HZ. MUHAMMED’İN İBADETLERİ TOPLUMA BENİMSETME STRATEJİSİ
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER I
KISALTMALAR III
ÖNSÖZ IV
GİRİŞ 1
İbadet Kelimesinin Dinlere Göre Anlamları Ve Tarihsel Safhası 1
BİRİNCİ BÖLÜM 5
CAHİLİYYE VE İNANÇ SİSTEMİ 5
A-CAHİLİYYE DÖNEMİNE GİRİŞ 5
1.1-Cehl Kelimesi 5
1.2-Cehl Kelimesinin Anlamı 6
1.3-Kur’an-ı Kerim’de Cahiliyye Kelimesi 8
B-CAHİLİYYE İNSANININ ULÛHİYETLE İLGİLİ İNANÇLARI 12
1-Allah İnancının Fıtri Oluşu 12
2-Mekke’de İlk Put ve Putların Çoğalması 15
3-Bizi Allah’a Yaklaştırsın Diye Tapıyoruz 16
4-Zülfa ve Zülfa İçin Tapmak Ne Demektir? 18
C-CAHİLİYYE İNSANININ ÖLME VE DİRİLME İLE İLGİLİ İNANÇLARI 19
1-Bizi Öldüren Zamandır İnanışı 19
2-Çürümüş Kemikler Dirilmez İnancı 20
D-CAHİLİYYE İNSANININ MELEKLERLE İLGİLİ İNANÇLARI 21
E-İLAH İNANÇLARI VE TAPINAKLARI 24
1-Hübel, Lât, Uzzâ, Menât ve Diğerleri 24
2-Lât, Menât, Uzzâ, Zulhalasa, Fels 26
3-Kudeytteki Siyah Menât 29
4-Mekke ile Yemen Arasındaki Taçlı Zulhalasa 29
5-Tay Kabilesinin Fels Tapınağı 31
6-Bekr ve Tağlib Oğullarının Zül- Kaabâtı 32
7-Kişiler Nasıl İlahlaştırılıyor? 32
İKİNCİ BÖLÜM 35
HZ. MUHAMMED VE İBADET STRATEJİSİ 35
A-HZ. MUHAMMED’E PEYGAMBERLİĞİN GELİŞİ 35
1-İlk Vahiy ve İbadetlerin Başlangıcı 35
2-İslam ve İbadet 38
3-İslamda İbadetin Önemi 41
4-İbadetin Hedefi 48
B-HZ. MUHAMMED’İN İBADETLERİ BENİMSETME STRATEJİSİ 54
1-Hz. Muhammed’in İletişim İlkeleri 54
2-Hz. Muhammed’in Kendini Tanıtması 55
3-Bireyin Özelliklerini Dikkate Alması 57
4-Toplumun Özelliklerini Dikkate alması 59
5-Her Fırsatta İnsanlarla İletişim Kurmaya Çalışması 61
6-Empati Kurarak Karşısındaki Kişileri Etkilemesi 63
7-İnsan Sevgisini Öne çıkarması 64
8-İnsanların Akıl ve Duygularına Hitap Etmesi 65
9-0rjinaliteye Önem Vermesi 66
10-0rtak Noktaları Ön Plana Çıkarması 68
11-Diyalog Ortamına Süreklik Kazadırma Çalışması 68
12-Mesajını Yaymak İçin Çevresindeki İnsanlara Sorumluluk Vermesi 70
13-Zaman Zaman Sembolik Anlatımlarla Mesajına Dikkat Çekmesi 71
14-0lumsuz Tepkilere Karşı Sabır ve Tahammül Göstermesi 71
15-İyiliği Tercih Etmesi, İntikam Alma Yoluna Gitmemesi 73
16-Bazen Sosyo-Psikolojik Bir Baskı, Bazen de Uyarı, Azarlama ve Müdahale Etme Yoluna Gitmesi 75
17-Rol ve Statü İlişkilerini İyi Ayarlaması 76
SONUÇ 79
KAYNAKÇA 81
KISALTMALAR
a.g.e. : Adı geçen eser
as. : Aleyhi-s-Selam
Ank. : Ankara
AÜİF : Ankara Ünv. İlahiyat Fak.
b. : bin, ibn
c. : Cilt
c.c. : Celle Celalühü
DİA : Diyanet İslam Ansiklopedisi
DİB : Diyanet İşleri Başkanlığı
Fak. : Fakültesi
H. : Hicri
Hz. : Hazreti
İst. : İstanbul
mad. : Maddesi
ra. : Radiyallahu anh ve Radiyallahu anha
s. : Sayfa
s.a.v. : Sallellahu aleyhi vesellem
SDÜV. : Süleyman Demirel niversitesi
Tahk. : Tahkik
TDVY. : Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları
terc. : Tercüme eden
ty. : Tarihsiz
Ünv. : Üniversitesi
v.b. : ve benzeri
v.s. : Vesaire
vd. : ve devamı
yay. : yayınevi, yayınları
yy. : yıl yok
ÖNSÖZ
Hz. Muhammed’in İbadetleri Topluma Benimsetme Stratejisi adlı bu çalışmada İslam tarihinin en önemli safhasında meydana gelen toplumsal değişmeyi ve Hz. Muhammed’in rolünü bu değişme esnasındaki stratejisini tespit etmeye çalışacağız.
Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde cehl kelimesi ve peygamberden önceki toplumu kısaca inceledik. İkinci bölümde Hz. Muhammed’e ilk vahyin gelişi, ibadetlerin tanımı, tarihsel süreci, ibadetin önemine vurgu yaptık. Bu safa bilinmeden değişmenin boyutu ve değişmede izlenen yolu bilmenin imkânsızlığı dolayısıyla kısaca buna değindik. Peygamberin izlediği yöntemleri vermeye çalıştık. Bunu işlemedeki amacımız Hz. Muhammed’in değişik ve arka planda kalan bir yönünü ön plana çıkarmaktı. Bugün teknolojinin bu kadar gelişmesine rağmen toplumda küçük bir değişikliğin dahi nasıl zorlu bir iş olduğunu insanlık tüm varlığıyla anlamış durumdadır. Fakat Hz. Muhammed’in bunu nasıl başardığını tarihsel örneklerle ve kendi sözleriyle görmeye ve göstermeye çalıştık. Bu tüm insanlığa Hz. Muhammed’in gerçekleştirdiği başarının hangi safhalardan geçtiğini anlatması bazından önem arzetmekteydi.
Çalışmamın bütün aşamalarında ilgi ve yardımlarını esirgemeyen ve bize en güzel çalışma ortamlarını temin eden başta Akçaabat Darıca Eğitim Merkezi Müdürü Sayın Zeki YAVUZYILMAZ başta olmak üzere, eğitim merkezi öğretmenlerinden Şenol TİRYAKİ Hocam’a ve tezime manevi katkılarından ötürü Yrd. Doç. Dr. Ramazan HURÇ’a da teşekkürü bir borç bilirim.
TRABZON–2006 Turğut TUNÇ
GİRİŞ İbadet Kelimesinin Dinlere Göre Anlamları Ve Tarihsel Safhası
İbadet etimolojik anlamı “boyun eğme, alçak gönüllülük, itaat, kulluk, tapma”1 Yaratana tazim yönü üzere itaat etme2 gibi anlamlara gelmektedir. İbadet olgusu az veya çok her toplumda bulunmaktadır. Fakat bu olgunun tezahürleri farklı farklı olmuştur. Buna sosyal, ekonomik, kültürel, insan ve vahiy gibi vs. farklılıkların rol oynadığı aşikârdır.
İbadet dini bir terim olarak; insanın yüce halikına sevgi, saygı ve itaatini göstererek Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak niyetiyle ortaya koyduğu belirli tutum ve davranışlardır. Türkçemizde kullanılan kulluk etme, tapma, tapan sözü de aynı anlamı taşımaktadır.3 İbadet, yaratıcı kudret karşısında boyun bükmenin zirvesi ve O’na olan sevginin sonucu ve göstergesi olarak değerlendirilmiştir.4 İslami literatürde genellikle bu tür davranış biçimleri için ibadet, insan hayatını daima Allah’a karşı saygı itaat bilinci içinde sürdürmesi şeklindeki kulluk duyarlılığı için de ubûdiyet ve ubûdet kavramlarına yer verilmiştir.5 Bu tanıma göre ubûdiyet “kulun Allah’ın yaptıklarından memnun olması”, ibadet ise “O’nun razı olacağı işleri yapmasıdır.” İbadet saygının en ileri derecesidir. Fahrettin Razi (ö.606/1209)’ye göre ise ibadet etme tüm insanlara şamildir. Bir kısmına şamil olsaydı âm olan ifadeleri tahsisleştirmiş oluruz6 demektedir.
Evrendeki bütün varlıklar tek yaratıcının karşı konulamaz yasalarına boyun eğmiş bir halde işlevlerini sürdürmeleri, zorunlu ibadet olup bazı ayetlerle şöyle ele alınmıştır. “Göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah'a secde ederler.”1 “Görmez misin ki, göklerde olanlar ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanların birçoğu Allah'a secde ediyor; birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.”2 “Bitkiler ve ağaçlar secde ederler.”3 Buralarda Allah (c.c) varlıkların ona secde etmesini açıkça anlatmaktadır. Bunlar ilahi kanuna boyun eğerek secde görevlerini yerine getirmektedirler.
İbadet çeşitli dillerde ve dinlerde farklı kavramlarla ifade edilmiş, değişik biçimlerde anlaşılıp uygulanmıştır. Hinduizm’in kutsal dili Sanskritçede “kutsamak, tazim etmek anlamımda puja ve om” kelimeleri ibadetleri sembolize etmektedir. Om kelimesi, bir çeşit besmele gibi yemekten vs. her işten önce “”söylenir.4 Buda vaazlarını o zaman konuşulan Maghadi diline yakın bir dilde yapmıştır. Vaazları Pali-Kanon ismindeki kitapta toplamıştır. İbadetlerinin başlıca amacı dünya ızdırabı ve tenasühten kurtulup Nirvana’ya ulaşmayı arzularlar.5 Şintoizm’de Şinto kelimesi “Tanrılar Yolu” anlamına gelmektedir. Kutsal dili olan Japoncada ibadet kavramına karşılık “ilahi varlıklara devamlı kulluk ve itaat anlayışıyla yaşamak anlamındaki mesturu” kelimesi kullanılmaktadır. Şintoizm’de bilinen anlamda put kullanmazlar. Tapınaklarda tanrıları sembolize eden nesneler (Mitama-Şiro) vasıtasıyla tapınılır. “Şenlik ve ayinlerde tanrı gökten çağrılır.”6
Yahudilikte kulluk etmeyi, ibadetle ilgili dini tutum ve davranışları adlandırmak üzere İbrânîce’de çalışmak, hizmet etmek anlamına gelen avodah kelimesi kullanılmaktadır. Bu kelime hem yahovaya ibadeti hem de onun dışındakilere ibadet anlamında kullanılmıştır.
Her dini kültürün kendi terminolojisinde ibadet fenomenini ifade etmek üzere kullandığı kelimelerin ortak özelliği şudur: Kendinden daha ulu bir şeye küçüklüğünü, zayıflığını, sığınma isteğini, onu takdis etme ve korkusunu dile getirecek kelimeler etrafında buluşmalarıdır. Dolayısıyla bu kelimeler insandaki tanrı ve tabiatüstü varlıklara inanmak suretiyle iç dinamikleri harekete geçiren, deruni ve evrensel fenomeni ifade etmektedir.1 Sosyal bir fenomen olan dinin, insanlık tarihi içerisinde güçlü dalgalar halinde vuku bulan birçok toplumsal olaya, ilişki komplekslerine damgasını vurmuştur. Bu bazen ilahi bazen de ilahi olmayan dinler tarafından yapılmıştır. Tüm dinler toplumlarını ayakta tutabilmek için ibadet fenomenine önem vermiştir. Tarihin toluma mal olmuş ve toplumu etkilemiş dinlerden bahsetmesi bunun en önemli kanıtıdır. Bu itibarla, dinin toplumsallaşması, cemaat oluşturması, ibadet şekillerinin olması önemlidir.2 İslam inancına göre dinin kurucusu Allah’tır. Bütün sahih dinler Allah’tan gelmiş, bozulmaları müteakip yeni bir uyarıcıyla sözünü yenilemiştir. İlk peygamber ve insan Hz. Âdem’dir. İnsanlık tarihinin din ve ibadet olgusu onunla başlamıştır.
Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.3 Hz. Âdem ilk insan olarak Allah’a ibadet eden ve kendi evlatlarına da bunu yapmalarını öğütleyen bir peygamberdi. Allah (c.c) insana başlangıçtan beri gönderdiği dinin tevhid (Hanif) dini olduğunu şu kelamıyla belirmiştir. (Resûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler.4
Sosyal hayatın en eski ve en tipik tezahürlerinden biri olan din olaylarına insanlık tarihinin en eski devirlerinden günümüze kadar tüm toplumlarda rastlanmaktadır. Bu durum her devirde ister istemez insanları bu olaylar üzerinde düşünmeye sevk etmektedir.5 Cahiliye diye adlandırılan Hz. Muhammed’den önceki dönemde de çeşitli ibadet şekilleri tezahür etmiştir. Şimdi bunları sırasıyla inceleyelim.
Dostları ilə paylaş: |