İBN EBÜ'l-CÂRÛD
Ebu I-Velîd Mûsâ b. Ebi'l'Cârûd İmrân el-Mekkî İmam Şafiî'nin talebelerinden.
Mekkeli olup kaynaklarda hayatına dair yeterli bilgi bulunmamaktadır. İmam Şafiî'den el-Emâlîe diğer bazı kitapları rivayet etmiş, Mekke'de Şafiî mezhebine göre fetva vermiştir. Döneminde, bir konuda İmam Şafiî'nin görüşünün ne olduğu hususunda bir ihtilâf meydana geldiği zaman kendisine başvurulan bir otorite idi.586 Ayrıca Süfyânb. Uyeyne, Yahya b. Maîn ve Şafiî'nin talebesi Büveytî gibi muhaddis ve fakihlerden de rivayette bulunan İbn Ebü'l-Cârûd, İbn Hibbân ve İbn Hacer el-Askalânî tarafından güvenilir râvilerden sayılmıştır.
İbn Ebü'i-Cârûd'dan Tirmizî. Ebü'i-Ab-bas Ahmed b. Muhammed el-Ezherî. Za'-ferânî, Rebî" b. Süleyman, Ebû Hatim er-Râzî, İsâm b. Muhammed el-Cürcânî, İbn Vâre ve Ya'küb b. Süfyân el-Fârisî gibi fa-kih ve muhaddisler rivayette bulunmuştur. Şâfıî literatüründe adı sık sık geçen İbn Ebü'l-Cârûd'un Tirmizî'nin es-Sünen'inde İmam Şafiî'den rivayet ettiği bazı görüşleri yer almaktadır.587 İbn Ebü'l-Cârûd'un aslen Mekkeli olması ve burada iken Şafiî'den ders almasından hareketle onun rivayetlerinin çoğunluğunu, Şafiî'nin hukukî görüşlerinde bir dönüm noktası teşkil eden Mısır'a seyahatinden önce sahip olduğu "kadîm" görüşlerinin teşkil ettiği söylenebilir.
İbn Ebü'l-Cârûd'un Şafiî'nin ders halkasında kendisine vekil bıraktığı Büveytf-den rivayette bulunmasından hareketle onun Mısır'a giderek Şafiî'yi burada ziyaret etmiş olabileceğini söyleyen Mustafa eş-Şek'a İbn Ebü'l-Cârûd'un, "Ebû Ya'küb el-Büveytî komşumdu; geceleri her uyandığımda onun Kur'an okuduğunu ve namaz kıldığını görürdüm 588 şeklinde sözlerine dayanarak kendisinin, Büveytî gibi Kur'an'ın mahlûk olmadığı yönündeki görüşlerinden dolayı Bağdat'a getirilerek onunla birlikte hapsedildiği sonucuna varmıştır 589 Ancak kaynaklarda İbn Ebü'l-Cârûd'un halku'l-Kur'ân meselesinden dolayı hapsedildiğine dair bir bilgi bulunmadığı gibi onun Büveytî ile olan komşuluğunun Mısır'da olması da muhtemeldir.
Takıyyüddin İbn Kâdî Şühbe'nin Tabakâtü'ş-ŞâfiHyye'sinin bazı nüshalarında İbn Ebü'l-Cârûd'un adının Abdullah b. Zü-beyr olduğu ve 219 (834) yılında vefat ettiğine dair bir not bulunmaktadır (I, 70). Ancak bu isim ve ölüm tarihi ona değil İmam Şafiî'nin bir diğer öğrencisi olan Ebû Bekir Abdullah b. Zübeyr el-Humeydî'ye aittir. Zehebî'nin uzun bir ömür sürdüğünü belirttiği İbn Ebü'l-Cârûd'un 590 İmam Şafiî'nin öğrencisi olması ve kendisinden rivayette bulunan kişilerin yaşadığı tarihler dikkate alındığı zaman II. (Vlll.) yüzyılın ikinci yarısı ile III. (IX.) yüzyılın ilk yansı arasında yaşadığı söylenebilir.
Beyhaki, İbn Ebü'l-Cârûd'un el-Muhta-şar adında bir eseri olduğunu ve bu eserin Büveytî'nin el-Muhtaşar'ındakinden daha fazla rivayet ihtiva ettiğini söyle-mekteyse de 591 eserin günümüze ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir. Diğer taraftan İbn Abdül-ber en-Nemerî. İbn Ebü'l-Cârûd'un Zahirî mezhebinin kurucusu Dâvûd ez-Zâhirî ile kıyasın anlamı üzerinde mektuplaştığını ve Davud'un ona karşı kıyasın iptali konusunda bir risale yazdığını söylemektedir.592
Bibüyografya :
Tirmizî, "Taharet", 6, "Şalât", 13; İbn Hibbân. eş-Şikât, IX, 162; İbnü'n-Nedîm, et-Fıhrist (Te-ceddüd). s. 264-269; Beyhaki. Menâkıbü'ş-Şâfi'î (nşr. Seyyid Ahmed Sakr), Kahire 1391/1971,1, 257; 11, 325, 327, 329, 331; Abbâdî. et-Fuka-/lâ'ü'ş-Şâ/i'iyye, s. 25; İbn Abdülber el-Intikâ', Kahire 1350, s. 105; Hatîb, Târîhu Bağdâd, XIV, 300; Şîrâzî, Tabakâtü'l-fukahâ", s. 98-100; SenVânî, el-Ensâb, II, 339; İbniTs-Salâh, Taba-kâtü't-fuk.ahâii'ş-Şafiıiyye (nşr. Muhyiddin Ali Necîb|, Beyrut 1413/1992, II, 890; Nevevî, Teh-zîb, II, 120; Mizzî, Tehzîbü'l-Kemâl, XXIX, 41; Zehebî, A'lâmü 'n-nübeiâ\ VIII, 311; a.mlf.. Tâ-rîhu-l-Islâm:sene231-240, s. 370-371;a.mlf., e/-KâşiT(nşr. Muhammed Avvâme -Ahmed Muhammed Nemr el-Hatîb), Cidde 1413/1992, II, 303; Sübkî, Tabakât (Tanâhî), II, 161-162; İs-nevî. Tabakâtü'ş-Şâffiyye, I, 38; İbn Kesîr, Me-nâkıbü'l-İmâmi'ş-Şâfi'î (nşr. Halîl İbrahim Molla Hatır). Riyad 1412/1992, s. 158; İbn Kadı Şüh-be, Tabakâtü'ş-Şâfi'iyye, I, 70; İbn Hacer, Tak-nbü't-Tehzîb.n, 281;a.mlf., Tevâli't-te'sîs li-me'âlîMu/ıammed b. tdrîs (nşr Ebü'1-Fidâ Abdullah e!-Kâdî|, Beyrut 1406/1986, s. 88; Hazrecî. Hulâşatü Tezhîb, s. 390; Hüseynî. Jabakâ-tü'ş-Şâli'iyye, s. 29; Mustafa eş-Şek'a, el-İmâm Muhammed b. Idrîs eş-$âfi% Beyrut 1404/ 1984, s. 183, 301; Abdülganî ed-Dakr. el-İmâ-mü'ş-Şâfi'î fakihü's-sünneti'l-ekber, Beyrut 1407/1987, s. 335; Ahmed Nahrâvî Abdüsselâm el-Endûntsî, el-lmâm eş-Şâfi'î fi mezhebeyhi'l-kadîm ue'l-cedîd, \ Baskı yeri yok| 1408/1988 (Dârü'l-Kütüb). s. 618;Ahmetözel. "Büveytî", DlA, VI, 500.
İBN EBÜ'D-DEM
Ebû İshâk Şihâbüddîn İbrâhîm b. Abdillâh b. Abdilmün'im b. Alî el-Hemdânî el-Hamevî (ö. 642/1244) Şafiî fakihi ve tarihçi.
21 Cemâziyelevvel 583'te (29 Temmuz 1187} Hama'da doğdu. Büyük dedelerinden Ebü'd-Dem'e nisbetle İbn Ebü'd-Dem diye anıldı. İlk öğrenimini Hama'da yaptı ve genç yaşta Bağdat'a gitti. Burada başta İbn Sükeyne (Ebû Ahmed Abdiilvehhâb b. Ali) olmak üzere birçok âlimden hadis okudu, Şafiî fıkhını öğrendi. Abbasî Halifesi Nasır- Lidînillâh başarılı bir talebe olmasından dolayı kendisine hil'at giydirdi. Tahsilini tamamlayıp Hama'ya döndükten sonra Halep, Dımaşk, Musul ve Kahire'ye giderek ders okuttu.
İbn Ebü'd-Dem 622 (1225) yılında Hama kadılığına tayin edildi. Hama Eyyûbî Emîri I. el-Melikü'l-Mansûr Muhammed'in veliaht tayin ettiği oğlu el-Melikü'l-Mu-zaffer Mahmûd 626'da (1229) Hama'-yı istilâ edince onun yanında yer aldı. el-Mel ikü'l- Muzaffer, bilgili ve güvenilir bir kimse olduğuna kanaat getirerek onu diğer Eyyûbî emîrlerine ve devlet başkanlarına elçi olarak göndermeye karar verdi. İbn Ebü'd-Dem, 641'de (1243) Abbasî Halifesi Müsta'sim-Billâh'm hilâfet makamına geçmesini tebrik ve babası Müstansır-Bİllâh'ın vefat dolayısıyla taziye için el-Melikü'1-Muzaffer'İn elçisi sıfatıyla Bağdat'a gitti. Ayrıca Mardin Artuk-lu Emîri Saîd Necmeddin Gâzî b. Melik Mansûr'a, Halep Emîri Melik Nâsır'a, Musul Emîri Bedreddin Lü'lü'e el-Melikü'l-Muzaffer'in birer mektubunu ulaştırdı. İbn Ebü'd-Dem'in Halep, Harran, Düney-sir yoluyla Mardin'e, oradan Nusaybin'e, ardından Musul üzerinden Bağdat'a vardığı bu seyahat esnasında Moğollar Anadolu'yu işgal ediyorlardı. Ertesi yıl el-Me-likü'l-Muzaffer Mahmûd'un vefatını halifeye bildirmek üzere tekrar Bağdat'a gitmek için yola çıkan İbn Ebü'd-Dem yolda hastalanıp Hama'ya döndü; kısa bir süre sonra 1S Cemâziyelâhir 642'de (18 Kasım 1244) burada vefat etti.
Takva sahibi bir kimse olan İbn Ebü'd-Dem bilhassa Şâfıî fıkhını çok iyi biliyordu. İsnevfnin Şafiî mezhebinde "imam" olarak nitelediği İbn Ebü'd-Dem'in 593 İctihadlarından birçoğu kendisinden sonra gelen âlimlerce de benimsenmiştir. İbnü's-Sâbûnî, Cemâ-leddin Ebû Hâmid Muhammed b. Ali el-Mahmûdî, Zehebî'nin hocalarından Şehâ-beddin Ebû Bekir ed-Deştî ondan hadis öğrenmiştir. Ayrıca iyi bir tarihçi olup et-Târihu'I-kebîr'i daha sonraki tarihçiler tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. İbn Ebü'd-Dem'in Hemedan'da kadılık yaptığına dair bilgi doğru değildir.
Eserleri.
