İÇİndekiler öNSÖZ 1 HİNDİstan'in büYÜk aliMİ ebu'l-hasan en-nedvi'ye açik mektup 5


EĞER BİLMİYORSANIZ, ZİKİR EHLİNE SORUN!



Yüklə 0,8 Mb.
səhifə3/21
tarix15.01.2018
ölçüsü0,8 Mb.
#37982
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21


EĞER BİLMİYORSANIZ, ZİKİR EHLİNE SORUN!




        Bu ayet-i kerime Müslümanlara bütün sorularında doğruya ulaşmak için zikir ehline müracaat etmeyi emretmektedir. Çünkü Allah onlara ilim verdikten sonra onları bu iş için seçti. Onlar, ilimde derinleşenler ve Kur'an'ın te'vilini bilenlerdir.

        Bu ayet, Ehl-i Beyt'i -Allah'ın salat ve selamı onlara olsun- tanıtmak için nazil olmuştur. Onlar, Hz Resulullah'ın hayatı döneminde Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan ve Hüseyin'dir. Peygamber'den sonra ise, "Al-i Aba" diye bilinen bu beş kişiye, Hz. Hüseyin'in soyundan dokuz kişi daha eklenmiştir. Resulullah (s.a.a.) onları çeşitli münasebetlerde tanıtarak onları "Hidayet İmamları" ve "Karanlıktaki Meşaleler", "Zikir Ehli" ve "Allah'ın kendilerine Kitabın ilmini verdiği, ilimde derinleşen kişiler" olarak tanıtmıştır.

        Bu husustaki hadisler Resulullah'tan (s.a.a.) Şiilerce sahih ve mütevatir olarak naklolunmuştur. Bazı Ehl-i Sünnet alim ve müfessirleri de bunların Ehl-i Beyt hakkında olduğunu kitaplarında kaydetmişlerdir. Bu Sünni alimlerden bazıları şöyledir:


-----------------------
1- Nahl Suresi / 43; Enbiya Suresi / 7.

34/ Zikir Ehline Sorun

1- Sa'lebi, Tefsir-i Kebir, Nahl Suresinin bu ayetinin tefsirinde.
2- İbn-i Kesir, Tefsir, c.2, s. 591.
3- Taberi, Tefsir, c. 14, s. 75.
4- Alusi, Ruh'ul-Maani, c. 14, s. 147.
5- Kurtubi, Tefsir, c. 11, s. 272.
6- Hakim, Şevehid'ut-Tenzil, c. 1, s. 334 - 337.
7- Tusteri, İhkak'ul-Hak, c. 3, s. 482 - 483.
8- Kunduzi el-Hanefi, Yenabi'ul-Meveddet, c. 1, s. 357.

        Ayetin zahirine göre zikir ehlinden maksat Yahudiler ve Hıristiyanlar olduğundan, gerçek maksadın onlar olmadığını ispatlamak için biraz açıklamada bulunmak zorundayız.

        1- Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette açıkça belirtilmiştir ki, Yahudiler ve Hıristiyanlar Allah'ın sözlerini tahrif etmişler, kitabı kendi heva ve heveslerine göre yazmışlar ve Allah tarafından nazil olduğunu iddia ederek onu az bir paraya satıp yalan söylemişler ve böylece gerçekleri gizlemişlerdir. Bu durumda Allah Teala'nın Müslümanlara bilmedikleri şeylerde onlara başvurmalarını emretmiş olması imkansızdır.

        2- Buhari, Sahih'inde, Ebu Hureyre'den şöyle rivayet eder: Resulullah (s.a.a.) şöyle buyurdu: "Kitap Ehli'ni tasdik etmeyin ve yalanlamayın da. Deyiniz ki, biz Allah'a ve O'nun nazil ettiklerine inanıyoruz."1


---------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 3, s. 237, Şehadat Kitabı.


Eğer Bilmiyorsanız... /35

Bu rivayet Kitap Ehli'ne müracaat edilmemesi ve onların kendi hallerine bırakılması gerektiğini ifade ediyor. Çünkü tasdik etmemek ve yalanlamamak, onlara itina etmemek demektir, bu ise sormanın gereği olan doğru cevap beklemekle çelişmektedir.

        3- Buhari, Sahih'inde, "O her gün bir iştedir" ayeti ile ilgili babda İbn-i Abbas'tan şöyle nakleder:

        "Ey Müslümanlar! Allah'ın Kitabı Peygamberinize nazil olup eskimediği halde nasıl olur da kitap ehlinden bir şey sorarsınız? Allah, Kitap Ehli'nin ilahi kitapları değiştirdiklerini ve kendi elleriyle yazdıkları şeyleri az bir paraya satmak için, "Bu Allah tarafından nazil olmuştur" dediklerini size haber verdi. Allah size Kitap Ehli'nden bir şey sormanızı yasaklamadı mı? Vallahi onlardan "Size inen nedir?" diye soran birini görmedim."1

        4- Bugün Kitap Ehli' nden olan Hıristiyanlara sorarsak, Hz. İsa'nın Tanrı olduğunu iddia ederler. Ama Yahudiler onları yalanlar, hatta peygamber olduğunu bile inkar ederler. Ve her iki grup (Yahudi ve Hıristiyanlar) İslam'ı kabul etmeyerek Hz. Muhammed'e en ağır iftiralarda bulunurlar. Bu nedenle, Allah'ın bize sorularımızı onlara sormamızı emretmesi mümkün değildir. İşte bundan dolayı, Şii ve Sünnilerin sahih olarak naklettikleri rivayetlerde bu ayetin Ehl-i Beyt hakkında nazil olduğunu görmekteyiz ve bizler bundan şunu anlıyoruz:

        Allah, Kitab'ın ilmini eksiksiz olarak bu İmamlara vermiş ve kulları içinden onları seçmiştir ve diğer insanlar, tefsir ve te'vilde onlara başvurmalıdırlar. Böylece Allah Teala, onların daima hidayet üzere


------------------------------
1- Sahih-i Buhari, c. 9, s. 187, Tevhid Kitabı.

36/ Zikir Ehline Sorun

olduklarını tazmin etmiştir.

        Ayrıca Allah (c.c); halkın, kendi içlerinden ilim verilen bu seçkin insanların rehberliği karşısında itaat etmesini istemiştir. Çünkü, eğer onlar kenara itilirse, ilim iddiası eden cahillere yol açılır, herkes kendi heva ve hevesine uyar ve sonuçta halkın durumu değişir. Çünkü bu durumda herkes ilminin daha fazla olduğunu iddia edebilir.

        Şimdi "Zikir Ehli"nden maksadın Ehl-i Beyt olduğunu kanıtlamak için, Ehl-i Sünnet'in cevap veremediği veya verdiği cevaplarının delil ve mantığa dayanmadığı birtakım sorulara değinelim. Bu soruların doğru cevabı, dünyayı ilim, marifet ve amelle dolduran Pak İmamlar tarafından verilmiştir.

www.IslamKutuphanesi.com



Prof.Dr. Muhammed Ticani Semavi Kimdir?


        1936 yılında Tunus'un Kafsa şehrinde, tanınmış ve inançlı bir ailede doğmuştur. Liseyi bitirdikten sonra Fen Fakültesi'nde öğrenimini sürdürerek mühendislik derecesine ulaşmıştır.

        Çocukluğundan dini öğretilere karşı özel ilgi duyan Ticani, genç yaşta kentin imamı olmuş ve imamlığını yaptığı camide tefsir ve fıkıh dersleri vermiştir.

        İlim ve tecrübesini arttırmak amacıyla Mısır, Irak, Lübnan ve Ürdün gibi bazı ülkelere yolculuklar yapmıştır. Ayrıca, hac ve umre ibadetlerini yerine getirmek için birkaç kez Arabistan'a gitmiştir.

        Bu yolculukları sırasında Ayetullahi'l-Uzma Seyyid Ebu'I-Kasım Hoi ve Ayetullah Şehid Muhammed Bakır es-Sadr gibi Şia'nın büyük şahsiyetleriyle görüşme saadetine erişerek Şiilik hakkında araştırma yapma imkanını bulmuştur.

        Muhammed Ticani bunu şu sözleriyle dile getirmiştir:

        "Ben, Allah'ın kendisine hidayet ve tevfikini bahşettiği Tunuslu Muhammed Ticani Semavi'yim. Maliki mezhebine mensup olup, Kuzey Afrika' da meşhur olan Ticani tarikatına tabi iken, Ehl-i Beyt mezhebini seçmiş bulunuyorum. Hakkı, bir seyahat esnasında bazı Şii alimlerle görüşüp konuştuktan sonra tanıdım."

        Ciddi ve samimi araştırmalarının sonucunda Şiiliğin hak olduğunu anlayarak Şii olmuş ve bunu açıkça ilan etmiştir. Araştırmalarında karşılaştırmalı bir metot takip etmiştir ve kitaplarında da genellikle konular bu metotle anlatılmıştır. Getirdiği deliller ise Kuran-i Kerim, Hz.Peygamber (saa)'in sünnetindendir.

        Kendisi bu konuda şöyle demektedir:

        "Sonunda ben kendi kendime bütün zorluklarına rağmen bu tür konuları köklü bir şekilde incelemeyi kararlaştırdım. Ve ahd ettim ki, bir fırkanın inandığı ve diğer fırkanın kabul etmediği hadisleri bırakıp araştırmada yalnız şia ve sünnilerin doğruluğunda ittifak ettikleri hadislere istinat edeyim. Ben bu metotla bir yandan milli ve mezhebi taassuplardan kaçınmayı ve diğer yandan da şüphe ve tereddütten kurtulup Allah'ın en büyük nimeti olan yakin'in zirvesine ulaşmağı hedef almıştım."

        Daha sonra Tunus hükümetinin baskı ve eziyetlerine maruz kalarak ailesiyle birlikte Paris'e yerleşmiş ve Paris - Sorbon Üniversitesi'nden felsefe dalında doktorasını almıştır. Halihazırda, inancının mücadelesini vermesinin yanında, adı geçen üniversitede öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

        Şu ana kadar yazarın üç kitabı Türkçe'ye çevrilmiştir: Nasıl Hidayete Kavuştum?, Doğrularla Birlikte, Zikir Ehline Sorun.

        Onlarca dile çevrilen bu eserler milyonlarca insan tarafından defalarca okunmuş, onlara ışık olmuş ve olmaya devam etmektedir.


---------------------

Allah ondan razı olsun, uzun ömürler versin ve mükafatlarını kat kat arttırsın


www.IslamKutuphanesi.com
 



Yüklə 0,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   21




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin