Faaliyet Kollan
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
Tarım dışı üretim faaliyetlerinde çalışanlar ve ulaştırma makineleri kullananlar
|
64.308
|
11.127
|
75.435
|
Satış ve ticaret personeli
|
14.447
|
1.159
|
15.606
|
Hizmet işlerinde çalışanlar
|
9.372
|
1.522
|
10.894
|
İdari personel ve benzeri çalışanlar
|
4.382
|
2.549
|
6.931
|
ilmi ve teknik elemanlar, serbest meslek sahipleri ve bunlarla ilgili diğer meslekler
|
3.651
|
1.553
|
5.204
|
Müteşebbisler, direktörler ve üst kademe yöneticileri
|
1.843
|
80
|
1.923
|
Tarım, hayvancılık, ormancılık, balıkçılık ve avcılık işlerinde çalışanlar
|
1.225
|
363
|
1.588
|
işsiz olup iş arayanlar ve bilinmeyenler
|
6.597
|
1.242
|
7.839
|
Genel Toplam
|
105.825
|
19.595
|
125.420
|
Kâğıthane'deki sanayi bölgesinde zamanla apartmanlaşmış bir gecekondu bölgesi.
Elif Erim, 1985
Tablo n Gaziosmanpaşa İlçesi'nde Çalışanların Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı
Kaynak: 1990 Genel Nüfus Sayımı, "Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, tli 34-tstanbul", DiE, Ankara, Temmuz 1993.
lik Parkı gazinoları çok ünlüydü. Dönemin vazgeçilemeyen plaj gazinoları ise, Moda, Florya, Menekşe Haylayf, Yeşilköy Çınar ve Büyükçekmece Çardak plaj gazinolarıydı. Küçük Çiftlik Parkı Gazinosu' nü kapatan sahipleri daha sonra Tepeba-şı'ndaki Kazablanka Gazinosu'nu açtılar. Bu gazino bugünlerde daha ziyade toplantı ve düğün salonu olarak hizmet vermektedir. Dönemin diğer ünlü gazinoları Sıraselviler Caddesi'ndeki Normandiya (Gazino) Barı ve Bomonti'deki Klöb X'tir. Aynı yıllarda Maçka'da bugün SwissöteP in bulunduğu yerde bir zamanların ünlü Maçka Taşlık Gazinosu vardı.
Günümüzde ise Caddebostan'da Maksim, Yenikapı'da Çakıl, yine Yenikapı'da Gar, Vatan Caddesi'nde Lunapark ve Tak-sim'de Maksim gazinoları istanbul'un en ünlü gazinolarıdır. Bu gazinolarda muayyen günlerde aile, halk ve kadın matineleri düzenlenir.
İstanbul eğlence hayatı içinde nice aile ve kır gazinoları yer almıştır. Belki bunun için olacak kimi gazino adları bazı istanbul sokaklarına verilmiştir. 1934 basımı îs-tanbul Şehir Rebberi'ne göre, Dolapdere-si Gazinosu Sokağı, Beyoğlu ilçesi Eskişehir Mahallesi'nde; Gazino Sokağı, Beşiktaş İlçesi Abbas Ağa Mahallesi'nde; Dere Gazinosu Sokağı ise Kadıköy'ün Kuşdili semtinde bulunmaktadır.
VEFA ZAT
GAZİOSMANPAŞA İLÇESİ
ilin batı yarısında, Çatalca Yarımadası'n-da yer alır. 27 Ağustos 1963'te yürürlüğe giren 309 sayılı yasayla kurulmuştur.
İlçe kuzeydoğu, doğu ve güneydoğuda Eyüp; güneyde Bayrampaşa, Esenler ve Küçükçekmece; batıda Çatalca ilçeleri ve kuzeyde de Karadeniz'e komşudur. Bu sınırlar içinde 163 km2'lik bir alan kaplar. İlçenin 29 mahallesi, Merkez Bucağı'na bağlı 10 köyü vardır. Gaziosmanpaşa İlçe-si'ndeki mahalleler Bağlarbaşı, Barbaros Hayrettin Paşa, Cebeci, Cumhuriyet, 50. Yıl, Esentepe, Fevzi Çakmak, Gazi, Ha-bibler, Hürriyet, İsmet Paşa, Karadeniz, Karayolları, Karlıtepe, Kazım Karabekir, Malkoçoğlu, Merkez, Pazariçi, Sarıgöl, Sultançiftliği, Şemsi Paşa, Uğur Mumcu, Yeni, Yenidoğan, Yıldıztabya, Zübeyde Hanım, Arnavutköy Merkez, İslam Bey (Karatoprak), Yavuz Selim'dir (Çardakte-pe). Arnavutköy, Boğazköy, Bolluca, Çilingir, Hacımaşlı, Haraççı, İmrahor, Taşoluk, Tayakadın, Yeniköy de ilçenin kırsal kesimindeki yerleşme merkezleridir. Bunlardan 21.143 (1990) nüfuslu Arnavutköy beldesi Arnavutköy Merkez ile eskiden Karatoprak ve Çardaktepe adlarıyla anılan İslam Bey ve Yavuz Selim mahallelerinden oluşur.
