Ü... M... 24/02/2002
* * *
İz.. den H.. Ö.. adlı bir başka hanım kardeşimiz ise, “Kıymetli Mürşidim Terzi Baba” diye başladığı beyanını şöyle sürdürüyor:
[17 sene evvel bir efendiden ders aldım. Zikirlerimi hiç bırakmadım. Fakat şimdiki mürşidimin ismini duydum, ona karşı içimde bir sevgi ve güven oluştu. Aradım ama bulamadım.
(*) Hacı Anne olarak anılan kişi Ü... M.. hanımın daha önceki mürşidesi şu anda ise, rahmetli
(**) Ü... M.. Hanımın kitaba geçmemesi istediği yazılı beyanları kitaba yazılmadı, sadece Terzi Babamda mahfuzdur.
Oğlum İsveçten geliyordu. Gel B... da görüşelim dedi. Ben de B...ya kardeşimin evine geldim. Orada üstadımla karşılaştım. Tanıyınca Onu ve hanımını çok sevdim. Yakınlık duydum, onlar da bana yakınlık gös-terdiler.
Şimdi üstadımın verdiği dersleri aldım. Hamdolsun Allah’ıma Necdet Beyi ve Hanımını tanıdığım için çok mutlu oldum. Ölene kadar ibadet-lerimi devam ettirmeyi istiyorum.. Allahım sayesinde inşallah. H.. Ö.. ]
******
Bir üniversitede fizik doçenti olarak görev yapan O.. S.. Ş.. ise, “Sevgili Hocam” diye başladığı yazısında şunları söylüyor:
[Kendi adıma sizinle tanışmaktan çok mutluyum. İlk gördüğüm an-lardan itibaren tanımlayamayacağım büyük bir muhabbet ve yakınlık hissettim. Sohbetlerinizi şimdiden özledim. Size daha önceden bahset-tiğim gibi, “Evrenin tesbit edilen haritasının yer aldığı dergiyi gönderiyo-rum. Dergi bu aydan itibaren Türkçe olarak da yayımlanmaya başla-yacak. Çok değerli çalışmalar ve insânı derinden etkileyen fotograflar yayınlıyorlar. Evrenin haritasına baktığımda hissettiğim yalnızlık ve kü-çüklüğü kelimelerle anlatmak mümkün değil...
Sanki devekuşu gibi başım kumun içinde bu kadarcık bilgi ile bir-şeyleri açıklamaya çalışıyorum, ne kadar acı olduğunu insân görebiliyor. Bir kere daha bilerek, isteyerek ve inanarak tüm kalbimle ve elimden geldiğince Allahın ahlâkı ile ahlâklanmak ilmiyle ve nûruyla aydınlan-mak istiyorum. Burada da bahsettiğiniz gibi ölmeden önce ölmeye hazır olduğumu belirtmek istiyorum. Üstelik tüm cahilliğimle tüm bilgisizli-ğimle yalnızca içimden gelen kuvvetli bir istekle en derin sevgi saygı-larımla sizi selâmlıyorum. Ellerinizden öpüyorum. 02/Mayıs/2001 ]
* * *
B... dan E.. E.. adlı hanım kardeşimiz ise, “Terzi Babam” ile düşüncelerini yazdığı şu şiiriyle dile getiriyor:
H A C I B A B A M A
Sen senden geçmişen
Sen kendini bulmuşan
Kevser şarabını içmişen
Yürü sultanım yürü
Bu dünya yoktur sana
Gökyüzündeki âlem gıpta ediyor sana
Ver bu dünyada bizlere himmetini
Sensin bu âlemin gülü
Güllerin de bülbülü
Kimse bilmez seni
Yaşayan anlar seni
Hakla hak olmuşsun
Kırklarla beraber olmuşsun
Bırak gizleme kendini
Ver elini uçur bizleri
Yarın âlemde topla bizleri
Gönüllerde taht kuran
Ölü kalpleri dirilten
Rûha şifa veren
Dünyayı kuşatan hazinesin sen
Açıldı kapılar
Saçıldı inciler
Nasibini alanlar
Seninle beraber olacaklar
Sizi candan seven mânevi dostunuz E.. E.. ]
* * *
B.. dan bir başka hanım kardeşimiz G..E.. ise, “Saygıdeğer Terzi Baba” diyerek şöyle devam ediyor:
[Yıllardır ibadetlerimi yapmaya çalışıyorum. Allah kabul etsin.”
Tanımış olduğum her üstadlardan Allah razı olsun. Senelerdir zikirle-rimizi çektik. Eski üstadın bizleri bırakıp gitmesi bizleri bir çıkmaza sok-tu. Arayış içerisine girdim...
Bir gece rû’yamda tevhid oluyordu. Benim başıma eflâtun yemeni örttüler, “senin rengin eflâtun,” dediler. Yanımda kızkardeşim vardı. “Abla sen aşıklar yoluna devam edeceksin,” dedi.
Ertesi gün kardeşime gittim, rû’yamı anlattım. O da bana Necdet Beyin, “Mübarek Geceler ve Günler” adlı kitabı gelmiş onu verdi.
Kitabı okuduktan sonra tekrar bir rû’ya gördüm.
“Bir su kanalında yıkanıyordum. Oradan çıktım büyük bir havuza gir-dim. Orada da yıkandım. Dinlenirken rû’yada, rû’ya gördüm. Bana “Nec-det Beye bağlanmamı,” söylediler. Öyle dururken çok sevdiğim bir kişi geldi ona sarıldım. “Bana Allah bu kapıları açtı,” dedim. O bana kızdı, “araya kimi soktun,” dedi, iterek gitti. Kızkardeşim içeri girdi, koluma girip dışarı çıkarttı. Kapıda Nüket Hanım karşıladı. Bir minibüs bekliyor-du. Beni alıp eve götürdü.”
Rû’yamı kardeşime anlatınca o da beni telefonda sizinle görüştürdü. Zikirlerimi değiştirdi.
Daha sonra sizinle ve eşinizle görüştüm. Her ikisini de tanımaktan mutluluk duydum. Hayatlarınızda bütün amaçlarınıza ulaşmanızı sağlıklı mutlu bir ömür geçirmenizi Yüce Allah’tan dilerim. Bütün güzellikler si-zinle olsun, Allah başımızdan sizleri eksik etmesin. G.. E.. ]
* * *
Terzi Babamın muhip ve müntesipleri arasında değişik yaştan deği-şik meslek gurubuna mensup olanların yanında hanım kardeşlerimizin de varlığı ve çok oluşu önemli bir yer tutar.
İşte bu hanım kardeşlerimizden bir başkası ise B.. dan Z.. Hanımdır.
“Sevgili Terzi Baba” diye başladığı beyanlarına bakın nasıl devam ediyor:
[Çocukluktan beri yukarılarda bildiğim Allah’ı hep merak etmişimdir. O’nu tanımak ve tanıdığım Allah’a ibadet etmek istemişimdir. Pekçok efendiyle tanıştım, her birerlerinden birşeyler öğrenmeye çalıştım. Kul-luk vazifelerimi yapmaya çalıştım. Ama hep birşeyler eksikti. Yaşan-tımla gönlüm bir olmalıydı. Kendimi bir çıkmazın içerisinde hissediyor, içlerinde bulunduğum cemeatlardaki hâl ve davranışlar beni umutsuz-luğa itiyordu. Allahıma hep yalvardım bana yardım edecek bir gönül dostu istedim. Üzerimdeki bütün olumsuzlukları bana bildirmeliydi ki, o hâllerden kurtulmalıydım.
Bir gece mânâ âleminde, “eski bulunduğum dergâhta, o zamana kadar ismini duymadığım pir ve talebelerini sohbet hâlinde gördüm. Bana ismi-nin Hasan Hüsameddin Uşşâki hazretleri olduğunu söylediler. Ve ondan bana yardım etmesini istedim. Hiç konuşmadan aşağıya ibadethaneye gitti. Ben de yanındakilerden bana yardım etmelerini istedim. Başında beyaz tak-kesi, yeşil yeleği, sakallı gençten birisi bana döndü. İbadethaneye indiğim-de Hasan Hüsameddin Uşşâki Hazretlerinin benim için Allaha çok ibadet ettiğini gördüm.”
Bu şekilde uyandım. Bir zaman sonra rû’yamda genci başında beyaz takkesi, yeşil yeleği ile tanıdım. Ondan Uşşâki dersleri aldım. Aynı in-sân bana sizin kitaplarınızı verdi. “Mübarek Günler ve Geceler” ile “Namaz” adlı kitabınızdı. Artık sizi tanımam şart olmuştu. Telefonla ulaştım. Daha sonra da cemâlinizi görüp size bağlanmak kısmet oldu. Tüm sorularım cevap buldu. Kendimi sağlam bir kaleye dayanmış huzur ve sükûnete kavuşmuş buldum. Bana hakikatimi bildirdiniz. Rabbimi tanıttınız. Göklerde aradığım Allahım bana ne kadar yakınmış meğer. Onu görmemek mümkün değilmiş. Allah sizlerden razı olsun. İçi dışı bir gönlü güzel eli cömert Nüket Ablam ile sizin ellerinizden öpüyorum. Allah sizleri dünyada da ahirette de bizlerden ayırmasın. Amin.
B.. dan kızınız Z.. Hanım kardeşimiz son olarak da mânâ âleminde yaşadıklarını şiirimsi olarak şöyle anlatıyor.
Bir kadın sapanla taş attı karşıya
Böylece başladı kıyamet mânâda
Herkesi aldı büyük bir panik
Kimi gurupla başlarına kadar gömülmüşler buzlara
Kimi guruplar diri diri toprağa
Ben gezinirken sonum ne olcak diye
Pirim çıktı bembeyaz bir taksiyle
Dostları ilə paylaş: |