Çocuklar halka olur ve halı üzerine otururlar. Her çocuk bir sayı alır. Öğretmen oyuna başlar. “Olsun, olsun üç kabak olsun.”
Üç sayısını alan çocuk “Üç kabak olmasın”
Öğretmen “Ya kaç kabak olsun?”
Üç sayısını alan çocuk “Beş kabak olsun” der.
Tüm çocukların aldığı sayı söylenen kadar oyun sürer.
TON TON KELEBEK :
Çocuklar yan yana ayakta dururlar. Oyuna başlamak için bir kelebek sayışma ile seçilir. Kelebek olan çocuk halkanın etrafında sekerek yürürken;
“Benim adım kelebektir,
işim gücüm eğlenmektir.
Dolaşırım çiçek çiçek,
Ton ton kelebek, ton ton kelebek,
Yıldızlı böcek 2
Şarkısını söyler. Kelebek şarkının “Tonton” ile başlayan bölümünü söylerken hangi arkadaşının yanında yanında ise durur. Kelebek, şarkı bitinceye kadar arkadaşının omuzlarına hafifçe vurur. Bu kez o arkadaşı kelebek olup, öne geçer. Şarkı sözleri tekrarlanarak oyuna devam edilir. Tüm çocuklar kelebek olunca oyun sona erer.
FIŞ FIŞ KAYIKÇI :
Çocuklar ikili eş yapılır ve eşler oyun için karşılıklı yere otururlar, ayaklarının yerde uzatıp, tabanlarını birbirine dayar ve elele tutuşurlar. İtme çekme hareketleri ile oyun tekerlemesi eşliğinde oyun oynanır.
Fış fış kayıkçı, Evde benim etim var,
Kayıkçının küreği. Bir yaramaz kedim var.
Hop hop eder yüreği, Kedim eti yerse,
Akşama fincan böreği. Annem beni döverse!
Vay başıma gelenlere…
TAVŞAN KAÇ :
Oyun için geniş bir halka oluşturulur. Çocuklar arasından sayışma ile bir tavşan bir tazı seçilir. Tavşan halkanın ortasına geçerek uyuma hareketi yapar. Tazı ise halkanın dışında olur ve yavaş yavaş halkanın etrafında yürümeye başlar. Bu sırada halkadaki çocuklar;
Şu hendekte bir tavşan,
Uyuyordu, uyuyordu.
Var mı sana sataşan,
Senin ile uğraşan,
Tavşan kaç, tazı tut,
Tavşan kaç, tazı tut (bu sırada tavşan halkanın dışına çıkar ve halka etrafında koşmaya başlar.)
Tazı koşan tavşanı yakalamaya çalışır. Tavşan yakalanmadan tekrar halkanın içine girerse ebelikten kurtulur. Tazı onu yakalarsa ebeliği devam eder. Oyuna, çocukların ilgisine göre tekrar tavşan ve tazı seçilerek devam edilir.
KIRMIZI BALIK :
Oyun için geniş bir halka oluşturulur. Çocuklar arasından sayışma ile bir balık birde balıkçı seçilir. Balık olan çocuk halkanın ortasına geçer elle taklidi yüzme hareketleri yapar. Balıkçı ise halkanın dışında olur ve yavaş yavaş halkanın etrafında yürümeye başlar. Bu sırada halkadaki çocuklar;
Kırmızı balık gölde kıvrıla kıvrıla yüzüyor, (halkadakiler avuç içlerini birleştirip, ellerini bileklerinden hareket ettirirler.)
Balıkçı ……… geliyor, oltasını atıyor. (balıkçı olta atma hareketi yapar.)
Kırmızı balık dinle, sakın yemi yeme, (halkadakiler öne doğru eğilip işaret parmağını sağa sola sallar.)
Balıkçı seni tutacak, sepetine atacak (halkadakiler balığı tutma, sepete atma hareketi yaparlar.)
Kırmızı balık kaç kaç, kırmızı balık kaç kaç (halkadakiler el çırpar.)
Şarkının son mısrası söylenirken balık halkanın dışına çıkarve halka etrafında koşmaya başlar. Balıkçı da koşan balığı yakalamaya çalışır. Balık yakalanmadan tekrar halkanın içine girerse ebelikten kurtulur. Balıkçı onu yakalarsa ebeliği sürer. Çocuklar arasından tekrar balık be balıkçı seçilerek oyuna devam edilir.
SAĞ EL – SOL EL :
Çocuklar, ayakta durarak geniş bir halka oluştururlar. Şarkılı sözleri eşliğinde taklidi hareketleri yapılarak oyun oynanır.
Ben sağ elimi ileri veririm, (sağ el öne uzatılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sağ el sağa – sola sallanır. Sonra eller bele konularak her çocuk kendi etrafında bir kez döner.
Ben sol elimi ileri veririm, (sol el ileri uzatılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sol el sağa – sola sallanır sonra dönülür.)
Ben sağ ayağımı ileri veririm, (eller belde, sağ ayak bir adım öne çıkarılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sağ ayak sağa – sola sallanır sonra dönülür.)
Ben sol ayağımı ileri veririm, (eller belde sol ayak bir adım öne çıkarılır.)
Sağa sola sallayıp, yerimde dönerim. (sol ayak sağa sola sallanır, sonra dönülür.)
İZCİ ŞENDİR :
Çocuklar ayakta büyük bir halka olurlar. Önce halkanın içine dönerler. Birlikte şarkılı sözler eşliğinde, taklidi hareketlerle oyun oynarlar.
İzci şendir, izci şendir,
2 (halkada el çırparak yürünür.)
İzci şendir arkadaş.
Şapkası fuları, çantasıyla, (yüz halka içine dönük durularak, belirtilen
Bıçağı, kemeri, tozluğuyla. eşyalar taklit edilir.)
İzci şendir, izci şendir.
SEVGİ ÇİÇEKLERİ :
Çocuklar bir kız, bir erkek şeklinde geniş bir halka oluştururlar. Kasetten dinlenen şarkı eşliğinde, taklidi hareketlerle oyun oynanır. Şarkının baştaki enstrümantal müziği çalarken kızlar ellerini beline koyup, sekerek içeri doğru yürürler ve halkanın içinde küçük yeni bir halka oluştururlar. Bu sırada erkekler elleri belinde dıştaki halkada müziğin ritmine göre ayaklarını tek tek basıp kaldırırlar.
Dallarda çiçek çiçek, (kızlar parmaklarını hareket ettirerek halkanın içine doğru eğilirler.)
Tarlada başak başak. (kızlar parmaklarını hareket ettirerek kollarını yukarı kaldırırlar.)
Ocakta alev alev, (kızlar tekrar halkanın içine eğilir.)
Biz sevgi çiçekleri. (kızlar ellerini beline koyar.)
Halay başı çek çek, bizim halayı. (kızlar elleri bellerde, sekerek geri geri giderler ve dış halkadaki yerlerini alırlar.)
Tutuşan bu eller, (kız ve erkekler elele tutuşur.)
Sarsın dünyayı. (tüm eller kenetli olarak havaya kaldırılır.)
Şarkının ara enstrümantal müziği çalarken, bu kez erkekler ellerini beline koyup, sekerek içeri doğru yürür ve yeni bir halka oluştururlar. Kızlarda elleri bellerinde, dıştaki halkada müziğin ritmine göre ayaklarını tek tek basıp kaldırırlar.
Suların mavisinde, (kızların yaptığı tüm hareketleri bu kez erkekler sırasıyla yapar)
Yaprağın yeşilinde.
Barışın güneşinde,
Biz sevgi çiçekleri.
Halay başı çek çek,
Bizim halayı.
Tutuşan bu eller,
Sarsın dünyayı.
ÇEKİRGE :
Oyun için sınıf iki gruba ayrılır. Gruplar 2 m. mesafe ile karşılıklı dururlar. Şarkılı sözleri eşliğinde taklidi hareketleri yapılarak oyun oynanır.
Çekirgenin kanadı, çekirgenin kanadı, (kollar iki yanda kanat gibi sallanır.)
Pek yamandır inadı, pek yamandır inadı. (eller sözlerin bitimine kadar çırpılır.)
Seni gidi çekirge, Seni gidi çekirge, (sağ elin işaret parmağı öne uzatılıp sallanır.
Sol el arkaya konur, vücut biraz öne doğru eğilir.)
Tarlada buğday kalmadı, Tarlada buğday kalmadı ( gruptakiler güreşçiler gibi el
çırpıp karşılıklı yerlerini değiştirirler.)
Çekirgemin dişleri, çekirgemin dişleri, (dişler gösterilir.)
Pek yamandır işleri, pek yamandır işleri. (eller sözlerin bitimine kadar çırpılır.
Seni gidi çekirge, Seni gidi çekirge, (sağ elin işaret parmağı öne uzatılıp sallanır.
Sol el arkaya konur, vücut biraz öne doğru eğilir.)
Tarlada buğday kalmadı, Tarlada buğday kalmadı ( gruptakiler güreşçiler gibi el
çırpıp karşılıklı yerlerini değiştirirler.)
Çekirgenin ayağı, çekirgenin ayağı. (eller bellerde, sağ ayak bir adım öne uzatılıp hafifçe aşağı yukarı sallanır.)
Pek yamandır dayağı, pek yamandır dayağı. (eller yanağa hafifçe vurulur.)
Seni gidi çekirge, Seni gidi çekirge, (sağ elin işaret parmağı öne uzatılıp sallanır.
Sol el arkaya konur, vücut biraz öne doğru eğilir.)
Tarlada buğday kalmadı, Tarlada buğday kalmadı ( gruptakiler güreşçiler gibi el
çırpıp karşılıklı yerlerini değiştirirler.)
ARI RONDU :
Çocuklar çiçek ve arı rollerini alırlar. Temsili hareketlerle, şarkı sözlerine uygun hareketler yapılır.
Yaz geldi çiçekler açtı Fırtınalı havalarda
Arılar hep çalıştı Karlı buzlu günlerde
Arı vız vız vız Arı uyuklar
Arı vız vız vız… Arı uyuklar
Diye çalışır. Sıcak yuvada
Önce menekşeyi koklar Yaz geldi nazlı çiçekler
Sonra gülü severiz. Güzel güzel açalım
Arı balını Haydi arılar
Arı balını Haydi arılar
Biz çok severiz. Biz çalışalım.
DOĞUANADOLU YÖRESİ ÇOCUK OYUNLARI
--------------------------------------------------------------------------------
Malatya: Yağmur yağıyor, topal karga:
Bu oyunumuz için en az 5 kişiyle oynanır. İlk önce ebe seçimi yapılır ve ebe seçildikten sonra ortaya bir daire çizilir. Ebe olan arkadaşımız sadece bu dairenin içinde iki ayakla basabilir. Dairenin dışına çıktığı zaman tek ayak üzerinde diğer arkadaşlarını yakalamaya çalışır.
Doğu Anadolu Bölgesine ait bazı yerel oyun örnekleri;
Değirmen Oyunu :drama:::: DEĞİRMENCİ : Bir değirmende çalışan işçi ile değirmene buğday getiren köylüler arasında gelişen komik olaylar ve muziplikler dile getirilir. Oyunda canlandırılan değirmenci tipi, gelen müşterilere ve hayvanlarına son derece ilginç muziplikler yapar. Onlarla şakalaşmaya çalışır. Değirmencinin bu tutumu karşısında şaşıra kalan müşteriler de oyuna akıcılık kazandırmak için komik hareketlerde ve İfadelerde bulununlar. Ayrıca eşek ve katır gibi hayvanların kılığına giren oyuncular da komik hareketlerle izleyenleri keyiflendirirler. Oyun değirmenci, köylüler ve köylülerin hayvanları arasında gelişen olayları anlatarak devam eder.(bingöl)
Deli Kız Oyunu
Çoban Vardım Ana Oyunu CÜCE OYUNU
Bir genç kızın başına kalbur konularak elleri başının üstünde birleştirilir. Entarisi yukarıya toplanarak ellerini ve başını kapatacak biçimde bağlanır. Göğüs altından itibaren karın + kısmı açık bırakılarak bel seviyesinde bir etek giydirilir. Kalçalarına uzun bir değnek bağlanır. İki yanda iki kol görevi yapan bu değneğe gömlek giydirilir. Göbeği burun olacak şekilde kızın karnına bir insan yüzü çizilir. Kız, bu kıyafetiyle ortaya gelir. Diğer kadınlar teneke çalarak türkü söylerler. Genç kız, hareketli türkünün ritmine uyarak oynamaya başlar. Böylece güler, eğlenirler.
Bostan Oyunu
Dam Üstü Örtmek Oyunu
Oyuncular:
İş arayan adamlar: İki kişi. Biri topaldır.
Muhtar
Eşek: Elleri ve ayakları üstünde yürüyen eşek rolünü canlandıran kişi.
İş arayan adamlar eşekle birlikte odaya girerler. Muhtarı sorarlar. Odadakilerden biri, muhtar olarak gösterilir. Adamlar, muhtardan iş isterler. Aralarında şu konuşma geçer:
MUHTAR - Ne iş görürsünüz?
ADAMLAR - Her işi görürük.
MUHTAR - Çobannıh yapar mısız?
ADAMLAR - Ondan başka her iş görürük.
MUHTAR - (Ayağı topal olan adama) Senin ayağın topal. Bir iş göremezsen.
TOPAL ADAM - (Ayağının arasında bulunan çubuğu odada bulunanlara vurarak ayağını savurur. Muhtara) ben mi topal? Ben çoh ey dam üsti örterem.
MUHTAR - (Odada bulunanları gösterek) Anbura hep çamlıh. İstediyin gadar kes, işin gör.
Topal adam, odadakilerden kimi gözü tutarsa onu kaldırır. Ayağına soktuğu sopayı balta olarak kullanır. Ayağa kaldırdığı kişinin ayaklarına vurur. Adam yere düşer. Yerde kollarına vurarak ağaç budama hareketleri yapar. Birkaç kişiyi böylece budadıktan sonra eşeğe yükleyerek taşır. Odanın bir kenarına topladıktan sonra dışarıya çıkar.
(Ilıca - Söğütlü köyü)
Bolbadik Oyunu Bolbadik (İspir - Aşağıözbağ Köyü)
BOLBADİK
Yağmurların yağmadığı Mayıs - Haziran aylarında on üç - on beş yaşlarındaki çocuklar bir araya gelerek bir süpürge elbise giydirip gelin gibi süslerler. Bu yapma bebeği uzun bir çubuğa bağlarlar.Çubuğu iki çocuk tutarak önde giderler.Diğer çocuklar da arkadan takip ederler. Böylece bütün evler dolaşılır. Her evin önüne geldiklerinde şunları söylerler:
Bolbadigim bol ister
Gaşıh gaşıh yağ ister
Verenin bir güzel oğli olsun
Vermeyenin topal mopal bir gızi olsun
Tarlasını sel bassın
Önünde durulan evin hanımı çıkar yağmur gelinine ve çocuklara su serper.Çocuklara evden yağ,bulgur,yumurta gibi yiyecekler verir.Çocuklar hep bir ağızdan bağırırlar:
Tarlada çamur
Tehnede hamur
Ver Allah'ım ver
Bir suli yağmur
Evleri sırayla dolaşan çocuklar bir araya gelerek topladıkları yiyecekleri pişirip yerler,eğlenirler.
(İspir - Aşağıözbağ Köyü)
Bebek Oyunu
Ağca Ferikler Oyunu Erzurum halk danslarından biri olan Ağca Ferikler, kadınlar tarafından oynanır. Oyuna eşlik eden türkünün sözlerine uygun taklitler yapılır. Türkü, topluca söylenir "koca karılar tarlaya nasıl giderler?", "delikanlılar tarlayı nasıl biçerler?" gibi mısralar söylendikten sonra eller bırakılır. Oyuncular münferit olarak istenen hareketin taklidini yaparlar. Oyunun türküsü şöyledir:
Ağca ferikler, ince ferikler
Toplanın gızlar toplanın
Dizilin gızlar dizilin
Ağca ferikler, ince ferikler
Foca garılar tarlaya nasıl giderler?
Ha bele bele, ga bele, bele giderler.
Ağca ferikler, ince ferikler
Toplanın gızlar toplanın
Dizilin gızlar dizilin
Ağca ferikler, ince ferikler
Goca garılar tarladan nasıl dönerler?
Ha bele bele, ha bele bele dönerler.
Ağca ferikler, ince ferikler
Toplanın gızlar toplanın
Dizilin gızlar dizilin
Ağca ferikler, ince ferikler
Deligannılar tarlayı nasıl biçerler?
Ha bele bele, ha bele bele biçerler.
Ağca ferikler, ince ferikler
Toplanın gızlar toplanın
Dizilin gızlar dizilin
Ağca ferikler, ince ferikler
Goca garılar hamuru nasıl yoğurur?
Ha bele bele, ha bele bele yoğurur.
Ağca ferikler, ince ferikler
Toplanın gızlar toplanın
Dizilin gızlar dizilin
Ağca ferikler, ince ferikler
Goca garılar ekmeği nasıl açarlar?
Ha bele bele, ha bele bele açarlar.
Ağca ferikler, ince ferikler
Toplanın gızlar toplanın
Dizilin gızlar dizilin
Dehlenk Oyunu DEHLENK OYUNU
Oyun, çalgı eşliğinde tek kişi tarafından oynanır. Bazen iki kişinin birlikte oynadığı da görülür. Başındaki şapkasını yan tarafa çevirir. Ceketini ters giyinir. Sırtına kambur yapar. Pantolonunun paçalarından bir çorabın içine konulmuştur, diğeri açıktadır. Buna benzer akla gelebilecek her türlü gülünç kılığa girebilir. Ağzına su doldurur. Müziğin ritmine uygun hareketlerle oyununu icra ederken çeşitli mimiklerle yüzünü gülünç hale getirir. Ellerini ve kollarını arkaya, yan tarafa çevirerek çolak taklidi yapar. Ayaklarını eğerek bacaklarını birbirine geçirir. Aksak yürüyüşlerle, hoplama ve sıçramalarla eğilip kalkar. Çevresinden bir veya birkaç kişi müziğin ritmine uygun bir şekilde "amanım dehlenk, imanım su" sözleriyle tempo tutarlar. Oyuncu, ağzındaki suyu, kendisini gülerek izleyen seyircilerin üstüne püskürtür, seyirciler arasında kaçışmalar olur. Oyunun süresi seyircilerin ilgisini oranında uzatılır.
(Merkez - Ortadüzü köyü)
CÜCE OYUNU
Bir genç kızın başına kalbur konularak elleri başının üstünde birleştirilir. Entarisi yukarıya toplanarak ellerini ve başını kapatacak biçimde bağlanır. Göğüs altından itibaren karın + kısmı açık bırakılarak bel seviyesinde bir etek giydirilir. Kalçalarına uzun bir değnek bağlanır. İki yanda iki kol görevi yapan bu değneğe gömlek giydirilir. Göbeği burun olacak şekilde kızın karnına bir insan yüzü çizilir. Kız, bu kıyafetiyle ortaya gelir. Diğer kadınlar teneke çalarak türkü söylerler. Genç kız, hareketli türkünün ritmine uyarak oynamaya başlar. Böylece güler, eğlenirler.
CÜCE OYUNU
Bir genç kızın başına kalbur konularak elleri başının üstünde birleştirilir. Entarisi yukarıya toplanarak ellerini ve başını kapatacak biçimde bağlanır. Göğüs altından itibaren karın + kısmı açık bırakılarak bel seviyesinde bir etek giydirilir. Kalçalarına uzun bir değnek bağlanır. İki yanda iki kol görevi yapan bu değneğe gömlek giydirilir. Göbeği burun olacak şekilde kızın karnına bir insan yüzü çizilir. Kız, bu kıyafetiyle ortaya gelir. Diğer kadınlar teneke çalarak türkü söylerler. Genç kız, hareketli türkünün ritmine uyarak oynamaya başlar. Böylece güler, eğlenirler.
ÇOCUK DÜŞÜRME OYUNU
Oyun, tek kişi tarafından çalgı eşliğinde oynanır. Kadın, hamiledir. Hamile görünümü kazanmak için karnına bez doldurmuştur. Ortaya gelir. Müzik ve hareketli herhangi bir türkü eşliğinde oynamaya başlar. Karnındaki bezler düşüncele kadar oynar.
(Aşkale - Topalçavuş köyü)
Kim Güçlü
Alanın ortasına bir düz çizgi çizilir. Her çocuk bir eş seçer. Eşlerden biri çizginin bir yanında durur. Her çocuk sağ ayağını çizgiye koyar, iki çocuğun sağ ayaklarının burunları birbiriyle karşılıklı durmuş olur; sol ayaklar geride tutulur. Çocuklar, karşılıklı olarak el ele tutar, birbirlerini kendi taraflarına çekmeye çalışırlar. Çekilen, yani çizgiyi geçen çocuk, oyunu yitirmiş sayılır, oyun istenildiği kadar yinelenebilir.Bu oyun, bir çizgi üzerinde çekişmeli yapıldığı gibi, çizgi olmaksızın, iki çocuğun bir eksen çevresinde dönerek çekişmesi biçiminde de yapılabilir.
İmdat Yarışı
Alana uzun ve düz bir çizgi çizilir. Çizginin
8-10 metre karşısında ve çizgiye eşit uzaklıkta, birbirine bitişik iki kale yapılır. Çocuklar iki eşit kümeye ayrılır. Her küme kendine bir ad takar; kendi içinden, sayışarak bir kaptan seçer. Çocukların tümü, çizgiye sağ ayaklarını basarak, koşmaya hazır biçimde ve yan yana dururlar. İki küme arasında bir metre kadar açıklık bırakılır. Her kaptan, kendi kümesinin karşısındaki kale içinde durur. Öğretmenin yada bir çocuğun "başla" komutuyla oyun başlar. Her kaptan koşarak kendi kümesine gider, sıranın başındaki çocuğun elinden tutar; birlikte kaleye doğru koşarlar. Kaleye gelince, kaptan kalede kalır, onunla birlikte gelen çocuk kaptan olur. Yeni kaptan da önceki gibi, geri döner, yine sıranın başındaki bir çocuğun elinden tutar, birlikte koşarak kaleye gelirler. Bu kez yeni gelen çocuk kaptan olur. Oyun, kesintisiz olarak, kümedeki çocukların tümü kaleye getirilinceye kadar böylece sürer. Hangi küme kaleye önce gelirse, o küme oyunu kazanmış olur. Oyun süresince, kümedeki çocuklar kaptanlarına "imdat, imdat" diye bağrışırlar.
Çürük Yumurta
Çocuklar arasından bir ebe seçilir. Öteki çocuklar halka olup çömelirler, ellerini dizleri önünde kenetlerler. Oyun başlayınca ebe, halkanın ortasında dolaşır. " Bu yumurta sağlam mı ? Çürük mü ? "der ve bir arkadaşının başına, önden hafifçe iterek dokunur. Dokunulan çocuğun, düşmeden ve çömelik durumda dengede kalması gerekir. Dengesi bozulup geriye ( yada denge sağlayayım derken ileriye ) düşen yada kenetli elleri çözülen çocuk yanmış olur, oyun dışı kalır. Sona kalan bir kaç çocuk alkışlanır. İstenirse oyun yinelenir.
Gölgeme Basma
Bu oyun, güneşli havada, bahçede oynanır. Çocuk sayısına göre bir alan belirlenir. Oyun sırasında bu alanın dışına çıkılmaz. Çocuklar sayışarak aralarında bir ebe seçerler. Ebe, arkadaşlarını kovalayarak birinin gölgesine basmaya çalışır. Kimin gölgesine basarsa ebelikten kurtulur. Gölgesine basılan yada kaçarken oyun alanının dışına çıkan çocuk ebe olur. Oyun böylece istenildiği kadar sürdürülür.
Çömel Kurtul
Çocuklar, aralarından bir ebe seçerler. Öteki çocuklar oyun alanına serbestçe dağılırlar. Ebe, arkadaşları içinden birini yakalamaya çalışır. Yakalanmak üzere olan çocuk, ebe kendisine yaklaşınca yere çömelirse, yanmaktan kurtulur. Çömelmeden yakalanırsa yanar. Yakalanan ebe olur, oyun böylece sürer.
KIRKAYAK OYUNU:çocuklar birbiri arkasına dizilerek öndeki arkadaşlarının bellerine sıkıca sarılırlar. En öndeki oyuncu kırkayağın başı en sondaki de kuyruğudur. Oyun başlayınca kırkayağın başı olan oyuncu kuyruk olan oyuncuyu yakalamaya çalışır. Kuyruk arkadaşlarından kopmadan sağa sola kaçarak yakalanmaktan kurtulur. Baş kuyruğa dokununca kırkayak kopmuş olur ve oyun yeniden başlar.
TRENCİLİK OYUNU:çocuklar birbiri arkasına dizilerek öndeki arkadaşlarının bellerine sarılırlar. Biri istasyon şefi olarak arkadaşlarını 7-8 adım ilerisinde bekler. Çocuklar tren taklidi yaparak şefin önünden geçerler. İstasyon şefi geçişi beğenmezse treni yeniden hareket noktasına gönderir. Ancak geçisi beğenirse biletler kontrol diye bağırır.çocuklar avuçlarını açarak şefe uzatırlar. Şef çocuklardan birine seni istasyon şefi yaptım,haydi öteki istasyona der. Yeni şef başka yerde durur ve oyun tekrarlanır.
SAKLAMBAÇ:bahçede veya sınıfta oynanabilir. Çocuklar arasından seçilen ebe yüzünü duvara döndürür ve gözlerini kapatır. Çocuklar saklanır. Ebe oldu mu diye seslenir. Çocuklar oldu deyince ebe çocukları aramaya başlar. kimi görürse adını söyleyerek gözünü kapadığı yere döner,sobe der. İlk görünen çocuk ebe olur.
BENİMLE GELİR MİSİN OYUNU:çocuklar genişçe bir halka olurlar. Yüzleri halkanın içine dönüktür. Bir ebe halkanın dışında bekler. Oyun başladığın da ebe halkanın dışında dolaşmaya başlar. bir oyuncunun sırtına dokunur ve benimle gelir misin diyerek halkanın çevresin de koşmaya başlar. koşar şıçrar hayvan taklidi yapar ve seker. Onu kovalayan oyuncu da ebeni hareketlerini taklit eder. Onu yakalamaya çalışır. Ebeyi yakalayamaz ve yerini ebeye kaptırırsa kendisi ebe olur. Oyuna yeniden başlanır.
KAÇ KURTUL OYUNU :çocuklar sıra olurlar. Biri ebe olur ve sıranın 4-5 adım önünde arkası çocuklara dönük olarak durur. Oyun başlayınca ebe kollarını aşağı yukarı indirip kaldırır. Çocuklarda vurulmadan ebenin yanından geçmeye çalışırlar. Ebenin kolunun değdiği çocuk ebe olur ve ebeyle yer değiştirir. Oyun yeniden başlar.
ARKADAŞINDAN MEMNUN MUSUN?:çocuklar bahçede halka olurlar. Her çocuğun bulunduğu yere küçük bir daire çizilir. Saymaca ile ebe seçilir. Ebe ortaya geçer ve çocuklardan birine arkadaşından memnun musun diye sorar. Çocuk evet derse ebe başka bir çocuğa sorar. Hayır diyen ocuk iki arkadaşının adını söyler. İsimleri ebe tekrarlar ve iki çocuk birbiri ile yer değiştirir. Bu sırada ebe birinin yerini kapmaya çalışır. Açıkta kalan çocuk ebe olur. İşlenilen üniteye göre çocuklara çiçek,meyve .taşıt isimleri verilebilir.
KURBAĞACIK OYUNU:çocuklar el ele tutuşarak halka olurlar. Halkanın ortası göl olur. Öğretmen saymaca ile çocuklardan birini kurbağa seçer. Kurbağa ortada durur. Çocuklar kurbağacık ortada kurbağacık gölde bizi yakalarsan borcunu öde diyerek kurbağayı kızdırmaya çalışır. Ortadaki çocuk sıçrayarak çocuklardan birine dokunmaya çalışır. Çocuklar ellerini bırakmadan kurbağadan kaçmaya çalışırlar. Yakalanan olursa kurbağa ile yer değiştirir. Kurbağa oyunculara sıçrayarak ve çömelerek ulaşmalıdır. Ayağa kalkanın kurbağalığı devam eder.
TAKLA ATMA OYUNU:çocuklar iki takıma ayrılır. Arka arkaya sıraya girerler. Takımların önüne birer sünger yatak ya da yer minderi konur. Her takımdaki çocuk birer takla atarak kendi sırasının sonuna geçer. Böylece oyunu önce bitiren takım oyunu kazanmış olur ve alkışlanır.
ATLI KARINCA :kalınca bir ipin ucu düğümlenerek halka yapılır. Oyuncular bu ipi sağ ya da sol eliyle tutar. Düzgün adımlarla yürür veya koşarlar. Bu arada öğretmen el değiştir deyince çocuklar ters yönde koşmaya başlarlar. Yanlış yapan oyundan çıkar yedeğe alınır. Yani ipi değil ipi tutan arkadaşının elinden tutar. Belli bir süre sonunda yedeğe alınmamış oyuncular oyunu kazanmış olur.
KORUMA KÖPEĞİ:oyuncular iki takıma ayrılır. Oyunculardan biri koruma köpeği olur ve ortadaki bir direk ya da ağaca bağlı ip halkasından tutar. Çevreye dağılan oyuncular koruma köpeğine dokunmadan direğe ya da ağaca dokunmaya çalışırlar. Dokunmaya başaran çocuk takımına bir puan kazandırır. Önceden belirlenen puan sayısına ulaşan takım oyunu kazanır.
KEDİ ATLAMA OYUNU :birbirine paralel iki çizgi çizilir. Çocuklara bunun dere olduğu söylenir. Sizlerde kedisiniz bu dereden atlayacaksınız denir. Çocuklar iki gruba ayrılır kara kediler beyaz kediler. Önce beyaz kediler birer birer dereyi geçip atlamaya çalışırlar. Atlarken iki çizgiye de basmamaları gerekir. Bir veya iki ayağı çizgiye değen kedi yanar. Sonra kara kedilerde aynı şekilde dereden atlamaya çalışırlar. Hangi kedi grubundan daha az kedi yanmışsa o grup oyunu kazanmış olur. Oyunu kaybedenler kazananları alkışlarlar. Dereden atlama önce ayaklar serbest olarak yaptırılır. Sonra iki ayak birleştirilerek atlatılır. Dere çizgisinin aralığı çocukların yaşları ve yetenekleri dikkate alınarak yapılmalıdır.
Dostları ilə paylaş: |