4.2.8.Yasal Metroloji ve Hazır Ambalajlama
Uluslararası izlenebilir ölçü zinciri oluşturularak ticarette kullanılan ölçü aletlerinin üretimi ve kullanımı aşamasında gerekli olan kalibrasyon hizmetleri için altyapıdaki eksikliklerin giderilmesine yönelik çalışmalar ve bu kapsamda il laboratuarlarının iyileştirilmesi çalışmaları sürdürülmektedir.
Yasal metrolojiden sorumlu kuruluş Sanayi ve Ticaret Bakanlığıdır. Yasal metrolojiyi düzenleyen 3516 sayılı “Ölçü ve Ayar” Kanunu 21.01.1989 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Kanunun amacı, milli ekonominin ve ticaretin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak Türkiye hudutları içinde her türlü ölçü ve ölçü aletlerinin doğru kalibrasyonlu ve uluslararası birimler sistemine uygun olarak imalini ve kullanılmasını sağlamaktır.
Bu amaçla, bu Kanun kapsamındaki ölçü aletleri, Bakanlığın 80 il müdürlüğü bünyesinde kurulan Ölçü ve Ayar Teşkilatı tarafından ilk, periyodik, ani, şikayet ve stok muayenelerine tabii tutulmakta ve uygun olanlar damgalanmakta veya belgelenmektedir. “Türk - Alman Teknik İşbirliği Anlaşması” uyarınca Türk ve Alman Hükümetleri arasında 13.09.1993 tarihinde imzalanan "Türkiye'de Metroloji ve Kalibrasyonun Geliştirilmesi" Projesi halen yürütülmektedir. Söz konusu Proje ve Metroloji Yıllık Yatırım Programı çerçevesinde, ticarette kullanılan ölçü aletlerinin muayenelerinin yapılması ve Bakanlık bünyesinde otonom bir metrolojik kontrol teşkilatı kurulması amaçlanmaktadır. Bu Projelerle, halen 80 ilde bulunan Ölçü ve Ayar Teşkilatının gerekli teçhizat, alet ve ölçü etalonları ile donatılması amaçlanmaktadır.
Almanya ile Türkiye'nin ortak yürüttüğü Türkiye'de Metroloji ve Kalibrasyonun Geliştirilmesi Projesi kapsamında, ölçü aletlerinin muayeneleri için, diğer 74 ile örnek teşkil edecek olan altı pilot ilde (Ankara, İstanbul, Konya, İzmir, Gaziantep ve Samsun) Metroloji ve Kalibrasyon laboratuarları kurulmuştur. Bu altı laboratuar kısmen Alman kısmen Türk tarafınca alınan tam donanımlı akaryakıt ölçekli araçlar, muayene araçları ve etalonları ile donatılmıştır. Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğünden 10 personel ve pilot illerden de ilgili personel Almanya'da PTB Enstitüsünde birer yıl süreyle eğitime tabi tutulmuştur.
Türkiye, OIML'nin muhabir üyesidir. Ayrıca, yasal metroloji alanında ise BIPM'e tam üyedir.
Türkiye’de Bilimsel Metroloji’den sorumlu kuruluş Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumuna (TÜBİTAK) bağlı Ulusal Metroloji Enstitüsü (UME)’dür. UME halen EUROMET'in tam üyesidir. UME ve TSE, ayrıca, endüstriyel metroloji yani kalibrasyon’da yapmaktadır. UME'nin Alman PTB'den izlenebilirliği bulunmaktadır.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Ticarete konu ölçü aletleri ile ilgili teknik mevzuatın uyumlaştırılması görevi Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğü koordinatörlüğünde yürütülmektedir.
Daha çok tüketiciye yönelik olarak kullanılan ölçü ve tartı aletlerinin kalibrasyonları ve izlenebilirliğinin sağlanabilmesi için ülkede otonom yasal metroloji sistemini kurmak ve uygulamaktır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatındaki personeli, piyasa gözetimini 3516 sayılı "Ölçü ve Ayarlar Kanunu" ve bu Kanuna istinaden çıkartılmış bulunan ilgili mevzuat (yönetmelik, tebliğ talimat, vb.) çerçevesinde gerçekleştirmektedir.
Halen, bu kapsamda, 15.04.2000 tarihinde yürürlüğe giren “Otomatik Olmayan Tartı Aletleri Muayene Yönetmeliği”, 27.04.1994 tarihinde yürürlüğe giren “Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliği”, 17.02 2000 tarihinde yürürlüğe giren "Ölçü ve Ölçü Aletlerinin İthalatında ve İhracatında Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik" ve 21.02.2000 tarihinde yürürlüğe giren "Ölçü ve Ölçü Aletlerinin Marka Kaydı ile Tip ve Sisteminin Onaylanması Hakkında Yönetmelik" uygulanmaktadır.
Buna göre; ölçü aletleri ile ilgili 25 adet ana direktiften uyumlaştırma çalışması gerçekleştirilen 6 adedi aşağıda belirtilmektedir. Geriye kalan direktifler ile ilgili çalışmalar devam etmektedir.
Yasal Metroloji ve Hazır Ambalajlama ile ilgili Uyumlaştırılan Mevzuat
-
71/317/EEC (Mukabil Türk mevzuatı: 02.12.1996 tarih ve 22835 sayılı Resmi Gazete)
-
74/148/EEC (Mukabil Türk mevzuatı: 02.12.1996 tarih ve 22835 sayılı Resmi Gazete)
-
86/217/EEC (Mukabil Türk Mevzuatı: 23.01.2001 tarih ve 24296 sayılı Resmi Gazete)
-
76/766/EEC (Mukabil Türk Mevzuatı: 13.02.2001 tarih ve 24317 sayılı Resmi Gazete)
-
76/765/EEC (Mukabil Türk Mevzuatı: 14.02.2001 tarih ve 24318 sayılı Resmi Gazete)
-
76/891/EEC (Mukabil Türk Mevzuatı: 15.02.2001 tarih ve 24319 sayılı Resmi Gazete)
İlgili mevzuat Türk hukuk sistemine yönetmelik olarak kazandırılacaktır.
“Türkiye’de Metroloji ve Kalibrasyonun Geliştirilmesi” Projesi ile 1991 yılından bu güne uygulanan yıllık yatırım programlarında yer alan Metroloji Projesi çerçevesinde, Türkiye’de, UME, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve TSE arasında izlenebilirliğin sağlanabilmesi ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı sorumluğundaki ticarette kullanılan ölçü aletlerinin kontrollerinin yapılması amacıyla Bakanlık bünyesinde otonom bir metrolojik kontrol teşkilatı kurulması amaçlanmaktadır.
Ölçü ve kalibrasyon faaliyetlerinin yurt genelinde daha etkin, süratli ve verimli bir şekilde yerine getirilebilmesi ve sürekli bir izlenebilirliğin sağlanabilmesi amacıyla Ölçü ve Kalibrasyon Merkezi Laboratuarının kurulması ve diğer il laboratuarlarının tam kadro eğitilmiş personel ve tam donanımlı olarak faaliyete geçirilmesi zaruridir.
Firmaların da uyum kapsamındaki gelişmeleri izleyebilmeleri için gerekli tedbirleri almaları gerekmektedir. Bunun için de özel sektörün bilgilendirilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
Orta vadede ilave personele ihtiyaç vardır. Merkez laboratuarı ve il laboratuarlarındaki personelin eğitimi gerekmektedir.
Ölçü aletleriyle ilgili olarak merkez laboratuarı ve hizmet binası ile il laboratuarlarının kurulması amacıyla yatırıma ihtiyaç bulunmaktadır.
Mevzuat uyum çalışmalarının büyük ölçüde 2001 yılı içerisinde tamamlanması hedeflenmektedir.
İdari İşbirliği Fonu, ve diğer kaynakların biran önce harekete geçirilmesi gerekli görülmektedir. Ayrıca, özellikle metroloji ve kalibrasyon ile ilgili projeler finansmanı MEDA bütçesinden sağlanacak olan MSDK Projesi içerisinde ele alınabilir.
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
Konuyla ilgili Türk Standartlarını esas alan Tebliğler yürürlüktedir. Bu Tebliğlere uygunluk değerlendirme ve deneyler ise Türk Standartları Enstitüsü laboratuarlarında yapılmaktadır.
Bu alandaki piyasa gözetimi, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından 1705 sayılı "Ticarette Tağşişin Men'i ve İhracatın Murakebesi Hakkındaki Kanun" ve 4077 sayılı "Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun" uyarınca gerçekleştirmektedir.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
TAIEX tarafından verilmeyen, ancak, sorumlu kuruluş tarafından değerlendirmeye alınan AB mevzuatı aşağıda sıralanmaktadır:
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Bu konuda ilgili Avrupa Birliği mevzuatının tamamının uyumlaştırılması ve özellikle Elektromanyetik Uyumluluk ile ilgili uygunluk değerlendirme ve belgelendirme işlemlerinin tamamının Türkiye'de yapılmasının sağlanması planlanmaktadır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
Bu konuda uygulanmakta olan Türk Standartlarını esas alan Tebliğler mevcuttur.
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
Anılan mevzuat Türk hukuk sistemine yönetmelik olarak kazandırılacaktır. Müteakiben ilgili tebliğler yürürlükten kaldırılacaktır.
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
Özellikle Yeni Yaklaşım Direktiflerinin uygulanmasına yönelik olarak yayımlanacak olan Çerçeve Kanun uyarınca uygunluk değerlendirme ve belgelendirme kuruluşları tayin edilecektir. Ayrıca, bu konularda, yüksek risk unsuru içeren uygunluk değerlendirme işlemlerini yürütecek olan onaylanmış kuruluşların tayini ve bunların AB Komisyonuna bildirimi yapılacaktır.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
Özellikle Yeni Yaklaşım Direktiflerinin yürürlüğe girmesi ile alınacak tedbirler yayınlanacak olan Çerçeve Kanun içeriğinde ele alınmaktadır.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
AB teknik mevzuatı hazırlandıktan sonra Klasik Yaklaşım ve Yeni Yaklaşım kapsamındaki mevzuat hakkında sanayiciyi bilgilendirme ihtiyacı vardır.
Türkiye'nin bu konudaki uygunluk değerlendirme ve belgelendirme işlemlerinde kendi kendine yeter bir ülke olmayı hedeflemesi sebebiyle gerek kamu gerekse özel sektör yatırımlarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu konudaki mevzuat uyumu çalışmalarının 2001 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.
İdari İşbirliği Fonu ve diğer kaynakların biran önce harekete geçirilmesi gerekli görülmektedir. Ayrıca, özellikle test ve belgelendirme ile ilgili projelerin finansmanı MEDA bütçesinden sağlanacak olan MSDK Projesi içerisinde ele alınabilir.
4.2.10.Telekomünikasyon
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
Türkiye, Avrupa Posta ve Telekomünikasyon Birliği (CEPT- Conference of the European Postal and Telecommunication), Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü (ETSI- European Telecommunication Standardization Institute) ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU-International Telecommunication Union) gibi çeşitli uluslararası kuruluşlara üye olup, bu organizasyonlar ile telekomünikasyon sektöründe yakın işbirliği içinde bulunmaktadır. Ayrıca, telekomünikasyon sektörünün gerek üretim ve montaj alanında ve gerek regülasyon alanında Avrupa’yı yakından takip etmesi nedeniyle, AB mevzuatına uyum bakımında en az sorunla karşılaşılabilecek alanlardan birisini oluşturmaktadır.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
TBMM tarafından onaylanan 4502 sayılı yasa gereğince, Telsiz Genel Müdürlüğü lağvedilerek, 15 Ağustos 2000 tarihi itibarıyla Telekomünikasyon Kurumu faaliyete geçmiş bulunmaktadır. Telekomünikasyon Kurumu söz konusu yasa gereğince Ulaştırma Bakanlığının ilgili kurumu haline getirilerek özerk bir yapıya kavuşturulmuş olup, gerek telekomünikasyon ve gerek radyokomünikasyon sektöründeki çalışmalardan sorumlu bulunmaktadır.
Söz konusu AB mevzuatının üstlenilerek uygulanmasıdır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
AB telekomünikasyon standartlarının da temelini teşkil eden CEPT, ETSI ve ITU gibi uluslararası standardizasyon kuruluşları tarafından hazırlanan teknik düzenlemelere uygun olarak Kurum bünyesinde mevcut laboratuarda telekomünikasyon ve radyokomünikasyon cihazlarının bazıları için test yapılabilmektedir. Ancak, harmonize bandta çalışan ya da kurum laboratuarında testi yapılamayan cihazlar, akredite edilmiş, Avrupa’da yerleşik herhangi bir laboratuardan alınmış Tip Onayı Sertifikasına sahip olmaları halinde kabul edilmektedir.
Telekomünikasyon alanındaki AB müktesebatı ile Türk mevzuatı genel olarak uyumlu bulunmaktadır. Diğer taraftan, henüz tam uyumun sağlanmadığı Komisyon Kararları ile ilgili olarak mevcut durum aşağıda yer almaktadır:
AB Mevzuatı
|
|
Mevcut Durum
|
98/543/EC
|
:
|
Mobil telefon hizmetlerinde herhangi bir tekel durumu bulunmamaktadır. Halihazırda iki adet GSM 900 işletmecisi faaliyet göstermekte olup, 2001 yılının başlarında iki adet GSM 1800 işletmecisinin daha faaliyete geçmesi beklenmektedir.
|
98/577/EC
|
:
|
VSAT haberleşme sistemi kullanılmakta olup, milli frekans planlamasına göre başka bir frekans bandında kullanılmaktadır.
|
98/535/EC
|
:
|
TFTS’ye ayrılan bant ve teknik kriterler uyumlu olmakla birlikte henüz kullanıma girmemiştir.
|
99/497/EC
|
:
|
Uyumlu olmakla birlikte, şu aşamada DECT/GSM çift modlu terminal cihazı kullanılmamaktadır.
|
98/522/EC
|
:
|
Uyumlu olmakla birlikte, şu aşamada ERMES sistemi kullanılmamaktadır.
|
99/645/EC
|
:
|
Uyumlu olmakla birlikte, şu aşamada TETRA sistemi kullanılmamaktadır.
|
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
99/5/EC işaretli, radyo ve telekomünikasyon cihazlarının karşılıklı kabulüne ilişkin Direktife uyum hususunda ise; gerek 4502 sayılı Kanun ve gerek ilgili diğer kanunlarda yapılacak değişiklikler söz konusu uygulamaların gündeme getirilmesi halinde değerlendirilecektir.
c) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
99/5/EC işaretli Direktife uyum kapsamında, sonraki aşamalarda değerlendirilecektir.
99/5/EC işaretli Direktife uyum kapsamında, sonraki aşamalarda değerlendirilecektir.
Türk mevzuatının AB ile uyumlaştırılması çalışmaları halen devam etmekte olup, kısa vadeli yapılanma çerçevesinde Telekomünikasyon Kurumu 4502 sayılı yasa ile kurulmuş bulunmaktadır. Diğer mevzuat uyum çalışmalarının ise orta vadede tamamlanabileceği tahmin edilmektedir.
Konu ile ilgili olarak Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin gerçekleşmesi ve uygulamaya geçirilmesi için gereken harcamaların finansmanı ve finansman kaynakları ileride karşılaşılabilecek durumlar göz önüne alınarak belirlenecektir.
4.2.11.Oyuncaklar
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
Oyuncaklarla ilgili olarak, “Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzük” çerçevesinde yasal düzenlemeler mevcuttur. Ancak bu düzenlemeler yetersiz bulunmaktadır. AB direktifleriyle uyumlu Oyuncak Yönetmeliği Taslağı hazırlanmış olup, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Çerçeve Kanununun yürürlüğe girmesi ertesinde yürürlüğe konulacaktır.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Sağlık Bakanlığı
Söz konusu AB mevzuatının üstlenilerek uygulanmasıdır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
8326 sayılı Gıda Maddelerinin ve Umumi Sağlığı İlgilendiren Eşya ve Levazımın Hususi Vasıflarını Gösteren Tüzük (18.10.1952)
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
AB direktifleriyle uyumlu Oyuncak Yönetmeliği Taslağı hazırlanmış olup, Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Çerçeve Kanununun ilgili Yönetmeliklerinin yürürlüğe girmesi beklenmektedir.
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
Oyuncak güvenliği ile ilgili onaylanmış kuruluşların atanması ve çalışmaya başlaması gerekmektedir.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
Oyuncak Yönetmeliği yürürlüğe girdikten sonra gerekli değişiklikler tespit edilecektir.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
Oyuncak Yönetmeliği yürürlüğe girdikten sonra gerekli ek personel ihtiyacı tespit edilecektir.
Oyuncak Yönetmeliği yürürlüğe girdikten sonra gerekli yatırımlar tespit edilecektir.
6 Mart 1995 tarih ve 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararının 8-11. maddelerine istinaden, oyuncaklar konusundaki çalışmaların 31.12.2000 tarihine kadar tamamlanmış olması gerekmektedir. Ancak, henüz tamamlanmamış olan bu çalışmaların kısa vadede sona erdirilmesi öngörülmektedir.
-
MEDA (Akdeniz Kalkınma Programı) II
-
Avrupa Stratejisi / Katılım Öncesi Stratejisi Tüzükleri çerçevesinde ayrılacak fonlar
-
Diğer Avrupa Birliği Kaynakları
-
Sektörel Sivil Toplum Örgütleri
-
Mali destek verebilecek uluslararası diğer kuruluşlar
4.2.12.Diğer Ürün Grupları 4.2.12.1Tekstil
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
73/44/EEC, 96/73/EC ve 96/74/EC sayılı AB mevzuatına ilişkin yönetmelik çalışmaları sürdürülmektedir.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Söz konusu AB mevzuatının üstlenilerek uygulanmasıdır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
İkili ve Üçlü Lifli Tekstil Ürünleri ile ilgili olarak hazırlanan yönetmelik taslakları Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Ölçüler ve Standartlar Genel Müdürlüğünce ilgili kurum ve kuruluşların görüşüne sunulmuştur. Tekstil ürünlerinin isimleri ile ilgili olarak hazırlanan yönetmelik taslağı üzerinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar devam etmektedir.
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
Anılan mevzuat Türk hukuk sistemine yönetmelik olarak kazandırılacaktır.
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
Bu konuda yeni bir kurumsal değişiklik öngörülmemektedir.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
Bu konuda ek bir ihtiyaç henüz belirlenmemiştir.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
Bu konuda ek personel ihtiyacı henüz belirlenmemiştir.
Bu konuda ek yatırım henüz öngörülmemektedir.
Mevzuat uyumu çalışmalarının 2001 yılı sonuna kadar tamamlanması öngörülmektedir.
Bu konuda ek finansman ihtiyacı henüz belirlenmemiştir.
4.2.12.2Tıbbi Cihazlar
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
Tıbbi cihazlar ve vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlarla ilgili herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bununla birlikte, bazı tıbbi cihazların ithalatı, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından yayımlanan “Dış Ticaret Tebliğleri” çerçevesinde yürütülmektedir. Şu anda 2001/4 sayılı (RG No: 24271, 25.12.2000) Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği kullanılmaktadır. Tıbbi cihazlarla ve vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlarla ilgili yasal boşluğu gidermek amacıyla, AB’nin ilgili direktifleri doğrultusunda yönetmelik taslakları hazırlanmıştır. Yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi için Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından hazırlanan Çerçeve Kanunun ve ilgili yönetmeliklerin çıkması beklenmektedir.
”Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Ürünleri Yönetmeliği” mevcut olmakla birlikte, Yönetmelik AB mevzuatına göre revizyona ihtiyaç duymaktadır.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Sağlık Bakanlığı
Söz konusu AB mevzuatının üstlenilerek uygulanmasıdır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
| -
Tıbbi Cihazların İthalatında uygulanan “25 Aralık 2000 tarih ve 24271 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Dış Ticarette Standardizasyon Tebliği (2001/4)”,
-
Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Ürünleri Yönetmeliği (13.11.1999 tarih ve 23875 sayılı Resmi Gazete).
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
Tıbbi cihazlarla ilgili yasal boşluğu gidermek amacıyla, AB’nin ilgili direktifleri doğrultusunda Tıbbi Cihaz Yönetmeliği ve Vücuda Yerleştirilebilir Aktif Tıbbi Cihazlar Yönetmeliği Taslağı hazırlanmış ve yayım aşamasına gelmiştir. Bu yönetmelik taslaklarının “Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanmasına ve Uygulanmasına İlişkin Kanun” (Çerçeve Kanunu) ve AB’ nin bu konuda yaptığı yeni düzenlemeler çerçevesinde tekrar gözden geçirilerek yayımlanması gerekmektedir.
”Vücut Dışında Kullanılan Tıbbi Tanı Ürünleri Yönetmeliği” mevcut olmakla birlikte, Yönetmelik AB mevzuatına göre revizyona ihtiyaç duymaktadır.
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
Tıbbi cihazlarla ilgili tüm işlemlerin (imalatçı kayıtlarının yapılması, onaylanmış kurumların atanması ve AB Komisyonu’na bildirilmesi, piyasa gözetiminin yapılması, ürünlerin mevzuata uygunluğunun kontrolü için gerekli olan referans laboratuarlarının kurulması, CE işaretlemesinin kontrol ve denetim mekanizmasının oluşturulması, klinik araştırmalar vb.) yürütülmesinden sorumlu, Sağlık Bakanlığı çatısı altında bir birimin oluşturulması ve bu kapsamda, söz konusu yeni yapılanmayı mümkün kılacak kurumsal değişikliklerin yapılması gerekmektedir. Halihazırda, bu sistemi kurmak amacıyla, sekreterya işlemlerini yürütmek üzere Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünde 28 Aralık 1999 tarihinde “Tıbbi Ürün Güvenliği Daire Başkanlığı” oluşturulmuştur.
Ayrıca, Sağlık Bakanlığında tıbbi cihazlar konusunda her türlü işlemi yapan tek bir birim olmamasından ve çok az sayıda kontrol edilen cihazların da farklı birimler tarafından farklı prosedürlerle kontrol edilmesinden dolayı işlemlerin yürütülmesinde pek çok sorunla karşılaşılmaktadır. Ayrıca, tıbbi cihaz ithalatında kontrol işlemini yürüten birimlerin, teknik bilgi ve altyapı yetersizliği nedeniyle bu işlemler sağlıklı bir şekilde yapılamamaktadır.
Bu kapsamda yapılan toplantılar sonucunda, anılan Bakanlığa bağlı müstakil “Tıbbi Cihaz Dairesi Başkanlığı” kurulması için Sağlık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 181 sayılı KHK’da değişiklik yapılmasına dair “Kanun Tasarısı Taslağı” hazırlanmıştır. Hazırlanan "Kanun Tasarı Taslağı” gerekçeleriyle birlikte ilgili kurumların görüşüne sunulmuştur.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
Tıbbi cihazlar konusunda AB düzenlemelerinin ülkemizde tamamen uygulanmaya başlanmasıyla birlikte, piyasa gözetim sistemi ve CE işaretlemesinin kontrol ve denetim mekanizmasının oluşturulması gerekmektedir. Bu kapsamda, iyi işleyen gözetim ve denetim sisteminin oluşturulmasına ve bu işlemleri yürütecek kalifiye personelin yetiştirilmesine ihtiyaç duyulacaktır.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
AB’nin tıbbi cihazlarla ilgili direktifleri doğrultusunda Sağlık Bakanlığı bünyesinde gerçekleştirilecek olan yeni yapılanmada, öncelikle, 10 teknik personelin ikişer aylık sürelerle, bu konudaki sistemi etkin olarak sürdüren AB ülkelerinden (İngiltere, Almanya, Fransa) birinde eğitim alması öngörülmektedir.
Ayrıca, tıbbi cihazlar konusundaki yapılanma ülkemizde yeni olup, anlaşılması zor bir sistemdir. Aday ülkelere, AB Komisyonunda yapılan toplantılara sistemi ülkelerinde oluşturmaları için "aday ülke statüsü" çerçevesinde gözlemci olarak katılma hakkı tanınmaktadır. Bu nedenle, bu toplantılara Türkiye'nin de "gözlemci" statüsünde düzenli katılımın sağlanması yararlı olacaktır.
Sağlık Bakanlığında tıbbi cihazlar konusunda her türlü işlemi yapan tek bir birimin oluşturulması amacıyla, anılan Bakanlık bünyesinde kurulması öngörülen "Tıbbi Cihaz Dairesi Başkanlığı"nın ilk kuruluş çalışmaları için gerekli çekirdek kadronun eğitimi ve asgari alt yapının oluşturulması için yatırım ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir. Gerekli yatırım miktarının tespiti amacıyla, bu konu kapsamındaki tüm uygulamalarda AB sistemine bire bir uyum ve sistemde yer alan tüm işlemlerin ülkemizde uygulamaya geçirilmesi aşamasında merkezi yapının geliştirilmesi, referans laboratuarlarının oluşturulması ve benzeri durumlar için, ayrı bir bütçe çalışmasının yapılması gerekmektedir.
6 Mart 1995 tarih ve 1/95 Sayılı Ortaklık Konseyi Kararının 8-11. maddelerine istinaden, tıbbi cihazlar ve vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlar konularındaki uyumlaştırma çalışmalarının 31.12.2000 tarihine kadar tamamlanması öngörülmüştür. Ancak, konunun zorluğu ve anlaşılmasındaki güçlükler nedeniyle çalışmalar tamamlanamadığından, Ulusal Program kapsamında, çalışmaların kısa vadede tamamlanması hedeflenmektedir. Vücut dışında kullanılan (invitro) tıbbi tanı ürünlerine ilişkin mevzuatın ise orta vadede uyumlaştırılması öngörülmektedir.
-
MEDA (Akdeniz Kalkınma Programı) II
-
Avrupa Stratejisi / Katılım Öncesi Stratejisi Tüzükleri çerçevesinde ayrılacak fonlar
-
Diğer Avrupa Birliği Kaynakları
-
Sektörel Sivil Toplum Örgütleri
-
Mali destek verebilecek uluslararası diğer kuruluşlar
4.2.12.3Gezi Amaçlı Tekneler
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
Gümrük birliğinden kaynaklanan yükümlülük gereği AB’nin ilgili direktif hükümlerine uyum amaçlı bir Yönetmelik Taslağı hazırlanmış olup, Teknik Mevzuat Uyumuna İlişkin Çerçeve Kanunun TBMM’nce onaylanmasını takiben yürürlüğe konulacaktır.
Gezi amaçlı teknelere yönelik harmonize standartlar Türk Standartları Enstitüsü tarafından adapte edilmiştir.
Onaylanmış kuruluş olarak tayin edilecek organizasyonlar akredite olma çalışmalarını sürdürmektedir.
Gezi Amaçlı Tekne Direktifinin getirdiği kural ve standartların yürürlüğe konulup, uygulanması açısından başlıca sorun, endüstrinin mevcut durumudur. Gezi amaçlı tekne imalat sanayii, geleneksel üretim tekniklerini kullanan, dağınık ve küçük işletmelerden oluşmaktadır. Bu nedenle ilgili Yönetmeliğin uygulanabilmesi için üretim yapısında ve tekniklerinde önemli ölçüde değişim ve yeni yatırımlar gerekmektedir.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Denizcilik Müsteşarlığı
Söz konusu AB mevzuatının üstlenilerek uygulanmasıdır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
İlgili Yönetmelik Taslağı , Çerçeve Kanunun TBMM’de onaylanmasını müteakip yürürlüğe konulacaktır.
b) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
Denizcilik Müsteşarlığının idari kapasitesi, ilgili Yönetmeliğin etkin uygulanabilmesini teminen güçlendirilecektir.
Denizcilik Müsteşarlığının koordinatörlüğünde, imalatçı, onaylanmış kuruluş ve test organizasyonları temsilcilerinden oluşan bir Danışma Kurulu oluşturulacaktır.
c) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
Onaylanmış kuruluşları tayin etmek, uygunluk değerlendirmesi ve sertifikalandırma sistemini kontrol etmek ve etkin bir piyasa gözetimini gerçekleştirmek için sorumlu olan Denizcilik Müsteşarlığı yeterli sayıda ek kalifiye personel ile teknik teçhizata ihtiyaç duymaktadır.
Bu amaçla, 15 ek personel istihdam edilerek yurt içinde ve yurt dışında eğitilecektir.
Gezi amaçlı tekne imalat endüstrisinin mevcut durumunun Yönetmelikte getirilen teknik zorunluluklara uyum için yeterli olmadığı dikkate alındığında, yeniden yapılanma ve yeni yatırımlar zorunlu görülmektedir.
Uygunluk değerlendirmesi için büyük önem arzeden test laboratuarları için yeni teknik imkanlar yaratılmasına yönelik yatırımlar da yapılacaktır.
Mevzuat açısından uyum çalışmalarının kısa vadede tamamlanması hedeflenmektedir.
4.2.12.4Diğer Ürünler
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
2/97 sayılı Ortaklık Konseyi Kararının Eki listede yer alan Gaz Yakan Aletler, Makine, Kaldırma ve Mekanik Taşıma Araçları, İnşaat Tesisleri ve Ekipmanları, Yapı Malzemeleri, Diğer Makineler, Sivil Amaçlı Patlayıcılar ve diğer konu başlıkları altında halen ülkemizde AB mevzuatına eşdeğer bir mevzuat bulunmamaktadır.
Ancak, anılan mevzuat ile ilgili Türk Standartlarını esas alan Tebliğler yürürlüktedir. Bu Tebliğlere uygunluğun değerlendirilmesi ve deneyler ise Türk Standartları Enstitüsü laboratuarlarında yapılmaktadır.
Bu alanlardaki piyasa gözetimi de, sorumlu kuruluşlar tarafından ilgili mevzuatları uyarınca sürdürülmektedir.
Diğer taraftan, Türkiye, inşaat sektörünün önemli ara mallarından olan kaplama malzemelerinde 200 milyon m2 üretim kapasitesi ile dünya sıralamasında ilk beş ülke arasına girmiş bulunmaktadır. İç talep 100 yerli üretimle karşılanmaktadır. Üretimin üçte birine tekabül eden miktarı ihraç edilmektedir. 1999 yılı ihracat değeri 268 milyon ABD Dolarını bulmuştur.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
TAIEX tarafından verilmeyen, ancak, sorumlu kuruluşlar tarafından değerlendirmeye alınan AB mevzuatı aşağıda sıralanmaktadır:
-
86/295/EEC
-
86/296/EEC
-
86/663/EEC
-
95/17/EC
-
93/15/EEC
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı (Yapı Malzemeleri)
Söz konusu AB mevzuatının üstlenilerek uygulanmasıdır.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
Anılan mevzuatın bir bölümü ile ilgili uygulanmakta olan Türk Standartlarını esas alan tebliğler mevcuttur.
Basınçlı kaplarla ilgili yedi adet ana AB direktifinin dört adedi yönetmelik haline getirilip yayımlanmıştır. Bir adedinin de 2001 yılı sonuna kadar yayımlanması düşünülmektedir. Kalan iki adedi de Yeni Yaklaşım Direktifi olup, Çerçeve Kanununun yayımı akabinde Başbakanlığa yayım için gönderilecek durumdadır.
Gaz yakan aletlerle ilgili üç adet AB ana direktifinden iki adedi Yeni Yaklaşım Direktifi olup, Çerçeve Kanunun yayımı akabinde yayımı için Başbakanlığa gönderilecek durumdadır.
Ayakkabıların etiketlenmesi ile ilgili olan direktif, tebliğ halinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Uyumlaştırma çalışmaları çerçevesinde yürürlüğe konan mevzuatın listesi aşağıda verilmektedir.
Ayakkabılar ile ilgili Mevzuat
-
94/11/EC (Mukabil Türk mevzuatı: 03.06.2000 tarih ve 24068 sayılı Resmi Gazete)
Basınçlı Kaplar ile ilgili Mevzuat
-
75/324/EEC (Mukabil Türk mevzuatı: 30.11.2000 tarih ve 24246 sayılı Resmi Gazete)
-
76/767/EEC (Mukabil Türk mevzuatı: 10.11.2000 tarih ve 24226 sayılı Resmi Gazete)
-
84/525/EEC (Mukabil Türk mevzuatı: 10.11.2000 tarih ve 24226 sayılı Resmi Gazete)
-
84/527/EEC (Mukabil Türk Mevzuatı: 25.01.2001 tarih ve 24298 sayılı Resmi Gazete)
Gaz Yakan Aletler ile ilgili Mevzuat
-
78/170/EEC (Mukabil Türk Mevzuatı: 24.12.2000 tarih ve 24246 sayılı Resmi Gazete)
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
Kaldırma ve Mekanik Taşıma Araçları ile ilgili beş adet ana direktif, Makine Emniyeti ile ilgili bir adet ana direktif ve Kristal Camlar ile ilgili bir adet ana direktif üzerinde uyumlaştırma çalışmaları devam etmektedir. Bu konudaki mevzuat uyumu çalışmalarının 2001 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.
Patlayıcı maddelerle ilgili olarak AB Resmi Gazetesinde 5 Nisan 1993 tarihinde “Sivil Kullanım Amaçlı Patlayıcıların Piyasaya Sürülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Hükümlerin Uyumlu Hale Getirilmesi “ hakkında Konsey Direktifi (93/15/EEC) yayımlanmıştır. Bu direktif 1 Ocak 1995 tarihinde yürürlüğe girmiş olup geçiş dönemi son tarihi ise 31 Aralık 2002‘dir. Patlayıcı maddelerle ilgili olarak çeşitli Bakanlıklarda çalışmalar yapılmaktadır. Ancak söz konusu Bakanlıklar, birbirlerinden ayrı bir şekilde çalışmaktadır. İçişleri Bakanlığı tarafından 87/12028 karar sayılı “Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin İthali , Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi, Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzük”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından ise 7/7551 karar sayılı “Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak Tedbirler Hakkında Tüzük” üzerinde güncelleştirme çalışmaları yapılmaktadır. Bu aşamada, 93/15/EEC sayılı Direktifi Türk mevzuatına kazandıracak çalışmayı hangi kurumun yapacağı konusu üzerindeki görüşmeler devam etmektedir.
Diğer taraftan, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından “Yapı Malzemeleri Yönetmelik Taslağı” hazırlanmış olup görüş alınmak üzere ilgili Bakanlık ve kuruluşlara gönderilecektir.
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
Özellikle Yeni Yaklaşım Direktiflerinin uygulanmasına yönelik olarak yayımlanacak olan Çerçeve Kanun uyarınca uygunluk değerlendirme ve belgelendirme kuruluşları tayin edilecektir. Ayrıca, bu konularda, yüksek risk unsuru içeren uygunluk değerlendirme işlemlerini yürütecek olan onaylanmış kuruluşların tayini ve bunların AB Komisyonuna bildirimi yapılacaktır.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
Özellikle Yeni Yaklaşım Direktiflerinin yürürlüğe girmesi ile alınacak tedbirler yayımlanacak olan Çerçeve Kanun içeriğinde ele alınmaktadır.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
AB teknik mevzuatı hazırlandıktan sonra Klasik Yaklaşım ve Yeni Yaklaşım kapsamındaki mevzuat hakkında sanayiciyi bilgilendirme ihtiyacı vardır.
Türkiye'nin bu konudaki uygunluk değerlendirme ve belgelendirme işlemlerinde kendi kendine yeter bir ülke olmayı hedeflemesi sebebiyle gerek kamu gerekse özel sektör yatırımlarına ihtiyaç bulunmaktadır.
Bu konudaki mevzuat uyumu çalışmalarının 2001 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanmaktadır.
Bu başlık altındaki konular üzerinde çalışmalar ilerledikçe bu konulardaki yatırım, personel ihtiyacı ve finansman kaynakları belirlenecektir.
İdari İşbirliği Fonu ve diğer kaynakların biran önce harekete geçirilmesi gerekli görülmektedir. Ayrıca, özellikle test ve belgelendirme ile ilgili projeler, finansmanı MEDA bütçesinden sağlanacak olan MSDK Projesi içerisinde ele alınabilir.
4.2.13.Malların Serbest Dolaşımı-Muhtelif 4.2.13.1Kültürel Mallar
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu (23.7.1983 tarih ve 18113 sayılı RG); korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmek amacını taşımakta, söz konusu varlıklarla ilgili hususları ve bunlara ilişkin gerçek ve tüzel kişilerin görev ve sorumluluklarını kapsamaktadır.
Anılan Kanunda yapılan bazı değişiklikler, 17.06.1987 tarih ve 3386 sayılı Kanun ile yürürlüğe girmiştir.
3386 sayı ile değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, altı bölüm ve yetmiş beş maddeden oluşmaktadır:
1. Bölümde:
|
Amaç, Tanımlar, Haber Verme Zorunluluğu ve Devlet Malı Niteliğine ilişkin hükümler (Md.1-5),
|
2. Bölümde:
|
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarına ilişkin hükümler (Md.6-22),
|
3. Bölümde:
|
Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarına ilişkin hükümler (Md.23-34),
|
4. Bölümde:
|
Araştırma, Sondaj, Kazı ve Define Aramaya ilişkin hükümler (Md. 35-50),
|
5. Bölümde:
|
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ile Koruma Kurullarına ilişkin hükümler (Md. 51-63),
|
6. Bölümde:
|
İkramiye ve Cezalara ilişkin hükümler (Md. 64-75) düzenlenmiştir.
|
Kanunun ilgili hükümleri, on sekiz adet yönetmelik ile desteklenmiş, şekil, usul ve esaslar belirlenmiştir.
Kanun özünde; gelecek nesillere doğru ve sağlıklı aktarılması gereken evrensel kültür ve tabiat varlıklarının, ait olduğu ortamda korunması esaslarını taşımaktadır.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Kültür Bakanlığı
Türkiye’nin, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma müktesebatına ilişkin nihai hedefin sağlanması ve AB müktesebatının (kültürel mallara yönelik) Türkiye’nin menfaatlerine uygun olarak üstlenilmesidir.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
| -
3386 sayı ile değişik 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu
-
Ayrıca, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa bağlı on sekiz adet yönetmelik mevcut olup, bunlardan ilgili olanları aşağıda sıralanmaktadır:
-
Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tasnifi, Tescili ve Müzelere Alınmaları Hakkında Yönetmelik. RG: 13.08.1984/18488
-
Özel Müzeler ve Denetimleri Hakkında Yönetmelik. RG: 22.01.1984/18289
-
Müzeler ile Müzelere Bağlı Birimlerde ve Örenyerlerindeki Kültür Varlıklarının Film ve Fotoğraflarının Çekilmesi Mülaj ve Kopyalarının Çıkarılması Hakkında Yönetmelik. RG:26.01.1984/18293
-
Define Arama Yönetmeliği. RG: 27.01.1984/18294
-
Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıklarının Yurt Dışına Çıkarılması ve Yurda Sokulması Hakkında Yönetmelik (Sergiler). RG:16.02.1984/18314
-
Korunması Gerekli Taşınır Kültür ve Tabiat Varlıkları Koleksiyonculuğu ve Denetimi Hakkında Yönetmelik. RG: 15.03.1984/18342
-
Etnografik Nitelikteki Taşınır Kültür Varlıkları Hakkında Yönetmelik. RG:03.05.1988/19803
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler:
-
Silahlı Bir Çatışma Halinde Kültürel Varlığın Korunmasına Dair Sözleşme, Lahey 1954 (Türkiye 10 Nisan 1965 tarihinde taraf olmuştur).
-
Kültürel Varlığın Kanun Dışı İthal, İhraç ve Mülkiyet Değiştirmesinin Önlenmesi ve Yasaklanması ile İlgili Alınacak Tedbirlere İlişkin Sözleşmesi, UNESCO-Paris, 1970 (Türkiye 21 Nisan 1981 tarihinde taraf olmuştur)
-
Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme, UNESCO-Paris, 1972 (Türkiye 14 Şubat 1983 tarihinde taraf olmuştur)
-
Arkeolojik Mirasın Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi, Malta 1992-Gözden Geçirilmiş No 143 (Türkiye 5 Ağustos 1999 tarihinde taraf olmuştur)
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
Bir Üye Devletin Ülkesinden Yasadışı Yollarla Çıkarılan Kültürel Objelerin İadesi Hakkındaki 93/7/EEC sayılı Konsey Direktifi (Md.5) çerçevesinde; dava açma hükmü bulunmaktadır. Bu hususun, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa konulacak bir ek madde ile uyumlaştırılması öngörülmektedir.
93/7/EEC sayılı Konsey Direktifi (Md.9), “İyi Niyeti Kanıtlama Yükümlülüğü”nün talepte bulunulan Üye Devletin mevzuatına tabi olduğunu belirtmektedir. Türk mevzuatına ilgili hükmün konması gerekmektedir.
93/7/EEC sayılı Konsey Direktifi (Md.12) çerçevesinde, “iade” den sonra, kültürel objenin mülkiyeti talep eden devletin kanununa tabidir hükmü bulunmaktadır. Türk mevzuatına benzer bir düzenlemenin konulması öngörülmektedir.
Kanunun uyumlaştırılmasını müteakip, yönetmelik hazırlanması veya bazı yönetmeliklerde değişiklik yapılması gerekmektedir (Örn.Sergiler).
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
AB’nin kültürel mallara yönelik üç yasal düzenlemesi ile iki değişiklik tüzüğünün uyumlaştırılması ve uyum sonucu sağlıklı ve başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için idari yapılanma gerekmektedir.
Halihazırda, Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü bünyesinde 25.11.1997 tarihli “Makam Onayı” ile kurulmuş olan “Uluslararası Antlaşmalar ve AT ile İlişkiler Birimi”nce AB’nin kültürel konularına ilişkin tüm işlemlerin yanısıra, mevzuat uyumu çalışmaları yürütülmektedir.
Gerek konuların yoğunluğu ve gerek uyum sonucu uygulamaların yapılabilmesi ve denetlenebilmesi amacıyla söz konusu Birimin Şube Müdürlüğü haline getirilebilmesi ve Genel Müdür Yardımcılığına bağlı bir Daire Başkanlığı kurularak daha rasyonel bir çözüm sağlanabilmesi amacıyla girişimler başlatılmıştır.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
AB’nin yasal düzenlemelerine uyum için çıkarılması gereken mevzuat üzerindeki hukuki çalışmalar henüz tamamlanmadığından, ek önlemler hususunun ileriki aşamada belirtilmesinin daha doğru olacağı düşünülmektedir.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında gerçekleştirilecek değişiklik, yenilik çalışmaları ve bunların uygulamaya geçirilebilmesi için yapılacak kurumsal düzenlemenin hedeflenen sonuçları sağlayabilmesi için “Uzman Değişimi Programı” kapsamında, yargı çevreleri, gümrük yetkilileri ve yeni yapılanmada görev alacak uzmanlara yurtiçinde ve uluslararası platformda düzenlenecek eğitim programlarının oluşturulması önem arz etmektedir.
Bu kapsamda, Kültür Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının deneyimli, iyi derecede İngilizce bilen AB Uzmanı, arkeolog, sanat tarihçisi ve etnologlarla takviye edilmesi zorunlu görülmektedir.
Söz konusu uzmanların özellikle, üye ülkelerden benzer coğrafya ve kültürleri paylaştığımız Yunanistan, İtalya, Fransa, İspanya ve Portekiz’in uygulamalarını incelemeleri son derece yararlı bulunmaktadır.
Ayrıca, Kültür Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatı ile diğer kültür departmanlarına (Vakıflar Genel Müdürlüğü, Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı vb.), adli merciler, polis (INTERPOL vb.) gümrük idareleri ve AB’nin ilgili birimlerine bağlantılı olabilecek bilgisayar ve kullanıcılara ihtiyaç duyulmaktadır.
Mevzuatta yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilebilmesi için yatırım yapılması gerekmektedir. Ancak, yatırım miktarı çalışmaların tamamlanmasını müteakip belirtilecektir.
Kültürel varlıklarımızın hassas durumu göz önüne alınarak, mevzuatta yapılması gereken değişiklik ve yenilikler için, orta vade hedeflenmiştir.
Kültür Bakanlığı 2000 yılı bütçesinin Genel Bütçenin yüzde 0,26’sı olduğu gerçeği göz önüne alındığında, değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilebilmesi için bu bütçe yeterli olamayacaktır.
Bu nedenle, Bakanlık bütçesinin artırılmasının yanı sıra, AB’nin mali yardımına da ihtiyaç duyulmaktadır.
4.2.13.2Kamu İhaleleri
I. Öncelik tanımı
|
a) Mevcut durum
|
1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı çerçevesinde, Türkiye'nin, AB mevzuatına uyum sağlama konusunda üstlenmiş bulunduğu bir yükümlülük olmamakla beraber, tam üyelik perspektifi çerçevesinde, kamu ihaleleri mevzuatının AB mevzuatına ve uluslararası normlara uyum sağlaması amacıyla çalışmalar başlatılmıştır.
Türk ihale mevzuatında 1.1.1984 tarihinde yürürlüğe giren 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu temel düzenlemedir. Anılan Kanuna dayanılarak çıkartılan yönetmelikler, kararnameler ve şartnameler de ihale mevzuatının bir parçasıdır. Genel bütçeye dahil dairelerin, katma bütçeli idarelerin,özel idare ve belediyelerin alım, satım, hizmet, yapım, kira, trampa, mülkiyetin gayri ayni hak tesisi, taşıma işleri konularında açtığı ihaleler 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülmektedir.
Kamu iktisadi teşekkülleri veya kimi özerk yönetimler bu Kanun kapsamı dışında yer almaktadır. Bu yönetimler Devlet İhale Kanunu ile benzer çizgide kendi düzenlemelerini yapmışlardır.
Bu Kanunun yürütülmesinde, ihtiyaçların en iyi şekilde en uygun şartlarla ve zamanında karşılanması temel ilkedir. İhale prosedürü açıklık ve rekabet ilkelerine uygun bir şekilde yürütülmektedir. Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişilerin açılan ihalelere katılmasını yasaklayıcı hiçbir hüküm yoktur. İhaleler gazetelere verilen ilanlar aracılığıyla duyurulmaktadır. Tahmini bedeli Kanunda ifade edilen ve her yıl Bütçe Kanununda belirlenen alt sınırın üstünde kalan ihale duyuruları Resmi Gazetede de yayımlanmak zorundadır.
Bu konudaki AB mevzuatına uyum sağlanması ve şeffaflığın, rekabetin ve kamuoyu denetiminin en geniş şekilde sağlanması amacıyla, Maliye Bakanlığı ve Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu yerine geçecek yeni bir Devlet İhale Kanunu Taslağı hazırlık çalışmaları devam etmektedir.
Söz konusu Taslak çalışmaları ile getirilmesi öngörülen değişiklikler aşağıdaki maddelerde özetlenmektedir:
-
Kamuda uygulama birliğini sağlamak üzere kamu kaynağı kullanan bütün kamu kurum ve kuruluşları yeni Devlet İhale Kanunu Tasarısı kapsamına alınarak, kamu ihalelerinde mal ve hizmet alımı, yapım, kiralama ve taşıma işleri için tek bir yasal düzenlemeye tabi olunması sağlanmaktadır.
-
İsteklilerin yapılacak ihalelere katılabilmeleri için, işin gerektirdiği nitelik ve yeterliğe sahip olmaları dışında Türkiye’de tebligat adresi göstermeleri yeterli görülmüştür.
-
Tahmini bedelden indirim yapılması uygulaması yerine, işlerin piyasa rayiçlerine uygun fiyatlara göre istekliler tarafından tespit edilen gerçekçi bedeller üzerinden ihale edilmesi benimsenmiştir.
-
Avrupa Birliği ve uluslararası ihale uygulamalarına paralellik sağlamak üzere, şartları taşıyan herkesin katılımına imkan tanıyan açık ihale usulü ile belli istekliler arasında ihale usulü ve pazarlık usulü şeklinde üç ihale usulü belirlenmiştir.
-
Belli istekliler arasında ihale usulünün uygulanmasında ön seçim ilanı yapılması zorunluluğu getirilerek, bu ihale usulü belli tutarı aşan ve ileri teknoloji gerektiren işlerle sınırlı tutulmuştur.
-
Yapım işlerinde, idarelerce yeterli etüd ve fizibilite çalışmaları yapılmadan ön proje ile ihaleye çıkılması nedeniyle yatırım maliyetleri gerçekçi bir şekilde belirlenemediğinden, işler öngörülen bedellerin üzerinde ve daha uzun sürede tamamlanmaktadır. Bu durumun önlenmesi amacıyla, yapım işlerinin uygulama projeleri yapılarak ihale edilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
-
Uluslararası uygulamalara paralellik sağlamak üzere, “götürü bedel”, “anahtar teslimi götürü bedel” veya “birim fiyat” teklif türlerinden biri üzerinden teklif alınması öngörülmektedir.
-
Teknik değerlendirme gerektiren işlerde teknik özellik ve fiyat karşılaştırmasının birlikte yapılabilmesi için teknik ve mali tekliflerin aynı anda verilmesi ve birlikte değerlendirilmesi sağlanmıştır.
-
Sorumluluk taşıyan gerçekçi teklifler hazırlayabilmeleri açısından isteklilere yeterli hazırlık süresinin tanınmasını sağlamak amacıyla, AB’nin kamu alımlarıyla ilgili direktiflerinde öngörülen ilan süreleri de dikkate alınarak, ihale usulleri ve belli limitler dahilinde ilan süreleri yeniden belirlenmiştir. Ayrıca daha çok isteklinin ihalelere katılabilmesi amacıyla, günümüz teknolojilerinden yararlanmak üzere elektronik haberleşme (internet) yoluyla ilana da imkan tanınmıştır.
-
Kamu kaynaklarının kullanımı konusunda kamuoyunun bilgilendirilmesi ve sadece ihale öncesi değil ihale sonrası şeffaflığın da sağlanması amacıyla, yapılan ihalelere ilişkin sonuçların ilan edilmesi öngörülmüştür.
-
Kamu yapılarının fen ve sanat kurallarına uygun ve sağlam bir şekilde yapılmasını sağlamak, denetim eksikliği nedeniyle ortaya çıkabilecek hasarların ve buna rağmen herhangi bir hasar oluşması durumunda da Devletin zararını önlemek amacıyla yapım ve denetim sorumluluğuna ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.
-
Taahhüdünü sözleşme ve şartname hükümlerine uygun olarak yerine getirebilecek isteklilerin ihaleye katılmalarını sağlamak amacıyla geçici ve kesin teminat oranları yükseltilmiştir.
-
Kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla, sorumluluğunu yerine getirmeyen yükleniciler ve idare görevlileri hakkında cezai yaptırımlar getirilmiştir.
Diğer taraftan, 11 Nisan 2000 tarihli ve 2000/3 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca başlatılmış olan Hizmetlerin ve Kamu Alımlarının Serbestleştirilmesi amacıyla bir Ortaklık Konseyi Kararı oluşturulması yönündeki müzakereler sürdürülmektedir.
İlgili AB müktesebatı listesi Cilt II’de verilmektedir.
Kamu ihalelerinin denetimi konusunda özel olarak görevlendirilmiş bir kuruluş bulunmamaktadır. Ancak, yürürlükte olan 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun uygulaması ile ilgili yönlendirme ve denetim Maliye Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Yapım işlerine ilişkin uygulamalar ayrıca Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca da yönlendirilmektedir. Avrupa Birliğine uyum çalışmaları çerçevesinde yeni İhale Kanunu Tasarısı da Maliye Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı tarafından birlikte hazırlanmaktadır.
Bu alandaki AB mevzuatına uyum sağlanması ve uygulamaya geçirilmesidir.
|
II. AB müktesebatı ile Türk mevzuatı karşılaştırması ve yapılması gereken değişiklik ve yeniliklerin uygulamaya geçirilmesi için alınması gereken önlemler
|
a) Türk mevzuatının mevcut durumu
|
8.3.1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu (RG 10.9.1983/18161)
b) Türk mevzuatında yapılması gereken değişiklik ve yenilikler
|
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu yerine hazırlanmakta olan yeni İhale Kanunu Taslağı çalışmalarının tamamlanması ve kanunlaşması gerekmektedir.
c) Gerekli kurumsal değişiklikler
|
Kamu ihalelerine ilişkin uygulamayı yönlendirecek ve şikayetleri çözüme bağlayacak hukuki veya idari (tercihen idari) bağımsız bir kurum oluşturulması ihtiyacı bulunmaktadır.
d) Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesine bağlı olarak alınması gereken tedbirler
|
AB mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanan Devlet İhale Kanun Tasarısının yürürlüğe girmesi halinde, Kanuna ilişkin uygulamaların düzenleneceği yönetmelikler ile tip şartname ve sözleşmelerin hazırlanması gerekmektedir.
e) Yeni düzenlemelerin uygulanması için gereken ek personel ve eğitim ihtiyacı
|
İhale yapan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının yürürlüğe konulacak yeni ihale mevzuatı konusunda bilgilendirilmesi amacıyla ilgili personele eğitim verilmesi ve bu alandaki kalifiye personel ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir.
2001 yılı içerisinde, 2886 sayılı Kanunun yerine hazırlanan Devlet İhale Kanunu Taslağı çalışmalarının devam ettirilmesi ve orta vadede tamamlanması hedeflenmektedir.
Dostları ilə paylaş: |