Hüseyin hiLMİ IŞIK


ÜÇÜNCÜ BÖLÜM EVLİLİK VE AİLE HAYATI



Yüklə 1,83 Mb.
səhifə26/68
tarix07.04.2018
ölçüsü1,83 Mb.
#47038
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   68

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

EVLİLİK VE AİLE HAYATI




Evlenmenin önemi ve kıymeti

Evlilik çok önemlidir. Çünkü, neslin devamı buna bağlıdır. İnsanların ruhen ve bedenen rahat ve huzur içinde yaşamalarında evliliğin, ailenin büyük rolü vardır. Ayrıca evlilik nefsi, bedeni bir ihtiyaçtır. Peygamber efendimiz;

"İslamiyette ruhbanlık yoktur"

"Nikah yapmak benim sünnetimdir. Sünnetimi yapmıyan kimse, benden değildir"

Bedeni ve maddi güç mevcut iken İslamda evlenmemek şeklinde bir uygulama yoktur.” buyurmuştur.

Peygamber efendimiz nikah yapmağı, yani evlenmeyi teşvik buyururdu. Aileye, evliliğe çok önem verirdi. Bunun için evlenme olgunluğuna erişen, nafakasını temin edebilen kimsenin evlenmesi şarttır.

Bir defasında Resulullah efendimiz gençlere şöyle hitap etti: “ Ey gençler, sizlerden kimin evlenmeye gücü yetiyorsa evlensin. Çünkü evlilik gözü harama bakmaktan sakındırır, haya ve iffeti korur. Evlenme imkanı olmayanlarınız ise oruç tutsun. Oruç şehveti keser.”



“Şerli olanlarınız bekârlarınızdır”

Evlenme vakti gelmesi için önce, dini öğrenmek, nefsi, dine uyar hale getirmek, gönül sahibi olmak, rüştü, aklı olgunlaşmak lazımdır. Ondan sonra, sünneti yerine getirmek niyeti ile evlenir. Zulmetmek korkusu varsa, bunun evlenmesi tahrîmen mekrûh olur. Peygamber efendimizin Eshabının bekar kalmasını istemezdi:”Şerli olanlarınız bekarlarınızdır” “ Allahü teâlâ, harama düşmekten korkarak evlenene mutlaka yardım eder, “ buyururdu.

Açık gezen, mahrem yerlerini erkeklere teşhîr eden kadınların arasına çalışmak zorunda kalarak, nefslerine aldanmakdan, harâm işlemekten korkanların afîf, temiz müslimân kız bulup evlenmesi farz olur. Böyle sıkışık durumda olmayan genclerin, ilim ve ahlâk edinmek için çalışması, ancak hayz ve nifâs bilgilerini öğrendikten sonra evlenmesi uygun olur

Buhârâ’da Ahmed bin Hafs isminde bir genç evlenmişti. Birinci gecesi, kız buna, “Hayz ilmini öğrendin mi?” dedi. Hayır deyince, kız “Allahü teâlâ, Kendinizi ve emrinizde olanları ateşden koruyun! buyurdu. Câhil olan nasıl koruyabilir?” dedi. Bu söz gence hoş geldi. Hanımını Allaha emânet ederek, Mervde onbeş sene ilim tahsîl edip imâm-ı Muhammedden de ders aldı. Altı senede de bunları ezberledi. Âlim olarak, zevcesinin yanına döndü. Hocası, buna Ebû Hafs-i kebîr “rahmetullahi teâlâ aleyh” ismini koydu.

Evlenmek istiyen, birkaç defa istihâre etmeli. Hak teâlâya sığınmalı. Nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından koruması için, yalvarmalıdır.

Evlenmek isteyen genç, edebi, hayası, ahlakı olan, dinini, imanını, İslamın şartlarını öğrenmiş, dine uyan, İslamiyetin emrettiği gibi örtünen bir kıza talip olmalıdır. İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır. Malı çok, güzelliği çok olanı aramamalıdır. Mal için, güzellik için, iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır. Hadîs-i şerîfte, “Kadın, yâ malı için veyâ güzelliği için, yâhud dîni için alınır. Siz dîni olanı alınız! Malı için alan, malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, bundan mahrûm kalır”, buyuruldu.

