bir dine mensup olan 
kişilerin laikliğe karşı olduğu şeklinde de yorumlanamaz. Çünkü laikliğin dinsizlikle değil, tam 
tersine din ve vicdan özgürlüğüyle bir ilişkisi bulunmaktadır. Bunun sonucu olarak laik devlet, 
hangi dine mensup olursa olsun vatandaşlarına karşı eşit davranır (Kayıhan 2008: 114-115). 
 Laik bir devlette, hukuk kuralları, din kurallarına göre düzenlenmez (Gözler 2010: 64-
71).  Bununla  birlikte  Birleşmiş  Milletler  İnsan  Hakları  Komitesine  göre,  Medeni  ve  Siyasi 
Haklara  İlişkin  Uluslararası  Sözleşmede  yer  alan  haklardan  yararlanılmasına  bir  zarar 
vermeden ve başka din mensupları ya da inanmayanlar aleyhine ayrımcılığa yol açmadan, bir 
dinin devlet dini veya resmi din olarak kabul edilmesi adı geçen Sözleşmenin 18. maddesini 
ihlal etmez (Eren 2016: 247). 
Uluslararası  insan  hakları  hukukundaki  düzenlemeler  ve  mahkeme  kararları  dikkate 
alındığında  laik  bir  devlette  din  ve  vicdan  özgürlüğüne  ilişkin  şu  tespitler  yapılabilir  (Eren 
2016: 247): 
-Bir din veya inanca sahip olma ve değiştirebilme hakkı, 
-Sahip olunan din ve inancı dışa vurma hakkı, 
-Din ve inanç özgürlüğünden tek başına veya toplu olarak yararlanabilme hakkı, 
-Din veya inanç özgürlüğünden kamusal alanlarda yararlanabilme hakkı, 
Sosyal Devlet 
Anayasanın  2.  maddesine  göre  “Türkiye  Cumhuriyeti  sosyal  bir  devlettir.”  Sosyal 
devlet,  “Herkese  insan  onuruna  yaraşır  asgari  bir  hayat  seviyesi  sağlamayı  amaçlayan  bir 
devlettir.” (Gözler 2010: 73). 


200 
 
Sosyal  devlet  anlayışında  devlet,  dürüst  bir  biçimde  çalışmakla  birlikte  temel 
gereksinimlerini  karşılayamayan  vatandaşlarına  yardım  etmelidir.  Bu  itibarla  sosyal  devlet, 
vatandaşların  sosyal  durumlarıyla da  yakından  ilgilenir. Eğitim, sağlık, sosyal  güvenlik gibi 
temel  hizmetleri  bu  ilkenin  bir  gereği  olarak  devlet  üstlenir  ve  bizzat  ya  da  özel  sektör 
aracılığıyla  yerine  getirir.  Devlet  bu  anlayış  gereğince  çalışma  yaşamına  da  müdahale  eder. 
Örneğin  dinlenme,  çalışma,  ücret,  sosyal  güvenlik  gibi  toplumsal  hak  ve  özgürlüklerin 
korunması  için  anayasal,  yasal  düzenlemeler  yapar,  ihtiyaç  duyulan  kurumları  kurar.  Aynı 
şekilde  engellilere  ve  dezavantajlı  kişilere  iş  olanağı  sağlanması,  yaşlılara  ve  kimsesiz 
çocuklara bakım evleri kurulması, yoksullara çeşitli yardımlar yapılması gibi hizmetler, sosyal 
devlet  anlayışının  gereği  yansımasıdır  (Kayıhan  2008:  115-116).    Anlaşıldığı  gibi  sosyal 
güvenlik,  günümüzde  daha  çok  sosyal  sigortalar  ve  sosyal  yardımlar  yoluyla 
gerçekleşmektedir. Sosyal sigortalar yoluyla bireylere asgari bir yaşam düzeyi sağlanmakta ve 
sosyal güvence sunulmaktadır. Emeklilik, işsizlik, sağlık gibi risk kategorileri sosyal sigorta 
kapsamına girmektedir (Eren 2016: 275).  
Hukuk Devleti 
1982  Anayasanın  2.  maddesine  göre  “Türkiye  Cumhuriyeti,  bir  hukuk  devletidir.” 
Hukuk devleti, etkinliklerinde hukuk kurallarına bağlı olan, vatandaşlarına hukuksal güvenlik 
sağlayan devlettir (Gözler 2010: 82). Diğer bir tanıma göre hukuk devleti, hukuk sayesinde var 
olan devlet demektir. Bu ilke, devletin  hukukla sınırlandırılmasını, hukukla bağlanmasını ve 
yönetimde  keyfiliğin  yerine  kuralların  egemen  olmasını  gerektirir  (Erdoğan  2014:  113).  Bu 
tanımlardan  da  anlaşıldığı  gibi  hukuk  devleti,  hukukun  egemenliğini  temel  alan,  devletin 
örgütlenmesinde  ve işleyişinde hukukun egemen  olduğu devlettir. Bu ilke uyarınca devletin 
tüm  işlem  ve  eylemleri  hukuk  kurallarına  dayanır  ve  devletin  hiçbir  işlem  ve  eylemi,  kural 
olarak,  yargı  denetimi  dışında  bırakılamaz.  Hukuk  devleti  ilkesi  gereğince  devlet,  kendi 
çıkarmış  olduğu  hukuk  kurallarına  kendisi  de  uyar.  Diğer  bir  anlatımla  kural  koyucular  da 
koydukları kurallarla bağlıdırlar. Hukuk devletinde temel hak ve özgürlükler tanınır ve bunlar
yasama ve yürütme güçlerine karşı korunur. Bu koruma görevi yargıya aittir. Dolayısıyla yargı 
denetimi  hukuk  devletinde  çok  önemlidir.  Çünkü  devlet  gücünün  kullanılmasının  denetimi, 
yürütme  işlevi  çerçevesinde  idarî  olarak;  yasama  işlevi  çerçevesinde  de  siyasal  olarak 
denetlenmesiyle  mümkün  görünse  de  birey  ve  toplum  karşısında  en  büyük  güç  devlet 
olduğundan  devletin  işlem  ve  eylemlerinin  nihai  ve  kesin  olarak  denetimi  ancak  yargı 
denetimiyle  mümkündür.  Hukuk  devletinin  genel  gerekleri  şu  başlıklar  altında  toplanabilir 
(Gözübüyük 2016: 93; Erdoğan 2014: 121-135): 
a)Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması. 
b)Anayasaya uygunluğun yargısal denetimi. 
c)Yasal denetim. 
d)Yönetimin yargısal denetimi. 
e)Güçler ayrılığı. 


201 
 
f)Demokratik düzen. 
g)Devletin  ideolojik  yansızlığı.  Hukuk  devleti,  herhangi  bir  ideolojiyi  veya  dünya 
görüşünü resmileştirmez. 
h)Yargının bağımsız ve tarafsızlığı.  
i)Hak arama yollarının açık olması. 
j)Kazanılmış haklara saygı. 
k)Hukukun evrensel ilkelerine saygı. 

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   207   208   209   210   211   212   213   214   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin