İÇİndekiler tablo 2 Ham Petrol ve Dökme Yük taşımacılığı 11 GİRİŞ


Kiracı Açısından Finanssal Kiralama



Yüklə 376,92 Kb.
səhifə5/5
tarix30.07.2018
ölçüsü376,92 Kb.
#64339
1   2   3   4   5

5.4 Kiracı Açısından Finanssal Kiralama

Finanssal kiralama işlemlerinde. her ticari ilişkide olması gerektiği gibi bir kazan/kazan ilişkisi mevcuttur.


Genel olarak finanssal kiralama şirketleri. sermayelerini ve edindikleri fonları. etkin bir şekilde plase ederek bir yandan ortaklarına gelir sağlarken öte yandan önemli bir makro hedef olan üretimin arttırılmasına da katkıda bulunmaktadırlar.

İlişkiye yasal zemin hazırlayarak ilave özendirici tedbirlerle işlemleri teşvik eden kamunun çıkarı, orta ve uzun dönemde belirtildiği gibi, ülke kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasına yardımcı olmak, yatırımı dolayısı ile üretimi ve istihdamı arttırmak olarak tanımlanabilir.

Kiracı firmalar için kiralamanın yararları aşağıda belirtilmiştir.

5.4.1 İşletme Sermayesinin Korunması

İşletmelerin yeni bir yatırım türü içinde değerlendirilecek girişimlerinin olumlu sonuçlanması halinde, ilave girdi ihtiyaçlarının yanında emek ve enerji kullanımında da artışlar meydana gelecektir.

Şu halde bu girdilerin finansmanı konusu gündeme gelmektedir. Yatırıma konu malın öz sermaye ile temin edilmesi halinde işletmenin ürettiği katma değerin önemlice bir kısmı zaten işletme dışına transfer edilmiş olur. Bu durumda yeni alman geminin hizmete girmesi ile meydana gelecek girdi artışlarının finansmanı sorunu gündeme gelecektir. Ek fonlar sağlama ihtiyacı ortaya çıkacaktır.
Ülkemizde, ölçeği ne olursa olsun yatırım yapan firmaların temel problemi, öz sermaye ve/veya banka kredisi kullanarak finansmanını sağlamaları, ancak girdi finansmanını sağlayamamalarıdır.
Cari işletme sermayesini, gemi yatırımına bağladığı için finansman ihtiyacı içine düşen işletmelere piyasa ve mali kuruluşlar da tereddütlü yaklaşmakta ve fon sağlamaktan kaçınmaktadırlar.

5.4.2 Vade ve KDV Avantajı

Finanssal kiralama yatırım mali finansmanında kullanıldığı için doğası gereği orta vadeli bir finanssal enstrümandır.

1990’lı yılların temel makro karakteristiği olan kamu borçlanma gereğinin yüksek olması sermayenin kıt kaynak olduğu ülkemizde, bankaları toplanan fonları sanayii yerine kamuya kullandırmaya özendirmiş ve Amerikan Doları bazında yıllık %20 civarında büyüyen iç borç stoku geleceği de giderek belirsiz kıldığı için genel olarak banka kaynaklı tüm kredilerde vadenin kısalması sonucunu doğurmuştur.
Finanssal kiralama, orta vadeli bir finansman tekniğidir. Mevzuata göre sözleşmelerin istisnalar dışında tutulmak kaydı ile minimum 4 yıllık yapılması öngörülmekte ve kira ödemeler temini de 4 yıla çıkarılmaktadır.
Kira ödemelerinin 4 yıldan önce bitirildiği projelerde kiracı firma, Yer ya da 6’şar aylık aralarla sembolik kira ödemeleri yapmakta böylece hukuken dört yıllık hazırlanan sözleşmeler,finanssal olarak da aynı süreye eşit bir zaman aralığını kapsadığı mesajı verilmektedir. Burada finanssal kiralama şirketlerinin fon kaynaklan önem kazanmaktadır. Banka kökenli finanssal kiralama şirketleri, sermayeleri dışında grup bankalarından, yurtdışı bankalarından ve ihracat sigorta kurumlarından fon teminine gitmektedirler.
Konu geminin ithali sırasında KDV muafiyeti olup sadece ithalat harcı alınmaktadır.

Diğer yatırım mallarının satın alımında ödenen amortismana tabi iktisadi kıymet

KDV’si oranı; %15’tir. Oysa aynı mal, finanssal kiralama şirketi tarafından satın

alındığında KDV oranı %1 olarak saptanmıştır.


KDV oranı, nihai finanssal kiralama finans maliyetini çok yakından ilgilendirir. Şu halde yatırım malı finansmanında, finanssal kiralamayı bir alternatif olarak gören firmaların KDV indirimini finans maliyeti ile birlikte düşünmeleri gerekmektedir.
Ancak finanssal kiralamanım vadeli satış gibi yorumlanması, kiralama süresinin sonunda ödenmesi gereken satış vergilerinin başlangıçta alınması KDV avantajını %30 azaltmıştır.

5.4.3 Gider Gösterme Etkisi

Kiracı firmalar için finanssal kiralamanın en önemli yararı, gider etkisidir. Kiracı firmanın ödediği tüm kira bedelleri, ilgili dönemin gideri olarak gelir tablosunda karı azaltıcı bir etkide bulunur. [18]


Bu nedenle yüksek katına değer ile çalışan firmaların, finansman ihtiyacı olmaksızın bir yatırım malını satın almaktansa kiralamayı tercih etmeleri çoğu zaman verecekleri en rasyonel karar olmaktadır. Özellikle yıl sonlarında dönem karının hesaplanması ile ortaya çıkan vergi matrahı işletmeleri gider yazımına elverişli işler yapmaya sevk etmektedir.

5.4.4 Kira Ödemelerinin Değişkenliği ve Bilanço Etkisi

Finanssal kira sözleşmeleri aylık sabit bir kar marjı ya da finans literatüründeki adı ile iç verim oranı ile dondurulmaktadır. Oysa bilindiği gibi banka kredilerinde faizin değişebilir olması firmaların nakit planlarında belirsizliğe neden olur.


Diğer yandan seken ödemeli kiralamalar, işletmelerin gelişen rekabet koşullarına uyum sağlamalarına yardımcı olmakta ve etkin bir faaliyet yönetiminin en önemli aracı konumundadırlar.
Finanssal kiralama mevzuatı, kira ödeme planında tarafların rızası ile meydana gelecek değişimler hususunda tanı bir serbestlik getirmektedir. Tarafların noter aracılığı ile yapacakları değişiklik ,işletmelerin değişen ekonomik koşullara uyum sağlaması bakımından son derece önemli ve yararlı olacaktır.
Kiracı firmalar, finanssal kiralama yöntemi ile temin ettikleri yatırım mallarını, mülkiyet olarak işletmenin aktifine kayıtlı olmadığı için mali tablolarında gösteremezler.
Finanssal kiralama işlemlerinin bilanço dışı kalması nedeni ile işletmelerin mali tablolarının olduğundan farklı bir bünye analizi sunması, işletmenin hisse senetlerine talip olan yatırımcılar ile işletmenin fon talebinde bulunacağı finanssal kuruluşlar açısından yanıltıcı kararlar alınmasına yol açabilir.
Bu nedenle işletme dışı çevreler için işletmenin finanssal kiralamadan doğan borcunun olup olmadığı hususunun özellikle tespit edilmesi gerekmektedir. Gelişmiş ülkelerde finanssal kiralama işlemlerinin sermayeleştirilerek bilançolarda yer almaları, faaliyet kiralamalarının ise nazım hesaplarda gösterilmesi bir zorunluluk olarak uygulanmaktadır.
Finanssal kiralama işlemi nedeni ile olan orta vadeli borç, bilançonun pasifinde yer almayacağı için kaldıraç oranı, likidite rasyoları ve net çalışma sermayesi olduğundan işletmenin lehine farklı görünecektir.
Aşağıda verilen örnekte bir denizcilik firmasının 100.000 TL satış fiyatına sahip olan bir yatırım malını finanssal kiralama ve banka kredisi ile temin etmesi hallerinde bilançosunda görülen etkiler verilmektedir.
31.12.2000 Tarihli Y Denizcilik Şirketi Bilançosu (Milyar TL)

Aktif Pasif

Dönen Varlıklar 450.000 TL Kısa Vadeli Borçlar 400.000 TL

Duran Varlıklar 100.000 TL Öz kaynaklar 150.000 TL

Aktif Toplamı 550.000 TL Pasif Toplamı 550.000 TL
Net çalışma sermayesi = 50.000 TL

Cari oran = %113

Öz kaynak yoğunluğu =%27
Firmanın, finanssal kiralama ile sabit sermaye yatımı kiralaması yapıldıktan sonraki durumu;

01.07.2000 Tarihli Y Denizcilik Şirketi Bilançosu (Milyar TL)

Aktif Pasif

Dönen Varlıklar 450.000 TL Kısa Vadeli Borçlar 400.000 TL

Duran Varlıklar 100.000 TL Öz kaynaklar 150.000 TL

Aktif Toplamı 550.000 TL Pasif Toplamı 550.000 TL

Net çalışma sermayesi 50.000 TL

Cari oran %113

Öz kaynak yoğunluğu %27

Görüldüğü gibi bilanço, yatırıma konu mal aktife kayıtlı olmadığı için değişmemekte dolayısı ile rasyolarda herhangi bir değişiklik meydana gelmemektedir.

Denizcilik şirketinin yatırımını banka kredisi ile yapması halinde bilanço:
01.07.2000 Tarihli Y Denizcilik Şirketi Bilançosu (Milyar TL)

Aktif Pasif

Dönen Varlıklar 450.000 TL Kısa Vadeli Borçlar 500.000 TL

Duran Varlıklar 200.000 TL Öz kaynaklar 150.000 TL

Aktif Toplamı 650.000 TL Pasif Toplamı 650.000 TL

Net çalışma sermayesi = (50.000) TL


Cari oran =%90
Öz kaynak yoğunluğu = %23

5.4.5 Peşin Kira Ödeme İmkanı ve Teminat

Yatırımcı vergi etkisini gözeterek peşinat niteliğinde ön ödeme yapmak isteyebilir. Bu durumda kiralamaya konu olan değer küçülür. Öte yandan finanssal kiralama şirketleri malın yeniden satış riskini düşürmek ve/veya yatırımın niteliğinden dolayı peşinat talep edebilirler.


Mevzuat olarak peşinat uygulaması, tarafların rızalarına terkedilmiş bulunmaktadır. Ancak Maliye Bakanlığı yüksek peşinatlı finanssal kiralama işlemlerinin, kiralamadan çok vergi kaçırma amacına yönelik olduğunu öne sürmekte ve bu kapsamda kiracıları dava etmektedir. Bu tür davalarda Danıştay kiracı firmalar lehine karar aldığı için yüksek peşinatlı işlemlerin yapılması yönünde kanuni bir engel kalmamış olmakla birlikte finanssal kiralama şirketleri çok gerekmedikçe bu tür işlemlere girişmemektedirler.
Leasing şirketleri yatırıma özel finansman yöntemi ile yatırımcıların nakit akışına uygun period ve tutarlarda özel ödeme planları hazırlayarak,mevzuata bağlı olarak sağlanan çeşitli mali avantajlardan da yararlanan kiracının mali tablolarını düzenlemesine yardımcı olabilir.
Kredi ilişkilerinde, fon sağlayan tarafın bunu maddi bir teminata bağlamak istediği görünmektedir. Tarafına bir şekilde kredi çıkarılmış bulunan her kredi müşterisi, kredi sağlayan kurum gözünde prensip olarak güvenilirdir. Buna rağmen öncelikle dışsal ekonomik gerekçeler orta vadede işletmenin faaliyet alanında durgunluğa sebep olabilir. Bu durumda kredin geri dönüşü riske atılmış olur. Geri dönmeyen her kredi bir yandan kredi sağlayan kurumun özkaynaklarını düşürürken aynı zamanda piyasada kuruma olan güvenin sarsılmasına sebep olur.
Finanssal kiralama işleminde prensip olarak kiralanan mal ve yapılan kira ödemeleri teminat niteliğindedir. Ancak buna rağmen finanssal kiralama şirketleri teminat talep etmekte ya da imza karşılığı tahsis ettikleri kiralama işlemlerindeki finanssal getirilerini teminatlı işlemlere göre daha yüksek tutmaktadırlar.

Karacı firmaya herhangi bir nedenle haciz gelmesi halinde finanssal kiralama ile temin edilmiş bulunan mallara el konulamaz. Bu durum firmanın hizmet üretimine devam etmesine yol açar.



5.5 Gemilerin Finanssal Kiralanması

Denizcilik şirketi öncelikle finanssal kiralama yolu ile almak istediği gemiyi tipini yaşını, teknik özelliklerini ve klas kayıtlarını göz önüne alarak seçer. Fiyat için gerekli ön temaslarda bulunup, bir finanssal kiralama şirketine başvurur. Kiralayan ile kiracının Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığına başvurarak teşvik belgesini almalıdır.


Bu konuda yapılacak teşvik belgesi başvurularında şu bilgi ve belgeler gereklidir:
1 Finanssal kiralama şirketinin kuruluşu ile ilgili izin belgesi,
2— Kiralayan ve kiracı arasındaki sözleşme,
3-. Sözleşmenin iptal edilememesi süresinin beş yıl olarak belirlenmesi (Bakanlar kurulunca kiralama süreleri kısaltılan haller hariç).
4~. Finanssal kiralamanın konusunu oluşturan malların listesi
Finanssal kiralama yolu ile yapılan yatırımda kira konusu mal kiracının aktifinde yer almadığı için kiracının yatırım indiriminden yararlanması söz konusu değildir. Patent gibi fikri ve sınai haklar sözleşmeye konu olamayacakları için, bu konu ile ilgili harcamalar da yatırım indiriminden yararlanamazlar. Kiracı doğrudan yurt dışındaki bir şirketten kiralama yapabilir. Bu durumda gümrük muafiyetinin kiracıya tanınabilmesi için sözleşmede finanssal kiralamaya konu olan malın kiralanacağına dair hüküm yer almalıdır. Ayrıca, kiraya veren şirketin bulunduğu ülkenin finanssal kiralama mevzuatının uygun olması gerekmektedir.
Sözleşmede satın alma mecburiyeti bulunmadığı taktirde yatırımcı (kiracı) gümrük muafiyeti geçerli değildir. Kullanılmış makine ve teçhizatın kiralama işlemlerinde teşvik tedbirleri uygulanmaz, ancak gemi ithali için bu geçerli değildir. Teşvik Belgesi işlemleri tamamlandıktan sonra. bütün masraflar kiracı Denizcilik Şirketine ait olmak üzere, alınacak geminin durumunun belirlenmesi amacı ile sürvey yaptırılır ve bir rapor hazırlanır.

Geminin alınması ile ilgili konular görüşmeler sonunda mutabakatla karar altına alınır.


Daha sonra finanssal kiralama şirketi ile satıcı firma arasında satış bedeli, ödeme koşulları ve geminin özelliklerini içeren bir anlaşma yapılır.
Anlaşmadan sonra eğer peşin ödenmesi gereken tutar varsa ödenir ve satıcı firma tarafından gemi bulunduğu ülke bayrağından düşürtülür. Finanssal kiralama şirketi bağlı bulunduğu limana en yakın T.C. Konsolosluğuna başvurarak geminin satın alındığını gösteren gerekli belgeleri alır ve gemi kiracı denizcilik şirketi tarafından kendi personeli ile donatılır.
Yapılan bütün gemi alım ve satım işlemleri Denizcilik Müsteşarlığı’na kayıt ettirilmelidir. Satıcı ve finanssal kiralama şirketinin dilekçesi, imza sirkülerleri gemi tasdiknamesi ve bedelini gösteren belge, sigorta poliçesi, Denize Elverişlilik Belgesi, geminin değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları, Devir Harcı belgesi, Teşvik Belgesi veya 2581 sayılı Deniz Ticaret Filosunun Geliştirilmesi kanunu kapsamında bir indirim varsa bununla ilgi belgeler Denizcilik Müsteşarlığına teslim edildikten sonra kayıt işlemi tamamlanır.
Finanssal kiralama sözleşmesi sona erdiğinde kiracı konumundaki şirketin gemiyi üzerine almak istememesi halinde kanuna göre leasing şirketinin gemiyi geri alması gerekmektedir. Türkiye’de finanssal kiralama şirketleri bunu yapmamakta ve sözleşme bitiminde gemiyi kiracıya devretmeyi şart koşmaktadır.
Kiracı gemiyi üzerine almak istemiyorsa tek yol önce alıp sonra elden çıkarmasıdır. Aynı zamanda ülkemizde bir leasing yöntemi olmasına rağmen, gemi sahibi bir denizcilik şirketinin kiracı konumuna geçmesine izin verilmemektedir. Örneğin mali durumu bozulan veya nakit paraya ihtiyacı olan armatörün gemisini bir leasing şirketine satıp kiracı konumuna geçerek gemiyi tekrar üzerine almasına izin verilmemektedir.
Denizcilik şirketinin gemiyi kullanma serbestliği, satın aldığı bir gemiye kıyasla daha kısıtlıdır. Makine ve donanımla ilgili değişiklik, bakım, tamir gibi konularda kiralayan şirketin onayı alınmalıdır. Kabotaj kanununa göre ancak Türk Bayrağı taşıyan gemiler ve bütün sahipleri T.C vatandaşı olan gemiler Kabotaj sularında çalışabilmekte olup, Türk Ticaret Kanunu’nun 823. Maddesinde ise sadece %50 den fazlası Türk vatandaşı niteliğine sahip kişilerin mali olan gemilere Türk Bayrağı çekme hakkı tanınmaktadır. Bu durumda yurt dışındaki bir finanssal kiralama kuruluşundan

kiralanan bir gemiye. sözleşmenin en az 4 sene için yapılabilmesinden dolayı, bu süre içerisinde Türk bayrağı çekmek mümkün değildir.


Leasing kuruluşu bir denizcilik şirketine kiraladığı gemiyi yurt dışından Teşvik Belgeli olarak ithal etmişse ve kiracı parasını ödemiyorsa, gemiyi. satmak için sözleşme tarihinin üzerinden 5 yıl, eğer Türkiye’den alınmış ise satabilmek için 2 yıl beklemek zorundadır.
Bu durumda finanssal kiralama şirketi uygun bir kiracı bulamazsa, yatırım indirimi nedeniyle alınmayan vergileri de faizi ile birlikte ödemek veya gemiyi başka bir

denizcilik şirketin işletmesine vermek durumundadır.

Finanssal kiralama ile kiracı konumuna geçecek olan şirket kiracıdan aranan şartlara haiz ise kiralamaya konu geminin %100 finansmanın’ öz kaynak kullanımı olmadan sağlama imkan’ vardır. Fakat banka kredisinin kullanıldığı finansmanda öz kaynak kullanımı gereklidir.
Leasing sektöründe faaliyet gösteren şirketler genellikle dış kredilerle çalışmakta ve geminin mülkiyetinin kiralayanda olmasının belirli ölç~e sağladığı güvenceden dolayı daha yüksek risk içeren projelere kiralama yapabilmektedirler.

5.6 Türkiye’de Finanssal Kiralama

Ülkemizde 1985 yılında uygulanmaya başlanan leasing işlemlerinin son altı yıllık dağılımları incelendiği zaman kara ulaşım araçlarının ağırlığının dönemler itibarı ile azaldığı ve diğer imalat makineleri ile tekstil ve basım makinelerinin paylarının arttığı görülür. Bu değişim, kara araçları için uygulanan KDV teşviklerinin kaldırılması ile de doğru orantılıdır.


Kara ulaşım araçlarının payı azalırken gemi kiralamalarının artması denizcilik sektörüne olumlu katkılar yapmış ve yabancı bandıralı gemiler nezrinde dezavantajlı konumda olan yerli gemi sahiplerini rahatlatıcı bir faktör olarak ön plana çıkmıştır.
Ülkemizde gemi kiralayan leasing şirketleri kira bedellerini döviz cinsinden tanzim etmekte ve sözleşmelerinde faiz oranları veya döviz kurlarında meydana gelebilecek değişikliklerle ilgili ek maddeler mevcuttur. Çünkü finanssal kiralama şirketlerimiz

bankalar gibi finanssal kaynaklarını yurtdışı fonlardan sağlamaktadırlar. Bu yüzden kurlarda ve diğer şartlarda meydana gelebilecek lehte ve aleyhte farklar aynı gün tediye ve tahsil yoluyla giderilir.


Kira sözleşmelerinde ödeme planı hazırlanırken genellikle iki yöntem uygulanır. Birincisi, belirlenmiş olan kira her altı ayda bir LIBOR’a (London Inter Banks Offered Rate) göre yeniden hesaplanır. Diğer yöntemde kiralar sabit bir tutara belirlenirler ve fonların kaynağının yurt dışı olmasından dolayı finanssal kiralama şirketi LIBOR’dan etkilenecektir. Bu yüzden leasing şirketi faiz oranını normalden daha yüksek tutarak kendisini güvence altına alır.
Türkiye ‘de finanssal kiralama şirketleri için de bankalar ile ilgili kısıtlamalar geçerlidir fakat bankaların faydalandıkları bazı özel şartlardan leasing şirketleri yoksundurlar.
Bu yüzden leasing şirketleri kiracılarından yüksek teminat istemekte bu ise finanssal kiralamanın küçük ve orta ölçekli işletmeler alanında yer alması açısından olumsuz bir etkendir.
Aynı zamanda kiralanan malların ikinci el pazarlarınım olmayışı leasing şirketlerinin teminat oranlarının yükselmesine sebep olur. Gemilerin kiralanmasında sözleşme sonunda satış bedeli sembolik bir miktar olduğundan kiracı gemiyi satın almazsa zarar gören konumuna düşecektir. Sorunlu bir gemi alındığında makine tamir ve tersane masrafları sözleşmeye dahil edilememektedir. Kiracı denizcilik şirketinin piyasadaki güvenilirliğine göre, finanssal kiralama şirketi mülkiyeti kendisinde olan gemi dışında bir teminat istemeyebilir. Aksi halde Türk bankalarından teminat mektubu alınmasını ve şirketin diğer gemi ve gayri menkullerine ipotek tesis edilmesini şart koşabilir.
Kiracı gemiye ait Tekne-Makine ve PSI sigortalarını yaptırmak ve primlerini düzenli olarak ödemek zorundadır. Türkiye’de bazı finanssal kiralama şirketleri kiraya verdikleri geminin kendi sigorta şirketine sigorta ettirilmesini şart koşmaktadır. Tamir masrafları gibi sigorta bedelleri de kira miktarlarına dahil edilmemektedir. Ancak gümrükleme işlemlerinden doğan masraflar sözleşmeye dahil edilip kiralara ilave edilebilir.
1999 yılı itibarı ile Türkiye deki finanssal kiralama sektörünün 14 yıllık geçmişinde şahsi ve genel şirketlerin kalite ve gelişiminde , önemli adımlar atılmıştır. Bu sektörün ilerlemesindeki en büyük faktör ekonomik büyüme ve yatırımlara artan taleptir.
Yüklə 376,92 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin