3. Sa’y İle İlgili Cezalar
Sa’yin geçerli olması için muteber bir tavaftan sonra yapılması, aksi takdirde sa’yin yeniden yapılması gerekir306
Mazeretsiz olark sa’yi veya şavtlarının yarıdan çoğunu terk etmek veya gücü yettiği halde sa'yi yürüyerek yapmamak dem gerektirir.
Yürüyemeyecek kadar hasta olmak, kötürüm ve felçli olmak gibi bir mazeret sebebiyle terk edilmesi halinde her hangi bir ceza gerekmez.
Sa’yin şavtlarından üç veya daha azının terk edilmesi halinde her bir şavt için bir sadaka-i fıtır gerekir.
Sa'yin şavtlarında Safa ile Merve arasınındaki mesafenin tamamen yürünmeyin eksik bırakılması halinde bütün şavtlar için yürünen mesafe dört şavtı tamamlıyorsa sa'y geçerlidir. Ancak eksik bırakılan her şavt için bir sadaka-i fıtır gerekir.307
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre sa’y, haccın bir rüknüdür. Terk edilmesi halinde hac geçerli olmaz. Her hangi bir cezası ile telafisi mümkün değildir. Mutlaka yapılması gerekir.
4. Arafat Vakfesiyle İlgili Cezalar
Gündüz Arafat'a gelip vakfe yapan bir kimse güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılırsa dem gerekir. Güneş batmadan önce Arafat'a geri dönerse ceza düşer. Güneş battıktan sonra dönerse artık ceza düşmez.
Şafiî ve Mâlîkî mezheplerine göre Arafat'ta güneş batıncaya kadar beklemek sünnet olduğundan güneş batmadan önce Arafat'ın terk edilmesi halinde her hangi bir ceza gerekmez.308
Mâlikî mezhebine göre, gecenin bir cüz'ünde Arafat'ta bulunmak vakfenin geçerli olması için şarttır. Bu itibarla güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılıp bir daha dönmeyen kimsenin haccı geçerli olmaz.309
5. Müzdelife Vakfesiyle İlgili Cezalar
Mazeretsiz olarak Müzdelife vakfesinin yapılmaması dem gerektirir.
Müzdelife’de vakfe yapamayacak derecede hastalık veya âciz olma yahut izdiham sebebiyle Müzdelife'ye zamanında ulaşamama ile kadınların kalabalık arasında sıkışma korkusu geçerli mazeretlerdir.310
6. Şeytan Taşlama (Rem-yi Cimar) İle İlgili Cezalar
Mazeretsiz olarak şeytan taşlama tamamen terk etmek veya bir günde atılması gereken taşların yarıdan çoğunu atmamak dem gerektirir.
Her gün için atılması gereken taşların yarıdan azı atılmamış ise, eksik bırakılan her bir taş için bir sadak-i fıtır gerekir.
Ebu Yusuf ve İmam Muhammed ile Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre atılmayan veya eksik bırakılan taşlar, ertesi gün veya bayramın son günü güneşin batmasına kadar atılırsa ceza düşer.311
Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre bayramın birinci gününden sonraki taşlamalarda küçük, orta ve büyük şeytan şeklindeki sıraya uyulmaması halinde dem gerekir. Sıraya uyarak taşlar yeniden atılırsa ceza düşer.
Hanefî mezhebine göre bu sıralamaya uymak sünnet olduğundan uyulmaması halinde her hangi bir ceza gerekmez.312
7. Saçları Tıraş Etmek Veya Kısaltmak İle İlgili Cezalar
İhramlı bir kimse tıraş olmadan veya saçları kısaltmadan ihramdan çıkamaz.
Ebu Hanife’ye göre Harem bölgesi dışında veya bayramın üçüncü günü güneşin batmasından sonra tıraş olup ihramdan çıkılması halinde, tıraş vaktinden sonraya ertelendiği için dem gerekir.
Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e ile Şafiî ve Hanbelî mezheplerine göre tıraşın bayramın ilk üç günü içinde yapılması sünnet olduğundan tıraşın ertelenmesi durumunda her hangi bir ceza gerekmez. 313
Başın dörtte birinden az kısımının tıraş edilmesi veya kısaltılması dem gerektirir.
Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre saçların tamamı tıraş edilmez veya kısaltılmazsa dem gerekir.314
Şâfiî mezhebine göre en az üç saç telil kesilmezse dem gerekir.315
Saçların tıraş edilmesi hükmü erkeklere mahsustur. Kadınlar, sadece saçlarının ucundan parmak ucu kadar keserek ihramdan çıkarlar. Bu miktardan az kesilirse dem gerekir.
Belirtilen miktarlardan daha az tıraş edilmesi veya kısaltılması halinde ihram çıkılmış olmayacağından bu arada ihram yasaklarının ihlali halinde ceza gerekir.
8. Şeytan Taşlama, Kurban Kesme Ve Tıraş Olma Arasındaki Tertibe Uymama İle İlgili Cezalar
Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed ile Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre Akabe Cemresine taş atmak, kurban kesmek ve tıraş olmak arasındaki tertibe uymak sünnet olduğundan tertibe uyulmaması halinde herhangi bir ceza gerekmez. 316
Ebû Hanîfe'ye göre, bu tetibe uyulması vacip olduğundan terk edilmesi halinde dem gerekir.
İfrad haccı yapanlara şükür kurbanı kesmek vacip olmadığından bu kimseler için sadece taş atma ve tıraş olma arasında tertip söz konusudur.317
9. Hac Ve Umreyle İlgili Şükür Ve Ceza Kurbanları
Kıran ve temettu kurbanları ile hacla ilgili adak ve ceza kurbanlarının Harem sınırları dışında kesilmesi halinde geçerli olmaz. Bu kurbanların Harem bölgesinde yeniden kesilmesi gerekir.
Ebu Hanife’ye kıran ve temettu kurbanlarının bayramın üçündü günü güneşin batmasına kadar kesilmemesi halinde dem gerekir.
Ebu Yusuf ve İmam Muhammed’e, Şafiî, Malikî ve Hanbelî mezheplerine göre zikredilen kurbanların bayramdan sonraya ertelemesi nedeniyle her hangi bir ceza gerekmez.318
II. İHRAM YASAKLARI VE BU YASAKLARA UYMAMANIN CEZALARI
Hac veya umre yapmak üzere ihrama giren kimse, daha önce helal olan bazı şeyleri, ihram süresi içinde kendisine haram kılmış olur. Haram kılınan bu şeylere "ihram yasakları" denir. İhram yasaklarını ihlal etmek cezayı gerektirir. Yüce Allah,
الْحَجُّ أَشْهُرٌ مَّعْلُومَاتٌ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ الْحَجَّ فَلاَ رَفَثَ وَلاَ فُسُوقَ وَلاَ جِدَالَ فِي الْحَجِّ وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّهُ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوَى وَاتَّقُونِ يَا أُوْلِي الأَلْبَابِ
“Hac (ayları), bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah’a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının” (Bakara, 197) Peygamberimiz (a.s.) ise,
من حج فلم يرفث و لم يفسق رجع كيوم ولدته أمه
“Kim ha yapar cinsel ilişkide bulunmaz, kötü söz söylemez ve günah işlemezse annesinden doğduğu günkü gibi (tertemiz olarak) döner”319 buyurmaktadır.
"Cezalar"; bedene, dem, sadaka-i fıtır ve oruç olmak üzere 4 çeşittir.
"Bedene", deve ve sığır cinsinden kurban; "dem" koyun ve keçi cinsinden kurban demektir.
"Sadaka-i fıtır", fitre miktarı sadaka vermektir. Bu da bir insanı sabah akşam doyurak gıda ya da bunun karşılığı paradır.
Kırân haccı yapan bir kimseye, ihram yasaklarından birine riayet etmemesi halinde biri umrenin, diğeri de haccın ihramı için olmak üzere iki ceza gerekir.
Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerine göre, ihram yasaklarıyla ilgili ihlaller için tek yeterlidir.
İhram yasakları ve bu yasaklara uymamanın cezaları şunlardır:
Dostları ilə paylaş: |