İlçe arazisi eskiden Eyüp ve Çatalca ilçelerinin sınırları içindeydi. Bugün ilçe merkezinin bulunduğu güneydoğudaki topraklar 1950'lere kadar boştu. Eyüp İlçesi sınırları içindeki bu topraklar kıraç ve taşlı olduğundan halk arasında "Taşlıtar-la" olarak adlandırılırdı. 1950'den önce burada hayvancılıkla uğraşanların kurduğu
Tablo I
Gaziosmanpaşa tiçesi'nin Nüfus Gelişimi
Yıllar
|
Erkek
|
Kadın
|
Toplam
|
1935
|
1.941
|
1.906
|
3.847
|
1940
|
2.566
|
2.154
|
4.720
|
1945
|
3.433
|
2.207
|
5.640
|
1950
|
?
|
?
|
5.407
|
1955
|
9.871
|
8.178
|
18.049
|
1960
|
34.449
|
30.902
|
65.351
|
1965
|
48.242
|
42.613
|
90.855
|
1970
|
67.347
|
59.162
|
126.509
|
1975
|
85.663
|
76.267
|
161.930
|
1980
|
115.654
|
104.775
|
220.429
|
1985
|
152.585
|
139.130
|
291.715
|
1990
|
205.571
|
188.096
|
393.667
|
ağıllarla birkaç atölye tipi imalathane vardı. 1950 ve 1951'de Bulgaristan'dan gelen göçmenlerden bir bölümü Taşlıtarla'ya yerleştirildi. Burada kurulan göçmen mahallesi, bugünkü Gaziosmanpaşa semti ve ilçesinin çekirdeğidir.
Taşlılarla 1958'e kadar Eyüp'ün Rami Bucağı'na bağlı olan Küçükköy'ün bir ma-hallesiydi. 1962'de yapılan bir araştırmaya göre Taşlıtarla'daki 18.000 gecekonduda yaklaşık 90.000 kişinin yaşadığı ileri sürülmektedir. Nüfusun hızla artmasına bağlı olarak Eyüp İlçesi'nde kurulan Gök-tepe Bucağı'nın merkezi durumundaki Taşlılarla, 1963'te bu bucak çevresindeki alanlarda oluşturulan Gaziosmanpaşa İlçe-si'nin merkezi oldu ve bundan sonra Gaziosmanpaşa adıyla anılmaya başladı.
Gaziosmanpaşa İlçesi'ne Rami Bucağı' nm ve Çatalca îlçesi'ne bağlı Hadımköy Bucağı'nın bazı köyleri katılmıştır. 1970' ten önce Çatalca'nın Tayakadın Köyü, 1990 öncesinde yine Çatalca'nın kırsal bir yerleşmesi olan Yeniköy de bağlanınca Gaziosmanpaşa İlçesi bugünkü sınırlarına kavuşmuştur. Bugün Gaziosmanpaşa İlçesi'nde yer alan mahalleler ve köyler e-
sas alınarak düzenlenen nüfus gelişimi Tablo I'de görülmektedir.
1935'teki sayıma göre, bu alandaki nüfusun tamamı kırsal yerleşmelerde yaşıyordu. Sonraki yıllarda İstanbul'un birçok bölümünde görüldüğü gibi Gaziosmanpaşa'da da kentleşme hız kazandı. Gaziosmanpaşa İlçesi'nde İstanbul'a yakın olan yerler daha hızla nüfuslanmış ve kent niteliği kazanarak, İstanbul kentsel alanına katılmıştır. Oysa hızla gelişen bu alanlara uzak olan köylerde nüfus normal düzeyde veya normalin altında bir artış göstermiş, kırsal nüfus oranı 1960'ta yüzde 17' ye, 1990'da da yüzde 4,6'ya kadar düşmüştür.
Gaziosmanpaşa İlçesi'nde 1990 genel nüfus sayımı günü 393.667 kişi yaşıyordu. Bu nüfusun yüzde 52,2'si erkeklerden, yüzde 47,8'i ise kadınlardan oluşuyordu. İlçe merkezinin en önemli özelliklerinden biri genç bir nüfusa sahip olmasıdır. 20 yaşın altındaki nüfus, toplam nüfusun yarısına yakındır (yüzde 45,7). 20-24 yaş grubu hariç, 60 yaşın altındaki nüfus gruplarında erkek nüfus kadın nüfustan daha fazladır. 60 yaşın üzerinde çoğunluk kadın nüfusa geçmektedir.
İlçe merkezinde 6 yaşın üzerindeki o-kuryazarlık oranı yüzde 88,1'dir. Bu oran İstanbul il ortalamasından düşüktür (il ortalaması yüzde 90,2). Bu orana kırsal kesimde yaşayan nüfus da dahil edildiğinde, oranın biraz daha düşmesi beklenmelidir. İlçe merkezinde okuma yazma bilenlerden yüzde 81,3'ü bir öğrenim kurumundan mezun olmuştur. Bunlardan yüzde 75,7'si ilkokulu, yüzde 12,9'u ortaokul ve dengi okulları, yüzde 9,2'si lise ve dengi okulları ve yüzde 2,2'si ise yükseköğrenim kurumlarını bitirmiştir. İlkokul mezunlarının oran bakımından çok yüksek değerlerde olması, zorunlu eğitimi bitirenlerden önemli bir kısmının çalışma hayatına atıldığını göstermektedir.
Gaziosmanpaşa ilçe merkezinde iktisa-den faal nüfus (125.420), 12 ve daha yukarı yaştaki nüfusun yüzde 48,4'ünü oluşturmaktadır. Bu, 12 yaş üzerindeki nüfusun yaklaşık yarısının faal olarak ekonomik
hayata katıldığını, diğer yansının ise ekonomik açıdan faal olmadığını ortaya koymaktadır. İktisaden faal olmayan nüfusun büyük kısmını ev kadınları oluşturmaktadır. Bunu geniş bir öğrenci kitlesi izlemektedir. Nüfusun önemli bir kısmının ilçe merkezinde yaşaması nedeniyle, Tablo H'de ilçe merkezinde İktisaden faal o-lan nüfusun işkollarına göre dağılımı verilmiştir.
Gaziosmanpaşa İlçesi'nde ekonomik hayatın temelini tarım dışı üretim faaliyetleri oluşturmaktadır. İlçe merkezinde İktisaden faal nüfusun yüzde 60'ı bu işlerde çalışmaktadır. Bununla birlikte Gaziosmanpaşa îlçesi'nde kırsal nüfusun geçimini temin ettiği tarımsal üretim de vardır. Bu üretimin temelinde buğday ve yulaf gibi tahıllar ile soğan üretimi, meyvecilik ve bahçecilikle az da olsa hayvancılık etkinliği vardır. Ancak tarımsal üretim günden güne azalmakta, özellikle gençler tarım dışı faaliyetlerle uğraşmayı tercih etmektedir. Son yıllarda gelişmeye başlayan başka bir faaliyet de turizmdir. Gelecekte özellikle Karadeniz kıyısında turizm faaliyetlerinin önemli bir yer tutması bekle-nilmelidir.
SEDAT AVCI
GECEKONDU \
Gecekondu, II. Dünya Savaşı sonrasında, Türkiye'de hızlanan kentleşmenin gerektirdiği sayıda konut sunumunun toplumun meşru gördüğü kanallar içinde sağlanamayışının ortaya çıkardığı, kente göç etmiş düşük gelirli grupların konut gereksinmesini karşılayan bir sunum biçimidir. Gecekondu olgusu ortaya çıktığı yıllardan günümüze kadar sürekli bir nitelik değiştirme içinde bulunmuştur. Gecekondular, önce büyük ölçüde hazine toprakları üzerinde, daha sonraki yıllarda hisseli tapulu alanlarda gelişmiştir. İlk yıllarda daha çok tek kadı, dayanıksız malzemelerden, kısmen de olsa gecekondu sahibinin emeğiyle yapılırken, zaman içinde çok katlı apartmanlar halinde, oldukça dayanıklı malzemelerle, piyasa mekanizması içinde profesyonel işgücü kullanılarak yapılmaya başlanmıştır. Gecekondu yapılıp bittikten sonra içinde yaşanan bir konut olmaktan çok, içinde yaşanarak genişletilen ve geliştirilen konuttur. Ama her zaman imar düzenlerinin dışında kalan bir yapılaşma sürecidir. Bu nedenle de varlığını, genellikle bir seçim öncesinde, gecekondu affı çıkıncaya kadar, siyasal etkilerle, rüşvetle ya da gecekondu mafyalarına verilen baçlarla sürdürmeye çalışır. Gecekondunun belli bir süre için de olsa varlığını bu biçimde korumak zorunda olması, kentte uzantıları bürokrasi, zabıta, siyasal partiler ve kaba kuvvet örgütlerinde bulunan bir kesimin doğmasına neden olmaktadır.
İstanbul'da II. Dünya Savaşı öncesinde de istatistiklerde "barakalar" diye sınıflandırılan teneke evler vardı. Bunların sayısı sınırlıydı. Kitlesel olarak gelişmesi ve gecekondu adını alması savaş sonrasında oldu. İstanbul'da ilk gecekondu yoğunlaş-
ması 1946'da Kazlıçeşme-Zeytinburnu'n-da başladı. Mart 1949'da İstanbul'da sayıları 5.000'e ulaşan gecekonduların 3.218'i bu yörede toplanmıştı. Aynı tarihte Meci-diyeköy'de 200, Yıldız'da 200, Şişli'den Hürriyet-i Ebediye Tepesi'ne kadar uzanan sahada 100 gecekondu bulunuyordu. Ayrıca Kasımpaşa'da 50, Eyüp'te 50, Çarşamba'da 50 kadar gecekondu yapılmıştı. Karagümrük'te biri 20 diğeri 30 evlik iki küme halinde 50, Şehremini'de 15 gecekondu vardı. Ayrıca Ayvansaray, Kum-kapı ve Anadolu yakasında Paşabahçe-Beykoz arasında ve Çamlıca taraflarında gecekondular gelişmeye başlamıştı.
Bu ilk gelişmeler ile birlikte, gecekondunun iki niteliği ortaya çıkmaya başladı. Gecekondu alanlarının oluşumu sanayinin yer seçimi ile yakın ilişki içindeydi. Zeytin-burnu-Kazlıçeşme dericilik ve dokuma sanayiinin, Ayvansaray'dan Eyüp'e kadar uzanan alan dokuma, gıda ve lastik sanayiinin, Mecidiyeköy Bomonti-Feriköy bira, dokuma ve çikolata fabrikalarının, Bey-koz-Paşabahçe ise Sümerbank Kundura ve şişe ve cam fabrikalarının yakınındaydı. Bu alanlardaki gecekondular bölgedeki sanayiye işgücü sağlıyordu. Gecekondu gelişmesinin belirmeye başlayan ikinci niteliği, gecekondu topluluğunun iç dayanışması olan bir mahalle yapısı kazanmaya başlaması ve kentte varlığını bu dayanışmayla sürdürmeye çalışmasıdır. 1948'de Kazlıçeşme-Zeytinburnu Havalisi Gecekondularım Güzelleştirme ve Teşkilatlandırma Derneği bu çevredeki gecekondulular tarafından kurulmuş; bunlar aralarında topladıkları para ile anayola taş dö-şemişler, kuyular açmışlar ve bir ilkyardım örgütlenmesine gitmişlerdir. 1949'da Zeytinburnu'na elektrik gelmiş; burada bakkal, kahvehane, berber ve terzi dükkânlarının açılmasıyla bir mahalle oluşmuştur. Bir yandan mahalle sakinlerinin kendi sorunlarını çözmek için güçlerini
birleştirmesi, öte yandan içine girilen çok-partili siyasal yaşamın gecekonduluların seslerinin duyulmasını kolaylaştırması, bu mahallelerin meşrulaştırılması sonucunu getirmiştir. 1949'da çıkarılan 5431 sayılı kanunla getirilen ilk gecekondu affıyla bu zamana kadar yapılmış bulunan gecekondular yasallaştırılmış; bunu 1953'te çıkarılan 6188 sayılı ve 1963'te çıkarılan 327 sayılı af yasaları izlemiştir.
Bu af yasalarıyla gecekonduların meşrulaştırılması ve belediyenin bu alanlara altyapı getirmesine olanak verilmesi, gecekondu gelişmesini hızlandırmıştır. Yapılan saptamalara göre 1950'de istanbul' da 8.239, 1959'da 61.400, 1963'te 120.000 gecekondu bulunuyordu. 1963'te gecekondularda, kent nüfusunun yüzde 35'ini oluşturan 660.000 kişi yaşıyordu.Bu 120.000 gecekondunun İstanbul mekanındaki dağılımını, 1950 sonrasında İstanbul'un hızlanan sanayileşme süreci içinde sanayilerin yer seçme eğilimleri belirledi. 1950'li yılların ortalarına kadar İstanbul sanayii, Merkezi İş Alanı (MİA) ile çevresinde ve Haliç ile çevresinde toplanmıştı. 1954'ten sonra İstanbul sanayiinin desantralize olma eğilimi başlamış; 1954'te Haliç çevresinde zararlı sanayi kollarının gelişmesine imar planlarıyla sınır getirilmiştir. Bu dönemde sanayi tarihi surların dışında Ali-beyköy, Rami-Topçular, Topkapı-Sağma-cılar, Kazlıçeşme-Zeytinburnu'nda toplanarak bir yay oluşturdu. Sanayiciler yer seçerken bu yerlerin belediye sınırları dışında köy kanununa tabi yerler olmasına dikkat ediyorlar; bu alanlarda kolayca izin alarak yapı yapabiliyorlardı. Ayrıca sanayilerine emek sağlayacak işçilerin bu alanlarda gecekondu yapması da kolaydı. Sanayici de bu sürece belli ölçüde yardımcı olmaya çalışıyordu. Bu dönemde belediye sınırları dışındaki alanlarda tapu idareleri eliyle hiçbir parselasyon kuralına uymadan ifraz ve parselasyon işlemle-
GECEKONDU
382
383
GECEKONDU
Bir köy yaşamının sürdürüldüğü Maslak'taki Ayazağa Köyü'nün sakinleri (solda) ve Balat civarında bir gecekondu.
Yavuz Çelenk, 1994 (sol), Erdal Yazıcı, 1991
ri yapılabilmekteydi. 1953'te kentin çevresinde bu yolla 150.000 parselin oluştuğu; 1961'de de bu yolla yaratılan parsel sayısının 700.000'i aştığı tahmin ediliyor; bu alanlar gecekondu nitelikli konutların gelişmesine kaynaklık ediyordu.
1950-1965 arasında, bu süreçlere bağlı olarak gecekondular istanbul çevresinde bir kuşak oluşturmuştur. İlk gecekondu bölgesi olan Zevtinburnu büyümesini sürdürmüş; 1953'te nüfusu 50.000'e ulaşmış, 1965'te 103.000'e yükselmiştir. Zeytinbur-nu, belediye sınırları içinde ve büyük ölçüde vakıf ve hazine toprakları üzerinde gelişen tapusuz gecekondu mahallelerinin bir örneğini oluşturur. Bu nedenle, 1953'te çıkarılan gecekondulara tapu verilmesini sağlayan 6188 sayılı yasa burasının gelişmesi bakımından özellikle önem taşır. 1962'de yapılan bir araştırma, bölgede tapulu evlerin sayısını yüzde 23,5 olarak saptamıştır. 1957'de Zeytinburnu' nün ilçe haline gelmesi bu alandaki altyapı gelişmelerini hızlandırmıştır. Bu ilçe içinde bir vakıf arazisi olan 650 hektarlık Bezmiâlem Valide Sultan Çiftliği özellikle göçmenleri çekmiştir. 1962'de Zey-tinburnu'nda göçmen nüfus oranı yüzde 51,8 idi.
ikinci büyük gecekondu gelişmesi Taş-lıtarla'da olmuştur. Belediye sınırları içinde Rami Kışlası'nın kuzeyinde bir otlak
Teşvikiye Mahallesi'nde lüks
apartmanlarla iç içe yaşayan bir gecekondu yerleşmesi. Yavuz Çelenk, 1994
olan bu yere, ilk olarak, Sulukule'de evleri yıkılan Çingeneler küçük bir grup olarak yerleşmiştir. Esas gelişme 1950-1951 arasında Bulgaristan'dan gelen göçmenlerden 2.014'üne devletçe burada ev yaptırılarak bir göçmen mahallesi kurulmasıyla başlamış; bu mahallenin kurulması bu a-lanın kent merkeziyle bağlantısını geliştirmiştir. Eyüp, Topçular, Topkapı-Maltepe sanayi alanlarına yakınlığı burayı çekici kılıyordu. 1954'ten sonra Yugoslavya'dan gelen göçmenler buraya gecekondularım yaparak yerleştiler. Burası gecekondu mahallesi olarak gelişmesini sürdürünce 1958'de Göztepe adıyla bucak, 1963'te de Gaziosmanpaşa adını alarak ilçe haline geldi. Bu alanın yakınındaki belediye sınırları dışında kalan Küçükköy'de de paralel bir gecekondu gelişmesi görüldü. 1963'te, Küçükköy de bucak statüsü kazandı. 1955'te Taşlılarla ve Küçükköy'de 12.600 kişi yaşarken, 1965'te Taşlıtarla'da 70.000, Küçükköy'de 15.000 kişi olmak üzere toplam 85.000 kişi yaşıyordu.
Surların batısında ve belediye sınırları içindeki üçüncü bir gecekondu yığılması Veliefendi koşu alanının yakınındaki Osmaniye Köyü'nün bir gecekondu alanına dönüşmesiyle gerçekleşmiştir. Bu alana daha çok Bakırköy'deki sanayilerde çalışan işçiler yerleşmişlerdi. Belediye sınırları içindeki Taşlılarla, Zeytinburnu, Os-
maniye gecekondularına paralel olarak belediye sınırları dışında Küçükköy'den başlayarak Beşyüzevler, Bereç Pil, Sağ-macılar, Esenler, Güngören, Bahçelievler ve Şirinevler diye uzanan bir başka gecekondu halkası ortaya çıkmış, bu halkadaki gecekondu alanları, köy yasası kapsamındaki topraklan çok küçük parçalar halinde parselleyen emlakçilerin satışlarıyla oluşmuştur. Bu nedenle bölge, toprağın tapusuna sahip olarak yapılan gecekondu alanlarının bir örneğidir. 1950' lerin ortasında başlayan bu gelişme sonucunda, 1965'te Sağmalcüar'da 69.000, Güngören'de 9.000, Esenler'de 11.000 kişi yaşıyordu. Sağmalcılar'daki gelişme 1963'te Bayrampaşa Belediyesi kurularak bir ölçüde de olsa denetim altına alınmak istenmiştir.
1950-1965 arasında, kentin batısındaki gecekondu gelişmeleri surların hemen yakınında kalın bir halka oluştururken, bu halkadan uzaklaşmış üç noktada da gecekondu gelişmesi başlamıştır. Eski Edirne-îstanbul yolu üzerindeki Kocasinan 1955-1960 arasında gelişmiş; 1965'te nüfusu 11.000'e ulaşmıştır. Kocasinan'ın batısındaki iki gelişme Safraköy ve Halkalı'da olmuştur. Safraköy'deki gelişme 1956'da tuğla ocaklarının kurulmasıyla başlamış; 1960' tan sonra kent merkezini terk eden sanayilerin buraya yerleşmesiyle büyümüştür. 5 yıl kadar sonra benzer bir süreç Halkalı'da başlamıştır. 1965'te Safraköy'de 10.200, Halkalı'da 3.960 kişi yaşıyordu.
İstanbul yakasındaki gecekondu gelişmelerini Beyoğlu yakası gecekondu gelişmelerine, Alibeyköy gecekondu alam bağlar. Yerleşme 100 hektarlık Silahdar Abdullah Ağa Vakfı'nm toprakları üzerinde 1950-1955 arasında başlamış; 1965'te nüfusu 15.200'e ulaşmıştır. Alibeyköy'ün doğusunda, İstanbul'un tarihi mesire yeri o-lan Kâğıthane'deki gecekondu gelişmesi ise Menderes'in imar operasyonu sonrasına rastlar. Bu operasyonda evleri yıkılanlara, İstanbul Belediyesi Kâğıthane Köyü ile anlaşarak ev yapmak için yer göstermiştir. Bu alanlar köyün ortak malı olduğu için mülkiyeti ev yapacaklara devredi-lemiyordu. Bu nedenle, ev yapacaklara belediye, parsel kâğıdı demlen bir belge veriyordu. Daha önce köy topraklarını kiralamış olanlar zilyetlik iddia ederek bu toprakların zilyetliğini ev yapacaklara devretmeye başladılar. Kâğıthane toprakları üzerindeki diğer gecekondu odakları Çağlayan, Harmantepe, Abide-i Hürriyet çevresi ile Çeliktepe ve Gültepe'deki gelişmeler mekânda yayılarak birleşiyordu. Çağlayan arazisi de köy ihtiyar heyeti kararıyla parsellenmiş ve değişik yollarla satılmıştı. Gerek Gültepe gerek Çağ-layan'da yapılan binaların kaliteleri Zeytinburnu gecekondularına göre daha yüksekti. Toprak üzerinde sağlanan güvenceler daha kaliteli gecekonduların oluşmasına neden olmuştu. Beyoğlu yakasının kuzeyinde, belediye sınırlan içinde, 1950' de Mecidiyeköy çevresinde gelişmiş bulunan gecekondu alanları, yakınındaki Kuştepe'ye ve Gültepe'ye sıçradı. Bu üç
alanda 1962'de 20.000 gecekondu bulunuyordu. Ayrıca Levent'e yerleşen sanayiler Levent'in batısında; Bomonti'de gelişen sanayi bölgesi semtin güneyinde ve batısında, Feriköy'deki sanayiler Feriköy' ün çevresinde gecekondu gelişmelerine neden oldu.
Boğaziçi sırtlarında çoğunlukla Sarıyer İlçesi sınırları içinde, çok sayıda küçük gecekondu yerleşmesi gelişmiştir. Bu gecekondu alanları, çevrelerindeki iş olanaklarının sınırlılığı dolayısıyla çok büyü-yememişlir. Rumeli Hisarı'na bitişik olan Nafibaba gecekonduları 1958'de Robert Kolej çalışanlarınca yapılmaya başlanmış; 1968'de nüfusu 1.900'e ulaşmıştır. Baltali-manı'ndaki taşocağı yakınında da, bu o-cakta çalışanlar tarafından hazine topraklan üzerinde bir gecekondu gelişmesi başlatılmıştır.
Boyacıköy-Erriirgân yamaçlarında Ce-malettin Paşa gecekonduları Menderes o-perasyonu sonucunda evlerini kaybeden-lerce 1957'lerde yapılmaya başlamış, 1962' den sonra gelişmesi hızlanmıştır.
Boğaz'ın kuzeyine doğru îstinye'nin kuzeybatısında taşocakları; Büyükdere'ye gelmeden Kefelik, Hacı Osman Bayırı; Bü-yükdere'nin kuzeyinde Yenievler, kibrit fabrikası; Büyükdere-Sarıyer arasında Sa-rıdağ, Koru; Sarıyer'in batısında Çırçır, Maden; Rumelikavağı-Sarıyer arasında Namazgah, Sulakbostan; Rumelikavağı'nın batısında Çingene mahallesi küçük gecekondu yığılmalarım oluşturmuş, bir anlamda Boğaz köylerinin her biri kendi küçük gecekondu alanlarını doğurmuştur.
Boğaz'ın Anadolu yakasında ilk gecekondular Beykoz İlçesi sınırları içinde gelişmiş, 1950'de Beykoz İlçesi'nde 1.601 gecekondu saptanmış, 1960'ta bu sayı 5.100'e yükselmiştir. Bu ilçenin sınırları içinde Tokat Köyü, Ortaçeşme, Gümüşsüyü, İncir-köy, Tepeköy, Dedeoğlu, Kavacık, Kandil-li'nin kuzeyinde Taşköprü, Nişantaşı, Çöplük, Kümeevler birer gecekondu alanı oluşturmuştur.
Üsküdar'daki ilk gecekondular, 1947' de Tabaklar Mahallesi'nde vakıf arazisi ü-zerinde, Selamsız'da ise belediye arsaları üzerinde başlamıştır. 1960'ta sayılan 4.000'e ulaşan gecekondular, ilçe sınırları içinde
küçük gruplar halinde dağılıyordu. Çengelköy Taşocakları, Çengelköy Bahçeli-evler'i, Sineklitepe (Libade), Büyükçamlı-ca'nın doğu yamaçları, Çakaldağı ve merkezdeki Selamsız bunların en önemlileriydi. Üsküdar-Şile yolu üzerindeki Ümraniye Köyü de 1955 sonrasında bir gecekondu alanı olarak gelişmiş, 1963'te belediye olan bu alanın nüfusu 1965'te 14.800'e ulaşmıştır.
Kadıköy'de 1957'den sonra kurulan Fi-kirtepe ilk gecekondu mahallesi olmuştur. Fikirtepe'nin doğusunda Sahrayıcedit'te bir gecekondu alanı oluşmuş; 1960'ta Kadıköy İlçesi'ndeki toplam gecekondu sayısı 2.000'i bulmuştur.
Ankara yolu çevresinde de Gebze'ye kadar çeşitli gecekondu alanları meydana çıkmıştır. Küçükyalı civarında Örümcek Bayın, Maltepe'nin kuzeyinde Gülsuyu, Yakacık civarında Topselvi, Yeşil Bağlar, Tuzla'nın batısında Göçmen, kuzeyinde Taşlıbayır, Gebze'de Kaynarca Mahallesi 1965'e kadar gelişmiş bulunan gecekondu alanlarıydı.
1966'da çıkarılan 775 sayılı gecekondu yasası o zamana kadar çıkarılan gecekondu arlarından çok farklı bir yaklaşımı göstermektedir. Gecekondu tabirinin ilk kez kullanıldığı bu yasayla, o zamana kadar yapılan gecekonduların af kapsamına alınmasının yanısıra, gecekondu alanları tasfiye, ıslah ve önleme bölgeleri olarak sınıflandırılmış; ıslah bölgelerinin iyileştirilmesi olanağı sağlanmıştır. Yasa, önleme bölgelerinde gecekondular için ayrı bir i-mar düzeninin olabilirliğim kabul ederek yeni gecekondu yapımını önlemeyi amaçlıyor, bu amaçla da, gecekondu fonları kuruyordu. Bu yasa sonrasında gecekondu alanlarının niteliğinde önemli iyileşmeler olmasına karşın gecekondu yapımı önlenememiş, 1976'da 775 sayılı yasaya atıf yapan 1990 sayılı yasayla yeni bir gecekondu affı çıkarılmak zorunda kalınmıştır. Gecekondu alanlarında, 1966'dan sonra çok sayıda belediye kurulmuş olması da bu alanların kalitelerinin gelişmesine yardımcı olmuştur. Avcılar (1966), Güngören (1966), Yakacık (1966), Sefaköy (Safraköy) (1967), Alibeyköy (1967), Hadım-köy (1969), Celaliye (1969), Soğanlık
(1969),Esenler(1970), Kemerburgaz (1971), Selimpaşa(1971),Yenibosna (1971), Do-layoba (1971), Çınarcık (1972), Yeşilbağ (1975), Kocasinan (1976), Halkalı (1976), Yayalar (1977) gecekondu alanlarında kurulan belediyelerdir.
İstanbul'da 1963'te 120.000 olan gecekondu sayısı 1972'de 195.000 olarak tahmin edilmiştir. Bu, yılda ortalama 7.500 ge-cekonduluk bir artıştır. Daha sonraki yıllarda gecekondu sayısı konusunda güvenilir saptamalar yoktur. 1982'de yapılan bir araştırmada 208.000 gecekondu ve ruhsatsız yapı saptanmıştır.
1970'li yıllarda arsa komisyonculan artık kolayca parselleme yaparak tapuya kaydım sağlayamadıklarından hisseli tapuyla toprak satışına başlamışlardır. Bu tarihlerde hisseli parseller üzerinde gecekondulaşma yaygınlaşmıştır. 1983'te, İstanbul'da, bu yolla l milyonun üstünde parsel oluştuğu tahmin ediliyordu.
1970'li yıllarda gecekondu sürecinde niteliksel değişmeler olmuş; çok katlı a-partmanlanmış gecekondular ortaya çıkmaya başlamıştır. Apartmanlaşma iki farklı süreçle gerçekleşmiştir. Bunlardan birincisi yapsatçılık süreciyle gecekondu sürecinin iç içe geçmesidir. Bunlar, genellikle satın alınan ya da hisseli mülkiyeti olan topraklarda, imardan izin almadan, çok düşük kalitede, ucuza mal edilmiş ve gecekondu yapsatçılarının yeterli kâr nıarj-larıyla sattıkları apartmanlardır. İkincisi i-se özgün gecekondu sürecinin gelişmesidir. Bir gecekondu sahibi, gelecekteki birikimlerini de bu alana yatırmak için, gecekondusunun ilk katlarını sağlam yapı malzemeleriyle yapmakta; gelecekte kat .çıkabilmek için kolonlarında filiz bırakmakta; ailenin birikimine paralel olarak da gecekondusuna yeni katlar eklemektedir. Gecekonduların apartmanlaşmasında gecekonduluların artık kentte yerleşmiş o-lup belli bir birikim yapmaya başlamalarının etkisi vardır.
1970'li yılların ikinci yarısında, gecekondu sunum biçimindeki bir başka gelişme gecekondu sunumunda radikal siyasal hareketlerin etkisidir. 1970'lerde gecekondu yapımının pahalılaşmış olması yüzünden, kente göç edenler ancak uzun
Dostları ilə paylaş: