HZ. MEHDİ ALEYHİSSELAM’IN ESİR VE SEÇKİN CARİYENİN OĞLU OLDUĞUNA DAİR
8- Yezid-ul Kunasi’den:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum.
“Doğrusu bu emrin sahibinde Yusuf’a bir benzerlik vardır. Esmer cariyenin oğludur. Allah azze ve celle onun halini bir gecede islah edecektir.” Yusufa benzerlikten “GAYBET” meselesini kastetmektedir.
9- …Abdürrahim-el Kasır’dan:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’a şöyle arzettim: Emirülmüminin aleyhisselam’ın “En hayırlı cariyenin oğluna babam feda olsun.” Sözündeki cariye Fatıma’mıdır?
Buyurdu ki: Fatıma aleyhasselam hür olanların en hayırlısıdır. Emirülmuminin’in maksadı, karnı geniş olan ve rengi kırmızı ve beyaz olandır. Allah fılancaya rahmet etsin.”
10- …Ebu’s Sabbah’den:
İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın yanına gittiğimde bana şöyle buyurdu: Geride ne bıraktın?
Arzettim ki: Amcan Zeyd’den kalan bir sevinç. O kıyam etti ve kendisinin esir kadının oğlu, ümmetin kaimi olduğunu ve kendisinin en hayırlı cariyenin oğlu olduğunu zannediyor.
Buyurdu ki: Hatta ediyor, dediği gibi değildir. Eğer kıyam ederse öldürülecektir.”
11- …Haris-ul A’ver-i Hamdani’den:
Emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: “En hayırlı cariyenin oğluna babam feda olsun -yani kendi oğlu olan Kaim aleyhisselam’a- O onları zelil edecek ve acı bir kaseyi onlara tattıracak. Onları bozguna uğratacak olan kılıçtan başka birşey vermeyecek. O sırada Kureyş’in tacirleri dünyanın hepsinin kendilerinin olup da fidye verilmesini ve böylece affolunmayı temenni edecekler. Allah razı olan kadar onlardan el çekmeyeceğiz.”
12- …Yezid bin Ebi Hazim’den:
Ku’fe’den çıkıp da Medin’e şehrine gittiğimde İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın yanına gettim ve ona selam verdim. Bana, gelirken senin yanında birisi var mıydı? Diye sordu. Evet! dedim.
Buyurdu ki: “Yolda gelirken konuşuyor muydunuz? “Evet, Muğayri’lerden[22] biriyle birlikte geldim, diye arzedince şöyle buyurdu: Ne diyordu o?
Arzettim ki: Muhammed bin Abdullah bin Hasan’ın kaim olduğunu zannediyordu. Delili ise onun adının peygamberin adı, babasının adının da peygamberin babasının adı olduğu idi. Ben de onun cevabında dedim ki: Eğer ölçün isimler ise, Hüseynin evlatlarından olan Muhammed bin Abdullah bin Ali’de öyledir!
Sonra o adam dedi ki: Senin dediğin cariyenin oğludur.
-Yani Muhammed bin Abdullah bin Ali- ama bu hürr kadının oğludur. -Yani Muhammed bin Abdullah bin Hasan bin Hasan-.
İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: Peki sen ne karşılık verdin? arşısında söyleyecek bir söz bulamadım.
Buyurdu ki: Kaim’in bir esir cariyenin oğlu olduğunu bilmiyor musunuz?
HZ. MEHDİ’NİN İZLEYECEĞİ YOL
13- …Abdullah bin Ata-i Mekki’den:
Fakihlerden bir şeyh-yani İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam-a Hz. Mehdi aleyhisselam hangi yolu izleyecek? Diye sorduğumda şöyle buyurdu:
“Resulullah sallallahu aleyhi ve alih’in yaptığını yapacak. Tıpkı Resulullah’ın cahiliyet dönemini yıktığı gibi kendinden önceki şeyleri yıkacak. İslam dinini yeni baştan ortaya koyacak.”
14- …Zürare’den:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’a şöyle arzettim: Salihlerden birinin adını bana söylermisin?
Kaim aleyhisselamı kastediyorum.
-Onun ismi benim ismimdir.
-Resulullah sallallahu aleyhi ve alih’in üslubunu mu uygulayacak?
-Hayır, hayır ey Zürare! Onun üslubunu uygulamayacak.
Sana feda olayım, niçin diye arzedince şöyle buyurdu:
-Doğrusu Resulullah ümmetine minnet ile davrandı ve onlara müsamaha gösterdi. Kaim katlederek yolunu sürdürecek. Kendi yanında olan kitapta böyle emrolundu. O katledecek ve hiçkimseden tevbe etmesini istemeyecek. Ona düşmanlık edene eyvahlar olsun.”
15- …Ebu Hatice’den:
İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam İmam Ali aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu nakleder: “Ben savaşırken kaçanları öldürebilir ve yaralananların ölümünü tamamlayabilirdim; ama benim ashabımdan yaralananları öldürmesinler diye ben bu işten vazgeçtim. Yalnız Kaim kaçanları ve yaralıları öldürecektir.”
16- …Hasan bin Harun’dan:
İmam Cafer-i Sadık aleyhisselam’ın yanında oturmuştum. O sırada Mualla bin Huneys ona şöyle sordu:
Kaim aleyhisselam kıyam ettiğinde Ali aleyhisselam’ın aksine bir üslup mu uygulayacak?
-Evet, çünkü Ali aleyhisselam minnet edip müsamaha gösterdi. Çünkü o kendisinden sonra başkalarının şiilere musallat olacağını biliyordu. Ama Kaim aleyhisselam kıyam ettiğinde kılıç ve esaret getirecek. Çünkü o, kendisinden sonra hic kimsenin şiilere musallat olmayacağını bilecektir.”
17- …Abdullah bin Ata’dan:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’a Kaim aleyhisselam kıyam ettiğinde halkın içinde hangi üslubu uygulayacak? Diye sorunca şöyle buyurdu:
Resulullah’ın yaptığı gibi kendisinden öncekileri yıkacak ve islamı yeni baştan ortaya koyacak.”
18- Muhammed bin Müslim’den: İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum:
“Eğer halk Kaim aleyhisselam zuhur ettiğinde halktan ne kadarını öldüreceğini bilselerdi, çoğu onu görmek istemezlerdi. Biliniz ki o, önce Kureyş’ten başlayacak. Onlara sadece kılıç ile zahir olacak. Ve onlara sadece kılıcı gösterecek. Öyle ki halkın çoğu şöyle söyleyecek: Bu Al-i Muhammed’den değildir, eğer Al-i Muhammed’den olsaydı merhamet eder ve acırdı.”
19- …Ebu Basir’den:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Kaim yeni bir emir, yeni bir kitap, yeni bir hüküm ile kıyam edecek ve bu, araplara çok zor geçecek. Onun şanı, kılıçtan başka birşey değildir. Kimseden tevbe etmesini istemeyecek, Allah yolunda yaptıklarından dolayı, kınayanların kınamasına aldırmayacak.”
20- …Ebu Basir’den:
İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Niçin Kaim aleyhisselam’ın zuhur etmesi için bu kadar acele ediyorsunuz? Allah’a andolsun ki onun elbisesi hep sert ve kalındır, yemekleri hep lezzetsizdir, o kılıçtan başkası değildir ve ölüm kılıcın gölgesi altındadır.”
21- …Ebu Basir’den:
İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim zuhur ettiğinde onunla araplar ve Kureyş arasında kılıçtan başka birşey olmayacak. Ve onlara kılıçtan başka birşey göstermeyecek. Öyleyse niçin Kaim’in zuhur etmesi için acele ediyorsunuz? Allah’a andolsun ki onun elbisesi hep sert ve kalındır, yemekleri hep lezzetsiz arpa ekmeğidir ve o, kılıçtan başka birşey değildir ve ölüm kılıçın gölgesi altındadır.”
22- …Ebu Hamzai Somali’den:
İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ı şöyle buyururken duydum:
“Ali Muhammed’in Kaimı-aleyhimusselam-zuhur ettiğinde Allah ona müsevvim, mürdif, münzel ve kerrüb meleklerle yardım edecektir. Cebrail, onun önünde olacak, Mikail sağında ve İsrafil ise solundan gelecektir. Ve korku bir aylık yoldan onun önünden, arkasından, sağından ve solundan ilerleyecek. (Allaha) yakın melekler de onun hizasında olacaklar. Onu ilk izleyecek olan Muhammed ikincisi ise Ali’dir[23] -Allahın selamı onlara olsun- Onun elinde bir yalın kılıç vardır. Allah ona Rum’u, Deylem’i, Sind’i, Hindistan’ı, Kabilşah’ı ve Hazar’ı fethettirecektir.
Ey Ebu Hamza! Kaim aleyhisselam sadece halkın şiddetli korku, zelzele, fitne ve belalar zamanında zuhur edecek ve bundan önce taun hastalığı ortaya çıkacak, arapların arasında keskin bir kılıç zuhur edecek ve halkın arasında şiddetli ihtilaflar, dinlerinde ayrılık ve tefrikalar çıkacak ve durumları çok değişecek. Öyle ki halkın dertlerinin büyüklüğünü ve birbirlerini yediklerini gören birçokları sabah-akşam ölmeği dileyecekler. Onun zuhuru ümitsizlik ve yeis esnasındadır.
Onun zamanında yaşayarak ona yardım edecek olanlara ne mutlu. Ona ve onun emrine karşı çıkıp da ona düşman olanlara ise gerçekten eyvahlar olsun. Sonra buyurdu ki:
Yeni bir emir, yeni bir sünnet ve yeni bir hüküm ile zuhur edecek bu da araplara çok zor ve şiddetli geçecek. Onun şanı sadece katletmektir, hiç kimseden tevbe etmesini istemeyecek ve Allah yolunda yaptıklarından dolayı onu kınayanların kınamasına aldırış etmeyecek.”
23- …Abdullah bin Şeriki Amiri’den: Bişr bin Galibi Esedi der ki: İmam Hüseyn aleyhisselam bana şöyle buyurdu: “Ey Bişr! Kaimi Mehdi geldiği zaman Kureyş’ten geride kalan beşyüz kişinin ellerini bağlıyarak boyunlarını vuracak. Sonra beşyüz kişinin ellerini bağlayarak boyunlarını vuracak. Sonra tekrar beşyüz kişinin ellerini bağlayarak boyunlarını vuracak.
Bişr der ki: “Allah sizin halinizi islah etsin. Bu sayıya ulaşacaklar mı?” diye arzettim. İmam Hüseyn aleyhisselam buyurdu ki: “Bir kavimi sevenler, onlardandır.”
Abdullah der ki: “Kardeşi Beşir bin Galip şöyle dedi: Şehadet ederim ki İmam Hüseyn aleyhisselam Kureyş’ten altı kişinin adını kardeşime saydı.”[24]
24- Haris bin Mugayre ve Zerihi Muharebe’den:
İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Bizimle araplar arasında zibh (kesmek)ten başka birşey kalmadı -eliyle boğazını gösterdi-.”
25- Sediri Seyrefi’den:
Arap yarımadasından bir adam (Kabeye) nezir (adak) ettiği bir cariyeyi Mekke’ye getirmişti. O adam dedi ki: Kabenin perdesinin sorumlularına olayı anlattığımda herbiri: “Cariyeyi bana getir, böylece Allah senin nezirini kabul eder” dediler.
Bu yüzden beni bir korku kapladı. Mekkede oturan ve bizden olan birine bu olayı anlattığımda: “Benim önerimi kabul eder misin?” Dedi: Ben önerisini kabul edeceğimi belirtince şöyle: Hacer-ül Esved’in karşısında oturan ve halkın da etrafında oturduğu o adama bak. O, Ebu Cafer, Muhammed bin Ali bin Hüseyn aleyhimusselam’dır. Onun yanına git ve durumu ona anlat. Ne söylerse kabul et ve onu uygula.” O adam der ki: Onun yanına gidip şöyle arzettim:
Allah sana merhamet etsin. Ben arap yarımadasından biriyim. Bir yeminden dolayı Allah’ın evine bir cariyeyi nezir ettim. Ve onu buraya getirdim. Kabenin perdesinin sorumlularının hapisine durumu anlattığımda bana şöyle dediler: “O cariyeyi bana ver, böylece Allah da senin nezirini kabul eder.” Bu yüzden beni bir korku kapladı. İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:
Ey Allah’ın kulu! Kabe ne yer, ne de içer. Cariyeni sat ve git bak bakalım bu evin haccına gelen hemşehrilerinden nafakası az olanlara bu parayı ver, böylece şehirlerine geri dönebilsinler.
Ben de aynısını yaptım. Sonra beni gören perde sorumlularının her birisi cariyeyi ne yaptığımı sordu. Ben de İmam Muhammed Bakır aleyhisselam’ın buyurduklarını anlattım. Onlar ise dediler ki: O yalancıdır, cahildir, ne yaptığını bilmez.
Ben de onların dediklerini imam aleyhisselam’a anlattığımda şöyle buyurdu:
Onların sözlerini bana ulaştırdığın gibi, benim sözlerimi de onlara ulaştırır mısın?
Evet, dediğim de şöyle buyurdu: Onlara de ki: Muhammed Bakır size şunu söyledi: Elleriniz ve ayaklarınız kesilip de Kabe’ye asıldığında ne yapacaksınız? Sonra size şöyle söylenecek: “Biz Kabenin hırsızlarıyız diye bağırın.” Tam kalkıp gideceğim esnada İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:
Bu işi yapacak olan ben değilim, bunu benden olan bir adam yapacak.”
Dostları ilə paylaş: |