İÇİndekiler açiklamalar III



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə6/8
tarix08.04.2018
ölçüsü0,72 Mb.
#48091
1   2   3   4   5   6   7   8

Normalde emme basınçları, yüksek sıcaklık aralığında soğutucunun 1 °C ila 18 °C kaynama noktası değerleri arasında, orta sıcaklık aralığında -23 ila -15 C’ ta ve düşük sıcaklık aralığında -32 ila -20 °C’ ta çalışırlar. Bu değerlerden çok daha düşük olan eşdeğer emme basınçları, gazın kompresöre, kopresörün gazı sıkıştırdığı kadar çabuk geri dönmediğini gösterir. Çok yüksek emme basıncı olması halinde ise, kompresör gazı, gazın kompresöre geri döndürüldüğü kadar hızlın sıkıştırılmamaktadır.

Bu durum, sızdıran bir tankı bir hava beslemesinden doldurmakla karşılaştırılabilir. Eğer hava tanka, tankı terk ettiğinden daha hızlı girerse, tank basıncı yükselecektir. Eğer beslemesi, dışarı çıkan havadan daha az ise, basınç düşecektir. Soğutma sistemine gelince, problem kompresöre dönen buharın hacminin azalmasının veya kompresörün soğutucu buharıyla başa çıkamamasının sebebini belirlemektir.
Bir motor kompresörünün verimliliği, kompresöre giren gazın basıncına (emme tarafı)
ve kompresörden çıkan gazın basıncına (boşaltma) bağlıdır. Basınçtaki bu fark, sıkıştırma
diferansiyeli (oranı) olarak bilinir. Eğer emme basıncı düşer ve / veya boşaltma basıncı
yükselirse, basınç farkı artar ve kompresörün hacimsel verimi (kompresörün gaz pompalama
kabiliyeti) azalır. Tersine, eğer emme basıncı artar ve / veya boşaltma basıncı azalırsa bu,
sıkıştırma diferansiyelinde bir azalmaya yol açar, sıkıştırma hacimsel verimi artar.
58


Bunun anlamı, normal olarak çalışan bir soğutma sisteminde, evaporatörde geliştirilen soğutucu miktarı ve kompresörün hacimsel veriminin, tanka giren hava miktarının, tanktan sızan hava miktarına eşitlendiği ve tank basıncının sabit kaldığı zamanki gibi bir denge noktasına eriştiğidir. Bu yüzden emme gazı denge noktası basıncı, yalnızca bu denge noktası normal aralığın altında veya üstünde olduğunda önemli hale gelir.


Aşağıda sıralananlar düşük emme basıncının nedenleri olabilir:
 Evaporatörde hatalı yük

 Kötü yük dağılımı

 Tıkalı dağıtım veya serpantin devreleri

 Soğutucu basınç düşürücü cihaz yanmış veya yanlış ayarlanmış  Gerekenden küçük boyutlandırılmış soğutucu hatları


 Soğutucu eksikliği

 Yağla tıkanmış serpantin


 Düşük basma basıncı
 Yüksek emme basıncı
 Yüksek emme basıncı
Emme basıncı, ısı soğurarak ve sıvı soğutucuya kaynatarak emme buharı üreten evaporatörle, buharı sıkıştıran ve yüksek basınçlı sıcak buharı kondensere boşaltan kompresör arasında bir dengedir.

Eğer her hangi bir sebepten, evaporatör buharlaştırma oranını arttırırsa veya kompresör buharı sıkıştırma yeteneğini kaybederse, emme basıncı daha yüksek bir değerde dengeye gelecektir. Doğal olarak, bir sistem devreye ilk girişinde emme basıncı, evaporatörde birikmiş olan ısı yükünden dolayı yüksek olacaktır. Makul bir süre çalıştıktan sonra emme basıncının normale düşmesi gerekir. Eğer yüksek olmaya devam ederse, bunun nedeni evaporatördeki aşırı buharlaştırma oranı veya kompresörün pompalama oranının düşmesi ya da ikisinin birleşimi olabilir.

Evaporatörde buharlaşma oranının aşırı olmasının nedeni şunlar olabilir: Evaporatörde hatalı yük

Soğutucu basınç düşürücü cihaz yanmış veya yanlış ayarlanmış Aşırı soğutucu dolumu


Kompresörün pompalama oranındaki azalmanın nedeni şunlar olabilir:  Yüksek basma basıncı

 Aşırı soğutucu dolumu


 Tıkalı kondenser

 Arızalı fan motoru veya tahriği


 Ünite yerleşimi

 Sistemde hava

 Kısıtlı sıcak gaz hattı

 Soğutucu kontrol cihazının kaçırması  Yüksek basma basıncı

59



Yoğuşma ünitesindeki yüksek basma basıncına, kondenserin kompresörün çıkan sıkıştırılmış gazdan ısıyı, gazın kompresörde sıkıştırıldığı kadar çabuk çekememesi yol açar. Kondenserin ısı transfer etme kabiliyeti, kanatçık ve boru yüzeyinin her metrekaresinin transfer oranı, kondenserden geçen havanın miktarı ve kondensere giren havanın sıcaklığı (ünite çevresi) ile belirlendiğinden, bu faktörlerden birindeki herhangi bir değişme, kondenser toplam transfer kapasitesini etkileyecek.
Aşağıdaki sıralananlar, kondenserin bir veya daha fazla transfer faktörünü etkileyecek unsurlardır:
 Aşırı soğutucu dolumu
 Tıkalı kondenser

 Arızalı fan motoru veya tahriği


 Ünite yerleşimi

 Sistemde hava

 Kısıtlı sıcak gaz hattı
 Düşük basma basıncı
Düşük düşü basıncına, kondenserin ısı çekme oranının normalden daha yüksek olması veya kompresörün buhar pompalama oranında bir azalma olması sebep olur. Kondenser, ısıyı buhardan istenilen oranda çektiği sürece, bunu sağlayacak kondenser sıcaklığı ve basıncı istenen aralıkta olacaktır.
Eğer basma basıncının düşük olmasının nedeni, kompresörün pompalama oranının düşmesi ise, problem şunlardan biri olabilir:

 Düşük emme basıncı

 Evaporatörde hatalı yük
 Kötü yük dağılımı

 Tıkalı dağıtım veya serpantin devreleri  Kısıtlı veya tıkalı sıvı hattı

 Soğutucu basınç düşürücü cihazı yanmış (bozulmuş) veya yanlış ayarlanmış  Gerekenden küçük boyutlandırılmış soğutucu hatları

 Soğutucu eksikliği

 Yağla tıkanmış serpantin
 Kompresörün yanması

 Eğer basma basıncının düşük olmasının sebebi, kondenserin ısı çekme oranında


bir artış ise, problem şu olabilir:

 Düşük ortam sıcaklığı


3.9.1. Evaporatördeki Hatalı Yük
Düşük emme basıncının en çok görülen sebebi, evaporatördeki yükün yetersiz olmasıdır.

60


3.9.1.1. Hava

Hava transfer maddesi olduğu zaman, çoğunlukla yanlış vantilatör hızı, yüksek kanal veya hava geçiş direnci (orta ve düşük sıcaklıklı uygulamalarda uygunsuz ürün yerleşimi), kirli hava filtreleri veya kirli hava filtreleri olan bir serpantinin tıkalı olması, başlıca problem nedenleridir. Sık sık, iki veya daha fazla sebebin birleşmesi de olur. Hava filtrelerinin kirli olması hepsinden fazla problem yarattığı için:

 Başka kontroller yapmadan önce, ilk olarak hava filtrelerini kontrol ediniz ve


temizleyiniz veya değiştiriniz. Serpantinde yapılacak tüm sıcaklık düşümü
testleri ve de emme basıncı kontrolleri filtreler temizken yapılmalıdır.
 Hacim damperlerini veya hava kontrol damperlerini ayar değerlerinin
değişmediğinden emin olmak üzere kontrol ediniz. Ürünün hava yollarını
tıkamadığından emin olunuz. Sık sık, yeterli bilgisi olmayan insanlar yaratacağı
sonuçları düşünmeden hava damperlerini veya kontrol cihazlarını kapatarak
hava dağıtım sisteminde değişimlere yol açarlar.

 Vantilatör motorunu, vantilatörü ve tahriği (vantilatör kayış tahrikli ise) kontrol


ediniz.

Vantilatör motorun uygun şekilde yağlanmış ve serbestçe çalışıyor olmalı.

Vantilatör kasnağı temiz olmalı - kanatlar toz, kir veya diğer pisliklerle dolmuş olabilir. Eğer kasnak kirli ise, yerinden çıkarılmalı ve tamamen temizlenmelidir. Fırçalamayı denemeyiniz çünkü kötü bir temizleme, kasnakta dengesizliğe yol açar, aşırı titreşim ve gürültü olur. Bu da, kasnağın parçalanmasına sebep olabilir.

Kayış tahrikli vantilatörlerde, vantilatör yatakları yağlanmalı ve serbestçe çalışıyor olmalı.

Vantilatör tahriği iyi durumda ve uygun şekilde ayarlanmış olmalı. Çatlamış veya ağır
şekilde parlamış kayışlar değiştirilmelidir. Kayışın ağır şekilde parlamış olması kayışın çok
sıkı çalışmasından kaynaklanır. Düzgün ayarlama kayışı bastırma kabiliyeti gerektirir.
Kasnaklar arası mesafenin yarısı, mil merkezleri arasındaki her 12 cm. için 1 cm. dir.
Vantilatör hızı doğru ayarlanmış olmalı. Vantilatör hızı hava evaporatörden geçerken havanın sıcaklık düşümünün ölçülmesi ile ayarlanır.
Genel olarak, yüksek sıcaklık uygulamaları (iklimlendirme) serpantinde 8 ila 14 °C’ lik orta derece sıcaklıklı uygulamalarda bu T 3 ila 8 °C ve düşük sıcaklıklı uygulamalarda da, 3 ila 5 °C lik T ile çalışır.

Soğutma uygulamalarının çok çeşitli olmasından dolayı belli bir teçhizat parça için uygun T’ nin belirlenmesinde teçhizat imalatçısı ile temas edilmelidir.

Bu problem, ısı transferi vasıtası sıvı olduğu zaman, çoğunlukla, sıvı soğutma
evaporatörün sıvı kısımlarının cidarlarındaki tortularından kaynaklanır. Eğer su
kullanılıyorsa bu, kireç tortuları olabilir veya soğutulacak sıvıdan çöken maddelerdir.

61



Bu tür aşırı tortuların birikip birikmediğini belirlemenin en iyi yolu, giriş basıncına göre, serpantini terk eden sıvının basıncında bir kayıp veya düşüş olup olmadığını belirlemektir. Aradaki fark serpantin sıvısı devresindeki akış direncini verecektir.


3.9.2. Kötü Yük Dağılımı
3.9.2.1. Hava
Serpantin soğutma havası söz konusu olduğunda serpantinin her devresinin, kendi payına düşen soğutma yükünü, kaldıracağı eşit miktarda soğutma yükü (hava m3/dk) alması gerekir. Hava serpantin üzerinde uygun şekilde dengelenmezse, serpantinin kapasitesi ve verimi düşer. Bu dengesizliğin etkisi, basınç düşürme cihazı termostatik genleşme valfı olduğu zaman, çoklu kılcal boru kullanıldığı zamandakinden farklıdır.
TG Valfları: TG valf kullanan çok devreli serpantinlerde, dağıtıcı ve besleyici borular soğutucu akışını, TG valf üzerinden tüm devrelere eşit olarak bölerler.
En büyük potansiyel dengesizliğin bulunduğu yerdeki durum, havanın serpantine
girmeden önce 90 °C lif bir dönüş yapması gereken bir yerdedir. Hava bir köşeye

döndüğünde, santrifüj kuvvet üretilir, hava yön değiştirildiğinde bu kuvvet havanın, eğrinin dış yarıçapın da toplanmasına neden olur. Sonuç olarak dıştaki serpantin bölümleri, içteki serpantin bölümlerinden daha çok hava alacaklardır.

Her bölüme eşit miktarda soğutucu geldiğinden, akış eğrisinde iç yarıçapa en yakın serpantin bölümlerindeki sıvı soğutucu tamamen buharlaşmayacaktır. Serpantinden sıvı halde geçecek ve tüm serpantini terk eden gazı, normalden daha düşük bir sıcaklığa soğutacaktır. Bu daha düşük gaz sıcaklığı, TG valfın, daha hafif yük taşıyan bölümlerin ihtiyaçlarına göre kapanmasına sebep olacak ve serpantinin, yükü karşılamak için gerekli soğutucunun geçeceği diğer bölümleri yükten yoksun kalmış olacaktır. Serpantinin tümünün kapasitesi ve verimi büyük ölçüde düşecek, emme basıncı normalden daha düşük bir basınçta dengelenecek ve sistemin toplam kapasitesi de azalacaktır.

Kılcal Borular: kılcal borulu serpantinlerde, serpantin devresinde yük dengesizliği, sıvı kaybına yol açar, kompresöre sıvı geri dönüşü olabilir ve sıvı taşmasıyla, kompresör arızası baş gösterebilir.

Eğer devrelerden biri, serpantindeki soğutucuyu kaynatacak kadar yeterli yük almazsa, devrenin sonunda kalmış olabilecek bir miktar sıvı, devreden çıkar, emme hattına girer ve kaynama işlemini tamamlamaya yetecek kadar ısı elde edilene dek bu hatta yol alır. Yalıtılmış edilmiş emme hatlarında, mevcut ısı çoğunlukla, sıvı soğutucunun kompresöre girmesini ve ona zarar vermesini önlemeye yetecek miktarda değildir.
Kullanılan basınç düşürme cihazına bakmazsızın, serpantin, her bir devrenin kesit
alanından geçen havanın sıcaklık düşümünün yaklaşık aynı olduğundan ve devrelerdeki
soğutucu sıcaklık artışının (kızdırma ısısı) aynı olduğundan emin olmak üzere kontrol

edilmelidir.

62


Zaman zaman, gerekli hava dağılımını garantilemek için, dönen kanatlar ve ayırıcı damperler koymak gereklidir. Bunlar daima serpantinin giriş tarafına konulur. Serpantinden hava dağılımı, serpantinin performansı açısından hiçbir zaman problem değildir.


3.9.2.2. Sıvı
Hava dengesizliği hakkında anlatılanlar, sıvı soğutmalı serpantinler için de geçerlidir.
Dengesiz yükler, kafa (dağıtıcı) plakası contaları yanlış değiştirmediyse veya conta hatalı
yerleştirildiği için, devreler arasında sıvı baypasına yol açmıyorsa, ender olarak problem
yaratırlar. Maalesef, su soğutmalı tiplerde, bu dengesiz yük, yalnızca düşük emmeli yük,
yalnızca düşük emme basınçları olarak kendini göstermekle kalmaz, çoğu zaman serpantinin
donmasına ve serpantin borularının zarar görmesine, serpantin sızdırmasına da yol açar. 150
tonluk bir vakumlu soğutucudaki soğutma devresinin, yanlış yerleştirilmiş bir su kafası
contasından dolayı donarak su ile dolması durumunda kurutulması zaman alıcı ve pahalı bir
işlemdir.
3.9.3. Tıkalı Dağıtım veya Serpantin Devreleri
Emme basıncının düşük olmasının başka bir sebebi, özellikle yeni tesislerde, dağıtım ağzının, serpantin besleme borularının veya kılcal boruların tıkalı olmasıdır. Bu durum, serpantin üzerinden hava dağılımının kötü olmasıyla aynı sonuçlara yol açar, çünkü serpantin, emme basıncını uygun bir aralıkta tutacak kadar hızlı bir şekilde soğutucu buharı üretememektedir.
Çıkan hava sıcaklığı testinin sonuçları, serpantin bölümünden çıkan gazın sıcaklılığının, bölümün kalanının hava sıcaklığından oldukça daha yüksek olması ve bu serpantin bölümünden geçen havaya ait uygun olmayan sıcaklık düşümünün ölçüldüğü testle aynı olacaktır. Sonuç, kompresörün buharı sıkıştırma kabiliyetinin serpantinin buhar üretme kabiliyetinden daha fazla olması ve sistemin normalden daha düşük bir serpantin ve sistem kapasitesiyle çalışması olacaktır.
Serpantinlerin tıkanmasının tamir edilmesi, tamamen mekanik bir işlemdir. Ancak,
serpantin borularının kesilmesi, tıkanmayı baypas veya yok etmek için de olsa asla
yapılmamalıdır. Eğer tıkanıklık giderilemiyorsa, serpantinin değiştirilmesi daha iyidir.
Serpantin borularının baypas edilmesi veya besleme borularının kısaltılması, serpantin
bölümlerinin kapasitesinde bir dengesizliğe ve serpantin ve sistem kapasitesinin düşmesine
sebep olur. Kılcal boruların kısaltılması yalnızca borudaki basınç düşümünü azaltacak,
serpantin çalışma basıncını artıracak, soğutucu ve yük arasındaki sıcaklık farkını azaltacak
ve serpantin kapasitesini de düşürecektir. Tıkalı kılcal borular, sistemin tasarım
performansını elde etmek için, aynı ölçü ve uzunluktaki borularla değiştirilmelidirler.
Kısıtlı veya tıkalı sıvı hattı

Evaporatörün, normal bir emme basıncında kompresör kapasitesini tatmin etmeye


yetecek kadar soğutucu buharı üretmesi için, serpantinde kısıtlanmamış bir sıvı soğutucu
akışı olması gereklidir. Bunun anlamı, sıvı hattının, kondenserin çıkışında soğutucunun
alındığı noktadan itibaren, (eğer varsa) sıvı deposundan (receiver), kurutuculardan, izleme

63


camından, soğutucu kontrol cihazından (ör. sıvı hattı solenoid valfı) ve sıvı hattından geçerek serpantinin girişindeki basınç düşürme cihazına kadar, kısıtlamalardan uzak olması gerektiğidir. Kısıtlamalar veya tıkaçlar, eğer çalışmayı etkileyecek kadar ciddiyse, çoğunlukla sıvının kaynama noktasını, soğutucunun genleşeceği bir noktaya indirecek kadar ciddiyse, çoğunlukla sıvının kaynama noktasını, soğutucunun genleşeceği bir noktaya indirecek kadar basınç düşümü üretirler. Bu, kısıtlama uçlarında yüzey sıcaklık termometreleriyle ölçülebilecek bir sıcaklık düşümü yaratır.


Eğer sıvı hattında aşırı bir basınç düşümü olduğundan şüphe ediliyorsa, normal yollarla yapılan araştırma sonuç vermez, gerçek sıvı basıncını okumak için basınç düşürme cihazının hemen önüne bir basınç göstergesi takmak gerekebilir. Bu noktadaki sıvı basıncını asla kompresör boşaltma basıncından 1,7 bardan daha aşağıda olmamalıdır. Eğer 1,7 bardan daha yüksek bir basınç düşümü bulunursa, hattın sistematik olarak araştırılması gerekir. İmalatçı (özellikle kılcal boru veya sıvı hattı kısıtlayıcısı kullanıldığında) basınç düşürme fonksiyonunun bir parçası olarak küçük sıvı hatları kullanırsa, bu kuraldan istisnalar olabilir. Bu hallerde, sıvı hattı ölçüsü ve uzunluğu değiştirilmemelidir.

3.9.4. Soğutucu Basınç Düşürme Cihazı Yanmış veya Yanlış Ayarlanmış Termostatik Genleşme Valfi


Ünitenin üzerinde sevk edilen termostatik genleşme valfları, fabrikada ayarlanır ve bu ayarlama, doğru yapılan bir kızdırma ısısı kontrolünden sonra olmadıkça asla değiştirilmemelidir.

TG valfı, gaz, serpantinden geçerken kızdırma ısısının sabit olmasını temin etmek üzere görev yaptığı için, valfın ayarının değiştirilmesi sonucu, valf açıldıysa yalnızca serpantini taşırır veya valf kapatıldıysa serpantin kapasitesini azaltır. Bu yüzden, TG valfını ayarlamadan veya değiştirmeden önce tüm diğer sorun olasılıklarını kontrol ediniz. Tüm diğer olasılıklardan bir şey çıkmadıysa bile, valfta bir ayarlama yapmadan önce valf gövdesini ve giriş filtresini sökünüz ve temizleyiniz.


Valfın, neredeyse kapalı bir konumda, tam kapalı bir konumda veya tam açık bir
konumumda sıkışmış olması mümkündür. Bazen kötü montajlardan dolayı kir, lehim veya
başka maddeler veya hatalı boşaltmadan dolayı donmuş nem, soğutucu sıvının valften akışını
kısıtlar veya evaporatöre sıvı akışını tamamen durdurur. Bu durumda, eğer ünitede bir düşük
basınç kontrol cihazı varsa, genleşme valfı kısmen tıkanınca ve evaporatöre yeterince sıvı
giremeyince, kompresör kısa devre yapacaktır (yani, sık aralıklarla durup çalışacaktır.)

Genleşme valfı tamamen tıkandığında, kompresör evaporatördeki basıncı, düşük basınç kontrol cihazının kompresörü durduracağı olan devreyi kesme noktasına kadar düşürecektir. Eğer sistemde düşük basınç kontrol anahtarı yoksa, kompresör motor sargıları aşıra ısınana (motor soğutmasında buhar eksikliğinden dolayı) ve aşırı yük koruyucu devreyi kesene dek hiçbir iş yapmadan çalışmaya devam edecektir. TG valfında oluşabilecek tek gerçek arıza, güç elemanında yük kaybı olmasıdır. Valfteki diyagramın üsteki basınç kaybı iç yayın iğneyi yatay yöneltmesini ve valfı kapamasını imkan verecektir. O zaman valf, tıkalı bir valf gibi çalışacaktır.

64



3.9.5. Kılcal Borular

Kılcal borular, yalnızca istenen sonuçları elde etmek için, basınç düşümü ve kaynama noktası düşümü yaratmak üzere sıvı soğutucu akışına yeterli direnci olan küçük çaplı sıvı hatlardır. Kılcal borunun direnci, borunun uzunluğu ve iç çapı ile belirlendiği için, karşılaşılabilecek tek problem tıkanıklığı olacaktır. Borunun iç çapı küçük olduğu için temizlemek çok zordur ve tamamen değiştirilmesi tavsiye edilir. En iyi sonuçları elde etmek için, yeni borunun eskisiyle aynı çap ve uzunlukta olması gerekir.

3.9.6. Gereğinden Küçük Boyutlandırılmış Soğutucu Hataları
3.9.6.1. Emme Hattı
Evaporatör, kompresör kapasitesine, normal emme basıncı aralığında dengeleyebilecek
kadar soğutucu üretilebilse bile, eğer emme hatları olması gerekenden küçük
boyutlandırılmışsa ve akış direnci çok yüksekse, emme servis valfi bağlantı kısmında ölçülen
emme basıncı çok küçük olacaktır. Bu aynı zamanda, kompresör veriminin düşük olması,
evaporatör çalışma sıcaklığının yüksek olması vb. ile birlikte sistem performansında bir
düşüş olması anlamına da gelir. Emme hattının doğru boyutlandırılması mecburidir.
3.9.6.2. Sıvı Hattı

Sıvı hattının, evaporatörün ihtiyaçlarına cevap verebilecek kadar sıvı taşıyamaması olasılığı da vardır. Hattın olması gerekenden küçük boyutlandırılmasındandır. Sıvı hattında, hattın minimum basınç düşümüne göre boyutlandırılması da çok önemlidir.


3.9.6.3. Soğutucu Eksikliği
Sistemin arıza yapmasının ve servise ihtiyaç duyulmasının en yaygın sebebi, sistemde
soğutucu kaybolmasıdır. Fabrikada monte edilen sistemlerde, sistemdeki basınç 17,5 Bar ila
21 Bar olarak ayarlanıp test edilir ve yılda 15. gr.lık soğutucu kaçağını ölçe bilecek

elektronik kaçak detektörleri ile kaçak testi yapılır. Sistemin sahada monte edilen kısmı da aynı şekilde kontrol edilmelidir.

Her hangi bir anda sistemde soğutucu eksikliği belirlenirse, kaçağın yeri bulunmalı, tamir edilmeli ve sistem tekrar doldurulmadan önce boşaltılmalıdır. Sızıntı kontrolü yaparken, soğutma sistemindeki her cihazın tüm yüzeylerini kontrol ediniz. Bunun içine, evaporatör ve kondenserdeki tüm borular, tüm fabrikada ve sahada yapılmış bağlantılar, borunun baştan sona her yeri tüm bağlantı elemanları ve yerleri, hem de kompresördeki elektrik terminalleri ve kompresörün kaynak bağlantıları girer.
Birinin içinden geçen borulara, serpantin kıvrımlarına vb. metal kanal montaj vidaları konmuş olabilir; çocuklar birbirinden içinden geçen kondenser borularına çivi, tel vb. batırmış olabilirler. Hiçbir zaman, sistemin herhangi bir kısmının fabrikada yapılmış veya monte edilmişte olsa, gaz sızdırmaz olduğunu kabul etmeyiniz.
65

Sıvı soğutucu buharlaştığı zaman, soğutucunun kapladığı alan, birkaç kat artar.
Örneğin, 1 m3 S - 22, 55 m3’ lük buhara genleşir, S - 12 ise 68 m3’ e. Bu yüzden,
evaporatöre giren herhangi bir miktar S - 22 buharı (evaporatörde üretilmiyor), soğutma
etkisini, giren buhar miktarının 52 katı azaltır. Eğer soğutucu yükü düşük olduğu için, sıvı
hattında 1 m3’ lük buhar oluştuysa veya bu kondenserden sıvı hattına girdiyse, bu buhar
evaporatörde 52 m3’ lük buhar üretmek için gereken sıvının ısıyı soğuracak sıvı kapasitesi
azalmıştır. Bundan dolayı, maksimum çalışma kapasitesi elde etmek için soğutucu
serpantinin tam kapasite çalışmasını sağlamak üzere sistemde her zaman yeterince soğutucu
bulunması çok önemlidir.
3.9.7. Soğutucu Miktarının Belirlenmesi

Sistemde, düzgün çalışmaya uygun soğutucu miktarı, kullanılan basınç düşürme cihazının tipine ve bir depo kullanılıp kullanılmadığı bağlıdır.


3.9.7.1. Deposu Olan Sistemler
Genleşme valfı, düşük taraf şamandırası veya sıvı seviyesi kontrol cihazı gibi depolar kullanan sistemlerde, depoda, ısı toplama borusunda bir sıvı sızdırmazlığı temin edecek kadar sıvı bulunduğu sürece soğutucu dolum miktarı kritik değildir. Bu sistemde uygun dolumun ölçüsü, sistem maksimum kapasitede çalışıyorken, deponun yüksekliğinin üçte biri veya yarısıdır. Yük azalınca, fazla soğutucu depoda toplanacak ve sıvı yüksekliği depo yüksekliğinin yarısı veya dörtte üçü olacaktır. Depoda uygun sıvı yüksekli elde etmek için yalnızca yeterince soğutucu eklemek gereklidir.
3.9.7.2. Deposu Olmayan Sistemler
Deposu olmayan sistemler, sistem hafif yükler altındayken kondenserin alt borularının fazla soğutucu için depo görevi görmesine bağlıdırlar. Bu yüzden, sistemdeki soğutucu dolum miktarı, depo kullanılan sistemlerde olduğundan çok daha kritiktir. Bu sistemleri doldururken, doğru dolum miktarı, sıvını kondenserden çıkmadan önce doğru miktarda aşırı soğutulmasını sağlayacaktır. Yükün nispeten sabit olduğu düşük sıcaklıklı ve orta sıcaklıklı uygulamalarda, 5 ila 6 °C’ lik aşırı soğutma çoğunlukla, en iyi kapasite ve ünite verimini getirecektir. İklimlendirme üniteleri, yükün daha çeşitli olmasından dolayı, çoğunlukla 5 ila 10 °C aşırı soğutmada çalışırlar. Aşırı soğutma testleri, minimum 18 °C ve maksimum 46 °C normal dış ortam sıcaklık aralığında yapılmalıdır.

Bu aşırı soğutma değerleri çoğunlukla, kondenserin alt iki borusunun sıvı içerdiği ve kondenser yüzeyinin geri kalanından daha düşük bir sıcaklıkta olduğu anlamına gelir. Bu, standarda yani tasarım koşullarına ancak yakındır; dolayısıyla bu, sistemdeki sıvı miktarı açısından hassas bir kontrol değildir. Kaba bir kontrol olabilir, çünkü, eğer yoğuşan soğutucuyla sıvı soğutucu arasındaki fark, alt iki veya üç borudan çok daha fazlaysa, ünite kesinlikle aşırı doldurulmuştur. Eğer alt borularda sıcaklık farkı hissedilmiyorsa, ünitede soğutucu eksikliği vardır. Her iki durumda da, göstergeler ve termometreler takılmalı ve mevcut koşulları belirlenmek için testler yapılmalıdır.


Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin