İ Ç İ n d e k I l e r


S E N İ B E K L İ Y O R U Z N E C D E T B A B A



Yüklə 2,77 Mb.
səhifə17/36
tarix30.07.2018
ölçüsü2,77 Mb.
#64353
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   36

S E N İ B E K L İ Y O R U Z N E C D E T B A B A




Velilerin Allahı

Gecenin gündüzü

Ayın güneşi

Baharın yazı

Beklediği gibi bekliyoruz Necdet Baba
İlmin sonsuz

Şevkatin büyük

Sohbetin derin

Aç gönlümüzü doyurman için

Bekliyoruz seni Necdet Baba

Bizi senden mahrum etmesin Allah

Sohbetinle Cem etsin bizleri Allah

Sonra dağılırız darmadağan

Eğer bizlerin gönlüne gelmezsen Necdet Baba
Gönlümdeki boşluk seninle doldu

Mânevi huzursuzluk seninle son buldu

Bakar kör oldu gözüm seninle gördü

Ne olur bizleri bırakma Necdet Baba
Azgın Nefsimi sohbetinde gördüm

Hiç olan kimliğimi yanında bildim

Bilgisizliğimi ilminde öğrendim

Ne olur ilminden bizleri mahrum etme Necdet Baba

Seni bekliyoruz Necdet Baba

S.. E.. İz.. ]


* * *
Aynı bölgede ikâmet eden bir başka E.. K.. isimli hanım kardeşimiz ise, “Esselâmü Aleyküm ve rahmetullah” diyerek başladığı ve duy-gularını kaleme dökmekten aciz kaldığını ifade ederek yazısını şöyle sürdürüyor:
[Acizane 8 yıllık ilim öğrenimimde, ki bu azdır hep okumaya öğren-meye çalıştım, inşâllah son nefesime kadar Allahın hidâyetiyle sizin himmetinizle devam ederim. İlk defa yazmayı sizin sayenizde öğrendim. Çünkü hayâl dünyası çok geniş evham değil de ilhami ve ilâhi düşün-celer insânın ufkunu açıyor. Bunu da sizin vesilenizle öğrendim. Kûr’ân-ı Keriym’de Allah (c.c.) “vesileyi talep edin,” buyuruyor.

Bu emirle vesileyi talep ettik. Allah sizden razı olsun. Murad ettiğiniz yere ulaştırsın.”

Benim sizinle ilk tanışmam 1998 yılında “Mübarek Geceler” isimli kitabınızla oldu. O güne kadar aklıma gelmeyen şeyler sanki canlı ola-rak karşımdaydı. Gözümün önüne serilmişti. Gönül âlemimde kitabın yazarına karşı bir ilgi ve muhabbet başladı. Sonra aradan 2 yıl gibi bir zaman geçtiğinde siz İz.. e gelmiştiniz. S.. Annemle sohbetinize geldik. Çok heyecanlandım. Kalbim sanki yerinden fırlayacaktı. O gün Yûsuf sûresi işleniyordu. Sizin o rahat ve geniş hâliniz bana çok ibret vericiydi. Şimdiye kadar çok olmasa da şeyh ve hoca görmüştüm. Ama siz başkaydınız. Şu kelimeleri yazarken bile o heyecanı yaşıyorum.

Sohbetten sonra o muhabbet ağacı tekrar yeşermeye başladı. O gün anladım, ki “bir saat İnsân-ı Kâmil’in sohbetinde bulunmak 60 yıllık nafile ibadete bedel.”

Bu sözü hep duyardım ama o gün yaşadım. Her dökülen söz ok gibi hedefe ulaşıyordu. O gün olsa olsa bu mübarek kişi şeyhim olur dedim. Ama nasıl acaba kabul eder miydi. Cenâb-ı Hak bana benden yakın bu dileğimi kabul etti. Mânevi evlâdınız (müridiniz) oldum elhamdülillâh. Allah mürid isminin tecellisine mazhar kılsın. Allah sizden razı olsun uf-kumu o kadar açtınız, ki şu dünyanın debdebeli ve karışık hâli sizden aldığımız bilgiler olmasa nasıl çekilir bilemem. Her yerde bir ismin te-cellisi var ama bunu görene körene!”
E..K.. yazısının son bölümünde ise;

Nüket Annemize yaptığı fedakârlıktan dolayı teşekkür ediyorum. Bi-zim için evdeki rahatını bozuyor buralara kadar geliyor. Ne yapsak hak-kını ödeyemeyiz. Telefon açışlarımda, “efendim kızım” deyişiniz gönlü-mü ısıtıyor. Sizler buralara gelince şehrimizin havası bile değişiyor. Sizi sık sık görmek istiyoruz.


B A Y R A M




Necdet’ten bir nefes

Eymene davet etti

Cem ettim azalarımı

Davete icabet ettim

Etturu sinada buluştuk

Terki dünya etmiştik

Aşk-ı Allah olmadan

Rah-ı aşk olmazmış

Dilekler hep tamammış

Iyd (bayram) şimdi bize bayrammış

Çarkı dünya döndükçe

E.. K.. 05/03/2002

adlı şiiriyle yazısını noktalıyor. ]


* * *

Daha küçük yaşlardan (14) itibaren değişik isimlerdeki cemeat ve gurupların içlerine giren, değişik şeyh ve hocalarla görüşüp de herhangi birisine gönül vermeyen, dahil olmayan İz.. li S.. M.. adlı kardeşimiz ise “Terzi Babam”la olan tanışmasını şöyle dile getiriyor:


[2000 yılında Tekirdağdan şehrimize bir akrabamızın evine bir hoca efendinin geldiğini ve terzilikle uğraştığını duydum ve sohbetine gittim. Öyle şeyler söylüyordu, ki affınıza sığınarak koyunun kaval dinlediği gibi dinliyordum. Şimdiye kadar hiçbir kimseden, hiçbir hoca ve hacıdan duymadığım şeylerden bahsediyordu. O gece eve döndüğümüzde hanı-mımla sohbeti tartıştık. Hanımım daha önce Zekiye annesinden öğren-diklerinin ışığında beni aydınlattı. Hoca efendinin daha sonraki sohbet-lerine devam etmeye başladım. Her geçen gün beynimde ve gönlüm-deki değişiklikleri hayretle izledim. Bir sohbet sonrası kendilerini Tekir-dağa uğurlarken kendi yazmış olduğu kitaplarından bize bıraktı. Kendisi gittikten sonra kitaplarını okumaya ve kasetlerini dinlemeye başladım. Her geçen gün yeni birşeyler öğreniyor ve hayretler içerisinde kalıyor-dum.

Salât” kitabını belki 20 sefer okudum. Her okuyuşumda yeni birşeyler öğreniyordum. Böyle birşey olamazdı. Bir kitap bir veya iki sefer okunursa anlaşılır... ama hocamın kitapları öyle değil... okudukça açılıyor yeni yeni bilgiler geliyordu. Dikkat ettiyseniz son cümlemde “HOCAM” dedim. Çünkü o muhterem zât artık benim de Hocamdı. Şeh-rimize 2. gelişinde kendisine tabi olup Allahın ipine sıkıca sarıldım. Ho-camın sayesinde kendimi tanımaya ve bu dünyaya geliş nedenlerimi da-ha iyi anlamaya başladım. 2 senedir tanımakla şereflendiğim Hocam da benim gözümde değişmeye başladı. Şöyleki tarîkat şeyhi olarak bana anlatılan muhterem Hocamın tarîkat şeyhi olmadığını keşfettim. Daha çok yükseklerde yücelerde olduğu kesin. Yalnız bunu ben ham hâlimle tam tesbitten acizim. Allahu âlem Ârif bir Muhterem.

Cenâb-ı Haktan Hocama sağlık ve sıhhat diliyorum. Daha uzun yıl-lar kendisinden feyizlenmeye ihtiyacımız var.

18/02/2002 S.. M.. ]
* * *
Yukarıdaki ifadeleri beyan eden S..M.. in muhterem eşi Ü..M.. ise duygu ve düşüncelerini şöyle sıralıyor:
[Muhterem Hocam,

Size ve Nüket hanıma saygılarımı ve sevgilerimi sunarım. Bu sene Umre ziyaretine giderken F. Hanım kardeşimle size bir zuhuratımı göndermiştim. Siz de lûtfedip o mübarek beldelerden zuhuratımın yo-rumunu sizden bir hafta önce dönen F. Hanımla göndermiştiniz. Gön-lünüzden kalbinize dökülen o sözler beni o kadar duygulandırmıştı, ki içimden gelen o duygularımı ben de kağıda döküp sizlere şükranlarımı arzetmek istemiştim. Çünkü bir dervişin alabileceği en güzel müjdeler-dendi. O mektupta ilk defa Hacı Annemle (*) olan birlikteliğim ve yüce Allah’ın bir lûtfu olan siz muhterem gönül dostlarıyla olan karşılaş-mamdan kesitler sunmuş, duygu düşünce idrak akıl ve gönlümdeki değişmelerin bir özetini yazmış.

Sonra da, Hocam bunları niçin yazdığımı bilmiyorum, içimden şid-detli bir yazma isteği geldi diye de sorulmadan yazdığım beyanlar için mazeret beyan etmiştim. Şimdi anlıyorum niçin onların yazdırıldığını, meğer siz değerli Hocamızın isteği imiş.

Muhterem Hocam ve sevgili Nüket Hanım, inanın o yazdıklarım çok doğal ve içtendi. Engin hoşgörünüze sığınarak zuhuratlarımın ve beyan-larımın sadece sizlerde kalmasını ve kitaba geçmemesini rica edebilir miyim? (**)

Allahı bilme tanıma yolunda bizlere verdiğiniz emekleriniz karşısında hissettiklerimizi tam olarak aktarmak mümkün değil efendim. Çünkü içimizdekiler yazdıklarımızdan çok daha engin, çok daha büyük... Saygılarımla.


Yüklə 2,77 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   36




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin