I. HACCIN DİNDEKİ YERİ VE ÖNEMİ
İslam'ın beş temel esasından biri olan1 hac; İslam'ın evrenselliğini, birlik ve beraberliğini, ırk, renk, cinsiyet, dil, ülke ve kültür ayırımı yapmadan müminlerin kardeşlik ve eşitliğinin temsil edildiği ömürlük bir ibadettir.
Hac, kefen misali bembeyaz giysiler içinde âhretteki mahşeri hatırlatan, aynı kıyafet içinde zengin-fakir, şehirli-köylü ayırımını ortadan kaldıran, "ben"liği yıkıp "biz"i öne çıkaran, şeytan taşlama, tavaf ve Sa'y gibi "temsîli" görevlerin îfa edildiği, "ihram" ile helal olan bazı şeylerin haram kılınması ve böylece nefis terbiyesi, irade ve sabır eğitiminin yapıldığı, yüz binlerle birlikte Allah'a açılan ellerin boş çevrilmediği, dînî duyguların doruk noktaya çıktığı, ihlas ve samimiyetin içtenlikle sergilendiği bir ibadettir.
Hac, dünya müminlerinin kaynaşmalarını, birbirlerini ve değişik kültürleri tanımalarını sağlar. İslâmî bilinçlenmeye, imanın aksiyona geçirilmesine, manevî kirlerden arınmaya, gönlü bütün safiyeti ile Yaratan'a açmaya vesile olur.
مَنْ حَجَّ لِلَّهِ فَلَمْ يَرْفُثْ وَلَمْ يَفْسُقْ رَجَعَ كَيَوْمِ وَلَدَتْهُ أُمُّهُ
"Kim Allah için hacceder de (Allah'ın rızâsına uymayan) kötü söz ve davranışlardan ve Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, (kul hakkı hariç) annesinin onu doğurduğu günkü gibi (günahlarından arınmış olarak hacdan) döner."2
الْحُجَّاجُ وَالْعُمَّارُ وَفْدُ اللَّهِ إِنْ دَعَوْهُ أَجَابَهُمْ وَإِنِ اسْتَغْفَرُوهُ غَفَرَ لَهُمْ
"Hacılar ve umre yapanlar Allah'ın elçileri (mesabesinde)dir. Kendisine dua ederlerse dualarına icabet eder, On'dan bağışlanma dilerlerse onları bağışlar"3 anlamındaki hadislerde de ifade edildiği gibi hacda yapılan dualar ve tövbeleri kabul görür. Böylece bu ibadeti îfa edenler, eski hata ve günahlarından arınarak hayata yeni bir canlılık ve şuurla dönerler.
Hac en fazîletli ibadetlerden biridir. Bir sahâbî,
يَا رَسُولَ اللَّهِ أَىُّ الأَعْمَالِ أَفْضَلُ قَالَ الإِيمَانُ بِاللَّهِ. قَالَ ثُمَّ مَاذَا قَالَ الْجِهَادُ فِى سَبِيلِ اللَّهِ. قَالَ ثُمَّ مَاذَا قَالَ ثُمَّ الْحَجُّ الْمَبْرُورُ
- "Ey Allah'ın Elçisi! En fazîletli amel hangisidir" diye sordu. Hz. Peygamber.
- "Allah'a imandır" buyurdu. Sahâbî,
- "Sonra hangisidir" diye sordu. Hz. Peygamber,
- "Allah yolunda cihat etmektir" buyurdu. Sahâbî,
- "Sonra hangisidir" diye sordu. Hz. Peygamber,
- "Makbul bir hacdır" buyurdu.4
Bu sebeple "الْحَجُّ الْمَبْرُورُ لَيْسَ لَهُ جَزَاءٌ إِلاَّ الْجَنَّةُ "Makbul bir haccın mükafatı da ancak cennettir."5
II. HAC KELİMESİNİN ANLAMI
"Hac" kelimesi sözlükte; saygı duyulan büyük ve önemli bir şeye yönelmek, ziyaret etmek, bir yere gidip gelmek, delil ile galip gelmek anlamlarına gelir.6 Bir fıkıh terimi olarak; imkanı olan müslümanların belirlenmiş zaman içinde Ka'be, Arafat, Müzdelife ve Mina'da belli dînî görevleri şart ve usulüne uygun olarak yerine getirmek suretiyle yapılan ibadeti ifade eder.7
Hac, farz bir ibadettir. Hicretin 9. yılında far olmuştur. Farz oluşu kitap, sünnet ve icmâ-ı ümmet ile sabittir.8 Haccın farz oluşunun Kur'ân'daki delili şu âyetlerdir:
وَلِلّهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ إِلَيْهِ سَبِيلاً "…Gücü yetenlerin haccetmesi Allah'ın insanlar üzerinde bir hakkıdır" (Al-i İmrân, 3/ 97).
Bu âyet-i kerîme, gücü yetenlerin hac görevini yerine getirmelerinin farz olduğunu لله kelimesinin başındaki "gereklilik lamı" ifade etmekte, "alâ" edatı da bu gerekliliği teyit ve tekit etmektedir. Arap dilinde "alâ" edatı gereklilik ve zorunluluk ifade eder.9
وَأَذِّن فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالًا وَعَلَى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتِينَ مِن كُلِّ فَجٍّ عَمِيقٍ "İnsanların arasında haccı ilan et ki, gerek yaya olarak gerek uzak yollardan gelen yorgun develer üzerinde sana gelsinler" (Hac, 22/27).
"İnsanlar arasında haccı ilan et" cümlesi, haccın insanlara farz olduğunu duyur, bildir demektir. "Gelsinler" emri de haccın farz oluşuna delalet eder. 10
Hadis külliyatının "hac" bölümlerinde haccın farz oluşuna delalet bir çok hadis vardır. Şu hadisleri örnek olarak zikredebiliriz:
بُنِىَ الإِسْلاَمُ عَلَى خَمْسٍ شَهَادَةِ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ، وَإِقَامِ الصَّلاَةِ ، وَإِيتَاءِ الزَّكَاةِ ، وَالْحَجِّ ، وَصَوْمِ رَمَضَانَ
"İslam beş temel esas üzerine kurulmuştur. Allah'tan başka tanrı bulunmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, namazı dosdoğru kılmak, zekatı vermek, hac ve Ramazan orucu"11
Bu hadis-i şerifte "hac" ibadeti İslam'ın beş temele esası arasında zikredilmiştir.
Bir gün vahiy meleği Cebrâil (a.s), insan suretinde Peygamberimizin yanına gelip iman, İslam ve ihsan'ın ne olduğunu ve kıyamet'in ne zaman kopacağını sormuştur. İslam ile ilgili sorusu ve Peygamberimizin verdiği cevap şöyledir:
Cebrâil,
:
يا محمَّدُ أَخبِرْنِي عن الإسلام "Ey Muhammed İslam nedir bana bildir?" diye sordu. Hz. Peygamber (a.s.);
الإِسلامُ أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لا إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ ، وأَنَّ مُحَمَّداً رسولُ اللَّهِ وَتُقِيمَ الصَّلاَةَ ، وَتُؤتِيَ الزَّكاةَ ، وتصُومَ رَمضَانَ ، وتحُجَّ الْبيْتَ إِنِ استَطَعتَ إِلَيْهِ سَبيلاً.
"İslam, Allah'tan başka ilah olmadığına ve Muhammed'in Allah'ın elçisi olduğuna tanıklık etmen, namazı dosdoğru kılman, zekatı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirebilirsen Ka'be'yi ziyaret etmen (hac yapman) dır" diye cevap verdi.
Cebrail, صدَقتَ "Doğru söyledin" dedi.12
Peygamberimiz (a.s) Cebrail'e verdiği cevapta hem hac ibadetinin İslam'ın beş temel esasından biri olduğunu, hem de bu ibadeti ancak imkanı olanların yapmakla yükümlü olduğunu bildirmiştir.
Sahabeden Ebû Hüreyre'nin bildirdiğine göre Peygamberimiz (a.s.) Müslümanlara yaptığı bir konuşmasında;
أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ فَرَضَ اللَّهُ عَلَيْكُمُ الْحَجَّ فَحُجُّوا "Ey insanlar! Allah size haccı farz kılmıştır, haccediniz" buyurmuştur.13
Bu hadis-i şerifte Peygamberimiz (a.s) Allah'ın müminlere haccı farz kıldığını açık seçik bildirmiş ve hac yapılmasını emretmiştir.
Haccın farz olduğu konusunda müslümanlar arasında hiç ihtilaf olmamış, bu konuda ümmetin icmaı hasıl olmuştur.14
Dostları ilə paylaş: |