1- Babasının Ölümüne Kadar Olan Dönem (1207-1231)
Çocukluğunun ilk yıllarını doğduğu şehirde geçiren Mevlânâ, Hanefî bir âlim ve sûfî olan babasının, sultanla arasında vuku bulan inanç ve fikir ayrılıkları yüzünden, maiyetinde akraba ve müridlerinden oluşan büyük bir kalabalık olduğu halde Belh'ten göç etmesi sebebiyle (1212?), ilmî ve fikrî hayatında önemli izler bırakan ve Konya'da sona eren uzun bir seyahat gerçekleştirir.
Bu seyahat esnasında, Nişâbur'da ünlü sûfî Ferîdüddîn Attâr'ın (Ö.1230) iltifatına mahzar olan ve ondan Esrârnâme 10 adlı eserini hediye alan Mevlânâ, yorucu ve uzun göç boyunca uğradıkları her yerde babasına gösterilen iigi, saygı ve yakınlık dolayısıyla, aralarında Avârifü'l-Maârif sahibi Ebû Hafs Ömer Sühreverdî'nin (Ö.632/1234) de bulunduğu, İktidar ve ilmiye sınıfından devrin ileri gelen pek çok şahsiyeti ile tanışma fırsatı bulmuştur. Bahâüddîn Veled'e ilgi öylesine büyüktü ki, konaklanan her şehirde sultanlar kendisini ağirlamak için araya hatırı sayılır kişileri elçi olarak koyuyorlardı. Fakat o her zaman, bir medresede konaklamayı tercih etmiştir.
Kervan her şehirde bir müddet konaklamak kaydıyla, Ni-şâbur'dan sonra Bağdat, Küfe, Mekke, Medine, Kudüs, Şam, Halep, Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde güzergâhını takip ederek Lârende'ye (Karaman'a) ulaşır (1221). Erzincan'da iken, Sühreverdiyye'den Evhâdüddîn Kirmânî (Ö.1237) ve Necmüddîn Kübrâ'nm halîfelerinden Sâdüddîn Hamevî (Ö.1252) ile de görüşülür. Mevlânâ bu suretle, babasının nezareti altında ve onun izini takip ederek hakîkî ve fikrî bir seyahat âlemi yaşamış, İslâm medeniyetinin o zamanki en canlı fikir merkezlerini gezerek şahsiyetini kazanmıştır.
Mevlânâ, Lârende'de yedi yıl kaldı. Hayatının kederli ve sevinçli ilk önemli olaylarını bu şehirde yaşadı. 1225 yılında, babasının müridterinden Lala Şerefüddîn Semerkandî'nin kızı Gevher Hatun ile evlendi. Kısa bir müddet sonra annesi vefat etti. Onun vefatını, ağabeyi Alâeddin Muhammed'in vefatı izledi. Bir süre geçince de kayınvalidesi vefat etti. Aileyi kedere boğan bu üzücü olayların ardından Mevlânâ'nın iki oğlu oldu. İlk oğluna (Sultan Veled) babasının, ikinci oğluna da (Alâeddin Çelebi) ağabeyinin ismini verdi.
Âile, yedi yıl kaldıkları Lârende'den, Selçuklu hükümdarı Alâeddîn Keykûbâd'ın (Ö.1236) ısrarlı daveti üzerine Konya'ya göçtü. Konya'ya geleli iki yıl olmuştu ki babası Sultâ-nü'1-Cliemâ hayata gözlerini yumdu (1231).
Dostları ilə paylaş: |