Peygamber efendimiz şartlar oluştuğunda gençlerin hemen evlendirilmesini, geciktirilmemesini emir buyururlardı:

Dini yaşayışı ve ahlakı iyi biri kızınıza talip olduğunda ona verin. Vermez geri çevirirseniz, o zaman yer yüzünde fitne ve fesat yayılır”

Acele etmek, şeytandandır. Beş şey bundan müstesnâdır: Kızını evlendirmek, borcunu ödemek, cenâze hizmetlerini çabuk yapmak, misafiri doyurmak, günah yapınca hemen tevbe etmek”

Bir defasında da Hazret-i Ali’ye şöyle buyurdu:

Yâ Ali! Üç şeyi geciktirme! Namazı evvel vaktinde kıl! Hazırlanmış cenâze namazını hemen kıl! Dul veya kızı, küfvü, dengi isteyince, hemen ver!” Yâni, namazını kılan ve günah işlemiyen ve nafakasını helâlden kazanan birini bulunca, hemen ona ver buyuruldu.


“Kızımı kime vereyim?”

Hazret-i Hasan’a birisi sordu:

- Kızımı çok isteyen var kime vereyim?

Hazret-i Hasan şöyle çevap verdi:

- Sen kızını, dindar güzel ahlaklı birine ver. Böyle bir genç kızını severse ona değer verir, onu hoş tutar. Sevmezse, ona zulmetmez.

Evlenme hususunda Kur’an-ı kerimde mealen şöyle buyurulmaktadır:

Aranızdaki bekârları, kölelerinizden ve cariyelerinizden elverişli olanları evlendirin. Eğer bunlar fakir iseler, Allah kendi lütfu ile onları zenginleştirir. Allah, (lütfu) geniş olan ve (her şeyi) bilendir. “(Nur: 32)

Kaynaşmanız için size kendi (cinsi)nizden eşler yaratıp aranızda sevgi ve merhamet peydâ etmesi de O'nun (varlığının) delillerindendir. Doğrusu bunda, iyi düşünen bir kavim için ibretler vardır.” (Rum: 21)



EVLENMENIN FAYDALARI


Evlenmenin faydalarından bazıları şunlardır:

1- Neslin devamı için evlilik şarttır. Bunun için evlilikten maksadın biri de çocuk sahibi olmaktır. Ana baba çocukları sebebi ile hem nesli devam eder hem de dünyada ve ahırette birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: “Öldükten sonra sevabı kesilmiyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği duâlar, ana-babasına ulaşır.”

Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara ahırette şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

Çocuğa Cennete gir, denir. "Ana-babamı almadan girmem" der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.”

2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamaz. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasına mani olur ve dinini korumaya yardım eder. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:

Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allaha karşı gelmekten sakının!”

Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahıret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!” hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Kadın dinini korumakta yardımcıdır.

Saliha kadının özellikleri

Hz. Ömer buyurdu ki: “İmandan sonra, iyi bir hanımdan daha büyük nimet yoktur.”

Ahmed bin Harb hazretleri saliha kadının özelliklerini şöyle bildirir:

- Beş vakit namazını kılar.

- Kocasına itaat eder.


- Her işinde Cenab-ı Hakkın rızasını gözetir.
- Gıybet ve dedikodudan uzak durur.
- Kanaat sahibidir.

- Belalara karşı sabır ve metanet sahibidir.

3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibâdetlerdendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka birşey ona keffaret olmaz.”

4- Evlilik bedenin fizyolojik bir ihtiyacıdır. Evlenmeyen kimseler genelikle psikolojik yönden rahatsızlanır; ruhi yönden dengesi bozulur. Huzuru olmaz. Bu da ibadetlerine, işine yansır. İnsanın bedenen ve ruhen rahat olmasında evlenmenin büyük rolü vardır. Bunun için dikkatlice bakınca evlenmemiş kimselerin çoğunun ruhî yönden dengelerinin bozuk olduğu görülür.

Evliler daha sağlıklı

ABD'de yapılan bir araştırma, evlilerin bekarlara göre daha sağlıklı olduklarını ortaya koydu. ABD Ulusal Sağlık İstatistikleri Merkezi tarafından 127545 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına göre, evlilerin daha sağlıklı olduğu belirtilirken, bunun evli çiftlerin birbirlerini sosyal ve psikolojik açıdan desteklemelerinden ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı için cesaretlendirmelerinden kaynaklandığı ifade edildi.

Araştırma, evlilerin daha az baş ağrısı ve daha az psikolojik baskı yaşadığını da ortaya koyarken, yine evlilerin bekarlara nazaran fiziksel açıdan daha aktif olduklarını gösterdi.



Evlilik yaşı önemli

Şartlar müsait olduğunda evliliği geciktirmemelidir. Evlilik yaşı erkeklerde 18-25’tir. Yirmi beşten sonra seçicilik ve kararsızlık başlar. Bunun için gençler, genç yaşta iken evlendirilmelidir. Yaş ilerledikçe gençlerde evlenmekten korku fobisi gelişir. Yaş ilerledikçe bu korku daha da artar. Müzmin hale gelir.

Bir doktor arkadaşım vardı. Buna, üniversiteyi bitirdin, yaşın da yirmi beş oldu. Gel seni evlendirelim, dedim. Önüme on maddelik evleneceği kızda aradığı özellikleri koydu. Kendisine, böyle şartlar ancak mal siparişlerinde gerçekleşebilir. Gel sen bu şartlardan vazgeç. Olması mümkün şartlar iste dedim. O da buna yanaşmadı.

Onbeş sene sonra aynı arkadaşla tekrar karşılaştık. Bir bakanlıkta genel müdür olmuş. İlk sorum, evlendin mi oldu. Hayır dedi. Yardımcı olmuyorsun ki, evleneyem dedi. Eski şartların hâlâ geçerli mi, diye sordum. Evet, dedi. Hatta ilavesi var dedi. İlavesini sordum. Ben ihtisas yaptım, bunun için ihtisas yapmış kapalı bir hanım istiyorum, dedi. Ben de anlaşıldı senin evlenmeye niyetin yok dedim.

Olacak ya, ertesi gün bir arkadaşım aradı, komşumuz bir doktor hanım var, evlenmek istiyor yardımcı olabilir misin? dedi. Baktım bizim doktorun şartlarına uyuyor. Doktoru aradım, görüşelim dedi. Neticede görüştüler. Fakat bir hafta geçti bizim doktordan ses seda yok. Kendisini aradım, ne oldu kızcağıza niçin cevap vermiyorsun, diye sordum.

Abi, dedi. Bu kadar da tesadüfe pes doğrusu. Doktor hanımda aradığım bütün şartlar mevcut. O zaman niçin duruyorsun, dedim. Fakat abi ben korkuyorum, cesaretim yok. Onun için kusura bakmayın, bu iş kalsın dedi.

Çünkü yaşı kırkı bulmuştu, korku müzmin hale gelmişti. Hani meşhur bir söz var, otuzuna kadar evlenemeyen, artık evlenemez, kırkına kadar zengin olmayan, artık zengin olamaz.

Bunun için genç yaşta işi bitirmek lazım. Gençlerin kaynaşması, birbirlerine alışması bu yaşlarda daha kolay olur. Zaten eşlerin her hali ile uyuşması mümkün değildir. Yumurta ikizleri iki kardeş bile farklı karakterde oluyor. Aynı karakterde, huyda olmuyor. Eşlerin birinin diğerinin fokokopisi gibi aynen benzemesi mükün olmayacağını göre, işin ortasını bulmak lazımdır.

Bu da zamanla hal olur. Bunun için evliliğin ilk ayları, ilk yılları biraz sıkıntılı geçebilir. Zamanla eşler birbirini tanır. Nerede nasıl davranırsa tepki alacaklarını eşler öğrenir, buna göre davranarak evlilik huzurlu bir şekilde devam eder.



Nimet varsa külfet de olur

Her nimet bir külfet mukabilidir. Evlilik te büyük bir nimet olduğuna göre, bunun da bazı külfetleri olacak. Dikensiz gül arayan gülden mahrum kalır. Sadece evlilikte değil, zaten hayat başlıbaşına dikenli bir yoldur. Hayat sıkıntılı diye yaşamaktan vaz geçecek değiliz ya.

Nikahlanmak istiyen, birkaç defa istihare etmeli. Hak teâlâya sığınmalı. Nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından koruması için, yalvarmalıdır.

Hz. Abdullah İbn Mes'ud: "Ömrümden on gün kalsa bile, Cenab-ı Hakk'ın huzuruna bekar çıkmamak için yeniden evlenmek isterdim", demiştir.

Beşir İbn Haris evlenmemişti. Öldükten sonra dostlarından biri onu rüyada gördü ve "Rabbin sana nasıl muamele etti?" diye sordu. "Rabbim beni Cennetine soktu. Fakat, evli olanlar derecesine yükselemedim", dedi.

Hz. Ebu Bekir : "Her şehvet kalbi karartır, ancak, ailesi ile olan beraberlik kalbi safileştirir", buyurmuştur.


Yüklə 1,83 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   22   23   24   25   26   27   28   29   ...   68




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin