4. Özgür Olmak.
Özgür olmayan kimselere hac farz değildir. Özgünlüğü elinde olmayan bir kimse hac yapsa bu hac, nafile bir hac olur. Bu kimsenin hürriyetine kavuşması halinde diğer şartları da taşıyorsa yeniden hac yapması gerekir.
Tutuklu ve mahpus olanlara veya yurtdışına çıkma yasağı bulunanlara ya da hacca gitmelerine yetkililerce izin verilmeyenlere hac farz değildir. Çünkü bu halde iken hac yapmaya güçleri yetmez.31 Ancak hapse düşmeden veya yurtdışına çıkma yasağı konmadan önce hacca gitme imkanı bulmuş ise bu kimseye hac farz olmuştur. kısıtlılık hali sona eren kimselerin hacca gitmeleri gerekir, kısıtlılık halinin sona ermeyeceği belli olursa yerlerine vekil göndermeleri veya vasiyet etmeleri gerekir.
Haccın farz olması için; müslüman olma, buluğa erme ve özgür olma şartları şu hadis-i şerife dayanmaktadır:
ايما عبد حج ثم بلغ الحنث فعليه ان يحج حجة اخرى و ايما اعرابي حج ثم هاجر فعليه ان يحج حجة اخرى و ايما عبد حج ثم اعتق فعليه ان يحج حجة اخرى "Her hangi bir kul hac yapar sonra buluğa ererse yeniden hac yapması gerekir. Her hangi bir müşrik hac yapar sonra müslüman olursa yeniden hac yapması gerekir. Her hangi bir köle hac yapar sonra özgürlüğüne kavuşturulursa yeniden hac yapması gerekir."32
5. Ekonomik Yönden İmkânı Olmak
Al-i İmrân suresinin 97. âyetinde haccın "gücü yetenlere" farz olduğu bildirilmektedir. Peygamberimiz (a.s.), "gücü yetmeyi" azık ve binit ile izah etmiştir.33 Bir sahâbînin,
يا رسول الله ما يوجب الحج "Hac yapmayı farz kılan şey nedir?" şeklindeki sorusuna Peygamberimiz, الزاد و الراحلة "azık ve binit" cevabını vermiştir.34
Bir kimsenin aslî ihtiyaçları, varsa borucu ve bakmakla yükümlü olduğu insanların nafakası dışında hacca gidip geleceği sürede kendisine yetecek kadar yeme, içme ve barınma giderleriyle yol parasına sahip olması şarttır.35
لا يكلف الله نفسا الا وسعها "Allah hiçbir insanı gücünün üstünde bir şey sorumlu tutmaz" (Bakara, 2/286) anlamındaki âyet de haccın ancak gücü yetenlere farz olduğunun delilidir.
Bir insana haccın farz olması için zekat verecek konuma gelmesi şart değildir. Borcu ve aile fertlerinin her türlü ihtiyacı dışında hacca gidip gelecek kadar parası, malı mülkü ve imkanı bulunan kimseye diğer şartları da taşıyorsa kendisine hac farz olur.
"Binit veya yol parasının bulunma" şartı, Mekke dışından gelenler için söz konusudur. Mekke ve civarında ikamet eden veya bir şekilde Mekke'ye ulaşabilen bir müslüman, yürüyerek Arafat, Müzdelife ve Minâ'ya gidip gelmeye gücü yetiyor, meskeni, yetecek kadar yiyecek ve içeceği bulunuyorsa hac ile yükümlü olur.36
İmam Malik'e göre Mekke dışında ikamet eden kimse, yürüyerek hacca gitmeye gücü yetiyor ve yolda yiyecek ve içeceğini kazanabiliyorsa diğer şartları da taşıyorsa vasıta ve hazır parası olmasa bile hac farz olur.37 Dolayısıyla, görevli, şoför ve işçi olarak Mekke'ye giden kimseye hac farz olur.
Bir müslümanın hacca gitmek için para biriktirmek amacıyla bakmakla yükümlü olduğu kimselere karşı görevlerini ve onların ihtiyaçlarını karşılamayı ihmal etmesi dînen doğru değildir. Peygamberimiz (a.s.),
كفى بالمرء اثما ان يضيع من يقوت "Kişiye günah olarak bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi yeter" buyurmuştur.38
6. Sağlıklı Olmak
Hac ibadetinin bir insana farz olabilmesi için bedenen bu ibadeti yapmaya gücü yetmesi gerekir. Bu görevi yapamayacak derecede hasta, felçli, kötürüm, özürlü ve kendi başına binite veya vasıtaya binip inemeyecek derecede yaşlı olan kimselere hac farz değildir. Çünkü yüce Allah haccı "gücü yetenlere" farz kılmıştır. Hac beden ile yapılan bir ibadettir. Bedenen hac yapmaya gücü yetmeyen kimseye hac farz olmaz. Sahabeden Abdullah ibn Abbâs من استطاع اليه سبيلا "ona bir yol bulabilen kimseye" şartını, "bedenen sağlıklı olmak, azık ve binit" olarak tefsir etmiştir.39 Bu kimselere haccın farz olduğunu söylemek و ما جعل عليكم في الدين من حرج "Allah, dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi" (Hac, 22/78) anlamındaki âyete ters düşer. Çünkü sağlığı yerinde olmayan kimseyi hac ibadetiyle sorumlu tutmak dinde güçlük çıkarmak olur. Ancak sağlık dahil bütün şartları taşıdığı yıl hacca gitmeyen kimse daha sonra sağlığını kaybetse üzerinde hac borcu kalır, bu takdirde yerine bedel göndermesi gerekir.
Görme özürlü kimse hakkında Ebû Hanîfe'den iki rivayet vardır. Meşhur olar rivayete göre ekonomik gücü olsa ve kendisine refakat edecek biri bulunsa bile a'ma kimseye hac farz değildir. İmam Muhammed ile imam Ebû Yusuf'un tercih ettikleri görüşe göre ekonomik gücü ve kendisine refakat edecek biri varsa o zaman a'maya hac farz olur. Diğer mezheplerin görüşleri de bu istikamettedir.40
Şâfiî ve Hanbelî mezheplerine göre ekonomik imkanı bulunan ve diğer şartları da taşıyan ancak çok yaşlı olması veya felçli ve kötürüm olma gibi bedensel bir engeli ve tedavisi imkansız bir hastalığı bulunması sebebiyle bizzat haccı yapamayacak durumunda olan kimselerin yerlerine bedel göndermeleri gerekir.41 Bu kimselerin bedenen hac yapmaya güçleri yetmiyorsa da maddî yönden yetmektedir. Delilleri şu hadislerdir:
أن امرأة من خثعم قالت يا رسول الله ان أبي شيخ كبير عليه فريضة الله في الحج و هو لا يستطيع ان يستوي على ظهر بعيره فقال النبي فحجي عنه
Has'am kabilesinden bir kadın, "Ey Allah'ın Elçisi! Babam, çok yaşlıdır. Üzerinde hac borcu vardır. Şu anda kendisi deve üzerinde durmaya bile gücü yetmiyor" dedi. Hz. Peygamber (a.s.), "Onun yerine sen haccet" buyurdu.42
جا ئت امرأة من خثعم عام حجة الوداع قالت يا رسول الله ان فريضة الله على عباده فىالحج ادركت ابى
شيخا كبيرا لا يستطيع ان يست
Dostları ilə paylaş: |