1. Kitâbü Edebi'1-katâ.594 Bir mukaddime ile altı bölümden meydana gelen eserde kazanın tanımı, kadı olmanın şartlan, yargılama süreci, davacı ve davalılarla şahitlerin durumuna dair bilgilere, yargı kararlarının denetimi (temyiz), yemin, gıyabî yargılama, kadı sicillerinin nasıl tutulması gerektiği, vekâlet (avukatlık) gibi konulara yer verilmiştir. İslâm muhakeme hukuku (edebü'l-kadî) literatürünün en güzel örneklerinden olan eser, bu alanın tarihî gelişimi hakkında da önemli ipuçları ihtiva etmektedir. Müellifin kaynakları arasında Şafiî'nin eî-Üm, Müzenî'nin el-Muhtaşar, Mâverdfnin ei-Hâvi'l-kebîr, Ebû İshakeş-Şîrâzî'nine-Mühezzeb, İmâmü'l-Haremeyn el-Cü-veynînin Nihâyetü'l-matlab fî dirâye-ti'l-mezheb ve Gazzâlî'nin el-Basît ve el-Vasît adlı eserleri zikredilebilir. İbn Ebü'd-Dem'in İbnü'l-Haddâd el-Mısrî, Ebû Âsim el-Abbâdî ve İbnü'1-Kas gibi müelliflerden de istifade ettiği görülmektedir. Eser İbn Hacer el-Heytemî. Şemseddin er-Remlîve Süyûtî gibi pek çok âlim tarafından kaynak olarak kullanılmıştır. Birçok nüshası bulunan Kitâbü Edebi'î-kazâ3 Muhammed Mustafa ez-Zühaylî 595 Muhammed Abdülkâdir Atâ (Beyrut 1407/1987) ve Muhyî Hilâl es-Serhân (Bağdad 1404/1984) tarafından neşredilmiştir.
2. Kitâbü't-Törîhi'1-îsîâmiyyi'l-muhtaşar. Hz. Peygamber ile başlayıp 628 (1231) yılına kadar gelen muhtasar bir İslâm tarihidir. Olaylara kısaca temas eden ve her yıl içinde vefat eden şahsiyetleri zikreden eser kronolojik esasa göre kaleme alınmıştır. Müellif ayrıca yaşadığı dönemdeki Haçlı seferlerine dair bilgi vermiştir. Cezîl Abdülcebbâr el-Cömerd eserle ilgili olarak A Critical Edition of al-Tarikh al-Islami al-Mukh-tasar adıyla bir doktora tezi hazırlamıştır.596 Hâ-mid Zeyyân Ganim Zeyyân, eseri et-Târîhu'i-İslâmî el-matiûİ bi'smi't-târîhi'l-Muzafferî adıyla neşretmeye başlamış ve ilk cildini bastırmıştır (Kahire 1985). Fakat naşirin bu esere et-Târîhu'1-Muzaf-feri adını vermesi doğru değildir. Çünkü İbn Ebü'd-Dem'in bu adı taşıyan bir başka eseri daha vardır. Kitabın II. Friedrich'in VI. Haçlı Seferi'yle ilgili kısmını İngilizce'ye çeviren Donald S. Richards, Bodleian Library 597 nüshasına dayanarak ismini Kitâbü'ş-Şemarih fİ't-tevâ-rîh olarak vermiştir.598 Cezîl Abdülcebbâr, sadece Bodleian Library nüshasında mevcut olan bu başlığın sonradan ilâve edildiğini tesbit etmiş ve orijinal ismin Kitâbü't-Târîhi'lAs-lâmiyyi'l-muhtaşar olması gerektiğini belirtmiştir. 599
3. et-TĞTİhu'1-kebîr.600 Müellif eserine et-Târihu'1-kebîr adını vermiş olmakla birlikte el-MeIİkü'1-Mu-zaffer hakkında kaleme alınmış olduğundan et-Târihu'1-Muzafferîdiye meşhur olmuştur. Altı cilt olduğu kaydedilen ve İbn VâsırınMü/erricıi7-/cürûö'unun, İbn Şeddâd'ın eî-Aclâku'I-hatîre'sinin, Sehâ-vî'nin ei-İ'lâm bi't-tevbîh li-men zem-me't-târih'ınin, İbnü'l-VerdTnİn Târîh'i-nin ve Ebü'l-Fidâ'nın eİ-M uh taşar'in in kaynakları arasında bulunan eserde başta fakihler olmak üzere kelâm, hadis, nahiv ve dil âlimleri, zâhidler, vezirler, ileri gelen devlet adamları, şair ve ediplerin hal tercümelerine yer verilmiştir. Müellif önce İsimleri Muhammed olanları kaydetmiş, ardından diğer şahsiyetleri alfabetik olarak zikretmiş, en sonunda kadınlara müstakil bir bölüm ayırmıştır. Cezîl Abdülcebbâr el-Cömerd eserin günümüze ulaşmadığını söylemektedir. 601
4. Şerhu'l-Vasît Gazzâlî'nin el-Vasît fi'l-fürûc adlı eserinin zor anlaşılan kısımlarının şerhi olup bir nüshası Dârü'l-kütübi'l-Mısriy-ye'de bulunmaktadır.602 Bağdatlı İsmail Paşa'nın Kitâbü îzâhi'l-eğâlîü'l-mevcûde fi'1-Vasît adıyla zikrettiği kitabın 603 bu eser olması kuvvetle muhtemeldir.
5. Tedkîku'l-inâye fî tahkiki'r-rivâye. Hadis terimlerine dair olan eserin bir nüshası Cezayir el-Mektebetü'l-vataniyye'de 604 kayıtlıdır. 605
6. Fetâvâ İbn Ebi'd-Dem. 606
7. el-Fıraku'1-İslâmiyye. Süleymaniye 607 ve Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler 608 kütüphanelerinde baş tarafı eksik birer nüshası. Adana İl Halk Kütüp-hanesi'nde de 609 tam bir nüshası bulunmaktadır.
Bibliyografya :
İbn Ebü'd-Dem. Edebü'{-kazâ (nşr. Muhyî Hilâl es-Serhârı), Bağdad 1984, neşredenin girişi, I, 17-244; a.e. (nşr. M. Mustafa ez-Zühaylî), Dı-maşk 1982, neşredenin girişi, s. 17-45; a.mlf., Kİtâbü't-Târîhi'l-lslâmİyyi'l-muhtaşar (doktora tezi, 1984, haz. Cezîl Abdülcebbâr el-Cömerd). üniversity of St. Andrews, hazırlayanın girişi, s. 2-121; İbn Vâsıl. Müferricü't-kürûb fî ahbâri Benî Ey yûb (nşr. Haseneyn Rebî'), Kahire 1972-77, IV, 174, 270; V, 85-86, 252, 265-266, 323-324, 346; Ebü'l-Fidâ. el-Muhtaşar, VI, 76; Zehe-bl A'lâmü'n-nübetâ1, XXIII, 125-126;Sübkî, Fa-bakât, VIII, 115-119; İsnevî, Tabakâtü'ş-Şâfi'iy-ye, I, 546-547; İbn Hacer, Tebştrü'l-müntebih, IV, 1460;Sehâvî. el-I'lân bi't-teubîh, s. 50, 210, 306, 315; Keşfü'?-?unûn, 1, 47, 276, 305; II, 1218, 1255, 1446, 1722, 2008; Brockelmann, GAL, 1,423-424; SuppL, 1,588; Zirikiî. el-A'lam, 1,42; Hediyyetü't-'ârirtn,I, 11; Kehhâle. Mu'ce-mü'l-mû'etlifîn. I, 53; D. S. Richards. "The Cru-sade of Frederick Ii and the Hamah Succes-sion-Extracts from the Chronicle of Ibn Abi al-Damm", BEO, XLV(1993). s. 183-200; F. Rosenthal, "Ibn Abi'1-Dam", EF(Fr), III, 705; M. Âsaf Fikret, "İbn Ebi'd-Dem", DMBİ, II, 649- 650.
Dostları ilə paylaş: |