KAİM ALEYHİSSELAM’IN ZUHURUNDAN ÖNCE VE SONRA ŞİA’NIN DURUMU HAKKINDA
1- İbrahim bin Abdülhamid’in nakline göre İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim aleyhisselam zuhur ettiğinde kendisini onun ashabından sayanlar ondan ayrılacak, güneş ve ay gibi şeylere tapanlar ise onun ehlinden olacaklar.”
2- Hariz’in İmam Caferi Sadık aleyhisselam’dan, onun ise babasından naklettiğine göre İmam Zeynelabidin aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim aleyhisselam zuhur ettiğinde Allah müminlerin zaafını giderecek ve onlara yeniden güç kazandıracak.”
3- Habbet-il Ûrani’den naklolunduğuna göre Emirülmüminin aleyhisselam şöyle buyurdu: “Ben şiilerimi Kufe mescidinde görür gibiyim; Çadır kurmuşlar ve Kur’anı tıpkı nazil olduğu gibi halka öğretiyorlar. Ama Kaim’imiz kıyam ettiğinde onu (Kufe mescidi) yıkacak ve kiblesini düzeltecek.”
4- Ali bin Ukbe bin Halid şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Ben Ali’nin şiilerini görür gibiyim Ellerindeki Kur’an’larla halka yeni baştan Kur’an öğretiyorlar.”
5- Esbağ bin Nebate şöyle der: Emirülmüminin aleyhisselam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Küfe mescidinde çadır kurmuş olan acemlerin, Kur’anı tıpkı nazil olduğu gibi halka öğrettiklerini görüyor gibiyim.” Dediler ki: Ey Emirülmüminin! Kur’an nazil olduğu gibi değil midir? Şöyle buyurdu: “Kureyş’ten yetmiş kişinin adı ve babalarının adı silindi. Yalnız Ebu Leheb’in adı peygamberimizin adına leke sürmek için korundu. Çünkü o, peygamberin amcasıdır.”[1]
6- Cafer bin Yahya’nın babasından naklettiğine göre İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim aleyhisselam’ın ashabı Küfe mescidinde çadırlar kurup yeni bir misal (Kur’an) çıkardıklarında ne yapacaksınız? Bu öyle yeni bir olaydır ki araplara çok şiddetli ve zor gelecektir.”
7- Ebu Sabbahî Kenani şöyle der: Ben İmam Caferi Sadık aleyhisselam’ın yanında iken yaşlı bir adam onun huzuruna çıkarak şöyle arzetti: Oğlum bana karşı çıktı, kardeşlerim de bana eziyet ve cefa ettiler. İmam şöyle buyurdu: “Hakka ait bir devlet ve batıla ait bir devlet olacağını bilmiyor musun? Bunların her biri diğerinin devletinde zelil olur. Herkim batıl devlette iken refaha ulaşırsa, hakk devlette onun intikamı alınacaktır.”
8- İmam Caferi Sadık aleyhisselam’ın oğlu Muhammed’in nakline göre İmam aleyhisselam şöyle buyurdu: “Kaim aleyhisselam kıyam ettiğinde her memlekete bir sefir gönderecek ve her bir sefire şöyle buyuracak. “Senin ahdin elindedir. Anlamadığın bir durumla karşılaşır ve hüküm vermekte zorlanırsan eline bak ve elinde yazan uygula.” Şöyle buyurdu: Daha sonra bir orduyu Kostantiniye (İstanbul’a) gönderecek. Ordu Haliç’e vardığında ayaklarına birşeyler yazarak suyun üzerinde yürüyecekler. Onların suyun üzerinde yürüdüklerini görer Rum’lar şöyle diyecekler: Eğer Mehdi’nin ashabı suyun üzerinde yürüyebiliyorlarsa kendisi nasıldır acaba? Sonra da şehirin kapılarını Mehdi aleyhisselam’ın ashabına açacaklar. Onlar da şehire girecek istedikleri gibi hüküm verecekler.”
9- Abân bin Tağlib şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhissalam’ın şöyle buyurduğunu duydum: “Kıyamet kopmadan önce bir münadi gökten şöyle nida edecek: “Ey hakk ehli! Hepiniz biraraya toplanın.” Onlar da bir sırada toplanacaklar. Sonra bir kez daha şöyle nida edecek: “Ey batıl ehli! Hepiniz biraraya toplanın”. Onlar da bir sırada toplanacaklar. Şöyle arzettim: Peki onlar birbirlerinin saflarına girebilecekler mi? Şöyle buyurdu: “Hayır, vallahi! İşte bu Allah azze ve celle’nin şu buyruğudur. “Müminlerin sizlerin inandığınıza doğru gitmelerini Allah engelleyecek ta ki sonunda kötülerle iyiler birbirinden ayrılacaklar.”[2]
10- Ebu Basir şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu: “Sizler Kaim aleyhisselam’ın zuhuruna bir ok ile de olsa hazırlanın. Allah böyle bir niyete sahip gördüğü kimsenin olduğunu ömrünü uzatacak, böylece o kimse onun ashabı ve yardımcılarından olacak.”
[1]- Bu rivayet, Şia inancına aykırıdır; Şia inancına göre Kur’an tahrif olunmamıştır. Rivayetin senedindeki Haris bin Hasine mechuldür, Sabah bin Kaysı Mazeni ise Zeydidir ve zayıftır. Bu yüzden bu rivayete isnad edilmez.
[2]- Mübarek “Ali İmran” suresi 179. ayeti şerife.
22. BÖLÜM
“KAİM ALEYHİSSELAM’IN YENİ BİR DAVET BAŞLATACAĞI VE İSLAMIN BAŞLANGIÇTA GARİP OLDUĞU GİBİ GARİP OLARAK GERİ DÖNECEĞİNE DAİR
1- Ebu Basir’in Kamil’den naklettiğine göre İmam Muhammed Bakır aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Şüphesiz Kaim’imiz kıyam ettiğinde tıpkı Resulullah sallallahu aleyhi ve alih gibi halkı yeni bir şeye davet edecek. İslam garip başladı ve garip olarak geri dönecek. Ve ne mutlu gariplere.”
2- Ebu Basir’den:
İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:
“İslam garip olarak zuhur etti ve tıpkı başladığı gibi dönerken de garip olarak dönecek. Öyleyse ne mutlu gariplere.”
Şöyle arzettim: Allah durumunuzu ıslah etsin. Bunu bana açıklarmısın?
Şöyle buyurdu: “Bizden olan davetçi tıpkı Resulullah sallallahu aleyhi ve alih gibi yeni bir davete çağıracak.”
Aynı hadis Hüseyn bin Muhtar sendi ile de naklolunmuştur.
3- Maliki Ceheni şöyle der: İmam Caferi Sadık aleyhisselam’a şöyle arzettim: Bizler bu emrin sahibini halkın hiçbirinde bulunmayan sıfatlarla vasıflandırıyoruz. Şöyle buyurdu: “Sizlerin buna gücünüz yetmez. Öyle ki kendi (devletinin) vasıflarını o sizlere delil olarak getirecek ve sizleri o (devlete) davet edecek.”
4- Sa’d bin Ebu Amr’ın nakline göre İmam Caferi Sadık aleyhisselam şöyle buyurdu:
“Doğrusu İslam garip olarak zuhur etti ve başladığı gibi garip olarak geri dönecek. Öyleyse ne mutlu gariplere.”
5- Ebu Basir şöyle der. İmam Caferi Sadık aleyhisselam’dan Emirülmüminin aleyhisselam’ın “İslam garip olarak zuhur etti ve garip olarak geri dönecek. Öyleyse ne mutlu gariplere” sözünü açıklamasını istediğinde şöyle buyurdu:
“Ey Ebu Muhammed! Kaim aleyhisselam kıyam ettiği zaman tıpkı Resulullah sallallahu aleyhi ve alih gibi yeni bir davete başlayacak.
Ebu Basir şöyle der: Ayağa kalkıp İmam Sadık aleyhisselam’ın başından öpüp şöyle arzettim:
Şehadet ederim ki sen dünyada ve ahirette benim imamımsın. Senin dostlarını sever, senin düşmanına düşman olurum.
İmam da “Allah sana merhamet etsin diye buyurdu”.
23. BÖLÜM
Dostları ilə paylaş: |