Kast ve Taksir
Kast ve taksir, failin, eylemiyle olan öznel (sübjektif) ilişkisidir.
Kusur, suç oluşturan bir eylemin, isnat kabiliyetine sahip bulunan bir kişi tarafından
bilerek ve isteyerek (kasten) veya en azından bilerek (taksirle) yapılmasıdır. Ceza hukukunda
manevi unsurdan söz edildiğinde fail değil, eylem esas alınır (Hakeri 2015: 175).
Kast
Tipikliğin öznel unsuru dendiğinde, ilk olarak akla kasıt gelir. Kural olarak suçlar kasten
işlendiğinde cezalandırılır ve dolayısıyla suç tiplerinde ayrıca kasıttan söz etmeye gerek yoktur.
Bundan dolayı yasada bir suç tipinde kasten ifadesine yer verilmişse, bu husus, o suç tipinin
taksirli şeklinin de bulunduğunu gösterir. Örneğin kasten öldürme suçunda olduğu gibi. Çünkü
kasıt bulunmaksızın de öldürme söz konusu olabilir. Diğer bir anlatımla taksirle insan öldürme
de mümkündür. Türk Ceza Kanununa göre kasıt, suçun yasal tanımındaki unsurların bilerek ve
istenerek gerçekleştirilmesidir (Hakeri 2015: 179).
Kastın unsurları bilme (öngörme ve düşünme) ve istemedir. Failin kasten hareket
ettiğinin kabul edilebilmesi için yasal unsurda yer alan başta hareket, sonuç ve nedensellik
bağlantısı olmak üzere tüm unsurları bilmesi gerekir. Diğer bir anlatımla failin objektif
nitelikteki tüm unsurları bilmesi gerekir. Yani fail, suç tipinde belirtilmiş ve kendisi bakımından
gösterilmiş olan nitelikleri bilmeli, suç tipinde mağdurla ilgili olarak gösterilmiş olan özellikleri
bilmeli, gerçekleştirdiği fiili ve bunun yasada belirtilmiş olan şekilleriyle ilgili özellikleri de
bilmelidir (Hakeri 2015: 180; Özbek vd. 2014: 175). Ancak yasayı bilmemek mazeret sayılmaz
ilkesi gereğince kişi, yaptığı davranışın yasa tarafından yasaklanmış olduğunu bilmediğini ileri
sürerek suçsuz kabul edilmez (Aybay vd. 2016: 211).
219
Taksir
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bir davranışın suçun yasal
tanımında belirtilen sonucu öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir (Hakeri 2015: 193).
Taksir için başka tanımlar da yapılmıştır. Bu tanımlara göre, işlediği fiilde kusurlu
görülen failin istemediği neticeden sorumlu tutulması taksirdir. Diğer bir anlatımla isteyerek
işlenen bir eylemden, istenmeyen sonuçların meydana gelmesi durumunda taksirden söz edilir
(Hakeri 2015: 193).
Kişinin istememekle birlikte kendisinden beklenen ve göstermek zorunda olduğu özeni
göstermemek suretiyle suç tipinde belirtilen sonucun gerçekleşmesine taksir denir. Fail,
gereken özeni gösterseydi, sonuç meydana gelmeyecekti. Taksir bir anlamda aldırmazlık,
umursamazlıktır (Özbek vd. 2014: 296).
Kast, taksir ayrımı için şu söylenebilir: Fail, neticenin meydana geleceğini kesin olarak
bilseydi, yine de aynı fiili işleyecekse, kast; aksi takdirde taksir söz konusudur (Hakeri 2015:
195).
Türk ceza hukukunda cezai sorumluluk kasta dayanır. Taksir sorumluluğu, yasanın
açıkça öngördüğü hallerde söz konusudur ve dolayısıyla istisnai bir sorumluluk türüdür. Taksir
sorumluluğu, topluma karşı bir yükümlülüğün yerine getirilmemesine dayanır. Gerçekten
toplum içinde yaşayan her birey, diğerlerinin canına ve malına zarar vermemek zorundadır.
Yasa, bireyin diğerlerine zarar vermemesi için ondan gerekli dikkat ve özeni göstermesini,
sorumluluklarını ihmal etmemesini beklemektedir (Soyaslan 2016: 423).
Taksirle işlenen haksızlık, kişilerin canını veya malını tehlikeye hatta zarara maruz
bırakmaktadır. Ancak kişi, taksirli davranışta bulunurken, diğerlerinin canını veya malını zarar
ve tehlikeye maruz bırakmak gibi bir amaç gütmemektedir. Buna karşılık, davranış kuralına ve
dolayısıyla da yükümlülüklere aykırı bir eylemde bulunduğunun bilincindedir (Birtek 2016:
187).
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararına Göre Taksirin Unsurları Şunlardır (Hakeri
2015: 196):
-Taksirin cezalandırılacağı konusunda bir hüküm,
-Dikkat ve özen yükümlülüğünün yerine getirilmemesi,
-Hareketin bilerek yapılması,
-Sonucun öngörülebilir olması,
-Failin sonucu istememiş olması,
-Fiil ile sonuç arasında nedensellik bağının bulunması.
220
Hukuka Aykırılık Unsuru
Bir fiilin ceza yasasındaki suç tipine uyması durumunda hukuka aykırı olduğu
düşünülür. Ancak öyle bazı nedenler olabilir ki hukuk düzeni ceza yasasındaki suç tipine uyan
fiili hukuka uygun duruma getirmiş olabilir. İşte yasadaki bir tipe uymakla birlikte ceza yasası
veya başka bir mevzuatla hukuka uygun duruma getirilmiş fiilin cezalandırılması mümkün
olmaz. Bu nedenle, hukuka aykırılık unsuru olarak adlandırılan bu unsur, esas olarak, hukuka
uygunluk nedenlerinin bulunmaması olarak nitelendirilebilir. Böyle bir neden varsa fiil artık
hukuka uygun olacağından yasalarda suç olarak düzenlenmiş olsa bile cezalandırılamayacaktır
(Hakeri 2015: 219).
Dostları ilə paylaş: |