İÇİndekiler giRİŞ I. Haccin dindeki yeri ve önemi II hac kelimesiNİn anlami III haccin farz oluşU 7


VI. NAFİLE HACDA VEKÂLET ŞARTLARI



Yüklə 0,99 Mb.
səhifə21/34
tarix30.01.2018
ölçüsü0,99 Mb.
#42087
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   34

VI. NAFİLE HACDA VEKÂLET ŞARTLARI


Nafile haccın vekâlet yolu ile yapılabilmesi için ise, vekilin müslüman, akıllı, mümeyyiz olması ve kim adına nafile hac yapılıyorsa niyeti onun için yapması şarttır. Vekâlet yoluyla nafile hac yapılması için bunlardan başka bir şart aranmaz. Çünkü nafile ibadetlerde hareket alanı daha geniştir.

Şafiî ve Hanbelî mezhebindeki bir görüşe göre nafile hacda vekaletin geçerli olması için vekilin kendi adına farz haccı yapmış olması şarttır. 293

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

HAC VE UMREDE



KURALLARA AYKIRI DAVRANIŞLAR VE CEZALARI
Hac ve umre ibadetlerinin edasıyla ilgili olarak ihramda iken iken ve ihramsız iken uyulması gereken kurallar vardır. Bunlara uyulmaması çeşitli cezalar gerektirir.

Hac ve umre ile ilgili cezalar; hac ve umrenin vaciplerini terk etmekten doğan cezalar ve ihram yasaklarını ihlal etmekten doğan cezalar olmak üzere iki kısma ayrılır.


I. HAC VE UMRENİN VACİPLERİNİ TERK ETMENİN CEZALARI


Haccın veya umrenin farzlarının (rükün ve şartlarının) yerine getirilmemesi halinde yapılan hac veya umre geçerli olmaz. Farzları ihlalin başka bir şeyle telafisi mümkün değildir.

Haccın veya umrenin vaciplerinden birinin terk edilmesi durumunda hac veya umre fasid olmaz ise de mazeret olmadan terk edilmesi tahrimen mekruhtur.

Mazeret olmadan terk edilen veya zamanında yapılmayan her vâcip için dem gerekir.294

Kıran haccı yapan bir kimse umre tavafının abdestsiz yapılması gibi sadece umreyi veya Müzdelife'de vakfe yapılmaması gibi sadece haccı ilgilendiren bir vâcibin terk edilmesi sebebiyle tek ceza gerekir.

Hac veya umrenin biri "mustakil (aslî)" diğeri de her bir menasikin vacibi (fer'î) olmak üzere iki çeşit vacibi vardır.

Bu vaciplerden biri, semavî bir mazeret bulunmaksızın terk edilmesi halinde dem gerekir. Semavi bir mazeret sebebiyle terk edilirse her hangi bir ceza gerekmez.



Haccın Mustakil (Aslî)Vacipleri şunlardır:

a) Sa’y,


b) Müzdelife vakfesi,

c) Remy-i cimar (Şeytan taşlama),

d) Saçları dipten tıraş etme veya kısaltma,

e) Veda tavafı

Sa’y ile tıraş olma veya saçları kısaltma aynı zamanda umrenin de vaciplerindendir.

Bu müstakil vaciplerin dışında hac ve umre menasikine bağlı (fer’î) vacipler vardır. Bu vaciplerin de semâvî bir mazeret olmaksızın terk edilmesi halinde dem gerekir.



1. Mikat Mahalli İle İlgili Cezalar

İster hac, ister, ticaret ve isterse ziyaret maksadıyla olsun Mekke’ye gitmek isteyen bir kimsenin mîkat mahallinden ihrama girerek geçmesi vaciptir. Bu vacibin terk edilmesi halinde dem gerekir. Ancak dönüp Mîkat mahallinden ihrama girererse ceza düşer.

