İBN ARDÛN
Ebü'l-Abbâs Ahmed b. el-Hasen b. Yûsuf ez-Zecelî (Ö. 992/1584) Mâliki fakihi.
Tahminen 948 de (1541) Fas'ta Şefşâ-ven şehrinin 60 km. doğusundaki Edeldâl köyünde doğdu. Gumâre kabilesinin kollarından Benî Zecel'e mensuptur. Vattâ-sîler ve özellikle Sa'dîler döneminde yetiştirdiği âlimlerle meşhur olan BenîArdûn ailesinin en tanınmış simalarındandır. Nahiv, fıkıh, usûl-i fıkıh, kelâm, tefsir ve matematiğe dair ilk bilgileri bölgenin ileri gelen âlimlerinden olan babasından, amcası Ebû Hafs İbn Ardûn'dan ve Abdullah b. Muhammed el-Hebtî ile Ebü'r-Reb? Süleyman el-Melevî'den aldı. Daha sonra tahsil için Fas'a gitti. Burada aralarında Rıdvan b. Abdullah el-Cenevî. Kassâr el-Kaysî diye meşhur Muhammed b. Kasım, Ebû Zekeriyyâ Yahya b. Muhammed es-Serrâc ve Ahmed b. Ali el-Mencûr'un da yer aldığı âlimlerden fıkıh, Arap dili, tasavvuf, tefsir, hadis, kelâm, usul, matematik, mantık, astronomi ve tıp tahsil etti. Ardından memleketine dönerek öğretim ve fetva ile meşgul oldu. Yetiştirdiği öğrenciler arasında oğlu Ebû Abdullah Muhammed, Ebû Salim İbrahim el-Cellâlî ve Mûsâ b. Ali el-Vezzânî sayılabilir. Yaklaşık on yıl süreyle Şefşâven'de kadılık ve başkadılık görevlerinde bulunan îbn Ardûn i 0 Receb 992 (18 Temmuz 1584) tarihinde vefat etti. Bazı kaynaklarda Fas'ta öldüğü kaydediliyorsa da memleketinde vefat ettiğine dair bilgiler gerçeğe daha yakın olmalıdır.396
Mezhep taassubuna ve bid'atlara karşı olan İbn Ardûn döneminin ileri gelen âlim-leriyle fikrî tartışmalar yapmış ve zaman zaman mensubu olduğu Mâlikî mezhebi imamlarının görüşlerine aykırı fetvalar vermiştir.397 Onun dikkat çeken fetvalarından biri evde, bağ ve tarlada kocası ile birlikte çalışan kadınların elde edilen servete ortak olacaklarına dairdir.398 İbn Ardûn'un önemli hizmetlerinden biri de Şefşâven ve civarındaki vakıfları tesbit ettirip resmî defterlere kaydettirmesidir; Kuzey Afrika'da bu uygulamayı onun başlattığı söylenmektedir.399 Sa'dîSultanı Ahmed el-Mansûr İbn Ardûn'a saygı gösterir, birçok konuda görüşüne başvururdu.
Eserleri.
1. el-LâHk îi-muallimi'l-ve-şâik. Daha çok yargılama hukukuyla ilgili olup noterlik kurumuna dair hükümleri ihtiva etmektedir. On bölümden meydana gelen eserde noterliğin hükmü ve değeri, noterde aranacak vasıflar üzerinde durulmakta ve belli başlı akid türlerine yer verilmektedir. 400
2. Mu/cmVl-muhtâc fîâdâbi'I-ezvâc. Münyetü'l-muhtâc fî âdâbi'l-ezvâc adıyla da anılan 401 ve üç bölümden oluşan eserde evliliğin Önemi, eşlerde bulunması gereken nitelikler, düğün töreni, evlilik hayatı ve çocuk eğitimiyle ilgili bilgiler yer almaktadır. Bazı nüshaları günümüze ulaşan eser 402 müellifi tarafından Muhtaşarü'l-Mukn? 403 adıyla ihtisar edilmiştir (Fas 1319).
3. Hadâ iku'l-envâr ve cilâ'ü'l-kulûb ve'1-ebşâr fi'ş-şalâti ve's-selâm 'ale'n-nebiyyi ve Sekiz bölümden meydana gelmektedir.404
4. Risâletü't-teveddüd ve't-tehâbüb. Bir mukaddime, iki bölüm ve bir hatimeden meydana gelmekte olup (Dârülbeyzâ 1408/1987) birinci bölüm "ülfet ve kardeşliğin fazileti, faydaları ve şartları", ikinci bölüm "sohbet hukuku" başlığını taşımaktadır.
İbn Ardûn'un günümüze ulaşan diğer eserleri de şunlardır: Şerhu esmâ illâ-hi'J-hüsnâ 405 Şerhu M.anzûmeti'1-Hd-de Manzume ü âdûbi'l-cimâc 406 Ecvi-be fi'1-fıkh 407 Kitûb fîmö lâ büdde Ji'l-Hbâ-deti min iHikâdih.408
Bibliyografya :
îbn Ardûn, Âdâbâ'ş-şohbe (nşr. Ömer b. Ab-düikerîm el-Cîdî), Dârülbeyzâ 1408/1987, neş-redenin girişi, s. 7-25; İbnül-Kâdî. Cezoetü'l-İktibâs, Rabat 1973, ], 160; Serkîs, Mu'cem, I, 180; Brockelmann, GAL Suppi, II, 693; Mahlûf.Şeceretü'n-nûr, s. 286;Ziriklî. el-A'lâm, I, 108;Kehhâle. Mutcemü'(-mü'e//ı/în, I, 199; Hacvî. el-Fikrü's-sâmîM, 271;Abdülkâdirel-Âfi-ye. çt-Hayâtü's-siyasiyye,Muhammediye 1402/ 1982, s. 222-223, 335-338; Abdülazîz Binabdul-lah, Ma'temetü'i-fıkhi'L-MâUkİ Beyrut 1403/1983, s. 89; Ömer b. Abdülkerîm el-Cîdî, İbn 'Arcfün el-Kebîn hayâtühû ue âsârûh, Dârülbeyzâ 1407/ 1987, tür.yer.
İBN ARRÂK, EBÜ'L-HASAN
Ebü'l-Hasen Nûruddîn (Sa'düddîn) Alî b. Muhammed b. Alî el-Kinânî ed-Dımaşki (ö. 963/1556) Tenzîhü'ş-şerfa adlı eseriyle tanınan muhaddis, fakih ve kıraat âlîmi.
7 Zilhicce 907'de (13 Haziran 1502) Beyrut'ta doğdu. Büyük dedesine nisbetle İbn Arrâkdiye tanındı. Bu künyenin İbn Irak şeklinde söylenişi doğru değildir. Çerkez emirlerinin soyundan gelen babasının Şâ-zeliyye tarikatının Arrâkıyye kolunun pîri olması ve İbn Arrâk diye tanınması da bunu göstermektedir. İbn Arrâk Dımaşk'ta büyüdü. Kur'an'ı ezberledikten sonra çeşitli ilimlere dair pek çok kitap okudu ve bunların da bir kısmını ezberledi. Kıraat ilimlerini babasının talebeleri olan Ahmed b. Abdülvehhâb ve Mahmûd b. Humeydân el-Medenî'den Öğrendi. Şemseddin b. Muhammed b. Zeyneddin el-Kattân'-dan aşere okudu. 924'te (1518) babasıyla birlikte hac vazifesini yerine getirdikten sonra Medine'ye yerleşti: Mescid-i Nebe-vî'nin imam ve hatipliğiyle görevlendirildi ve bu görevini ölümüne kadar sürdürdü. Çeşitli ülkelere seyahatler yaptı. Anadolu'ya gittiği sırada Dımaşk'a ve Ha-lep'e de uğradı. Dönüşünde bir müddet Dımaşkta kaldı ve bu arada Kudüs'ü ziyaret etti (947/1540). Ardından Mısır'a gitti. Anadolu'da bulunduğu esnada işitme duyusunu kaybetti. Bazıları onun müzik dinlemeye son derece düşkün olduğunu, babası müzik dinlemesini yasakladığı halde buna aldırmadığı için Allah tarafından bu şekilde cezalandırıldığını ileri sürmüşlerdir.
İbn Arrâk hadis, fıkıh ve kıraat İlimlerinde söz sahibi bir âlim olduğu gibi fe-râiz, matematik, astronomi ve edebiyatla da meşgul olmuş, ayrıca şiir yazmış ve güçlü bir şiir tenkitçisi olarak tanınmıştır. Tasavvufta babasına intisap etmiş olup Muhyiddin İbnü'l-Arabî'ye hayranlık duyduğu, Dımaşk'ta bulunduğu sırada onun kabrini ziyaret ettiği bilinmektedir.
Son derece zeki, vazifesine düşkün, mütevazi bir insan olarak bilinen İbn Ar-râk'ın Dımaşk'ta kahve İçme âdetini yaygınlaştırdığı, babasının ise kahve içmenin uygun olmadığı görüşünü savunduğu belirtilmektedir, Halep'e geldiği zaman Radıyyüddin İbnü'l-Hanbetî kendisinden kahve içmenin meşru olup olmadığı konusunda fetva istemiş, o da ölçüyü kaçırmamak şartıyla bunun meşru olduğunu bir şiirle bildirmiştir. İbn Arrâk Medine'de vefat etti.
Eserleri.
1. Tenzîhü'ş-şerfati'l-mer-/ûca ^ani'l-ahbâri'ş-şenfati'l-mevzîfa. Müellif, Ebü'l-Ferec İbnü'l-Cevzî'nin eJ-Mevzû'ât'ı ile Süyûtı'nin el-Le'âli'l-maş-nûVsını ihtisar edip onlarda bulunmayan birçok mevzu hadisi de ilâve etmek suretiyle meydana getirdiği bu eserini Kanunî Sultan Süleyman'a takdim etmiştir. Kitapta uydurma hadisler konularına göre sıralanmış, baş tarafa da hadis uyduran râvilerin isimleri alfabetik olarak kaydedilmiştir. Eser, Abdülvehhâb Abdül-latîf ve Abdullah Muhammed es-Sıddîk'in tahkikiyle iki cilt halinde basılmıştır (Kahire 1375, 1383).
2. et-Tez ireîü'ş-şuğrâ. Edebî ve tarihî birtakım bilgiler ihtiva eden eserin bir nüshası Köprülü Kütüpha-nesi'nde bulunmaktadır. 409
3. eş-Şırâtü'1-müstakîm ilâ mecânî bismülâhirrahmânirrahîm. Eser Aydınlı Muhammed b. Bilâl tarafından Rüstem Paşa adına Türkçe'ye çevrilmiştir. 410
4. Neşrü'l-letâJif fî kutri't-T&if. Üç bölümden meydana gelen eserde Tâif'in önemi, Hz. Peygamberin Taife gidişi, Vec vadisi ve orada yaşayan Abdullah b. Abbas ile Muhammed b. Hanefıyye'nin fazileti ve Tâif in önemli yerleri hakkında bilgi verilmektedir. Eseri Osman Mahmûd es-Sînî yayımlamıştır. 411
5. Şerhu Şahı-hi Müslim. Kastallânî'nin Şahîh-i Buhâ-rî şerhine benzeyen bir çalışma olduğu belirtilmektedir.
6. Şerhu'l-Ubâb. Ahmed b. Nasır el-Bâûnî tarafından yazılan Şafiî fıkhına dair eJ-'Ubdb adlı eserin 412 şerhi olup tamamlanmamıştır. İbn Arrâk'ın Tehzîbü'l-akvâl ve'1-cfmâl ve Muhtaşaru Rihleti İbn Rüşeyd adlı iki eserinin daha bulunduğu kaydedilmektedir.
Bibliyografya :
İbn Arrâk, Tenzîhü'ş-şerVa, Abdülvehhâb Abdüllatîf in girişi, s. s-k; Abdülkâdir el-Ay-derûsî, en-Nûrû's-sâftr, s. 174-179; Gazzî, el-Kevâkibû's-sâ'ire, II, 197-199; İbnü'l-İmâd, Şe-zerât, VIII, 337-338; Keşfü'z-zunûn, I, 494, 514; II, 1077, UH-.Hediyyetû't-'ârifînA, 746; /zâ-hu'J-mefcfiün, II, 648; Brockelmann, GAL, II, 513; SuppL, II, 12, 534; ZirikJÎ. ei-A'lâm, V, 12, 165; Kehhâle, Mu'cemü't-mü'eüiftn, VII, 218; Kettânî, er-Risaletü 7-müstefra/e, s. 113; Cezzâr, MedâMüV-mü'e/fİ/ın, II, 988-989; M. Habîb el-Hîle, et-Tânfy ve'l-mü*errihün bi-Mekke, Lon-donl994, s. 213-216. m
Dostları ilə paylaş: |