Doğrudan Medine'ye gitmek üzere Cidde'ey gelen ancak her hangi bir sebepten dolayı Mekke'ye gitmek durumunda kalan kimse, Cidde'de ihram girer ve herhangi bir ceza gerekmez.

Şafiî mezhebine göre hac ve umre dışında bir maksatla Mekke’ye gidecek olan kimselerin mikat mahallinde ihrama girmeleri vacip değil, sünnettir. Dolayısıyla mikat mahallini ihramsız geçmesi halinde ceza gerektirmez.295

2.Tavafla İlgili Yasaklar ve Cezaları



a) Bir kimse elbisesinde, bedeninde veya tavaf edilen yerde necaset varken tavaf yaparsa tavafı geçerli olur. Ancak, necaseti temizlemediği için günahakâr olmakla birlikte bu kimseye her hangi bir ceza terettüp etmez.

Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre necasetten temizlik, tavafın geçerlilik şartı olduğundan bu durumda yapılan tavaf geçerli olmaz. Mutlaka usulüne uygun olarak yeniden yapılması gerekir.

b) Bir kimse, avret yerleri açık olarak tavaf etse tavafı geçerli olur. Ancak vacibi terk etmesi sebebiyle dem gerekir. Usulüne uygun olarak tavafı yeniden yaparsa ceza ortadan kalkar.

Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre tavafta avret yerlerinin örtülü olması, geçerlilik şartlarından biri olduğu için bu şekilde yapılan tavaf geçerli olmaz. Mutlaka usulüne uygun olarak yeniden yapılması gerekir.

c) Tavafı geri geri yürüyerek yapmak dem gerektirir. Yeniden yapılması durumunda bu ceza ortadan kalkar.

Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre bu şekilde yapılan tavaf geçerli olmaz, yeniden yapılması gerekir.296

d) Tavaf namazı mustakil bir vaciptir, tek edilmesiyle her hangi bir ceza gerekmez Ancak bu kimse vitir namazı kılmamış gibi günahkâr olur.

Malikî mezhebine göre tavaf namazını kılmayan kimseye dem gerekir.

Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre göre tavaf namazı kılmak sünnettir. 297 Terk edilmesiyle her hangi bir ceza gerekmez. Kötü bir davranışta bulunmuş olur.

e) Kudum tavafının tamamını veya şavtlarının yarıdan fazlasını cünüp olarak yapmak dem, abdestsiz olarak yapmak ise sadaka gerektirir.

Dört şavtttan sonra abdestsiz olarak yapılan her şavt için bir fitre miktarı sadaka verilir.298

Cezayı gerektirecek şekilde yapılan tavaf yeniden yapılırsa ceza düşer.

Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre abdestli olarak yapılması tavafın geçerlilik şartı olduğundan, cünüp veya abdestsiz olarak yapılan tavaf geçersizdir. Yeniden yapılması gerekir.299

f) Umre tavafının tamamını veya bir kısmını, hatta bir şavtını cünüp, abdestsiz, loğusa veya adetli olarak yapmak dem gerektirir. Yeniden yapılması halinde ceza ortadan kalkar.300

Kıran haccına niyet eden bir kimse, umrenin tavafını ve sa'yini abdestsiz yaparsa dem gerekir. Umreyi Arafat vakfesinden önce yeniden yaparsa ceza düşer.

Bu kimse kudüm tavafını ve haccın sa'yini abdestsiz olarak yaparsa; tavafı abdestsiz yaptığı için sadaka gerekir, sa'yi muteber (ceza gerektirmeyen) bir tavaftan sonra yapmadığı için geçersiz olur. Bu sa'yin daha sonra muteber tavaftan sonra yeniden yapılması gerekir.



g) Ziyaret tavafının tamamını veya şavtlarının yarıdan çoğunu cünüp, adetli ve loğusa olarak yapan kimseye bedene; abdestsiz olarak yapan kimseye dem gerekir. Mekke’de bulunduğu süre içinde tavafı yeniden yaparsa ceza düşer.

Ziyaret tavafının son üç veya daha az sayıda şavtını abdestsiz, cünüp, loğusa veya adetli olarak yapan kimseye, her şavt için bir fitre miktarı sadaka gerekir. Ancak abdest aldıktan veya guslettikten sonra veya kadınlar temizlendikten sonra şavtları yeniden sadaka düşer.



Malikî mezhebine göre iki kanama arasındaki kesinti temizlik sayıldığından adet halindeki kadının kanaması kısa süre durursa, kanamanın durduğu süre içinde temiz sayılır; gusledip ibadetlerini yapması gerekir. Buna göre ziyaret tavafını özel hali nedeniyle yapamayan ve Mekke’den ayrılmak mecburiyetinde kalan bir kadının kanaması kısa süre durduğunda gusledip tavafını yapması mümkün olur ki, bu durumda tavafını temiz olarak yapmış olduğu için her hangi bir ceza ödemesine de gerek kalmaz. 301

Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre hadesten taharet, tavafın geçerlilik şartı olduğundan; abdestsiz, cünüp, loğusa ve adetli olarak yapılan tavaf geçerli olmaz, yeniden yapılması gerekir.

Bir mazeret olmaksızın ziyaret tavafının üç veya daha az sayıda şavtını yapmayan, tavafı tekerlekli sandalyeye binerek veya çıplak olarak yapan kimseye dem gerekir. Yeniden yapılması halinde ceza düşer.302



Ebu Hanife’ye göre ziyaret tavafı, başlangıç vaktinden itibaren ömrün sonuna kadar her hangi bir zamanda yapılabilir. Ancak bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar yapılmazsa dem gerekir.

Ziyaret tavafının son vakti için bir sınır bulunmadığı görüşünde olanlar şu rivayeti delil almışyardır:


عَنِ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِي اللَّهم عَنْهممَا قَالَ قَالَ رَجُلٌ لِلنَّبِيِّ صَلَّى اللَّهم عَلَيْهِ وَسَلَّمَ زُرْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِيَ قَالَ لَا حَرَجَ قَالَ آخَرُ حَلَقْتُ قَبْلَ أَنْ أَذْبَحَ قَالَ لَا حَرَجَ قَالَ آخَرُ ذَبَحْتُ قَبْلَ أَنْ أَرْمِيَ قَالَ لَا حَرَجَ

Abdullah b. Abbas (r.a)'dan rivayet edilmiştir:

Sahâbîlerden birisi Hz.Peygamber’e,

- "Şeytan taşlamadan ziyaret tavafını yaptım (olur mu)?" dedi. Hz.Peygamber,

- “Zararı yok, (olur)” buyurdu. Bir başka sahâbî,

- "Kurban kesmeden önce tıraş oldum (olur mu) dedi. Hz.Peygamber,

- “Zararı yok, (olur)” buyurdu. Bir başka sahâbî,

- "Şeytan taşlamadan önce kurban kestim (olur mu?" dedi. Hz.Peygamber,

- “Zararı yok, (olur)” buyurdu.303

h) Vedâ tavafının tamamını veya şavtların yarıdan çoğunu terk etmek veya tavafı cünüp olarak yapmak dem gerektirir.

Bu tavafın şavtlarının yarıdan azının terk edilmesi veya tavafın abdestsiz yapılması halinde terk edilen veya abdestsiz yapılan her bir şavt için bir fıtır sadakası verilmesi gerekir.304

Veda tavafını yapmadan Mekke'den ayrılan kimse, mikat mahallini geçmeden dönüp tavafını yaparsa ceza düşer. Mîkadı gectikten sona dönmek isterse mîkat mahallinde umre ihramına girer, umresini yaptıktan sonra veda tavafını yapar. Bu durumda da ceza düşer.

Malikî mezhebine göre veda tavafı sünnet olduğundan terk edilmesi halinde her hangi bir ceza gerekmez.305



Yüklə 0,99 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   17   18   19   20   21   22   23   24   ...   34




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin